Hava Durumu

#Gastronomi

TOURISMJOURNAL - Gastronomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gastronomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Trabzon’da Kore Mutfağına Yoğun İlgi Haber

Trabzon’da Kore Mutfağına Yoğun İlgi

TRABZON (İHA) - Trabzon’da Kore mutfağının özgün tatlarını sunan bir restoran, kısa sürede büyük bir ilgiyle karşılaştı. Genç girişimciler tarafından franchising modeliyle açılan restoranda Bibimbab, Mandu ve Japchae gibi ünlü Kore yemekleri servis ediliyor. Özellikle üniversite öğrencilerinin yoğun ilgisiyle karşılaşan işletme, talepler nedeniyle bazı günler mutfaktaki ürünlerin tükenmesi sonucu erken kapanıyor. Açılış sırasında soğuk havaya rağmen uzun kuyrukların oluştuğunu belirten işletme yetkilisi Hilal Yiğci, işletmenin kuruluş hikayesini, "Ben zaten isim hakkı aldığımız firmanın 7 yıldır müşterisiydim. Arkadaşımla otururken bana bir işletme açmak istediğini söyledi. Trabzon'da olmayan bir şeyi yapmasını söyledim. Sonra konuşurken ben de, 'bunu yapmaya ne dersin?' dedim. Araştırdım, süreç ilerledi ve bugün buradayız" şeklinde anlattı. Yiğci, taleplerin beklenenden fazla olduğunu vurgulayarak, bazı ön yargılarla da karşılaştıklarını aktardı. Yiğci, "Kimse gelmez şöyle böyle dediler. Onlara cevap olarak açılışımızın videosunu atıyoruz. Açılış yapalı birkaç gün oldu. Çok yoğun geçiyor. Normalde gece 12'de kapatıyoruz ancak yoğunluktan saat 8'de kapatmak zorunda kalıyoruz. Gelen müşterileri geri çeviriyoruz çünkü mutfakta ürünümüz kalmıyor. Ne kadar fazla ürün alırsak alalım 2 gündür yetiştiremiyoruz. Hava çok soğuk olmasını rağmen açılışta 2-3 saat sıra bekleyenler oldu" dedi. Ayrıca şeflerin merkezden eğitim için gönderildiğini ve menülerinde geniş bir çeşitlilik sunduklarını ekledi.

Rekor Ziyaretçiyle İspanya Turizmde Altın Çağını Yaşıyor Haber

Rekor Ziyaretçiyle İspanya Turizmde Altın Çağını Yaşıyor

İspanya’nın turizm sektörü, sağlık krizinin etkilerinden tamamen kurtularak geleceğe umutla bakıyor. İspanyol Turizm Kurulu (Mesa de Turismo) verilerine göre, bu yıl İspanya’ya yaklaşık 95 milyon yabancı ziyaretçi gelerek turizmde rekor kırılacak. Bu doğrultuda turizm geliri 2 milyar Euro bandını aşacak. Avrupa’nın ve İspanya’nın başlıca tatil destinasyonlarından biri olan Barselona’da, Barselona Turizm Konsorsiyumu, şehri dönüştürmek için turizmi bir aracı olarak kullanmayı amaçlıyor. Barselona Turizm Konsorsiyumu Genel Müdürü Mateu Hernandez, Cuma günü Xinhua’ya yaptığı açıklamada, "COVID deneyimi travmatikti ve bize turizmi, şehirlerimizi dönüştürmek, yatırım çekmek, dünyaya açılmak, yurt dışındaki yeni projelere tanınma sağlarken kendi kimliğimizi ve kültürümüzü dünyaya tanıtmak için bir fırsat olarak kullanma şansımız olduğunu öğretti" ifadelerini kullandı. Hernandez’e göre, öncelikli hedef otelleri doldurmak için turistleri, geniş bir seçenek yelpazesi sunarak şehirlere çekmek olacak. Mesa de Turismo’ya göre, yabancı ziyaretçiler bu yıl İspanya’da geçen yıla göre yüzde 11 daha fazla harcama yaptı. Şehirler, gastronomi, sanat ve kültür, festivaller ile kongre ve konferanslar gibi alanlara odaklanarak daha fazla harcama yapan yabancı ziyaretçileri çekmeyi amaçlıyor. Bu hedefe ulaşmak için Hernandez, teknolojinin "esas" olduğunu söyledi. "Ziyaretçilerimize daha iyi bir deneyim sunmamıza olanak tanıyacak bir teknoloji platformuna 5 milyondan fazla euro yatırımı yapıyoruz" dedi. Kuruluş, önümüzdeki yılın başında Çinli ziyaretçilerin şehirdeki kalışlarını daha iyi geçirmelerine yardımcı olmak için WeChat mesajlaşma uygulaması için bir mini program geliştiriyor. Hernandez, "Turizm sektörünün, Kuzey Amerikalı ya da Avrupalı turistlerin davranış kalıplarından farklı olan Çinli seyahatçilerin tüketim ve davranış kalıplarını anlamalarına yardımcı oluyoruz, böylece Çinli ziyaretçilere yaşamak istedikleri deneyimi daha iyi şekilde sunabilmek için Çin’den öğreniyoruz" dedi. İspanya Turizm Kurulu (Turespaña) verilerine göre, bu yıl İspanya’ya gelen Çinli turistlerin seyahat başına ortalama harcaması 3 bin 123 Euro oldu. Bu rakam 2019’a kıyasla yüzde 25’lik bir artışı temsil ediyor.

Küresel Turizm Sektörü Pandemi Sonrası Canlanıyor Haber

Küresel Turizm Sektörü Pandemi Sonrası Canlanıyor

COVID-19 pandemisinin neden olduğu büyük aksaklıkların ardından, küresel turizm sektörü istikrarlı bir şekilde toparlanıyor. Son eğilimler, gezginlerin popüler destinasyonlara geri döndüğünü ve turizme büyük ölçüde bağımlı ekonomilere yeniden hayat verdiğini gösteriyor. Daha az kısıtlaması olan ülkeler, ziyaretçi sayısında büyük artışlar yaşadı. Örneğin, İspanya ve Fransa gibi destinasyonlar pandemi sonrası turizmde önemli bir yükseliş gördü. İspanya, yalnızca 2023'ün ilk aylarında yaklaşık 8 milyon uluslararası ziyaretçi bildirdi. Bu rakam, ülkenin pandemi öncesi ziyaretçi seviyelerine oldukça yakındı. Fransa ise özellikle kısa mesafeli pazarlardan gelen turistlerin yoğun ilgisini çekti. Süreçte aşılama çabalarının olumlu sonuçlar vermeye devam ettiği gözlemlendi. Seyahat alışkanlıkları değişirken giderek daha fazla gezgin, tatil için açık hava ve daha az kalabalık yerleri tercih ediyor. Uzmanlar, bu eğilimin sürdürülebilir turizm uygulamalarının kök saldığına işaret ettiğini belirtiyor. Gezginler, doğayı koruma ve çevresel sorumluluğa odaklanan destinasyonları tercih ederken, bu değişim sektörde uzun vadeli bir dönüşüm başlatabilir. Kalabalıktan uzak ve doğayla iç içe deneyimlerin avantajlarını fark edenlerin sayısı günden güne artıyor. Pandemi sırasında en çok zarar gören alanlardan biri olan hava yolculuğu da toparlanıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'ne (IATA) göre, küresel hava yolculuğunun 2023'ün sonlarında pandemi öncesi seviyelerin yaklaşık yüzde 60'ına ulaşması bekleniyordu. Özellikle yurt içi uçuşların toparlanmanın büyük bir kısmını oluşturması, gezginlerin uluslararası seyahatlerden ziyade yerel tatilleri önceliklendirdiğini gösteriyor. Düşük maliyetli havayolları, pazar payını ele geçirmek için kıyasıya rekabet ediyor. Ryanair ve easyJet gibi şirketler cazip fiyatlar sunarak birçok kişinin seyahat etme tutkusunu yeniden keşfetmesini sağladı. Bu rekabetçi fiyatlar sayesinde gezginler, daha önce erteledikleri uzak yerleri keşfetme fırsatını değerlendirme eğiliminde oluyor. Pandemi, gezginlerin seyahat önceliklerini değiştirdi. Artık birçok kişi sadece eğlence değil, anlamlı deneyimler de arıyor. Bu talep, yerel halkla etkileşimde bulunulan ve kültür alışverişini teşvik eden etkinliklerin yer aldığı deneyimsel seyahatin yükselişine neden oldu. Yerel deneyimlere vurgu yapan programlar, turistlerin kendilerini tam anlamıyla ve otantik bir şekilde keşfetmelerine olanak tanıdığı için ilgi görüyor. Turizmin yerel ekonomilere olan etkisi yadsınamaz bir gerçek. Yunanistan ve İtalya gibi turist akınına büyük ölçüde bağımlı ülkeler umut verici işaretler bildiriyor. Pandeminin ekonomik etkileriyle sarsılan topluluklar, şimdi güneşli plajlara, gurme mutfağa ve kültürel keşiflere aç gezginler sayesinde yeniden canlanıyor. Yerel işletmeler yeniden açılıyor, personel işe alıyor ve moraller yükseliyor. Ancak toparlanma her yerde eşit ve somut olarak görülebilir değil. Enflasyon ve jeopolitik gerilimler gibi faktörler, gezgin davranışlarını ve genel pazar büyümesini etkileyebiliyor. Artan otel fiyatları ve yaşam maliyeti, potansiyel gezginlerin seçeneklerini dikkatlice tartmasını gerektiriyor. Bölgelere göre dinamikler büyük farklılıklar gösteriyor. Örneğin, Asya-Pasifik turizm için önemli bir bölge olmasına rağmen, birçok ülkenin turist akışını etkileyen sıkı önlemleri devam ediyor. Tayland ve Endonezya gibi destinasyonlar kademeli olarak açılarak turizm fırsatlarını artırıyor. Bali, son raporlara göre ziyaretçi sayısında belirgin artışlar yaşarken, bu durum canlanma umutlarını pekiştiriyor. Bu toparlanma sürecinde teknoloji merkezi bir rol oynamaya devam ediyor. Temassız ödemeler ve kolay planlama ile gezinmeyi sağlayan uygulamalar gibi dijital araçlar, gezgin deneyiminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Gezginler giderek daha sorunsuz operasyonlar ve geliştirilmiş güvenlik önlemleri bekliyor, bu da sağlayıcıların hızla uyum sağlamasını zorunlu kılıyor. Uzmanlar, pandeminin seyahat sektörünü tüketici davranışından iş operasyonlarına kadar kalıcı olarak değiştirdiği konusunda hemfikir. Değişen gezgin beklentileri ve sağlık-güvenlik konularına ilişkin artan farkındalık, sektör uygulamalarında sürekli bir evrime yol açacak. Turizm sektöründe belirsizlik sürse de mevcut tahminler umut verici. Bu yıl gözlemlenen toparlanma, gelecek yıllar için iyimserlik yaratıyor. Gezginler keşif ve deneyim tutkusunu yeniden kazanırken, sürdürülebilirlik ve uyarlanabilirlik önemli temalar olmaya devam ediyor. Bu canlanma, sadece eski güzel günleri geri getirmekle kalmayıp, geleceğin turizmini şekillendirmeyi hedefliyor.

Kapadokya’nın İncisi Museum Hotel'e Gault&Millau Ödülü Haber

Kapadokya’nın İncisi Museum Hotel'e Gault&Millau Ödülü

Kapadokya'nın tarihi dokusunu lüksle buluşturan Museum Hotel, dünyanın önde gelen gastronomi derecelendirme sistemlerinden Gault&Millau Rehberi tarafından "En İyi Butik Otel" ödülüne layık görüldü. Bu prestijli ödül, otelin Kapadokya'nın eşsiz atmosferini yansıtan konaklama anlayışını ve misafir memnuniyetine verdiği önemi bir kez daha kanıtladı. "Yaşayan müze" konseptiyle hizmet veren ve birçok uluslararası ödüle sahip olan Museum Hotel, bu başarıyla birlikte Gault&Millau’dan aldığı "En İyi Butik Otel" unvanını portföyüne eklemiş oldu. Bu önemli ödülle ilgili görüşlerini paylaşan Museum Hotel Genel Müdürü Tolga Tosun, "Dünyaca ünlü gastronomi rehberi Gault&Millau’nun 'En İyi Butik Otel' ödülünü almış olmak işimize olan yaklaşımımızın bir kez daha takdir gördüğünü gösteriyor, bu sebeple bizim için çok değerli. Museum Hotel olarak Kapadokya’nın büyüleyici tarihini, doğal güzelliklerini ve kültürel mirasını modern dokunuşlarla harmanlayarak yaşatmaya büyük bir özen gösteriyoruz. Türkiye’nin tek Relais & Chateaux üyesi oteli olarak, ‘topraktan masaya’ felsefesiyle geliştirdiğimiz gastronomi anlayışımız ve misafirperverlik yaklaşımımızla, Kapadokya’nın zenginliğini ve eşsiz ruhunu yerli ve yabancı misafirlerimize tanıtmaya, bu değerli mirası aktarmaya devam edeceğiz" dedi. MUSEUM HOTEL HAKKINDA Museum Hotel, yalnızca bir otel değil, aynı zamanda Kapadokya’nın kültürel mirasını gözler önüne seren bir "yaşayan müze" niteliği taşıyor. Uçhisar Kalesi’nin eteklerinde, Kapadokya'nın masalsı atmosferinde konumlanan otel, taş mimarili ve mağara konseptli 34 odasıyla misafirlerine benzersiz bir konaklama deneyimi sunuyor. Türkiye’nin tek Relais & Châteaux üyesi olan Museum Hotel, tarihi doku ve modern lüksü harmanlayarak seyahat severlere konfor ve zarafeti bir arada yaşatıyor. Otelin gastronomi anlayışını temsil eden Lil’a Restaurant, ekolojik bahçesinden toplanan taze ürünlerle hazırlanan "Topraktan Masaya" konseptiyle, Kapadokya’nın yerel lezzetlerini modern mutfak anlayışıyla yeniden yorumluyor. Estetik, kültür ve yaşam tutkunlarının uğrak noktası olan Museum Hotel, Kapadokya'nın büyülü atmosferinde misafirlerine unutulmaz bir deneyim sunmaya devam ediyor.

Lezzet Tutkunlarına Diyarbakır’dan Dubai Pastası Haber

Lezzet Tutkunlarına Diyarbakır’dan Dubai Pastası

DİYARBAKIR (İHA) - Diyarbakır'da, son dönemlerde Türkiye'de popüler hale gelen Dubai çikolatasının pasta versiyonu üretildi. Bu yeniliğin arkasında, sektörde öncü girişimleriyle bilinen Hacıbaba Pastaneleri Ar-Ge ekibi bulunuyor. Hacıbaba Pastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Elaldı, Ar-Ge ekipleriyle birlikte çeşitli tatlılarda öncü olduklarını ve bu deneyimle Dubai pastasını ürettiklerini belirtti. Elaldı, "Hem hijyenik hem organik hem de fiyatının çok altında. Her zamanki sloganla, ‘en iyisini en ucuza' diyerek Dubai pastası yaptık. Buna da Türkiye'de en iyisi ve en ucuzu diyebiliriz. Sadece Diyarbakır'da değil, Türkiye'de bizim sektörde, bizim branşta hiçbir isim adı altında da bu kadar geniş yelpazesi olan bir kurum yoktur" sözleriyle pastanelerinin yeniliklerde lider olduğunu vurguladı. Elaldı, Dubai pastasının lezzeti kadar fiyatıyla da dikkat çektiğine vurgu yaparak, "Fıstık, bizim ana malzemelerimizden biri. Çikolata yine pastanemizin ana malzemesi. Kadayıf teli, Diyarbakır'a has tescilli ürünümüzdür. Bunlardan esinlenerek, Dubai Çikolatası'nın Dubai değil, Diyarbakır isimli olmasını tercih ederdim. Fiyat olarak şu bir no.'lu pasta 550 lira. Olması gereken 800 lira, ürünü 550 liraya veriyoruz. Tanıtım amaçlı. Bundan ucuz, kalitelisini şu anda Türkiye'de bulamazsınız diye iddia ediyorum" dedi. Elaldı, Dubai pastasının üretimine 10 gün önce başladıklarını belirterek, yakın gelecekte diğer pastaların üretimini durdurarak sadece Dubai pastası üretmeyi planladıklarını söyledi. Bu strateji ile Hacıbaba Pastaneleri, hem tatlı severlere yeni bir lezzet sunmayı hem de rakiplerine fark atmayı hedefliyor.

Türk Mutfağının Yıldızı Michelin 2025 Seçkisiyle Parlıyor Haber

Türk Mutfağının Yıldızı Michelin 2025 Seçkisiyle Parlıyor

Michelin Rehberi 2025 İstanbul, İzmir ve Muğla seçkisine 32 yeni restoran eklendi. Bu restoranlardan 2’si Michelin Yıldızı, 8’i Bib Gourmand, 6’sı ise çevre dostu gastronomi girişimlerini ödüllendiren Michelin Yeşil Yıldız ile onurlandırıldı. Türkiye genelinde Michelin tavsiyeli restoran sayısı, İstanbul'da 77, İzmir'de 24 ve Muğla'da 31 olmak üzere toplam 132 oldu. Bu yıl 2 yeni restoran daha Michelin Yıldızı kazandı. İstanbul'daki Casa Lavanda ve İzmir'deki Narımor, birer Michelin Yıldızı ile ödüllendirildi. Böylece, Türkiye’deki Michelin Yıldızlı restoran sayısı 14’e çıktı. Geçtiğimiz yıllarda birer yıldız alan tüm restoranlar, bu yıl da yıldızlarını korudu. İstanbul’daki "Türk Fatih Tutak" ise Türkiye’deki iki Michelin Yıldızı bulunan tek restoran olma unvanını korudu. ERSOY: "TÜRK MUTFAĞI KÜRESEL BAŞARI HİKAYESİ YAZACAK" Michelin Rehberi 2025 Ödül Töreni’ne katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türk mutfağının dünya gastronomi sahnesindeki yükselişine dikkat çekti. Ersoy, Türk mutfağı küresel gastronomi sahnesinde güçlü bir konuma sahip olup dünyaca kabul edilmiş bir başarı hikayesi yazabilecek potansiyel taşıdığını vurguladı. Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec ise, "Bu yıl da müfettişlerimiz Türk mutfağının zenginliği ve benzersizliği karşısında büyülendi. Yerel zanaatkarlar, giderek daha sorumlu bir gastronomiyi ana hatlarıyla belirten dikkat çekici girişimler ve yerel mutfak geleneklerinin yeniden yorumlanmasına adanmış yaratıcılık arasında İstanbul, İzmir ve Muğla gerçek bir gastronomi mozaiği olduğunu kanıtlıyor" diye ekledi. MICHELIN YILDIZLI RESTORANLAR 2 Michelin Yıldızı: Türk Fatih Tutak (İstanbul) 1 Michelin Yıldızı: Araka (İstanbul) Arkestra (İstanbul) Casa Lavanda (İstanbul) - Yeni Mikla (İstanbul) Neolokal (İstanbul) Nicole (İstanbul) Sankai by Nagaya (İstanbul) OD Urla (İzmir) Teruar Urla (İzmir) Vino Locale (İzmir) Narımor (İzmir) - Yeni Kitchen by Osman Sezener (Bodrum) Maçakızı (Bodrum) ÇEVRE DOSTU GASTRONOMİ: MICHELIN YEŞİL YILDIZLI RESTORANLAR Michelin Yeşil Yıldız, sürdürülebilir gastronomiyi teşvik etmek için veriliyor. Bu yıl Türkiye'den 6 yeni restoran daha listeye eklendi. İstanbul: Casa Lavanda The Barn - Yeni Telezzüz - Yeni İzmir: Asma Yaprağı - Yeni Muğla: Mezra Yalıkavak (Bodrum) - Yeni Agora Pansiyon (Milas) - Yeni Bu listeyle Türkiye'deki Michelin Yeşil Yıldızlı restoran sayısı 10’a yükseldi. MICHELIN BIB GOURMAND RESTORANLAR Bib Gourmand, gurmeler tarafından beğenilen, uygun fiyatlı restoranlara veriliyor. Bu yıl İstanbul, İzmir ve Muğla'dan 9 yeni restoran listeye eklendi. İstanbul: Arka Ristorante Pizzeria - Yeni Ali Ocakbaşı - Yeni Aslında Meyhane - Yeni Tatbak - Yeni Araf İstanbul - Yeni Nazende Cadde - Yeni Beynel - Yeni Yeşil Yıldız ödüllü Asma Yaprağı - Yeni İzmir: 8 restoran (Mevcut liste korunuyor) Muğla: 5 restoran (Mevcut liste korunuyor) Bib Gourmand restoran sayısı, toplamda 27’ye ulaştı. MICHELIN TARAFINDAN TAVSİYE EDİLEN 22 YENİ RESTORAN Bu yıl Michelin tavsiyesine dahil edilen 22 yeni restoranla birlikte Türkiye genelindeki tavsiye edilen restoran sayısı 91'e ulaştı. Tavsiye edilen restoranlar arasında hem Anadolu’nun geleneksel lezzetleri hem de dünya mutfağından seçenekler yer alıyor. İstanbul'dan Tavsiyeler: The Barn Telezzüz Apartıman Yeniköy Herise İstanbul Lokanta by Divan İzmir'den Tavsiyeler: Birinci Kordon Balık Restoran Gula Urla Hus Şarapçılık Kasap Fuat Çeşme Ortaya Alaçatı Scappi Muğla'dan Tavsiyeler: Divia by Maksut Aşkar Barbarossa Karnas Vineyards Kornel Lucca By The Sea Oi Filoi Oro by Alfredo Russo Mori The Red Balloon Yalıkavak Mezra Yalıkavak ÖZEL ÖDÜLLER İLE TÜRKİYE'NİN YETENEKLİ ŞEFLERİ TAKDİR EDİLDİ Michelin Rehberi 2025'te Türkiye’den 3 özel yetenek ödüllendirildi. Michelin Sommelier Ödülü: Yunus Öztürk (OD Urla) Michelin Servis Ödülü: Nicole restoranı servis ekibi Michelin Genç Şef Ödülü: Serhat Doğramacı (Yeşil Yıldızlı Mezra Yalıkavak) Bu ödüller, Türk gastronomi sahnesinin yalnızca yemekleriyle değil, aynı zamanda profesyonel mutfak ekipleriyle de dikkat çektiğini gösterdi.

ÇEŞTOB Başkanı Orhan Belge: Haber

ÇEŞTOB Başkanı Orhan Belge: "Çeşme’nin Tek Eksiği Tanıtım"

İZMİR (İHA) – Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Orhan Belge, Çeşme'nin turizm potansiyelini vurguladı. Belge, "Çeşme'nin sahip olduğu değerlere bakalım: Termal turizm, var. Deniz, kum, güneş, var. Gastronomi, Türkiye'nin en iyisi burada. Uluslararası organizasyonlara bakılırsa dünya çapında tanınan etkinlikler düzenleniyor. Festivaller konusunda, örneğin, Ot Festivali çok popüler. Ancak eksik olan şey tanıtım" dedi. Bu eksikliği gidermek için termal turizme yatırım yapıldığını ve yabancı turist ilgisinin artırılması gerektiğini belirtti. "TERMAL TURİZMLE TANITIM AÇIĞINI KAPATACAĞIZ" TTİ İzmir Uluslararası Turizm Fuarı'ndaki Çeşme standında konuşan Orhan Belge, "Yakında açılacak olan termal turizm merkezi, bu açığı kapatmada önemli bir rol oynayacak. Termal turizme özellikle önem veren ülkeler, örneğin Hollanda, Çeşme'yi daha yakından tanımalı" ifadelerini kullandı. Çeşme’nin tüm turistik değerlerini tanıtmayı hedeflediklerini vurgulayan Belge, ocak ayında katılacakları uluslararası bir fuarda, dijital materyaller, broşürler ve barkodlu tanıtımlar ile Çeşme'nin tüm turizm değerlerini sergileyeceklerini açıkladı. "YÜZDE 70 YABANCI TURİSTİN OLDUĞU GÜNLERE DÖNMEMEK İÇİN SEBEP YOK" Belge, Çeşme'nin bir dönem yüzde 70 yabancı turist, yüzde 30 yerli turist oranını yakaladığını hatırlatarak, "Bu döneme yeniden dönmemek için hiçbir sebep yok. Hatta bu konuda ilerleme olduğunu düşünüyorum. Sadece fuarlarla değil, ikili görüşmelerle de bu süreci desteklemek gerekiyor. Belediyemiz ve kaymakamlığımızla çok iyi bir uyum yakaladık" dedi. "HER BÜTÇEYE UYGUN TATİL SEÇENEKLERİ SUNUYORUZ" Belge, Çeşme’nin pahalı bir tatil beldesi olduğu algısının değişmesi gerektiğini vurgulayarak, "Çeşme'nin 'her keseye uygun tatil' imkânları sunduğunu anlatmamız gerekiyor. Geçmişte oluşan bazı algılar yıkılıyor. Çeşme, her bütçeye uygun tatil seçenekleri ve restoranlarıyla herkesin keyifle vakit geçirebileceği bir destinasyon olduğunu kanıtlıyor. İlgi her geçen gün artıyor" ifadelerini kullandı. ERKEN REZERVASYONLARDA ARTIŞ VAR Turizm hedeflerinin, 2019 yılındaki seviyelere ulaşmak olduğunu belirten Belge, "Şu anda erken rezervasyonların gidişatı bu hedefe doğru ilerlediğimizi gösteriyor. Geçen yıla göre artış var. Ayrıca oda başına gelirlerde de olumlu bir ivme var" dedi. "SÖZLEŞMELER VE KONTRATLAR DEVAM EDİYOR" Fuarların, turizmcilerin iş bağlantıları kurduğu önemli bir platform olduğunu belirten Belge, "Sözleşmelerimizi ve kontratlarımızı ekim ayında yapmaya başladık, hâlâ devam ediyoruz. Bu fuarda da birkaç yeni anlaşma yapacağız. Standımıza ilgi büyük ve bu bizi mutlu ediyor" diye konuştu.

Türkiye'nin Efsane Lezzeti Döner, Almanya ile Tartışma Konusu Haber

Türkiye'nin Efsane Lezzeti Döner, Almanya ile Tartışma Konusu

İSTANBUL (İHA) - Türkiye'nin dünyaca ünlü lezzeti döner, Almanya tarafından "Geleneksel Ürün Adı" ile kendi adına tescil ettirilmek isteniyor. Türkiye’nin önde gelen döner üreticilerinden Bereket Döner ise bu girişime karşı bin yıllık belgelerle ve bilimsel bir makaleyle itiraz etti. Avrupa Komisyonu’na başvurularını tamamlayan Türkiye, dönerin Türk yiyeceği olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Avrupa Komisyonu, Almanya’nın döner üzerindeki hak iddiasını değerlendirerek iki tarafı uzlaşıya davet etti. Ancak Türkiye, dönerin Osmanlı ve Selçuklu dönemlerindeki köklerini ve tarihi bağlarını ortaya koyarak bu tartışmada haklı olduğunu savunuyor. TARİHİ BELGELER AVRUPA’YA GÖNDERİLDİ Bereket Döner, Osmanlı bilgini Takiyeddin Efendi ve ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin çalışmalarını içeren akademik bir raporu Avrupa Komisyonu’na iletti. Raporda, Takiyeddin Efendi’nin döner mekanizması için yaptığı çizimler ve Osmanlı dönemine ait gravürler yer alıyor. Ayrıca Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde dönerin tarihsel bir mutfak ürünü olduğuna dair belge ve fotoğraflar da çalışmaya eklendi. "DÖNERİN ANAVATANI TÜRKİYE’DİR" Bereket Döner Yönetim Kurulu Başkanvekili Mevlüt Ceyhun Tekdemir, Avrupa Komisyonu’nun bu konuda hukuki ve doğru bir karar vereceğine inandığını belirterek, "Avrupa Komisyonu'nun en doğru ve hukuki kararı vereceğine inanıyoruz. Türkiye'nin tezlerinin haklılığı, dönerin bir Türk lezzeti olduğu tartışmasız bir gerçektir. Gerek Avrupa gerekse Türkiye'nin siyasi, sosyolojik ve kültürel kaynaklarına bakıldığında da bu gerçeği doğrulayacak yüzlerce kaynak, belge ve fotoğraf bulunmaktadır" dedi. "ALMANYA, KENDİ ÜNİVERSİTESİNE BAKSIN" Tekdemir, Almanya’nın dönerin kökenine dair bilgiye ulaşmak için Frankfurt Goethe Üniversitesi’ndeki Arap-İslam Bilimler Tarihi Enstitüsü’ne bakmasının yeterli olduğunu söyledi. "Osmanlı astronom ve mühendisi Takiyeddin Efendi’nin çizimlerini referans alabilirler", diyen Tekdemir, "Türkiye’nin Dünyaca Ünlü Lezzeti: Döner" adlı çalışmayı Avrupa Komisyonu’na teslim ettiklerini belirtti. "AVRUPA GERÇEK DÖNER LEZZETİNE KAVUŞACAK" Tekdemir, Avrupa’ya gerçek Türk dönerini tattırmak için yeni bir girişimde bulunacaklarını da açıkladı. Tekdemir, "Avrupa damaklarını fethetmek için bir Bereket Döner kuruluşu olan Döner Point markasıyla başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın tüm şehirlerinde şube açmayı düşünüyoruz" dedi. Avrupa Komisyonu’nun kararının, Türkiye ve Almanya arasında süregelen döner tartışmasına net bir çözüm getirmesi bekleniyor. Türkiye’nin sunduğu tarihi belgeler ve bilimsel veriler ışığında, dönerin Türk mutfağının bir parçası olduğu uluslararası bir platformda tescil edilmek isteniyor.

Michelin Rehberi'ne 132 Restoranla Türkiye Damgası Haber

Michelin Rehberi'ne 132 Restoranla Türkiye Damgası

İSTANBUL (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2024 yılının ilk dokuz ayında Türkiye’nin 49,2 milyon ziyaretçiyi ağırlayarak 46,9 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini açıkladı. Bakan Ersoy, bu başarıda gastronomi sektörünün yükselen etkisine dikkat çekerek Michelin Rehberi’nin 2025 seçkisiyle Türkiye’nin bu alandaki global başarısını vurguladı. TURİZMDE REKOR BÜYÜME Bakan Ersoy, "Ziyaretçi sayısındaki yıllık büyüme yüzde 9, turizm gelirlerindeki büyüme ise yüzde 7 oranında gerçekleşti. 60 milyon olarak belirlediğimiz yıllık ziyaretçi hedefini, güçlü rezervasyon rakamları sayesinde 61 milyon olarak revize ettik" dedi. MICHELIN REHBERİ TÜRKİYE’DE ÜÇÜNCÜ YILINDA Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Michelin Rehberi’nin 2025 İstanbul-İzmir-Muğla seçkisinin ödül törenine katıldı. İstanbul Beşiktaş’taki bir otelde düzenlenen törende, Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec başta olmak üzere çok sayıda yerli ve yabancı davetli yer aldı. Bu yıl tanıtılan restoran sayısı İstanbul’da 77, İzmir’de 24 ve Muğla’da 31 olmak üzere toplamda 132’ye ulaştı. Törende bir restoran ilk yıldızını alırken, 9 restoran "Bib Gourmand" ödülüne layık görüldü. Ayrıca çevreye duyarlı çalışmalarıyla 6 restoran "Yeşil Yıldız" ödülü kazandı. Tören kapsamında başarılı sektör profesyonellerine de özel ödüller verildi. Ersoy, "Michelin Rehberi, zengin gastronomi kültürümüzü dünyaya tanıtmak ve özgün deneyimler sunmak isteyen ziyaretçilere rehberlik ediyor. Bu durum, yerel üreticilerden tedarikçilere kadar geniş bir ekonomik ekosistemin büyümesine de olanak sağlıyor" dedi. 2030’A KADAR %100 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFİ Ersoy, Türkiye’nin 2030 yılına kadar tüm konaklama tesislerini yüzde 100 sürdürülebilir hale getirme hedefi doğrultusunda önemli çalışmalar yürüttüğünü belirtti. "Türkiye, dünyada Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile hükümet düzeyinde imzacı olan ilk devlet. Ulusal Sürdürülebilirlik Programımız, dünyadaki ilklerden biri. 2024 itibarıyla 19 binden fazla konaklama tesisi GSTC sertifikasyon sürecine dahil oldu" dedi. Aynı zamanda, yeme-içme sektörünün sürdürülebilirlik alanındaki katkılarına da değinerek, sektörün Ulusal Sürdürülebilirlik Programı’na davet edileceğini ve Türkiye’nin gastronomi sürdürülebilirliği konusunda örnek ülke olacağını duyurdu. MICHELIN REHBERİNDE ÜÇ GASTRO-ŞEHİR: İSTANBUL, İZMİR, MUĞLA Michelin Rehberi’nin İstanbul, İzmir ve Muğla’da seçkiler oluşturmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Ersoy, "Bölgelerimizin nitelikli ürünlerini ‘tarladan sofraya’ yaklaşımıyla harmanlayan şeflerimizi ve rehbere giren tüm işletmelerimizi tebrik ediyorum. Yeni şehirlerimizin de gelecekte rehbere dahil olmasını umuyoruz" ifadelerini kullandı. Türk mutfağının gastronomi dünyasındaki yükselişi, hem yerel üreticilere hem de Türkiye’nin genel turizm stratejisine güçlü bir destek sağlıyor. Michelin Rehberi ile Türkiye, sadece turistik cazibesini değil, aynı zamanda mutfak sanatındaki zenginliğini de dünyaya taşıyor. Bakan Ersoy, Türkiye’nin turizm ve gastronomi alanında global başarılara imza attığını ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlarla gelecekte de öncü olmayı sürdüreceğini belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.