Hava Durumu

#Izmir

TOURISMJOURNAL - Izmir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Izmir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünyanın en mutlu şehirler listesinde Antalya sondan beşinci oldu Haber

Dünyanın en mutlu şehirler listesinde Antalya sondan beşinci oldu

2024 yılında yayınlanan "Mutlu Şehirler Endeksi"nde, şehirlerde yaşayanların katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada çevre, toplu ulaşım, yerel ekonomi, yerel yönetim ve genel yaşam gibi kriterler dikkate alınarak değerlendirmeler yapıldı. Türkiye'den de bu endekste 3 şehir yer aldı. İngiltere merkezli Yaşam Kalitesi Enstitüsü tarafından hazırlanan araştırmada şehirlerde yaşayanlara yaşam kaliteleri, çevre, toplu ulaşım ve yerel yönetim gibi konularda sorular soruldu. Gelen yanıtlara göre bir sıralama yapılırken Kuzey Avrupa ülkelerindeki şehirler üst sıralarda yer aldı. Danimarka'nın ikinci şehri Aarhus'un birinci sırada olduğu listede İsviçre'nin Zürih kenti ikinci, Almanya'nın başkenti Berlin üçüncü sırada yer aldı. İsveç’teki Gothenburg dördüncü, Amsterdam beşinci olurken bu şehirleri Helsinki, Bristol ve Kopenhag, Cenevre, Münih ve Stockholm takip etti. ANTALYA SONDAN BEŞİNCİ SIRADA YER ALDI Şehirlerin aldıkları puanlara göre farklı kategorilere alındığı listede Türkiye'den de 3 şehir yer aldı. İstanbul, 197'nci sırada yer alarak Bronz şehir kategorisine dahil oldu. İstanbul, Buenos Aires, Varşova ve Cape Town gibi şehirleri geride bırakırken Doha, Kuala Lumpur, Zagreb ve Liverpool gibi şehirlerin de gerisinde kaldı. Listede yer alan Türkiye’den ikinci şehir ise 222’nci sırada yer alan İzmir oldu. İzmir, Braşov ve Malaga’nın gerisinde kalırken Cidde ve Toronto gibi şehirleri de geride bıraktı. Listenin sondan beşinci sırasında yer alan Antalya da Türkiye'den listeye dahil olan üçüncü şehir oldu. Antalya, Brezilya, Arjantin, Çin ve Güney Afrika'dan şehirleri geride bırakarak 246'ncı oldu.

Çeşme’de Sakız Üretimi Artıyor: Hedef Türkiye’nin İhtiyacını Karşılamak Haber

Çeşme’de Sakız Üretimi Artıyor: Hedef Türkiye’nin İhtiyacını Karşılamak

İzmir’in Çeşme ilçesinde asırlık sakız ağaçlarından büyük özenle hasat yapılırken, bu özenle toplanan sakızlar gıda ve kozmetik gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Kilogramı 12 bin TL’den satılan sakızların üretimi, Çeşme’de giderek artmakta ve ünlü tatil merkezi, bu konuda Yunanistan’a rakip olma yolunda ilerlemektedir. Türkiye’nin popüler tatil merkezlerinden biri olan İzmir’in Çeşme ilçesinde, beklenen sakız hasadı başlamıştır. Sakız üreticileri, yoğun bir tempoyla asırlık ağaçlardan coğrafi işaretli sakızları toplamaktadır. Bu toplanan sakızlar daha sonra dikkatle temizlenmekte ve kilogramı 12 bin TL’den satışa sunulmaktadır. Çeşme genelinde yılda ortalama 100 kilogramdan fazla sakız hasat edilirken, bu hoş kokulu sakızlar gıda ve kozmetik gibi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Çeşme Yunanistan’a Rakip Olma Yolunda, Hedef Türkiye’nin Sakız İhtiyacını Karşılamak Sakız ağaçları Çeşme’de her geçen gün yaygınlaşırken, üreticiler 200 bin adet sakız fidanını toprakla buluşturmaya hazırlanmaktadır. Üreticiler, Yunanistan’ın Sakız Adası’nı geride bırakarak, dünya çapında en fazla sakız üretiminin yapıldığı bölgelerden biri olmayı hedeflemektedir. İlçede 30 yıldır sakız üretimi yapan İbrahim Topal, yalnızca Çeşme’nin değil, tüm Türkiye’nin sakız ihtiyacını karşılamayı amaçladıklarını dile getirmiştir. Topal, sakız ağaçlarının yaygınlaştırılmasının önemini vurgulayarak, Yunanistan’ın Sakız Adası’ndan her yıl resmi yollarla 12 ton sakız ithal edildiğini ve ağaçlandırma çalışmalarıyla Türkiye’nin ihtiyacının karşılanabileceğini belirtmiştir. Topal, “Çeşme’de yaklaşık 100 kilogram sakız üretiyoruz; ama bu yeterli değil. Hedefimiz, tükettiğimiz kadar üretmek. Her yıl Sakız Adası’ndan 12 ton sakız ithal ediyoruz, gayri resmi yollarla yapılan alışverişlerle bu rakam 20 ton civarına ulaşıyor. Yaklaşık 250-300 milyon lira ödüyoruz ve bu tüm ülkenin ihtiyacını karşılıyor. Biz bu ihtiyacı kendimiz karşılamak istiyoruz. Bunun için de 200 bin ağacı toprakla buluşturmamız gerekiyor. 5-10 yıl öncesine kadar bu rakam büyük bir hedefti; ancak havai köklendirme yöntemimizle bu artık sorun değil. Yılda 15-20 bin, hatta 25 bin sakız ağacı üretebiliriz. Sakız ağacını ülkemiz için stratejik bir proje olarak görüyoruz ve bunu milli bir seferberlik haline getirmek istiyoruz” dedi. "Sakız Adası’ndan En Az Beş Kat Daha Büyük Bir Alana Sahibiz" Topal, sakızın yalnızca gastronomide kullanılmadığını vurguladı: “Sakız sadece çiğnemek için değil; ilaç sanayisi, kozmetik, boya sanayisi gibi birçok alanda kullanılıyor. Gerçekten stratejik bir ürün. Bu yıl 20 bin fidanı toprakla buluşturmayı planlıyoruz. Eğer sakızı milli bir kalkınma projesi olarak görüyorsak, doğru sakız ağacını üretmek ve yaygınlaştırmak zorundayız. Sakız Adası’nın yüzölçümü 904 kilometrekare ve 22 köyde 5 bin aile sakız üretimi yapıyor. Bizim ise sadece Çeşme’de 250 kilometrekarelik bir alanımız var ve her yerde sakız yetişebilir. Urla 600 kilometrekare, Karaburun da öyle. Seferihisar’ın bazı bölgelerinde belki bu kadar kaliteli olmayabilir, ama yine de yetişebilir. Sakızın yetişme potansiyeli açısından Sakız Adası’ndan en az beş kat daha geniş bir alana sahibiz. Biz inanıyoruz ki sakız, turizm ve tarımda Çeşme’nin baş aktörü olabilir. Devletin elindeki arazilere sakız ağaçları dikmek, büyük fayda sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

İzmir Barosu, Çeşme Turizm Bölgesi projesinin iptalini destekledi. Haber

İzmir Barosu, Çeşme Turizm Bölgesi projesinin iptalini destekledi.

İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği, İzmir Tabip Odası, Egeçep Derneği ve 103 yurttaş, Danıştay İdari Dava Daireleri'nin ‘Çeşme Turizm Bölgesi’ projesinin iptali yönündeki kararını takiben basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Çeşme yarımadasının son kalan kamu alanlarına turizm bahanesiyle el atmaktan vazgeçin. Yargının yarımadaya müdahaleyi engelleyen kararlarına uyun” ifadelerine yer verildi. Açıklama, İzmir Tabip Odası'nda yapıldı ve basın metnini İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz okudu. Yılmaz, “12.02.2020 tarihli Resmi Gazete'de, İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin bir Cumhurbaşkanlığı kararı yayımlanmıştı” diyerek konuşmasına başladı. Bu kararın, Çeşme Yarımadasında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tamamını kapsadığını, 47 kilometrelik kıyı alanını, deniz alanlarını, bu alanlardaki beş adayı, 5.000 hektar orman alanını, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarını, nitelikli tarım alanlarını ve zeytinlikleri içerdiğini belirtti. Yılmaz, bu durumun toplamda 16.000 hektar, yani 22.400 futbol sahası büyüklüğünde bir devasa kamu arazisi anlamına geldiğini vurguladı. Yılmaz, kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedelin, kamu harcamaları için kullanılamayacağını ifade etti. “Sadece alanın altyapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil, yatırımcının hizmetine sunulacaktır” dedi. Yılmaz, tahsis edilecek alanların nadir bir ekosistemi barındırdığını, doğal sit alanları, su koruma havzaları ve orman alanları gibi özel niteliklere sahip olduğunu ekledi. Yılmaz, “Bu alanın çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konutlar ve rezidanslar gibi projelerin yapılacağı öngörülmektedir” şeklinde konuştu. Danıştay 6. Dairesinde kurumlar ve yurttaşlar tarafından açılan davayı hatırlatan Yılmaz, hukuki sürecin detaylarını paylaştı. “Ancak mahkemece gerekçesiz olarak davanın reddine karar verilmişti. Bu hukuka aykırı karar temyiz edildi ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, deniz alanlarını da kapsayan bu kadar büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Danıştay 6. Dairesinin kararını bozmuştur” dedi. İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince Danıştay Dairesinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararına karşı direnme hakkının bulunmadığını belirten Yılmaz, bu nedenle kararın kesin olarak iptal edildiğini ifade etti. Yılmaz, “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul kararı ile Çeşme Turizm Bölgesi ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının kesin olarak iptal edilmiş olduğunu kamuoyuna müjdelemek isteriz. Kamuya ait devasa alanların, imtiyazlı azınlığın kullanımına terk edilmesinin engellenmesi ile kamusal sorumluluklarımızı yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Yılmaz, Çeşme yarımadasının mevcut turizm ve ikinci konut yükünü karşılayamayacak durumda olduğunu belirterek, “Son kalan kamuya ait orman ve nitelikli alanları turizm yapılaşmalarına açmak kamu menfaatine değildir, yarımadayı yaşanılamaz hale getirecektir” diye ekledi. Son olarak Yılmaz, Bakanlığa ve idareye seslenerek, “Çeşme yarımadasının son kalan kamu alanlarına turizm bahanesiyle el atmaktan vazgeçin. Yargının yarımadaya müdahaleyi engelleyen kararlarına uyun. Hiç değilse bu sefer imtiyazlı azınlığın değil, kamunun menfaatine göre hareket edin” dedi.

Antalya, yabancılar için hala cazibe merkezi Haber

Antalya, yabancılar için hala cazibe merkezi

TÜİK verilerine göre Ağustos ayında Türkiye genelinde 134 bin 155 konut satıldı. Antalya’da bu dönemde 3 bin 944'ü ikinci el olmak üzere toplam 6 bin 361 konut alıcı buldu. Yabancılara ise Antalya'da 696 konut satışı yapıldı ve şehir, yabancılara en çok konut satılan ikinci il oldu. Türkiye genelinde konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,9 artarak 134 bin 155’e ulaştı. En fazla konut satışı İstanbul’da (19 bin 467) gerçekleşti, ardından Ankara (12 bin 496) ve İzmir (7 bin 44) geldi. En az konut satışı yapılan iller ise Hakkari (53), Ardahan (93) ve Bayburt (116) oldu. Turizm şehri Antalya, konut satışlarında ilk beşte yer aldı. Ağustos ayında şehirde 6 bin 361 konut satıldı. Isparta'da 801, Burdur'da ise 369 konut satışı yapıldı. Yabancılara yapılan konut satışları, Türkiye genelinde bir önceki yılın Ağustos ayına göre yüzde 26,2 azalarak 2 bin 257’ye düştü. Bu satışların, toplam konut satışları içindeki payı yüzde 1,7 olarak kaydedildi. En fazla yabancılara konut satışı sırasıyla İstanbul (838), Antalya (696) ve Mersin (174) illerinde yapıldı. Ocak-Ağustos döneminde yabancılara yapılan konut satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 azalarak 15 bin 68’e geriledi. Ağustos ayında en çok konut satışı yapılan yabancılar ise 381 ile Rusya Federasyonu, 171 ile İran ve 161 ile Ukrayna vatandaşları oldu.

TAV’ın Küresel Ayak İzi: 33 Ülkede 110 Havalimanı Haber

TAV’ın Küresel Ayak İzi: 33 Ülkede 110 Havalimanı

TAV Havalimanları CEO’su Serkan Kaptan, havacılık sektöründeki gelişmeleri ve şirketin gelecek vizyonunu anlattı. Kaptan, teknolojiye rağmen insan faktörünün her zaman stratejilerin merkezinde yer alması gerektiğine vurgu yaptı. Kaptan, “Teknolojinin bizi taşıyacağı ufuklara rağmen, insan tüm stratejilerin odağında olmak zorunda. Seyahat etmek, yüz yüze görüşmek, yeni deneyimler kazanmak vazgeçilmez önemde. Havayolu erişilebilir oldukça dünyanın daha iyi bir yer olmasına da katkı sunuyor” dedi. Havayolu Trafiğinde Büyüme Beklentisi Havayolu seyahati, dünya genelinde hızla artan bir trend gösteriyor. 2024 yılı itibarıyla dünya genelinde 9.7 milyar yolcu trafiği beklenirken, 2040’larda bu rakamın 20 milyara ulaşması öngörülüyor. Bu büyüme, yaklaşık 2.4 trilyon dolarlık bir havalimanı yatırımını da beraberinde getirecek. TAV Havalimanları, 8 ülkede 15 havalimanından oluşan geniş portföyü ile bu gelişmelere hazırlıklı. Şirket, özellikle Orta Asya, Uzak Doğu, Pasifik ve Afrika gibi gelişmekte olan bölgelerde büyüme fırsatlarını yakından takip ediyor. İkinci Yarı Beklentileri ve İlk Yarı Performansı TAV Havalimanları, 2023 yılının ilk yarısında önemli bir performans sergiledi. Ocak-Temmuz döneminde yolcu sayısı geçen yılın aynı dönemine göre artarak 59 milyona ulaştı. Dış hat trafiğinde ise ’lık bir artış gözlemlendi. Antalya, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde büyük büyüme oranları görülürken, Kazakistan Almatı, Gürcistan ve Suudi Arabistan Medine havalimanlarında da yüksek artışlar yaşandı. TAV, 2024 yılında 100-110 milyon yolcu ve 1.50-1.57 milyar euro ciro hedefliyor. Yatırımlar ve Gelişmeler TAV Havalimanları, yatırım stratejilerini sürekli olarak genişletiyor. Almatı Havalimanı’nda 220 milyon dolarlık yatırımı tamamlayan şirket, yeni terminali 1 Haziran’da açtı. Antalya’da ise yeni Genel Havacılık /CIP Terminali, kargo apronu ve hangarlar tamamlanarak hizmete alındı. 2025 yılının ilk çeyreğinde tüm projelerin tamamlanması planlanıyor. Küresel Ayak İzi ve Gelecek Planları TAV Havalimanları’nın küresel ayak izi genişliyor. Şirket, 33 ülkede 110 havalimanına hizmet veriyor. 2023 yılı itibarıyla cironun %42’si servis şirketlerinden sağlanıyor. Şirket, önümüzdeki dönemde Orta Asya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Doğu Avrupa bölgelerine odaklanarak yurtdışındaki ağırlığını artırmayı hedefliyor. Yakın zamanda Kuveyt Havalimanı ve Karadağ’daki özelleştirme süreçlerine de dahil olmayı planlıyor. Uzun Kariyerden Öğrenilenler Serkan Kaptan, 30 yıllık havacılık kariyerinde birçok krizle başa çıkma deneyimi kazandı. Kaptan, “Kontrol edemeyeceğimiz çok şey var, ama hazırlıklı olmak ve kendine güvenen bir organizasyon kurmak zorundayız. Ortak değerler ve ortak amaçlar başarıyı getirir” dedi. Teknolojiye rağmen insan faktörünün önemine dikkat çeken Kaptan, “Seyahat etmek, yüz yüze görüşmek ve yeni deneyimler kazanmak vazgeçilmez önemde” diye ekledi. TAV Havalimanları’nın stratejik vizyonu, teknoloji ve insan odaklı yaklaşımı ile gelecekte de sektördeki liderliğini sürdürmesi bekleniyor.

Sivas-İzmir arası direkt uçak seferleri başlıyor Haber

Sivas-İzmir arası direkt uçak seferleri başlıyor

Özdemir, Ankara YHT seferlerinin ardından aktarmasız olarak başlayan İstanbul YHT seferlerinin de Sivas'ın turizmi ve gelişimi adına büyük bir kazanım olduğunu belirtti. Kolay ulaşımın Sivas'a davet ettikleri yatırımcılara cazip geldiğini ve iş insanlarına fayda sağladığını sözlerine ekledi. Sivas-İzmir aktarmasız uçak seferlerinin her iki şehrinde ortak beklentisi olduğunu vurgulayan Başkan Zeki Özdemir, konforlu ve hızlı ulaşımın sanayiden ekonomiye, eğitimden kültürel aktivitelere kadar şehirlerarasında köprü vazifesi gördüğünü belirtti. İzmir uçak seferlerinin başlatılması için Oda olarak birçok girişimde bulunduklarını ifade eden Özdemir, “Valimiz Yılmaz Şimşek ve dönemim belediye başkanı Hilmi Bilgin ile beraber, Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı'yı, ESAS Holding'de ziyaret ettik. Sivas-İzmir uçak seferlerinin başlatılması talebimizi ileterek Ali Sabancı'dan çalışma yapacaklarının sözünü aldık. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu ile Sivas'ta yaptığımız görüşmede, seferlerin Sivas ekonomisine katkı sağlayacağını ve yatırımcıların Sivas'a olan ilgisinin artacağını ifade ettik” şeklinde konuştu. Başkan Özdemir, Sivas ve İzmir'in ekonomik ve kültürel bağlarını güçlendirecek bu direkt uçuşların, her iki şehir için de büyük bir kazanım olduğunu belirtti ve bu fırsatın tüm bölgeye olumlu etkiler oluşturmasını umduklarını ifade etti. Özdemir, seferlerin, iki şehir arasındaki işbirliğini teşvik edeceğini ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacağını da sözlerine ekledi

10 ilde kiralık konutta fiyat değişimi Haber

10 ilde kiralık konutta fiyat değişimi

Şirketten yapılan açıklamaya göre, yapay zeka teknolojisiyle gayrimenkul değerleme ve bölgedeki emlak danışmanlarıyla mülk satış imkanı sunan Endeksa, kayıt dönemi öncesinde Türkiye'de en fazla öğrenci bulunan 10 ildeki kiralık konutların değerlerini araştırdı. Endeksa verilerine göre, söz konusu kentlerin çoğunda temmuzda ayında kiralar, yıllık olarak enflasyona kıyasla daha az arttı. Diğer bir deyişle, nominal olarak yükselen kira bedelleri, enflasyon etkisi dikkate alındığında reel olarak düşüş gösterdi. En fazla öğrenci nüfusunu barındıran ikinci şehir konumunda yer alan İstanbul'da temmuz itibarıyla İstanbul'daki kiralar, geçen yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 46 artış gösterdi. Veriler enflasyondan arındırıldığında ise kiralarda reel olarak yüzde 13 düşüş gözlemlendi. Endeksa'nın incelediği kentler arasında en yüksek ortalama kira bedelinde ise İstanbul, birim kirada 234 lira/metrekare, ortalama kirada ise 23 bin 373 lira seviyesiyle zirvede yer aldı. 3 devlet üniversitesinin bulunduğu ve "öğrenci kenti" olarak bilinen Eskişehir, Türkiye'de kayıtlı üniversite öğrencilerinin en fazla olduğu kent olarak öne çıktı. Eskişehir'de kiralar, temmuz itibarıyla yıllık bazda nominal olarak yüzde 69 artarken, enflasyon dikkate alındığında reel artış yüzde 1 ile sınırlı kaldı. Öğrenci kentinde ortalama birim kira 161 lira/metrekare, ortalama kira bedeli ise 15 bin 98 lira oldu. İzmir'de de kiralar son bir yılda enflasyonun altında arttı 6 kamu, 3 vakıf üniversitesi ve canlı kültürel hayatı ile öğrenciler için cazip bir eğitim süreci vadeden İzmir'de kiralar bu yıl, enflasyona göre azaldı. Temmuz verilerine göre, İzmir'de kiralar geçen yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 61 arttı. Enflasyondan arındırılarak incelendiğinde ise kiraların yüzde 3 azaldığı belirlendi. Kentte ortalama birim kira 207 lira/metrekare olurken, ortalama kira ise 21 bin 903 lira seviyesine geldi. Eğitim ve araştırma kalitesi yüksek üniversiteleri ve öğrenci dostu kafeleri, kütüphaneleri ve kültürel mekanları ile öne çıkan Ankara'da kiralar, geçen yıla göre yüzde 63 nominal artış göstermesine rağmen enflasyondan arındırılmış verilere göre yüzde 2 düşüş yaşadı. Başkentte ortalama birim kira 176 lira/metrekare, ortalama kira ise 20 bin 965 lira olarak belirlendi. Antalya enflasyona karşı değer kaybında birinci Antalya'da konut kira bedelleri, normalleşme dönemine girdi. Temmuz itibarıyla Antalya'da kiralar yıllık bazda nominal olarak yüze 23 artmasına rağmen reel olarak yüzde 26 azaldı. Bu oranla Antalya, 10 kent içerisinde enflasyona karşı en fazla değer kaybeden yer oldu. Turizm kenti Antalya'da ortalama birim kira 172 lira/metrekare, ortalama kira ise 18 bin 749 lira olarak tespit edildi. İstanbul'a yakın konumu nedeniyle öğrencilerin tercih sebebi olan Kocaeli'de kiralar, Temmuzda geçen yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 63 artarken, reelde yüzde 2 düştü. Kentte ortalama birim kira 161 lira/metrekare, ortalama kira ise 18 bin 248 lira oldu. Kira bedeli en düşük kentler Sakarya ve Erzurum Endeksa'nın incelediği kentler arasında öğrencilerin kiraları kolay karşılayabileceği şehirler olarak Sakarya ve Erzurum öne çıktı. En düşük ortalama kira bedellerine sahip kentlerden Sakarya'da ortalama kira 14 bin 168 lira, Erzurum'da 14 bin 339 lira, Bursa'da 16 bin 44 lira, Konya'da ise 17 bin 309 lira seviyesinde yer aldı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Endeksa Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı Görkem Öğüt, pandemi sonrasındaki süreçte konut satış fiyatlarındaki artış gibi kira bedellerinde de aylık yüzde 10'ları geçen yüksek artışlar gördüklerini belirtti. Bu sene itibarıyla enflasyon etkisinden arındırıldığında konut fiyatlarının düşüşe geçtiğini kaydeden Öğüt, "Büyük kentlerde kiralık ev arayan öğrenciler paylaşımsız kalmayı talep etmeleri halinde minimum 14 bin lira bütçe ayırmak durumunda. Kiralık evlerin alım gücünü yakalayabilmesi için bu sene başından beri gözlemlenen reel düşüşün devam etmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Smyrna Tiyatrosu kazıldıkça tarih fışkırıyor Haber

Smyrna Tiyatrosu kazıldıkça tarih fışkırıyor

Konak ilçesinde, Kadifekale ile Smyrna Agorası arasındaki yamaçta yer alan, İzmir Körfezini kucaklayan Smyrna Tiyatrosunda kazı çalışmaları, 2016 yılında başlamıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığının izni, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi adına Prof. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki bir ekip tarafından yürütülen kazı çalışmaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından da destekleniyor. İzmir için çok önemli bir öneme sahip olan kazı çalışmaları, zaman zaman duraklasa da bütçe durumuna göre ilerliyor. Çalışmalar yeniden başladı, çıkanlar heyecanlandırıyor Prof. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki kazı çalışmaları, verilen aranın ardından yeniden başladı. İlk kez MÖ 2. yüzyılda inşa edilen tiyatronun; sahne binası, oturma basamakları ve çeşitli alanlar kazıyla iyice ortaya çıktı. Bir heykeltıraşın titizliğiyle çalışma yürüten ekip, kavurucu sıcağa rağmen tarihi tiyatroyu gün yüzüne çıkarmaya çalışırken, Smyrna Tiyatrosu antik dönemin en büyük tiyatrolarından biri olarak dikkat çekiyor. Tiyatro alanı kazıldıkça adeta tarih fışkırıyor, buluntular görenleri heyecanlandırıyor. 20 bin kişi kapasiteli “20 bin kişi kapasiteli bir tiyatrodan bahsediyoruz. Bunun bir eş değerini Efes Tiyatrosunda görmemiz mümkün” diyen Prof. Dr. Akın Ersoy, Smyrna Tiyatrosunun önemine dikkat çekti. Ersoy, “İzmir içerisinde arkeolojik alanların sayısı sınırlı. Bunların en bilineni Smyrna Agorası. Smyrna Agorası ile antik dönemin en büyük kentlerinden biri olan Smyrna'nın temsil edilmesi yeterli olmayacaktı. Dolayısıyla Smyrna Tiyatrosundaki bu çalışmalar, antik kentin büyüklüğünü ifade etmesi açısından değerli. Tiyatro, aynı zamanda bu alandaki kentsel dönüşüme de yardımcı olacağı için bence değerli noktalardan bir tanesi” dedi. “Tiyatronun orkestrasını bulmaya çalışıyoruz” Kazı ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Akın Ersoy, “Biz burada 2016'dan itibaren kazı çalışmalarına başladık. İznimiz olduğu sürece ve yine kazının bütçesinin imkanları çerçevesinde, kazı çalışmaları sürecek. Özellikle tiyatronun sahne binasını ortaya çıkardık zemin kat seviyesinde. Sahne binasının altında bir de bodrum kat var. Henüz o bölümde kazılara başlamadık; ama bununla birlikte sahne binasını kucaklayan birinci kademe oturma birimini ortaya çıkarma gayretimiz var. Tiyatronun orkestrasını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Şimdiki çalışmalar buna dönük çalışmalar. Sahne binası, orkestrası ve oturma yerleriyle birlikte bir bütünlük kazanacak şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Söylediğim rakam inanılmaz geliyor tahmin ediyorum; ama 20 bin kapasiteli bir tiyatrodan bahsediyoruz. Bunun bir eş değerini Efes Tiyatrosu'nda görmemiz mümkün” diye konuştu. “Smyrna Tiyatrosu İzmir'in Efes ile birlikte ikinci büyük tiyatrosu olacak” Prof. Dr. Akın Ersoy, Smyrna Tiyatrosunun İzmir'in Efes Tiyatrosu ile birlikte ikinci büyük antik tiyatrosu olacağını söyledi. Akın Ersoy, gezi rotalarının şimdiden oluşturulması gerektiğini ifade ederek, antik tiyatronun İzmir için bir şans olduğunu belirtti. Ersoy, “Milattan Önce 4. yüzyılın sonuyla M.Ö. 3. yüzyılın başında hem Efes hem de Smyrna kentleri şimdiki yerlerinde yeniden kuruldular. Smyrna Tiyatrosu M.Ö. 3 yüzyıldan başlayarak Milattan Sonra 4. yüzyılın sonuna kadar kullanıldığını söyleyebiliyoruz buluntular çerçevesinde. Antik dönemin en büyük tiyatrolarından bir tanesini şuan ortaya çıkarma çabasındayız. Burası İzmir'in Efes ile birlikte ikinci büyük antik tiyatrosuna olacak. Bildiğiniz gibi bir İzmir'in UNESCO yolculuğu var. İzmir, limanı ile antikçağdan itibaren önemli bir liman kenti oldu ve bu özelliği tiyatronun ortaya çıkması ile güçlendirilmiş olacaktır. Bugün limana birçok yolcu gemisi geliyor ve yolcular; Efes'e, Bergama'ya ve İzmir'e dağılıyor. Smyrna Tiyatrosunun ortaya çıkarılması halinde, iyi bir organizasyonla gelen gemilerdeki yolcuların önemli bir kısmının İzmir'in içinde daha fazla zaman geçirmelerine neden olacağını düşünüyorum. O anlamda bizim bugünden aslında çalışmaya başlamamız lazım. Rotaları oluşturmamız lazım ve bu rotalarda nereleri ortaya çıkartacaksak, hangi noktaları arkeolojik olarak görünür hale getireceksek o noktalarda kazı çalışmalarını hızlandırmamız lazım. Bütçe imkanları uygun olduğu takdirde, birkaç yıl içerisinde tiyatrodaki arkeolojik kazıları tamamlamak mümkün. Buradaki önemli nokta yeterli bütçenin olması.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.