Hava Durumu

#Kahramanmaraş

TOURISMJOURNAL - Kahramanmaraş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kahramanmaraş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Depremzede Şehirler Turizmde Eski Günlerini Arıyor Haber

Depremzede Şehirler Turizmde Eski Günlerini Arıyor

Normal hayata dönmeye başlayan deprem illerinde, "bacasız sanayi" olarak adlandırılan turizmin yeniden canlanması için kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriliyor. Depremden etkilenen şehirlerin turizm temsilcileri, İzmir’deki Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi’nde (TTI İzmir) şehirlerinin kültürel ve tarihi değerlerini tanıtma fırsatı buldu. KÜLTÜREL DEĞERLER FUARLA TANITILIYOR Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Adıyaman Belediyesi ve Şanlıurfa’dan katılan turizm şirketleri, yöresel lezzetlerden tarihi yapılara kadar birçok unsuru TTI İzmir’de sergiledi. Deprem bölgesinden gelen temsilciler, turizmin bölgede normalleşme sürecine katkı sağlayacağını vurguladı. TURİZM, DAYANIŞMAYI ARTIRMANIN BİR YOLU Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan, deprem sonrası Adıyaman’ın toparlanmaya başladığını ve şehrin turizm potansiyelini canlandırmayı hedeflediklerini belirtti. Ceyhan Kayhan, "Bir yandan vatandaşlarımızın yaşamlarını düzene sokuyoruz, bir yandan da kentin tarihi ve kültürünü ön plana çıkarmayı istiyoruz. Çünkü Türkiye ve dünyadaki insanların Adıyaman'ı görmesini istiyoruz. Depremin ardından yeni dönemde bununla ilgili çalışmalarımız var. TTI İzmir de bunlardan biridir. Depremin etkisiyle kent turizminde eksilme vardı. Hayatın normalleşmesiyle turizmdeki hareketliliği yavaş yavaş görebiliyoruz" dedi. Nemrut, Cendere Köprüsü ve Perre Antik Kenti gibi önemli turistik alanlara turistler gelmeye başladığı söyleyen Kayhan, "Adıyaman turizm anlamında kısa sürede ayağa kalkıp toparlanacak. Devletimizin destekleri oluyor ama herkesin gelip Adıyaman'ı görmesi lazım. Adıyaman barış ve huzurun kenti, çok eski medeniyetlerin yaşadığı kent. Çiğ köftemizi de tatmalarını isteriz. Turizm aynı zamanda bir dayanışmadır. Adıyamanlıların yaşadıklarını ve nasıl hissettiklerini gelip paylaşmaları gerekiyor" diye ekledi. "KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDİYORUZ" Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kültür, Spor ve Turizm Dairesi’nden Harun Karasakız, deprem sonrası ilk kez bir turizm fuarına katıldıklarını belirterek, "Kahramanmaraş'ın yöresel ürünlerini, bakır ve ahşap işlemeciliği gibi değerlerini İzmir'deki fuara gelen turizmcilere tanıtarak ayakta olduğumuzu, kaldığımız yerden devam ettiğimizi göstermek istedik. Turizm bacasız sanayi. Bunu etkin hale getirmek için fuarlara katılarak kenti eski haline döndürmek için elimizde gelen çalışmaları yapıyoruz" dedi. ŞANLIURFA'DAN SEYAHATSEVERLERE ÇAĞRI Şanlıurfa’da turizm acentesi sahibi Sefa Taşhan ise, bölgeye düzenledikleri turların tekrar canlanmaya başladığını ve seyahatseverlerden destek beklediklerini ifade etti. Taşhan, "Bölgemizde her türlü imkan var, herkesin yöresel yemekler, doğa harikaları ve tarihi yapıları görmesini istiyoruz. Bu desteğe ihtiyacımız var. Depremin verdiği algı nedeniyle bölgede eskisi gibi yoğunluk yaşamıyoruz. Kendi ülkemizin turistinin desteğini bekliyoruz" çağrısında bulundu.

Hakan Aran: Haber

Hakan Aran: "Kiramı 75 Bin Lira Yaptılar, Evden Çıktım"

Son yıllarda Türkiye'de hızla yükselen konut kiraları, hem kiracıları hem de ev sahiplerini zor durumda bırakıyor. Kira fiyatlarındaki artış, çalışanların gelirlerinin büyük bir bölümünü konut harcamalarına ayırmak zorunda kalmasına yol açıyor. Bu duruma dikkat çeken isimlerden biri de Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran oldu. Antalya'da düzenlenen Turizm Kongresi'nde ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aran, kendisinin de kira artışlarından etkilendiğini belirtti. "Ben de kiracıyım, oturduğum evden çıkmak durumunda kaldım. Ev sahibi 12 bin lira olan kirayı 75 bin lira yapmak istemişti. Ben de aynı meblağa bankanın munzam sandığına ait bir evi kiraladım" dedi. Aran, maaşların yarısının kiraya gittiğini vurgulayarak, "Kirası arttığı için evden çıkanlar aynı fiyata ev tutmak istediğinde şehrin çok daha uzak bölgelerinde bunu bulabiliyor. İnsanların oturabileceği yerlerde ev sahibi olmaları sağlanmalı" ifadelerini kullandı. LOJMAN VE EK YAN HAKLAR SAĞLANMALI Aran, asgari ücretin kira ve eğitim gibi yan haklarla desteklenmesi gerektiğini ifade etti. İş Bankası olarak çalışanlarını desteklemek için enflasyonun üzerinde maaş artışları yaptıklarını belirterek, "21 binin üzerinde çalışanımız var. Bilançomuzu zora soktuk ama çalışanımızdan yana tavır aldık" dedi. Ayrıca kira sorununa çözüm amacıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da lojmanlar inşa etmek için arsa aldıklarını açıklayan Aran, deprem bölgelerinden Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, İskenderun ve Antakya’da çalışmalarına başladıklarını söyledi. "Kamusal sorunları, kamusal güç olmadan çözemeyiz. Biz kamuya ilham olmaya çalışıyoruz. Kurumların lojman geleneğine geri dönmesi ücretler konusundaki sıkıntıya nefes aldırabilir" diye ekledi.

Tarihi Ceyhan Taş Köprü 2025 yılında tekrardan turizme kazandırılacak Haber

Tarihi Ceyhan Taş Köprü 2025 yılında tekrardan turizme kazandırılacak

Kahramanmaraş'ın tarihi kültürel mirasları arasında yer alan ve 500 yıllık tarihi olan Tarihi Ceyhan Taş Köprü asrın felaketi olarak adlandırılan depremlere de dayanarak, ufak hasarla ayakta kalmayı başarmıştı. Tarihi köprünün sağlam bir şekilde restorasyonu yapılarak 2025 yılında tekrardan turizme kazandırılması planlanıyor. Restorasyon çalışmaları hakkında bilgiler veren Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, hem Ceyhan Köprüsü'nün hem de Türkoğlu ilçesinde bulunan Türkoğlu'ndaki Dalyan Köprüsü'nün restorasyon çalışmalarının devam ettiğini ve bu çalışmaların yaklaşık 150 milyon lirayı bulduğunu ifade etti. “2025 yılında tamamlamayı hedefliyoruz” Depremlerde zarar gören kültürel mirasların tekrardan ayağa kaldırılması için çalışmaların sürdüğünü ifade eden Görgel, “6 Şubat depremlerinde şehrimizin birçok yeri hasar gördüğü gibi tarihi kültür varlıklarımız da çok ciddi hasarlar aldı. Bunlardan biri de bizler için çok önemli tarihi eserlerimizden olan Taş Köprü olarak adlandırdığımız Tarihi Ceyhan Köprümüz. Ceyhan Köprümüzü, 14. Yüzyıl zamanlarında Dulkadiroğlu Beyliği döneminde inşa edildiği tahmin edilen bu köprümüz 155 metre uzunluğunda, yaklaşık da 5 metre genişliğinde olan köprü ve bu köprüde restorasyon çalışmalarına başladık. Aynı zamanda buradaki Taş Köprü ile beraber Türkoğlu'ndaki Dalyan Köprüsü'nü de restore çalışmaları başladı. Bu iki köprüde yapılacak olan restorasyon çalışmalarının maliyeti 150 milyon Türk Lirası civarı. Burası çok hassas işçilik gerektiren bir yer ve o yüzden çalışmalar titizlikle sürdürülüyor. 2 köprünün restorasyon çalışmalarını da 2025 yılında tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. “Çevre düzenlemesi ve eğlence alanı çalışması var” Ceyhan Köprüsünde vatandaşların güzel vakit geçireceği alanların da olacağını söyleyen Görgel, “Buradaki köprü ihalesi içerisinde aydınlatma da var. Buradaki çalışma tamamlandığında aydınlatmalı bir köprü halini almış olacak. Karayolları ile belediyemiz, ilgili protokolleri imzalayarak ömürlük bir aydınlatmaya sahip olması için çalışmayı yapmış olacağız. Sonrasında ise bizim bu bölgemizde çok ciddi manada çevre düzenlemesi ve eğlence alanı çalışması var. Tarihi Taş Köprü bittikten sonra o çalışmaları da hızlandıracağız ve Kahramanmaraşlı tüm hemşehrilerimizin bölgenin tamamında güzel vakit geçirecekleri bir alan ortaya çıkartmış olacağız” diye konuştu.

Depremzede turizmci, yeni otel yatırımları destek bekliyor Haber

Depremzede turizmci, yeni otel yatırımları destek bekliyor

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 şubat depremlerinden ağır yara alan Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaş’ta konaklama kapasitesindeki büyük gerileme nedeniyle artan taleplere yanıt veremiyor. Deprem afetinde Adıyaman’da 5 kent oteli yıkılırken toplam yatak kapasitesi 600’e geriledi. Hatay’da depremden önce faaliyet gösteren otel işletmelerinin neredeyse yarısı yok oldu. Kentte depremden önce var olan 224 tesisten 99’u yıkılırken toplam yatak kapasitesi de 14 bin 466’dan 7 bin 548’e geriledi. Kahramanmaraş’ta ise 12 büyük şehir oteli ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. Söz konusu illerde yatak kapasitelerin neredeyse yarıdan yarıya azalması başta turizm sektörünü olumsuz etkilerken, konaklamada yaşanan sorunlar sanayi ve ticaret hayatına da olumsuz yansıyor. Depremzede turizmciler ise yıkılan otellerin yenisini inşa etmek üzere uygun finansman destekleri bekliyor. Adıyaman Turizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Kuştepe, kentteki tüm olumsuzluklara rağmen gelen turist sayısında ciddi ivme yaşadıklarını kaydetti. 2023 yılında 65 bin yerli yabancı misafirin ağırlandığı kentte, 2024’ün ilk 5 ayında kente gelen turist sayısının 82 bine ulaştığını kaydeden Veysel Kuştepe, “Yıl sonu hedefimiz 150 bin turistin bölgede ağırlayabilmek. 2025 yılında ise pandemiden önceki 200 bin kişilik misafir oranlarımıza geri dönmeyi amaçlıyoruz. Artan turist sayısı sektörümüzü önemli ölçüde motive ediyor. Nemrut Dağı’nın depremde hasar almamasının bu alanda sektöre aktif katkı sağlıyor. Ancak kent merkezimizdeki 5 önemli şehir otelimizi depremde kaybettik. Yatak kapasitemiz yüzde 50 oranında azalarak 600’e geriledi. Yetersiz yatak nedeniyle katma değer yaratamıyoruz. Kentimize gelen turların 3’te 2’si Diyarbakır’a kalan kısmı da Şanlıurfa’daki otellere gidiyor. Deprem komplikasyonlarının devam etmesi, enflasyon ve yüksek faizli banka kredileri nedeniyle yıkılan otellerimizin yerine yenileri inşa edilemiyor. Yaklaşık 2 yıldır Adıyaman’da yeni otel yatırımı olmadı” dedi. “Mevcut finansman şartlarında yeni otel yatırımları mümkün değil” Yıkılan otellerin yeniden inşası için işletmelerin düşük faizli ve uzun vadeli kredilere ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Veysel Kuştepe, en az 2000 yatak kapasitesine ulaşıncaya kadar sektörün desteklenmesi gerektiğini söyledi. Kuştepe, “Sürdürülebilir finansman destek talebimizi kaldığımız tüm platformlarda dile getirmemize rağmen hiçbir netice alamıyoruz. Mevcut yüksek faizli finansman koşullarında depremzede işletmelerimizin bu tesisleri yeniden ayağa kaldırma şansları yok. Turizmde hotel başta olmak üzere restoran, cafe, zirai üreticiler ve diğer tüm işletmeler birbirlerini tamamlayarak bir cazibe yaratırlar. Ne yazık ki Adıyaman’da bu zincirin otel ayağı eksik kalıyor. Sektördeki tüm işletmelerimiz korunabilmesi için yıkılan otellerin acilen yeniden inşa edilmesi lazım. Yatak kapasitemiz en az 2000’e yükselene kadar devletimizin otel işletmelerini finansal olarak desteklemesi şart” diye konuştu. “Otellerin kaybı turizmin yanı sıra ticaret sektörlerini de olumsuz etkiliyor”   Kahramanmaraş Kültür Turizm Otelciler ve Gastronomi Derneği Başkanı Gökhan Büyükdereli, 6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş’ta 12 otelin ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldiğini söyledi. Otellerin kaybının sadece turizmi değil aynı zamanda ticaret ve sanayi faaliyetlerine de olumsuz yansıdığına dikkat çeken Gökhan Büyükdereli, şöyle konuştu: “Otellerdeki kaybımız şehirde hem ticareti hem de turizmi çok büyük sekteye uğratacak bir çöküşün de başlangıcı oldu. Maalesef yıkılan otellerimize bir destek söz konusu olmadığı gibi kısa orta vadede bir plan da göremiyoruz. İşletmelerimiz otel yatırımına karar verilmesi durumunda bile bürokratik işlemler uzun zaman alıyor. Bu etmenler düşünülerek sektöre özel destek programları bir an önce başlatılmalı. Şehrimizdeki nitelikli otellerin sayısının artmasıyla kentimizin ticaret hayatını da hareketlendireceği unutulmamalıdır. Orta vadede şehirde yapılacak etkinliklere uygun ortam oluşturulması, kongre turizmi ve otellerin hızlıca yapılması gerekiyor.” Turizmdeki değer zincirini doğru planlamalıyız Otellerin şehirlerde üstlendiği toplantı ve organizasyonların kentin kültürel etkinliklerinin de temelini oluşturduğunu ifade eden Gökhan Büyükdereli, “Turizm nasıl şehirlerdeki yaşam standartlarını yükseltiyorsa, otellerde kentin kültürel değerlerini geliştiren misyonlarıyla turizm sektörüne aktif katkı sağlıyor. Bu değer dinamiklerini doğru planlayamadığımız sürece şehirde beyaz yakalı yetişmiş insan gücünü kaçırmaya devam edeceğiz. Bu konunun detaylı araştırılıp destek noktasında iyi irdelenmesi lazım. Sektörün aktörleri tarafından organize edilecek toplantılarla bir çözüm yolu belirlenmelidir. Şehrimizi seviyoruz, şehrin tüm turizm kültür gastronomi dinamiğini ve ticaretini korumak için şehrin bu farkındalıkta düşünmesi gerekiyor” dedi. Hatay’ın yatak kapasitesi yüzde 55 azalış ile 7.548’e geriledi Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı da kentte birçok otel, restoran ve turizm acentasının yıkıldığını aktardı. Yıkılmayan veya hasar almayan işletmelerin de arz talep dengesizliği ve enkaz kaldırma çalışmaları nedeniyle hala sektöre tam olarak entegre olamadığını belirten Hakan Boyacı, “Deprem öncesinde Hatay'ın yatak kapasitesi oldukça genişlemişti. 224 tesiste 14 bin 466 yatak kapasitesine erişmiştik. Bu bölgemizin turizm potansiyelini ve gelişimini gösteren önemli bir göstergeydi. Ancak deprem ile 99 işletmemiz yıkıldı. Toplam yatak kapasitemiz de 7 bin 548’e geriledi. Hasar gören veya yıkılan tesislerle birlikte, işletmelerimizin uzun süreli kapanması ve altyapı sorunları turizm sektörünü derinden etkiledi. Hatay Turizm Derneği olarak, bu zor zamanlarda bölgenin yeniden yapılanması ve turizm altyapısının restore edilmesi için çaba sarf ediyoruz. Önceliğimiz, zarar gören işletmelerimizin yeniden yapılanmasına ve işlerini normale döndürmelerine yardımcı olmak. Bu süreçte yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalışarak, turizm altyapımızın en kısa sürede yeniden yapılandırılmasını sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. Bakanlık desteklerini artırmalı Hatay’ın deprem öncesinde Türkiye ve dünya turizm sektörlerinde yükselen bir destinasyon olarak öne çıktığını anımsatan Hakan Boyacı, şöyle devam etti: “Denizi, kültürü, gastronomisi, yaylaları ve tarihi zenginlikleriyle hem iç turizmde hem de uluslararası turizmde artan bir talep görüyordu. Özellikle Antakya'nın tarihi dokusu, Harbiye'nin doğal güzellikleri, Samandağ'daki plajları ve Dörtyol'un yaylaları gibi çeşitli cazibe merkezleriyle Hatay, turistler için çekici bir destinasyon olarak biliniyordu. Umarız ki Hatay, geçmişteki potansiyelini yeniden kazanabilir ve turizmdeki yükselen trendlere tekrar liderlik edebilir. Turizm profesyonelleri, yerel yönetimler ve toplum olarak birlikte çalışarak, bölgenin turizmdeki önemli rolünü sürdürebilmesi için gereken adımları atabiliriz. Gündemimizde kültür varlıklarının hızla restore edilmesi ve tescilli işletmelerimizin desteklenmesi konuları var. Ayakta kalan otel ve işletmelerimizin de desteklenmesi gerektiği inancındayız. Bu doğrultuda ilgili mercilere ilettiğimiz talepler arasında, yeni yapılacak otellere teşvikler ve faizsiz kredi imkanları ile ayakta olan işletmelere vergi ve sigorta muafiyeti gibi desteklerin sağlanması yer alıyor. Bu adımların Hatay turizmi için kritik önem taşıdığını düşünüyoruz ve bu yönde atılacak her adımın bölgenin turizm potansiyelini artıracağına inanıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu süreçteki çalışmalarını ve desteklerini artırması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle kültür varlıklarının restorasyonu ve turizm altyapısının güçlendirilmesi için daha fazla kaynağın tahsis edilmesi büyük önem arz ediyor.” Yetersiz altyapıya rağmen Hatay’ın turist sayısı artıyor Antakya merkez ve çevresindeki önemli ören yerlerinin yüzde 90'ının yıkıldığını ifade eden Hakan Boyacı, “Kültür varlıklarımızdaki yıkımlar bölgenin turizm potansiyelinde ciddi bir düşüşe yol açtı. Ancak, buna rağmen, bölgedeki turizm aktiviteleri ve turist sayıları zamanla artmaya başladı. Hatay Turizm Derneği olarak, kültürel mirasımızı koruma ve yeniden canlandırma çabalarımızı yoğunlaştırdık. St. Pierre Kilisesi gibi önemli kültürel yapıları tekrar ziyarete açtık ve Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi gibi yeni müze ve ören yerleri açılışları gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra, Samandağ'daki Titus Tüneli, St. Simeon Manastırı, Harbiye Şelaleleri ve bölgedeki yaylalar gibi doğal ve tarihi mekanlar da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Bu açılımlar ve yeniden yapılanma çabaları sayesinde, Hatay'ın turizm potansiyelinin yeniden canlandırılmasına yönelik umutlarımız artmaktadır. Turizmdeki toparlanma sürecinin devam etmesi için, yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalışarak bölgenin turizm altyapısını güçlendirmeye ve turist çekmek için çeşitli projeler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Başkan GÜVEN’den asılsız paylaşımlar hakkında açıklama Haber

Başkan GÜVEN’den asılsız paylaşımlar hakkında açıklama

Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih GÜVEN, sosyal medyada yer alan ve hayvanseverlerde Afşin Belediyesi aleyhine kanı oluşturmayı amaçlayan paylaşım ile ilgili bir açıklama yaptı. Başkan GÜVEN; “Malesef zaman zaman bizler gibi duyarlı insanlarımızın da hassasiyetleri üzerinden sosyal medyada “Trafik” yaratmaya çalışan girişimler olabiliyor. Bunu üzülerek takip ediyorum. Zavallı sokak hayvanlarımızın narkoz etkisindeki görüntülerini “Katledildiler” başlığıyla paylaşanlar konuya hassas olan hayvansever ve duyarlı vatandaşlarımızı fena halde yanıltmıştır. Vatandaşlarımızın bu tür içeriklere, doğru haberi almadan itibar etmemelerini buradan hatırlatmak isterim.” dedi. Başkan GÜVEN sözlerine şöyle devam etti: “Konunun aslı da şöyledir; Afşin Belediyesi olarak yakın zamanda sokak hayvanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için bir “Geçici barınma yeri” inşa etmiştik. Burada; şikayetler olsun, ekiplerimizin tespitleri olsun sokak hayvanları tedavi öncesi toplanıyor. Sözleşmeli olduğumuz veteriner hekim hizmetleri veren bir firma var. Bu firma Afşin için özel olarak bir mobil ambulans ile sokak hayvanlarına gerekli tedavilerini uyguluyor. Geçici bekleme alanındaki sokak hayvanları muayeneleri öncesi narkoz ile uyuşturuluyor. Böylece hem genel sağlık durumları hem de kısırlaştırma işlemleri için uygun ortama naklediliyorlar. İşlemleri tamamlanan ve sağlık durumu iyi olan sokak hayvanlarımızı doğal yaşam alanlarına yeniden geri bırakıyor ve ekiplerimizce takibini yapıyoruz. Bu süreç zaten yasal açıdan uygulanması zorunlu olan bir süreç. Sosyal medyada bizleri boş yere meşgul eden videodaki sokak hayvanları şu an bahsettiğim sağlık işlemlerinden geçiriliyor. Tüm vatandaşlarımızın gönlü bu konuda rahat olsun. Bizler gerek inancımız gerek milletimizden aldığımız kültürümüz gereği tüm canlılara önce Yaradan’dan ötürü sonra da sevgimiz gereği özel hassasiyet duymaktayız.” Afşin Belediyesi halkı yanıltıcı içerik paylaşan sosyal medya hesabı hakkında suç duyurusunda da bulundu.  Ayrıca araştırmalarımız sırasında karşılaştığımız görüntülerde yer alan kişilerden birinin sosyal medya hesaplarında daha önce köpekleri birbirine boğduran içerikleri “Övünülecek bir iş” gibi paylaşmış olması da dikkatli hayvansever vatandaşlarımızın gözünden kaçmadı. Buna tepki gösteren vatandaşlar hayvanseverlerin duyguları üzerinden prim yapma gayreti içerisinde olan kişilere tepkilerini gösterdiler.

Kahramanmaraş’ın 27. coğrafi işaretli ürünü: Elbistan kelle peyniri Haber

Kahramanmaraş’ın 27. coğrafi işaretli ürünü: Elbistan kelle peyniri

Büyükşehir Belediyesi tarafından Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvuruyla Elbistan Kelle Peyniri’nin tescili alındı. Elbistan Kelle Peyniri, şehrin 27. tescilli ürünü olarak yerini aldı. Yeni Kahramanmaraş vizyonu doğrultusunda paydaş kurum ve kuruluşlarla tüm alanlarda faaliyetlerini sürdüren Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, şehrin yöresel lezzetlerini ve geleneksel el sanatlarını koruyarak ulusal ve uluslararası arenada tanıtımını sağlamak için de tescil başvurularını sürdürüyor. Son olarak Ekim ayında tescil ettirilen Kahramanmaraş Bertiz Kabarcık Üzümü’nün ardından şimdi de Elbistan Kelle Peyniri’nin coğrafi işaret tescili alındı. Kendine özgü üretim metoduyla Elbistan Kelle Peyniri; KSÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü ile Elbistan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün destekleriyle Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan başvurunun ardından Türk Patent ve Marka Kurumunca hazırlanan 162 Sayılı Resmi Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Bülteni'nde yayımlanarak şehrin 27. tescilli ürünü olarak yerini aldı. Mahalle, Tarım ve Hayvancılık Dairesi Başkanlığından yapılan açıklamada; “Yöresel lezzetlerimize ve geleneksel el sanatlarımıza sahip çıkarak coğrafi işaret tescilli ürünlerimizin sayısını artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerine yer verildi.

Kahramanmaraş'ın Lezzet Dünyası Haber

Kahramanmaraş'ın Lezzet Dünyası

Yoğurtlu Dövme Çorbası; Sıcak ve soğuk seçenekleriyle servis edilen bu çorbanın yapımında buğday ve nohut kullanılıyor. Özellikle yaz aylarında serinletmesi özelliğiyle tercih ediliyor. Ciğerli Bulgur Pilavı: Tereyağında kavrulan bulgur pilavı, kavrulmuş ciğer, sebze ve baharatlarla buluşuyor ve ortaya nefis bir ürün çıkıyor. Sömelek Köftesi ve Havuçlu Pilav:   Maraş'ın sık sık tüketilen yemeklerinden biri olan bu köfte, minik porsiyonlar halinde hazırlanıyor, üzerine sarımsaklı yoğurt eklendikten sonra ise havuçlu pilavla birlikte yenmeye hazır hale geliyor. Eli Böğründe: Sıvı yağ, tuz ve baharatlarla dinlendirilen et, patates soğan sarımsak ve domates biber eşliğinde tepsiye diziliyor, ardından fırına pişmeye yollanıyor. Hazır olunca üzerine tereyağı gezdiriliyor ve yenmeye hazır oluyor.  Maraş Çöreği: Tuzlu bir hamur işi olan maraş çöreği, çörek otu, susam ve un ile hazırlanıyor. Çayın yanına çok iyi eşlik eden bu çöreği kesinlikle denemelisiniz. Maraş Tava: Bölgenin en sevilen yemeklerinden biri olan Maraş tava, patlıcan, soğan, domates ve kırmızı et ile hazırlanıyor. Kahramanmaraş'taki hemen hemen her restoranda bulabileceğiniz bu lezzeti denemeden geçmeyin deriz. Acem Pilavı: Türk mutfağında önemli bir yere sahip olan ve pirinç pilavının fıstık, et, kuş üzümü ve havuç ile zenginleştirilmesiyle hazırlanan acem pilavı, Kahramanmaraş ve çevresinde sık sık tüketiliyor. Maraş Dondurması: Bu listede tabii ki Maraş dondurması da var. Sakız gibi uzayan yapısı ve gerçek süt tadı ile gerçekten de dünyaca ünlü olmayı hak etmiş bir lezzet Maraş dondurması. Çullama:  Bastık ile hazırlanan ve Maraş'ın yöresel tatlarından biri olan Çullama, içi fıstık veya fındık ile doldurulduktan sonra, muska şekli veriliyor. Kızartılıp ardından şerbete batırılan bu tatlının tadının damağınızda kalacağına eminiz. Ravanda Şerbeti: Üzüm hetifi suyundan yapılan ve fazla bilinmeyen bu şerbet, Kahramanmaraş'a özgü bir tat. Soğuk tüketiliyor.

Kahramanmaraş Yöresel Yemekleri: Maraş Mutfağından 15 Tarif Haber

Kahramanmaraş Yöresel Yemekleri: Maraş Mutfağından 15 Tarif

Kahramanmaraş'ın Yöresel Yemekleri Tirşik çorbası Un sucuğu Maraş köftesi Maraş tava Eli böğründe yemeği Acem pilavı Yoğurtlu dövme çorbası Yaprak sarma Çullama Maraş dondurması İlende tatlısı Patlıcanlı ekşili çorba Zeytinyağlı kuru dolma Patlıcanlı çöp kebabı Ezme kebap Kalili köfte Şekerli peynirli börek Ciğerli bulgur pilavı Kahramanmaraş yemekleri ve Kahramanmaraş sofrasının zenginliği herkes tarafından biliniyor. Peki Kahramanmaraş'ta ne yemeli? Bu güzel şehrin nesi meşhur? Kahramanmaraş yemekleri ekşili ve acılı tadı ile zihinlerde yer edindi. Kahramanmaraş sofrasının zenginliği dillere destan. Keçi sütüyle yapılmış yoğurdu, kırmızıbiberi ve dünyaca ün yapmış dövme dondurması da cabası... Direniş öykülerinin dışında, meşhur kırmızı biberi ve Maraş dövme dondurmasıyla da tanıyoruz Kahramanmaraş’ı. Olgunlaşarak kızardıktan sonra kurutularak toz haline getirilen acı biber, yemeklere lezzet katmasının yanı sıra, halk hekimliğinde haricen deriye sürülüp kan toplayıcı olarak da kullanılıyor. Özellikle romatizma hastaları, dayanılmaz ağrılara karşı, alkolle karıştırılan biberden medet umuyor. Peki, Kahramanmaraş'ın yöresel yemekleri nelerdir? Maraş mutfağının en meşhur tarifleri hangileridir? İşte, mutfağınızda Maraş esintilerini hissettirecek birbirinden lezzetli 15 Kahramanmaraş yemeği: 1 Yoğurtlu Dövme Çorbası Kahramanmaraş'ın meşhur yemeklerine yoğurtlu dövme çorbası ile başlıyoruz. Sıcak ve soğuk olarak servis edilen bu çorba, yaz aylarında da tercih edilmektedir. Yapımında buğday ve nohut kullanılır. 2 Terbiyeli Paça Çorbası Paça çorbası, hemen hemen her yörede sevilerek tüketilen bir çorbadır. Maraş usulü paça çorbası, bol etli ve bol acılı olarak sunulur. İsteğe göre sumak da eklenmektedir. 3 Patlıcanlı Ekşili Çorba Kahramanmaraş yemeklerinde özellikle sabah öğününde tercih edilen bu çorba, patlıcan yerine pancar ve soğukluk (semizotu) ile de hazırlanıyor. Evde sumak yoksa nar, koruk veya erik ekşisi ya da 2 kaşık limon suyu kullanabilirsiniz. Sumak ekşisini önceden hazırlayıp dolapta saklayın. Bunun için 1 bardak suya 2 çorba kaşığı sumak ekleyip yarım saat bekletin. Karışımı süzerek kullanın. 4 Ciğerli Bulgur Pilavı Tereyağında kavrulan bulgur pilavı, kavrulmuş ciğer ile buluşturulduğunda ortaya nefis bir tarif çıkıyor. Maraş'ın yöresel yemekleri arasında yer alan ciğerli bulgur pilavı sebze ve baharatlarla birlikte sunulmaktadır. 5 Acem Pilavı Türk mutfağında önemli bir yere sahip olan pirinç pilavının zenginleştirilmesiyle hazırlanan acem pilavı, Kahramanmaraş ve çevresinde sık sık tüketilmektedir. Yapımında fıstık, et, kuş üzümü ve havuç kullanılır. 6 Eli Böğründe Kahramanmaraş'ın yöresel yemekleri arasında yer alan eli böğründe yemeği, bir kebap çeşididir. Kuzu etiyle hazırlanan eli böğründe, közlenmiş domates, kızarmış patates ve biber eşliğinde sunulur. 7 Sömelek Köftesi ve Havuçlu Pilav Maraş'ın sık sık tüketilen yemeklerinden biri de sömelek köftesidir. Minik porsiyonlar halinde hazırlanan köfteler haşlandıktan sonra, üzerine sarımsaklı yoğurt eklenir. Genellikle havuçlu pilavla birlikte sunulur. 8 Kalili Köfte Kalili, Kahramanmaraş’ta ‘sincap’ anlamına geliyor. Kalilinin içerisinde bulunan ceviz büyüklüğündeki bulgurlar, köfte şeklinde sunuluyor. Kalili köftesi, tarhana çorbasının içerisine eklenerek servis edilir. 9 Maraş Tava Patlıcan, soğan, domates ve kırmızı et ile hazırlanan Maraş tava, yörenin en sevilen yemeklerinden biridir. Kahramanmaraş'ta bulunan restoranların birçoğunda Maraş tavaya rastlayabilirsiniz. 10 Maraş Köftesi Dilimlenmiş domates, patlıcan ve biber ile birlikte hazırlanan Maraş köftesi, uzun şişlere geçirilerek sunulur. Yanında kuş üzümlü pilav servis edilir. 11 Pazı Sarması Maraş'ta yaprak sarmaların yeri de bir başkadır. Zeytinyağlı yaprak sarmanın yanı sıra pazı ile hazırlanan ince sarmalar da kalabalık sofralarda sık sık yerini alır. 12 Maraş Usulü Tarhana Çorbası Tarhana çorbası, hemen hemen her yörede sevilen ve tüketilen bir çorbadır. Fakat Maraş tarhanası, nohut ve şalgam ile hazırlanır. Özellikle kış aylarında en çok tüketilen çorbalardan biridir. 13 Maraş Çöreği Çörek otu, susam ve un ile hazırlanan Maraş çöreği, tuzlu bir hamur işidir. Genellikle çay sohbetlerine eşlik etmesi için sunulur. 14 Maraş Dondurması Maraş denildiğinde akla ilk gelen tatlı dondurmadır. Meşhur Maraş dondurmacılarından külahı almak çok uzun sürse de, lezzeti tüm dondurmalardan farklı olduğunu gösteriyor. Sakız gibi uzayan yapısı ve sütün gerçek tadı ile Maraş dondurmasını siz de evinizde yapabilirsiniz. 15 Çullama Maraş'ın yöresel tatlılarından biri olan çullama, bastık ile hazırlanır. Bastığın içi fıstık veya fındık ile doldurulduktan sonra, muska şekli verilir. Kızartılıp şerbete batırılan bu tatlı, bayram sofralarının da favorisidir. KAHRAMANMARAŞ'TA KURU GIDALAR Ciğerli bulgur pilavı başta Kahramanmaraş olmak üzere Güneydoğu'da ki tüm illerin mutfağında yer alır. Besleyici değeri oldukça yüksek olan bu pilavı nem almamış bulgurla pişirmeye özen gösterin. Satın aldığınız bulguru kapağı sıkıca kapanan cam kavanozlarda saklayın. Aldığınız diğer kuru gıdaları kavanozlara doldurmadan önce 7 gün buzlukta saklarsanız içlerinde olabilecek görünen ve görünmeyen zararlı canlıların yok olmasını sağlayabilirsiniz. Kahramanmaraş yemeklerini ve tüm tatları mutlaka denemelisiniz. KAHRAMANMARAŞ'IN KÖKLÜ TARİHİ Ahır Dağı‘nın bir fayla sınırlanmış sarp güney yamaçlarının eteklerinde; pamuk, çeltik, buğday, mercimek, nohut, biber ve şekerkamışı ekilen bereketli Maraş Ovası’nın kenarında, Kahramanmaraş’tayız. 3 bin yıl önce Gurdum diye anılan kent, sonraları Margasi, Germenicia, Marasion ve Mer’aş adıyla anıldı.  Birinci Dünya Savaşı sonunda önce İngilizlerin, ardından Fransızların işgaline uğradı. Bu işgallerden, Sütçü İmam’ın önderliğindeki halk ayaklanmasıyla (11 Şubat 1922) kurtuldu. Kısacası Maraş, 1973 yılından beri Kahramanmaraş olarak anılıyor. İl, geçmişte kervanyolları üzerinde olan önemli bir ticaret merkeziydi; şimdi de bölgede Adana ve Mersin’den sonra en büyük il konumunda. KAHRAMANMARAŞ'TA NE YEMELİ? Kahramanmaraş yemekleri için Kahramanmaraş’a geldiğinizde mutlaka keçi yoğurdundan yapılmış buz gibi bir ayran içmelisiniz. Sonra mutlaka kekik otlayarak büyüyen kuzuların etleriyle hazırlanmış pide üstü şişlerden yemeli; ızgara üzerinde kabuklarıyla pişirilen (terletilen) soğanları (elle vurup kabuklarını soyuyorlar) yemeğinize katık etmelisiniz. Tuz, kekik, nar ekşisi ve elbette zeytinyağı ile tatlandırılan ve Terlemiş soğan salatası denilen bu mükemmel alternatif, lezzetiyle ana yemeği aratmıyor. ACI VE EKŞİ SEVENLERE Yemekler elbetteki bol salçalı, kırmızı biberli ve ekşili. Yemeklerde çoğunlukla keçi sütü ve keçi sütünden yapılmış yoğurt kullanılıyor. Bu yoğurtla hazırlanan ve koyun etinden yapılan köfte; yani Yoğurtlu kebap pek ünlü. Ekşili çorba 3 şekilde hazırlanıyor. Patlıcanlı ekşili çorba, pancarlı ve soğukluk (semizotu) çorbası. Patlıcanlı parmak kebabı, Patlıcanlı çöp kebabı, Ciğer kebabı, Kıyma kebabı, nar ekşisiyle hazırlanan Ekşili kebap, Maraş usulü içli köfte, Sömelek köfte, Köfte bezdirme, Et bezdirme, Ezme kebap, Tahıldak köfte, Kallili köfte, Tavuklu Ali Nazik köfte ve diğer kebap çeşitleri. KAHRAMANMARAŞ'IN GELENEKSEL YEMEKLERİ Kahramanmaraş yemekleri arasında Bulgur pilavı da çeşitlilik gösteriyor. Etli, salçalı; sebzeli ve ciğerli... Bunun dışında Acem ve Türkmen pilavı yapılıyor. Yazının sonunda tarifini bulacağınız, ancak keçi peyniri yerine tuzsuz taze peynirle hazırladığımız şekerli peynirli börek, Çökelekli börek, sebzeli peynirli börek sık yapılan börek çeşitleri. Sumak ekşili havuç salatası, Borani, yani pazı cacığı; Ekşili aya sulusu; Cevizli kırma (macun kıvamında cevizli pekmez) ve elbetteki zeytinyağlı kuru dolma geleneksel yemeklerin başında geliyor. KAHRAMANMARAŞ'TA ALIŞVERİŞ Maraş’a gittiğinizde, alışveriş için kendinize mutlaka zaman ayırın. Yok olma ile karşı karşıya olan keçecilerin sanat harikası keçelerinden alıp evinizin nadide köşelerini renklendirin. Bakırcılar çarşısına birkaç saat ayırın. Vişne ezmesi, nar ekşisi, sumak ekşisi, keçi sütüyle hazırlanmış, halis muhlis Maraş peynirinin izini sürün. Ve elbette ki, yörede sabah kahvaltısında bile yenilen Maraş dondurmasını unutmayın, Yaşar Pastanesi‘ne oturup afiyetle yiyin. İnanın yemeklerin tadına doyamayacaksınız...

Financell’den, ‘Güneş Enerjisi Sistemleri Finansmanı’ Haber

Financell’den, ‘Güneş Enerjisi Sistemleri Finansmanı’

Kahramanmaraş depremlerinin ardından afetzedelerin yaralarını sarmak için Gönül Bağı Projeleri’ni başlatan Turkcell, bölgedeki desteğine sürdürülebilir kalkınma için Güneş Enerjisi Sistemleri finansmanı sağlayan Financell ile devam ediyor. Turkcell, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından başlattığı Gönül Bağı Projeleri’ne bir yenisini daha ekledi. Turkcell’in finansman alanında faaliyet gösteren iştiraki Financell, afet bölgesinde sürdürülebilir bir kalkınma hedefiyle depremden etkilenen firmaların enerjilerini güneşten alabilmelerini desteklemek için ‘Güneş Enerjisi Sistemleri Kredisi’ ürününü finansman arayışındaki yerel işletmelere sundu. Kredi ile deprem bölgesindeki işletmelere özel finansman sağlamayı hedefleyen Financell, GES projelerine uygun faiz oranı ve erteleme imkânları da sunuyor. Hatay’daki iş insanlarıyla paylaşıldı Gönül Bağı Projeleri kapsamında sürdürülebilir enerji projelerini finansman ile buluşturan Financell’in Genel Müdürü Korhan Bilek, ‘Güneş Enerjisi Sistemleri Kredisi’nin detaylarını Hatay’da anlattı. Depremzede iş insanlarıyla bir araya gelen Korhan Bilek, şunları söyledi: “Güneş Enerjisi santralleri, bölge ikliminin cömertçe sunduğu güneş ışınlarını elektrik enerjisine çevirerek firmaların üretim için ihtiyaç duydukları enerjiyi kendilerinin üretmesini sağlıyor. Böylece önemli bir üretim maliyeti kalemi olan enerji gideri öngörülebilir hale geliyor. Ayrıca çevre dostu ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan GES projeleri, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve enerji arzının güvenilirliği için de hayati bir öneme sahip. Ancak güneş enerjisi santrallerinin kurulumu, yatırım maliyetleri ile birlikte önemli finansman ihtiyacını beraberinde getiriyor. Biz Financell olarak, Türkiye’deki sürdürülebilir geleceğe katkıda bulunarak güneş enerjisi sektörünün büyümesi ve gelişmesinde öncü finansman kuruluşlarından biri olmak için çalışıyoruz. Turkcell Grubu olarak da karbon net sıfır hedefimizle, yenilenebilir enerjiyi yalnızca tüketen değil üreten bir şirket olma yolunda ilerliyoruz. Ülkemizi derinden sarsan depremlerden etkilenen şehirler yeniden yapılanırken, çevreye etki eden operasyonların mümkün olduğunca insan yaşamı ve sağlığına uygun tesis edilmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.