Hava Durumu

#Kafkas Üniversitesi

TOURISMJOURNAL - Kafkas Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kafkas Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hatay’ın tarihine hassas dokunuş Haber

Hatay’ın tarihine hassas dokunuş

Tarihi ve kültürel yönden oldukça zengin olan Hatay’da, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle enkaz altında kalan tarihi eserler uzmanlar tarafından adeta doktor titizliğiyle aranarak çıkarılıyor. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay’da on binlerce yerleşim yeriyle beraber tarihi binalar da enkaz oldu. Tarihi ve kültürel yönden oldukça zengin olan Hatay’da enkaz altında kalan tarihi eserlerin kurtarılmasına yönelik çalışma başlatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde gerçekleştirilen çalışmalarda uzmanlar doktor hassasiyetiyle eserleri kurtarmaya çalışıyor. Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan koordinesinde Hatay’ın tarihi Uzun Çarşısı içerisindeki 16. yüzyıl Osmanlı camilerinden biri olan Yeni Cami’de çalışmalarını sürdüren ekipler büyük bir hassasiyetle enkaz altındaki nitelikli tarihi eserlere ulaşmayı hedefliyor. Eserlerin bulunduğu bölgelerde nokta atışı çalışmalar yapan ekipler, eserleri zarar görmeden yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Çıkarılan eserler ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçici depolarda muhafaza ediliyor. Eserlerde bir hasar olması durumunda ise uzman ekipler tarafından restorasyonları tamamlanarak aslına uygun hale getiriliyor. “Hem kitabelerini hem taç kapı hem de minbere ait nitelikli malzemeyi enkazdan çıkarmayı planlıyoruz” Plan ve süsleme yönünden 16. yüzyıl eseri olan Yeni Cami üzerinde titiz bir çalışma yürüttüklerini söyleyen Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, caminin 18. ve 19. yüzyıllarda onarım gördüğünü belirterek, “Yeni Cami’de ekip arkadaşlarımızla birlikte caminin nitelikli malzemelerini enkazdan çıkarmayı hedefliyoruz. Caminin hem harim kapısında hem de minber taç kapısında iki tane kitabesi var. Bunların dışında nitelikli bir taç kapısı var mermer malzemeden. Bu kapının ahşap malzemeleri bulunmakta. Minberi de oldukça güzel işçilikli, mermerden yapılmış. Hem kitabelerini hem taç kapı hem de minbere ait nitelikli malzemeyi enkazdan çıkarmayı planlıyoruz” dedi. Caminin önemli nitelikli malzemelerini çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Arslan, “Minberi bir bütün olarak, taç kapıyı bir bütün olarak düşünmek lazım. Bunlara ait 30-40 parça elde edeceğimiz nitelikli malzeme olacak. Aynı zamanda şadırvanı da çok önemli. Çünkü burası bir külliye. Aynı şekilde şadırvanda da mimari süslemeli taşlar mevcut. Bunları da enkazdan çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Tarihi eserleri doktor titizliğinde arıyorlar Tarihi eserleri arama kurtarma faaliyetleri hassasiyetiyle yaklaştığını söyleyen Arslan, “Ben bu yaptığımız çalışmayı arama kurtarma faaliyetlerine benzetiyorum. Depremin o ilk günlerinde o arama kurtarma ekipleri canlılara ulaşmak için deprem gece olduğu için doğrudan nasıl ki yatak odasına yönlendilerse biz de tarihi yapılardaki nitelikli malzemenin yerini bildiğimiz için, yani kitabe, sütun, sütun başlığı, taç kapı, mihrap, minber, ahşap kapı kanatları gibi nitelikli malzemenin yerini bildiğimiz için tüm enkazla uğraşmak yerine doğrudan o alana yönelip, o alanda enkaz arkeolojisi adını verdiğimiz farklı bir metodoloji uygulayarak eserimizi sağlıklı, sağlam bir şekilde veya bazen de kırılmış, parçalı bir şekilde enkazdan çıkarıyoruz” ifadelerini kullandı. Temizlik ve envanter işlemlerinden sonra eserlerin koruma altına alınarak ihtiyaç gerektiği takdirde restorasyona gidileceğini belirten Arslan, “Biz gerekli belgeleme, temizlik ve envanterleme çalışmasını yaptıktan sonra bunları geçici kazı evi depomuza alıyoruz. Bizden sonra özellikle hasar görmüş eserlerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgili birimleri tarafından laboratuvarlarda restoratörler tarafından gerekli restorasyon çalışması yapıldıktan sonra bu eserlerimiz yeniden ihya edilirken özgün yerlerine konulmuş olacak” diye konuştu. “Hatay’da 307 hektarlık alanda 720 tane tescilli kültür varlığımız mevcut” Hatay’da geniş bir coğrafyada pek çok kültürel varlığın bulunduğunu ifade eden Arslan, “Antakya kültür varlıkları yönünden oldukça önemli bir bölge. Hem tarihi hem kültürel dokusuyla birlikte önemli bir kentsel ve arkeolojik sit alanı. Hatay’da 720 tane tescilli kültür varlığımız mevcut. Toplamda 307 hektarlık bir alandan bahsediyoruz. Biz burada yaklaşık 50 gündür çalışmalarımıza devam ediyoruz. 9 farklı üniversiteden 16 bilim insanı, 21’i de öğrencimiz olmak üzere başta sanat tarihçiler, arkeologlar, mimarlar, inşaat mühendislerinin de dahil olduğu geniş katılımlı bir ekiple, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimizin de eşlik ettiği bir çalışmayla buradaki programımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Hatay'ın tarihi yapıları enkazından 300'e yakın eser kurtarıldı Haber

Hatay'ın tarihi yapıları enkazından 300'e yakın eser kurtarıldı

Hatay Kültür ve Turizm Bakanlığınca Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından değerli kültür varlıklarının kurtarılması için kurulan Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı ekiplerinin tescilli yapıların enkazında başlattığı çalışmalar sürüyor. Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan başkanlığında, 9 üniversiteden 16 bilim insanı ve 21 öğrenci, cami, kilise, türbe, çeşme, hamam, mescit, kamu binası ve konutun da aralarında yer aldığı tarihi yapıların moloz yığınına dönüşen alanlarında titizlikle çalışıyor. Sanat tarihçileri, şimdiye kadar 21 kitabe, 13 ikona (dini içerikli resim), 185 dini kitap, 18 litürjik malzeme (ayinlerde sembolik anlamı olan eşya), yedişer el yazması mukaddes kitap ve süslemeli mimari parça, 6 seramik, ikişer kandil ve kapı tokmağı ile Osmanlı arması, haç, sikke ve ahşap kapı kanadının yer aldığı 300'e yakın nitelikli eseri enkazdan çıkarmayı başardı. Belgeleme, tasnif ve envanterleme işlemi yapılan eserler, geçici olarak oluşturulan kazı evi deposunda koruma altına alındı. Heyet, diğer tarihi yapıların enkazındaki eserleri kurtarmak için çalışmaya devam ediyor. "63 tescilli kültür varlığındaki çalışmalarımızı tamamladık" Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, AA muhabirine, Hatay'daki çok sayıda tarihi yapının depremler nedeniyle yıkıldığını anlattı. Tescilli kültür varlıklarındaki hasar durumuna ilişkin bilgi veren Arslan, "Yaklaşık 180 civarındaki tarihi yapıda maalesef hem tamamen enkaz haline gelmiş olanlar hem ağır hasar almış olanlar var. Bunların dışında orta hasarlı yapılar da bulunuyor. Hasar durumuna bakmaksızın tüm eserlerde çalışmamızı sürdürdük. Bugüne kadar 63 tescilli kültür varlığındaki çalışmalarımızı tamamladık. Nihayetinde 300'e yakın taşınabilir vaziyetteki kültür varlığı eserini enkazlardan çıkarmış olduk." diye konuştu. Arslan, tarihi yapıların enkazındaki tüm nitelikli malzemeleri kurtarmaya çalıştıklarını vurguladı. Hatay'ın eski günlerine kavuşması için ellerinden geleni yaptıklarını aktaran Arslan, şunları kaydetti: "Hedeflediğimiz ilk eserler arasında doğal olarak kitabeler var çünkü onlar hem bulundukları yapının nüfus cüzdanı hem de Hatay ve Antakya tarihi için önemli tarihi vesikalar. O yüzden her zaman ilk odak noktamız, yapıların giriş kapıları, taç kapıları, minareleri ve minberlerinde yer alan kitabeler oluyor. Bunun dışında sütun ve sütun başlıkları, ahşap kapılar, kapı kanatları ve tokmakları, litürjik malzeme ve kiliselerdeki ikonalar gibi her türlü eser bizim için kıymetli. Enkaz haline dönüşmüş kültür varlıklarımızdaki nitelikli malzemeleri teker teker çıkarıyoruz."

Anadolu'nun ilk camisi Habib-i Neccar ayağa kaldırılacak Haber

Anadolu'nun ilk camisi Habib-i Neccar ayağa kaldırılacak

Antakya'nın 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edilen tarihi cami, 6 Şubat'taki Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerde yıkıldı. Avlusunda Hazreti İsa'nın üç elçisinin mezarının bulunması sebebiyle Müslümanlar kadar Hristiyanlar için de önemli merkezler arasında yer alan Habib-i Neccar Camisi'nde, sanat tarihçileri devreye girdi. Anadolu'da inşa edilen ilk cami olarak bilinen tarihi yapının ayağa kaldırılması için yürütülen kurtarma çalışmalarına, Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı bünyesinde 9 üniversiteden 16 bilim insanı ve 21 öğrenci katılıyor. Ekipler, hoşgörü, kardeşlik ve huzurun sembolü olan caminin nitelikli eserlerini moloz yığınına dönüşen alandan kurtarmaya çalışıyor. Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan başkanlığında titizlikle yürütülen çalışmalarla caminin yeniden ayağa kaldırılması hedefleniyor. Kazı başkanı Muhammet Arslan, depremlerin kentin simgelerinden Habib-i Neccar Camisi'nde büyük yıkıma yol açtığını belirterek, "Maalesef harimin üzerini kapatan üst örtüsü tamamen içeriye göçmüş, son cemaat yeri yıkılmış, minaresi de tamamen yıkılarak avluyu enkaz haline getirmiş." dedi. "İlk hedefimiz, kitabelere sağlıklı şekilde ulaşmak" Arslan, tescilli yapının enkazındaki değerli kültür varlıklarını kurtarmak için büyük çaba gösterdiklerini dile getirdi. Kurtarma çalışmalarının titizlikle yürütüldüğünü aktaran Arslan, şunları kaydetti: "Caminin giriş taç kapısında, minaresinde ve minberinde önemli kitabeler bulunuyor. İlk hedefimiz, bu kitabelere sağlıklı şekilde ulaşmak. Bunun haricinde harime geçit veren taç kapıda özgün olarak ahşap kapı kanatlarımız var. Minberin de kapı kanatları özgün. Bir diğer amacımız da bunları sağlam şekilde çıkarabilmek. Özellikle son cemaat yerinde mukarnaslı ve devşirme malzeme kullanılmış sütun başlıkları var. Taç kapıda renkli taş işçiliği var. Camideki tüm nitelikli malzemeye sağlıklı bir şekilde ulaşıp koruma altına almayı hedefliyoruz. Başta Habib-i Neccar Camisi olmak üzere tüm tarihi yapılarımızın yeniden Antakya'nın kadim kültürüne hizmet edecek hale getirileceğini ümit ediyoruz."

Karslılar  Haber

Karslılar "Kaz Burger" yaptı

KAFKAS Üniversitesi (KAÜ) Sarıkamış Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü ile Sarıkamış Meslek Yüksekokulu Otel Lokanta ve ikram Hizmetleri Bölümünde öğrenim gören öğrenciler, Kars'ın yöresel lezzetlerinin Avrupalı turistlerin de damak tadına hitap etmesi için çalışma yürütüyor. Turistik Doğu Ekspresinin son durağı olan kent, Cıbıltepe Kayak Merkezi ile de çok sayıda yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Buzla kaplı Çıldır Gölü'nde atlı kızak gezintisi, karda cirit ve kayak gibi kış turizm potansiyeliyle rağbet gören kentin yöresel lezzetleri yabancı turistlere göre yeniden uyarlanıyor. Öğrenci ve akademisyenlerden oluşan 30 kişilik ekip, yöreye özgü yemek ve tatlıları İtalyan ve Fransız mutfağıyla harmanlayarak, hasite tatlısı, kaz burger, velute soslu kaz sarması, arabiata soslu hengel başta olmak üzere 15 çeşit yeni menü hazırladı. Öğrencilerle özellikle Kars yöresine ait ürünleri Avrupa mutfağı ile sentezlemeye çalıştıklarını ifade eden KAÜ Sarıkamış Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Gastronomi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Erol Geçgin, şöyle konuştu: "Çalışmamızda hasite tatlısı, hasiteli alfajör kullandık. Özellikle kazın sunumunda bir sıkıntı vardı. Bulgur üstünde sunmaları yöresel olarak güzel ama bunu nasıl daha modernize edebiliriz diye düşündük. Kaz burger, velute soslu kaz sarması inanılmaz lezzetli oldu. Bunun reçetesini restoranlara vereceğiz. İtalyan mutfağında kullanılan rotiyi kazla birleştirerek kaz roti de yaptık. " Geçgin, turizme hitap eden Kars bölgesinde restoranlardaki menüyü zenginleştirmek istediklerini belirterek, yürüttükleri çalışmayla yemeklere yeni lezzetler kattıklarını anlattı. Kars yöresine ait Hangel yemeğini modemize edip "arabiata soslu hengel" yaptıklarını dile getiren Geçgin, "Avrupa mutfağıyla sentezleyip yeni menüler çıkarmak istiyoruz. Bu menüleri restoranlara vereceğiz. Daha sonraki amacımız ise unutulmaya yüz tutmuş diğer ürünleri ortaya koymak ve menülere yerleştirmek." dedi.  Kaynak: Aydınlık Gazetesi

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.