Hava Durumu

#Hattusa

TOURISMJOURNAL - Hattusa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hattusa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Orta Karadeniz Güney Kore'nin Radarında Haber

Orta Karadeniz Güney Kore'nin Radarında

ÇORUM (İHA) - Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın (OKA) öncülüğünde Güney Koreli turizmciler, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere tanıtım turuna katıldı. Amasya, Çorum, Samsun, Tokat ve Ankara illerini kapsayan proje, Güney Kore'nin bu bölgeyi turizm rotasına dahil etmesini hedefliyor.   2009'dan beri turizm altyapı projelerine destek sağlayan OKA, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Türk Hava Yolları (THY) ve yerel paydaşlarla iş birliği yaparak, Güney Koreli yedi seyahat acentesine yönelik iş geliştirme odaklı bir tanıtım programı düzenledi.   HİTİT ROTASI İLE BAŞLAYAN TANITIM TURU Program, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile başlayıp Boğazköy Müzesi, Hattuşa Ören Yeri, Alacahöyük ve Yazılıkaya Tapınağı gibi Hitit uygarlığının önemli merkezlerini kapsadı. Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde gerçekleştirilen Hitit Çivi Yazısı Atölyesi, katılımcılara unutulmaz bir deneyim sundu.   İŞ BİRLİĞİ VE KÜLTÜREL BAĞLAR GÜÇLENİYOR Çorum’da Güney Koreli acente yöneticileriyle Orta Karadenizli turizm temsilcileri arasında yapılan B2B görüşmeler, iş birliği fırsatlarını değerlendirme şansı yarattı. Hana Tour, Interpark Tripile, Lotte Tour, Online Tour, Yellow Balloon, Saturn Travel and Business ve Bricks gibi önde gelen acentelerin temsilcileri ile bire bir görüşmeler gerçekleştirildi.   Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, konuşmasında Hititlerden günümüze bölgenin zengin kültürel geçmişine değindi. "Şehrimiz 8 bin yıllık çok kadim bir geçmişe sahip. Hattiler, Hititler, Romalılar, Selçuklular, Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti gibi birçok medeniye ev sahiplik etmiş kadim bir Anadolu kentidir. Şehrimiz, adeta saymış olduğum tüm medeniyetlerde izler taşıyan bir kültür mozaiği. Millattan önce 1270'li yıllarda, dünyadaki ilk barış antlaşmasının bizim topraklarımızda yapılmış olması da bizim için gurur kaynağıdır. Kadeş Barış Antlaşmasının altında kral ve kraliçenin mühürlerinin birlikte bulunması, Anadolu'da kadına yaklaşımının geçmişini göstermesi bakımından da bizim için oldukça önem arz etmektedir. Dünya kültür mirasına birçok eserler bırakan Hitit İmparatorluğunun başkenti olması bizim için ayrı bir güzellik" diyerek bölgenin zengin tarihini katılımcılara anlattı. İki ülke arasındaki tarihi dostluğu vurgulayan Aşgın, Kore Savaşı'ndaki Türk askerlerinin fedakarlığını hatırlatarak, Güney Koreli turistleri bölgede daha fazla görmek istediklerini belirtti.   UNESCO LİSTESİNDEKİ ESERLER ZİYARET EDİLDİ Çorum Vali Yardımcısı Cengiz Nayman, programın iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirdiğini ve Hitit mirasının uluslararası alanda daha fazla tanınmasına katkı sağladığını belirtti. Bölge hakkında konuşan Nayman, "Güney Kore'den gelen turizmcilerimizin bu buluşması yalnızca iki ülke arasındaki dostluk köprüsünü güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Hititlerin tarihi mirasının uluslararası alanda daha da fazla tanınmasına katkı sağlayacaktır. Tarih sahnesinde diplomasinin başlangıcı olarak kabul edilen Kadeş Barış Antlaşması'nın imzalandığı Çorum, Unesco Dünya Kültür Mirası ve Dünya Birliği Listesinde yer alan önemli bir merkezdir" dedi. Tanıtım turunun diğer durakları arasında, UNESCO Geçici Miras Listesi'nde yer alan Amasya’daki Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları, Amasya Kalesi, Yalıboyu Evleri ve Hazeranlar Konağı yer aldı. Programın ilerleyen günlerinde ise Samsun’daki Şahinkaya Kanyonu ve müzeler ziyaret edilecek.   Hititlerin önemli dini merkezi Nerik, tanıtım turunun son gününde ziyaret edilecek. Nerik'in, Çorum'dan Samsun'a uzanan bir kültür rotasının merkezi haline gelmesi bekleniyor.  

Çorum: Tarih ve Doğanın Büyüsü Haber

Çorum: Tarih ve Doğanın Büyüsü

Tarihî zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle dolu olan Çorum, hem yerli hem de yabancı turistler için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Orta Anadolu'nun kalbinde yer alan bu şirin şehir, kendine özgü kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle gezginlerin ilgisini çekiyor. 1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Hattuşa (Çorum, Boğazköy), Hitit İmparatorluğunun başkenti olarak Anadolu'da yüzyıllar boyu çok önemli bir merkez olmuştur. 2020 yılı itibarıyla 299.315 kişilik nüfusa sahip şehrin yerli halkı Türkmen. Toprak, sanayi ve makine imalat sanayi oldukça gelişmiş.  Çorum, binlerce yıldır çeşitli uygarlıkların yan yana ve üst üste oluşturduğu, yerli Anadolu kültür geleneğini devam ettiren illerin başında gelmekle birlikte merkez ilçenin tümüyle şehir olarak kurulması 11. yüzyıla kadar iniyor.  TARİHİ ÇOK ESKİYE DAYANIYOR  Yontma taş çağı (Paleolitik) Cilalı Taş Devrinde (Neolitik) Kalkolitik dönemin 4. aşamasında Çorum bölgesinde insan yerleşimlerinin bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu devir eserlerine Alacahöyük, Büyük Güllücek, Boğazköy, Eskiyapar, Kuşsaray höyüklerinde de rastlanmış. Yerleşimler bu dönemden itibaren devamlılık göstermiş. Çorum ve çevresi daha sonra Hitit, Frigler, Kimmer, Medler, Pers, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmendliler Beyliği, Moğol, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin Ahmed Devleti ve son olarak Osmanlı egemenliğine girmiş. KÜLTÜREL MİRAS Çorum’un en önemli tarihî yerlerinden biri Hattuşaş’tır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu antik kent, Hitit uygarlığının başkenti olarak biliniyor. Burada, tapınaklar, saray kalıntıları ve surlar arasında yürüyüş yaparak geçmişin izlerini sürebilirsiniz. Bir diğer önemli nokta ise Alacahöyük’tür. Bu antik yerleşim, Hitit dönemine ait kalıntılar ve zengin müzesi ile tarih tutkunları için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Çorum'da görülmesi gereken tarihi eserler şunlardır: 1. **Hattuşaş**: Hititlerin başkenti olan bu antik kent, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır. Tapınaklar, saray kalıntıları ve surları ile dikkat çeker. 2. **Alacahöyük**: Hitit dönemine ait kalıntılar ve zengin bir müze ile tanınan bu antik yerleşim, tarihi ve arkeolojik açıdan büyük öneme sahiptir. 3. **Çorum Kalesi**: Şehrin merkezinde yer alan bu kale, Roma döneminden kalma yapıları ile dikkat çeker. 4. **İskilip Kalesi**: İskilip ilçesinde bulunan bu kale, tarihi geçmişi ile ilgi çekmektedir. 5. **Ulu Cami**: 13. yüzyılda inşa edilen bu cami, Selçuklu mimarisinin güzel bir örneğidir. 6. **Çorum Müzesi**: Hitit dönemine ait eserlerin yanı sıra, bölgedeki diğer tarihi eserleri de barındıran müze, gezilmesi gereken önemli bir yerdir. 7. **Hacı Bektaş Veli Türbesi**: Alevi-Bektaşi kültürünün önemli simalarından biri olan Hacı Bektaş Veli’nin türbesi, tarih ve kültür meraklıları için önemli bir ziyaret noktasıdır. DOĞAL GÜZELLİKLER Çorum, doğa severler için de birçok alternatif sunuyor. Osmancık’ta yer alan Çatak Kanyonu, yürüyüş ve piknik yapmak isteyenler için ideal bir mekandır. Ayrıca, Kargı Gölü ve Ilıca Şelalesi gibi doğal alanlar, serinlemek ve huzur bulmak için harika seçenekler.  GASTRONOMİSİYLE DE GİTMEYE DEĞER  Çorum’un lezzetleri de keşfedilmeyi bekliyor. Özellikle Çorum leblebisi, şehrin simgesi haline gelmiş bir atıştırmalıktır. Bunun yanı sıra, taratorlu döner ve Çorum mantısı, köftesi gibi yöresel lezzetleri de mutlaka tatmayı unutmayın. Çorum'un öne çıkan bazı geleneksel yemekleri: 1. **Çorum Mantısı**: Yöreye özgü küçük hamur parçalarıyla hazırlanan mantı, yoğurt ve sosla servis edilir. 2. **Taratorlu Döner**: Çorum'un özel döneri, tarator sosuyla servis edilir; bu, ona benzersiz bir tat katar. 3. **Leblebi**: Çorum leblebisi, şehrin simgesi haline gelmiş atıştırmalıklardan biridir. Farklı çeşitleriyle sunulur. 4. **Dört Kafes**: Un, su ve tuzla yapılan hamurun, iç harcıyla bir araya getirilerek fırında pişirilmesiyle hazırlanan bir tür börektir. 5. **Kuru Fasulye**: Yöresel olarak yapılan kuru fasulye, genellikle pastırma ile zenginleştirilir. 6. **İskilip Dolması**: İskilip bölgesine özgü olan bu yemek, pirinç ve çeşitli baharatlarla hazırlanan iç harçla doldurulan sebzelerden oluşur. 7. **Sakalı Makarna**: Yöreye özgü makarna çeşidi, genellikle yoğurt ve sosla servis edilir. 8. **Çörek**: Yöresel baharatlar ve peynirle hazırlanan çörekler, kahvaltılarda ya da atıştırmalık olarak tercih edilir. Bu yemekler, Çorum'un zengin mutfak kültürünü yansıtan lezzetlerdir ve yerel restoranlarda mutlaka denemelisiniz. Çorum, tarihi, kültürel zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle dolu bir gezi rotası sunuyor. Eğer Anadolu'nun bu güzel köşesini keşfetmek istiyorsanız, yaz aylarında düzenlenen etkinlikleri ve festivalleri kaçırmayın. Çorum sizi bekliyor!

Çorum'un Uluslararası Kültür Destinasyonu’na eklenmesi için talimat Haber

Çorum'un Uluslararası Kültür Destinasyonu’na eklenmesi için talimat

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çorum’da Hattuşa, Boğazkale, Alacahöyük’te 5 ayrı noktanın Uluslararası Kültür Destinasyonu’na eklenmesi için çalışma yapılması talimatı verdi. Kültür destinasyonu kapsamında yerli ve yabancı turistlerin ilgilini çekecek yönde yatırımlar yapılacağı, Çorum’un tanıtımı ve turizminin gelişmesine yönelik önemli çalışmaların hayata geçirileceği ifade edildi. Bizi dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Çorum’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çorum Belediyesi’ni ziyaret etti. Çorum Belediyesi’nin kültür ve turizme yönelik çalışmaları hakkında bilgi alan Bakan Ersoy, Kale, Kent Meydanı, Şehir Müzesi, Arasta ve Velipaşa Hanı’nda incelemelerde bulundu. Çalışmalardan dolayı Başkan Aşgın’a teşekkür eden Bakan Ersoy, Kale ve İkiz Konakların restorasyonuyla ilgili de destek müjdesi verdi. Geçtiğimiz yıl Çorum Belediyesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile imzaladığı protokol kapsamında Kale bedenlerinin restorasyonu için 29 Milyon TL’lik proje bedelinin 10 milyon TL’lik kısmını karşılayacaktı. Bakan Ersoy, Başkan Aşgın’ın talebini geri çevirmeyerek, Kale restorasyonu proje bedelinin tamamının bakanlık tarafından karşılanacağını açıkladı. Bakan Ersoy, ayrıca Çorum Belediyesi’nin İkiz Konaklar’ın restorasyonu projesine de destek vereceklerini bildirdi. Ersoy, Çorum Belediyesi tarafından hazırlanacak olan İkiz Konaklar restorasyon projesinin 2025 yılı yatırım programına alacaklarını bildirdi. Güney Kore’de açılacak olan sergiye de değinen Bakan Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çorum Belediyesi, Gimhae Belediyesi ve Güney Kore Gimhae Ulusal Müzesi arasında imzalan protokol kapsamında 7 Ekim 2024 - 2 Şubat 2025 tarihleri arasında Gimhae Ulusal Müzesi’nde ve Seul’de Hitit Özel Sergisi’nin açılacak, Çorum’un tanıtıma önemli katkı sağlayacağını ifade etti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür eden Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, bakanlığında önemli katkılarıyla kültür ve turizm alanında yeni yatırımları Çorum’a kazandıracaklarını dile getirdi. İncelemeler sırasında Bakan Ersoy'a Çorum Valisi Zülkif Dağlı da eşlik etti.

Hattuşa'da yeni bir Hint-Avrupa dili keşfedildi Haber

Hattuşa'da yeni bir Hint-Avrupa dili keşfedildi

Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün yazılı açıklamasında, İç Anadolu'nun kuzey kesimindeki Boğazköy-Hattuşa'nın, Yakın Doğu Geç Tunç Çağı'nın en büyük güçlerinden biri olan Hitit İmparatorluğu'nun başkentine ev sahipliği yaptığı hatırlatıldı. Kazıların 100 yılı aşkın süredir devam ettiği Hattuşa'da bugüne kadar çivi yazısıyla yazılmış yaklaşık 30 bin kil tablet bulunduğu aktarılan açıklamada, UNESCO Dünya Belleği Listesi'nin bir parçası olarak 2001'den bu yana kayıtlı olan bu tabletlerin, Hititler ve komşularının tarihi, toplumu, ekonomisi ve en önemlisi dini gelenekleri hakkında zengin bilgiler sunduğu vurgulandı. Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesinden Prof. Dr. Andreas Schachner'in başkanlığında yürütülen arkeolojik çalışmalarda çivi yazılı buluntulara yenilerinin eklenmeye devam ettiği anlatılan açıklamada şunlar kaydedildi: "Metinlerin çoğu, kanıtlanmış en eski Hint-Avrupa dili ve bölgede baskın dil olan Hititçe ile yazılmıştır ancak bu yılki kazılarda beklenmedik bir sürprizle karşılaşıldı. Hititçe yazılmış bir kült ritüel metninin içinde şimdiye kadar bilinmeyen bir dilde yazılmış okuma metni saklıydı. Kazı epigrafisti Almanya Würzburg Üniversitesinden Prof. Dr. Daniel Schwemer bu dili, Hitit merkez bölgesinin kuzeybatı ucunda, muhtemelen modern Bolu veya Gerede bölgesinde yer alan Kalaşma ülkesinin dili olarak tanımladığını bildiriyor. Boğazköy-Hattuşa arşivlerinde başka bir dilin keşfedilmesi, tamamen beklenmedik bir durum değildir. Prof. Schwemer'e göre Hititler, ritüelleri yabancı dillerde kaydetmeye benzersiz ilgi duyuyorlardı. Hitit kralının katipleri tarafından yazılan ritüel metinleri çeşitli Anadolu, Suriye ve Mezopotamya geleneklerini ve dilsel ortamlarını yansıtmaktadır. Bu ritüeller sadece Hititçenin konuşulmadığı Geç Tunç Çağı Anadolusu'nun az bilinen dilsel coğrafyasına dair değerli bakış açıları sunmaktadır. Nitekim Boğazköy-Hattuşa'daki çivi yazılı metinler, Hititçe ile yakından ilişkili diğer iki Anadolu-Hint-Avrupa dili olan Luvice ve Palaca'nın yanı sıra Hint-Avrupa kökenli olmayan bir dil olan Hattice'den de pasajlar içermektedir. Şimdi bunlara Kalaşma dili de eklenebilir." Metin henüz büyük ölçüde anlaşılmaz durumda Yeni keşfedilen bir dilde yazılmış Kalaşma dilindeki metnin henüz büyük ölçüde anlaşılmaz durumda olduğuna işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Schwemer'in meslektaşı, eski Anadolu dilleri uzmanı Prof. Dr. Elisabeth Rieken, bu yeni dilin Anadolu-Hint-Avrupa dilleri ailesine ait olduğunu doğruladı. Rieken'e göre, Palaikçenin konuşulduğu bölgeye coğrafi yakınlığına rağmen bu metin, lengüistik (dil bilimi) bakımından Luvice ile daha fazla özellik paylaşıyor gibi görünüyor. Kalaşma dilinin Geç Tunç Çağı Anadolusu'ndaki diğer Luvi lehçeleriyle ne kadar yakından ilişkili olduğu, daha ileri araştırmaların konusu olacaktır. Boğazköy-Hattuşa'daki disiplinler arası çalışmalar, Alman Arkeoloji Enstitüsü (DAI), Thyssen Vakfı, GRH Vakfı, Volkswagen Vakfı ve İtalyan Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen bir proje olarak yürütülüyor. DAI, İstanbul, Würzburg ve Marburg Üniversitesinden bilim insanları, metnin dokümantasyon ve değerlendirilmesi üzerinde birlikte çalışıyor."

Hittite road awaits those who spend their holiday in nature Haber

Hittite road awaits those who spend their holiday in nature

The Hittite road, which was brought to life in 2011 with the slogan "Following the Sun Course", brings together the rich historical and cultural heritage of Anatolia with nature lovers. The 17 tracks on the route, which are marked for a total of 236 kilometers, reach 385 kilometers with alternative routes. The Hittite road, which also includes 6 bicycle tracks with a length of 406 kilometers, consists of three parts as daily, short, long camping and cycling. Hittite road walking and cycling tracks offer hikers the opportunity to travel on the old roads between Hattusa Ruins, which is on the UNESCO World Cultural Heritage list, and other important Hittite settlements in the region, Alacahöyük and Şapinuva. The section with Budaközü Valley and Yazır Stream, which is the most popular track of the Hittite road, offers its visitors the opportunity to walk on the creek bed surrounded by majestic trees, especially in the spring and summer months. The 23-kilometer Budaközü track that circumnavigates the two valleys surrounding the plateau where the Hittite capital Hattusha is located, draws attention as the most preferred section of the visitors with its suspension bridges, water crossings, caves, wooden walking platforms and unique nature. After the nature walk, visitors can explore the 8,000-year-old history by visiting the Ancient City of Hattusa and Yazılıkaya Open Air Temple, which are both on the UNESCO World Cultural Heritage and Memory of the World lists. Boğazkale District Governor Nazmi Yücel told Anadolu Agency (AA) that Budaközü Valley is a region of unique beauty that can fascinate its visitors every season. Yücel stated that they are happy to host nature and history lovers in Boğazkale; "Our district is a World Cultural Heritage, World Memory Heritage, but also a national park area. The Hittite road, which is shown as one of the most enjoyable walking routes in Turkey by travel writers, travelers and tourism magazines, and deserves to bear the UNESCO logo, is also among the 14 walking routes supported by the Ministry of Culture and Tourism. Inviting those who plan to go out into nature during the Eid al-Adha to Boğazkale, Yücel said, "We invite you to a journey intertwined with history and nature on the Hittite Road, which provides professional nature lovers and families with the opportunity to spend a peaceful time, to the lands where the Kadesh Peace Agreement was signed, that is, a kind of peace was discovered. "

Hitit yolu, bayram tatilini doğada geçirenleri bekliyor Haber

Hitit yolu, bayram tatilini doğada geçirenleri bekliyor

2011 yılında "Güneş Kursunun İzinde" sloganıyla hayata geçirilen Hitit yolu, Anadolu’nun zengin tarihi ve kültürel mirasını doğaseverlerle buluşturuyor. Toplam 236 kilometre boyunca işaretlenen rota üzerindeki 17 parkur, alternatif güzergahlarla 385 kilometreye ulaşıyor. 406 kilometre uzunluğundaki 6 bisiklet parkurunu da barındıran Hitit yolu günübirlik, kısa, kamplı uzun ve bisiklet olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Hitit yolu yürüyüş ve bisiklet parkurları, yürüyüşçülere UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Hattuşa Ören Yeri ile bölgedeki diğer önemli Hitit yerleşimleri Alacahöyük ve Şapinuva arasındaki eski yollarda seyahat etme fırsatı sunuyor. Hitit yolunun en gözde parkuru olan Budaközü Vadisi ve Yazır Deresi'nin bulunduğu bölüm ise özellikle ilkbahar ve yaz aylarında ziyaretçilerine heybetli ağaçlarla çevrili dere yatağında yürüyüş yapma imkanı sağlıyor. Hitit başkenti Hattuşa'nın bulunduğu platoyu saran iki vadiyi dolaşan toplam 23 kilometrelik Budaközü parkuru; asma köprüleri, su geçişleri, mağaraları, ahşap yürüyüş platformları ve eşsiz doğasıyla ziyaretçilerin en çok tercih ettiği bölüm olarak dikkati çekiyor. Ziyaretçiler, doğa yürüyüşünün ardından hem UNESCO Dünya Kültür Mirası hem de Dünya Belleği listelerinde yer alan Hattuşa Antik Kenti ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı'nı ziyaret ederek 8 bin yıllık tarihi keşfedebiliyor. Boğazkale Kaymakamı Nazmi Yücel, AA muhabirine, Budaközü Vadisi'nin her mevsim ziyaretçilerini büyüleyebilen eşsiz güzellikte bir bölge olduğunu söyledi. Doğa ve tarihseverleri Boğazkale'de ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirten Yücel, "İlçemiz Dünya Kültür Mirası, Dünya Belleği Mirası olmasının yanında aynı zamanda milli park alanı özelliği taşıyor. Seyahat yazarları, gezginler ve turizm dergileri tarafından Türkiye'deki en keyifli yürüyüş rotaları arasında gösterilen, UNESCO logosu taşımaya hak kazanan Hitit yolu, aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen 14 yürüyüş rotası arasında yer alıyor." dedi. Kurban Bayramı'nda doğaya çıkmayı planlayanları Boğazkale'ye davet eden Yücel, "Profesyonel doğaseverlere ve ailelere huzurlu zaman geçirme imkanı sağlayan Hitit Yolu, Kadeş Barış Anlaşması'nın imzalandığı, yani bir nevi barışın keşfedildiği topraklara tarih ve doğayla iç içe bir yolculuğa davet ediyoruz." diye konuştu.

'Boğazköy Museum' in the Hittite capital, Hattuşa Haber

'Boğazköy Museum' in the Hittite capital, Hattuşa

Boğazköy Museum, located in Hattusa, the capital of the Hittites, was transformed into an independent museum by the decision of the Ministry of Culture and Tourism. Archaeologist Resul İbiş has been appointed as the Director of Boğazköy Museum, which will carry out its work independently from the Çorum Museum. In the city, which was the capital of the Hittites, one of the largest empires of the world, it is planned that the tourism activities and museum services in the region will become more effective with the Bogazkoy museum gaining the status of an independent directorate. Alacahöyük Museum and archaeological site, Hattusa ruins and excavations in these areas will be carried out through Boğazköy Museum Directorate. Provincial Culture and Tourism Director Sümeyra Bektaş, explaining that 3 museums and 2 archaeological sites were provided as an organized excavation, said, “Boğazkale and Alacahöyük Museum Directorates were managed from the Çorum Museum. This caused the museology services not to be carried out very well. It was announced as a separate museum directorate with the consent of our Minister of Culture and Tourism. Resul İbiş, one of the experts of Çorum Museum, was appointed as the director of Boğazköy Museum. In the next period, excavations in Alacahöyük Museum and archaeological site, Hattusa ruins, and excavations in these areas will be carried out through Boğazköy Museum Directorate. Explaining that the Bogazkoy Museum will gain an independent status, museology and tourism activities will be carried out more effectively, Bektaş said, "Hattusa Ruins, which is on the UNESCO Cultural Heritage list, and Boğazköy Museum, where the cuneiform tablets on the World Cultural Memory list, where thousands of tablets are found, are also in the Hattusa ruins. Boğazköy, with its sphinxes, one of which was taken abroad for restoration purposes in Germany and brought back to our country and took its place in the museum, will carry out its next works as the Museum Directorate. We invite you to see the world heritage with the start of the tourism season.” Boğazköy Museum, which was opened on September 12, 1966, was reorganized in 2011. Artifacts unearthed during the excavations of the Hittite capital, Hattusa, are exhibited in the museum. Thematic and chronological exhibitions were held in the exhibition halls of Boğazkale Museum. The display order, which starts with the Chalcolithic, Old Bronze Age and Assyrian Trade Colonies Age works in the first hall of the ground floor, continues chronologically with the Phrygian, Galatian, Roman Periods and ends with the Eastern Roman Period. Two Sphinxes at the Sphinx Gate in the Ancient City of Hattusa were taken to Berlin to be restored in 1907, as they were badly damaged by the fire. After restoration, one of the sphinxes was returned to the Istanbul Archaeological Museums in 1924, and the other was kept in the Berlin Museums until 2011. Both sphinxes are on display at Boğazköy Museum since 26 November 2011. In the Hittite hall, which is entered through the door where the sphinxes are located, the state and social structure of the Hittites is explained with panels and artifacts with rich visuals. A stonemason from the Hittite period is depicted with animation in this area. On the upper floor of the Hittite hall, the religious and military structure of the Hittites, their writing system, materials from the excavations, panel information and visuals are explained. There is also a model of the Hattusa ruins and the great temple here. In the garden of the museum, sphinxes from the Hittite period, hieroglyphic inscriptions,  milestones and tombstones from the Roman and Eastern Roman periods are exhibited.

Hitit başkenti Hattuşa'da, 'Boğazköy Müzesi' Haber

Hitit başkenti Hattuşa'da, 'Boğazköy Müzesi'

Hititlerin başkenti Hattuşa'da bulunan Boğazköy Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı kararıyla bağımsız bir müzeye dönüştürüldü. Çorum Müzesi'nden çalışmalarını bağımsız şekilde yürütecek olan Boğazköy Müzesi Müdürlüğü'ne Arkeolog Resul İbiş atandı. Dünyanın en büyük imparatorluklarından Hititlere başkentlik yapan kentte Boğazköy müzesinin bağımsız müdürlük statüsüne kavuşmasıyla bölgedeki turizm faaliyetleri ve müzecilik hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi planlanıyor. Alacahöyük Müzesi ve örenyeri, Hattuşa ören yeri bu alanlarda yer alan kazılar Boğazköy Müze Müdürlüğü üzerinden yürütülecek. Çorum'da 3 müze, 2 örenyeri bir düzenlenmiş kazı olarak müzecilik hizmetlerinin verildiğini açıklayan İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş, “Boğazkale ve Alacahöyük Müze Müdürlükleri, Çorum Müzesinden yönetilmekteydi. Bu müzecilik hizmetlerinin çok sağlıklı yürütülmemesine neden olmaktaydı. Kültür ve Turizm Bakanımızın oluruyla ayrı bir müze müdürlüğü olarak ilan edildi. Çorum Müzesi uzmanlarından Resul İbiş'te Boğazköy Müzesi'ne müdür olarak görevlendirildi. Bundan sonraki süreçte Alacahöyük Müzesi ve örenyeri, Hattuşa ören yeri bu alanlarda yer alan kazılar Boğazköy Müze Müdürlüğü üzerinden yürütülecek” dedi.sümeyre Boğazköy Müzesinin bağımsız bir statüye kavuşmasıyla müzecilik ve turizm faaliyetlerinin daha etkin yürütüleceğini anlatan Bektaş, “UNESCO Kültür Mirası listesinde yer alan Hattuşa Ören yeri buradan çıkan binlerce tabletin yer aldığı Dünya Kültür Belleği listesinde yer alan çivi yazılı tabletlerin sergilendiği Boğazköy Müzesi ve yine Hattuşa ören yerinde olup daha sonra bir tanesi Almanya'da restorasyon amaçlı yurt dışına çıkarılan ve yine ülkemize getirilerek müzedeki yerini alan sfenksleriyle Boğazköy bundan sonraki çalışmalarını Müze Müdürlüğü olarak yürütecek. Turizm sezonunu başlamasıyla birlikte dünya mirasını görmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. 12 Eylül 1966 yılında açılan Boğazköy müzesi, 2011 yılında yeniden düzenlenmiştir. Müzede, Hitit başkenti Hattuşa kazılarında açığa çıkartılan eserler sergilenmektedir. Boğazkale Müzesi'nin teşhir salonlarında tematik ve kronolojik sergileme yapılmıştır. Zemin kat birinci salonda Kalkolitik, Eski Tunç Çağı ve Asur Ticaret Kolonileri Çağı eserleri ile başlayan teşhir düzeni kronolojik olarak Frig, Galat, Roma Dönemi ile devam etmekte ve Doğu Roma Dönemi ile son bulmaktadır. Hattuşa Antik Kenti içerisinde bulunan Sfenksli Kapıdaki iki Sfenks yangından çok hasar gördükleri için 1907´de restore edilmek üzere Berlin'e götürülmüşlerdir. Restorasyonlarının ardından sfenkslerden biri 1924 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne geri verilmiş, diğeri ise 2011 yılına kadar Berlin Müzeleri'nde muhafaza edilmiştir. Her iki sfenks de 26 Kasım 2011 tarihinden itibaren Boğazköy Müzesi'nde sergilenmektedir. Sfenkslerin bulunduğu kapı ile geçilen Hitit salonunda Hititlerin devlet ve toplumsal yapısı zengin görsellere sahip panolar ve eserlerle anlatılmaktadır. Hitit döneminden bir taş ustası bu alanda canlandırma ile tasvir edilmiştir. Hitit salonunun üst katında Hititlerin dini ve askeri yapısı, yazı sistemi, kazılardan çıkan malzeme, pano bilgileri ve görsellerle anlatılmaktadır. Burada Hattuşa örenyeri ve büyük mabedin maketi de yer almaktadır. Müze bahçesinde ise Hitit dönemine ait sfenks, hiyeroglif yazıtlı kitabeler ile Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait mil taşları ve mezar taşları sergilenmektedir.

Dünyada ilk: Bin 954 Hitit Tableti yapay zeka ile okunacak Haber

Dünyada ilk: Bin 954 Hitit Tableti yapay zeka ile okunacak

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Çorum Müzesi envanterinde bulunan Hitit çivi yazılı tabletlerin yapay zeka kullanılarak okunması, taranması ve dijital ortama aktarılması amacıyla başlatılan projenin ilk aşaması tamamlandı. Ankara Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün iş birliğinde yürütülen proje çerçevesinde, Hititçe tabletler üzerinde gerçekleştirilen bu örnek proje ile binlerce yıllık tarihi vesikaların çözümlenmesi kolaylaşacak ve bu sayede tablet okumalarının ve yayınları da hız kazanacak. 500 tabletin yapay zekayla okuma süreci tamamlandı Hititlerin başkenti Hattuşa’da bulunan yüksek çözünürlüklü olarak fotoğraflanması ve 3 boyutlu taranmak suretiyle yapay zekaya öğretme sürecinin ilk aşaması sona erdi. Bin 954 çivi tablet üzerinde yüksek çözünürlüklü fotoğraflarla yapay zeka yöntemiyle çalışma yapılırken, ilk etapta çivi yazılı 500 Hititçe tabletin yapay zeka ile öğrenme süreci tamamlandı. Yapay zeka çalışmasında yüzde 75,66 başarı sağlandı. Okumalardan elde edilen veriler Hititologlar tarafından bilim dünyasıyla paylaşılacak. Ayrıca yapay zeka çalışmaları tamamlandığında tabletlerden elde edilen bilgiler sözlük oluşturularak dijital kütüphaneyle Hititolog ve tarih meraklısı herkesin hizmetine sunulacak. “Bu proje dünyada bir ilk” “Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki Çivi Yazılı Tabletlerin 3 Boyutlu Olarak Taranması ve Boğazköy Tabletlerinin Yapay Zeka Tarafından Okunması” projesi koordinatörü Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Sir Gavaz, projenin dünyada bir ilk olduğunu vurgulayarak, “Boğazkale tabletlerinin Çorum’dan çıkmasının büyük bir anlamı var. Dünyada ilk olarak Hititçe tabletlerinin yapay zeka tarafından okunmasına yönelik bir proje başlatmış olduk. Örnekleri var mıydı? Vardı. Chicago’da, Toronto’da, Tel Aviv Üniversitesi’nde bunun örnekleri vardı. Yapay zeka ile doğrudan bağlantılı olanlar Babilce, Akadça tabletler üzerineydi. Hititçe tabletler üzerine doğrudan bizim gibi hem dijitalleştirme hem de arkasından yapay zeka ile bunu entegre etme projesi yoktu. Bu nedenle çok mutluyuz” diye konuştu. Doç. Dr. Gavaz, projeye verdiği desteklerden dolayı Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı'ya teşekkür etti. “Yapay zeka çalışmalarında yüzde 75,66 başarı sağlandı” “Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki Çivi Yazılı Tabletlerin 3 Boyutlu Olarak Taranması ve Boğazköy Tabletlerinin Yapay Zeka Tarafından Okunması” projesi yürütücüsü Dr. Zeynel Karacagil, projenin iki temel ayağının bulunduğunu bunlardan ilkinin çivi Hititçe tabletlerin dijitalleştirilmesi, ikincisinin ise yapay zeka ile okutulma süreci olduğunu açıkladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Üniversitesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından yürütülen çalışmada bin 954 yüksek çözünürlüklü fotoğrafla yapay zeka sürecini başlattıklarını açıklayan Dr. Karacagil, “İlk etapta bunlardan 500’ünde yapay zeka ile öğrenme süreci planlandı. Yapay zeka çalışmalarında yüzde 75,66 başarı sağlandı. Bu genel bir ortalama. Yapay zekanın bazı karakterleri yüzde 95 başarıyla yakaladığı durumlarda var. Bazı karakterleri ise yüzde 50 ile yakaladı. Yüzde 75,66 çok büyük bir başarı. Bazı tabletlerin kırık olması, deforme olmaları birçok faktör bunu etkiliyor. Ama yüksek çözünürlüklü fotoğrafları farklı algoritmalarla çözmeye çalışıyoruz. İlk fazda yüzde 75,66 oranı akademisyen camiası ve ülkemiz için büyük bir başarı. İlk defa çivi yazılı tabletlerde, Boğazköy tabletlerinde uygulanan proje dünyada ilk kez yapılıyor. İlk defa böyle bir başarıyı yerli ve milli akademisyenlerimizle çalışanlarımızla yapmak bizim için bir övünç ve gurur kaynağı. Yapay zeka alanında sadece yabancıların çalışma yapabileceği algısını da kırmış oluyoruz. Çünkü bir projenin ilk fazında yüzde 75,66 oranlık bir başarı çok önemli. İlk yılda çeşitli farklı sonuçlarda elde ettik. Bunları ilerleyen dönemlerde Hititolog uzmanlarımız açıklayacak” diye konuştu. 'Tabletlerden elde edilen verilerle sözlük oluşturulacak' Projenin ikinci dönem hedeflerinde okunan çivi yazılı tabletlerden elde edilen bilgilerle bir sözlük hazırlanacağını açıklayan Dr. Karacagil, “Bu sözlükten ilk etapta akademisyen uzman Hititologlar faydalanacak gibi gözükse de bu alana ilgi duyan öğrenci olsun lisansüstü eğitim ağalan öğrenci olsun veya herkes faydalanacak. Ayrıca kuracağımız Hitit Dijital Kütüphanesinin içerisine yapay zekanın sonuçları ile çalışacak bir modül ekleyeceğiz. Hititçe ve Hititçe’nin karşılığı olan transliterasyonunu göreceğiz” şeklinde konuştu. Dr. Zeynel Karacagil yürütücülüğünde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Hititoloji Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Özlem Sir Gavaz koordinatörlüğünde ve bilimsel danışmanlığında yürütülen projede, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Gülgüney, Masalcı Şahin, baş yazılım mimarı Emre Cırık, 'önyüz geliştirmecisi' Enes Öztürk, doktora öğrencileri Semra Dalkılıç, Cansu Altun, Şafak Beldan, yüksek lisans öğrencisi Melih Salih Keçeci, lisans öğrencileri Seminay Kabadayı, Hazel Yamaç Kara görev alıyor. Proje Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü ve uzmanları ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün katkıları ile destekleniyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.