Hava Durumu

#Gelenek

TOURISMJOURNAL - Gelenek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gelenek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Osmanlı'dan kalan yüzlerce yıllık gelenek bu yıl da unutulmadı Haber

Osmanlı'dan kalan yüzlerce yıllık gelenek bu yıl da unutulmadı

Bilecik'te yüzyıllardır Osmanlı'dan gelen, minareden Ramazanın son günü çocuklara sepetle şeker sarkıtma geleneği bir kez daha gün yüzüne çıkarıldı. Bilecik Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Osmanlı döneminde gerçekleştirilen minareden aşağıda bekleyen çocuklara sepetle şeker sarkıtma geleneği bir kez daha canlandırıldı. Ramazan ayının bütün güzellikleri tüm yurtta olduğu gibi Osmanlı medeniyetinin doğduğu topraklar olan Bilecik'te de yaşanılıyor. Mahalle iftarları, Osmanlı çeşmelerinden şerbet ikramı, Osmanlı davulcu geleneği ve Osmanlı Çınaraltı Helva İkramı gibi gelenekleri tekrar gün yüzüne çıkarken, Ramazan'ın son günü çocuklara minare başında sepetten şeker sarkıtma geleneği yapıldı. Osmanlı devri Türk mimari sanatının dini mimari alanında ilk kubbeli yapı denemesinin örneği olan ve ilk minaresi 30 metre kuzeyinde yüksek bir kaya üzerine inşa edilen tarihi Orhan Gazi Camii minaresi önünden çocuklara minareden sepetle şeker sarkıttılar. "Bu geleneği çocuklarımıza tekrar aynı coşkuyla, mutlulukla yaşatmak istedik" Öğrencileri etkinliğe getiren özel bir okul sahibi Aliye Ayaz, "Bugün burada Osmanlı dönemindeki Ramazan geleneğimizi yaşatmak için toplandık. Öğrencilerimizi buraya getirdik. Arkamızda gördüğünüz minareden sepetimizi sallandırdık. Çikolatalarımızı aldık. Herkese iyi bayramlar diliyorum" dedi. "Bu gelenek yaklaşık 450 yıldır süregelen bir gelenek" Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan ise Osmanlı devletinin kurulduğu topraklarda Bilecik’te olduklarını söyleyerek, "Osmangazi ve Şeyh Edebali Hazretleri’nin atının ayak izleri olduğu ve şu an metfun bulunan Osmanlı Devletinin manevi kurucusu Şeyh Edebali Türbesi'ndeyiz. Bugün bir Osmanlı geleneğimizi minareden sepet sallandırma geleneğini gerçekleştirdik. Bizde bu geleneği çocuklarımıza tekrar aynı coşkuyla, mutlulukla yaşatmak istedik. Geleneğimiz şu şekilde bayramın müjdecisi olarak ikindi namazından sonra hocalarımız minareye çıkıp çocuklarımıza bayramı müjdelemek adına çocuklarımıza sepet sallandırarak minareden çikolatalar ve hediyeler, çeşitli hediyeler, akideler, şekerler hediye ederlermiş. Biz de bu geleneğini burada Bilecik’te yaşattık" dedi.

Sinop’ta geleneksel Lakerda Festivali yapılacak Haber

Sinop’ta geleneksel Lakerda Festivali yapılacak

Sinop’ta geleneksel hale gelen "Lakerda Festivali" bu yıl 17-18-19 Kasım tarihlerinde yapılacak. Sinop Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Saim Gürbüz, Lakerda Festivali geleneğinin bu yılda 17-18-19 Kasım tarihleri arasında Sinop Sabahattin Ali Kültür Merkezinde gerçekleşeceğini belirtti. Gürbüz, birincilik ödülünün bu sene 30 bin TL olduğunu belirterek, “Lakerda Festivali 3 bin 4 yıllık bir gelenek. Sinop’ta tuzlu balık geleneği olarak geçiyor. Bu bizim en ünlü ürünümüz. Zamanında burada ticareti yapılmış, markalaştırılmış ve Türkiye’nin ve dünyanın her yerine ulaştırılmış bir ürün. Lakerda festivali bu yıl 17-19 Kasım tarihleri arasında yapılacak. Festivalin son günü yarışma finaliyle sonuçlanacak. Yine dolu dolu bir içeriğimiz var şuanda içerimiz hazır. Yarışmanın birinci günü etkinliklerimiz ön yarışmalarımız ve açılış konserimiz olacak ünlü piyanist ve ses sanatçısı Rüya Taner bir konser verecek. Yarışmanın 2’nci günü şehir dışından ve ülke dışından gelen şeflerimizin Sinop’taki öğrencilerimizle birlikte yapacağı küçük bir lakerda ile yapılabilecek yemekler yarışmaları olacak. Bunlar içerisinde güzel söyleşiler olacak. Akşam ise ünlü sopranomuz Selva Erdener ve orkestra şefi İbrahim Yazıcı’nın bir konseri olacak. Son gün ise yine etkinlikler, paneller, tarih söyleşileri ve lakerda yarışması finali olacak. Lakerda yarışmasının ödülleri bu sene eski yıllara göre biraz daha yüksek. Sinop Kültür Turizm Derneği ve Sinop Belediyesi, KUZKA iş birliği ile yapılan festivalde ödülleri her geçen gün arttırmaya gayret ediyoruz. Bu sene birincili ödülümüz 30 bin TL, ikincilik ödülümüz 20 bin TL, üçüncülük ödülümüz 10 bin TL. Palamut ya da torik lakerdası fark etmiyor. Bizim bütün Sinoplulardan, Sinop severlerden Sinop’ta yaşayan vatandaşlarımızdan isteğimiz yarışmaya başvurmaları ne kadar çok yarışmaya başvurulursa bizi o kadar mutlu ediyor. Çünkü bu şehirdeki ilgiyi ve katılımı gösteriyor bizim için. O yüzden ister palamutlarıyla ister torikleriyle bu yarışmaya katılsınlar ve bize birer takoz lakerda ayırsınlar. Bu kent için kente gelen misafirlerimiz için Türkiye için büyük bir kazanım olacak” dedi.

Tekirdağ'da ramazan çöreği geleneği yaşatılıyor Haber

Tekirdağ'da ramazan çöreği geleneği yaşatılıyor

Tekirdağ Kentteki bazı fırınlarda özellikle ramazan ayında üretilen çörek, kendine has tadı ve kokusuyla talep görüyor. Yaklaşık 25 yıldır ramazan ayında çörek yapan fırıncı Ekrem Ökten, AA muhabirine, lezzetli bir çörek üretmenin zahmetli olduğunu ve ustalık gerektirdiğini anlattı. Ramazan çöreğinin içerisinde hiçbir katkı maddesi bulunmadığını belirten Ökten, şunları kaydetti: "Bu çöreği ustalarımdan öğrenmek için çok emek vermiştim. Çıkaramadığım zamanlar da oldu. Nohut mayasının kıvamını tutturmak çok önemli. Maya sıcak ve soğuk sevmez. Bebek gibi bakmalı. Gecede 4-5 defa yerlerini değiştirmek lazım. Ramazan çöreği sarı rengi almalı. Bu rengi almadığında içerisinde katkı maddesi var demektir. Mayayı tutturmakla da iş bitmiyor. Gece gelip iki kez yoğuruyorum. Kabartmasından şekil almasına kadar yapılan işlemlerin hepsi zincirleme. Çok incelik ve ustalık isteyen bir iş." Ökten, ramazan çöreği üretimini çocuğuna ve torunlarına miras bırakmak istediğini dile getirdi. Kent sakinlerinden Gürkan Demir de her ramazanda fırından çörek aldıklarını, tadının çok lezzetli olduğunu ifade etti. Ramazan çöreğine coğrafi işaret alınması için çalışmalar başladı Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu da ramazan çöreğinin Osmanlı döneminden gelen bir gelenek olduğunu vurguladı. Hacıoğlu, ramazan çöreğine coğrafi işaret almak için çalışmalara başladıklarını belirterek, "Ramazan çöreği Tekirdağ yöresine aittir. Osmanlı döneminden bu yana gelen bir gelenektir. Ramazanın ilk gününden itibaren her köşede ramazan çöreği mutlaka satılır. Uzun süre dayanabilir ve tokluk hissi verir. Hazırlıklarımızı yapıyoruz, amacımız çöreği coğrafi işarete kavuşturmak." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.