Berlin Turizm Fuarı’nda Aşırı Turizm ve İklim Krizi Gündemde
2024 yılı itibarıyla turizm sektörü pandemi öncesi seviyeleri aşarak güçlü bir toparlanma gösterdi. Ancak bu büyüme beraberinde bazı sorunları da getirdi. Avrupa’daki birçok popüler destinasyon, aşırı turist yoğunluğu nedeniyle altyapı ve sürdürülebilirlik sorunlarıyla karşı karşıya. Örneğin, İspanya ve İtalya gibi ülkeler, turizm vergilerini artırmayı gündeme alarak bu yükü dengelemeyi hedefliyor.
Öte yandan, iklim değişikliğinin seyahat sektörüne etkisi giderek daha belirgin hale geliyor. Özellikle kutup bölgelerine düzenlenen seyahatlerde değişen doğa koşulları, turizm planlarını yeniden şekillendiriyor.
Berlin’de düzenlenen dünyanın en büyük turizm fuarı ITB’de sektör temsilcileri bu konuları ele alarak, 2025 yılı için yeni trendleri değerlendirdi.
AŞIRI TURİZM: POPÜLER ROTALAR TIKANMA NOKTASINDA
Turizmde artan hareketlilik, özellikle bazı bölgelerde büyük sıkıntılara yol açıyor. The Italian Outdoor'un Ürün Müdürü Andrea Pasqualotto, Dolomitler gibi doğa harikası alanlarda turist akınının sürdürülebilirliği tehdit ettiğini belirtiyor.
Pasqualotto, turistlerin çoğunun yalnızca birkaç popüler yürüyüş noktasına yöneldiğini belirterek, yoğun trafik, otopark sorunu ve restoranlarda yer bulma zorlukları yaşandığını söyledi. Ayrıca bazı turistik bölgelerde, aylar öncesinden kapasitesi tamamen dolmasına rağmen hala tanıtımı yapılan destinasyonlar olduğu belirtiliyor. Pasqualotto, turizm şirketlerinin, bilinmeyen rotaları teşvik ederek aşırı yoğunluk yaşanan bölgeleri rahatlatması gerektiğini vurguluyor.
Ancak bu konuda bölge halkı arasında farklı görüşler var. Bazı yerel topluluklar, belirli alanlarda turist yoğunluğunu korumanın, temizlik ve çevre yönetimi açısından daha avantajlı olacağını savunuyor.
KUTUP BÖLGELERİNDE TURİZMİ YENİDEN ŞEKİLLENDİREN İKLİM KRİZİ
Turizmdeki bir diğer önemli konu ise iklim değişikliğinin giderek daha belirgin hale gelen etkileri. Özellikle kutup bölgelerinde seyahat eden turistler, değişen doğa koşullarıyla karşılaşıyor.
Minimal Impact Cruises'un kurucusu Heather Thorkelson, 2007 yılından bu yana kutup bölgelerine seyahatler düzenliyor. Bizzat gözlemlediği değişimleri anlatan Thorkelson, kutup ayılarının yiyecek bulmakta zorlanmaları nedeniyle kara bölgelerine daha fazla yöneldiğini, Antarktika'daki bazı penguen kolonilerinin de yaşam alanlarını değiştirmek zorunda kaldığını belirtti.
Şirketi, turistleri kutuplara getirirken aynı zamanda doğa üzerindeki etkilerini en aza indirme sorumluluğunu taşıyor. Ancak Thorkelson, turizmde sürdürülebilirlik iddiasında bulunan her şirketin gerçekten bu ilkelere uygun hareket etmediğini belirtiyor. Thorkelson, gerçek anlamda sürdürülebilir bir seyahat deneyimi sunmanın, sadece sloganlarla mümkün olmadığını ekledi.
ALTERNATİF ROTALAR VE DİJİTAL DESTEK
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) araştırmasına göre, turistlerin yüzde 95’i dünya üzerindeki popüler destinasyonların yalnızca yüzde 5’ini ziyaret ediyor. Bu, büyük bir dengesizlik yaratarak aşırı turizm sorununu tetikliyor.
Yürüyüş ve bisiklet rotaları haritalayan Komoot'un İş Geliştirme Direktörü Iris Wermescher, bu konuda değişim sinyalleri aldıklarını belirtti. Wermescher, giderek daha fazla insanın sadece gezmek için değil, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel sağlıklarını korumak için doğada vakit geçirmeye yöneldiğini söyledi.
Wermescher, turizmde popülerleşmiş rotalar yerine daha az bilinen bölgelere yönlendirme yapılmasının, sürdürülebilir bir turizm anlayışını destekleyeceğini belirtti. Komoot gibi dijital platformlar, kullanıcıların seyahat planlarını bilinçli yapmasına yardımcı oluyor.
Buna ek olarak, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında turistlerin doğa şartlarına uygun hazırlık yapması önem kazanıyor. Komoot, bu ihtiyaca yönelik gerçek zamanlı hava durumu verileri sunarak, turistlerin anlık değişimlere uyum sağlamasına yardımcı oluyor. Bu konuda konuşan Wermescher, yürüyüş sırasında aniden fırtına çıktığı durumda, uygulamalarının insanlara daha güvenli bir alana yönelmeleri konusunda uyarı gönderebildiği örneğini verdi.
Uzmanlar, gelecekte seyahat sektörünün yalnızca popüler turistik noktalar yerine daha geniş ve dengeli bir dağılıma yönelmesi gerektiğini belirtiyor. Aşırı turizmin yarattığı sorunlara karşı, turizm firmaları ve gezginler daha bilinçli hareket etmek zorunda olacak.