Hava Durumu

#İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer

TOURISMJOURNAL - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İzmir’e 2024 için kruvaziyer akını Haber

İzmir’e 2024 için kruvaziyer akını

2023 yılında 31 kruvaziyer ile 40 bine yakın misafiri ağırlayan İzmir’e 2024 için de büyük bir ilgi var. Şimdiden bu yıl için 70’in üzerinde kruvaziyer rezervasyon yaptırdı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in göreve geldiği günden itibaren başlattığı çalışmalarla İzmir, kruvaziyerlerin gözde destinasyonlarından biri haline geldi. İzmir Alsancak Limanı, 2023 yılında 31 kruvaziyeri ağırlamanın gururunu yaşarken, asıl sevindiren haber 2024 yılı için geldi. Başkan Tunç Soyer’in hem yurt içi hem yurt dışı çalışmaları sayesinde bu yıl 70’in üzerinde kruvaziyer rezervasyon yaptırdı. 2023’te 40 bine yakın turisti sadece kruvaziyerle ağırlayan İzmirliler, bu sene sayının daha da artmasını bekliyor. İzmir Uluslararası Kruvaziyer Hatları Birliği’ne katıldı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in göreve gelmesinin ardından yapılan çalışmalar, ikili görüşmeler ve bağlantılarla yıllar sonra kente gelen kruvaziyerlerin ardından bir iyi haber daha geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin kruvaziyer turizmi potansiyelini artırmak için önemli bir adım daha atarak Uluslararası Kruvaziyer Hatları Birliği’ne (CLIA) üye oldu. Üyelik sayesinde İzmir, kruvaziyer turizminde karar verici olan kruvaziyer firmaları, limanlar ve destinasyonların olduğu ağlara katıldı. Kruvaziyer turizmi için neler yapıldı İzmir Büyükşehir Belediyesi; kruvaziyer turizmi için pek çok düzenleme de yaptı. Kent için yürüyüş rotalarında gerekli düzenlemeler hayata geçirildi. Limanda bulunan Turizm Bilgilendirme Ofisi’nde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü personeli ve Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü personeli görev alıyor, konuklara turistik şehir haritası ve bilgilendirici broşürler, yürüyüş rotalarının broşürleri (İngilizce ve Almanca) dağıtılıyor. Limanda ücretsiz wifi internet hizmeti veriliyor. Belediye bünyesinde oluşturulan turizm zabıtası ekipleri ve esnaf odalarıyla iş birliği yapılarak liman bölgesinde yapılan hanutçuluk faaliyetleri engelleniyor. Teknik çalışmalar da var İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından 2022 yılında deniz tarafındaki tercihli bordürler yenilendi. Alan içerisinde asfalt serim ve yama çalışmaları yapıldı. Yol çizgi çalışmaları, liman içerisindeki yeşil alanların kenar bordür çalışmaları tamamlandı. Liman içinde turistlerin yürüyüş güzergâhı için yol kenarlarına tercihli bordür ile bir hat oluşturuldu, yaklaşık 7 bin metrekarelik alan asfaltlandı. 2 hangarın dış cephe sıvaları yenilenerek, boyandı ve çevre düzenlemeleri yapıldı.

6 Nisan'da Sığacık-Samos yolcu gemisi seferleri başlıyor Haber

6 Nisan'da Sığacık-Samos yolcu gemisi seferleri başlıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 6 Nisan 2024 tarihinde İDO ile beraber Sığacık-Samos gemi seferlerini başlatacaklarının müjdesini verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı himayesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, TÜRSAB desteği, İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık ortaklığında düzenlenen 17. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi, Fuar İzmir’de başladı. 9 Aralık’a kadar sürecek fuar, dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini ve ziyaretçileri ağırlayacak. Soyer'den Sığacık-Samos müjdesi Açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sığacık-Samos seferleriyle ilgili müjde verdi. Soyer, İzmir'in 8 bin 500 yıllık tarihinin önemine vurgu yaparak, dört yıl önce kentin benzersiz zenginliğini dünyaya anlatmaya söz verdiklerini hatırlattı. Turizmin, şehrin refahını büyütmedeki en önemli sektör olduğuna dikkat Başkan Soyer, “Pandemi sonrasında dijital turizm altyapısını kuran ilk şehir biz olduk. İzmir’in 2 bin 500'den fazla destinasyonunu Visit İzmir mobil uygulamasında bir araya getirdik. Türkiye'nin ilk dijital turizm ansiklopedisi diyebilirsiniz. Bir diğer önceliğimiz, İzmir’e yapılan doğrudan seferlerdi. Bu konuda İzmir’e uçuş düzenleyen havayolu şirketleri ile Direct İzmir programını başlattık. Artık İzmir'den Venedik, Barselona, Milano gibi dünya turizmine öncülük eden şehirlere direkt uçuş imkanı bulunuyor. İzmir turizmini hak ettiği noktaya ulaştırma hedefimiz doğrultusunda, altı yıldır İzmir'e uğramayan kruvaziyer gemileri yeniden İzmir Limanı'nda ağırlamaya başladık. 2022’den bu yana 49 kruvaziyer seferiyle toplam 69 bin turist İzmir'i ziyaret etti. İzmir'in liman kenti kimliğini daha da güçlendirmek amacıyla I·ZDENİZ şirketimiz İzmir-Midilli seferlerine başladı. 2024 yılında seferlerimizi üçe katlayacağız. 6 Nisan'da ise İDO ile beraber Sığacık-Samos gemi seferlerini de başlatıyoruz” dedi. Seferihisar-Samos seferleri, pandemi dönemi öncesi, özel şahıslar ve şirketler tarafından düzensiz olarak yapılıyordu. Kurumsal ve planlı seferler, Nisan 2024’ten itibaren, İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZDENİZ A.Ş. ve İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) iş birliği ile başlayacak.

Turizm Konseyi’ne Türkiye’den üye olan ilk şehir İzmir Haber

Turizm Konseyi’ne Türkiye’den üye olan ilk şehir İzmir

İzmir’i turizm alanında öncü bir kent yapma hedefi doğrultusunda önemli bir adım daha atıldı. Turizm sektöründe sürdürülebilirliği ve sosyal sorumluluğu teşvik etmek için UNEP – Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve UNWTO – Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü desteğiyle 2007 yılında kurulan Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’ne (Global Sustainable Tourism Council - GSTC) Türkiye’den üye olan ilk şehir İzmir oldu. TURİZM ALANINDA ÖNEMLİ ADIM Başkan Tunç Soyer bu üyelik sayesinde İzmir’in sürdürülebilir turizm alanında ilk önemli adımı attığını, doğa ve çevre ile uyumlu çalışmaların birer turizm öğesi olarak dünyaya tanıtılacağını ifade etti. Dünyada sürdürülebilir turizme olan ilginin arttığını ve turizmde sürdürülebilirlik ilkelerinin destinasyonların tercih edilmesinde önemli etkenler olduğuna değinen Başkan Soyer, İzmir’in uluslararası sürdürülebilir turizm konseyine üye olarak öncü bir rol üstlendiğini ifade etti. İZMİR İÇİN ÖNEMLİ FIRSAT GSTC, sürdürülebilir seyahat ve turizm için küresel standartlar belirleyerek, sürdürülebilir turizm sertifikasyon kuruluşları için uluslararası akreditasyon hizmeti sağlıyor. Dünyada sürdürülebilir turizmi destekleyen en önemli kuruluşlardan olan GSTC sertifikasyon sistemine dahil olmak İzmir’in doğa ile uyumlu yaptığı çalışmaların turizm alanında bir değere dönüşmesi için önemli bir fırsat teşkil ediyor. Dünya’da Barcelona, Atina, Valencia, Berlin, Florida kentleri ve sürdürülebilir turizm konusunda öne çıkan şehir, il, ülkeler GSTC üyesi. Türkiye’de ise Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) ve Şişli Belediyesi GSTC’ye üye. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında sürdürülebilir turizmi destekleyen çalışmaları hayata geçirmeyi amaçlıyor. İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Planı (SECAP), Yeşil Şehir Eylem Planı (YŞEP), Sünger Kent Projesi ve İzmir’in Doğayla Uyumlu Yaşam Stratejisi kapsamında yerelde kalkınmayla birlikte sürdürülebilir kalkınmayı da tespit ve teşvik ediyor.

İzmir’den iktidara 'Çeşme Turizm Projesi' çağrısı: Vazgeçin! Haber

İzmir’den iktidara 'Çeşme Turizm Projesi' çağrısı: Vazgeçin!

Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi heyetinin ‘Kamu yararına aykırı’ raporuna rağmen Çeşme Projesi için ‘Hukuka uygun’ kararı vermesi sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ile birlikte Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Tabip Odası, EGEÇEP, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma ve Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Güzelleştirme ve Koruma Derneği, Doğa Derneği ve Sualtı Araştırmaları Derneği Çeşme Turizm Projesi’nde yaşanan gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi.  SOYER: BAROMUZA, AVUKATLARIMIZA GÜVENİYORUZ İzmir’in hakkını sonuna kadar savunacaklarını söyleyen başkan Soyer, “"Olayın iki hukuki veçhesi var. Bir tanesi Çeşme turizm bölgesiyle ilgili, projenin devamıyla ilgili alınmış olan karar, bir de sit alanlarıyla ilgili alınmış olan karar. Dolayısıyla birbiriyle çelişen iki karar var. Bundan sonrasında hukuk gereğini yapacaktır mutlaka diye düşünüyoruz. Biz baromuza, avukatlarımıza güveniyoruz. İzmir'in haklarını koruyacaklarına, İzmirlinin haklarını koruyacaklarına, İzmir'in geleceğini koruyacaklarına bütün kalbimizle inanıyoruz” ifadelerini kullandı. "İZMİR'DE KİMSE İSTEMİYOR BU PROJEYİ" İzmirlilerin projeye karşı olduğunu anlatan Soyer, “İzmir'in kurumları istemiyor, İzmir'in meslek odaları istemiyor, İzmir'de kimse istemiyor bu projeyi. Birçok gerekçesi var, bunlar konuşulur, yeri gelir ifade edilir ama bir tanesini ben söylemek istiyorum. 15 turizm bölgesi var Çeşme'de ve bunların daha kapasitesi yüzde 15'ler civarında dolu. Hani büyük bir ihtiyaç var da onun gereğini yerine getirecek bir tablo yok, o nedenle 'projeyi yapıyoruz' denecek bir durum yok. 15 turizm bölgesi var daha önce ilanı yapılmış, imar hakları tanınmış, imar olarak ne uygulama yapılacağı belirlenmiş ve bunların sadece yüzde 15'i dolu. Dolayısıyla 16 bin hektarlık dev bir alanın turizm bölgesi olarak ilan edilmesinin yaratacağı tahribatın ne olacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Benim çağrım şu Sayın Bakanımızdan ve tüm bakanlık bürokrasisinden; İzmir'in çok öncelikli projeleri var, hedefleri var. Kemeraltı UNESCO projesi var, bütün kaynaklarımızı hep beraber seferber edip Kemeraltı'nı dünyanın en güzel açık hava alışveriş merkezlerinden biri haline getirebiliriz. Sokak sağlıklaştırmasıyla, altyapısıyla, aydınlatmasıyla, turistik tesisleriyle, her şeyiyle beraber 24 saat yaşayacak bir mekan haline getirebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla iş birliği yapmaya hazırız. Çeşme Projesi gibi adına biz aslında İstanbul Kanal Projesi'nin İzmir versiyonu diyoruz, bundan vazgeçiniz Sayın Bakan ve Sayın Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çok değerli bürokratları. İzmir'in sizlerle beraber yapmak istediği çok sayıda proje var, gelin hep beraber bunları yapalım. İzmirliler rahat etsinler, İzmir'in çok sağlam kurumları var. İzmir'in hakkını koruyan, geleceğe taşıyacak olan İzmir'i. O nedenle Çevre Günü vesilesiyle İzmir'in geleneklerine, göreneklerine, geleceğine sahip çıkacağımızın sözünü de buradan bir daha hep beraber vermiş oluyoruz" dedi. YILMAZ: HUKUKSUZLUK İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz da İzmir Barosu adına, Danıştay’ın Çeşme Turizm Projesi'yle ilgili verdiği kararın “hukuksuzluk” olduğunu aktararak, “Gün geçmiyor ki hukuksuzluklar bitmesin, her güne başladığımızda acaba bugün nasıl bir hukuksuzlukla karşılaşacağız diye bir merak içerisindeyiz. Cuma günü İzmir Barosu önünde basın açıklaması yapmak isteyen sivil toplum kuruluşlarına yöneltilen şiddet, aynı zamanda İzmir Barosu'na da yöneltildi. Daha önce 13.09.2019 gün ve 30887 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan İzmir, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi sınırları çok daha genişletilerek; 12 Şubat 2020 gün ve 31037 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile sınırlar yeniden belirlenmiştir. Bu yeni kararla birlikte, güneye doğru orman olarak tescilli alanlar, kıyılar, deniz alanları ve koruma alanları, mera alanları, tarım alanları ve hatta Carufa Adası da dahil edilerek, önceki 11 adet turizm alanı ile birlikte yarımadanın yüzde 40’ına tekabül eden bir bölge turizm alanı olarak ilan edilmek suretiyle, bu alanda bir üst hakkı ve kullanım olanağı yaratılmak istenmiştir” şeklinde konuştu. "ANAYASA VE YASALARLA KORUMA ALTINDAKİ ALANLAR, TURİZM YATIRIMINA ELVERİŞLİ HALE GETİRİLMİŞTİR" Koruma altındaki alanların yatırıma açıldığını ifade eden Av. Yılmaz “Bu kararla birlikte, İzmir ilinin ormanlarının turizmde kullanılacak oranı çok genişletilmiş, koruma alanları, özel mevzuata tabi, Anayasa ve yasalarla koruma altındaki alanlar, turizm yatırımına elverişli hale getirilmiştir. Kararın iptali için Danıştay 6. Dairesi’nin 2020/3285 Esas sayılı dosyasına kayden açmış olduğumuz davada, 27 Ekim 2022 tarihinde, bölgede keşif yapılmış ve seçilen bilirkişiler; şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyük bir kara alanını ve 2 bin 292 hektar deniz alanını da kapsayan bir sınır belirlendiğini, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırlarının kara bölümünde kalan alanın yüzde 65’inin üst ölçekli planlarla yapılaşmaya, kullanmaya, geliştirmeye kesinlikle açılmaması gereken nitelikli alanlarından oluştuğu, 16 bin hektarın üzerindeki bir alanın tümüyle halka kapatıldığı, gerekçe raporu ve kapsam belirleme raporunun gerçekleri yansıtmadığını ve alan belirleme kararında kamu yararı bulunmadığını belirterek 190 sayfadan oluşan bu bilirkişi raporunu mahkemeye sunmuştur” ifadelerini kullandı. "GİDERİLMESİ GÜÇ VEYA İMKANSIZ ZARARLAR DOĞMASINA YOL AÇACAK" Bilirkişi raporunu hatırlatarak devam eden İzmir Barosu Başkanı, “Her derecede mahkemeler, davanın konusu, özel araştırma ve teknik bilgiyi içeren konularda, bilirkişi incelemesine mutlaka başvurulur. Bu davada bu yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. Ancak bu davada Danıştay dairesi, gerekçesiz bir biçimde hukuki gerekçesi ile elde edilen bu rapora uymadıklarını belirterek, Daire Başkan Yardımcısı'nın muhalif oyu ve oy çokluğu ile yürütmenin durdurulması talebimizi reddetmişti. Daire'nin bu ret kararının kaldırılması ve yürütmenin durdurulması kararı verilmesi için başvurduğumuz, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na (DİDDK) müracaat edildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bilirkişi raporunu da değerlendirmeye alarak, Danıştay 6. Daire'nin ret kararını kaldırmış ve yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Kurul kararında, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkansız zararlar doğmasına yol açacağı açıkça belirtilmiştir” dedi. “İKİYE KARŞI ÜÇ OY” Danıştay’ın aldığı kararın hukuksuzluğunu anlatan Sefa Yılmaz, “DİDDK’nın yürütmeyi durdurma kararındaki maddi ve hukuki koşullar hiç değişmediği halde, Danıştay 6. Dairesi, hukuki belirlilik, hukuki istikrar ve hukuki öngörülebilirlik ilkelerini de yok sayarak açıkça hukuka aykırı olan ve temyize konu ettiğimiz davanın reddi kararı vermiştir. Kararın ikiye karşı üç oyla oy çokluğuyla alındığını da vurgulamak isteriz. Karar gerekçesinde özetle, sınır belirleme kararında ileri sürülen gerekçelerin, daha sonraki işlemlerle incelenebileceği, idarenin yönetmelikler gereği hazırladığı gerekçe raporunun yeterli olduğu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ve yanında pek çok kurumun olumsuz görüşünün irdelenip ilişkilendirmeden, bir genel doğru kabulü ile davanın reddine karar verildi” diye konuştu. "KARARIN BOZULMASI YÖNÜNDE ÇOK HUKUKİ GEREKÇELERİMİZ VAR" “Kararı tüm müvekkillerimiz adına temyiz ediyoruz” diye devam eden Av. Yılmaz, “Temyiz talebimiz, daha önceki yürütmenin durdurulması kararını veren Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu tarafından incelenecektir. Kararın bozulması yönünde çok hukuki gerekçelerimiz var. Umarız, İdari Dava Daireler Kurulu da daha önceki yürütmenin durdurulması kararında ifade ettiği, belirttiği gerekçelerle söz konusu Danıştay 6. Dairesi kararını bozacaktır. Diğer yandan; Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kararı ile belirlenen alanda, Çeşme ve Urla ilçelerinin bir kısmını kapsayan 38.Grup Doğal Sit Alanı'nda daha önce belirlenen alan için İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde bakılan davadaki verilen karar uygulanmadan, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kararına elverişli yeni bir karar alınmış ve örneğin Carufa Adası, iki ayrı sit bölümünde sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım doğal Sit derecesine dönüştürülmüştür. Bu doğal sit derecelendirme kararının iptali için de yine İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin 2012/2325 esas numaralı dosyasına kayden bakılan davada yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde, N 1, N 2, N 3, N 4 ve N5 poligonları ile belirlenen alanlardaki nitelikli alan derecelendirilmesinin uygun olduğunu ancak, S 1, S 2, S 3 ve S 4 numaralı poligonlar ile belirlenen alanlardaki sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanının, bölgelerin niteliği, kullanımı ve sahip oldukları özel ekolojik değerleri yönünden nitelikli koruma alanı özellikleri taşıdığı için, sit derecelendirme kararının doğru olmadığını, aynı zamanda, poligonların sit sınırlarının doğal veya yapay eşiklere göre belirlenmediğinin görüldüğü belirtilerek, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı doğal sit olarak tespit edilen alanların yapılaşmasına izin verilebileceği göz önüne alındığında, uygulanması halinde davacı nezdinde telafisi güç zararlara yol açabileceği ve dava konusu işlemin hukuka aykırılığının açık olması nedeniyle , yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini hatırlatmak isteriz” değerlendirmesinde bulundu. “DANIŞTAY 6. DAİRESİ KARARININ DİDDK TARAFINDAN BOZULACAĞI BELLİDİR” Oluşacak kamu zararına dikkat çeken Av. Sefa Yılmaz, “Her iki karar birlikte değerlendirildiğinde, ülkemizde, bu kadar büyük bir alan için yürütülen işlemlerin, mahkeme kararları ve bilirkişi raporları doğrultusunda, sorumluluk içinde hareket ederek, büyük ölçüde kamu zararının oluşmasına neden olunmaması için mutlaka durdurulması gerekmektedir. 2577 Sayılı Yasanın 50/5. maddesine göre; 'Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması zorunludur.' Yasanın bu amir hükmü gereğince ve yürütmeyi durdurma kararını değiştirecek nitelikte maddi ve hukuki değişiklik olmadığından Danıştay 6. Dairesi kararının DİDDK tarafından bozulacağı bellidir. DİDDK’nin yürütmeyi durdurma kararı, Danıştay 6. Dairesi’nin davanın reddi kararı ile ortadan kalkmıştır. Bunun fırsat olarak görülüp, Yarımada’da telafisi olanaksız zararlara yol açacak oldubittiler yaratılmamalı, temyiz başvurumuz hakkında karar verilene kadar yeni işlem ve eylem yapılmamalıdır” diyerek sözlerini noktaladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.