Hava Durumu

#Göç

TOURISMJOURNAL - Göç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Geçen yıl en çok göç veren il İstanbul oldu Haber

Geçen yıl en çok göç veren il İstanbul oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ait İç Göç İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Türkiye’de 2007-2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2023 yılında yüzde 4,04 oldu. Diğer bir ifadeyle Türkiye'de 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde 47,9'unu erkekler, yüzde 52,1'ini ise kadınlar oluşturdu. En çok göç alan il İstanbul, en az göç alan il ise Ardahan oldu Türkiye'de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul, 412 bin 707 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul'u sırasıyla 232 bin 700 kişi ile Ankara ve 147 bin 765 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 6 bin 856 kişi ile Ardahan, 10 bin 202 kişi ile Bayburt ve 11 bin 806 kişi ile Tunceli oldu. İstanbul 581 bin 330 kişi ile en çok göç veren il olurken, onu 208 bin 740 kişi ile Ankara ve 164 bin 247 kişi ile Hatay takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 811 kişi ile Ardahan, 7 bin 234 kişi ile Tunceli ve 7 bin 604 kişi ile Kilis oldu. 2023 yılında en çok 20-24 yaş grubundaki nüfus göç etti Türkiye'de, 2023 yılında büyüklük olarak en fazla göç hareketliliği, 647 bin 191 kişi ile 20-24 yaş grubunda gerçekleşti. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin yüzde 43,4'ünü erkekler, yüzde 56,6'sını ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de 2023 yılında en önemli göç nedeni hanedeki fertlerden birine bağımlı göç oldu Ülkemizde 2023 yılında iller arası göç eden 3 milyon 450 bin 953 kişiden 601 bin 481'i hanedeki fertlerden birine bağımlı göç etti. Diğer göç etme nedenleri incelendiğinde, 518 bin 16 kişinin daha iyi konut ve yaşam koşulları, 512 bin 11 kişinin ise eğitim nedeniyle göç ettiği görüldü. Erkeklerde en önemli göç nedeni daha iyi konut ve yaşam koşulları oldu Türkiye'de 2023 yılında cinsiyete göre en önemli göç etme nedeni; erkeklerde 257 bin 277 kişi ile daha iyi konut ve yaşam koşulları olurken kadınlarda 361 bin 15 kişi ile hanedeki fertlerden birine bağımlı göç oldu. Erkeklerde, hanedeki fertlerden birine bağımlı göç ve doğal afet / acil durum, kadınlarda ise eğitim ve doğal afet / acil durum diğer önemli göç nedenleri arasında yer aldı. En fazla göç hareketliliğinin olduğu 20-24 yaş grubunda en önemli göç nedeni eğitim oldu Türkiye'de 2023 yılında, en fazla göç hareketliliğinin yaşandığı yaş grubu olan 20-24 yaş grubunun göç etme nedenleri incelendiğinde; bu hareketliliğin en önemli sebebinin eğitim olduğu görüldü. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin 231 bin 477'sinin eğitim, 94 bin 139'unun işe başlamak / iş bulmak ve 50 bin 8'inin ise daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç ettiği görüldü.

Antalya'daki fahiş kira artışının gerekçesi açıklandı! Haber

Antalya'daki fahiş kira artışının gerekçesi açıklandı!

Kahramanmaraş merkezli büyük felaketin ardından 1 ay geride kaldı... 6 Şubat tarihinde yaşanan art arda depremler 11 ili yerle bir etti. Coğrafyanın koca bir kısmını enkaza döndüren deprem sonrasında 46 bini aşkın vatandaşımız da can verdi. Deprem sonrası evlerini kaybeden vatandaşların bir kısmı çadır ve konteyner kentlerde barınmaya başlarken, bir kısmı da farklı illere göç etti. Depremzedelerin farklı illere gitmesi sonrasında, "kentlerde kira fiyatları tavan yaptı" tartışmaları da başladı. Adı bu iddialarla anılan bir il de Antalya. Antalya'da, depremzedelerin göçü sonrasında kira fiyatlarının fahiş dereceye çıktığı söyleniyor. Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri, İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, söylenenlere tepki gösterdi. "Rusya-Ukrayna savaşından sonra Antalya ciddi göç aldı" Çağlar, kira artışlarının depremle ilgisi olmadığını, Rusya ve Ukrayna savaşından sonra kentin büyük oranda göç aldığını anlattı. Çağlar şu ifadelerle devam etti; "Kira fiyatlarının depremle alakasının olmadığını defalarca anlattım. Rusya-Ukrayna savaşından sonra Antalya ciddi anlamda göç aldı. En basit örneği ile Akdeniz Üniversitesi'nde 100 binin üzerinde öğrenci var. Bunların da gelmesi ile fiyatlar arttı. Antalya’ya göçler devam ediyor. Bunların nasıl önüne geçilir diye araştırma yaptım ve Ankara’da gerekli mercilere ilettim." "Denetleme yetkimiz yok" "Adam arayanlardan kapora istiyor, sonra da bir daha o adama ulaşılamıyor. Bizim bir denetleme yetkimiz yok, keşke olsa. Biz denetlemelere destek veriyoruz." "Şu anda Antalya’da konut stoku bitmiş durumda bulunuyor" Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz ise şu ifadelerle devam etti; "Biz depremzede kardeşlerimizin yanındayız. Antalya’da kira ve ev fiyatları çok yükseldi. Ev sahiplerimizi vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Bir pandemi dönemi yaşadık ve bu pandeminin ardından fiyatlarda hızlı bir artış oldu. Biz bunu Rekabet Kuruluna bildirdik. Bundan sonra fiyatların önüne geçilemez oldu. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ve depremle birlikte piyasa dengelenmez hale geldi. Şu anda Antalya’da konut stoku bitmiş durumda bulunuyor. Yeni yapılan konutlar da bir vatandaşın alabileceği boyutu çoktan aştı. Memur ve emekli şehri Antalya’mız Monaco’yu geçmiş durumda. Bu durumdan dolayı biz kendi aramızda konuşarak konuyu gündeme aldık. Bir arabulucu sistemi kurmak istedik." Kaynak: https://www.ensonhaber.com

Depremlerden sonra Kırklareli ve Edirne'de emlak satışı arttı Haber

Depremlerden sonra Kırklareli ve Edirne'de emlak satışı arttı

Son yaşanan depremlerin korkuttuğu İstanbullular, alternatif arayışına yöneldi. Fay hattından uzaklığı ve İstanbul'a yakın olması nedeniyle Edirne ve Kırklareli'ne talep arttı. İstanbul'da yaşayan çok sayıda vatandaş, Edirne ve Kırklareli'nden arsa ve ev almaya ya da kiralamaya başladı. Fay hattı üzerinde olan Tekirdağ ise tercih edilmedi. "Kırklareli'nde emlak fiyatları zamlandı" Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Başpınar, AA muhabirine toplumsal olarak afetlerin ardından insanların güvenli bölgelere gitmelerinin makul bir gerekçe olduğunu söyledi. Son yaşanan depremlerin ve deprem beklentisinin İstanbul'dan göçü tetiklediğini belirten Başpınar, güvenli görülen bölgelere insan hareketliliğinin yaşandığını kaydetti. Başpınar, İstanbul'a yakın coğrafyadaki güvenli yerler arasında sayılan özellikle Kırklareli ile Edirne merkez ve kuzeyinin bu anlamda cazip görüldüğünü vurguladı. Sosyal medyada "İstanbul'da bir deprem oldu olacak" gibi paylaşımların insanların göç güdüsünü daha da artırdığının altını çizen Başpınar, "İnsanlar arayışlara giriyor. 'Deprem riski olmayan iller' diye çeşitli listeler paylaşılmaya başlandı. Bunun içerisinde Trakya illeri de var. İnsanlar bunları gördükçe bu sefer o imkanı değerlendirmek üzere bir takım girişimlerde bulunuyorlar. Bununla ilgili Kırklareli'nde emlak fiyatlarında depremden bugüne kadar yüzde 20 ve 25 oranında artışlar yaşandı." dedi. "Göç etmek, riski azaltan bir önlem görülüyor" Başpınar, TOKİ konutlarının güvenli olması nedeniyle bu yapılara olan ilginin de çok ciddi anlamda arttığına vurgu yaptı. İnsanların geçmişe kıyasla risklerin azaltılmasına yönelik daha fazla çaba sarf ettiğinin görüldüğünü belirten Başpınar "Modern dönem öncesinde riskler kabul edilirdi, önüne geçilemeyeceği, engellenemeyeceği düşünülürdü ama modern dönemde risklerin ortadan kaldırılması ya da etkilerinin azaltılmasına yönelik fikirler var. Göç etmek, riski azaltan bir önlem olarak görülüyor. Burada ister istemez belli şehirler ön plana çıkacak." diye konuştu. Başpınar göç alan illerde sosyoekonomik durumların değişeceğini ifade ederek, yaşlı nüfusa sahip Kırklareli ve Edirne'nin bu anlamdaki durumunun değişebileceğini vurguladı. "Depremin ardından göç hareketliliği başladı" Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Soner Ilık da depremlerin ardından Kırklareli'nde göç hareketliliğinin arttığını belirtti. Kırklareli'nin deprem bölgesi dışında olduğu için diğer illere göre daha güvende görüldüğünü dile getiren Ilık, "Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden aldığım bilgiler doğrultusunda satışların arttığını öğrendim. Bizi de çevreden ve ülkemizin belirli yerlerinden arayanlar satılık arsa ve daire soranlar oluyor. Bölgemize doğru bir göç başladı. Geçmişte olmayan bir hareketlilik gözlüyoruz son 20 günde İstanbul'dan kentimize yerleşmek isteyen yaklaşık 2 bin kişiye ev ve arsa satıldı." diye konuştu. Organize Sanayi Bölgesine yatırımcıların ilgisinin arttığını gözlemlediklerini belirten Ilık, yatırım için yeni başvuruların geldiğini söyledi. "Edirne'ye bir başka göç dalgası var" Edirne Ticaret Odası Başkanı Sezai Irmak ise başta deprem bölgelerinden olmak üzere deprem tehlikesi altındaki illerden güvenli şehirlere göç başladığını belirtti. Edirne'ye de deprem bölgesinden gelen yaklaşık 5 bin kişinin dışında özellikle İstanbul'dan göç olduğunu ifade eden Irmak, "Edirne'ye bir başka göç dalgası var. Güvenli gördükleri için geliyorlar. İstanbul'un arka bahçesi konumunda Edirne'miz. Dördüncü deprem kuşağında olmamız nedeniyle oldukça güvenli, zemin sağlam. Ben gönülden arzu ediyorum nüfusumuz şöyle 300 binlere çıksın. Ticari potansiyel ve hareket artsın." dedi. Irmak, gelecek yıl yapımı tamamlanacak hızlı trenin faaliyete alınmasıyla Edirne'ye yerleşenlerin İstanbul'daki işlerine sabah gidip akşam gelmeyi tercih edebileceklerini sözlerine ekledi. "İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi illerden göçen vatandaşlar var" Edirne Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Serhat Çeker, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından özellikle Marmara Bölgesi'nden Edirne'ye yoğun bir göç dalgası olduğunu belirtti. İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi illerden gelen vatandaşların özellikle Edirne'de müstakil ev yapabilecekleri arsa aradıklarına değinen Çeker, insanların olası İstanbul depreminden korktukları için daha güvenli gördükleri Edirne'yi tercih ettiklerini söyledi. Depremden sonra Edirne'ye arsa satışlarında gözle görünür yoğunluk yaşadıklarını anlatan Çeker, "Depremden sonra özellikle İstanbul başta olmak üzere Marmara bölgesinden gelen yaklaşık 300 arsa ve daire satışı yapıldı." dedi. Çeker, son günlerde ev ve özellikle arsalara olan talep nedeniyle fiyatların yükseldiğini anlatarak, "İnsanlar menfaatleri doğrultusunda daha önce 1 olan fiyatı 2 katına 3 katına 4 katına çıkardılar. Bu çok yanlış bir anlayış. Her şeyin bir ederi var, o eder üzerinden sayılması gerekir." dedi.

Antalya'da da plansız göçmen sorunları başladı Haber

Antalya'da da plansız göçmen sorunları başladı

Kent Konseyi Toplum Çalışma Grubu, Antalya'da artan yabancı göç sorunu ile ilgili göç raporu hazırladı. Çarpıcı tespitlerin yer aldığı raporun öneri bölümünde göç nedeniyle oluşan gettolaşmaya dikkat çekilerek, bu konuda acil önlem alınması gerektiği belirtildi. ANTALYA'da son yıllarda artan göç sorunu, Kent Konseyi Toplum Çalışma Grubu'nda ele alındı. Kent Konseyi Toplantı Salonu'nda Toplum Çalışma Grubu Başkanı Ayşegül Nas moderatörlüğünde yapılan toplantıya, ilgili kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çalışma grubunun üyeleri katıldı. Sorunlann tespiti ve çozum önerilerinin de yapıldığı toplantının ardından hazırlanan raporda, Antalya'ya artan yabancı göçüyle birlikte ekonomiden barınmaya, iletişim sorunlarından demografik yapıya kadar birçok sorun yaşandığına işaret edildi. YÜZDE 40 ARTIŞ Raporda yer alan Türkiye İstatistik Kurumünun (TÜIK) verilerine göre. Antalya'da 136 bin 946 yabancı uyruklu kişi yaşıyor. Antalya'da yaşayan yabancı nüfus artışı yüzde 25 iken son bir yılda yüzde 40 a yükseldi. Antalya'daki yerleşik yabancı uyruklu nüfus yoğunluğunda 29 bin 691 kişiyle Rusya Federasyonu ilk sırada bulunuyor. Kazakistan 18 bin 214 kişiyle ikinci, İran 11 bin 620 kişiyle üçüncü, Almanya 11 bin 328 kişiyle dördüncü, Kırgızistan 9 bin 331 kişiyle beşinci. Ukrayna 8 bin 444 kişiyle altıncı sırada. Antalya, yabancı göçmen yerleşiminde İstanbul ve Ankara'dan sonra 3'üncü sırada yer aldı. TÜIK'in Eylül 2022 verilerine göre, Antalya'da son bir yılda yabancılara 14 bin 880 konut satışı gerçekleşti. 3 İLÇEDE YOĞUNLAŞTI Antalya'nın çok kültürlü şehre döndüğünün vurgulandığı raporda. "Antalya uyum politikaları çerçevesinde, Ruslar, UkraynalI lar. İranlılar ve Bağımsız Devletler Topluluğu vatandaşlarının yerleşik hayat tercih ettikleri için en çok tercih ettikleri şehir Antalya. Sırasıyla Konyaaltı. Kemer. Muratpaşa, Manavgat, Alanya, Kaş gibi turistik ilçeleri ilgi görüyor. Rusya ve Ukrayna'dan pek çok yatırımcı yatırımlarını Antalya'ya taşımak için başvurdu. Göçün pek çok bileşeninin olduğu biliniyor. Yerleşik yabancıların yerel hayata etkileri kapsamında kültürel, sosyal ve çevresel etkileri, turizm, inşaat, emlak, kamu sektörlerine, doğrudan yabancı yatırımlara, ticaret, gelir, istihdam ve eğitime etkisi olduğu görülüyor. Düzenli göçmenler ile düzensiz göçmenler konusunda ayrı ayrı çalışmalar yapılmalıdır" denildi. ACİL ÖNLEM' ÇAĞRISI YABANCI göçle Antalya'da yurttaşların yaşadığı barınma sorununa da İşaret edilen raporda, su öneriler yer aldı: "Yabancıların gelmesiyle yeril halk yükselen ev kiraları nedeniyle barınma sorunu yasamaya başladı. Kayıt dışı gelen kişilerin taran, turizm ve İnşaatlarda çalıstınlmaian nedeniyle yasa dışı, yasal prosedürlere uygunsuzluk, vergi kaçakçılığı, sigortasız çalıştırma gibi sorunlar görüldüğünden adi politikalar oluşturulmalı ve önlem alrmalı. Antalya ve İlçelerine gelen yabancıların ekonomik katkılarının durumu tespit edilmeli ve adi önlem alınmalı. Göc İdarelerine dil bilen, donanımlı personel sağlanmalı, gezici ekiple göçmenler kayıt altına alrmalı. Göçmenlerin bulunduktan şehir hakkında her türlü bilgiyi edinebilmeleri için bürolar oluşturulmalı, buralarda yabancı dil bilen donanımlı personel istihdamı yapılmalı. Sosyal medyada ve dijital ortamda göçmenlere Antalya ve Türkiye hakkında bilgilendiren yazı, fotoğraf, konun ve video hazırlanmalı. İl ve İlce Göc Büroları yeniden yapılandırılmalı. Yerlesik ve düzensiz göçmenlerle ilgili sosyal uyum faaliyetleri yerel yönetimlere devredilmeli. Merkezi kamu kurumlan ve üniversitelerle koordinasyon ve is birliği geliştirilmeli. Göc İdaresi: STK'lar diyaloglarım güçlendirmeli, bilgilendirme amaçlı gönüllülük çalısmalan yapılmalı. Antalya özelinde oluşan gettolaşma sorunu üzerinde de durulmalı. Göç edenlerin oluşturduğu çadır kentlerin denetlenmesi ve önlenmesi, şehre getirdiği çevre, altyapı, İmar gibi sorunların çözümüne yönelik merkezi ve yerel yönetimler acil politikalar geliştirmeli. Göçün getirdiği güvenlik, eğitim, sağlık, sosyal uyum konusunda merkezi ve yerel yönetimlerin stratejik planlar dâhilinde çalışmalar yapmak."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.