Hava Durumu

#Kanyon

TOURISMJOURNAL - Kanyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kanyon haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gizemli kanyon keşfedilmeyi bekliyor Haber

Gizemli kanyon keşfedilmeyi bekliyor

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde, içerisinde sur kalıntıları, mağaralar ve tünel girişlerinin bulunduğu kanyon keşfedilmeyi bekliyor. Kanyonun altında bir yeraltı şehri olabileceğini belirten Öğretim Üyesi Hikmet Haberal, bölgenin incelenerek turizme kazandırılabileceğini söyledi. Kastamonu'da, Taşköprü Yerel Eylem Grubu Derneği öncülüğünde, Kastamonu Üniversitesi ile Taşköprü Belediyesinin ortaklığında yürütülen çalışmalar ile “macera rotası” belirleme çalışmaları sürüyor. Bu çerçevede Taşköprü ilçesinde rota belirleme çalışmaları yapan ekip, ilçeye bağlı Bük ile Karşı köylerinde bulunan Bük Karşı Kanyonu'nda incelemelerde bulundu. Bugüne kadar saklı kalmış kanyonda, Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal'ın liderliğinde, Erzurum'un İspir Belediyesi Kültür Turizm Elçisi Bülent Erkan, Yusufeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Emin Bülbül ile Yusufeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Sporcusu Erkan Akyürek, Taşköprü Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdür Yardımcısı Lütfi Gültekin ve Taşköprü Yerel Eylem Grubu Derneği Müdürü Selçuk Oğuz çalışma yapıldı. Ekip tarafından yapılan inceleme ve keşif gezisinde kanyon üzerinde yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğunda sur kalıntılarının olduğunu belirledi. Bölgedeki bir mağaraya giren ekip, yaklaşık 100 metre aşağıya merdivenlerle iniş yapılabildiğini tespit etti. Kanyonda geçiş yaptıkları sırada şelale ile karşılaşan ekip, kanyon girişinde bir mağara daha olduğunu tespit etti. Yüzerek mağaraya ulaşan ekip, mağaranın girişinin balçık ve ağaç köklerinin birikmesi sebebiyle kapandığını gördü. Kanyondaki mağaralarda yaşam kalıntılarının olduğunu tespit eden ekip, kanyonda bir antik yeraltı şehri olabileceğini belirtti. “Kanyonun bir ucundan diğer ucuna kadar 1,5 kilometre uzunluğunda sur duvarı yapılmış” Yapılan çalışma ile ilgili bilgi veren Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Bizler, merak edip bölgeyi ziyaret ettik. Yerel halk bizlere kanyona kimsenin girmediğini ve kapalı bir kutu olduğunu söylediler. Bizle rde merak edip öncelikle kanyonun etrafını keşfettik. Çünkü kanyon, sağ ve solundan yamaç şeklinde bir dağı andırıyor. Kanyon, iki dağın arasında derin bir vadinin içerisinde bulunuyor ve ortasından da dere akıyor. Kanyonun etrafından yaklaşık 4 kilometre boyunca dolandık. Mağara gördük, bu mağaranın bir tanesinin içerisine girdiğimde merdiven ile aşağıya inildiğini gördüm. Merdiven ile inerken bir yandan da bağırıyorum. Dışarıda beni bekleyen arkadaşlarım, sesimin yankılandığını duydular. Beni geri çağırdılar, ben de fazla ilerlemeden geri çıktım. Bunun yanı sıra kanyonun üzerindeki bitki çeşitliliği ile florayı araştırmaya çıktık. Kanyonun üzerinde gezinirken sur duvarına denk geldik. Kanyonun bir ucundan diğer ucuna kadar 1,5 kilometre uzunluğunda sur duvarı yapılmış. Sur duvarının ortasında en yüksek zirvesinde de bölmeler bulunuyor. İçerisine yine insan eli bulaşmış, defineciler tarafından tahrip edilmiş içlerinin kazıldığını gördük. Sütunlar, duvarlar olduğu ortaya çıkıyor” dedi. "Bölgenin koruma altına alınması ve tescillenmesi gerekiyor" Kanyonda farklı farklı mağara tipleri gördüklerini söyleyen Haberal, “Bir mağaranın içi çok uzun, diğeri sanki ev gibi. Diğerinde sadece insanların girip barınabildikleri mağara yerleri gördük. Kanyonun bir ucundan diğer ucuna kadar devam eden sur duvarının sonunda kaya mezarı ile de karşılaştık. Kaya mezarı, tam köyün üzerine bakıyor. Sanki köyü seyrediyor. Burası da tahrip edilmiş. Surlar belli, bu sur duvarının ortaya çıkartılarak bölgenin koruma altına alınması ve tescillenmesi gerekiyor. Burada 1 kilometre uzunluğunda su akışı var, kanyonun üzerinde de yerleşim alanları ve çevresinde de otantik köylerimiz bulunuyor. Bunların hepsi birleştirilince bize çok güzel tabiat turizmi çerçevesinde bölge ortaya çıkmış oluyor. Bizler de bunları kayda aldık” diye konuştu. “Mağaranın giriş bölümündeki suyun yönü değiştirilerek antik kentin girişinin ağzı açılacak ve yeraltı şehri ortaya çıkartılacak” Bölgede yaşayan vatandaşların kendilerine, kanyon içerisinde yeraltı şehri olduğuna dair bilgiler verdiğini belirten Haberal, “Bizler de, bu bilgiye inanamadık. Kanyonda bir antik kent, yeraltı şehri olduğunu söylediler. Bizler de yaptığımız keşif gezintimizde hemen kanyonun girişinde sağ tarafta kayalıklarda oyuk şeklinde mağara girişi gördük. Su seviyesi bizim kanyona girdiğimizde yüksekti. Yüzerek mağaraya geçeceğimi söyledim. Mağaranın içerisine girdiğimde kurt izleri ile sansar izlerine rastladım. O sudan bu hayvanlar nasıl geçip mağaraya gitmişler, geçmeleri mümkün değil. Orada bizler hayvan izlerini gördük. O hayvanlar sudan geçemeyeceklerine göre demek ki kanyona farklı bir rotadan gelmişler. Bizler bunu kafa lambalarımızla gördük. Fazla ileriye gidemedik, çünkü mağara ilerledikçe daralıyor. Mağaranın ağzı balçık dolmuş. Yerel halkın burada yeraltı şehri olduğunu söylemelerini, kendi gözümle görünce doğru olduğunu düşünüyorum. Mağaranın ilerisi ikiye ayrılıyor, orada bir antik kentin olduğunu düşünüyoruz. Bizlerin uzmanlık alanı değil, fazla ileriye gidemedik. Buraya mağaracılar gelecek, incelemede bulunacak ya da mağaranın giriş bölümündeki suyun yönü değiştirilerek mağaranın ya da antik kentin girişinin ağzı açılarak yeraltı şehrin ortaya çıkartılabileceğini düşünüyorum. Kanyonun üzerinde mağarada gördüğümüz merdiven şeklinin de diğer mağarayla bir bağlantısının olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Charyn Millî Parkı'nın nefes kesen güzelliği Haber

Charyn Millî Parkı'nın nefes kesen güzelliği

Charyn Millî Parkı, yüzölçümü bakımından oldukça geniş bir alana yayılmış ve muazzam kanyonları, tuhaf kumtaşı sütunları ve yeşil vadileri içinde barındıran bir bölge olarak biliniyor. Park, adını Charyn Nehri'nden alıyor ve bu nehir, bölgedeki çarpıcı kanyonları oluşturarak parka eşsiz bir karakter kazandırıyor. Zengin bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan Charyn Millî Parkı, pek çok endemik bitki ve hayvan türünü barındırıyor. Parkın geniş alanları, fotoğrafçılar, doğa severler ve macera arayanlar için bir cennet olarak görülüyor. Charyn Millî Parkı, özellikle kanyonları ve yürüyüş parkurlarıyla ünlü. Parkın en dikkat çekici özelliklerinden biri "Şeytan Masası" olarak adlandırılan bölge. Bu bölge, kanyonların zirvelerinde yer alan devasa kumtaşı sütunlarıyla ünlü. Şeytan Masası, gün batımında muazzam bir manzara sunarak ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Charyn Millî Parkı, sadece doğa severleri değil, aynı zamanda tarih ve kültür meraklılarını da cezbetmekte. Parkın çevresindeki bölge, antik dönemlere ait kalıntılar ve tarihi eserlerle dolu. Bu nedenle, Charyn Millî Parkı ziyaret ederseniz sadece doğal güzellikleri keşfetmekle kalmaz, aynı zamanda zengin tarihi ve kültürel mirası da keşfedersiniz. Kazakistan Hükümeti, Charyn Millî Parkı'nın sürdürülebilir turizm için bir örnek olduğunu vurguluyor. Parkın doğal dengesini koruma çabaları ve ziyaretçilere doğayı koruma bilinci aşılamak amacıyla yürütülen projeler, bölgenin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor. Charyn Millî Parkı, doğal güzellikleri ve benzersiz özellikleriyle Kazakistan'ın doğa turizminde önemli bir destinasyon olarak yükselmeye devam ediyor. Bu eşsiz park, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmak için her mevsimde farklı bir güzellik sergiliyor.

Bir doğa harikası, Saklıkent Milli Parkı Haber

Bir doğa harikası, Saklıkent Milli Parkı

Türkiye'nin güneybatısında, Muğla iline bağlı Fethiye ilçesine yaklaşık 50 kilometre uzaklığında bulunan ve gerçekten etkileyici bir doğal cennet olan Saklıkent Milli Parkı, zengin bitki örtüsü, şelaleleri ve kanyonlarıyla ünlü olup, aynı zamanda spor ve doğa severler için de birçok aktivite imkanını bünyesinde barındırır. Kendine özgü 18 kilometre uzunluğundaki derin ve dik olan kanyonuyla ünlü olan Saklıkent Milli Parkı, sarp kayalıklar arasında yer alan muazzam duvarları ve berrak sularıyla gerçekten de dikkat çekici bir destinasyon. Parkın içinde ilerlerken, yürüyüş patikaları ve ahşap platformlar aracılığıyla bu doğal harikayı keşfedebilirsiniz. Aynı zamanda serin ve berrak sularıyla ünlü olan Saklıkent, içerisindeki Çayı ile ziyaretçilerine doğal bir serinleme ve dinlenme alanı sunuyor. Toros Dağları'ndan gelen kar sularının kaynağını oluşturduğu bu çayın berraklığı, gerçekten görülmeye değer.  Ayrıca park birçok doğal havuza ve yüzme noktasına da ev sahipliği yapmakta. Parkın doğal güzellikleri sadece kanyonla ve çaylarıyla sınırlı değil. Saklıkent Milli Parkı, zengin bir bitki örtüsüne de ev sahipliği yapıyor. Özellikle çam, sedir, ve ardıç ağaçları gibi endemik bitki türlerini burada gözlemleyebilirsiniz. Aynı zamanda park, birçok vahşi hayvan türüne de ev sahipliği yapıyor, bu da doğaseverler ve kuş gözlemcileri için bu parkı çekici bir destinasyon haline getiriyor. Saklıkent Milli Parkı, sadece doğa severler için değil, aynı zamanda macera arayanlar için de birçok aktivite sunmakta. Kanyon içinde trekking ve doğa yürüyüşleri, ziyaretçilere doğanın içinde eşsiz bir deneyim sunuyor. Ayrıca, kanyonun buz gibi sularında yapılan rafting turları ve kano gezileri, adrenalin sevenler için kesinlikle çok heyecan verici bir seçenek. Ziyaretçilerin parkta rahatlamak ve keyifli vakit geçirmek için kullanabilecekleri piknik alanları ve restoranlar da bulunuyor. Ayrıca, çevredeki köylerde geleneksel Türk mutfağının tadına bakma fırsatı da bulabilirsiniz. Saklıkent Milli Parkı, muazzam doğal güzellikleri, zengin bitki örtüsü, ve çeşitli aktivite seçenekleriyle Türkiye'nin önemli doğa destinasyonlarından biri. Ziyaretçilere unutulmaz bir doğa deneyimi sunan bu milli park, hem yerel halk hem de turistler arasında gerçekten çok popüler bir destinasyon.

Uydudan haritaları incelerken 3 milyon yıllık kanyon keşfettiler Haber

Uydudan haritaları incelerken 3 milyon yıllık kanyon keşfettiler

Elazığ'da bir grup doğasever, uydu görüntülerini incelerken Elazığ'ın Keban ilçesine bağlı Göldere köyü yakınlarında derin bir vadi olduğunu fark etti. O bölgeyi merak eden coğrafya öğretmeni Emrah Turhan ve arkadaşları daha sonra yine internet ve çeşitli yerlerden araştırma yaptı. Bölge hakkında her hangi bir bilgiye ulaşamayan doğaseverler, bölgeye gitme kararı alarak vadinin bulunduğu köye gitti. Yaklaşık 3 kilometre patika yollardan giderek uydudan gördükleri vadiye ulaşan doğasever grup, 3 milyon yaşında olduğu tahmin edilen kanyonu keşfetti. Doğaseverler keşfettikleri kanyona köyün eski ismi olan 'Halan' adını verdi. Flora ve zengin bir faunaya sahip olan kanyonun içerisinde irili ufaklı şelaler ve dev kazanlar bulunuyor. Fotoğraf tutkunları ve doğaseverlerin uğrak yeri olmaya aday kanyon, turizme kazandırılmayı bekliyor.   “Bu kanyonu biz uydu görüntülerinden bulduk” Kanyon hakkında bilgi veren Coğrafya Öğretmeni Emrah Turhan, "Bugün Ömer ve Kürşat hocalarımızla birlikte Keban ilçemizde bulunan bir kanyona geldik. Bu kanyonu biz uydu görüntülerinden bulduk daha doğrusu uydu görüntülerini gezerken böyle baktık ki derin bir vadi var. Burayla ilgili internet üzerinden araştırma yaptık ama hiçbir bilgiye ulaşamadık. Gelip yerinde görelim istedik. Keban'dan sonra 16 kilometre Göldere (Halan) köyü var. O köyde Gucu çayı yer alıyor. Gucu çayında görüntülerde de gördüğünüz kanyon vadi var. Bu kanyon vadi yaklaşık olarak Saklıkapı kanyonu ile aynı yaştadır yani 3 milyon yıl yaşında" dedi. Fırat Nehri'nin kolu olan Guci Çayı'nın bir kanyon oluşturduğunu aktaran Turhan, "Yaklaşık olarak 2 buçuk kilometre uzunluğunda. Çeşitli irili ufaklı şelaleler ve dev kazanlar var. Güzel bir doğal ortam harika bir yer. Saklıkapı kanyonuna benziyor ama Saklıkapı'nın daha kısası. İçerisinde su var hiç ıslanmadan gezilebilecek bir yer değil muhakkak gelen arkadaşlara tavsiye ederim yanlarına yedek kıyafet ve ayakkabı alsınlar. Doğal olarak çeşitli flora ve faunaya sahip fotoğraflar ve görüntüleri de var. Yılanlar, yengeçler, balık ve çeşitli kelebekler kuşlar ve daha birçok tür hayvan buraya has ve özgü. Yeni keşfedildi, yani daha doğrusu biz şimdiye kadar böyle bir bilgiye rastlamadık. İlk defa gördük ve böyle bir şey beklemiyorduk, çok hoşumuza gitti. Umarız gelecek olan arkadaşlar da burayı güzel bir şekilde gezerler. Çöplerini bırakmadan ve doğal ortamı bozmadan gelip gezip dönerler” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.