Hava Durumu

#Hediye Güral Gür

TOURISMJOURNAL - Hediye Güral Gür haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hediye Güral Gür haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizmde karlılık sorunu var Haber

Turizmde karlılık sorunu var

Bu yıl turizm sektörü, yüksek fiyatlar nedeniyle sezona kötü bir başlangıç yaptı. Ancak eylül ayı itibarıyla fiyatlar %80'e varan oranlarda indirildi ve turistler yeniden otellere gelmeye başladı. Bu kez de kârlılık sorunu baş gösterdi. Maliyetler ve döviz kuru arasındaki dengesizlikten şikayetçi olan turizmciler, maliyetlerin durması ya da kurun bu duruma uygun şekilde ayarlanması gerektiğini savunuyor. Sezonun uzama olasılığını gören turizm sektörü, oda fiyatlarında ek indirimler yapma yoluna gitti. Antalya'daki oteller, temmuz ayında talep azaldığında iki kişilik üç gecelik konaklama bedelini 62 bin 400 TL'den 29 bin 952 TL'ye indirdi, şu an ise aynı oda 22 bin TL'ye satılıyor. Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği'nin kurucusu Serdar Karcılıoğlu, otellerin dolu olmasına rağmen fiyatların çok düşük olmasının bütçeleri zorladığını belirtiyor. Karcılıoğlu, otellerin neredeyse maliyetin altında fiyatlarla hizmet verdiği bu dönemin kazanç açısından ne kadar sürdürülebilir olduğunun sorgulanması gerektiğini ifade ediyor. Bodrum'da otellerin %70-80 dolu olduğunu, ancak piyasada %50'ye varan indirimlerin dolaştığını vurguluyor. Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Burhanettin Şili, turist sayısında geçen yıla oranla -15 artış olduğunu belirterek, maliyet ve döviz kuru arasındaki farkın kârlılığı önemli ölçüde düşürdüğünü dile getiriyor. Girdi maliyetlerinin geçen yıla göre %85 arttığını, ancak döviz kurunun sadece %25 arttığını ifade eden Şili, sektörün borçlarını ödeyebilmek için sıkıntılar yaşasa da hala dönen bir çark olduğunu, bu durumu sürdürmek istediklerini söylüyor. Kış sezonunun beklenenden düşük geçeceğini de belirten Şili, Avrupa'dan Türkiye'ye kış turisti getiren en büyük tur şirketlerinden birinin iflas ettiğini hatırlatıyor. NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür de güneydeki otellerin 15 Kasım’a kadar hizmet vermeye devam edeceklerini, doluluk oranlarının arttığını belirtiyor, ancak kârlılık konusunda benzer sıkıntıların yaşandığını ekliyor. Güral, artan maliyetler ve döviz kuru dengesizliğinin, geçen yılın bütçelerinin çok ötesine geçmelerine neden olduğunu söylüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'ye gelen yabancı turist sayısı Temmuz 2024'te, geçen yılın aynı dönemine göre %2.6 artarak 7 milyon 334 bin kişiye ulaştı. İlk yedi ayda ise %8.3 artışla 28 milyon 978 bin turist geldi. Ancak özellikle haziran (%4.95) ve temmuz aylarındaki artışların tek haneli seviyelerde kalması dikkat çekiyor. Yedi aylık dönemde en çok turist çeken ülke, 3 milyon 611 bin kişiyle Rusya olurken, Almanya'dan da 3 milyon 503 bin turist geldi.

There are issues with hotel occupancy, but we believe this is temporary Haber

There are issues with hotel occupancy, but we believe this is temporary

Hediye Güral Gür, Chairman of the Board of NG Hotels and Chairman of the Tourism Sector Committee of the Service Exporters' Association, was a guest on Arzu Maliki's Üst Düzey program aired on Bloomberg HT. Gür stated, "The concentration of investments in a single region creates supply-demand issues. There are issues with hotel occupancy, but we believe this is temporary. It is true that we are experiencing a demand contraction." The highlights of Gür's statements are as follows: "Service export is an association that brings together exporter sectors that completely provide foreign currency from abroad and operates under TİM. It is actually a very new association, only 6 years old. There are 10 different sectors under the association, with tourism being one of the most important locomotive sectors because tourism accounts for 49.5% of total service exports. Besides tourism, there are sectors like logistics, IT, cultural-entertainment—which includes TV series, one of our biggest strengths abroad—health, education, gastronomy, and ports. These sectors truly contribute to our exports. In the world, Turkey ranks 30th in goods exports but 23rd in service exports. Our share of service exports is increasing every day. As an association, we continue to support our exporters. In 2023, we achieved 101 billion dollars in service exports, and we have a target of 120 billion dollars for 2024. I hope there will be no deviation from this target, and we will bring this foreign currency to our country." "We are experiencing difficulties with personnel." Evaluating the prominent issues in service exports, Gür said, "Our most important issue right now is personnel. Beyond skilled personnel, we are even struggling to find entry-level employees. These problems started during the pandemic when workers shifted to other sectors because they didn't know when the hotels would reopen." Gür added, "We also have a brand perception issue. Efforts are being made to improve this brand perception and to attract wealthier tourists from abroad to Turkey. Our sole assurance and support are our Ministry and the Tourism Development Agency. The number of tourists from the Far East and Asia is low, and we are working to increase this. The target for American tourists is 2 million. The goal, as you know, is to extend tourism throughout 12 months and increase per capita tourism income. The concentration of investments in a single region creates balance issues in terms of supply and demand. The Ministry also has priority areas for investment in tourism. There are many destinations for cultural, faith, and plateau tourism where investments can be made. Investments need to shift to these areas." “There are issues with hotel occupancy” Gür stated that there are currently issues with hotel occupancy, saying, "We all believe this is not permanent, so we are not losing hope. Hopefully, next year will be a year where we achieve 80% occupancy. When there is excess supply, it affects occupancy rates.” Responding to the question, "Do Turkish tourism professionals want the visa-on-arrival practice to be stopped?", Gür said, “There is a rising perception right now that the Greek Islands are beautiful and more affordable. We need to understand vacationers who want to take advantage of this, so I can’t really say anything against it... Here, the demand needs to be evaluated properly. During the last holiday, it was in the news that Rhodes closed its gates, and many people were left stranded. Agencies planning these holidays need to approach the issue with sensitivity. We might be losing some guests during this period, but I want to believe this is also temporary. Of course, with increasing costs, tourism professionals are trying to cope with certain challenges. Once we balance these out, everything will fall into place.” Evaluating the performance of NG Hotels, Gür said, “We are also affected by challenging times. We continue to invest for the future. We are investing in human resources as well. In past years, we used to get forward bookings, but now we are seeing more last-minute reservations. Vacationers are deciding within a week. We never had an aggressive growth strategy; instead of the number of hotels, we focus on how many happy guests we host and how well we perform. Currently, we operate 4 hotels. We have two more investments in the stage of obtaining construction permits. We have always dreamed of an overseas investment, with Saudi Arabia and Dubai on our radar. Domestically, we have a project in Antalya and another one in Bodrum,” she added.

Haber

"Otel doluluklarında sıkıntı var, bunun geçici olduğunu düşünüyoruz"

NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı ve Hizmet İhracatçıları Birliği Turizm Sektör Komitesi Başkanı Hediye Güral Gür Bloomberg HT’de yayınlanan Üst Düzey programında Arzu Maliki’nin konuğu oldu. Gür, “Yatırımların tek bölgeye sıkışması arz-talepte sıkıntı yaratıyor. Otel doluluklarında sıkıntı var, bunun geçici olduğunu düşünüyoruz. Talep daralması yaşadığımız doğru” açıklamasında bulundu. Gür’ün açıklamalarında öne çıkanlar şöyle; “Hizmet ihracatı tamamen yurtdışından Döviz sağlayan, ihracatçı sektörlerin bir araya geldiği bir birlik ve TİM’in bünyesinde. Aslında henüz çok yeni 6 yıllık bir birlik. Birliğin altında 10 farklı sektör var, bunun içinde turizm en önemli lokomotif sektörlerden bir tanesi çünkü toplam hizmet ihracatının yüzde 49.5’ini turizm sağlıyor. Bunun dışında lojistik var, bilişim var, kültürel-eğlence sektörümüz var ki içinde dizileri barındırıyor bu da yurtdışında en büyük güçlerimizden bir tanesi. Sağlık sektörü var, eğitim var, gastronomi ve limanlar var. Gerçekten ihracatımıza katkı sağlayan sektörler var. Dünyada Türkiye mal ihracatında 30’uncu sırada ama hizmet ihracatı olarak da 23’uncu sıradayız. Hizmet ihracatından da aldığımız pay her gün artıyor. Biz de birlik olarak ihracatçılarımızı desteklemeye devam ediyoruz. 2023’te hizmet ihracatı olarak 101 milyar dolarlık bir ihracatımız oldu. 2024 için de 120 milyar dolarlık bir hedefimiz var. Umuyorum bu hedefte bir sapma olmaz ve biz bu dövizi ülkemize sağlarız” “Personelde sıkıntı yaşıyoruz” Hizmet ihracatında öne çıkan sorunlar hakkında değerlendirmede bulunan Gür, “ Bizim için en önemli sorun şu anda personel. Artık nitelikli personelin ötesinde sıfırdan başlatacağınız elemanda da sıkıntı yaşanıyor. Bu sıkıntılar pandemi döneminde başladı, çalışanlar otellerin ne zaman açılacağını bilmediği için başka sektörlere kaydılar” dedi. Gür, “Bunun dışında bir marka algımız var, bu marka algısının geliştirilmesi, yurtdışından daha zengin turistin Türkiye’ye getirilmesi üzerine çalışmalar yapılıyor. Bizim de tek güvencemiz ve desteğimiz Bakanlığımız ve Turizm Geliştirme Ajansı. Uzakdoğu ve Asya’dan gelen turist sayısı az bunu da artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Amerikalı turistte de hedef 2 milyon turist. Zaten hedef biliyorsunuz turizmin 12 aya yayılması, kişi başı turizm gelirini arttırabilmenin yolu da buradan geçiyor.Yatırımların da tek bölgeye sıkışması ne kadar arz talep olacak konusunda dengede sıkıntı yaratıyor. Bakanlığın da turizmde yatırımda öncelikli bölgeleri var. Buralarda yatırım yapılması, kültür, inanç ve yayla turizmi için de yatırım yapılabilecek birçok destinasyon var. Yatırımların buralara kayması lazım” diye ekledi. “Otel doluluklarında sıkıntı var” Şu anda otel doluluklarında bir sıkıntı olduğunu söyleyen Gür, “Hepimiz bunun kalıcı olmayacağına inanıyoruz o yüzden de umudumuzu kesmiyoruz. Umarım ki bir dahaki sene yüzde 80 doluluk yaşayacağımız bir sene yaşarız. Fazla arz olduğu zamanda doluluklara yansıyor” dedi. “Türk turizmciler kapıda vize uygulamasının durdurulmasını mı istiyor?” sorusunu cevaplayan Gür, “Şu anda yükselen bir algı var işte Yunan Adaları çok güzel, daha uygun fiyatlı diye. Bundan faydalanmak isteyen tatilcileri de anlamak lazım yani bir şey diyemiyorum tabii ki… Burada da yine talebin iyi değerlendirilmesi lazım. Geçtiğimiz bayramda haberlere çıktı hep işte Rodos kapıyı kapattı ve birçok kişi kapıda kaldı. Özellikle bu tatilleri planlayan acentelerin de konuya hassasiyetle yaklaşması lazım. Bu aralar bazı misafirlerimizi kaptırıyor olabiliriz ama bunun da geçici olduğuna inanmak istiyorum. Şimdi tabii artan maliyetlerle turizmciler de bazı şeylere dayanmaya çalışıyorlar. Bunları dengeleyebildiğimiz zaman zaten her şey yoluna girecek” dedi. NG Hotels performansını değerlendiren Gür, “Biz de sıkıntılı zamanlardan payımızı alıyoruz. Geleceğe dönük de yatırımlarımıza devam ediyoruz. İnsan kaynağına da yatırım yapıyoruz. Geçen yıllarda hep ileriye dönük rezervasyonlar alırdık şimdi daha böyle son dakika rezervasyonlar geliyor. Tatilci bir hafta içinde karar veriyor. Bizim agresif bir büyüme stratejimiz hiçbir zaman olmadı, yani otel sayısından ziyade o otelde ne kadar mutlu misafir ağırlıyoruz ne kadar iyi iş yapıyoruz ona bakıyoruz. Şu anda 4 otelde hizmet veriyoruz. İnşaat izinlerini alma aşamasında olduğumuz 2 yatırımımız daha var. Bir de hep bir yurtdışı yatırım hayalimiz vardı, Suudi Arabistan ve Dubai radarımızda. Yurtiçinde de bir tane Antalya’da projemiz var, bir tane de Bodrum’da projemiz var” diye ekledi.

Haber

"Turizmciler seçimin birinci turda tamamlanmasını istiyor"

2023 yılına yüksek beklentilerle giren Türkiye turizm sektörü, şubat ayında yaşanan deprem felaketiyle başlayan rezervasyon iptallerinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Hürriyet Gazetesinin sorularını cevaplayan NG Hotels’in yönetim kurulu başkanı Hediye Güral Gür ‘Yabancı acenteler hem bizim basını hem dış basını çok iyi takip ediyor. İstanbul’da deprem beklendiğine dair yayınlar Avrupalı turistleri tedirgin ediyor. Bilgilendirme korkutmadan yapılmalı’ dedi. Yerli turistlerin ise seçime kilitlendiğini vurgulayan Hediye Güral Gür, ‘Turizmciler seçim sonucu ilk turda netleşsin istiyor. Çünkü seçimin ikinci tura kalması yerli turist için 2 hafta daha kayıp demek’’ diye konuştu. İşte Hediye Güral Gür’ün açıklamaları: 2023’e başlarken nasıl bir turizm sezonu öngörüyordunuz? Sonra bu tablo ne ölçüde değişti? Bu yıla turizmciler olarak yüksek bir beklentiyle girdik.  Kültür ve Turizm Bakanlığı 2023 senesi için 60 milyon turist, 56 milyar dolar turizm geliri hedefi açıklamıştı. Tabii şubat ayında yaşadığımız bu acı deprem olayı gidişatı olumsuz etkiledi. Turizm o kadar hassas bir sektör ki her türlü gelişmeden maalesef çok çabuk etkileniyor. Olumsuzluklardan çok çabuk etkileniyor. Pozitif gelişmelerde de bir o kadar hızlı toparlanıyor. Depremden sonra özellikle iç pazarda maalesef hemen ertesi gün iptaller aldık. Özellikle kurumsal pazarda, ileri tarihli toplantılarda bile iptaller ve ertelemeler oldu. Orada bir felaket yaşanırken kimse bir şey yapmayı istemedi. Münferit misafirlerde de iptaller oldu mu? Evet, münferit misafirlerde de çok keskin kararlar alındı, iptaller oldu. Neticede bu psikolojik de bir durum. Şimdi olayın yavaş yavaş biraz küllenmesi ve psikolojilerin yerine gelmesiyle beraber iç piyasada toparlanmalar başlıyor. Ancak yerli turist tamamen seçime kilitlenmiş durumda. O yüzden turizmciler seçim ilk turda bitsin istiyor. Seçimin ikinci tura kalması bizim için 15 gün daha kayıp demek. Kurumsal tarafta da toparlanma sinyalleri var mı? Çarkların dönebilmesi için özellikle toplantıların devam etmesi önemli. Hem o şirketlerin işlerinin devam edebilmesi açısından hem de toplantıların yapıldığı otellerin kendini döndürebilmeleri açısından bu konu önem arz ediyor. Bakanlık da hedefleri revize etmedi değil mi? Hayır öyle bir açıklama olmadı. Çünkü geçtiğimiz sene de sezonun başında Ukrayna - Rusya savaşıyla büyük kayıplar yaşanmıştı ama sonra hızla toparlanma başladı ve o yaşanan kayıplar çok çabuk telafi edildi. Hatta yukarı yönlü revizyonlar yapıldı, hedeflerin üstünde bir yıl yaşadık 2022’de. Dolayısıyla da şu anda aslında yapılacak iyileştirmelerle, iyi tanıtımla beraber misafirlerin tekrar geri kazanılacağını ve kayıpların telafi edileceğini düşünüyoruz. Yabancılarda deprem çekincesi oluştu mu? Rezervasyon akışında bir yavaşlama söz konusu. Bu noktada özellikle yurtdışına yansıyan deprem haberleri büyük önem taşıyor. Depremin yabancı basında gündemden düşmeyecek şekilde yer alması rezervasyon akışlarında gerçekten önemli yavaşlamalara ve durmalara neden oluyor. Yabancı acenteler çok dikkatli şekilde hem bizim medyamızı hem de dış basını sıkı bir şekilde takip ediyorlar. Bize, ‘İstanbul’da deprem olacakmış ve bu kesinmiş. Misafirler korkuyorlar, gelmek istemiyorlar’ diyorlar. Bir deprem beklentisi olduğu doğru ama bunun ne zaman olacağını bilmiyoruz. Dolayısıyla da bu haberlerin sürekli gündemde tutulması turizm sektörü için ciddi bir olumsuz etki yaratıyor. Körfez ülkeleri bizim için çok çok önemli. Bir anda oradan gelen akışlarda yavaşlama başladı. Bilgilendirme kesinlikle çok önemli ama korkutarak bir bilgilendirme yapmak da sıkıntılar yaratıyor. Misafirlerden farklı tepkiler alıyor musunuz? Gelecek misafirler tabii ki her şeyi sorguluyorlar. Konaklayacakları yapıların sağlamlığı konusunda emin olmak istiyorlar. Biz sektör olarak işletmelerimizi açarken gerekli belgeleri alabilmek için her türlü denetimden geçiyoruz. Bu yıllardır böyle. Bakanlık belgeli ve deprem yönetmeliğini uygun olarak yapılan binalarda bir sıkıntı olması mümkün değil diye düşünüyorum. Tabii talep eden acentelere belediyenin bize sunduğu statik raporlarımızı gönderiyoruz. Bilirkişiden yeni alınmış raporlar isteyenler de oluyormuş. Şu anda bu tarz raporlar da temin etmeye çalışan tesisler var. Yeni ülke hedefleri var mı Türk turizminde? Her bölgenin farklı bir misafir potansiyeli var. İstanbul mozaiği çok geniş bir şehir. Kültür turizmi için de kongreler için de misafirler geliyor. Ben aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliğinin de yönetim kurulunda görev yapıyorum. Orası için de önce Miami’de ardından Venezuela’da birer toplantı yapıldı ve bir paket açıklandı. Biliyorsunuz o bölgede Türk dizileri çok popüler ve sadece dizi izleyerek, Türkçe öğrenen insanlar var. Orada şöyle bir paket açıklandı; ‘Gelin dizilerde öğrendiğiniz Türkçeyi İstanbul’da 1 ay kursa giderek geliştirin. Hem tatil yapın, gezin, İstanbul’un tadını çıkartın hem de dil öğrenin’ dedik. Bunlar tabii çok kısa vadede yapılacak işler değil. Ama şimdi tohumları atılıyor. İleride de meyveleri toplanacak diye düşünüyorum. Siz grup olarak hedeflerinizi koruyor musunuz bu yıl için? Turizmciler için 2019 zirve yılıydı ve biz 2023’e girerken hedeflerimizi 2019 rakamlarını yakalamak olarak belirlemiştik. Sapanca ve Afyon’daki otellerimiz kendini ispatlamış tesisler olduğu için doluluklarla da belli doygunluklara ulaştık. Dolayısıyla orada hedefimiz ortalama oda fiyatlarını biraz daha yukarıya çekmekti. Çünkü maliyetlerimiz çok arttı. Enerjide yaklaşık yüzde 180’lere yaklaşan bir artışımız oldu, gıdada yüzde 85, içecekte de yüzde 70’ler civarında bir artış söz konusu oldu. Reçetedeki her malzeme bizler için çok önemli hale geldi. Ama biz bunları fiyatlarımıza aynı oranda yansıtamadık. Ne kadarlık bir fiyat artışı yapabildiniz? Yüzde 35 civarında bir artış oldu. Maliyetler üstümüzde baskı yaratıyor ama neticede sektöre gönül veren insanlar olarak taşın altına elimizi koymak durumundayız diye düşündük. Sektör geliştikçe bizler de gelişeceğiz. Doluluklar nasıl? Pandemi öncesi yıllık ortalamamız yüzde 75’ler civarındaydı. Fakat pandemiyle beraber bu rakamlar yüzde 55’lere kadar geriledi. Bizim tekrar pandemi öncesine gelebilmemiz için bir zamana ihtiyacımız olacak. Bu yıl yüzde 60’ların üzerinde bir doluluğa ulaşacağız. Ben aynı zamanda Türkiye Otelciler Birliğinde de başkan yardımcısı olarak görev yapıyorum ve orada sektörü genel anlamda görme imkânı yakalıyorum. Şu anda görüyoruz ki aslında İstanbul özelinde hava yolcu trafiğinde çok sıkıntı yok. Çünkü Türk Hava Yolları en fazla yolcu taşıyan hava yollarından bir tanesi. Transit yolcu sayısı yüksek. Ama ülkeye giren yolcu olarak baktığımızda orada biraz sıkıntı var. İstanbul’da doluluklar şu anda yüzde 40’lar civarında. Mesela nevruz turizmciler için çok önemli bir zamandır. Ama maalesef yabancılarda oluşan deprem korkusu nedeniyle kötü geçti. Avrupa’daki rakip ülkelerimize göre fiyat olarak ucuz muyuz hâlâ? Özellikle Yunanistan’la çok kıyaslama yapılıyor… Sunduğumuz hizmet olarak, tesis kalitesi olarak Avrupa’daki pek çok ülkenin önündeyiz. Ama fiyat olarak maalesef yüzde 30-40 geride kalıyoruz. Onların üç yıldızlı otelinin fiyatı bizim beş yıldızlı otelimize denk gibi bir tablo çıkıyor ortaya. Ülke imajımız arttıkça fiyatlarımız da yukarı çıkacaktır. Antalya’ya yoğun bir Rus ilgisi var. Sizin Antalya’daki otelde turist profiliniz nasıl? Biz tek pazara bağlı kalmak istemiyoruz. Tabiri yerindeyse sepetimizdeki yumurtaları biraz dağıtmak istiyoruz. Doğu Avrupa ülkelerinden misafirlerimiz var. Yeni girdiğimiz bir diğer pazar da İngiliz pazarı. Geçen yıla göre İngiltere’den gelen misafirlerimizde yüzde 120 artışımız var. Pazar çeşitlenmesi bizim için önemli. Rus popülasyonun artması oteller için bir avantaj getirebiliyor ama şehir hayatında insanlara da olumsuzluk yaratabiliyor. Şehirde hayat pahalılaşıyor. Ev fiyatları artıyor. Bizim müdür seviyesindeki çalışanlarımıza, bir diğer otelimizde sağladığımız bir konaklama imkânı var, son dönemde orası için talepler çoğalmaya başladı. Çünkü hakikaten yaşam şartları zorlaştı. Kaynak: yenialanya

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.