Hava Durumu

#Göbeklitepe

TOURISMJOURNAL - Göbeklitepe haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göbeklitepe haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gece Müzeciliği Projesiyle 350 Bin Ziyaretçi Ağırlandı Haber

Gece Müzeciliği Projesiyle 350 Bin Ziyaretçi Ağırlandı

SICPA Türkiye'nin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde hayata geçirdiği "Gece Müzeciliği" projesi, Hierapolis ve Efes Ören Yerlerinin gece ziyarete açılmasını sağladı. Bu proje sayesinde, sıcak gündüz saatlerinde ziyareti zor bulan yerli ve yabancı turistler, ören yerlerini gece saat 00.00'a kadar gezme fırsatı yakaladı. Bu yenilik, Nisan-Eylül arasındaki dönemde 350 binden fazla ziyaretçinin ağırlanmasını sağladı. EFES VE PAMUKKALE GECE PARILDIYOR SICPA Türkiye CEO'su Sami Çebi, 930 bin metrekarelik Efes Örenyeri'nin 90 bin metrekaresini, Denizli Pamukkale Ören Yeri'nin ise 360 bin metrekaresini aydınlatıp gece ziyarete açtıklarını belirtti. Çebi, 2024 yılı Nisan-Eylül döneminde Efes'i 260 binden fazla, Hierapolis'i ise 76 binden fazla kişinin gece ziyaret ettiğini belirtti. DİJİTAL MÜZEKART KULLANIMI ARTIŞ GÖSTERDİ Gece müzeciliği projesinin ziyaretçi sayısını artırdığını belirten Çebi, 2024 yılında SICPA Türkiye'nin hizmet verdiği 84 müzede 8 milyondan fazla ziyaretçi ağırlandığını ve bu ziyaretlerin yüzde 87'sinin dijital müzekart ile yapıldığını açıkladı. Bu durum, dijital dönüşümün ziyaretçiler üzerindeki etkisini de gözler önüne serdi. SESLİ REHBERLİK HİZMETİ 17 DİLDE SUNULUYOR Çebi, dijital dönüşüm kapsamında Topkapı Sarayı'ndan Göbeklitepe'ye, Nemrut Dağı'ndan Kız Kulesi'ne kadar 42 müzede sesli rehberlik hizmetinin dijital ortama taşındığını ifade etti. Ziyaretçiler, "Türkiye’nin Müzeleri" uygulamasını indirerek bulundukları ören yerine dair bilgileri kendi dillerinde dinleyebiliyorlar. TURİZMDE GELECEĞE YÖN VEREN YENİLİKLER SICPA Türkiye, Türkiye’nin eşsiz tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak amacıyla yeni projeler geliştirmeyi sürdürüyor. Çebi, turizmin geleceğine ilham verecek projelerle Türkiye'yi dünya turizm liginde daha yukarı taşıyacaklarına inandıklarını ekledi.

Wyndham, Türkiye'de Hedef Büyüttü: 2025'te 150 Otel Haber

Wyndham, Türkiye'de Hedef Büyüttü: 2025'te 150 Otel

Wyndham Hotels & Resorts, Türkiye'deki mevcut 125 oteline yenilerini ekleyerek 2025 yılı sonuna kadar 150 otele ulaşmayı hedefliyor. İlçelerde de yatırımlarını artıran şirket, ikinci ve üçüncü bölgelere uluslararası standartlarda hizmet sunmayı amaçlıyor. TÜRKİYE, WYNDHAM’IN BEŞİNCİ BÜYÜK PAZARI Dünya genelinde 95’ten fazla ülkede 9.200 oteli bulunan Wyndham Hotels & Resorts, Türkiye’yi en büyük beşinci pazarı olarak konumlandırıyor. Şirket, Türkiye’de 43 şehirdeki otelleriyle ekonomiden lüks segmente kadar geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Wyndham, şehir merkezleri kadar küçük ilçelerde de büyümeye odaklanarak, konaklama sektörünün yalnızca büyük şehirlerle sınırlı olmadığını vurguluyor. 2024’TE HEDEFLER TUTTU, 2025 İÇİN BÜYÜK PLANLAR VAR 2024’te tüm hedeflerini gerçekleştiren Wyndham, 2025 yılı sonuna kadar Türkiye’deki otel sayısını 150’ye çıkarmayı planlıyor. Şirketin EMEA Başkanı Dimitris Manikis, Türkiye'nin Wyndham Rewards üyeleri için bir ana destinasyon haline gelmesini hedeflediklerini belirtti. İKİNCİL VE ÜÇÜNCÜL BÖLGELER ODAKTA Wyndham, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin yanı sıra daha küçük destinasyonlarda da yatırımlarını artırıyor. Şirket, bu bölgeleri uluslararası seyahat severlere tanıtmayı hedefliyor. Türkiye'de 43 şehirde faaliyet gösteren marka, özellikle daha az bilinen bölgelerde en fazla otele sahip uluslararası grup olduğunu ifade ediyor. YENİ MARKALAR YOLDA 2024’te Dolce by Wyndham markasını Türkiye pazarına sunan şirket, 2025’te Vienna House gibi lifestyle segmentindeki markalarla büyümeyi sürdürecek. Şu anda Türkiye’de 11 farklı markayla faaliyet gösteren Wyndham, ihtiyaç doğrultusunda yeni markalar da getirebileceğini açıkladı. TURİZMDE GELECEĞİN TRENDİ: DENEYİM VE SPİRİTÜEL TURLAR Manikis, 2025 yılı için turizmde markalı rezidanslar, premium ekonomi segmentleri ve gençler için hostellerin popüler olacağını öngörüyor. Ayrıca Göbeklitepe, Karahantepe gibi tarihi alanlar ile Mevlânâ odaklı spiritüel turların turistler tarafından yoğun ilgi görmeye devam edeceğini belirtti. KRİZLERE DAYANIKLI SEKTÖR: SEYAHAT Küresel resesyon beklentileri hakkında da konuşan Manikis, seyahatin krizlere dayanıklı bir sektör olduğunu söyledi. Pandemi gibi zorlu dönemlerde bile seyahatin öncelikli bir ihtiyaç olarak görüldüğünü vurgulayan Manikis, gelecekte de bu eğilimin devam edeceğini ifade etti. BÜYÜYEN HİNDİSTAN VE ÇİN PAZARLARI Dünya turizmini domine etmesi beklenen ülkeler arasında Hindistan ve Çin öne çıkıyor. Hindistan'da 150 milyon kişinin orta sınıfa katılarak seyahat etmesi beklenirken, Çin’in pandemi öncesi turizm seviyelerine dönmesinin zaman alacağı, ancak kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.

Göbeklitepe, Kültür Turizminin Yükselen Yıldızı Haber

Göbeklitepe, Kültür Turizminin Yükselen Yıldızı

Göbeklitepe, her geçen yıl artan bir ilgiyle tarih severlerin ve turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. 2024 yılı, bu antik alan için oldukça verimli bir yıl oldu. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Göbeklitepe’nin 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde büyük bir ziyaretçi artışı yaşadığını açıkladı. Yazgı, 2024 yılında 600 bin kişinin bu tarihi alanı ziyaret ettiğini belirterek, bu sayının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 daha fazla olduğunu vurguladı. Yazgı, Türkiye’nin kültür turizminin en önemli destinasyonlarından biri olarak Göbeklitepe’nin giderek daha fazla turist çekmesinde, kültür turizminin bir parçası olarak yapılan tanıtım çalışmalarının önemli bir katkısının olduğunu belirtti. Bakanlık olarak her yıl bu alanda özel çalışmalar yapıldığını ve bunun sonucunda Göbeklitepe'nin ulusal ve uluslararası çapta tanıtımının güçlendiğini belirten Yazgı, özellikle son yıllarda tarihi mekana olan ilginin büyük bir hızla arttığını ifade etti.   Yazgı, Göbeklitepe’yi ziyaret eden bilim insanlarının da büyük bir hayranlıkla bu alanı keşfettiğini dile getirdi. Birçok bilim insanının, Göbeklitepe'yi fotoğraflarda gördüklerinden çok daha etkileyici bulduklarını belirterek, orada geçirdikleri zamanı unutulmaz bir deneyim olarak tanımladığını aktardı. Yazgı, Göbeklitepe'nin tanıtımıyla ilgili olarak 2025’te ziyaretçi sayısının çok daha fazla olacağını ve bu ilginin devam edeceğini öngördüklerini ifade etti.   ULUSLARARASI SERGİLER VE TANITIM ÇALIŞMALARI Göbeklitepe’nin tanıtımındaki başarılar sadece Türkiye’deki ziyaretçi artışıyla sınırlı kalmıyor. Bölge, uluslararası alanda da büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Yazgı, bu bağlamda özellikle İtalya’nın başkenti Roma’da açılan "Göbeklitepe: Kutsal Bir Mekanın Gizemi" sergisine dikkat çekerek, "Sergimiz 6 ay açık kalacak, yaklaşık 6 milyon kişinin ziyaret etmesini bekliyoruz. Göbeklitepe’nin tanıtımı dünyada çok yankı uyandırdı. Biz hem tanıtım filmlerimizde hem dizi film sektörümüzde Göbeklitepe’yi ayrı işliyoruz. Dünyaya dizi film ihraç ederken Göbeklitepe görüntüleriyle de farklı bir hava yakaladık. Dünya genelinde ilgi hayli artmış durumda" dedi.  Yazgı, Türkiye’nin Göbeklitepe’yi sadece turistik bir alan olarak değil, aynı zamanda kültürel bir miras olarak da tanıttığını ve bunun sonucunda bölgenin dünya çapında daha fazla turistin ilgisini çekmeye devam ettiğini söyledi.  GELECEKTEN BEKLENTİ BÜYÜK Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Göbeklitepe’nin tanıtımı konusunda büyük bir vizyon geliştirdiklerini belirtti. Gelecek yıllarda da bu alanda yapılacak çalışmalarla Göbeklitepe’nin dünya çapındaki tanınırlığının artacağına olan inancını yineledi. Yazgı, Göbeklitepe’nin ziyaretçi sayısı arttıkça, bölgedeki ekonomik ve sosyal kalkınmanın da hızlanacağını ifade etti.

Asarkale, 2 Bin 300 Yıllık Tarihiyle İnsanlığın Geçmişine Işık Tutuyor Haber

Asarkale, 2 Bin 300 Yıllık Tarihiyle İnsanlığın Geçmişine Işık Tutuyor

SAMSUN (İHA) - Samsun Valisi Orhan Tavlı, yaklaşık 2 bin 300 yıllık tarihe sahip Asarkale’de süren kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Kazının, bölgenin zengin tarihi mirasını gün yüzüne çıkardığını belirten Vali Tavlı, "Yaklaşık 2 bin 300 yıllık bir yapı olan Asarkale ve 6 bin yıllık Nerik Antik Kenti, tıpkı ülkemizin en büyük hazinelerinden biri olan Göbeklitepe başta olmak üzere diğer tüm antik kentlerimiz gibi taşıdığı izlerle sadece coğrafyamızın geçmişine değil, insanlık tarihine de ışık tutmaktadır" dedi. Asarkale, Kızılırmak Vadisi içinde, Hititlerin kutsal şehri Nerik’e yakın konumu ve çevresindeki Kızılırmak ve Şahinkaya Kanyonu’na hâkim stratejik pozisyonu ile dikkat çekiyor. Samsun Valisi Orhan Tavlı, Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ile birlikte Bafra ilçesindeki Asarkale ve kaya mezarlarını ziyaret ederek kazı çalışmalarını yakından inceledi. Vali Tavlı’ya kazı alanında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kasım Oyarçin ve Samsun Müzesi temsilcisi Uzman Hasan Dikmen bilgi verdi. Kazılarda Asarkale’nin tarihte önemli bir ticaret yolu güzergahının güvenliğini sağlamak amacıyla inşa edildiği, yapıda ana kayaya oyulmuş üç kaya mezarının bulunduğu tespit edildi. Kazı çalışmaları, Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün desteği ile Bafra ilçesinin 24 kilometre güneyinde, Asar Mahallesi'nin 3 kilometre batısında bulunan Asarkale’de geçen aylarda başlatıldı. Helenistik döneme ait önemli bir yerleşim merkezi olarak kabul edilen Asarkale’de ilk bulgulardan itibaren bölgenin güçlü bir medeniyet merkezi olduğu anlaşılmıştı. Bu kazıların, Asarkale'nin tarihi ve kültürel mirasını koruma ve tanıtma açısından büyük katkılar sunması bekleniyor.

UNESCO Müzik Şehri Şanlıurfa Lansmanı Gerçekleştirildi Haber

UNESCO Müzik Şehri Şanlıurfa Lansmanı Gerçekleştirildi

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen UNESCO Müzik Şehri Şanlıurfa Lansmanı ile şehrin köklü müzik kültürü ve zengin gastronomi mirası tanıtıldı. 2026 yılında gerçekleştirilecek UNESCO Müzik Şehirleri toplantısına ev sahipliği yapmak için Kansas City (ABD), Belfast (Kuzey İrlanda) ve Da Lat (Vietnam) gibi şehirlerle yarışacak olan Şanlıurfa, güçlü adaylar arasında yer alıyor.  Lansman, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirilirken etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nizamettin Kazancı gibi önemli isimler katıldı.  Etkinlikte "Geçmişten Günümüze Urfa’da Müzik" sergisi de yer aldı. Bu sergi, kentin müziğinin tarihi gelişimini gözler önüne serdi. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ancak, Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki TUSAŞ tesislerine düzenlenen terör saldırısı nedeniyle planlanan konser iptal edildi. Şanlıurfa Belediye Başkanı Gülpınar, konuşmasına Ankara'daki saldırıyı kınayarak başladı. UNESCO’nun dünya çapında kabul ettiği müzik şehri unvanının, kültürel mirasa bir değer daha kattığını belirtti. Şanlıurfa'nın, tarihi boyunca medeniyetlerin buluşma noktası olduğunu söylerek Göbeklitepe ve Karahantepe gibi eşsiz arkeolojik alanlarıyla müziğin evrensel dilini tarihten günümüze taşıdığını vurguladı. Gülpınar, şehrin zengin müzik mirasını temsil etmek için var güçleriyle çalışacaklarını söyledi. Şanlıurfa'nın çeşitli kültürlerle yoğrulmuş müzik mirasını örnekler vererek açıklayan Gülpınar, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınan Sıra Geceleri geleneğinin genç yeteneklere ilham verdiğini ifade etti. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kazancı, Şanlıurfa’nın UNESCO Müzik Şehri unvanına sahip olmasını temenni ederek destek vereceklerini açıkladı. Ayrıca, lansman etkinliğinde Şanlıurfa'nın müzik efsanesi İbrahim Tatlıses ve diğer sanatçılara 'Müziğe Katkı Onur Ödülü' takdim edildi. Tatlıses, Şanlıurfa ile gurur duyduğunu ifade ederek, UNESCO Müzik Şehri unvanına sahip olma başvurusunun hayırlı olmasını diledi. Program, gösteriler, yemek ikramları ve toplu fotoğraf çekimleri ile sona erdi.

Urfa'da tarihi yapılar butik otel oluyor: Süreç nasıl işleyecek? Haber

Urfa'da tarihi yapılar butik otel oluyor: Süreç nasıl işleyecek?

Göbeklitepe’nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmesiyle tarihçilerin ve turistlerin gözlerini çevirdiği Urfa’nın tarihi evleri de turizme kazandırılmak isteniyor. Maraş depremi sonrası kentteki tarihi evler ya yıkılmış ya da zarar görmüştü. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçen yıl 150 milyon lira hibe ile 85 tarihi Urfa evi aslına uygun restore edilerek turizme kazandırıldı. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı da geçtiğimiz aylarda 6 Şubat depremlerinden etkilenen 110 tescilli yapının restorasyonu için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaklaşık 150 milyon liralık hibe desteği sağlanacağını duyurmuştu. ‘PROJELER KURULDAN GEÇİYOR’ Önümüzdeki yıl yapılacak olan hibeden yararlanmak isteyenler için son başvuru tarihi 29 Ağustos 2024. Söz konusu süreç, yapı sahipleri ve turizm sektörü için olumlu bir gelişme olarak görülürken şehir plancıları, usule uygun olmayan bir restorasyon sürecinden endişe ediyor. Konuya ilişkin ulaştığımız İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilisi restorasyonun, 'Koruma Amacı İmar Planı’na uygun olarak projelendirildiğini belirterek, “Bu yapıların projelerle hazırlanan tescilli konutlar, butik otele çevrilebiliyor. Kurul kararıyla beraber, onaylı kurul projesi ile süreç işliyor” dedi. Yasal sürecin bahsettiği gibi gittiğini bildiren yetkili, “Kimse kafasına göre yapamaz, bunların hepsinin onaylı projesi olmak zorunda” diye konuştu. Yetkili, projenin depremde hasar gören tarihi yapıları kurtarmak üzere ortaya çıktığını da sözlerine ekledi. Urfa Şehirciler Odası Başkanı Selim Acar ‘URFA’DA ALAN YÖNETİMİ GECİKTİ’ Urfa Şehirciler Odası Başkanı Selim Acar ise sürece dair kaygılı. Acar alan yönetimine işaret ederek, "Urfa'da alan yönetimi biraz geciktiği için bu noktada herkes gelişigüzel hareket ediyor ama alan yönetimi olsaydı belli adalarda belli fonksiyonlar olurdu. Bu belirlenen fonksiyonlarda hangi adada o işlerin yapılacağı tespit edilip ona göre bir yol haritası çizilmesi gerekirdi. Diğer fizibilite işlerimizde olduğu gibi gelişigüzel hareket ediyoruz. Bu noktada işin teknik kısmında dönüşmesinde sakınca görmüyoruz” diye konuştu. Acar, fonksiyonel olarak bazı sakıncalar olduğunu şu ifadelerle aktardı: “Siz bir Alaçatı’yı gidip gezdiğinizde hepsinin butik otel olduğunu düşünün, beğenir misiniz? Sanmıyorum. Onun için bunun fonksiyonlandırılmasının düzgün bir şekilde yapılması gerekiyor. Eski tarihi Urfa'yı, Sur içindeki Urfa'yı bir şekilde yaşatabilirseniz bunu başarmış olursunuz. Herkesin her şeyi yapmasını doğru bulmuyoruz.” ‘HERKES KAFASINA GÖRE YAPARSA KARMAŞA OLUR’ “Usulde herkes kafasına koyduğu şeyi yapıyor ama onu bütüncül bakışı açısına oturtulması gerekiyor” diyen Acar, genel yapıyı bozmamak adına yapılabilecek restorasyona dair şu öneride bulundu: “Bir kere alanın çok iyi yapılması gerekiyor. Örneğin bir ada kafe-restoran olur, bir ada hediyelik eşya olur; yöresel el sanatları adası olur. Diğeri yine geleneksel sanatların icra edildiği, Urfa’ya ait geleneklerin sergilendiği yer olur. Ama herkes kendi kafasına göre yapıyor, bu da bir karmaşıklığa neden olur.” BELEDİYE: DENETİMDEN GEÇİRİYORUZ Sürecin nasıl işlediğine dair ulaştığımız Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi yetkilisi ise şunları aktardı: “Projelendirilip bize sunuyorlar. Biz de Koruma Kurulu’na gönderiyoruz. Koruma Kurulu onay verdikten sonra, bizim iznimiz dahilinde projelerine başlıyorlar. Proje, kuruldan geçtikten sonra vatandaş istediği gibi ticarethaneye çevirebilir. Bunun aslına uygun bir şekilde yapılması önemlidir. Bizler bunları denetliyoruz. Daha sonra bunlar işletmeye açıldığı zaman ruhsat başvurusuna bulunuluyor. Biz de mimari açıdan bir sıkıntı var mı, eksiklik var mı diye bakıyoruz; yoksa o işletmeye ruhsat veriyoruz.” Yetkili, şimdiye kadar bu kapsamda kaç tane işletmeye ruhsat verildiğine dair tam sayı vermedi. Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Genel Sekreteri Müslüm Çoban ‘BU TEŞVİKLERDEN HERKES FAYDALANAMIYOR’ Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ŞURO) Genel Sekreteri Müslüm Çoban ise tarihi evlerin kurtarılması gerektiğini belirtirken, herkesin projelere başvuramadığından şikayetçi. Çoban, “Her ev sahibi bu hibe programına başvuruda bulunamıyor. Urfa'nın tarihini, kültürünü yansıtan eski Urfa evlerinden bazıları tarihi olmasına rağmen tescilli değil” diye konuştu. Çoban, restorasyon sürecinde sadece proje bedelinin verildiğini söyleyerek 'tescil sorununun' çözülmesini istedi: “Kültür Bakanlığı, Kalkınma Ajansı bu işe dahil edilebilir, gelip evleri tescilleyebilirler. Bu evlerin kurtarılması lazım.” Çoban ayrıca depremde hasar alan bu evlerin, hem Urfalılar hem turistler için tehlikeli olduğuna dikkat çekti: “Birçoğu hasarlı ve yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya, sokaktan geçenlerin can güvenliği risk altında. Bunların da ivedilikle hızlı bir şekilde olumsuz bir durum ortaya çıkmadan yıkılması veya restore edilip lazım.”

Göbeklitepe'de tarihi yeniden yazdıracak keşif: Sırrını hala koruyor Haber

Göbeklitepe'de tarihi yeniden yazdıracak keşif: Sırrını hala koruyor

Karahantepe ve Göbeklitepe'yi de kapsayan Taş Tepeler Projesi hakkında da konuşan Yazgı, tarihin akışını değiştirebileceğini ifade etti. Türkiye'de en önemli kültür turizmi elecek çalışmalara da değinen Yazgı, "Arkeolojik kazı alanlarımızda özellikle geleceğe miras projelerimizle ülkede gerçekleştirdiğimiz arkeolojik kazıların hızlandırılması ve yeniden planlaması yapıldı.'' ''Şöyle bir düsturla yola çıktık, gelecek 4 yılda son 60 yılda yapılanları yapacağız. Bunun en önemli örneklerinden bir tanesi de Karahantepe oldu. Karahantepe kazımızla birlikte şu anda bugüne kadar eşine rastlanmamış çok sayıda özel kültür varlıklarımıza ulaştık. Şu anda bilimsel çalışmalarının devam ettiği birçok yapıya ulaştık.'' ''Bu bilimsel çalışmaların akabinde Karahantepe ile birlikte Göbeklitepe ve daha sonra şu anda kazılan diğer tepelerimizle birlikte bu kültür varlıkları sayısının katlanarak artacağını düşünüyoruz." açıklamasında bulundu. Çalışmaların Kasım'da yapılacak Dünya Neolitik Kongresi'nde özel olarak ele alınacağının altını çizen Yazgı, "Göbeklitepe ve Karahantepe dönemsel olarak birbirine benzer dönemler ifade ediyor.'' ''Göbeklitepe ve Karahantepe yapısal olarak çok daha farklı anlamlar yüklenmiş iki tane yapı ve bundan sonra çıkacak olan yapılar da belki hem fonksiyon anlamında hem de o dönemki kullanım amaçları anlamında, tarihimizde çok daha farklı yorumlar getirmek zorunda kalacak. Tabii bu Kasım'da Şanlıurfa'da yapacağımız Dünya Neolitik Kongresi'nde de özel olarak ele alınacak.'' ''Kongreden çıkacak bu bilimsel sonuçların da dünyada oldukça ses getireceğini düşünüyoruz." açıklamasını yaparken çalışmaların büyük bir emek ile çıktığını ve Şanlıurfa'nın en önemli kültür destinasyonlarından biri olduğunu söyledi.

CNN'e göre Türkiye'nin altında saklı olağanüstü 8 yer Haber

CNN'e göre Türkiye'nin altında saklı olağanüstü 8 yer

CNN makalesinde "Türkiye antik harikalar açısından oldukça zengindir. Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan ülke, ardında birçok doğal harikaya rakip olacak arkeolojik cazibe merkezleri bırakan sayısız imparatorluğun kalbinde yer almıştır" diyor. Makalede Türkiye'de bazı güzelliklerin yer üstünde değil yer altında olduğu belirtilerek "Bazıları 12.000 yıldan daha eski olan tarihi hazineler yeraltında bulunabilir" diyor. Yerebatan Sarnıcı'nı örnek veren makale sarnıcın James Bond klasiği “Rusya'dan Sevgilerle” gibi filmlere konu olduğunu da aktarıyor. Makalede "İşte ülkenin sunduğu en iyi yeraltı harikalarından bazıları" deniliyor ve diğer 7 yer şöyle sıralanıyor: 1 Şerefiye Sarnıcı - İstanbul Fatih  Listede 1600 yıllık tarihe sahip, İstanbul Fatih'te bulunan Şerefiye Sarnıcı var. CNN, makalesinde "Bu zarif sarnıç da geç Roma döneminde İstanbul'un bir zamanlar bilinen adıyla Konstantinopolis'e su sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Şerefiye Sarnıcı, MS 402-450 yılları arasında Doğu Roma - ya da Bizans - İmparatorluğu'nun hükümdarı olan Theodosius II döneminde inşa edilmiştir. Belgrad Ormanı'ndan, halen Fatih'te bulunan antik Valens Su Kemeri'ni de içeren 155 mil uzunluğundaki bir kanal ağı aracılığıyla getirilen tatlı suyu depolamak için inşa edilmiştir. Su daha sonra vatandaşlara dağıtılıyordu" diyor. 2 Dara Sarnıçları - Mardin  CNN'nin listesinde Mardin’in Artuklu ilçesindeki Dara Antik Kenti'nde yer alan sarnıçlar da yer alıyor. Dara Antik Kenti'nde devam eden arkeolojik kazılarda ocak ayında içerisinde dükkan ve atölyelerin olduğu tarihi bir çarşı da keşfedilmişti. Doğu Roma İmparatorluğu'nun sınırını Sasaniler'e karşı korumak amacıyla kurduğu antik kentte kazı çalışmaları sürüyor. CNN ise Dara'daki sarnıçlar için "Sarnıçlar, yerel halk ve Dara'da konuşlanmış Romalı askerler tarafından kullanılmak üzere dağlardan akan suyu depoluyordu" diyor. 3 Derinkuyu - Nevşehir/Kapadokya  Listede Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde Nevşehir’e 30 km uzaklıkta olan Derinkuyu Yeraltı Şehri de bulunuyor. CNN makalesinde "1963 yılında bir Türk çiftçi, tavuklarının sürekli kaybolduğunu fark etti ve sanki sihirli bir şekilde yeniden ortaya çıktı. Gizemi çözme hevesiyle, Kapadokya'nın peribacalarını da oluşturan volkanik kaya olan tüfteki bir çatlağa kadar izlerini takip etti ve 18 kat derinliğindeki bir mağara sisteminin açılışını buldu. Derinkuyu, 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı. Bir zamanlar 20.000 kadar insana güvenli bir sığınak sağlıyordu" diyor. 4 Derinkuyu hakkında  Muze.gov.tr'de yer alan bilgilere göre "Derinkuyu'nun ilk yerlileri Asur kolonilerine kadar uzanıyor. II. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar Antakya ve Kayseri üzerinden Kapadokya'ya gelerek buraya yerleşmişler. Bölgedeki yeraltı şehirlerini kuran ilk Hıristiyanlar, girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde yapılmış bu şehirlerde saklanarak Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmişler. Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamak zorunda kalabilecekleri için erzak depoları, havalandırma bacaları, şarap imalathaneleri, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları yaparak alanlarını genişletmişler. Birbirine bağlı odalardan oluşan bu şehirlerde bazı odalar ancak bir insanın geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlanıyor". 5 Rumeli Han Tüneli - İstanbul/Taksim  CNN makalesinde Rumeli Han'ın 1894 yılında Sultan 2. Abdülhamid'in baş kâhyası Sarıcazade Ragıp Paşa tarafından inşa ettirildiğini belirtiyor ve "Binadaki yenileme çalışmaları beş yıl kadar önce başladı ve bu noktada yeraltındaki sırları ortaya çıktı. Kimse tünellerin amacından tam olarak emin değil. Belki de seçkinler bu yeraltı yolunu bir görevden diğerine görünmeden geçmek için kullanmışlardır" diyor. 6 Sancaklar Camii - İstanbul Büyükçekmece  CNN'nin listesinde tasarımı mimar Emre Arolat tarafından yapılan yeraltı camisi, Sancaklar Camii de yer alıyor. CNN'de 2014 yılında ibadete açılan caminin mimarisine vurgu yapılıyor ve "Sancaklar Camii hem etkileyici hem de heybetli. 2012 yılında tamamlanan bu proje, insan yapımı ve doğal olanın sürekli geriliminin ve aradaki yerimizin mimari olarak hayata geçirilmesidir" yorumu paylaşılıyor. CNN "Uzaktan bakıldığında, İstanbul'un eteklerinde uzak bir banliyöde yer alan post-modern Sancaklar Camii'nin görülebilen tek kısmı düz gri kuru taş duvarlar ve dikdörtgen bir kule olan minaredir. Ama altında tamamen başka bir dünyadan gelmiş gibi görünen bir şey var" diyor. 7 Göbeklitepe - Şanlıurfa  CNN'nin listesinde yer alan bir diğer tarihi hazine ise Göbeklitepe. CNN "UNESCO, 2018 yılında Göbeklitepe'yi tarihte insan yapımı anıtsal mimarinin ilk tezahürü olarak tanıdı. Karşılaştırıldığında, MÖ 3000-2500 yılları arasında herkesin mutlaka görmesi gereken megalitik yapı olan Stonehenge oldukça genç görünüyor. Yaşı bir yana bırakırsak, 1994 yılında bu ibadethanenin keşfi arkeolojiyi alt üst etti. Uzmanlar, T şeklindeki sütunların avcı-toplayıcılar tarafından ibadet yeri olarak kullanılmak üzere dikildiğine inanıyor; bu uygulama, daha önce yalnızca yerleşik tarım topluluklarıyla ilişkilendirilen bir uygulamaydı. İnsan olsun ya da olmasın herhangi birinin bu devasa taşları yerine yerleştirdiğini hayal etmek zor" diyor. 8 Yeraltı Camii - İstanbul/Karaköy  CNN'in makalesindeki son yer ise Kurşunlu Mahzen olarak da bilinen, 1757'de Sadrazam Bahir Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülen Yeraltı Camii. CNN makalesinde "Yeraltı, MS 8. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen bir kalenin bodrumunda bulunan bir zindandı. Burası aynı zamanda Türk gemilerinin şehre girmesi engellemeyi amaçlayan devasa bir zincirin kuzeydeki demirleme noktasıydı" diyor. Makalede bu planın başarısız olduğu ve zincirin Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te şehri fethetmesine engel olamadığı belirtiliyor.

Bayram tatilinde Göbeklitepe 55 bin 573 kişi tarafından ziyaret edildi Haber

Bayram tatilinde Göbeklitepe 55 bin 573 kişi tarafından ziyaret edildi

Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'yi 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde 55 bin 573 kişi ziyaret etti. Göbeklitepe, bayramın birinci günü 11 bin 454, üçüncü gün ise 13 bin 857 ziyaretçiyi ağırlayarak günlük ziyaretçi rekoru kırdı. Göbeklitepe'ye, bayram tatili süresince de 55 bin 573 kişi ziyarette bulundu. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Göbeklitepe'yi ziyaret ederek yürütülen hizmetlerle ilgili incelemelerde bulundu. Göbeklitepe'nin ardından Balıklıgöl'ü ziyaret eden Vali Şıldak, burada ziyaretçilerle sohbet edip hatıra fotoğrafları çekti. Şıldak, binlerce ziyaretçinin gezdiği Balıklıgöl'de yoğunluğun memnuniyet verici olduğunu söyledi. Göbeklitepe'ye gösterilen ilginin memnuniyet verici olduğunu belirten Vali Şıldak, "Turizmde beklentimiz bir hayli yüksek. Şanlıurfa, başta Göbeklitepe ve ondan da önce inanç turizminin kalbi sayılan Balıklıgöl ve çevresi, Harran'daki eserler, Halfeti ve tabii ki müzelerimizin varlığıyla çok yüksek turizm potansiyeline sahip. Bu sene de ilimiz 9 günlük bayram tatili süresince adeta turist akınına uğradı. Aldığımız sayılar oldukça memnun edici düzeydedir. Bayram tatili sonunda Göbeklitepe'de 60 binin üzerinde bir ziyaretçiyi görmeyi hedefliyoruz. Dün de rekor seviyede bir rakam yakalandı. 14 bine yakın ziyaretçi sadece Göbeklitepe'yi ziyaret etti. Bu Şanlıurfa için yeni sektörün gelişim rotasının turizm ve kültür olduğunu bize bir kez daha gösteriyor. Valilik olarak büyük ihtimam gösteriyoruz. Buradaki güvenlik hizmetleri, taşıma hizmetleri, temizlik, düzen ve sistematiğin oturması da memnuniyet verici. Bugün burada hizmetleri yerinde gördük ve vatandaşlarımızın geri dönüşlerini aldık. Küçük de olsa aksaklıkların giderilmesi için gerekli önlemleri alacağız. Sezonun dolu dolu geçeceğini tahmin ediyoruz ve inşallah alacağımız yeni tedbirlerle yerli ve yabancı turistler Göbeklitepe'den, Şanlıurfa'dan daha memnun ayrılacak. Turizm sektörünün bütün paydaşlarıyla ilgili kurumlarımız ve belediyelerimizle de görüşerek bu tedbirleri hızlıca hayata geçireceğiz" dedi. "Herkesi Şanlıurfa’yı görmeye davet ediyorum" Herkesi Şanlıurfa'yı görmeye davet eden Vali Şıldak, "Özellikle bu mevsim tam Şanlıurfa zamanı. Yerli ve yabancı tur acentelerini Şanlıurfa'ya davet ediyorum. Şanlıurfa lezzetleriyle, gastronomisiyle, müziğiyle, kültür eserleriyle, turizme yönelik bütün unsurlarıyla görülmeye değer. Şimdi bunun tam zamanı, şimdi Şanlıurfa zamanı" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.