Hava Durumu

#Hatay

TOURISMJOURNAL - Hatay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hatay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

2024 Seyahat Raporunda Öne Çıkan Rotalar Haber

2024 Seyahat Raporunda Öne Çıkan Rotalar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), 2024 yılına dair seyahat verilerini yayımladı. Ayrıca, popüler bilet platformu Obilet de bu yılın en çok tercih edilen tarihlerini ve rotalarını duyurdu. HAVAYOLU SEYAHATİNDE BÜYÜK ARTIŞ DHMİ’nin raporuna göre, 2024’ün ilk 11 ayında iç hat yolcu sayısı yüzde 4,5 artışla 44,1 milyona ulaştı ve yıl sonu tahmini 47 milyon olarak güncellendi. Dış hatlarda ise yolcu sayısı yüzde 9,5 artarak 126,2 milyon oldu. OTOBÜS YOLCULUKLARINDA HIZLI YÜKSELİŞ Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na göre, otobüs yolculukları yüzde 5,2 artış göstererek 141,8 milyon yolcuya ulaştı. Ramazan Bayramı’nın son günü olan 14 Nisan 2024, otobüs yolculuklarında en yoğun tarih oldu. POPÜLER ROTALAR VE TARİHLER Obilet verilerine göre, yurt içi otobüs yolculuklarında Hakkari-Van, Erzincan-Dersim ve Artvin-Iğdır hatları öne çıkarken, uçak seyahatlerinde iç hatlarda Hatay-Ankara ve İzmir-Siirt, dış hatlarda ise İzmir-Lefkoşa, İstanbul-Phuket ve Dubai-İstanbul rotaları en çok tercih edilenler arasında yer aldı. FİYATLAR REKOR KIRDI 2024 Aralık ayında otobüs bilet fiyatları ortalama 560 TL’ye, uçak bileti fiyatları ise iç hatlarda bin 537 TL, dış hatlarda 5 bin 227 TL’ye yükseldi. Otobüsle yurt içinde en pahalı bilet 2 bin 700 TL’ye Van-Muğla arasında satılırken, uçakla yurt dışı en pahalı uçuş Şikago-İstanbul arasında 144 bin 725 TL’ye gerçekleşti. OTEL REZERVASYONLARINDA ZİRVE: 31 ARALIK Yılbaşı kutlamaları otel rezervasyonlarına damgasını vurdu. Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde yapılan 12 günlük bir konaklama için 502 bin 907 TL ödendi. Bu ödeme, yılın en pahalı otel rezervasyonu olarak kayıtlara geçti.

Hatay, Orta Doğu’nun Turizm Merkezi Olmaya Hazırlanıyor Haber

Hatay, Orta Doğu’nun Turizm Merkezi Olmaya Hazırlanıyor

HATAY (İHA) - Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından büyük hasar gören Hatay’da yaralar sarılmaya devam ediyor. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, kentin turizm merkezi haline gelmesi ve şehre mavi bayraklı plajlar kazandırılması için çalıştıklarını söyledi. 2024-2025 İÇİN YOĞUN PLANLAMA Hatay Büyükşehir Belediyesi, 2024 Nisan-Aralık dönemini kapsayan projeleri değerlendirmek ve 2025 yılı hedeflerini belirlemek üzere Koordinasyon Toplantısı düzenledi. Büyükşehir’e bağlı daire başkanları, ilgili müdürler ve bürokratların katıldığı toplantıda projelerin ilerleme durumu değerlendirildi. Başkan Öntürk, bürokratik işlemlerin dijitalleşmesi ve halkın doğru bilgilendirilmesinin önemine dikkat çekerken, bazı projelerin hızlandırılması için talimatlar verdi. "HATAY, TURİZMİN YENİ YILDIZI OLACAK" Başkan Öntürk, Hatay’ı Orta Doğu’nun turizm merkezi yapma hedeflerini şu sözlerle vurguladı: "Belediye başkanlığı kum saati gibidir. Tıkanan sorunları çözmek bizim işimiz. HBB'ye ait hiçbir araç yatmayacak. Milleti çamurda yürütmeyeceğiz" dedi. Hatay'ın Orta Doğu'nun turizm merkezi olacağını söyleyen Öntürk, "Kendi imkanlarımızla şehrimizi en güzel şekilde yapacağız. Vatandaşlardan talepler gelmeden eksikleri tespit edip hizmet yapacağız" diye ekledi. ÇOCUKLARA VE GENÇLERE ÖZEL PROJELER Toplantıda, projelerde çocuklar ve gençlere yönelik çalışmaların öncelik alacağı ifade edildi. Başkan Öntürk, şehrin temizliği, düzeni ve mezarlıkların bakımı konusundaki hassasiyetlerini dile getirdi. 2025 yılında Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin daha düzenli ve etkin bir yapıya kavuşacağını belirten Öntürk, "2025 yılından sonra tıkır tıkır işleyen bir mekanizma kurulmuş olacak" dedi. 6 yeni plajın yapımına başlanması ve mevcut sahillerin temizliği ile modernizasyonuna hız verilmesi talimatını veren Başkan Öntürk, mavi bayrak alınması için gerekli adımların atılacağını duyurdu. Ayrıca prestij caddelerinin inşası ve diğer önemli altyapı projeleri için çalışmaların sürdüğü bilgisi verildi.

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor Haber

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor

İSTANBUL (İHA) - Suriye’de 53 yılık Esad rejiminin sona ermesinin ardından bölge, yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu dönüşümde, altyapı, lojistik ve inşaat gibi kilit sektörlerde Türkiye’nin etkin bir rol oynaması bekleniyor. Bu süreçte Hatay, lojistik ve tedarik merkezi olarak öne çıkıyor. HATAY’IN STRATEJİK KONUMU 9-13 Aralık tarihleri arasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen 15’inci Büyükelçiler Konferansı’nda Suriye'nin yapılanma süreciyle ilgili de konuşuldu. Konunun önemine dikkat çeken Liberya Fahri Başkonsolosu Selahattin Yılmaz, "Suriye ile sınır olan Hatay hem tarihi hem de coğrafi olarak çok stratejik bir konumda. Birleşmiş Milletlerin raporuna göre Suriye’nin yeniden inşa 400 milyar dolara mal olacak. Analizlerde, yenilenme ve ticaret koridorunun açılmasıyla Türkiye’ye 100 milyar dolarlık pazar açılacak. Hatay ise bu pazara açılan kapı. O nedenle Suriye’nin yeniden inşasında Hatay 'üs' olacak" dedi. 6. BÖLGE TEŞVİKLERİ’NİN ETKİSİ 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde en büyük yarayı alan illerden biri olan Hatay’da, devletin sağladığı 6. Bölge Teşvikleri’nin önemi büyük. Bu teşvikler, yatırımcılara vergi avantajları, düşük faizli krediler ve diğer desteklerle bölgede kalkınmayı hızlandırıyor. Bu teşvikler sayesinde Hatay’da yatırımların hızla artacağı, şehrin bölgesel bir sanayi merkezi haline geleceği belirtiliyor. "HATAY VE SURİYE BİRBİRİNE MERHEM OLACAK" Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, deprem felaketini yaşayan Hatay’ın, savaşın yaralarını sarmaya çalışan Suriye ile ekonomik ve ticari anlamda birbirini destekleyeceğini söyledi. Yılmaz, "Hatay bölgede küresel düzeyde önemli bir ticaret ve sanayi merkezi olacak. Savaş yarası alan Suriye ile deprem yarası alan Hatay birbirine merhem olacak. Yaralarını birlikte saracaklar" yorumunda bulundu. HATAY’DA SANAYİ VE TİCARET GÜÇLENECEK Hatay’daki yeniden yapılanma sürecinde İskenderun Limanı’nın kapasitesinin artırılması kritik bir adım olarak görülüyor. Bu yatırımların, ticaret hacmini artırması ve lojistik faaliyetleri hızlandırması bekleniyor. Bu bağlamda, Hatay’ın sanayi ve ticaret altyapısının daha güçleneceği öngörülüyor. İŞ İNSANLARINA YATIRIM ÇAĞRISI Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, iş insanlarını Hatay’a yatırım yapmaya davet ederek, "Hatay’da sanayi, lojistik, inşaat, dijital altyapı ve turizm gibi alanlardaki fırsatlar, yatırımcılar için büyük kazançlar sunuyor. Hatay, sadece Türkiye’nin değil, bölge genelinde ekonomik bir güç merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bu süreçte, diplomatik ilişkilerin de güçlenmesiyle birlikte, yatırımcılar ve iş insanları için şehir büyük fırsatlar sunuyor. Suriye’nin yeniden inşa sürecine katılarak Hatay ve çevresi büyük bir ekonomik büyüme yakalayacak. Bu bölge uluslararası arenada daha da güçlü bir konum elde edecek" dedi.

Başarılı Ney Ustasının Elinden Çıkan Neyler Dünyaya Yayılıyor Haber

Başarılı Ney Ustasının Elinden Çıkan Neyler Dünyaya Yayılıyor

HATAY (İHA) - Hatay’da yaşayan 57 yaşındaki Ney Ustası İzzet Özkan, 39 yıldır büyük özenle ürettiği neyleri yurt içi ve yurt dışındaki müzikseverlerle buluşturuyor. El emeğiyle ürettiği bu ürünlerin fiyatı bin 500 TL ile 5 bin TL arasında değişiklik gösteriyor. ALMANYA’DA BAŞLAYAN MÜZİK TUTKUSUNDAN NEY AŞKINA Antakya’nın Samandağ ilçesinde yaşayan İzzet Özkan’ın çaldığı ilk nefesli ürün, 1980 yılında Almanya’da çaldığı 7 delikli flüt oldu. Bu deneyim, üflemeli çalgılara olan ilgisini artırdı ve sonunda neye yönelmesini sağladı. Kendi neyini yapma fikriyle yola çıkan Özkan, bu alandaki yeteneğini geliştirerek, 39 yılı aşkın bir süre boyunca bu sanatı profesyonel seviyeye taşıdı. SAMANDAĞ KAMIŞI NEYİN ANA MALZEMESİ Özkan, neyin üretilme aşamasını detaylarıyla anlatarak, neyin ana malzemesinin Samandağ’a özgü bir kamış olduğunu vurguladı. Ney üretiminde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun 9 boğumluluk özelliği olduğunu belirten Özkan, "Kamışlar toplandıktan sonra 1 yıl kuruması için bekletilir. Kamışlar kuruduktan sonra ölçülerine göre ve neyin akorduna göre kamışları seçiyoruz. Seçtikten sonra kamışların kabuklarını sıyırıyoruz. Sıyırdıktan sonra ateşle düzeltiyoruz. Kamışların iç açıklarını ve perdelerini açıyoruz. Parazvane ve başparelerini taktıktan sonra ney aletine dönüşüyor" dedi. Ney çalmayı zor bulanlara da mesaj veren Özkan, "Ney zor bir müzik aleti değil. Tekniğini ve üfleme pozisyonunu bilmek gerekiyor. Herkes zor bir müzik aleti olarak bilse de aslında zor değil" ifadelerini kullandı. NEYLERE DÜNYA ÇAPINDA TALEP İzzet Özkan’ın el emeğiyle ürettiği neyler, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da ilgi görüyor. "Yaptığım neyleri Hollanda, Belçika, Fransa ve Almanya gibi ülkelere ihraç ediyoruz" diyen Özkan, bu ülkelerden gelen taleplerin giderek arttığını söyledi. Yılların tecrübesiyle ürettiği bu ürünlerin fiyatları, kalite ve boyutlarına göre bin 500 TL ile 5 bin TL arasında değişiklik gösteriyor. HATAY'DAN DÜNYAYA NEY YOLCULUĞU Hatay’da yoğun talep olmasa da başta ülkedeki büyük şehirler olmak üzere yurtdışından gelen çok sayıda sipariş aldığını belirten Özkan, "Dünyanın her tarafından büyük talepler var. Neyi taleplere göre şehir dışında; İstanbul, Ankara, İzmir şehirlerine gönderirken yurtdışında ise; Hollanda, Belçika, Fransa ve Almanya gibi ülkelere ihraç ediyoruz" ifadelerini kullandı. İzzet Özkan’ın 39 yıllık emeği ve tutkusuyla ürettiği bu ürünler, Hatay’ın geleneksel el sanatlarını ve müzik kültürünü dünya çapında temsil etmeye devam ediyor.

1. Anadolu Opera ve Bale Festivali 7 Aralık'ta Şırnak'ta Haber

1. Anadolu Opera ve Bale Festivali 7 Aralık'ta Şırnak'ta

ANKARA (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 1. Anadolu Opera ve Bale Festivali, 7 Aralık’ta Şırnak’ta başlayacak. Festival, Şehr-i Nuh Konseri ve Sihirli Dünya gösterisiyle açılacak ve 5 şehirde 13 farklı eserle sanatseverlere unutulmaz anlar yaşatacak. Festivalin açılışını yapacak olan Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk, basın toplantısında festivale dair önemli bilgiler verdi. Sağtürk, "Bu festival ile, Anadolu'nun zengin kültürel dokusunu evrensel sanatlarla buluşturmayı hedefliyoruz. Festivalimizin ilk yılında Şırnak, Erzincan, Kırklareli, Ardahan ve Hatay olmak üzere 5 şehirde 14 temsil sunulacak. Bale, müzikal, modern dans, çocuk oyunları ve konserlerden oluşan 13 farklı eserle sanatseverlerle buluşmanın mutluluğunu yaşayacağız" dedi. ÇOCUKLARA VE GENÇ YETENEKLERE ÖZEL ÇALIŞMALAR Festival, küçük yaşlardan itibaren çocuklara sanatı sevdirmeyi ve hayal dünyalarını zenginleştirmeyi amaçlıyor. Sağtürk, "Festivalimizin bir diğer heyecan verici yanı ise, çocuk ve genç yaştaki yetenekleri keşfetmeye yönelik çalışmalarımız olacak. ‘Yetenek Her Yerde' sloganıyla düzenleyeceğimiz etkinliklerde, çocuk ve gençlerimize eğitim ve atölyeler sunarak sanata dair ilham verici bir yolculuğun kapılarını aralamaya çalışacağız" dedi. FESTİVAL, 2025’TE 18 ŞEHRE YAYILACAK Sanatın evrensel dilinin, toplumların köklerini ve değerlerini taşıdığını vurgulayan Sağtürk, "Anadolu'nun çok katmanlı ve kadim kültürü, operanın ve balenin zarafetiyle buluştuğunda, eşsiz bir zenginlik ortaya çıkar. Bu festival, yalnızca bir sanat etkinliği değil; sanat ve kültür arasında yeni köprüler kuracak bir dönüm noktasıdır. 2025 yılında ise bu heyecanı 18 şehre daha taşıyacağız. 2025 yılında Edirne'den Kars'a, Osmaniye'den Manisa'ya kadar geniş bir coğrafyada opera ve baleyi sanatseverlerle buluşturmayı hedefliyoruz. Devlet Opera ve Balesi olarak, Aspendos, Efes, Bodrum ve İstanbul gibi uluslararası festivallerde yaşadığımız gururu, şimdi Anadolu'nun her köşesine taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Devlet Opera ve Balesi olarak, Anadolu’nun her köşesinde sanatla buluşmak için yola çıktıklarını ekledi. Festivalin ücretsiz olarak yapılacağı bilgisini veren Sağtürk, Devlet Opera ve Balesi’nin bu organizasyonu kendi imkanlarıyla gerçekleştirdiğini belirtti. 7 Aralık’ta Şırnak'ta başlayacak olan festival, 17 Aralık’ta Hatay’da son bulacak.

Çukurova Uluslararası Havalimanı 1 Milyonuncu Yolcusunu Coşkuyla Karşıladı Haber

Çukurova Uluslararası Havalimanı 1 Milyonuncu Yolcusunu Coşkuyla Karşıladı

10 Ağustos 2024’te açılışı yapılan ve 11 Ağustos’ta uçuşlara başlayan Çukurova Uluslararası Havalimanı, bugün 1 milyonuncu yolcusuna ulaştı. İstanbul’dan gelen uçakla Çukurova’ya inen Hale Dilek ve Timur İbrahim Şen çifti, KZV Havalimanları tarafından çiçek ve 1 milyonuncu yolcu dövizi ile karşılandı. Törende ayrıca Tarsus Kaymakamı Mehmet Ali Akyüz ve KZV Havalimanları Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Emre Kozuva gibi önemli isimler de hazır bulundu. KZV Havalimanları adına konuşan Emre Kozuva çifti tebrik ederek, "Çukurova Uluslararası Havalimanı; Çukurova Bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin ve Dünyanın odaklandığı en önemli havacılık yatırımlarından biri. Yıllık 9 milyon yolcu kapasitesi ile yolcularını misafir eden Çukurova Uluslararası Havalimanı Türkiye’nin Ortadoğu’ya ve Dünya’ya açılan en önemli kapılarından biri olarak hizmet veriyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığımız bu anlamlı günlerde geleceğe yapılan en büyük yatırım Cumhuriyet’i korumak, değerlerine sahip çıkmak ve çok çalışmaktır. Bu vesileyle Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden biri olan Çukurova Uluslararası Havalimanı olarak çok çalışıyor ve bu gururu hep birlikte paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı. Hale Dilek Şen, ilk kez geldiği Çukurova Havalimanı'nda yaşadığı bu sürprizin kendisi için unutulmaz bir anı olduğunu ifade etti. Timur İbrahim Şen ise, "Daha önce çocukluğumdan beri hafızamda yabancı filmlerde, havalimanlarında bir milyonuncu yolcu, on milyonuncu yolcu kutlaması gibi aklımda kalan enstantaneler var ama hiçbir zaman böyle bir şeyin benim başıma gelebileceğini gerçekten düşünmemiştim" diyerek şaşkınlığını paylaştı. Havalimanını çok beğendiklerini ifade eden çifte THY tarafından çift kişilik dönüş bileti takdim edildi.

Depremzede turizmci, yeni otel yatırımları destek bekliyor Haber

Depremzede turizmci, yeni otel yatırımları destek bekliyor

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 şubat depremlerinden ağır yara alan Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaş’ta konaklama kapasitesindeki büyük gerileme nedeniyle artan taleplere yanıt veremiyor. Deprem afetinde Adıyaman’da 5 kent oteli yıkılırken toplam yatak kapasitesi 600’e geriledi. Hatay’da depremden önce faaliyet gösteren otel işletmelerinin neredeyse yarısı yok oldu. Kentte depremden önce var olan 224 tesisten 99’u yıkılırken toplam yatak kapasitesi de 14 bin 466’dan 7 bin 548’e geriledi. Kahramanmaraş’ta ise 12 büyük şehir oteli ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. Söz konusu illerde yatak kapasitelerin neredeyse yarıdan yarıya azalması başta turizm sektörünü olumsuz etkilerken, konaklamada yaşanan sorunlar sanayi ve ticaret hayatına da olumsuz yansıyor. Depremzede turizmciler ise yıkılan otellerin yenisini inşa etmek üzere uygun finansman destekleri bekliyor. Adıyaman Turizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Kuştepe, kentteki tüm olumsuzluklara rağmen gelen turist sayısında ciddi ivme yaşadıklarını kaydetti. 2023 yılında 65 bin yerli yabancı misafirin ağırlandığı kentte, 2024’ün ilk 5 ayında kente gelen turist sayısının 82 bine ulaştığını kaydeden Veysel Kuştepe, “Yıl sonu hedefimiz 150 bin turistin bölgede ağırlayabilmek. 2025 yılında ise pandemiden önceki 200 bin kişilik misafir oranlarımıza geri dönmeyi amaçlıyoruz. Artan turist sayısı sektörümüzü önemli ölçüde motive ediyor. Nemrut Dağı’nın depremde hasar almamasının bu alanda sektöre aktif katkı sağlıyor. Ancak kent merkezimizdeki 5 önemli şehir otelimizi depremde kaybettik. Yatak kapasitemiz yüzde 50 oranında azalarak 600’e geriledi. Yetersiz yatak nedeniyle katma değer yaratamıyoruz. Kentimize gelen turların 3’te 2’si Diyarbakır’a kalan kısmı da Şanlıurfa’daki otellere gidiyor. Deprem komplikasyonlarının devam etmesi, enflasyon ve yüksek faizli banka kredileri nedeniyle yıkılan otellerimizin yerine yenileri inşa edilemiyor. Yaklaşık 2 yıldır Adıyaman’da yeni otel yatırımı olmadı” dedi. “Mevcut finansman şartlarında yeni otel yatırımları mümkün değil” Yıkılan otellerin yeniden inşası için işletmelerin düşük faizli ve uzun vadeli kredilere ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Veysel Kuştepe, en az 2000 yatak kapasitesine ulaşıncaya kadar sektörün desteklenmesi gerektiğini söyledi. Kuştepe, “Sürdürülebilir finansman destek talebimizi kaldığımız tüm platformlarda dile getirmemize rağmen hiçbir netice alamıyoruz. Mevcut yüksek faizli finansman koşullarında depremzede işletmelerimizin bu tesisleri yeniden ayağa kaldırma şansları yok. Turizmde hotel başta olmak üzere restoran, cafe, zirai üreticiler ve diğer tüm işletmeler birbirlerini tamamlayarak bir cazibe yaratırlar. Ne yazık ki Adıyaman’da bu zincirin otel ayağı eksik kalıyor. Sektördeki tüm işletmelerimiz korunabilmesi için yıkılan otellerin acilen yeniden inşa edilmesi lazım. Yatak kapasitemiz en az 2000’e yükselene kadar devletimizin otel işletmelerini finansal olarak desteklemesi şart” diye konuştu. “Otellerin kaybı turizmin yanı sıra ticaret sektörlerini de olumsuz etkiliyor”   Kahramanmaraş Kültür Turizm Otelciler ve Gastronomi Derneği Başkanı Gökhan Büyükdereli, 6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş’ta 12 otelin ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldiğini söyledi. Otellerin kaybının sadece turizmi değil aynı zamanda ticaret ve sanayi faaliyetlerine de olumsuz yansıdığına dikkat çeken Gökhan Büyükdereli, şöyle konuştu: “Otellerdeki kaybımız şehirde hem ticareti hem de turizmi çok büyük sekteye uğratacak bir çöküşün de başlangıcı oldu. Maalesef yıkılan otellerimize bir destek söz konusu olmadığı gibi kısa orta vadede bir plan da göremiyoruz. İşletmelerimiz otel yatırımına karar verilmesi durumunda bile bürokratik işlemler uzun zaman alıyor. Bu etmenler düşünülerek sektöre özel destek programları bir an önce başlatılmalı. Şehrimizdeki nitelikli otellerin sayısının artmasıyla kentimizin ticaret hayatını da hareketlendireceği unutulmamalıdır. Orta vadede şehirde yapılacak etkinliklere uygun ortam oluşturulması, kongre turizmi ve otellerin hızlıca yapılması gerekiyor.” Turizmdeki değer zincirini doğru planlamalıyız Otellerin şehirlerde üstlendiği toplantı ve organizasyonların kentin kültürel etkinliklerinin de temelini oluşturduğunu ifade eden Gökhan Büyükdereli, “Turizm nasıl şehirlerdeki yaşam standartlarını yükseltiyorsa, otellerde kentin kültürel değerlerini geliştiren misyonlarıyla turizm sektörüne aktif katkı sağlıyor. Bu değer dinamiklerini doğru planlayamadığımız sürece şehirde beyaz yakalı yetişmiş insan gücünü kaçırmaya devam edeceğiz. Bu konunun detaylı araştırılıp destek noktasında iyi irdelenmesi lazım. Sektörün aktörleri tarafından organize edilecek toplantılarla bir çözüm yolu belirlenmelidir. Şehrimizi seviyoruz, şehrin tüm turizm kültür gastronomi dinamiğini ve ticaretini korumak için şehrin bu farkındalıkta düşünmesi gerekiyor” dedi. Hatay’ın yatak kapasitesi yüzde 55 azalış ile 7.548’e geriledi Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı da kentte birçok otel, restoran ve turizm acentasının yıkıldığını aktardı. Yıkılmayan veya hasar almayan işletmelerin de arz talep dengesizliği ve enkaz kaldırma çalışmaları nedeniyle hala sektöre tam olarak entegre olamadığını belirten Hakan Boyacı, “Deprem öncesinde Hatay'ın yatak kapasitesi oldukça genişlemişti. 224 tesiste 14 bin 466 yatak kapasitesine erişmiştik. Bu bölgemizin turizm potansiyelini ve gelişimini gösteren önemli bir göstergeydi. Ancak deprem ile 99 işletmemiz yıkıldı. Toplam yatak kapasitemiz de 7 bin 548’e geriledi. Hasar gören veya yıkılan tesislerle birlikte, işletmelerimizin uzun süreli kapanması ve altyapı sorunları turizm sektörünü derinden etkiledi. Hatay Turizm Derneği olarak, bu zor zamanlarda bölgenin yeniden yapılanması ve turizm altyapısının restore edilmesi için çaba sarf ediyoruz. Önceliğimiz, zarar gören işletmelerimizin yeniden yapılanmasına ve işlerini normale döndürmelerine yardımcı olmak. Bu süreçte yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalışarak, turizm altyapımızın en kısa sürede yeniden yapılandırılmasını sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. Bakanlık desteklerini artırmalı Hatay’ın deprem öncesinde Türkiye ve dünya turizm sektörlerinde yükselen bir destinasyon olarak öne çıktığını anımsatan Hakan Boyacı, şöyle devam etti: “Denizi, kültürü, gastronomisi, yaylaları ve tarihi zenginlikleriyle hem iç turizmde hem de uluslararası turizmde artan bir talep görüyordu. Özellikle Antakya'nın tarihi dokusu, Harbiye'nin doğal güzellikleri, Samandağ'daki plajları ve Dörtyol'un yaylaları gibi çeşitli cazibe merkezleriyle Hatay, turistler için çekici bir destinasyon olarak biliniyordu. Umarız ki Hatay, geçmişteki potansiyelini yeniden kazanabilir ve turizmdeki yükselen trendlere tekrar liderlik edebilir. Turizm profesyonelleri, yerel yönetimler ve toplum olarak birlikte çalışarak, bölgenin turizmdeki önemli rolünü sürdürebilmesi için gereken adımları atabiliriz. Gündemimizde kültür varlıklarının hızla restore edilmesi ve tescilli işletmelerimizin desteklenmesi konuları var. Ayakta kalan otel ve işletmelerimizin de desteklenmesi gerektiği inancındayız. Bu doğrultuda ilgili mercilere ilettiğimiz talepler arasında, yeni yapılacak otellere teşvikler ve faizsiz kredi imkanları ile ayakta olan işletmelere vergi ve sigorta muafiyeti gibi desteklerin sağlanması yer alıyor. Bu adımların Hatay turizmi için kritik önem taşıdığını düşünüyoruz ve bu yönde atılacak her adımın bölgenin turizm potansiyelini artıracağına inanıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu süreçteki çalışmalarını ve desteklerini artırması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle kültür varlıklarının restorasyonu ve turizm altyapısının güçlendirilmesi için daha fazla kaynağın tahsis edilmesi büyük önem arz ediyor.” Yetersiz altyapıya rağmen Hatay’ın turist sayısı artıyor Antakya merkez ve çevresindeki önemli ören yerlerinin yüzde 90'ının yıkıldığını ifade eden Hakan Boyacı, “Kültür varlıklarımızdaki yıkımlar bölgenin turizm potansiyelinde ciddi bir düşüşe yol açtı. Ancak, buna rağmen, bölgedeki turizm aktiviteleri ve turist sayıları zamanla artmaya başladı. Hatay Turizm Derneği olarak, kültürel mirasımızı koruma ve yeniden canlandırma çabalarımızı yoğunlaştırdık. St. Pierre Kilisesi gibi önemli kültürel yapıları tekrar ziyarete açtık ve Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi gibi yeni müze ve ören yerleri açılışları gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra, Samandağ'daki Titus Tüneli, St. Simeon Manastırı, Harbiye Şelaleleri ve bölgedeki yaylalar gibi doğal ve tarihi mekanlar da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Bu açılımlar ve yeniden yapılanma çabaları sayesinde, Hatay'ın turizm potansiyelinin yeniden canlandırılmasına yönelik umutlarımız artmaktadır. Turizmdeki toparlanma sürecinin devam etmesi için, yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalışarak bölgenin turizm altyapısını güçlendirmeye ve turist çekmek için çeşitli projeler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.