Hava Durumu

#İskenderun

TOURISMJOURNAL - İskenderun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İskenderun haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor Haber

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor

İSTANBUL (İHA) - Suriye’de 53 yılık Esad rejiminin sona ermesinin ardından bölge, yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu dönüşümde, altyapı, lojistik ve inşaat gibi kilit sektörlerde Türkiye’nin etkin bir rol oynaması bekleniyor. Bu süreçte Hatay, lojistik ve tedarik merkezi olarak öne çıkıyor. HATAY’IN STRATEJİK KONUMU 9-13 Aralık tarihleri arasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen 15’inci Büyükelçiler Konferansı’nda Suriye'nin yapılanma süreciyle ilgili de konuşuldu. Konunun önemine dikkat çeken Liberya Fahri Başkonsolosu Selahattin Yılmaz, "Suriye ile sınır olan Hatay hem tarihi hem de coğrafi olarak çok stratejik bir konumda. Birleşmiş Milletlerin raporuna göre Suriye’nin yeniden inşa 400 milyar dolara mal olacak. Analizlerde, yenilenme ve ticaret koridorunun açılmasıyla Türkiye’ye 100 milyar dolarlık pazar açılacak. Hatay ise bu pazara açılan kapı. O nedenle Suriye’nin yeniden inşasında Hatay 'üs' olacak" dedi. 6. BÖLGE TEŞVİKLERİ’NİN ETKİSİ 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde en büyük yarayı alan illerden biri olan Hatay’da, devletin sağladığı 6. Bölge Teşvikleri’nin önemi büyük. Bu teşvikler, yatırımcılara vergi avantajları, düşük faizli krediler ve diğer desteklerle bölgede kalkınmayı hızlandırıyor. Bu teşvikler sayesinde Hatay’da yatırımların hızla artacağı, şehrin bölgesel bir sanayi merkezi haline geleceği belirtiliyor. "HATAY VE SURİYE BİRBİRİNE MERHEM OLACAK" Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, deprem felaketini yaşayan Hatay’ın, savaşın yaralarını sarmaya çalışan Suriye ile ekonomik ve ticari anlamda birbirini destekleyeceğini söyledi. Yılmaz, "Hatay bölgede küresel düzeyde önemli bir ticaret ve sanayi merkezi olacak. Savaş yarası alan Suriye ile deprem yarası alan Hatay birbirine merhem olacak. Yaralarını birlikte saracaklar" yorumunda bulundu. HATAY’DA SANAYİ VE TİCARET GÜÇLENECEK Hatay’daki yeniden yapılanma sürecinde İskenderun Limanı’nın kapasitesinin artırılması kritik bir adım olarak görülüyor. Bu yatırımların, ticaret hacmini artırması ve lojistik faaliyetleri hızlandırması bekleniyor. Bu bağlamda, Hatay’ın sanayi ve ticaret altyapısının daha güçleneceği öngörülüyor. İŞ İNSANLARINA YATIRIM ÇAĞRISI Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, iş insanlarını Hatay’a yatırım yapmaya davet ederek, "Hatay’da sanayi, lojistik, inşaat, dijital altyapı ve turizm gibi alanlardaki fırsatlar, yatırımcılar için büyük kazançlar sunuyor. Hatay, sadece Türkiye’nin değil, bölge genelinde ekonomik bir güç merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bu süreçte, diplomatik ilişkilerin de güçlenmesiyle birlikte, yatırımcılar ve iş insanları için şehir büyük fırsatlar sunuyor. Suriye’nin yeniden inşa sürecine katılarak Hatay ve çevresi büyük bir ekonomik büyüme yakalayacak. Bu bölge uluslararası arenada daha da güçlü bir konum elde edecek" dedi.

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında Haber

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında

MERSİN (İHA) – Akdeniz kıyılarında kirlilik krizi derinleşiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Mersin ve İskenderun Körfezlerinin Akdeniz'deki en kirli bölgeler olduğunu belirterek, kirliliğin denizlerdeki oksijen seviyesini düşürecek boyuta ulaştığını söyledi. Salihoğlu, "Kirlilik, denizdeki canlılar için ana tehditlerden biri. Kirlilik ve iklim baskısı bir araya geldiği zaman oldukça sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz, aynı zamanda insan sağlığı için de bir tehdit" dedi. MERSİN VE İSKENDERUN KÖRFEZLERİ ALARM VERİYOR Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz kıyılarındaki kirlilik konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kıyılara vuran atıkların deniz ekosistemine büyük zarar verdiğini vurgulayan Salihoğlu, Mersin Körfezi'nin Akdeniz'deki en kirli bölge olduğunu ifade etti. Mersin Körfezi'nin yanı sıra İskenderun Körfezi'nin de benzer bir kirlilik baskısı altında olduğuna dikkat çeken Salihoğlu, "Burada gördüğümüz kirliliğin ana kaynağı şehir deşarjları. Tabi nehirlerden de ciddi kirlilik baskısı var. Nehirlerden gelen kirlilik baskısının ana nedeni de tarımsal ve endüstriyel aktiviteler" dedi. OKSİJEN SEVİYESİ AZALIYOR, EKOSİSTEM DEĞİŞİYOR Denizlerdeki kirlilik, yalnızca suyun rengini değil, ekosistemi de değiştiriyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Kirliliğin boyutları oksijen seviyelerini düşürecek kadar arttı. Deniz üstünde köpüklenmeler görülmeye başlandı. Bu, sağlıksız bir denizin işaretidir. Eğer kirliliğe neden olan bu girdileri hızla azaltmazsak, denizlerdeki canlı türlerinin varlığı tehlikeye girecek" dedi. Bu durumun denizlerdeki bitkisel üretimden en üst seviyedeki canlılara kadar tüm ekosistemi etkilediğini ifade eden Salihoğlu, "Kirlilik, deniz canlılarının beslenmesini engelliyor ve oksijen seviyelerini düşürüyor. Bu da ekosistemi değiştiriyor ve direnç seviyesini azaltıyor" diye konuştu. KİRLİLİK VE İKLİM BASKISI BİRLEŞİRSE FELAKET KAÇINILMAZ Salihoğlu, kirliliğin iklim baskısı ile birleştiğinde daha büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. "Kontrolsüz avcılık, biyoçeşitliliği ve ekosistem direncini zaten düşürüyor. Bunun üzerine kirlilik ve iklim baskısı eklenince, sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit ediyor. Özellikle şehir deşarjları, insan sağlığını doğrudan etkileyebilecek bakterileri ve mikropları içeriyor" açıklamasında bulundu. İleri arıtma sistemlerinin önemine dikkat çeken Salihoğlu, şehir deşarjlarının denize boşaltılmadan önce etkili bir şekilde arıtılması gerektiğini ifade etti. "Bu konuda hem mevcut sistemlerin iyileştirilmesi hem de kapasite yetersizliği olan bölgelerde yeni arıtma tesislerinin kurulması gerekiyor" dedi. PLASTİK ATIKLAR EN BÜYÜK TEHDİTLERDEN BİRİ Akdeniz’deki kirliliğin önemli bir bölümünü de plastik atıklar oluşturuyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Denize giren plastiğin hiçbiri denizde üretilmiyor. Hepsi karadan geliyor. Gemilerden atıldığı sanılıyor ama asıl kirlilik kaynağı bizim kendi nehirlerimiz" dedi. Ceyhan Nehri'nin taşıdığı atıkların tüm bölgeyi kirlettiğini belirten Salihoğlu, karada biriken plastik atıkların zamanla denize ulaştığını ve bunun ekosistemi ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. Plastik atıkların ekosistemdeki yıkıcı etkisine dikkat çeken Salihoğlu, "Artık tek kullanımlık plastiklerden ve doğaya atık bırakma alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor" dedi. DENİZ EKOSİSTEMİ VE TURİZM TEHLİKEDE Deniz suyundaki kalite kaybının turizme de büyük darbe vuracağını belirten Salihoğlu, "Kimse bulanık, pis bir denizde yüzmek istemez. Oysa Akdeniz’in görünürlük seviyesi yüksek, pırıl pırıl sularıyla bilinir. Bu kaliteyi kaybetmek, turizmde büyük kayıplara neden olur" dedi. Mersin ve İskenderun Körfezlerinde yürütülen projelerin önemine dikkat çeken Salihoğlu, "Hızlı ve etkili müdahalelerle sağlıklı bir deniz ekosistemine tekrar kavuşabileceğimize inanıyoruz. Ama bunun için kararlı bir çevre politikası gerekiyor" dedi.

Hakan Aran: Haber

Hakan Aran: "Kiramı 75 Bin Lira Yaptılar, Evden Çıktım"

Son yıllarda Türkiye'de hızla yükselen konut kiraları, hem kiracıları hem de ev sahiplerini zor durumda bırakıyor. Kira fiyatlarındaki artış, çalışanların gelirlerinin büyük bir bölümünü konut harcamalarına ayırmak zorunda kalmasına yol açıyor. Bu duruma dikkat çeken isimlerden biri de Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran oldu. Antalya'da düzenlenen Turizm Kongresi'nde ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aran, kendisinin de kira artışlarından etkilendiğini belirtti. "Ben de kiracıyım, oturduğum evden çıkmak durumunda kaldım. Ev sahibi 12 bin lira olan kirayı 75 bin lira yapmak istemişti. Ben de aynı meblağa bankanın munzam sandığına ait bir evi kiraladım" dedi. Aran, maaşların yarısının kiraya gittiğini vurgulayarak, "Kirası arttığı için evden çıkanlar aynı fiyata ev tutmak istediğinde şehrin çok daha uzak bölgelerinde bunu bulabiliyor. İnsanların oturabileceği yerlerde ev sahibi olmaları sağlanmalı" ifadelerini kullandı. LOJMAN VE EK YAN HAKLAR SAĞLANMALI Aran, asgari ücretin kira ve eğitim gibi yan haklarla desteklenmesi gerektiğini ifade etti. İş Bankası olarak çalışanlarını desteklemek için enflasyonun üzerinde maaş artışları yaptıklarını belirterek, "21 binin üzerinde çalışanımız var. Bilançomuzu zora soktuk ama çalışanımızdan yana tavır aldık" dedi. Ayrıca kira sorununa çözüm amacıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da lojmanlar inşa etmek için arsa aldıklarını açıklayan Aran, deprem bölgelerinden Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, İskenderun ve Antakya’da çalışmalarına başladıklarını söyledi. "Kamusal sorunları, kamusal güç olmadan çözemeyiz. Biz kamuya ilham olmaya çalışıyoruz. Kurumların lojman geleneğine geri dönmesi ücretler konusundaki sıkıntıya nefes aldırabilir" diye ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.