Hava Durumu

#Hedef

TOURISMJOURNAL - Hedef haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hedef haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bodrum’da hedef sonsuz sezon Haber

Bodrum’da hedef sonsuz sezon

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, uluslararası turizm destinasyonları arasında önemli bir yere sahip olan Bodrum’da turizmin çeşitlendirilip, sezonun 12 aya yayılması gerektiğini söyledi. Girgin, Bodrum’un yalnızca otelleri, hizmet sektörü ve eğlence hayatıyla değil, kökü tarihe uzanan çok değerli bir tarihi mirasa sahip olduğunun altını çizerek, bu değerlerin öne çıkarılmasıyla yılın 12 ayı turizmin mümkün olduğuna dikkat çekti. Bodrum’un turizm denince ilk akla gelen deniz, kum ve güneş üçgeninden çok daha fazlasına sahip olduğunu kaydeden Yiğit Girgin, hem iç pazar hem de yurt dışından gelen tatilcilerin Nisan ayı itibariyle Bodrum’da piyasayı canlandırdığını kaydederek şunları söyledi: “Demokratik ortamda geçen yerel seçimlerin ardından oluşan olumlu havayla birlikte sektörde de hareketlilik yaşanıyor. Nisan ayında hem 9 günlük ramazan bayramının etkisi hem de yurt dışı uçuşlarının başlamasıyla birlikte Bodrum’da özellikle sahil bandındaki otellerde yüksek doluluklar yaşandı. Otel haricinde kendi evlerinde konaklayan vatandaşlarımız da Bodrum’a gelerek esnafın yüzünü güldürdü. Şehirde yaşanan nüfus artışı ve çarşıdaki sirkülasyondan da bunu anlayabiliyoruz. Kent ekonomisinin canlanması hepimiz için sevindirici bir gelişme. Bunu yıl geneline yaymak için gerekli düzenlemeler ve çalışmalar kentin tüm aktörlerinin işbirliğiyle yapılmalı. 2024 sezonu için hazırlıklarımız tamam sektör olarak moralimiz yüksek. Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un açıkladığı 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm hedefine ulaşmamız mümkün” diye konuştu. “Her bütçeye uygun tatil seçeneği mevcut" Bodrum’da farklı fiyat alternatifleriyle konaklama imkanı bulunduğunu da vurgulayan Girgin, sözlerine şöyle devam etti: “Bodrumda kişi başı bin 500 TL.’den başlayan oda kahvaltı konaklama imkanı bulunuyor. Kişisel tercihlere ve otelin sunduğu hizmete göre fiyat farklılaşıyor. Tatil yapmak isteyenler kendine uygun bir alternatif seçebilir. Her zaman söylediğim gibi sezonun giriş ve çıkış aylarında makul fiyatlarla konaklama yapmak mümkün. Şu anda döviz stabil bir seyir izliyor. Ama yaz aylarına doğru yeniden yükselmesi bekleniyor. Şu anda ekonomide sıkı para politikası uygulanmaya devam ediyor. Bunun etkilerini görmek de zaman alacaktır. Dövizin turizm sektörü için belli bir seviyede dengeli bir seyir izlemesi gerekiyor. Ülkemiz için istihdam sağlıyor, ciddi bir gelir üretiyor ve döviz getiriyoruz. Bir aksilik olmazsa, yaz sezonunda yüzde 100 doluluklara ulaşacağımızı söyleyebiliriz.” ‘Pahalı kent’ imajı gerçeği yansıtmıyor Bodrum’da farklı konaklama ve yeme içme alternatiflerini bir arada sunduğunu ve bazı magazinsel içerikli haberlerin ‘Bodrum pahalı kent’ imajı yarattığını söyleyen Yiğit Girgin, “Bodrum’un eşsiz güzellikleri ve zengin kültürel mirasıyla öne çıkan turizm sektörü, maalesef her sene tekrarlanan bir sorunla karşı karşıya kalıyor: yüksek fiyatlar ve pahalı mekanlarla ilgili haberler. Özellikle aşırı pahalı lahmacun ve yiyecek içecek ürünleri üzerinden yapılan magazinsel vurgular, yerli turistleri olumsuz etkiliyor. Ancak Bodrum, birçok alternatif sunan zengin bir destinasyon. Bu alternatifler içinde yer alan uygun fiyatlı seçenekler, gerçek Bodrum deneyimini yansıtan önemli bir parça. Bu pahalı algı, sadece turistleri değil, aynı zamanda diğer mekanları da psikolojik olarak etkileyerek içeride farklı bir fiyat enflasyonuna yol açıyor. Bodrumlu turizmciler, her sezon öncesi bu tür konuların gündeme gelmesinden ve magazinleştirilmesinden son derece rahatsızlar. Artık bu konuda daha fazla yorum yapılmasına gerek yok; Bodrum, her bütçeye uyabilecek çeşitlilikte yiyecek içecek alternatifleriyle dolu. Bu nedenle, Bodrum turizminin her sezon başında haksız yere aşırı pahalı algısıyla kötü bir ün ve olumsuz söylem geliştirilmesi kimseye fayda sağlamıyor” diye konuştu.

“Hedefimiz ilk 5 yılda Pamukkale’ye gelen turistlerden 1 milyonunu Denizli’de ağırlamak” Haber

“Hedefimiz ilk 5 yılda Pamukkale’ye gelen turistlerden 1 milyonunu Denizli’de ağırlamak”

Turizm Haftası dolayısıyla sektör temsilcilerini ağırlayan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, ilk 5 yılda Pamukkale’ye gelen turistlerden 1 milyonunu Denizli’de ağırlamayı hedeflediklerini belirtti. 15-22 Nisan Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında kentin turizm sektörü temsilcileri Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. Ziyarete, Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü Turhan Veli Akyol, GEKA Genel Sekreteri Özgür Akdoğan, DENTUROD Başkanı Gazi Murat Şen, TURSAB Denizli Pamukkale Bölge Başkanı Turan Köseoğlu ve beraberindekiler katıldı. Denizli Kültür ve Turizm Müdürü Akyol, 15-22 Nisan Turizm Haftası’nı kutladıklarını belirterek, “Denizli, ne kadar sanayi ve ticaret şehriyse, bir turizm şehri olması da çok önemli. Turizm Haftası boyunca şehrin farklı bölgelerinde etkinliklerimiz devam edecek. Nazik kabulünüz için teşekkür ederim” dedi. “Turizm değerlerimizi ayağa kaldırmamız gerekiyor” Başkan Çavuşoğlu ise en çok yapmak istedikleri şeylerden birisinin de Denizli turizmini ayağa kaldırmak olduğunu belirterek, “Bu anlamda beraber çok çalışma yapacağız. Özellikle Pamukkale’ye gelen turistlerin Denizli’ye gelmelerini sağlamak zorundayız. Denizli’nin hemen hemen hangi noktasına giderseniz gidin, mutlaka tarihi, kültürel bir turistik değeri var. Bunları ayağa kaldırmamız gerekiyor” dedi. Pamukkale’ye yıllık yaklaşık 2,5 milyon turist geldiğini kaydeden Başkan Çavuşoğlu, “Bizim hedefimiz ilk 5 sene içerisinde en azından 1 milyon turisti bu şehirde gezdirebilir hale getirmemiz lazım. Bu anlamda size ve bize çok görev düşecek. Hep beraber güzel şeyler yapmak zorundayız” dedi. “Denizli’ye 1 milyar avro katma değer sağlanır” Denizli’de yılda 1 milyon turist ağırladıklarında kente yaklaşık 1 milyar avro katma değer sağlanacağının altını çizen Başkan Çavuşoğlu, turistlerin sadece Pamukkale’yi ziyaret etmesi şeklinde bir turizm anlayışının olmayacağını vurgulayarak, “Bu anlayışı ortadan kaldırmamız gerekiyor. Turistleri şehrimizde gezdirmek zorundayız. Turistler, Güney’e de gitsin, Buldan’a da gitsin, Çivril’e de gitsin, Çal’a da gitsin. Bunu başarırsak hepimiz görevlerimizi yerine getirmiş olacağız” diye konuştu.

Antalya'nın 2024 yılında turizmde hedefi 60 milyar dolar Haber

Antalya'nın 2024 yılında turizmde hedefi 60 milyar dolar

Antalya’nın 2024 yılı turizm hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Vali Hulusi Şahin, “2024 yılında turizmde 60 milyar dolar hedefine rahat ulaşacağımızı düşünüyorum. 2028 yılı hedefimiz ise 100 milyar dolar. Antalya’nın Türkiye’nin ve dünyanın gözbebeği olduğunun farkındayız. Bunun için çok çalışıyoruz. Türkiye’nin büyük hedeflerine hep birlikte yürüyeceğiz ve başaracağız” diye ifade etti. Vali Hulusi Şahin, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) Geleneksel Şubat Ayı Buluşması’nda sektör temsilcileriyle bir araya gelerek 2024 yılının turizm planları, mevcut durumu ve hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya Vali Hulusi Şahin’in yanı sıra, Muratpaşa Kaymakamı Orhan Burhan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, ATSO Başkanı Ali Bahar, STK ve turizm temsilcileri katıldı. Havalimanı 2025 yılında 82 milyon kapasiteye ulaşacak Toplantıda yaptığı değerlendirmede, havalimanı genişletme projesinin devam ettiğini belirten Vali Hulusi Şahin, Antalya Havalimanının 2023 yılını 37 milyon yolcu ile tamamladığını ve bu rakamın mevcut kapasitenin çok üzerinde olduğunu belirtti. Şahin, “Antalya Havalimanı, genişletme projesinin tamamlanmasıyla 82 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak. Böylece, 2025 yılı başında havalimanında ciddi bir rahatlama olacak. Havalimanından başlayıp bağlantı ve turistik yolların iyileştirilmesi ile kaliteli bir ulaşım imkanı sağlanacak. Bunun için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasındaki girişimlerimiz devam ediyor” dedi. 2028 yılı hedef 100 milyar dolar Antalya’nın 2024 yılı turizm hedefleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Vali Hulusi Şahin, “2024 yılında turizmde 60 milyar dolar hedefine rahat ulaşacağımızı düşünüyorum. 2028 yılı hedefimiz ise 100 milyar dolar. Bu rakamlara sizlerin dinamizmi ile ulaşacağımıza inanıyorum. Antalya’nın Türkiye’nin ve dünyanın gözbebeği olduğunun farkındayız. Bunun için çok çalışıyoruz. Türkiye’nin büyük hedeflerine hep birlikte yürüyeceğiz ve başaracağız” diye ifade etti. Konuşmaların ardından Türkiye turizminin gelişmesinde önemli yeri olan turizmci Ergün Güvenç, Vali Şahin’e kitap hediye etti.

Jeotermalde hedef dünya liderliği Haber

Jeotermalde hedef dünya liderliği

Temiz enerji sektöründe 2023 zorlu bir yıl olarak geride kalırken, Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü 2.338 Megavat (MWe) artarak 106.344 MWe seviyesine ulaştı. Elektrik enerjisi kurulu gücü içerisinde jeotermal enerjinin payı, 2023 yılında, bir önceki yıla göre aynı seviyede kalarak 1.691 MWe seviyesinde gerçekleşirken, sektör temsilcileri, jeotermal enerjinin kullanıldığı alanlarda yatırımların artacağı görüşünde birleşti. "Keşfi yapılmış kaynağın yüzde 11’ini kullanıyoruz" 2023 yılı sonuçlarını ve bu yıla ilişkin beklentilerini açıklayan Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye’de; elektrik üretimi, seracılık, konut ısıtma, termal turizm, sebze meyve kurutma gibi entegre kullanım başlıkları dahil edildiğinde 7.000 MW seviyesinde jeotermal enerji kullanımının söz konusu olduğunu belirtti. Kındap, "Bu seviye, keşfi tamamlanmış jeotermal kaynaklarımızın 62.000 MW seviyesinde olduğu düşünüldüğünde, potansiyelimizin çok çok altında" dedi. Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyelinde Avrupa’nın lider, kurulu güç sıralamasında ise dünyanın 4’üncü ülkesi konumunda olduğunu hatırlatan Kındap, "Jeotermal enerji, ülkemizin dünyada açık ara lider ülkesi olabilecekken adeta varlık içinde yokluk çektiği bir kaynak. 2023 yılına 1700 MW elektrik enerjisi kurulu gücü ile başlamıştık, sıfır seviyesinde artışla yine 1700 MW ile yılı kapattık. Bu seviye ile dahi Avrupa’nın birinci ülkesiyiz" yorumunu yaptı. Ulusal Enerji Eylem Planındaki hedefler potansiyelin altında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2023 yılı Ocak ayında açıklanan Ulusal Enerji Eylem Planındaki jeotermal hedeflerin de potansiyelin çok altında kaldığını söyleyen Kındap, 2053 net sıfır vizyonuna ulaşmada jeotermal enerjinin üstleneceği anahtar role dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu: "Ulusal Enerji Eylem Planımızda 2030 yılında, jeotermalin biyokütle enerjisi ile birlikte 5100 MW kurulu güç hedefi bulunuyor. Bu hedef, Türkiye’nin potansiyelinin çok çok altında olması bir yana, biz sektör olarak kurulu gücümüzü kısa sürede ve tek başımıza 5 bin MW ve üzerine taşımaya hazırız. Bunun için keşiflerimiz, sermayemiz, teknolojimiz ve insan kaynağımız hazır. Ülkemizin 2053 net sıfır vizyonuna ulaşmada karşılaşacağı zorluklar ve jeotermalin üstleneceği anahtar rol düşünüldüğünde, ulusal hedeflerimizde revizyon yapılması gerektiğini düşünmekteyiz." Jeotermale yeni yatırımlar yolda Güneş enerjisi dışındaki tüm temiz enerji kaynaklarına yatırımda belirgin bir gerileme yaşandığının altını çizen JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, yatırım ivmesindeki düşüşte, Türkiye’de finansman kaynaklarına erişimde yaşanan sorunların ve uzun süren izin süreçlerinin etkili olduğunu vurgulayarak, bu süreçlerin hızlandırılması ve yatırımların önünün açılması gerektiğini ifade etti. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizmasında (YEKDEM), 1 Mayıs 2023’te güncellenen fiyat ve alım garantisi sürelerinde jeotermal enerjiye pozitif yönde ayrımcılık yapılmasından memnuniyet duyduklarını kaydeden Kındap, şöyle devam etti: "Megavat başına yatırım maliyetleri diğer yenilenebilir kaynaklara göre 3-4 kat daha fazla olan jeotermal, bu pozitif ayrımcılığı hak ediyordu. Güncelleme sonrasında jeotermal enerjiye dayalı elektrik üretiminde devlet desteği kWh başına 9,5 ilâ 11,5 Dolar/cent arasında değişti ve destek mekanizması uygulama süresi 10 yıldan 15 yıla uzadı. Jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde gerek mevcut santrallerimizin kapasite artışlarında gerekse sektörümüze yeni yatırım kararı alan şirketlerimizin güzel haberlerini kamuoyumuz ile paylaşacağız. Bu yatırımcılar arasında Türkiye’nin en yüksek kapasiteli demir çelik şirketleri de bulunuyor. Bunlar elbette güzel gelişmeler; ancak yatırım maliyeti en yüksek yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermalde mevcut alım fiyatı, tamamı dövize endeksli olan; finansman, yatırım, işletme ve bakım maliyetlerini destekler seviyeden uzaklaşıyor. Yatırımcılarımız için yurt içi kaynaklı döviz finansmanı pencereleri kapalı durumda. Bunun yanı sıra; yatırım sürecinde bir kurum görüşü için 1 yıl beklenmesi gereken durumlarda söz konusu oluyor. Bu da yapılacak yatırımın potansiyelinde ve gücünde kayıplara neden oluyor. Yatırım izin süreçlerinin uzunluğu ve bölgeye göre farklı uygulamalar olması nedeniyle yatırımcılar önünü göremiyor." Organize tarım bölgeleri hayati önemde Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, enerji üretimi dışındaki jeotermal kullanım alanlarında da çok güzel gelişmeler yaşandığını, organize tarım bölgeleri çalışmalarını sektör olarak memnuniyetle izlediklerini belirtti. 41 ilde toplam 60 OTB’nin yatırım sürecinin devam ettiğine işaret eden Kındap, Aydın-Efeler ve Denizli-Sarayköy organize tarım bölgelerinde üretime başladığı bilgisini verdi. Dünyanın yakın gelecekte gıda ve su savaşlarına tanık olacağını sözlerine ekleyen JED Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: "Ülkemiz; geleneksel tarım üretimini mutlaka topraksız tarım ve jeotermal seracılık uygulamaları ile desteklemek zorunda. 85 milyon insanımızı; sağlıklı, ucuz ve erişilebilir gıda ile buluşturmak zorundayız. Bu alanda açık ara dünyanın üretim üssü olma potansiyeline sahip konumdayız. Jeotermal kaynaklarımızla, Anadolu coğrafyasının her yerinde istediğimiz sebze ve meyveyi üretebilecek imkâna sahibiz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen çok sayıda yatırımcımız var. Ülkemizin zengin jeotermal varlıkları dikkate alındığında, seracılıkta başlayan ivmemizin termal turizm alanında da gerçekleşmesini diliyoruz."

Trabzon'da sağlık turizmi hedefi: Çekim merkezi olmalıyız Haber

Trabzon'da sağlık turizmi hedefi: Çekim merkezi olmalıyız

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO), kentte sağlık turizmini geliştirmek adına ilgili kuruluşlarla kurulan Trabzon Sağlık Turizmi Projesi'ne basın toplantısı düzenledi. TTSO binasında düzenlenen basın toplantısına TTSO Başkanı Erkut Çelebi, TTSO Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi ve TTSO Trabzon Sağlık Turizmi Proje yetkilisi Mehmet Üçüncü ve Trabzon İl Sağlık Müdürü Hakan Usta katıldı.  TTSO Başkanı Erkut Çelebi, sağlık turizmi çalışmalarına ilişkin, "Buradaki potansiyeli bölge ülkelerine gösterip sağlık hizmeti ihtiyacı olan kişileri bölgemize çekmek için çalışmalar yapmaya başladık ve devam ediyoruz" dedi. Çelebi, Trabzon Sağlık Turizmi Projesi'ne ilişkin odada düzenlenen basın toplantısında, sağlık turizminin önemine işaret etti. Bundan pay alabilmek için Trabzon'daki sağlık kuruluşlarıyla Sağlık Turizm Grubu kurarak çalışmalara başladıklarını belirten Çelebi, "Geçen hafta Bakü'de görüşmelere katıldık, olumlu geçti, talepler büyük. Buradaki potansiyeli bölge ülkelerine gösterip sağlık hizmeti ihtiyacı olan kişileri bölgemize çekmek için çalışmalar yapmaya başladık ve devam ediyoruz" ifadesini kullandı. Çelebi, girişimleri sonucu Trabzon'a Bakü'den haftada 2 uçak seferi olduğunu, bunu 4'e çıkaracaklarını ifade ederek, yazın turizmle ilgili sıkıntı çekmediklerini, yeteri kadar turist aldıklarını ancak kalan ayları da doldurmaya çalıştıklarını söyledi. 'TIP ÖĞRENCİLERİNİ BÖLGEMİZE GETİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ' TTSO Başkanı Erkut Çelebi, özellikle Azerbaycan'dan Tıp Fakültesi öğrencilerinin Trabzon'da eğitim görmesi ve sağlık turizmi çalışmalarına katkıda bulunması için girişimler de yapacaklarını vurgulayarak, "Bu konuda rektörlerimizle de bir çalışma gerçekleştireceğiz. Azerbaycan, Gürcistan her sektörde bizim için büyük pazar. Tabi Rusya pazarını hiç unutmadık. Rusya'ya giden bir gemi konusunda daha önce çalışmalar vardı. Bu konuda bir yatırımcı arıyoruz. Azerbaycan'la karşılıklı turizm hareketinin de başlaması için firmalardan uçak bilet fiyatlarını bir miktar düşürmelerini istedik" dedi. Soçi'den Trabzon'a gemi seferleri konusunda daha önce çalışmalar yaptıklarını belirten Çelebi, şunları kaydetti: "Gemileri burada çalışacak bir yatırımcı arıyoruz. Kazancı da büyük, talep de çok büyük. Bunu bir yola koyamadık, bir yatırımcı bulup bunu çözmemiz lazım. Soçi'yi gemiyle buraya bağlarsak Trabzon bir çekim merkezi olacak. Ticareti de canlanacak, buradaki dükkanlarımız da bu işlerden büyük paralar kazanacak. Turizm, bizim için çok büyük potansiyel. En önemli gelir girdimiz Trabzon için, bölge için. Turizm olmazsa olmazımız, her türlü fırsatı değerlendiriyoruz." "TRABZON ÇEKİM ALANI OLAN BİR ŞEHİR" İl Sağlık Müdürü Hakan Usta da sağlık turizminin Trabzon ve ülke açısından önemine dikkati çekerek, "Biz de ülkemize katkı sağlamak istiyoruz. Tabii ki ülkemiz kazanırken ilimizin de kazanması için eylemler ortaya koyuyoruz. Bu konuda TTSO da üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getiriyor. Erişilebilirliği sağladığınız her yerde her tür faaliyeti yapmanız kolaylaşıyor. Bu anlamda Trabzon güzel ve çekim alanı çok fazla bir şehir. Özellikle Bakü, Batum, Tiflis gibi çok yakın bir mesafede hızlıca gelinebilecek bir durumda olan farklı ülkelerin şehirleri var. Ayrıca Körfez ülkeleri ve Almanya'daki direkt uçuş lokasyonları Trabzon'a ulaşımı kolay kılıyor. Yakında umut ettiğimiz Ukrayna ve Rusya seferleri var. O seferlerle birlikte buradaki çekim alanının daha da artırılmasıyla, üç aydan arta kalan zamanlarda da turizm canlanması olacaktır." diye konuştu. Özel, kamu ve tıp fakültesiyle bu mücadelede ciddi bir hizmet yarışı içinde olduklarını vurgulayan Usta, bu birlikteliği devam ettirebildikleri sürece daha birçok lokasyonda sağlık turizmiyle alakalı kazanımları yukarılara çekeceklerini söyledi. TTSO Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi ve TTSO Trabzon Sağlık Turizmi Proje yetkilisi Mehmet Üçüncü'nün de konuşma yaptığı toplantıda, heyetin Bakü'de gerçekleştirdiği ziyaretlere ilişkin sunum gerçekleştirildi.

Eksim Enerji, yenilenebilir enerjide lider olmayı hedefliyor Haber

Eksim Enerji, yenilenebilir enerjide lider olmayı hedefliyor

Eksim Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Arkın Akbay, şirket portföyünde 2029'a kadar enerji projelerinin planlandığını belirterek, 'Türkiye'nin en büyük yenilenebilir enerji üreticilerinden biri olma yönünde hızla ilerliyoruz.' dedi. AA muhabirine açıklamada bulunan Akbay, Türkiye'de yaklaşık 467 megavatlık rüzgar kurulu gücü işlettiklerini dile getirdi. Akbay, ileriye dönük planlanan yenilenebilir enerji projelerinin çoğunun Türkiye'de olacağına işaret ederek, mevcut rüzgar enerji santrallerinin toplam kapasitesini artırmak için hibrit fotovoltaik güneş santralleri yaptıklarını söyledi. Eksim Enerji'nin, yenilenebilir enerji kaynak alanı (YEKA) kapsamındaki rüzgar ve güneş ihalelerinde öncü kuruluşlardan olduğunu aktaran Akbay, şöyle devam etti: 'Şanlıurfa'da 150 megavat elektrik gücündeki güneş santralimizin inşaatı aşamasındayız. Aynı zamanda Karaman, Yozgat, Bingöl, Şırnak, Amasya ve Mardin'de 260 megavat rüzgar projelerimize devam ediyoruz. Depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinde yaklaşık 520 megavatlık kurulu gücü önümüzdeki dönemlerde lisans süreci tamamlanınca hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yurt dışında, Gürcistan'da, Ukrayna'da, Romanya'da ve Arnavutluk'ta proje geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor.' Akbay, şirket olarak çoğunlukla rüzgar enerjisi ve hidroelektrik santrallerine odaklandıklarını belirterek, 'İnşa halinde olan ve 2024-2025 yıllarında devreye girecek 700 megavatlık yatırımımız devam ediyor. 2026'da inşaata başlanacak 250 megavatlık projemiz var. 2027-2029 arası da planlı. Yaklaşık 800 megavatlık kurulu gücü de çeşitli alanlarda planlıyoruz. Rüzgar ve güneş enerjisi ağırlıklı ve Türkiye ağırlıklı olmak kaydıyla portföyümüzü genişletiyoruz. Türkiye'nin en büyük yenilenebilir enerji üreticilerinden biri olma yönünde hızla ilerliyoruz.' değerlendirmesinde bulundu. - 'Yenilenebilirde yatırım iştahımız yüksek' Akbay, deniz üstü rüzgar enerjisi santrali projelerinin planlama ve inşaat süreçlerinde belli standart oluşturulması gerektiğine dikkati çekerek, 'Uluslararası uygulamalardan öykünmek ve bunu Türkiye'nin şartlarıyla, değerleriyle uygun hale getirmek istiyoruz.' dedi. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarının önemli olduğunu vurgulayan Akbay, emisyonların başında fosil kaynaklardan enerji üretiminin geldiğini söyledi. Akbay, sözlerini şöyle tamamladı: 'İklim değişikliğini bir an önce durdurmamız gerekiyor çünkü kuraklık tehlikesi ve gıdaya ulaşamama, refahı doğrudan etkileyecek unsurlar. O yüzden duramayız. Yatırım iştahımız çok yüksek. Bize düşen görevin karşılığını vermeye hazırız. Doğanın dengesini geri getirmeliyiz. Herkese düşen görevler var. Bunu en ekonomik şekilde yapmalıyız. Toplumun refahını artırmamız gerekiyor. Havadaki karbondioksit oranı arttığında sağlığınıza da etkisi var. Belki bu elektrik maliyeti olarak görünmüyor ama dolaylı maliyetlerden insanların refahını etkiliyor. O yüzden yenilenebilir dönüşümünü hızla hayata geçirmemiz lazım.'

Kadri Samsunlu: 'Hedefimiz 4 yılda 100 Milyon yolcu' Haber

Kadri Samsunlu: 'Hedefimiz 4 yılda 100 Milyon yolcu'

İGA İstanbul Havalimanı CEO'su Kadri Samsunlu, Avrupa havayollarının hala pandeminin zararları ile mücadele ettiğine dikkat çekerken, İGA İstanbul Havalimanı'nın ise 2023 yılını pandemi öncesi yolcu kapasitesini yüzde 10 aşarak 75 milyon yolcu ile kapatacağını söyledi. Pandemi döneminde 734 milyon euroluk yatırımı tamamlayarak dördüncü pistin yatırımına belirten Samsunlu, "Planlarımıza göre 4 sene içerisinde 100 milyon yolcuyu geçerek dünyadaki ilk beş havalimanı arasına gireceğiz" dedi. İGA İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından düzenlenen Müşteri Deneyimi Global Zirvesi çerçevesinde verilen ve havacılık sektörünün en prestijli ödülleri arasında görülen Havalimanı Hizmet Kalitesi (ASQ) ödüllerinde "40 milyon yolcu üstü kategorisinde Avrupa'nın En İyi Havalimanı," "Avrupa'nın En Keyifli Havalimanı" ve "Avrupa'nın En Temiz Havalimanı" unvanlarına layık görüldü. İGA İstanbul Havalimanı'na ayrıca, Müşteri Deneyimi Akreditasyonu çerçevesinde Level 3 Sertifikası takdim edildi. İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA CEO'su Kadri Samsunlu Asya bölgesindeki önemli hava yolu şirketleriyle görüşmeler yapmak ve ödül törenine katılmak üzere Tokyo ve Seul'e ziyaret gerçekleştirdi. İGA İstanbul Havalimanı'nın aldığı ödüller nedeniyle büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Samsunlu, "Hedefimiz; 12 ay içerisinde 3'üncü seviyeye yükseldiğimiz Müşteri Deneyimi Akreditasyonu'nda zirveye, yani 5'inci seviyeye ulaşmak. Paydaşları olan ve küresel aktarma merkezi olan havalimanlarında bunu başarmak hayli zor fakat bunun da altından kalkacağız. Bu hedefe emin adımlarla yürümek için İGA olarak, THY ve DHMİ ile birlikte hareket etmeliyiz. Müşteri deneyimi açısından zirveyi hedeflerken; asıl motivasyonumuz ise yolcularımıza kendilerini 'değerli' hissettirmek. O nedenle havalimanımız her bütçeye uygun hizmetleri, yiyecek ve içecek çeşitliliğini kapsıyor" şeklinde konuştu. Zirvede gerçekleştirilen CEO panelinde de konuşma yapan Samsunlu, müşteri memnuniyeti için bir havalimanında olması gereken en önemli etkenin ne olduğu sorusuna "kapasite" yanıtını verdi. Yolcuların memnuniyeti için en önemli etkenlerden birinin kapasite yeterliliği olduğuna dikkat çeken Samsunlu, İGA İstanbul Havalimanı'nın bu konudaki avantajının yanı sıra; perakende karması, dinlenme alanları, yeme-içme çeşitliliği, havalimanı müzesi ve sergi alanları gibi kültür, sanat ve eğlence imkanları sayesinde yolcu memnuniyetinde daha da öne çıktığını ifade etti. Kişi başı harcamalarda Atatürk Havalimanı'nın 3 katına ulaştıklarını söyleyen Samsunlu, "130 ülkeden havalimanımıza yolcu geliyor. Türk misafirperverliği en büyük kozumuz; evimize gelen bir misafiri nasıl ağırlıyorsak, havalimanına gelen her yolcuyu da öyle ağırlamaya, 14 bin İGA çalışanıyla misafirlerimizi memnun etmeye çalışıyoruz. Bu bakımdan kişi başı harcamada, Atatürk Havalimanı'nın 3 katına çıkmış durumdayız. 10 yıl önce yüzde sıfır olan transit yolcu oranımız, bugün yüzde 35-40'lara çıktı" dedi. "DHMİ tarafından belirlenmiş sözleşme şartları gereğince, Covid-19 pandemisine kadar devlete olan yükümlülüklerini ve sorumluluklarını sözleşmeye uygun şekilde İGA İstanbul Havalimanı yerine getirmiştir. Covid-19 pandemisi dönemi haricinde ödeme takvimine uygun şekilde ödemeler gerçekleştirilmektedir. Pandemi döneminde tanınan mücbir sebep ertelemesi sadece İGA'ya özel değil, tüm havacılık işletmelerini kapsayan bir karar. Taksitlerimizi ödemeye başladık." Pandemi nedeniyle iş planlarında aksamalar yaşandığına dikkat çeken Samsunlu, "Pandemi, tüm dünya için tam 16 ay önümüzü göremediğimiz bir süreçti. 2022 yılını, 2019'un gerisinde, 65 milyon yolcuyla kapattık. 2023'ü ise gerek Türk Hava Yolları'nın uçuş ağlarını her geçen gün genişletmesi ve gerekse de yeni hava yolu şirketlerinin İGA İstanbul Havalimanı'na uçmaya başlamasıyla beraber pandemi öncesinin yüzde 10 üzerinde bir oranla, 75 milyon yolcuyla kapatmayı planlıyoruz. Böylelikle pandeminin hasarlarını kapatmaya başlayacağız. Öte yandan pandemiye rağmen yatırımlarını tamamlayabilen tek havalimanıyız. Havalimanı kapasitemizin yüzde 25'ini kullanmamamıza rağmen yeni pist inşaatımız başladı. Şu anda 3 pistle kapasitemizin yüzde 75'ini kullanıyoruz. Ayrıca "Doğu - Batı pisti" dediğimiz ve yaklaşık 500 milyon euro yatırım yaptığımız 4'üncü pistin inşaatına da başladık. 36 ay içerisinde 4'üncü pist inşaatını bitirerek 2026 Ağustos ayında açmayı planlıyoruz" diye konuştu. Pandemide Türkiye'nin çok iyi bir sınav verdiğinin altını çizen Samsunlu, "Devletimiz, koordinasyonu çok iyi sağlayarak pandemiyi çok iyi yönetti. Tüm sektör temsilcileri gibi bizi de dinledikleri süreç sonunda kararlar alarak ve krizi çok doğru yönettiler. Biz de pandemiden güçlenerek çıktık. Öyle ki pandemide 3'üncü pistimize 734 milyon euro yatırım yaptık. Ayrıca genel havacılık terminali yatırımımıza başladık. 30 milyon euro yatırımla hayata geçireceğimiz genel havacılık terminalimiz de, kulemiz kadar ikonik bir yapı olacak" açıklamalarında bulundu. İGA İstanbul Havalimanı'nın Asya pazarından daha fazla pay alması gerektiğini söyleyen Samsunlu, "Şu anda havalimanımıza 96 hava yolu şirketi uçuyor. Bu rakamı, yıl bitmeden 100'e tamamlamayı hedefliyoruz. Büyümemiz için Asya pazarında kendimizi biraz daha zorlamamız, Çin, Hindistan, Güney Kore ve Malezya pazarlarında mesafe katetmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu pazardan sonra ABD, ardından Latin Amerika geliyor. Küresel aktarma merkezi ve süper hub olma potansiyelimizi artırmak adına, pazarda gördüğümüz fırsatları, İGA İstanbul Havalimanı'na rakip olmayan havalimanlarının rotalarını, gurur kaynağımız ve ulusal bayrak taşıyıcımız THY ile de paylaşıyoruz. Böylece hem THY'nin yeni rotalarıyla hem de İstanbul'a yeni katılacak yabancı hava yollarıyla; rakiplerinden her anlamda üstün, kapasite engellerine takılmayan, güçlü altyapıya sahip bir havalimanı olarak yeni hat arayışındaki hava yollarının 'cazibe merkezi' haline gelmek için emin adımlarla yürüyoruz. Dört yıl sonrası için hedefimiz olan '100 milyon yolcu' sayesinde İGA İstanbul Havalimanı'nı dünyada ilk beş havalimanından biri yapacağız. Bunu başarmak istiyorsak, tüm bu pazarlarda da başarılı olmak zorundayız" şeklinde konuştu

Kazakistanlı Air Astana filosunu büyütüyor Haber

Kazakistanlı Air Astana filosunu büyütüyor

Atılıma giren Air Astana hem filosunu hem uçuş frekansını geliştiriyor Kazakistan Cumhuriyetinin ana havayolu taşıyıcısı olan Air Astana, 40 uçaklık filosuyla 64 un üzerinde iç ve dış hat uçuşu gerçekleştiriyor. Türkiye ile yeni bir anlaşma imzalayarak uçuş frekansını artıran şirket, 2025 yılına kadar filosuna 25 yeni uçak daha eklemeyi planlıyor. MERKEZİ Kazakistan'ın Almatı kentinde bulunan Air Astana'nın Kazakistan Cumhuriyeti'nin ana havayolu ve bayrak taşıyıcısı olduğunu belirten Air Astana Türkiye Genel Müdürü Nadya Özcan, 'Ana merkezimiz Almatı Uluslararası Havalimanı'ndan Astana, Atırav ve Aktau'daki ikincil merkezlerinden tarifeli yuıtiçi ve uluslararası seferler gerçekleştiriyoruz" dedi. Air Astana Group'un 40 uçaklık bir filoya sahip olduğu bilgisini veren Özcan, "Filo, 2002'de kurulan tam hizmet havayolu Air Astana ile 2019'da kurulan düşük maliyetli havayolu FlyArystan arasında bölünmüştür" ifadelerini kullandı. 64'ÜN ÜZERİNDE İÇ VE DIŞ HAT UÇUŞU Bugün 64'ün üzerinde iç hat ve dış hat uçuşu gerçekleştirdiklerini dile getiren Özcan, 2023 yılı Ocak ayından itibaren Almatı ile Medine arasında haftada iki kez sefer başlatmayı planladıklarını aktardı. Nadya Özcan, "Kazakistan, mega pazarlar arasında benzersiz bir konuma sahiptir ve Air Astana Group, Kazakistan'ın müreffeh komşularıyla bağlantılar kurmasına yardımcı olan önemli bir ekonomik ve sosyal kolaylaştırıcıdır" diye konuştu. DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN 30'UNCU YILI  Türkiye ile Kazakistan arasındaki diplomatik ilişkilerin 30'uncu yılı olduğuna dikkat çeken Özcan, "Bu 30 yıl boyunca iki ülke arasındaki hem siyasi hem de ekonomik ilişkiler hızla gelişti. Türkiye, ticaret, ekonomi ve yatırını açısından Kazakistan'ın önemli ortaklarından biridir" şeklinde konuştu. Özcan, "Müzakereler sonucunda iki ülke arasındaki haftalık uçuş sayısı arttı. Anlaşma sonucunda Air Astana grubu frekanslarını da artırdı Ayrıca Kazakistan'dan Antalya'ya (tüm yıl boyunca) ve Bodrum'a (yaz) turist taşıyarak Türkiye turizminin gelişimine büyük katkı sağlıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Uluslararası uçuş ağını da pandemi öncesi seviyelere getirdiklerini söyleyen Nadya Özcan, "2025 yılına kadar filomuza 24 yeni uçak eklemeyi planlıyoruz. Hem uluslararası hem de yerel pazarlarda sürekli büyüme beklentisiyle, uzun vadeli hedeflere ulaşmak için yeni pilot eğitim ve bakım tesislerine yatırım yaparak filomuzu önemli ölçüde genişletiyoruz" dedi.  Kaynak: NB Ekonomi

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.