Hava Durumu

#Gümüşhane Valiliği

TOURISMJOURNAL - Gümüşhane Valiliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gümüşhane Valiliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu Haber

Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu

Gümüşhane'nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan İmera Manastırı yıllar içinde yapılan tahribatlardan kurtarıldı. Manastırın duvarlarına kazınan yazılar ve çizilen grafitiler, uzman bir ekip tarafından temizlenerek tarihi yapı eski görkemine kavuşturuldu. Türkiye’de en fazla tescilli kiliseye sahip 3 şehirden birisi olan Gümüşhane’deki İmera Manastırı’nın duvarlarında yazılan ve görüntü kirliliği oluşturan yazı ve grafitiler uzman ekip tarafından yapılan titiz bir çalışmanın ardından temizlendi. Gümüşhane Valiliği öncülüğünde başlatılan temizlik çalışmaları, Sümela Manastırında da benzer çalışmaları yapan konusunda uzman bir ekip tarafından yürütüldü. Tarihi yapıya zarar vermemek için özel solüsyonlar ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, manastır duvarlarındaki yazılar ve grafitiler büyük ölçüde temizlendi. Merkeze bağlı Olucak Köyü sınırlarında bulunan ve yazılı kaynaklara göre 1350 yılında gotik tarzda inşa edilmiş olan İmera Manastırında “yazı” ve “grafiti” temizliği yapıldı. 1859 yılında rahibe Roxane tarafından yenilenen ve döneminde bölgenin en önemli merkezlerinden birisi olan İmera Manastırı, geçtiğimiz aylarda Vali Alper Tanrısever’in ziyareti sırasında verdiği talimatın ardından temizlendi. Hem içinin hem de duvarlarında önceki yıllardan beri is, kalem ve sprey boyayla yazılan yazı ve grafitiler Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden gelen ve Sümela Manastırında da aynı ve benzer çalışmaları yapan uzmanlar tarafından özel kimyasallar kullanılarak mevcut yapısına zarar vermeden silindi. Bölgenin önemli inanç yapıları arasında gösterilen, gotik mimarisi ve aydınlatma tekniğiyle ilgi çeken İmera Manastırının etrafında Karaca Mağarası, Krom Vadisi, Sümela Manastırı, Çakırgöl, Camiboğazı Yaylası gibi çok sayıda tarihi ve doğal güzellikler yer alıyor. Hristiyan Ortodoks inancının özelliklerini taşıyan ve mimari özellikleriyle dikkati çeken 674 yıl önce yapılan İmera Manastırı, gotik mimariyle yeryüzü aydınlatma tekniği kullanılarak yapılmasının yanında bölgede mimari ve teknik açıdan en değerli ve en korunaklı manastırlardan birisi. Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden Şenol Aktaş ve Ramazan Bulut’un gerçekleştirdiği çalışmaya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüyle İl Özel İdaresi personeli de destek verdi. Geçtiğimiz yıllarda çatısı ve dış cephesinde restorasyon çalışması yapılan manastırda yapılan çalışmalar sırasında tarihi dokusuna zarar vermemeye özen gösterildi. “Vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları ve grafitileri çıkardık” Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlardan Şenol Aktaş, “İmera Manastırında tahribata yol açan bazı yazılar vardı. Kalem ve islerle yazılan ve rahatsızlık verici derecedeydi. Valimizin ve İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün talebi üzerine görevlendirmeyle geldik ve yazıları elimizden geldiğince silmeye çalıştık. Bu süreçte şuna dikkat ettik: Duvar yazılarının yazıldığı bölgelerde özellikle sıvalı boyalar varsa onları tahrip etmemeye çalıştık. Onun yanısıra duvardaki özel sıvaları korumaya çalıştık. Dönemine ait renkler var sıvaların üzerinde onları korumaya çalıştık. Duvarlara yazılan bizim vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları çıkardık, grafitileri de çıkardık. Normal bir duvara yazılı yazıyı silebiliriz ama kilise, cami gibi alanlarda boyalı alanlarda kullandığımız kimyasallar özel olarak üretilen kimyasallar. Onları kullanıyoruz. Süreç bu yüzden biraz uzadı. Biz o kimyasalları elde edebilmek için 1-1,5 ay sonrasında buraya gelebildik. Gerçekten özel sıvalı ve boyalı alanlara zarar vermeden temizleme işlemini yaptık. Bunun önüne geçemiyoruz maalesef. Her yerde her yere yazıyorlar. Çare olarak eğitim diyoruz” dedi. “Güzel sonuçlar aldık tamamlandığında” Bir diğer uzman Ramazan Bulut ise “Kimyasal kullandık genel olarak. Yaklaşık 2 gün sürdü çalışmalarımız. Bayağı uğraştırdı bizi ama güzel sonuçlar aldık tamamlandığında. Bütün bölgeleri tek tek fırçayla altına tahribat vermeden temizledik” ifadelerini kullandı. “Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” Olucak Köyü Muhtarı Hamdi Nas da yapılan çalışma için Vali Alper Tanrısever ve diğer tüm yetkililere teşekkür ederek, “Önceki yıllarda çatısı ve dış duvarları tamir edilmişti. Son olarak içindeki duvarlarda yer alan yazılar temizlendi. Çevre düzenlemesi de yapılacak. Valimizin, Turizm Müdürümüzün ve İl Özel İdaremizin katkılarıyla manastır güzelleşmeye başladı. Noksanlar da var. İlerleyen süreçte etrafındaki alana kamelyalarda konulacak. Bunlar da yapılınca burası turizme açılmış olacak. Yaz aylarında hafta içi günlük 50, hafta sonları 100-150 araç geldiği de oluyor. Buraya gelenler piknik yapıyor, geziyorlar. Buraya insanlar geldiği zaman mutlu oluyor. Havadar, manzarası güzel. Etrafında Krom Vadisi, Sümela Manastırı ve Karaca Mağarası var ve hepsi birbirine bağlı. Buraya gelenler mutlaka İmera Manastırına uğruyor. Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” diye konuştu.

Satala Antik Kenti'nde tarih yeniden yazılıyor Haber

Satala Antik Kenti'nde tarih yeniden yazılıyor

Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırında günümüze kadar ulaşabilmiş tek kalesi, Anadolu’da kazı çalışması yapılabilen tek Roma Lejyon kalesi ve 5 Roma İmparatorunun ziyaret ettiği tek lejyon kalesi olan Satala Antik Kentinde kazı çalışmaları devam ediyor. Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyündeki Satala Antik Kentinde 6 yıl önce başlayan arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Bugüne kadar çok sayıda bulguya ulaşılan kazı çalışmalarında 5 bin yıllık geçmişi bulunan eserler ortaya çıkarılırken, Anadolu tarihini değiştirecek bulgulara ulaşıldı. Kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Gümüşhane Valiliği ve İl Özel İdaresi ile Kelkit Kaymakamlığı ve Kelkit Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen kazı çalışmaları Bartın Üniversitesi Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç.Dr. Şahin Yıldırım ve ekibi tarafından sürdürülüyor. Roma İmparatorluğu’nun Apollinaris Lejyonu da denilen 15.Lejyonunun yaklaşık 600 yıl hüküm sürdüğü Satala Antik Kentinin Roma’nın 5 imparatoru tarafından ziyaret edilen çok önemli bir kale olduğu biliniyor. Bugüne kadar yapılan kazı çalışmalarında 2 bin yıllık lejyon kalesi duvarlarının yanısıra erken tunç çağı ve Urartular dönemine kadar bulgular elde edilen kazı çalışmalarını yerinde incelemek için protokol üyeleriyle birlikte bölgeye giden Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, kazı çalışmaları ve Satala’nın geçmişiyle ilgili Doç.Dr. Şahin Yıldırım’dan bilgi aldı. İlk olarak kazı evinde brifing alan Vali Tanrısever daha sonra kazı alanında incelemelerde bulundu. Gölbaşı mevkiindeki Roma döneminden kalma su havuzunun önünde gazetecilere açıklama yapan Vali Tanrısever, Kelkit ziyaretinde kendisini en fazla etkileyen şeylerden birisinin Satala Antik Kenti olduğunu söyledi. “Tarih burada yeniden yazılacak” Satala için “İyi ki geldim, iyi ki gördüm” ifadelerini kullanan Vali Tanrısever, “Her ne kadar onunla ilgili fotoğraflara baksam da haberler okusam da yerine bizzat gelip görmeden olmuyor. Burası bir Zeugma olacak belki. Ufkumuzun çok daha ötesinde çok daha geniş kapsamlı bir şey de olabilir burada. Onun için ayrıca bir girişimlerde bulunacağımı şimdiden söylemek isterim. Burası Gümüşhane'nin, Kelkit’in, Türkiye'nin önemli bir değeri olacak. Belki de tarih burada yeniden yazılacak” dedi. Roma İmparatorluğunun çok önemli bir lejyonunun bulunduğu alanda Urartulara ait bulguların da tespit edildiğini hatırlatan Vali Tanrısever, “Bu çalışmalara destek vereceğiz. Valiliğimiz, Kaymakamlığımız ve Kelkit Belediyesi olarak bu çalışmalara her türlü desteği vereceğiz. İnşallah Gümüşhanemize, ülkemize çok önemli bir turistik destinasyon kazandırmış olacağız. Hocalarımızın bu keşifleriyle Anadolu’daki tarih yeniden yazılacak” diye konuştu. “Satala, Roma İmparatorluğunun Doğu’daki en büyük yerleşimlerinden birisi” Satala’da ilk günden beri kazı çalışmalarını gerçekleştiren ve tarihsel birçok önemli bulguyu ortaya çıkaran Doç.Dr. Şahin Yıldırım da “Satala Antik Kenti Roma İmparatorluğunun Doğu’daki en büyük yerleşimlerinden birisi ve 15. Lejyonun ana üssü durumunda. Bugün Valimiz Alper Tanrıkulu ziyaret ederek desteklerini bize belirtti. Bu bizim için çok önemliydi. Hem Roma lejyon kalesinde yürüttüğümüz çalışmalar hem de Gölbaşı mevkiinde mezarların olduğu bölümde yapmış olduğunuz çalışmalar bu seneki çalışmamızın ana unsurunu oluşturmakta. Bununla beraber özellikle bu lejyonların bulunduğu kale binalarının mimarisiyle ilgili de çalışmalar yürüttük. Yaptığımız çalışmalar sırasında milattan sonra 2.yüzyılın başlarına tarihlendirilen verilere ulaşmış durumdayız. Urartu dönemine tarihlendirilen, daha erken dönemlere tarihlendirilen yapı kalıntılarıyla ve mezarlarla da karşılaştık” dedi. “Çevre düzenleme ve müze projeleri Satala’nın bu bölgedeki varlığını daha da artırır” Satala’nın Kuzey Doğu Anadolu'daki en önemli antik kent olduğunu vurgulayan Doç.Dr. Yıldırım, “Uzun yıllar burada yürütülecek çalışmalarla buranın öneminin artacağını düşünüyoruz. Aynı zamanda da büyük bir turizm potansiyeline sahip. Biz ve benden sonra görevi devralacak hocamızla buradaki çalışmaları ilerletmeyi ve projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. Özellikle çevre düzenleme ve müze projelerini hayata geçirdiğimiz takdirde Satala’nın bu bölgedeki varlığını daha da arttırmış olacağız” ifadelerini kullandı. “Anadolu’da Roma İmparatorluğunun 5 imparatorunun birden geldiği Satala’dan başka kent yok” Anadolu'da Roma İmparatorluğunun 5 imparatorunun birden geldiği tek kentin Satala olduğunu ve bu nedenle de Satala’nın çok önemli kent olduğunun altını çizen Yıldırım, “İmparatorların buraya geldiklerini biz tarihi kaynaklardan biliyoruz. Özellikle Hadrian'ın buradaki taş olan kaleyi inşa ettirdiğini söyleyebiliriz. Satala antik kenti Roma İmparatorları için önemli bir yere sahip. Anadolu’da 5 Roma İmparatorunun ziyaret ettiği bir antik kent neredeyse yok. Bu bakımdan da çok önemli bir yerleşim” dedi. Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'da 4 büyük lejyonundan sadece Satala’nın ayakta olduğunu hatırlatan Yıldırım, “Roma’dan günümüze kadar bu lejyonlardan hiçbirisinde çalışma yapılamamış. Zeugma’da ufak bir çalışma yapılmış o kadar. Çalışma yapılamamasının nedenlerinden birisi de barajlar. Birecik barajı, Keban barajı gibi barajların yapımı ile Fırat kenarında bulunan yerleşimlerin bir bölümü maalesef sular altında kaldı. Şuan günümüzde Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırı hakkında kazı yapılabilen tek yerleşim yeri burası. Yaptığımız çalışmalar sırasında Roma lejyonerlerine ait hem askeri materyallerle hem de yapı kalıntılarıyla karşılaştık” diye konuştu. Satala’nın kitabı çıkıyor Yıldırım bu yılki çalışmaların 15 Ağustos’ta başladığını bir aylık çalışma yapmayı planladıklarını belirterek, yayın aşamasına geçtikleri için buradaki buluntuların değerlendirmesi amacıyla bir süre eserler üzerine çalışma yapacaklarını, arazi çalışmasını kısa tutacaklarını ve bugüne kadar yaptıkları çalışmalarla ilgili kitabın birkaç ay içinde yayınlanacağını sözlerine ekledi.

Gümüşhane Kültür Rotaları keşfetmeye değer Haber

Gümüşhane Kültür Rotaları keşfetmeye değer

Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Gümüşhane şehri ismini yakınlarındaki gümüş madenlerinden almış. Bizans döneminde şehrin bulunduğu bölge Haldia (Chaldia) isimleri ile biliniyor. 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı kaynaklarında yerleşim Gümüşhane olarak adlandırılmaya başlanmış. Gümüşhane denilince akla gelen en meşhur lezzetler Pestil ve Köme.  Ham maddeleri dut olan Gümüşhane pestili ve Gümüşhane kömesi mutlaka yerinde yenmesi gereken lezzetler arasında yer alır. “Kültür Rotaları ve Turizm Keşif Rehberi” zamanın valisi Okay memiş tarafından, bu konuda Türkiye'nin en önemli gezginlerinden ve kültür rotaları konusunda uzman yerel rehber Ersin Demirel'e hazırlatılmış. Rota toplamda 379 kilometre uzunluğundaki 33 yürüyüş rotası, 10 bisiklet rotası ve 5 jeep safari rotasından oluşuyor. Rehberde tarih turlarında; Süleymaniye Mahallesi, Satala Antik Kenti, Santa Harabeleri, Krom Antik kenti, Kaleler ve Kiliseler Rotası, Tarihi taş köptüler ve türbeler rotaları bulunuyor. Rehberde yine yürüyüş parkurları, tabiat parkları, buzul gölleri, mağaralar, şelaleleri, bisiklet parkurları ve lezzet durakları bulunabilir. Geçmişin izlerini taşıyan camiler, minareler, kiliseler, hanlar, köprüler, hamamlar ve dükkanlar gibi 30'dan fazla tarihi eserin günümüze ulaştığı, Türk, Rum ve Ermenilerin yüzyıllarca birlikte hoşgörü içerisinde yaşadığı, cami ile kilisenin yan yana olduğu mahalleler, Gümüşhane'nin zenginliklerini oluşturuyor. Eski dönemde çıkarılan maden ocaklarının gözlemlenebildiği rotalar, keşfetmeye değer. Bu rehberin Gümüşhane turizmine öncülük edeceğini ve kentin turizm gelirlerine katkısı olacağını, şehir için önemli bir turizm atağı olacağı ifade ediliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.