Hava Durumu

#Gaziantep

TOURISMJOURNAL - Gaziantep haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gaziantep haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zeugma’nın Hazinesi Muzalar Evi Ziyarete Açılıyor Haber

Zeugma’nın Hazinesi Muzalar Evi Ziyarete Açılıyor

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep’in Nizip ilçesinde bulunan Zeugma Antik Kenti’nde yürütülen arkeolojik çalışmalar aralıksız sürüyor. Zeugma’nın Doğu Konut Sektörü’nde yer alan, zengin mozaik süslemeleriyle ünlü Muzalar Evi’nin 2025 yılında ziyarete açılması bekleniyor. KÜLTÜREL MİRASI YAŞATMAK İÇİN İŞ BİRLİĞİ 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle başlayan Muzalar Evi kazı çalışmaları, 2012 yılından itibaren Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla hızlandı. 2014’te ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi projeye destek verdi. 2019 yılında tamamlanan kazılar sonucunda 938 eser Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne kazandırıldı. TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAN BÜYÜK KATKI Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, Muzalar Evi’nin önemine değinerek, "2012 yılında Prof. Dr. Kutalmış Görkay ile birlikte Zeugma'daki Muzalar Evi kazılarına destek vermeye başladık. Bu eşsiz kültürel mirasın açığa çıkarılması ve turizme kazandırılması için çalıştık. 2019 yılında kazılar tamamlandı, ardından koruma programı başlatıldı. Şu anda Gaziantep Valiliği ile birlikte korugan yapının inşası devam ediyor. Çalışmalar 2025 yılında tamamlanacak ve Muzalar Evi ziyarete açılacak" dedi. "KÜLTÜREL MİRAS GELECEĞE TAŞINIYOR" Kazıları yürüten Prof. Dr. Kutalmış Görkay ise şu bilgileri paylaştı: "Kazılar 2007 yılında başladı. Muzalar Roma Evi'ndeki nihai restorasyon ve konservasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürülmektedir. 2012'den itibaren İş Bankası, 2014'te ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi projeye destek verdi. İş Bankası'nın büyük katkılarıyla kazı ve koruma çalışmaları bu noktaya geldi. Şu anda korugan çatı inşaatı sürüyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla Muzalar Evi'nin en kısa sürede ziyarete açılmasını bekliyoruz". ZEUGMA’NIN KÜLTÜREL ÖNEMİ Helenistik dönemde Seleukeia ve Apamea olarak bilinen ve MÖ 31’de Roma İmparatorluğu’na bağlanarak "Zeugma" adını alan kent, Roma döneminde altın çağını yaşadı. Mozaikleriyle tanınan Zeugma, "mozaik şehri" olarak anılıyor. Muzalar Evi ise bu kültürel zenginliği en iyi yansıtan eserlerden biri. 2025’te ziyaretçilere açılması planlanan Muzalar Evi’nin, Gaziantep ve Türkiye turizmine önemli katkılar sağlayacağı öngörülüyor.

Gaziantep’in Şifa Dolu Lezzeti: Şiveydiz Haber

Gaziantep’in Şifa Dolu Lezzeti: Şiveydiz

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep’in meşhur kış yemeklerinden şiveydiz, içerdiği sebzeler ve doğal malzemeleriyle gribal enfeksiyonlara karşı doğal bir antibiyotik olarak tercih ediliyor. Sakatat yemeklerini sevmeyenler için kelle paçaya alternatif olarak görülen şiveydiz, Gaziantep mutfağının vazgeçilmez tatları arasında yer alıyor. Gastronomi kenti Gaziantep, kış aylarında şiveydizle sofraları renklendiriyor. Özellikle soğuk havalarda grip gibi hastalıklara karşı bir ilaç gibi tüketilen şiveydiz, tescilli bir lezzet olmasıyla dikkat çekiyor. Sebze ağırlıklı bu yemek, içerdiği et, nohut, yeşil soğan ve sarımsakla hem besleyici hem de lezzetli bir alternatif sunuyor. Şahinbey Belediyesi’ne bağlı Şiveydiz Restoran’da sunulan bu yemeğin bir porsiyonu ise 150 TL’den satılıyor. "GAZİANTEP’E ÖZGÜ BİR LEZZET" Şiveydiz Restoran’da aşçı olarak çalışan 56 yaşındaki Oya Yılmaz, bu yemeğin püf noktalarını paylaştı. Yılmaz, "Gaziantep yöresine ait soğan ve sarımsakla yapılan doğal bir yemektir. Sonbahar ve kış aylarında tüketilen şiveydiz, doğal bir antibiyotik olduğu için Gaziantep'te sık tüketiliyor. İçerisinde et suyu, et, nohut, yeşil soğan, yeşil sarımsak ve yoğurt bulunuyor" dedi. "SAKATAT SEVMEYENLERE ALTERNATİF" Yılmaz, şiveydizin sakatat yemeklerini tercih etmeyenler için de iyi bir seçenek olduğunu belirterek, "Şiveydiz doğal bir yemek olduğu için grip ve soğuk algınlığına iyi geliyor. Soğan ve sarımsaklı bir yemek olduğu için yerli ve yabancı turistler ilk etapta çekimser davranıyor. Fakat tadına baktıktan sonra çok beğeniyorlar. Bu yemek sadece kış ayında tüketiliyor. Kelle paça gibi sakatat tüketmeyenler vatandaşlar için güzel bir alternatif" ifadelerini kullandı. "HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN HAFTADA BİR YİYORUZ" Şiveydiz müşterilerinden Leyla Şar, bu yemeği özellikle hastalıklardan korunmak için tercih ettiğini belirterek, "Şiveydizi severek tüketiyoruz. Hasta olmamak için haftada bir kez yemeye çalışıyoruz. Tüm vatandaşlara öneriyorum" diye konuştu.

Haber

"Siyah Kehribar" Oltu Taşı'nın Serüveni

ERZURUM (İHA) - Erzurum'un Oltu ilçesinden çıkarılan ve "Siyah Kehribar" olarak da bilinen Oltu Taşı, köklü geçmişi ve özel işlenme yöntemleriyle dikkat çekiyor. Bu değerli taş, büyük bir özen ve el işçiliği gerektiren süreçlerle maden ocaklarından çıkarılarak dünyanın dört bir yanına ulaşıyor. Bronz Çağı'na kadar uzanan tarihiyle bilinen bu taş, Ortaçağ'dan bu yana kutsal emanet sandıkları, heykeller ve çeşitli süs eşyalarında kullanılıyor. YERALTINDAN VİTRİNLERE UZANAN ZORLU YOLCULUK Oltu Taşı, yerin metrelerce altında ince damarlar halinde bulunuyor. Topraktan çıkarıldığında yumuşak bir yapıya sahip olan bu taş, hava ile temas ettiğinde sertleşiyor. Bu nedenle, galeriden çıkarıldıktan sonra nemli bir ortamda muhafaza edilmesi şart oluyor. Bu özelliği nedeniyle işlenme süreci, adeta bir heykeltıraşın taşı yontmasına benzer bir hassasiyet gerektiriyor. Her bir parça, tasarımına uygun şekilde el çarkı ile şekillendiriliyor. Çıkarılan Oltu Taşı, genellikle küçük atölyelere gönderilerek işlenmeye başlıyor. Taşın çatlamaması için sürekli nemli tutulması gerekiyor. Ustalar sürecin can alıcı kısmını, "İşin püf noktası, taşın yumuşak ve nemli kalmasının sağlanmasıdır. Bu yüzden işlenecek kadar maden, su içinde bırakılarak korunur. Geri kalanı ise yeniden toprağa gömülerek saklanır" diyerek anlatıyor. TESPİHLERDEN KOLYELERE SANATSAL DÖNÜŞÜM Oltu Taşı, tespih yapımında en çok kullanılan malzemelerden biri. Ustalar, 33'lük "tek sayı" ve 99'luk "uç sayı" tespihleri çeşitli şekillerde işleyerek kuka (yuvarlak), kesme, mercimek ve kızılcık gibi çeşitlerle sunuyor. Bu tespihler kullanıldıkça daha da parlak bir görünüm kazanıyor. Oltu Taşı, tespihlerin dışında köstek, kolye, yüzük, sigaralık, bilezik ve küpelerde de kullanılıyor. Bu süs eşyalarında Oltu Taşı'na gümüş işlemeler eklenerek estetik bir çekicilik kazandırılıyor. Aksesuar, gümüş işlemesinin çeşidine göre, kuka (yuvarlak), kızılcık, mercimek, kesme gibi isimler alıyor. Tebeşir tozu ve zeytinyağı ile cilalanan taşlar, yüzeyi parıltılı ve kaygan hale getiriyor. OLTU TAŞI’NIN EŞSİZ ÖZELLİKLERİ Oltu Taşı, yumuşak bir linyit türü olup, karbon oranı yüksek bir maden olup; siyah, koyu kahverengi, gri ve nadiren yeşilimsi renklerde bulunuyor. Topraktan çıkarıldığında yumuşak olması nedeniyle işlenmesi kolay olmasına rağmen hava ile temas edince sertleşiyor. Zımpara kağıdına sürtüldüğünde kahverengi toz bırakırken, sürtünmeyle elektriklenerek hafif cisimleri çekme yeteneğine sahip bir taş. Mors sertlik cetveline göre 3 sertliğinde olan bu taş, yanma esnasında camlaşarak kalıp haline geliyor. Özgül ağırlığı 1,26 olan bir jayet türü olan taşın parlatılmış kesitinin mikroskop altındaki incelemelerinde linyit, kil plakları, prit taneleri ve reçine emrenrasyonu gibi yapısal unsurlar tespit edilebiliyor. Cevher mikroskobuyla yapılan kimyasal analizlere göre, Oltu Taşı'nın bileşiminin yüzde 77,95'i karbondan oluşurken kalorifik değeri 8064 k cal/kg’a kadar ulaşabiliyor. COĞRAFİ İŞARETLE TESCİLLENDİ Erzurum, Gaziantep ve Konya gibi önemli illerle birlikte, coğrafi işaret tescilli ürünleriyle dikkat çekiyor. Erzurum’un bu konudaki en değerli ürünlerinden biri "Oltu Taşı" olarak öne çıkıyor. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen bu taşın, "Siyah Kehribar" olarak anılmasını sağlayan özellikleri ve kendine has yapısı sayesinde değeri her geçen gün daha da artıyor. Erzurum'un dünyaca tanınan bu değeri, yerel el sanatçıların elinde işlenerek dünyaya açılıyor. Gösterilen bu titizlikle Oltu Taşı, değerli bir kültürel miras olarak önemini koruyor ve Erzurum’un ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.

İstanbul, 2023 Yılında Yüzde 30,4'lük Payla GSYH'de Lider Haber

İstanbul, 2023 Yılında Yüzde 30,4'lük Payla GSYH'de Lider

İSTANBUL (İHA) - 2023 yılı için Türkiye'nin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri açıklandı. TÜİK verilerine göre, İstanbul 8 trilyon 60 milyar 358 milyon TL ile en yüksek GSYH'ye ulaştı. Metropol, toplam GSYH'den yüzde 30,4 pay aldı. Bu gelişme, Türkiye ekonomisinde İstanbul'un önemini bir kez daha gözler önüne serdi. İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR İLK ÜÇTE YER ALDI İstanbul'un ardından 2 trilyon 538 milyar 686 milyon TL ile Ankara ve 1 trilyon 614 milyar 161 milyon TL ile İzmir en yüksek GSYH'ye sahip iller oldu. Ankara GSYH'den yüzde 9,6, İzmir ise yüzde 6,1 pay aldı. İl düzeyinde GSYH sıralamasının son üç sırasında ise Tunceli (22 milyar 13 milyon TL), Ardahan (19 milyar 407 milyon TL) ve Bayburt (13 milyar 214 milyon TL) yer aldı. 2023 yılında en yüksek GSYH payına sahip ilk beş il, Türkiye'nin toplam GSYH'sinin yüzde 54,02'sini oluşturdu. KİŞİ BAŞINA GSYH’DE KOCAELİ ZİRVEDE 2023 yılı kişi başına GSYH verilerinde Kocaeli 516 bin 460 TL ile ilk sırada yer aldı. Onu 510 bin 733 TL ile İstanbul ve 438 bin 242 TL ile Ankara takip etti. Şanlıurfa, Ağrı ve Van ise kişi başına GSYH'de son üç sırada yer aldı. Bu illerde kişi başına düşen GSYH sırasıyla 116 bin 767 TL, 110 bin 553 TL ve 108 bin 21 TL olarak belirlendi. Türkiye genelinde 13 ilde kişi başına düşen GSYH değerinin, ülke ortalamasının üzerinde olduğu kaydedildi. İSTANBUL, EKONOMİK FAALİYETLERDE LİDERLİĞİ SÜRDÜRÜYOR GSYH'yi oluşturan ekonomik faaliyetler incelendiğinde İstanbul, tarım, ormancılık, balıkçılık ve diğer hizmet faaliyetleri dışındaki alanlarda ilk sırayı kaptırmadı. İstanbul’un bilgi ve iletişim faaliyetlerindeki payı yüzde 64,8, finans ve sigorta faaliyetlerinde yüzde 62,5, mesleki, idari ve destek hizmetlerinde yüzde 45,9, hizmetler sektöründe yüzde 40,4 ve inşaat sektöründe yüzde 28,9 olarak kaydedildi. Konya, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe yüzde 6,2'lik payla ilk sırada yer alırken, Ankara yüzde 45,4'lük pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde lider oldu. İSTANBUL'UN GSYH'SİNDE EN BÜYÜK PAY HİZMET SEKTÖRÜNDE 2023 yılında İstanbul’un GSYH'si içinde hizmet sektörü yüzde 35,7 ile en büyük payı aldı. Onu yüzde 17,2 ile sanayi sektörü ve yüzde 7,8 ile mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri izledi. Bu durum, İstanbul'un hizmet sektörü odaklı bir ekonomik yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. 2023 yılında Türkiye'nin yıllık GSYH'si zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 5,1 arttı. Bu büyümeye en fazla katkıyı yüzde 1,65 ile İstanbul sağladı. Ankara yüzde 0,96'lık katkı ile ikinci sırada yer alırken, Kocaeli yüzde 0,27 ile üçüncü sırada bulundu. Artvin, Zonguldak ve Gaziantep ise GSYH büyümesine negatif katkı veren iller olarak dikkat çekti. GSYH ARTIŞINDA ŞIRNAK VE SİİRT ÖNE ÇIKTI Zincirlenmiş hacim endeksiyle yapılan hesaplamalara göre, 2023 yılında bir önceki yıla göre GSYH artışı 44 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. En yüksek artış yüzde 18,9 ile Şırnak, yüzde 18,2 ile Siirt ve yüzde 15,8 ile Samsun'da kaydedildi. Öte yandan, en büyük düşüşler yüzde 6,9 ile Zonguldak, yüzde 10,4 ile Bayburt ve yüzde 16 ile Artvin'de görüldü.

Gaziantep, Suriye’nin Yeniden Yapılanmasında Kilit Rol Oynayacak Haber

Gaziantep, Suriye’nin Yeniden Yapılanmasında Kilit Rol Oynayacak

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Akıncı, Suriye’deki son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, Suriye’nin yeniden güvenli ve istikrarlı hale gelmesinin bölge ve Gaziantep için kritik bir önem taşıdığını belirtti. Akıncı, "Suriye’deki iç savaş, 13 yıl boyunca sadece Suriye’yi değil, tüm bölgeyi derinden etkileyen kapsamlı bir kriz haline gelmişti. Ancak bugün geldiğimiz aşamada, Suriye’deki yeni dönem, bölgedeki güven ve istikrarın sağlanması açısından önemli bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Gaziantep, Suriye’ye olan coğrafi yakınlığı, kültürel bağları ve geçmişteki deneyimleriyle, bu yeni dönemde önemli bir rol üstlenmeye hazırdır" dedi. SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR İÇİN YAPILANDIRMA ADIMLARI Suriye’nin istikrarının sağlanmasının yalnızca güvenlik önlemleriyle değil, siyasi ve ekonomik yapılandırma adımlarıyla mümkün olacağını belirten Akıncı, "Suriye’deki gelişmelerle birlikte, Gaziantep’te Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşlerine yönelik bir hareketlilik gözlemlenmektedir. Bu dönüşler hem insani hem de ekonomik açıdan önemli bir gelişme oluşturmaktadır. Suriyelilerin kendi topraklarına dönmesi, Türkiye ve Gaziantep’in üzerindeki sosyal ve ekonomik yükü hafifletirken, şehirdeki kaynakların daha verimli kullanılmasına imkan sağlayacaktır" açıklamasında bulundu. İŞ GÜCÜ DİNAMİKLERİ DEĞİŞEBİLİR Akıncı, ülkesine dönen Suriyelilerin iş gücü piyasasında açacağı boşlukla ilgili, "Bu dönüş süreci, Gaziantep'teki iş gücü dinamiklerinde geçici değişikliklere yol açabilir. Ancak, şehrimizin genç ve dinamik nüfusunun etkin bir şekilde yönlendirilmesiyle, bu geçiş dönemi sorunsuz bir şekilde aşılabilir. Özellikle, iş gücü piyasasında aktif olarak yer alabilecek ancak henüz istihdama kazandırılmamış kesimlerin çalışmaya dahil edilmesi, şehrimizin üretim kapasitesinin devamlılığını sağlayacak ve geçici iş gücü eksikliklerini hızla giderecektir" yorumunda bulundu. Gaziantep’in gıda sanayi ve tarımsal üretim altyapısındaki gücünün, Suriye’nin artan gıda talebini karşılamak için büyük bir avantaj sunduğunu söyleyen Akıncı, iki bölge arasında güçlü bir ticaret ağının oluşacağını vurguladı. Akıncı, Suriye’nin Gaziantep’in ihracatında üçüncü sırada yer aldığını ve bu rakamın ilerleyen dönemde artmasının beklendiğini dile getirerek, "Gaziantep bu anlamda, Suriye’nin yeniden inşa sürecinde önemli bir rol üstlenmeye adaydır. Suriye ile olan ekonomik bağların güçlenmesi, sadece Gaziantep’in değil, tüm bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu süreçte, Gaziantep Ticaret Borsası olarak, sektörlerimize yönelik desteklerimizi sürdürmeye ve şehrimizin ekonomisinin güçlenmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz" dedi.

Gaziantep’in Tarihi Bölgelerine Ara Tatilde Turist Akını Haber

Gaziantep’in Tarihi Bölgelerine Ara Tatilde Turist Akını

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep’in köklü tarihi, doğal güzellikleri ve gastronomi alanındaki ünü, kenti ara tatilde hem yerli hem de yabancı turistlerin gözde destinasyonu haline getirdi. İpekyolu üzerinde yer alan Zeugma Mozaik Müzesi ve Kültür Yolu üzerindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı, Almacı Pazarı, Gümrük Han, Yeni Han ve Antep Kalesi gibi mekanlar, yoğun turist ilgisi ile dolup taştı. Turizm potansiyelini ortaya koyan bu hareketlilik, yerel esnafı da sevindirdi. KÜLTÜR YOLU’NDA YOĞUNLUK Hafta sonu ve ara tatilde Gaziantep’in tarihi alanları, Türkiye'nin dört bir yanından ve yurtdışından gelen ziyaretçilerin akınına uğradı. İlk ve orta öğretim ara tatilini fırsat bilen binlerce yerli turist, kentin tarihi ve kültürel mekanlarını keşfetti. Bakırcılar Çarşısı ve Almacı Pazarı, alışveriş yapmak isteyenlerin uğrak noktalarından biri olurken, birçok ziyaretçi şehrin tarihi ve kültürel dokusunu tur rehberleri eşliğinde tanıma fırsatı buldu. ESNAF YOĞUNLUKTAN MEMNUN Tarihi mekanlara olan bu ilgi, Gaziantep esnafını memnun etti. Yerel işletmelerde hareketlilik yaşanırken, özellikle kafe, restoran ve hediyelik eşya dükkanlarında yoğun ziyaretçi trafiği görüldü. Turistler, tarihi yerleri gezmenin yanı sıra, Antep fıstığı, baklava, katmer ve beyran gibi ünlü lezzetleri tatma imkanı da buldu. Almacı Pazarı esnafı Fatih Özsefil, ara tatilde yaşanan yoğunluktan memnun olduğunu belirterek, "Okullar tatil olduğu için İstanbul, Ankara ve yakın illerden Gaziantep'imize geliyorlar ve Gaziantep'imizi geziyorlar. GAP turu yapıyorlar. Hem Gaziantep'in yemeklerini tatmak için geliyorlar hem alışveriş yapıyorlar. Bizde bu durumdan memnunuz. Herkesi Gaziantep'e bekleriz" dedi. Bakırcılar Çarşısı esnafı Şeyma Yılmaz ise, "Yurt dışından ve Yurt içinden Gaziantep'e gelen ziyaretçilerimiz mutlaka Bakırcılar Çarşısı'nı gezmeye geliyorlar" şeklinde konuştu. Nevşehir’den Gaziantep’i gezmeye gelen Nihat Sinop, depremlerden etkilenen Gaziantep halkının acısını paylaşmak ve şehri tanımak istediğini belirtti. Bakırcılar Çarşısı’ndaki ürünlerin yapımını izlemenin ilgi çekici olduğunu söyleyen Sinop, şehri çok güzel bulduğunu ekledi.

Antep Fıstığı Üreticilerine Lisanslı Depo ile Faizsiz Kredi Fırsatı! Haber

Antep Fıstığı Üreticilerine Lisanslı Depo ile Faizsiz Kredi Fırsatı!

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Antep fıstığı üreticilerinin lisanslı depolarda ürünlerini değerlendirerek finansal destekten yararlanabileceğini belirtti. Akıncı, lisanslı depoya ürün bırakan çiftçilere, Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS) karşılığında 9 ay vadeli faizsiz kredi imkanı sunulduğunu açıkladı. Akıncı, ürünlerini lisanslı depoya teslim eden çiftçilerin ELÜS tutarının yüzde 75’i kadar krediye Ziraat Bankası aracılığıyla erişim sağlayabildiğini ifade etti. Gaziantep Ticaret Borsası’nın 2021 yılında şehirde kurduğu Antep Fıstığı Lisanslı Deposu, üreticilere güvenli depolama hizmetinin yanı sıra finansman desteği de sunarak ürünlerini uygun koşullarda saklama imkanı sağlıyor. Hasat dönemindeki arz fazlalığı nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinden korunmak isteyen çiftçiler için lisanslı depoların önemli bir fırsat sunduğunu söyleyen Akıncı, “Çiftçilerimiz, lisanslı depoya teslim ettikleri ürünlere karşılık verilen ELÜS senetleri ile 9 ay vadeli faizsiz kredi desteğinden faydalanabiliyor” dedi. Akıncı, bu kararın 30 Aralık 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, bireysel üreticilerin yanı sıra tarımsal örgütlerin de üyelerinin üretim kapasitelerine göre ELÜS tutarının yüzde 75’i oranında kredi başvurusunda bulunabileceğini belirtti. Üreticiler, bu destekten faydalanmak için Ziraat Bankası veya Ziraat Katılım’a başvuruda bulunabilirler. Akıncı, finansal desteğin tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından önemine vurgu yaparak, “Lisanslı depo aracılığıyla sunulan bu tarz destekler üreticilerimizin nakit akışını iyileştirerek mali yükümlülüklerini daha etkin bir şekilde karşılamalarına imkan sağlamakta. Bu destek, yalnızca bireysel üreticilere değil, aynı zamanda sektörün genel gelişimine de katkı vermekte” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.