Hava Durumu

#Inşaat

TOURISMJOURNAL - Inşaat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Inşaat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bahreyn Büyükelçisi Marzooq: Haber

Bahreyn Büyükelçisi Marzooq: "Türkiye ile Dış Ticaret Hacmini 1 Milyar Dolara Ulaştırmayı Amaçlıyoruz"

ANKARA (İHA) - Bahreyn Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Bassam Ahmed Ali Marzooq, Türkiye ile Bahreyn arasındaki dış ticaret hacmini 1 milyar dolara ulaştırmayı amaçladıklarını açıkladı. Marzooq, bu hedef doğrultusunda iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurguladı. Bahreyn’in, Körfez ülkeleri arasında en küçük ülke olmasına rağmen uygun iş ortamıyla Türk firmaları için cazip bir pazar haline geldiğini belirten Marzooq, Türk müteahhitlerin Bahreyn’de yürüttüğü projelerin önemine dikkat çekti. Büyükelçi Marzooq, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ile gerçekleştirdiği görüşmede, Türk firmalarının Bahreyn’deki yatırımlarının sayısını artırmasını teşvik etti. Baran, Dünyada 2.sırada olan Türk inşaat sektörünün Bahreyn'de önemli projelere imza attığını, Manama Havalimanı inşaatı gibi büyük projelerin Türk firmaları tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Ayrıca, Türk müteahhitlerinin Bahreyn’de üstlendiği projelerin toplam tutarının 1,5 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Marzooq, Türkiye’nin inşaat sektöründeki başarısının yanı sıra, turizm ve otelcilik alanındaki tecrübelerinin de Bahreyn için büyük önem taşıdığını belirtti. Türkiye’nin dünya çapında turizmde beşinci sırada yer aldığını vurgulayan Büyükelçi, “Turizm konusunda Türkiye’den öğreneceğimiz çok şey var. Deneyimlerinizi paylaşmanız için bir etkinlik düzenleyebiliriz” dedi. Büyükelçi, ayrıca demir çelik, alüminyum, finans ve iletişim teknolojileri gibi çeşitli sektörlerde iş birliğini artırarak, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Görüşmelerin sonunda, ATO heyetini Bahreyn’e davet eden Marzooq, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesini sağlamak için iş birliğinin artırılması gerektiğini vurguladı.

Amsterdam'da 'aşırı turizmle' mücadele kararı: İnşaatlar yasaklandı Haber

Amsterdam'da 'aşırı turizmle' mücadele kararı: İnşaatlar yasaklandı

Alınan karar doğrultusunda yeni otellerin inşaatına izin verilmeyeceğinin duyurulduğu açıklamada "Şehri, bölge halkı ile ziyaretçiler için yaşanabilir kılmak ve korumak istiyoruz. Bu şu anlama geliyor: aşırı turizm yok, yeni otel yok ve yılda 20 milyondan fazla turistin otelde gecelemesi yok" denildi. Karar, halihazırda izin almış olan yeni oteller için geçerli olmayacak. Ancak alınan karara göre, Amsterdam'da yeni bir otel ancak başka bir otel kapanırsa, yatacak yer sayısı artmazsa ve yeni otel daha sürdürülebilirse inşa edilebilecek. Ancak bu karar, şehirdeki aşırı turizm sorununu hafifletmek için alınan bir dizi önlemin ilk örneği değil. Geçen yıl Amsterdam Belediye Meclisi de yolcu gemilerinin yasaklanması ve yolcu terminalinin kapatılması yönünde oy kullanmıştı. Şehir yetkilileri, yıl içerisinde milyonları aşan turist sayısını, esas olarak red light bölgesine yönelik seks ve uyuşturucuya bağlı turizmi caydırarak aktif olarak sınırlamaya da çalışmıştı. Bu bölgedeki halka açık sokaklarda esrar kullanımını yasaklanmış ve seks işçilerinin vitrinlerinden geçen rehberli turlara son verilmişti. 2021 yılında çıkarılan 'Amsterdam Turizmi Dengede' adlı yönetmeliğe göre belediye meclisi, turizm rakamlarının 18 milyon kişiye ulaşması durumunda müdahale etmekle yükümlü tutulmuştu. Önlemlerin yetersiz kalması durumunda daha da artırılabileceği belirtiliyor.

Türk inşaat sektörü uluslararası pazardan daha çok pay alacak Haber

Türk inşaat sektörü uluslararası pazardan daha çok pay alacak

Dünyanın önde gelen Kuzey Amerika merkezli uluslararası inşaat ve proje yönetimi şirketi olan Turner, Burj Khalifa , Makkah Royal Clock Tower ve Taipei 101 gibi dünyanın en yüksek 100 binasından 16'sını üretti. Turner International Başkanı ve CEO'su Abrar Sheriff, “Türk inşaat sektörünün inşaatın her alanında etkinliğini artıracağına ve uluslararası pazardan daha fazla pay alacağına inanıyoruz” diyor. Dünyanın önde gelen Kuzey Amerika merkezli uluslararası inşaat ve proje yönetimi şirketi olan Turner’ın 60’dan fazla ülkede ofisi ve 10 binden fazla çalışanı var. 1400’den fazla çalışanı ise LEED (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik) sertifikasına sahip. 20 milyar dolarlık bir ciroya sahip olan şirketin Burj Khalifa, Taipei 101’in de aralarında yer aldığı dünyadaki en ünlü, en yüksek ve kompleks binalarının 16’sında imzası var. 1964'ten bu yana Amerika’nın en büyük 10 müteahhiti arasında yer alıyor. Amerika dışında ise dünyanın önde gelen proje yönetimi şirketlerinden biri konumunda. Turner Türkiye Ofisi Türkiye’de yaklaşık 25 yıldır aktif olarak çalışmalarına devam ederken toplam 190 kişilik bir ekibe sahip. Turner International Başkanı ve CEO'su Abrar Sheriff ile şirketi ve yatırım planlarını konuştuk. Turner, spor kompleksleri, sağlık hizmetleri, veri merkezleri, ofisler, konutlar ve yüksek binalar da dahil olmak üzere çeşitli portföyüyle ABD'deki en büyük genel yüklenici. Turner, Kuzey Amerika dışında müşterilerine danışmanlık, proje yönetimi ve inşaat yönetimi hizmetleri sunuyor. Bu yerel bir firmanın erişilebilirliğini ve esnekliğini küresel bir organizasyonun istikrarı, gücü ve kaynakları ile birleştirmek açısından benzersiz bir rekabet avantajı sağlıyor. Turner, dünyanın en yüksek üç binası da dahil olmak üzere büyük ölçekli ikonik projelerin proje yönetimiyle dünya çapında tanınıyor. Burj Khalifa (828 metre yükseklik ), Makkah Royal Clock Tower (601 metre yükseklik) ve Taipei 101 (508 metre yükseklik). Dünyanın en yüksek 100 binasından 16'sı Turner projesidir. Turner için Türkiye pazarının önemi nedir? Büyüme planlarınız, gelecek dönem planlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye, doğu ile batı arasında bir köprü görevi gördüğü için Turner için şüphesiz stratejik bir pazar. Türkiye'deki geleceğimizin çok umut verici olduğuna inanıyoruz. Diğer yandan şunu da belirtmek isterim ki Türkiye'de inanılmaz yetenekler var ve onlarla Türkiye'de birlikte çalışmak istiyoruz. Vizyonumuz, bu yetenekleri en iyi üniversitelerden alıp yetiştirmeye ve onlara dünyanın farklı yerlerinde farklı deneyimler kazandırmaya devam etmek. Halihazırda uluslararası projelerimize Türkiye'den çok nitelikli elemanlar transfer ettik ve hepsinin performansından oldukça memnunuz. Yakın bir zaman önce bir ilk gerçekleşti ve Türkiye Ülke Direktörü olan Mehmet Sami Kılıç Başkan Yardımcımız oldu. Bu gibi başarıların devamının gelmesini çok isteriz. Danışmanlık hizmetlerine daha fazla ağırlık verilmesinin, Türkiye inşaat sektörünün inşaatın her alanında etkinliğini artıracağına ve uluslararası pazardan daha fazla pay alacağına inanıyoruz. Dünya çapındaki tedarik zinciri sıkıntısından Türkiye ne ölçüde etkileniyor? Türkiye, tedarik zinciri sorunlarından en az etkilenen ülkelerden biri. Türkiye, inşaat malzemelerinin birincil ihracatçısıdır ve bu nedenle dünyadaki diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla üretime dönük avantaja sahip.  Son dönemde Türkiye'de inşaat sektörüne yönelik yüksek teknolojili yeni ürünler ve bilişim çözümleri hakkında neler söylemek istersiniz? Müşterilerimizin projelerinin yapımında her zaman yeni teknoloji ve yeniliklerden yararlanıyoruz. Sanal Tasarım / İnşaat Yönetimi, Bina Bilgi Modellemesi, gelişmiş robotik, geliştirilmiş güvenlik ekipmanları gibi teknolojilerin inşaat sektöründe odak noktası olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Turner olarak bilgi paylaşmaya, sürekli teşhir sağlamaya ve bu teknolojilerin entegrasyonunu desteklemeye devam ettikçe, Türkiye'nin sanayi potansiyelinin son derece umut verici olduğunu düşünüyorum. Turner ticari gayrimenkulde çok aktif. Türkiye'nin ve dünyadaki birçok ülkenin temel sorunu konut ihtiyacı. Bu alanda çalışmayı düşünüyor musunuz? Bu alanı nasıl görüyorsunuz? Kurum olarak proje yönetimi ve konut dahil olmak üzere her türlü üst yapı projesi için müşterilerimize katma değerli inşaat hizmetleri sağlama noktasında lider olmak için çalışıyoruz. Yakın zamanda yaklaşık 1000 konutluk bir site projesinde inşaat öncesi hizmetler için yeni bir sözleşme imzaladık. Finansal istikrar ve kredi olanaklarına kolay erişim, Türkiye'nin gayrimenkul sektöründe kilit faktörlerdir. Türkiye pazarının son derece dinamik olması ve çeşitli yatırım fırsatları sunabilmesi nedeniyle bu temel konuları ele almak için bazı düzenlemelerin halihazırda yapılmış olduğunun farkındayız ve yakın vadede sonuçları görmeyi umuyoruz. Uluslararası inşaat sektörü Türkiye pazarında potansiyel görüyor mu, ülkenin ekonomik durumu güven veriyor mu? Türkiye'yi uluslararası inşaat için umut verici ve çekici bir pazar haline getiren en büyük avantajları arasında artan nüfusu, güçlü mühendislik altyapısı, yüksek vasıflı işgücü ve inşaat malzemeleri tedarik zinciri yer alıyor. Ve tüm bu maddeler ülkenin potansiyeli açısından oldukça önemli. Türkiye'de inşaat sektörü diğer ülkelere göre nasıl ve dünyadaki tedarik zinciri sorunundan ne kadar etkileniyor? Türkiye’nin tedarik zinciri sorunlarından en az etkilenen ülkelerden biri olduğunu söyleyebilirim. Türkiye, inşaat malzemelerinin birincil ihracatçısı ve bu nedenle dünyadaki diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla üretime dönük büyük bir avantaja sahiptir. Diğer yandan Türkiye'nin inşaat sektörü; yükleniciler, yüksek vasıflı işgücü ve inşaat malzemelerinin bulunabilirliği açısından çok güçlü. Türk inşaat sektörü, dünya çapında tamamladığı büyük ve karmaşık projelerle yeteneklerini zaten kanıtladı. Türk müteahhitleri sürekli olarak teknolojiyi geliştirip entegre ettikçe, çok daha fazla büyüme potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Kaynak Ekonomist 

Cennet Koyu'na dozerler girdi, Cengiz İnşaat açıklama yaptı Haber

Cennet Koyu'na dozerler girdi, Cengiz İnşaat açıklama yaptı

Ülkemizin özellikle kıyı bölgelerine, koylarına yapılan inşaatlar tepkilere neden oluyor. Bugünlerde ise Bodrum'da bulunan Cennet Koyu'nda yapılan proje, özellikle sosyal medyada birçok tartışmaya neden oldu.Cennet Koyu'na turizm tesisi ve villa inşaatının başlamasına; Bodrumlular, TMMOB üyeleri, oda temsilcileri, çevreci örgütlerden tepki geldi. Cengiz İnşaat ise konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. MUĞLA'nın Bodrum îlçesi'ne bağlı Gölköy Mahallesinde Cennet Koyu'ndaki Gökburun Yarımadası'nda 678 bin metrekarelik arsada turizm tesisi ve villa inşaatının başlamasma Bodrumluların tepkisi sert oldu. Alanın arkeolojik SİT alanı derecesinin düşürülerek valilik tarafından "ÇED raporu gerekli değildir" kararı verilmesi üzerine Cengiz Holding bölgede inşaat çalışmalan başlattı. Ardından Bodrum Belediyesi Fen ve İmar İşleri Müdürlüğü, valilik kararından 4 gün sonra ruhsat verdi. Bunun üzerine müdürlüğün önünde toplanan TMMOB üyeleri, oda temsilcileri ve çevreci örgütler, "Ruhsat İptal" sloganları attı. Tepkiler sırasında; "Belediye Başkanı Ahmet Aras'a sesleniyoruz. Bodrum'u yaşanmaz, doğayı, arkeolojiyi, hukuku tahrip eden bu projeye verdiğiniz ruhsatı iptal edin. Tüm idari işlemlerle ilgili gerekli hukuki girişimlerimizi, itirazlarımızı, suç duyurularımızı yapacağız" dediler.  Bölgeye Cengiz İnşaat 100 villanın yanı sıra 101 apart ve 83 süit olan bir otel inşa edecek. CENGİZ İNŞAAT'TAN CENNET KOYU PROJESİ AÇIKLAMASI Cengiz İnşaat, söz konusu proje ilgili geçtiğimiz hafta bir açıklama yapmıştı. Firmadan yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Şirketimizin Cennet Koyunda sahip olduğu arazi Muğla İli, Bodrum İlçesi, Gölköy, Göl Mahallesi 107 Ada 1 parselde (eski 423 parsel) kayıtlı bulunan taşınmazdır. Bu taşınmaz, Maliye Hazinesi’ne aitken, 01.06.2010 tarih ve 2010/31 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır. Özelleştirme kapsamına alınma kararına karşı açılan dava, Danıştay tarafından reddedilmiştir ve bu karar kesinleşmiştir. Bodrumlu bazı vatandaşların özelleştirme ihalesi öncesinde Osmanlı tapusundan kaynaklı olarak arazide hak iddiaları olmuş ise de Kadastro Mahkemesinde görülen bu dava, Hazine lehine kesinleşmiş ve arazi, bu dava sonucunda Hazine adına tescil edilmiştir. Parselin bulunduğu alan, 1990’lı yıllardan beri imar planlarında turizm alanı olarak belirlenmiş olup Özelleştirme İdaresi Başkanlığı da 2012 yılında buna göre yeni bir imar planı hazırlamıştır ve bu imar planı halen yürürlüktedir. Bu imar planı hazırlandıktan sonra tescilli sit statüleri ile birlikte taşınmazın özelleştirme ihalesi yapılmış ve taşınmaza 277.000.000-TL (o dönemki kur ile 152 milyon ABD Doları) teklif veren Alıcı, ihaleyi kazanmıştır. İhale sonrasında Alıcı’nın sahip olduğu bir şirket olan Bodrumbir Turizm Yatırım A.Ş. ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında Satış Sözleşmesi imzalanmıştır. İhale işleminin iptali için Danıştay’da idari davalar açılmış ise de o dönemde taşınmazın tapudan devrini önleyecek bir yürütmenin durdurulması veya iptal kararı verilmemiş ve Bodrumbir A.Ş., ihale bedelini ödeyerek taşınmazın tapusunu devralmıştır. Bodrumbir A.Ş. daha sonra Şirketimiz Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş. tarafından devralınmış ve taşınmazın mülkiyeti bu şekilde Şirketimize intikal etmiştir. Kamuoyunda son dönemde yer alan paylaşımların aksine şu anda bu konu hakkında Danıştay’da devam eden herhangi bir dava bulunmamaktadır. Özelleştirme ihalesinin iptaline ilişkin olarak taşınmazın Alıcı’ya devrinden çok sonra verilmiş olan Danıştay kararı, hukuken Şirketimizin parseldeki mülkiyet hakkını etkilememektedir. Arazinin tapusunun Şirketimize devrinden sonra 2013 yılında, arsa üzerindeki olası yapılaşma alanında 157 ayrı noktada sondaj yapılmış ve sondaj sonucunda; Bodrum Kaymakamlığı Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından araziyle ilgili 24.01.2014 tarihli bir rapor hazırlanmıştır. Rapora göre, sondaj yapılan bu 157 noktanın hiçbirinde herhangi bir arkeolojik buluntuya rastlanmamıştır. Bu raporda ayrıca sosyal medyada paylaşılan ve Şirketimizin parselinden çıktığı iddia edilen buluntuların parselde gerçekleştirilen bir sondaj ya da kazıda ortaya çıkmadığı kesin olarak tespit edilmiştir. Ayrıca parselin yapılaşmaya şu anda açıldığı ve imar planının Mahkemece iptal edildiğine ilişkin iddialar gerçek dışıdır. Nitekim yukarıda bahsedildiği üzere arazinin geçerli imar planı, özelleştirme ihalesinden önce 2012’de yapılmış olup kesinleşmiştir ve halen yürürlüktedir. Özelleştirme ihalesinden sonra arazinin imar durumunda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Arazideki derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli olan kısım ayrı bir parsel olarak tapuya tescil edilmiştir. Kanun gereği bu 1. Derece arkeolojik sit alanında herhangi bir yapılaşma zaten mümkün değildir. Bu sit alanı Şirketimizce aynı şekilde korunacaktır. Sosyal medyada yer alan ve ormanlık olarak görünen Cennet Koyu fotoğrafı, Şirketimizin parseline ait değildir. Şirketimizin parseli ormanlık alan olmayıp ekteki fotoğrafta da görüldüğü üzere taşlık arazidir ve bu nedenle, parselde gerçekleşecek projede herhangi bir ağaç kesimi söz konusu değildir. Sit statülerine ve imar planına uygun olarak gerçekleştirilecek bu proje kapsamında parsele 50.000 adet ağaç dikilecektir. Parselde gerçekleştirilecek projede, yürürlükte bulunan imar planı hükümlerine, ilgili resmi kurum kararlarına, sit mevzuatı ile ilgili diğer mevzuata uygun davranılacak olup Şirketimiz, kamuoyunu her aşamada bilgilendirecektir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.