Hava Durumu

#Gezi

TOURISMJOURNAL - Gezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gezi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tatil tercihlerinde yükselen yıldız: Kruvaziyer Haber

Tatil tercihlerinde yükselen yıldız: Kruvaziyer

Uluslararası Kruvaziyer Hatları Birliği CLIA raporlarına göre cruise ile yolculuk yapanların yüzde 82'si yeniden cruise seyahatine çıkmayı planlıyor. Uluslararası seyahat edenlerin yüzde 71'i ise gemi yolculuğunu deneyimlemek istediğini belirtiyor. Cruise yolculuklarına ilgi artıyor. Konforlu gemilerin sunduğu 5 yıldızlı tatil, fiyat avantajı nedeniyle son yıllarda daha çok keşfedilmeye başlandı. Cruise yolculuklarının bilinmeyenlerini ve en çok tercih edilen kruvaziyer rotalarını derledik. Otel konforunda havuz başında kokteylinizi yudumlarken kitap okumak ve akşamları eğlenceli şovları izlemekten keyif alıyorsunuz; başka şehirler hatta ülkeler ve yeni kültürler keşfetmekten de vazgeçemiyorsanız kruvaziyer tatili tam size göre. Türkiye limanlarından başlayan birçok gemi turu ile  dünya denizlerinde seyreden 5 yıldızlı gemilerde her zevke ve bütçeye göre cruise turunu deneme şansına sahipsiniz. Odanıza yerleştiğiniz andan itibaren bir daha otel değiştirmenize gerek kalmadan birçok şehri kolaylıkla görebildiğiniz, her sabah başka bir şehre uyandığınız büyüleyici gemiler dünya mutfaklarına ait restoranlar, lüks markaların yer aldığı mağazalar, SPA, fittness, birbirinden ünlü kabare ve şovların yer aldığı gece kulüpleri ile size çok fazla seçenek sunuyor; denizde seyir esnasındayken birçok etkinlik, eğitim, atölye gibi olanaklar da var.   İşte en sevilen 5 kruvaziyer rotası 1 – En sevilenlerden, Yunan Adaları İstanbul, Kuşadası ve Çeşme’den kalkıp Yunan Adaları’na giden birden çok cruise firması bulunuyor. Yılın 12 ayı devam eden 3, 4 ve 7 gecelik cruise turları konaklama, yemekler, içecekler, gece şovları dahil 212 €’dan başlıyor. Bu gezilerin birçoğunda gemide Türkçe bilen rehberler yer aldığı için yabancı dil bilmemek sorun olmaktan çıkıyor. Vizeli ya da kolay vize ile gidebileceğiniz Yunan Adaları cruise turlarında Kos’tan Girit’e, Rodos’tan Mikonos’a, Milos’tan Santorini’ye kadar birçok adayı gezip görebilir; hem kültürünü keşfedebilir hem de mavi denizlerde yüzme fırsatı yakalayabilirsiniz.   2- Erişilebilir lüks cruise: Akdeniz Turları Klasik bir cruise rotası olan Akdeniz ve Adriyatik Körfezi dünyanın dört bir yanından kruvaziyer turistlerini bu bölgeye çekmeye devam ediyor. Gemilere İstanbul’dan binebileceğiniz gibi İtalya, İspanya’dan da katılabileceğiniz turlar mevcut. Uçaklı paketlerle avantajlı bir tatil imkânı sunan ve 5 yıldızlı otel konforunda, ulaşılabilir bir lüks olan cruise seyahati size unutulmaz anlar vaat ediyor. 7 gece 8 günlük turların fiyatları 649€’dan başlıyor.   3- Kış mevsiminde sıcak denizlere doğru: Arap Körfezi Kışın soğuk ve kasvetli havasından sıcak denizlere doğru yol almak isterseniz harika bir seçenek olan Dubai, Katar ve Abu Dabi’nin yer aldığı Arap Körfezi turlarına Kasım ayı itibari ile katılabilirsiniz. Otel konforunda konaklama, yemek ve gece şovları yanında çölde safari, ya da şnorkelle balıkların arasında yüzmek keyifli olmaz mı? Minimum 4 geceden başlayan bu gemili turlara 699€’dan başlayan fiyatlarla katılmak mümkün. 4- Güvertede kuzey ışıkları: Fiyort turları Bahar ayları ile yaz döneminde en fazla tercih edilen Fiyortlar cruise turu kısa zamanda kolaylıkla Danimarka ve Norveç’i keşfetme imkânı sunuyor. Türkiye’den uçak dahil paketler ile cazip hale gelen kruvaziyer turları 1099€’dan başlıyor. 5- Uzak denizler: Uzak Doğu, Karayipler & Bahamalar Uzakdoğu’nun gizemli coğrafyasına yol alıp Japonya - Singapur - Malezya -Tayland gibi ikonik şehirlerini konforlu 5 yıldızlı bir cruise turu ile ziyaret etmek isteyenler buraları 1647€’dan başlayan fiyatlar ile ziyaret edebilirler. Karayipler & Bahamalar’ın otantik ve korunmuş doğası, kendine özgü plajlarında anılar biriktirmek içinse 1399€’dan başlayan 9 günlük gemi turları bulmak mümkün. Yakın denizlerden uzak denizlere, vizeyle ya da vizesiz katılabileceğiniz çok çeşitli gemi firmasına ait yüzlerce tur seçeneğini tatilsepeti.com’da sıralayabilir, kıyaslayabilir, erken rezervasyon döneminde avantajlı fiyatlara gemi turları bulabilirsiniz. ** Kruvaziyer tatili neden bu kadar sevildi? 1.       Kısıtlı zamanda, valiz açıp kapamadan tek bütçe ile birçok şehri görme şansı   2.       Türkiye limanlarından binebilme avantajı 3.       5 yıldızlı otel konforu 4.       Kara turları ile keşif fırsatı 5.       Cabaret şovları, casino, animasyon ve atölyeleriyle bitmeyen eğlence, macera 6.       Özel restoranlar ve dünya lezzetleri 7.       Her sabah yeni bir limanda uyanma 8.       Konaklama, yeme içme, vergiler ve kara turları ile paket fiyat avantajı 9.       Gemide Türkçe bilen rehber ve mürettebat   10.   Uçaklı paketlerde uçak bileti fiyatına gemi turu avantajı

Pasaport ücreti için büyük zam kapıda Haber

Pasaport ücreti için büyük zam kapıda

Pasaport ücretleri için bu yılın başında yapılan zammın ardından, bir sonraki zam 2025 yılı itibariyle gelecek. Vergi, harç ve cezalara uygulanacak zam oranının belirlenmesinde kullanılan yeniden değerleme oranının açıklanmasıyla birlikte 2025 yılı pasaport ücretleri ortaya çıkacak. Yeniden Değerleme Oranı, her ne kadar pasaport ücretlerini yapılacak olan zammın yüzdesini belirliyor olsa da, Cumhurbaşkanı’nın pasaportlara yapılacak zam oranını düşürme ve artırma yetkisi bulunuyor. PASAPORT ÜCRETİ ZAMMI 2025 YILINDA NE KADAR OLACAK? Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl'ün ortaya koyduğu projeksiyona göre, 2024 yılı yeniden değerleme oranı yüzde 45 civarında oluşabilir.  Yeniden değerleme oranında Cumhurbaşkanı'nın yetkisini kullanmaması halinde ise 2025 yılında pasaport ücreti yüzde 45 oranında zamlanacak. YDO'u kesin olarak belirleyecek olan Eylül ve Ekim ayı enflasyonları “sıfır” bile gelse, YDO yüzde 43 oranını aşacak.  Gelecek iki ayda ortalama yüzde 3’ler seviyesinde Yİ-ÜFE artışları olması bekleniyor. Bu senaryoya göre; 2024 yılı yeniden değerleme oranı düz bir hesapla yüzde 45 seviyesinde olacak. PASAPORT ÜCRETİ NE KADAR OLACAK? Cumhurbaşkanının vergi veya cezaların yeniden değerleme oranının yarısı kadar indirme veya yüzde 50 fazlasına kadar artırma yetkisi var. Cumhurbaşkanı'nın yetkisini kullanmaması halinde oluşacak olan yüzde 45 zam pasaportlara şu şekilde yansıyacak; Pasaport 2024 2025 Aradaki Fark 6 aya kadar olan pasaport ücreti 1.639 TL 2.377 TL 738 TL 1 yıl için olan pasaport ücreti 2.396 TL 3.475 TL 1079 TL 2 yıl için olan pasaport ücreti 3.912 TL 5.673 TL 1.443 TL 3 yıl için olan pasaport ücreti 5.558 TL 8.059 TL 1761 TL 4-10 yıl olan pasaport ücreti 7.833 TL 11.357 TL 3.524 TL YENİDEN DEĞERLEME ORANI NE ZAMAN AÇIKLANACAK? Yeniden Değerleme Oranı, her yıl kasım ayının ilk haftasında ekim ayı enflasyon verilerinin belli olmasıyla birlikte açıklanıyor.  YENİDEN DEĞERLEME ORANI ZAMMI NE KADAR OLACAK? Yurt Dışına Çıkış Harcı, Yurt Dışından Yolcu Beraberinde Getirilen Cep Telefonu Harç Tutarı, MTV ve B Sınıfı Ehliyet Harcı gibi çeşitli unsurlar, 2024 yılı ve 2025 yılı muhtemel Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YDO) dikkate alınarak artırılmış tutarlarla aşağıdaki şekilde öngörülmüştür: Yurt Dışına Çıkış Harcı: 2024 Tutarı: 500 TL 2025 YDO ile Artırılmış Tutar: 720 TL Yurt Dışından Yolcu Beraberinde Getirilen Cep Telefonu Harç Tutarı: 2024 Tutarı: 31.692 TL 2025 YDO ile Artırılmış Tutar: 45.953 TL 1600 cc’ye kadar 1-3 yaş arası en düşük motor hacimli otomobil MTV'si: 2024 Tutarı: 5.851 TL 2025 YDO ile Artırılmış Tutar: 8.484 TL B Sınıfı Ehliyet Harcı: 2024 Tutarı: 3.945,40 TL 2025 YDO ile Artırılmış Tutar: 5.720,80 TL Araç Muayene Ücreti (Otomobil): 2024 Tutarı: 1.821,60 TL 2025 YDO ile Artırılmış Tutar: 2.641,30 TL Trafik Cezası (En Düşük Hız Limiti İhlali İçin): 2024 Tutarı: 1.507 TL 2025 YDO ile Artırılmış Tutar: 2.185 TL YENİDEN DEĞERLEME ORANINDAN ETKİLENECEK VERGİ VE CEZA ÖRNEKLERİ Yeniden değerleme oranına endeksli bazı vergi, ceza ve diğer yüklerin bir kısmında Cumhurbaşkanının yükseltme veya indrime yetkisi bulunuyor.  Motorlu Taşıtlar Vergisi, Cumhurbaşkanının yetkisi var. Emlak Vergisi, Kanunda YDO’nun yarısının uygulanacağı hükmü var. Cumhurbaşkanının bu tutara ilişkin yetkisi var. Çevre Temizlik Vergisi, Cumhurbaşkanının yetkisi var. Gelir Vergisi Kanunu, bazı istisna tutarları, vergi tarifesi dilim tutarları ve benzerleri, Cumhurbaşkanının yetkisi var. Veraset ve İntikal Vergisi: İstisnalar, Cumhurbaşkanının yetkisi yok. Veraset ve İntikal Vergisi: Tarife matrahları, Cumhurbaşkanının yetkisi var. Damga Vergisi, Cumhurbaşkanının yetkisi var. Harçlar, Cumhurbaşkanının yetkisi var. Vergi Usul Kanunundaki Cezalar, Cumhurbaşkanının yetkisi var. Kabahatler Kanununa tabi İdari para cezaları, Cumhurbaşkanının yetkisi yok. Araç Muayene Ücretleri, Cumhurbaşkanı ancak beş yılda bir yüzde 20 oranında artırma veya eksiltmeye yetkilidir. Trafik Cezaları, Cumhurbaşkanının yetkisi yok.

Güneydoğu Anadolu'nun gizemli antik kentleri Haber

Güneydoğu Anadolu'nun gizemli antik kentleri

Tarihin tozlu sayfalarında saklanan uygarlıkların izlerini sürmek, binlerce yıl öncesine bir yolculuğa çıkmak demektir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, insanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. Kadim medeniyetlerin iz bıraktığı bu topraklar, günümüz turistleri için adeta açık hava müzesi niteliğinde.  Güneydoğu Anadolu Bölgesi, ziyaretçilerini bu büyülü yolculuğa çıkararak, adeta bir zaman makinesi işlevi görür. Bu toprakların sahip olduğu antik kentler, sadece geçmişi değil, geleceğe dair ipuçlarını da bize sunar. Bölgedeki bu tarihi hazineler, tarihe ışık tutmanın yanı sıra, medeniyetin izlerini gün yüzüne çıkarıyor. Bu antik diyarlar, yalnızca tarih kitaplarında değil, bizatihi ayaklarımızın altında, keşfedilmeyi bekliyor. Gelin, Güneydoğu Anadolu’nun en etkileyici antik kentlerine birlikte göz atalım. NEMRUT DAĞI Adıyaman’ın Kahta ilçesinde yer alan Nemrut Dağı, Kommagene Krallığı’nın en görkemli mirasıdır. Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve kendi soyuna ithaf ettiği dev heykellerin yer aldığı bu kutsal alan, M.Ö. 62 yılında yapılmıştır. Nemrut, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta ve ziyaretçilere antik kültürlerin nasıl bir araya geldiğini gösteren mükemmel bir örnek sunmaktadır. Doğu ve Batı medeniyetlerinin sentezlendiği bu antik alan, Pers ve Helenistik kültürlerin bir arada bulunduğu, mistik ve kutsal bir mekandır. Dağın zirvesinde yer alan dev heykeller, Tanrı Zeus, Apollon, Herakles ve diğer mitolojik figürleri temsil eder. Heykellerin yanı sıra, Kral Antiochos’un dev anıt mezarı da burada yer alır ve bu mezar, antik dönemin mühendislik harikalarından biri olarak kabul edilir. Nemrut’un zirvesinde üç farklı terasa dağılmış olan bu dev heykeller ve kitabeler, Kommagene Krallığı’nın tanrılarla olan ilişkisini simgeler. Doğu terası, sabah güneşini selamlamak için, batı terası ise gün batımını izlemek için eşsiz bir noktadır. Antiochos, Nemrut Dağı’na gömüldüğüne inanılır, ancak mezarı bugüne kadar bulunamamıştır. Bu dağ, arkeologlar için hala bir gizem barındırmaktadır. ÇAYÖNÜ Diyarbakır yakınlarındaki Çayönü, medeniyetin doğuşuna tanıklık eden bir yerleşimdir. Dünyanın en eski yerleşik hayata geçen topluluklarından biri olan Çayönü, tarım ve hayvancılığın başladığı, insanların avcı-toplayıcı hayatı geride bıraktığı ilk yerlerden biri olarak bilinir. Bu yerleşim, M.Ö. 10.000’lere kadar gitmektedir. Çayönü, insanlık tarihinin en önemli evrimsel aşamalarından birine sahne olmuştur. Burada tarımın başladığı, hayvanların evcilleştirildiği ve toplumsal yaşamın şekillendiği keşfedilmiştir. Çayönü’nün kazılarında ortaya çıkan yapılar, dünyanın en eski taş temelli kerpiç binalarının örneklerini sunar. Bu yerleşim, Neolitik dönem mimarisi ve yaşam tarzı hakkında paha biçilmez veriler sağlamaktadır. HALFETİ Şanlıurfa’ya bağlı olan Halfeti, Fırat Nehri üzerinde baraj yapımı sonrası büyük bir kısmı sular altında kalan eski bir yerleşimdir. Tarihi M.Ö. 9. yüzyıla kadar uzanan Halfeti, Helenistik ve Roma dönemlerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Günümüzde, sular altında kalan yapıları ile ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunar. Halfeti, sadece su altındaki yapılarıyla değil, aynı zamanda Rumkale gibi antik kaleleriyle de tanınır. Rumkale, Fırat Nehri’nin kıyısında yer alan stratejik bir kale olup Roma döneminde büyük bir dini merkez olarak kullanılmıştır. Kaleyi ziyaret edenler, hem tarihe tanıklık eder hem de Fırat’ın muhteşem manzarası eşliğinde unutulmaz anlar yaşar. ZEUGMA Gaziantep’in Nizip ilçesinde bulunan Zeugma, Roma döneminin en zengin kentlerinden biri olarak bilinir. M.Ö. 300 yılında Büyük İskender’in generallerinden Selevkos Nikator tarafından kurulan bu şehir, Fırat Nehri kıyısında stratejik bir noktada yer alırdı. Zeugma’nın adı, köprü anlamına gelen "Zeugma" kelimesinden gelir ve bu şehir, doğu ile batıyı birbirine bağlayan bir köprü vazifesi görürdü. Zeugma’nın en büyük özelliklerinden biri, muhteşem mozaikleridir. Roma villalarının zeminlerinde bulunan bu mozaikler, antik dünyanın sanatsal zirvesi olarak kabul edilir. Çingene Kızı Mozaiği, Zeugma’nın en bilinen eseri olup, bakışlarıyla herkesi büyüleyen mistik bir figürdür.   1990’lı yıllarda başlayan kazılarda, villalar, hamamlar ve tapınaklar ortaya çıkarılmıştır. Zeugma’da çıkarılan eserler, bugün Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu müze, dünyadaki en büyük mozaik müzelerinden biri olarak kabul edilir. DARA ANTİK KENTİ Mardin’in Nusaybin ilçesine yakın bir konumda bulunan Dara, antik Mezopotamya’nın en önemli şehirlerinden biridir. Dara Güneydoğu’nun Efes’i olarak anılır. Pers İmparatorluğu döneminde stratejik bir askeri merkez olarak kullanılan Dara, Bizans döneminde surlarla çevrilmiş büyük bir metropol haline gelmiştir. Dara, devasa kaya mezarları, su sarnıçları ve yeraltı şehirleriyle dikkat çekmektedir.  Dara, antik dönemde su kaynakları açısından çok önemli bir bölgeydi. Burada yer alan devasa su sarnıçları, antik dönemin en gelişmiş su mühendisliği örneklerinden biridir. Ayrıca, kentin mezarları ve kaya oymaları, ziyaretçileri büyüleyen bir atmosfere sahiptir. HARRAN Şanlıurfa’nın güneydoğusunda yer alan Harran, antik dönemin en eski yerleşimlerinden biri olarak bilinir. M.Ö. 2000'lere kadar uzanan köklü bir tarihe sahip olan Harran, aynı zamanda bilim ve inanç merkezi olarak da dikkat çeker. Harran, İslam öncesi dönemde Pagan inançlarının merkeziyken, İslam döneminde ise felsefe, astronomi ve matematik alanında önemli bir akademik merkez haline gelmiştir. Orta Çağ'da, Harran Üniversitesi, felsefe ve astronomi başta olmak üzere birçok bilim dalında önemli çalışmaların yapıldığı bir okul olarak ün kazanmıştır. Burada Aristo'nun öğretileri de okutulmuş ve ünlü bilim insanları bu bölgede yetişmiştir. Harran'da eğitim gören bilim insanları, İslam dünyasına büyük katkılar sağlamıştır. Harran, konik biçimli kerpiç evleriyle ünlüdür. Bu evler, yörenin çöl iklimine uygun şekilde tasarlanmış olup, yazın serin, kışın ise sıcak tutma özelliğine sahiptir. Bu benzersiz mimari yapılar, Harran’ın en önemli simgelerindendir. Ayrıca, Harran Kalesi ve Emeviler Dönemi’nden kalma Ulu Cami'nin kalıntıları da tarihe ışık tutar. Harran, Sümerlerden itibaren Ay Tanrısı Sin’e adanmış bir dini merkez olarak önem kazanmıştır. Bu nedenle, Pagan dönemine ait tapınak kalıntıları hala görülebilir. Ayrıca, Harran’ın İbrahim peygamberin doğduğu yer olduğuna inanılır ve bu, Harran’ın dini açıdan kutsal kabul edilmesine sebep olmuştur. RUMKALE Rumkale, Gaziantep ve Şanlıurfa sınırında, Fırat Nehri'nin kıyısında stratejik bir konumda yer alır. Eski dönemlerde askeri ve dini bir merkez olarak kullanılan Rumkale, tarih boyunca birçok medeniyetin eline geçmiştir. Asur, Pers, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir askeri nokta olan bu kale, Haçlı Seferleri sırasında da kullanılmıştır. Rumkale, doğal savunma avantajlarıyla dikkat çeker. Fırat Nehri’nin ortasında yer alan yüksek kayalıklara inşa edilmiş olan kale, doğu ve batı dünyasını birbirine bağlayan önemli bir geçiş noktasıydı. Ayrıca, Bizans İmparatorluğu döneminde bir piskoposluk merkezi olarak dini açıdan da büyük önem taşımıştır. Bugün büyük bir kısmı baraj gölü altında kalan Rumkale, antik dönemin izlerini su altındaki yapılarıyla barındırmaktadır. Su altındaki manastır kalıntıları, mağaralar ve Roma dönemine ait su yolları, burada yapılan arkeolojik araştırmalarla gün yüzüne çıkmıştır. Ziyaretçiler, bu batık yapıları teknelerle gezebilir ve bölgenin mistik atmosferini keşfedebilirler. EDESSA (ŞANLIURFA) Bugünkü Şanlıurfa olarak bilinen Edessa, tarihin en eski şehirlerinden biri olup, “Peygamberler Şehri” olarak adlandırılır. Tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan Edessa, Süryani, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir merkez olmuştur. İslam’ın yayılmasıyla birlikte ise Urfa, İslam coğrafyasının önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Edessa’nın en bilinen simgelerinden biri olan Balıklı Göl, İslam inancına göre Hz. İbrahim’in Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer olarak kabul edilir. Rivayete göre, ateş suya dönüşmüş ve Hz. İbrahim’in düştüğü yer bugün Balıklı Göl olarak bilinmektedir. Göl çevresindeki kutsal atmosfer, hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir cazibe merkezi oluşturur. Edessa, Süryani kültürü ve inanç sistemi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Süryani Hristiyanlar için önemli bir dini merkez olan Urfa, ayrıca Ermeni ve Arap topluluklarının da tarihi boyunca yerleşim yeri olmuştur. Tarihi Urfa Kalesi, eski surlar, ve mağaralar Edessa’nın tarih boyunca sahip olduğu zengin kültürel mirası gözler önüne sermektedir. HASANKEYF Hasankeyf, Batman ilinde, Dicle Nehri kıyısında bulunan ve 12.000 yıllık tarihi ile dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Roma, Bizans, Artuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir yerleşim alanı olan Hasankeyf, 2019 yılında tamamlanan Ilısu Barajı nedeniyle büyük oranda sular altında kalmıştır. Hasankeyf’in en belirgin özelliği, doğal kayalıklar üzerine inşa edilen kale ve mağaralarıdır. Hasankeyf Kalesi, Roma döneminde inşa edilmiş ve bölgeyi düşman saldırılarından korumak için kullanılmıştır. Mağaralar ise insanlar tarafından binlerce yıl boyunca ev, kilise ve depo olarak kullanılmıştır. Bu mağaralar, tarihi boyunca insan yaşamının nasıl şekillendiğini gösteren önemli arkeolojik verilere sahiptir. Hasankeyf, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Artuklular döneminde bölge, bilim ve sanatın merkezi haline gelmiştir. Tarihi köprü, El-Rızk Camii, Sultan Süleyman Camii ve Zeynel Bey Türbesi gibi yapılar, bu dönemin izlerini taşır. Bu yapılar, baraj yapımı sırasında koruma altına alınarak taşınmış ve Hasankeyf Kültürel Parkı’nda yeniden inşa edilmiştir. Baraj sularının yükselmesiyle birlikte Hasankeyf’in büyük bir kısmı sular altında kalmış olsa da, bölgedeki tarihi eserlerin birçoğu taşınarak koruma altına alınmıştır. Bu durum, hem yerel halk hem de tarihçiler arasında büyük bir tartışma yaratmış, Hasankeyf’in sular altında kalması büyük bir kültürel kayıp olarak nitelendirilmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, insanlık tarihinin derin izlerini taşıyan ve kültürel mirasın en önemli örneklerini barındıran bir coğrafyadır. Dara’dan, Göbeklitepe’ye, Nemrut’tan Zeugma’ya, Harran’ın bilim dünyasına katkılarından Hasankeyf’in sular altındaki tarihine, Rumkale’nin stratejik konumundan Edessa’nın dini merkez olmasına kadar bu kadim şehirler, geçmişin kapılarını aralıyor ve tarih severlere eşsiz bir yolculuk sunuyor. Bu kentler, ziyaretçilerine sadece birer turistik destinasyon değil, aynı zamanda insanlık tarihinin köklerine doğru bir keşif sunuyor. Kaynak: Güneydoğu Ekspres

İsveç'te nüfusu 200'e düşen köye göç edenlere 900 euro ödenecek Haber

İsveç'te nüfusu 200'e düşen köye göç edenlere 900 euro ödenecek

İsveç, ülkenin kuzeydoğusundaki Laponya bölgesine bağlı Glommerstrask Köyü'ne göç etmeyi düşünen ailelere mali teşvikler sunuluyor. Köy, açık hava sporlarına merak duyanlarla doğa severler için bir "cennet". Fakat son yıllarda nüfus keskin bir düşüş yaşadı. Özellikle okul çağındaki çocukların sayısı azaldı. Bu gidişatın devam ettiği takdirde, köydeki ilkokulun kapanacağı söyleniyor. Bu nedenle köydeki yerel bir kuruluş, İtalya ve İspanya gibi diğer Avrupa ülkelerinde yaygın olarak görülen "nüfuslandırma planına" başvurdu. 1950 yılında Glommerstrask Köyü'nün nüfusu 1.000 civarındaydı. Şimdi ise sadece 200 kişinin yaşadığı belirtiliyor. İlkokula gidenlerin sayısı ise 23. Yerel yönetim, öğrenci sayısının 25'in altına düşmesi halinde okulun kapanacağı uyarısında bulunmuştu. Yani öğrenciler, yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Arvidsjaur'da bulunan en yakın okula taşınacak. Glommerstrask'taki lise, 2007 yılında öğrenci sayısının 18'e düşmesinin ardından 2009'da kapatılmıştı. Şimdi de köyün geleceği anlamına gelen "Glommersbygdens Framtid" adlı yerel bir kuruluş, ilkokulu kurtarmak için mali teşvikte bulunuyor. Kuruluş, köye taşınan ilk beş aileye yerel para birimiyle 10.000 kron (32.674 Türk Lirası) nakit para yardımı teklif ediyor. Bu yardımdan yararlanabilmek için ailelerin ilkokul çağında (6 ila 15 yaş arası) çocuklarının olması ve en az bir akademik yıl boyunca yerel okula devam edecek olmaları gerekiyor. Kuruluş, ailelere konut bulma konusunda yardımcı olacaklarını ve bölgedeki istihdam olanaklarının bir listesinin yapılacağını söylüyor. Avrupa Birliği (AB) vatandaşı olmayanlar da bu projeye başvurabilir. Fakat ülkeden oturum izni almaları şart koşuluyor. Glommerstrask Köyü, bozulmamış bir doğa ile çevrili. Çoğu kamu hizmetlerine kolaylıkla ulaşım sağlanabiliyor. Skelleftea teknoloji merkezi arabayla yaklaşık bir saat uzaklıkta. Arvidsjaur'daki lise de yarım saat. Müze ve plajlara sahip bir sahil kenti olan Lulea'ya da iki saatte gidilebiliniyor. Üç yerde de Almanya ve Fransa dahil diğer Avrupa ülkelerine seyahat yapılabilen küçük havaalanları bulunuyor. İsveç'te yayın yapan Dagens Nyheter (DN) gazetesine konuşan bir Glommersbygdens Framtid yetkilisi, "Çocuklarınızın güzel bir topluluk içinde büyüyebileceği güvenli bir alan," dedi. Bir ailenin programa başvuru yaptığı ve bir diğerinin de ilkokula gidecek çocuklarıyla köye taşındığı belirtiliyor.

Karavan hobisi, işi oldu. Seri üretime başladı Haber

Karavan hobisi, işi oldu. Seri üretime başladı

Yıllarca elektrik teknisyenliği üzerine işler yapan 40 yaşındaki tek çocuk babası Mukadder Rodoplu, hobisi olan doğada daha çok vakit geçirmek amacıyla 2 yıl önce evinin altındaki dükkanda kendisi için çekme karavan üretti. Karavanın beğenilmesi üzerine yakın çevresi için de üretim yapan Rodoplu, talepler fazlalaşınca elektrik teknisyenliğini bırakıp tamamen bu alana yöneldi. Sektörde faaliyet gösteren bazı kişilerden de teknik destek alan Ropodlu, seri üretime geçti. Mukadder Rodoplu, AA muhabirine, üretimlerini yüzde 100 yerli malzemelerden yaptığını söyledi. Karavan parçalarını Bursalı firmalardan temin ettiğini belirten Rodoplu, "Galvaniz sistemle şase üzerine inşa edilmiş demir taşıyıcı profillerle, karkasla beraber alüminyum kompozit malzemeyle dış cephe kaplamasını yapıştırarak yapıyoruz. Su sızıntısına karşı herhangi bir perçem, vidalama işlemi yok. İçinde kavak kontra ve MDF malzemeden mobilyalarımız mevcut." dedi."İnsanları doğaya davet ediyoruz" Rodoplu, çekme karavan dışında isteğe göre motokaravan da dizayn ettiğini dile getirdi. Bu işe başlama serüvenini anlatan Rodoplu, şöyle konuştu: Son dönemde karavana ilginin arttığını vurgulayan Rodoplu, "Üretim sürecinde ailem de maddi manevi destek veriyor. İnsanları doğaya davet ediyoruz. Doğadan uzaklaşmasınlar. Doğayla iç içe olsunlar. Karavan güzel bir hobi. Tüm doğa meraklarına tavsiye ederim." ifadesini kullandı. Rodoplu, bir karavanı özelliklerine göre yaklaşık bir ayda tamamladıklarını sözlerine ekledi. "Uzun yıllar inşaat elektrik taahhüt ve otomasyon işleriyle uğraştık. Karavan üretimine geçiş tamamen meraktan dolayı oldu. Öncelikle kendime yaptım. Ardından birkaç arkadaşım için yaptık. Ortaya güzel işler çıktı ve akabinde seri üretime geçmeye karar verdik. İşin uzmanlarından, makine mühendislerinden, uzman kaynakçılardan, otomotiv mühendislerinden çeşitli noktalarda destekler aldık. Şu an siparişlere tek başıma yetişmem mümkün değil. O yüzden yardımcılarımızla üretim yapıyoruz."

"Kars-Erzurum Turistik Ekspresi" ilk seferine başlıyor Haber

"Kars-Erzurum Turistik Ekspresi" ilk seferine başlıyor

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Turistik Doğu Ekspresi'ne yoğun talep geldiğini, bunun sonucunda da yeni sefer çalışmalarının yapıldığı belirtildi. Yarıyıl tatilinde artan turizm amaçlı yolcu talebini karşılamak amacıyla Kars-Erzurum arasında "Kars-Erzurum Turistik Ekspresi" adında yeni bir seferin işletmeye konulduğu bildirilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "Kars-Erzurum Turistik Ekspresi, 21 Ocak'ta başlayıp, 31 Ocak'a kadar her gün işleyecektir. Şubat içerisinde sadece cumartesi ve pazar günleri çalışacaktır. Kars-Erzurum Turistik Ekspresi Kars'tan saat 07.20'de hareket edecek, Erzurum'a 11.10'da ulaşacaktır. Erzurum'dan 14.55'te kalkacak tren, Kars'a 18.45'te varacaktır. Pulman tipli vagonlardan oluşacak tren gidiş ve dönüşte Sarıkamış'ta duracaktır." Açıklamada, trenlerin, 234 kişilik kapasiteye sahip olacağı ve biletlerin internetten, mobil uygulama ve gişelerden satın alınabileceği duyuruldu. Yeni rota ile bölgenin turizmine destek verileceği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Ülkemizin saklı güzelliklerini hem vatandaşlarımıza hem de turistlere tanıtıyoruz. Demir yolu taşımacılığında yaşanan gelişmeler, vatandaşlarımızın seyahat tercihlerini de etkiledi. Demir yollarında bahar havasını yeniden oluşturduk. Demir yollarının Türkiye için stratejik önemde olduğunu biliyoruz. Bu bilinçle mozaiğin parçalarını birleştirircesine demir yollarını ayağa kaldırıyoruz."

Konya Panorama'yı  2022’de 400 bin ziyaretçi gezdi Haber

Konya Panorama'yı 2022’de 400 bin ziyaretçi gezdi

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Konya Panorama Müzesi ile İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi, 2022 yılında 400 binden fazla misafiri ağırlayarak Konya’yı ziyarete gelenlerin uğrak noktalarından oldu. Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Panorama Müzesi ile İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi, geçtiğimiz yıl da yüzbinlerce ziyaretçiyi ağırladı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, bir tarım ve sanayi şehri olarak anılan Konya’nın; 10 bin yıllık geçmişiyle kültür ve turizm alanında da önde gelen şehirlerden olduğunu ifade etti. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Konya Panorama Müzesi ile İstiklal Harbi Şehitler Abidesi’nin ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği mekanlar arasında olduğunu vurgulayan Başkan Altay, “Bu iki yapı da adeta Konya’mızın sembol yapıları haline geldi. Yapıldıkları ilk günden itibaren Konya’dan ve Konya dışından yüzbinlerce ziyaretçinin uğrak noktası olmaya devam eden bu güzel mekanlar ziyaret edenleri tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. 2022 yılında Konya Panorama Müzesi’nin ve İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi’nin ziyaretçi sayısı 400 bini geçti. İki tesisimizin de yerli ve yabancı misafir sayısının her yıl katlanarak artmasından büyük memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu. Konya Panorama Müzesi Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Panorama Müzesi içinde Hz. Mevlana’nın hayatı, yaşadığı bazı sembol anlar ve 1200’lü yılların Konya’sının canlandırıldığı müze alanı, sergi alanı ile dünyadaki 25 mevlevihanenin maketinin yer aldığı iç avlu bulunuyor. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından İstiklal Harbi’nde şehit olan ecdadımızın aziz hatırası için yaptırılan İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi’nde; başta İstiklal Harbi olmak üzere 1. Dünya Savaşı, Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı ve iç güvenlik sırasında vatan uğruna canını feda eden şehitlerin isimlerinin yer aldığı iç avlu, Konya’nın o dönemindeki sosyal yapısını anlatan müze, tarihteki 16 Türk devletinin bayraklarının yer aldığı havuzlu yol ve Gaziler Lokali yer alıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.