Hava Durumu

#Karadeniz

TOURISMJOURNAL - Karadeniz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Karadeniz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizmciler son yılların en düşük Eylül ayını yaşıyor Haber

Turizmciler son yılların en düşük Eylül ayını yaşıyor

Trabzon turizm anlamında son yılların en düşük Eylül ayını geçirirken, özellikle Körfez ülkelerinde okulların Ağustos ayı ortalarında açılmasıyla dönüş yolu başlamıştı. TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Başkanı Volkan Kantarcı, turizm açısından son yılların en düşük Eylül ayını yaşadıklarını ifade ederek, "Orta Doğu pazarına baktığımız zaman yüzde 40-50 oranında Suudi Arabistan'dan gelen turistler var. Onların da okulları erken açıldı 15 Ağustos itibariyle. 18-19 Ağustos öncesi yoğun bir şekilde dönüşleri oldu. Ağustos sonuna doğru diğer ülkelerden de dönüşler arttı. Şuan ciddi anlamda azaldı. Geçtiğimiz yıllara bakacak olursak yüzde 50 daha düşük Eylül ayı geçiriyoruz” dedi. "Bu sene maalesef o rakamlara ulaşamayacak gibiyiz" Geçen sene Trabzon'u yerli ve yabancı 1 milyon 300 bin kadar turistin ziyaret ettiğini kaydeden Kantarcı, “Geçtiğimiz yıllarda sürekli rakamsal anlamda artan bir turist sayısı vardı. 2018-2019 üzerine koydu. Daha sonra 2020-2021'de pandemide aralık verdik. 2022-2023 yılı en yüksek rakama ulaştı. Geçen yıl yabancı 700 bin, yerli 600 binin üzerinde toplam bir milyon 300 bin Trabzon'da turist vardı. Bu sene maalesef o rakamlara ulaşamayacak gibiyiz. Gelen turist sayısından ziyade önemli olan kişi başı bırakacakları gelir. Aynı rakamlar aynı sayıda turist gelmiş olsa bile bölge ve ülke ekonomisine katkıları az ise kalabalık turist sayısının pek bir önemi olmuyor. Bu sene neden azalma var. Bunu irdelediğimiz zaman sadece Doğu Karadeniz, Trabzon'da değil ülke genelinde bir azalma var. Bunun ön plana çıkan en önemli nedeni ekonomik sebepler gibi duruyor. Son üç yılda enflasyona bağlı olarak bütün gider kalemlerinin 6-7 kat artması ama dolar euronun aynı oranda artmaması, sadece üç kat kadar artmış olması ve dolar euro bazında ülkemizin pahalı bir destinasyon haline gelmesi. Ciddi sayıda azalmalar var. Özellikle uçak ve otobüsle bölgemize gelen turist sayısında düşüş görmekteyiz. Bu durum bir taraftan turizmden ekonomiye geçiyor. Sezon ve yıl sonu değerlendirmelerinde mutlaka Kültür ve Turizm Bakanımız, Maliye Bakanımızla da bir değerlendirme yapacaktır. Çünkü bir taraftan kuru baskılama, sabitleme tutabilme uğraşı varken bir taraftan hem turizm anlamında en büyük gelir kaleminde azalma söz konusu oluyor. Diğer taraftan da ihracat yapan ve üreten fabrikaların gelirlerinde azalma oluyor" diye konuştu. Artan fiyat pahalılığı ve hizmet kalitesinin düşüklüğü etkiledi Azalan turist sayısının, artan fiyat pahalılığı ve hizmet kalitesinin düşüklüğüne bağlayan Kantarcı, "Diğer bir husus bölgede son yıllarda bölgede artan fiyat pahalılığı ve hizmet kalitesinin düşüklüğüyle ilgili. Bununla ilgili olarak da farklı destinasyonlarda benzer sorunları dönem dönem gördük. Bölgemiz yükselmekte olan artan talebi karşılamak için turizm paydaşlarının her sene artmış olduğu bir destinasyon. Özellikle Trabzon'da otel sayıları seyahat acentesi, taşıma firmalarının sayıları pandemi sonrasında inanılmaz arttı; ikiye katladı desek yalan olmaz. Bunu zaten araç sayısında ve seyahat acentelerimizin üye sayısında görebiliyoruz. Konaklama tesisleri inanılmaz arttı. Bununla ilgili kanunlar çıktı ancak bu kanunların denetimle beraber sahada yapılması, tam sistemin oturması en az 5-6 ay daha sürecek. 2025 sezonuna ancak konaklama tesisleriyle ilgili uygulamalar oturmuş olacak. Bu artan yoğunluğa bağlı olarak kalifiye eleman anlamında bazı sıkıntılar var" dedi.

Çöllerden Karadeniz yaylalarına günde 21 sefer Haber

Çöllerden Karadeniz yaylalarına günde 21 sefer

Doğu Karadeniz Bölgesi'nin turizm destinasyonları bakımından en zengin tarihi ve doğal güzelliklere sahip Trabzon'a gelen Arap turistler havalimanında yoğunluk oluşturuyor. Son yıllarda ilginin giderek arttığı Trabzon bugünlerde en yoğun günlerini yaşıyor. Körfez ve Ortadoğu ülkelerinden Trabzon Havalimanına dış hatlardan günde yaklaşık 12 ülkeden direkt uçak seferleri yapılırken, bu ülkeler arasında ağırlıklı olarak Körfez Ülkeleri yer alıyor. Kuveyt, Amman, Sharjah, Jeddah, Riyad, Dammam, Muscat, Doha, Bahreyn, Dubai ve Abu Dhabi gibi ülkelerden her gün Trabzon'a uçuşlar yapılırken, Körfez ülkelerinden gelenler özellikle yaylaları tercih ediyor. Turizm sezonu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Tuna, Trabzon Havalimanı'nda dış hatlara inen uçak sayısının 21 olduğunu belirterek, “Trabzon'a geçen sene 1 Temmuz 2023'de 15-16 uçak iniyordu bugün 21 uçak olarak iniyor. Fakat bu hem acentelerimizin hem otellerimizin doluluk oranlarına yansımıyor. Bununla alakalı bakıldığında bunun birçok nedeni var. Özellikle kayıt dışı tesislerimizin bölgedeki fazlalığı bugün 2 bin rakamları konuşuluyor. Bunlar çok korkunç rakamlar. Bu bağlamda bizim sektör olarak memnuniyetle karşıladığımız Bakanlığımızın aldığı bir kanun tasarısı var. Ama bu memnuniyet sanırım yerel yönetimlerde de idarelerde çok memnuniyetle karşılandığını düşünmüyorum. Bugün gelin görün denetimler bir o kadar etkisiz. Bugün çok basit işte ilk denetleme 100 bin, ikinci denetleme 500 bin, üçüncü denetleme de 1 milyon olarak bu açıklanmış. Ama maalesef sahada bunun karşılığını göremiyoruz” dedi. Trabzon'da konaklayan turistlerin günübirlik turları tercih ettiğini kaydeden Tuna, “Trabzon özeline baktığında Uzungöl turizm destinasyonlarından bir tanesi. Çal mağarası olsun, Hıdırnebi olsun işte bugün Batum, Ayder kullanılan birçok destinasyon. Bu bağlamda mesela Ordu'da çok güzel yatırımlar yapılıyor. Günübirlik Ordu turları var. Tabii ki misafirlerimiz buralar tercih ediyorlar. Misafirler Trabzon konaklasa bile günübirlik turlar buralara yapılıyor. Bugün Batum turu ile günübirlik olarak gidip gelinebiliyor. Giresun, Rize, Ordu bu bağlamda günübirlik olarak kullanılıyor” şeklinde konuştu. “TÜRSAB'tan başka denetleme yapan bir kurum yok” Doğu Karadeniz turizmini değerlendiren Tuna, “Gerçekçi olursa çok iç açıcı görmüyoruz. Rakamlar ortada. Her yıl yüzde 20-30 bandına varan artışlar söz konusu ama bir o kadar da gerileme var. Bugün işte Temmuz ayındayız. Şehrin kalabalığı ortada. Otellerin doluluk oranları ortada. Ama inşallah düzeleceğini ümit ediyoruz. Bununla alakalı da aslında birçok etken var. Biraz yerele de girersek şöyle bir örnek vereyim. 2 yıl önce bizim turizm konseyimiz vardı. Bu konseyi kapattık. Bunun yerine Bakanlık talimatıyla beraber Trabzon Tanıtım Ajansı kuruldu. Bu kurum 14 aydan beri toplantı yapmıyor. Şimdi 2 tane kültür yolu festivali geçirdik. Toplantı yapmadık. Sonuçlar ortada. Çok emek var. Çok şey yapılmış. Yani bakıldığında ama bir o kadar da eksik bir o kadar da yetersiz. Niye? Şehirle birleştiremiyoruz. Bu bağlamda yine şöyle bir örnek vereyim. Trabzon'da bir şeyleri düzeltmeniz gerekiyor. Nedir bu? Otel denetlemelerini konuşuyoruz. Şu anda saha da net olarak söylüyorum TÜRSAB'tan başka denetleme yapan bir kurum yok. Bizde iki tane personelimizle beraber sahada denetleme yapmaya çalışıyoruz. Kayıt dışı çok fazla. Bu kayıt dışı derken illa tesis olarak baz almayın. MA plakalı araçlarla insanlar tur yapıyor. Bugün havalimanının durumu ortada. Bunları birleştirecek, düzeltecek olan bizleriz. Nedir bu? Hep beraber ortak akılla aynı masanın etrafında oturup bu turizmi yönetmeniz gerekiyor” diye konuştu. “Kayıt dışını konuşmak bile istemiyorum” Trabzon'a gelen turistlerin konaklaması sürelerini yükseltmek için yatırımların yapılması gerektiğinin altını çizen Tuna, “Arap turistler şehrimizi ve bölgemizi tercih ediyorlar. Fakat bunu daha fazla nasıl yukarı çıkarabiliriz? Daha fazla nasıl onların burada konaklama sürelerini nasıl yükseltebiliriz? Bunları yıllar önce yapmamız gerekiyordu. Yani geldiğimiz noktada bir turist işte Uzungöl'e gitti. Ayder'e gitti. Sonuç eğlenebileceği bir lokasyon var mı? Onlara zaman geçirebileceğiniz lokasyonlar var mı? Bunların yatırımlarını yapıyor muyuz? veya özel sektöre yaptırabiliyor muyuz? Bunları konuşmamız gerekiyor. Ordu ne yaptı? Çok güzel yatırımlar yapıyor. Belli atraksiyon alanları oluşturmuş. Müşteri istiyor, takip ediyor. Biz Trabzon'da neden bunu yapamıyoruz? Yıllardan beri Trabzon'da bir fuar alanımız yok. Bir eğlence merkezimiz yok. Biz bunu konuştuğumuz zaman yıllardan beri hep şu var. Gülcemal yapılacak oraya yönelecek. Gülcemal ne zaman bitecek. Trabzon'da turizmde sürdürebilirliği konuşuyoruz. Sadece Orta Doğu olarak bakmamamız gerek. Bugün Trabzon şehrinin fuar ve kongre merkezi yok. Şehrimizde fuar ve kongre merkezi yapamıyoruz. Yok. Neden yapamıyoruz? Bir proje var. Armada projesi bekliyoruz sonuçlanacak. Kaç yıl geçti? Burada bu kadar yatırım var. Kayıtlı 250 otelden bahsediyoruz. Kayıt dışını konuşmak bile istemiyorum. Maalesef 60 güne bu yatırımları sığdırmamamız gerekiyor. Şehrin yöneticileri, yatırımcıları hep beraber bir araya gelip bunu ortak akılla beraber güç birliğiyle beraber çözmemiz gerekiyor. İnşallah iyi adımlar atarız” ifadelerini kullandı. Trabzon'a birçok ülkeden yabancı turist geldiğini belirten Tuna, “Yunanistan'dan da geliyorlar. Almanya'dan, Fransa'dan direkt uçuşlar var. Ama bu biraz gurbetçi özelinde. Sümela ve Kızlar Manastırımız var. Tercih ediliyor. İnşallah sayıları artar. Sezon olarak ta bakıldığında Yunanistan'ın sezonu şehrimize aslında işte Ocak ve Haziran aylarında daha çok tercih ediyorlar. Ama bunları işte bizim çeşitlendirmemiz gerekiyor. Sadece Ortadoğu yeşilimiz, mavimiz çok güzel değil. Farklı alternatifler, farklı pazarlara şehrin bileşenleriyle, yöneticileriyle, yatırımcılarıyla dediğim gibi ortak akılda buluşup yeni pazarlara açılmamız gerekiyor. İnşallah sürdürülebilir olur diye düşünüyorum” dedi. Öte yandan Trabzon'a geçtiğimiz yıl yerli ve yabancı olmak üzere toplam 1 milyon 319 bin 299 kişi ziyaret etmişti. 2022 yılına göre yüzde 38 artan turist sayısının 706 bin 532 yabancı, 612 bin 767 de yerli turist olmuştu. Kente gelen turistler de yoğunluklu olarak Uzungöl, Sümela Manastırı, Sera Gölü, Çal Mağarası, Şahinkaya, Boztepe, Ganita ve Ayasofya Camisi'ne ilgi göstermişti.

Hadrianopolis 5 günde yaklaşık 15 bin kişiyi ağırladı Haber

Hadrianopolis 5 günde yaklaşık 15 bin kişiyi ağırladı

"Karadeniz'in Zeugması" olarak adlandırılan Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti, Kurban Bayramı'nın ilk 5 gününde yaklaşık 15 bin ziyaretçiyi ağırladı. Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanılan Hadrianopolis Antik Kenti'nde ortaya çıkarılan tarihi kalıntılar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. MÖ 1. yüzyılda kurularak MS 8. yüzyıla kadar kullanıldığı tahmin edilen antik kentte Kurban Bayramı hareketliliği yaşanıyor. Tarih ve doğayla iç içe vakit geçirme imkanı yakalayan ziyaretçilerin ilgisini en çok cam teras ile kapatılarak dış etkenlere karşı korunan Roma Hamamı'ndaki mozaikler çekiyor. Çankırı'dan Karabük'e Hadrianopolis'i ziyaret etmek için gelen Begüm Demir, “Yakın çevremizde böyle bir antik kentin olması bizi mutlu etti. Ailecek gelip görmek istedik. Böyle bir değerin kazandırılması hem ilçe hem bizler hem de ülke için güzel olmuş. Oğlumuz ile doğu-batı, kuzey-güney kahverengi tabela olan her yeri geziyoruz. Eşim ile sanat tarihi mezunuyuz. Hem ilgi alanımız hem de mesleki anlamda da kendimizi geliştirmek istiyoruz. Çocuğumuza da bunu aşılıyoruz. Çünkü çok kıymetli. Gelecek nesillere aktarılması lazım. Nesillerin bu kültürel mirasları bilmesi lazım” şeklinde konuştu. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Kazı Başkan Yardımcısı Sinan Ekinci ise, bayram tatilinin ilk 5 gününde Hadrianopolis'i yaklaşık 15 bin kişinin ziyaret ettiğini söyledi. “Hadrianopolis Antik Kenti'nde kazı çalışmalarının devam ettiği noktalarda bayramdan sonra çalışmalar başlayacak” diyen Ekinci, “Bu arada bayram tatilinde buraya gelen ziyaretçiler teşhire açık alan gezilerini yapabiliyorlar. Roma Hamamı alanında mozaiklerin üzerine yapılan cam koruma amaçlı bir proje ziyaretçilerin uğrak noktası haline geldi ve beğenisini aldı. Antik kentte ziyarete açılan noktalardan diğer bir tanesi de Geç Roma Konutu dediğimiz bir yapı. Konutun çatı projesi yapıldı. O da yine yürüme yollarıyla birlikte ziyarete açılmış oldu” ifadelerini kullandı. Hadrianopolis'in ören yeri olması noktasında çalışmaların sürdüğünü aktaran Ekinci, “Şu anda bir karşılama merkezi projemiz tamamlanmak üzere. Bu yine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından finanse edilen ve tasarlanan bir proje. Bu proje tamamlandığında karşılama merkezinin içerisinde hediyelik eşya birimi, mescit, lavabo, kafeterya gibi birimler olacak. Böylelikle gelen ziyaretçilerimiz daha rahat bir şekilde antik kenti gezebilecekler” diye konuştu.

Karadeniz'in incisi Amasra’ya günlük 80 bin ziyaretçi Haber

Karadeniz'in incisi Amasra’ya günlük 80 bin ziyaretçi

Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Ramazan Bayramında dolup taşan ilçenin 9 günlük bayram tatilinde günlük ortalama 80 bin kişi ağırlandığını söyledi. Karadeniz’in turizmde parlayan yıldızı olan Bartın’ın Amasra ilçesi, 9 günlük bayram tatili sürecinde Türkiye’nin farklı bölgelerinden yüzbinlerce insanı ağırladı. İnsan yoğunluğu açısından normale dönen 6 bin nüfuslu ilçe, sıcak giden hava sıcaklıkları nedeniyle yeni sezon hazırlıklarına başlandı. Önümüzdeki dönemde gelecek olan ve Rus turistleri taşıyan Astoria Grande gemisinin beklendiği ilçede Kurban Bayramı’nın ve okulların tatile gireceği Haziran ayı için hazırlıklar yürütülüyor. İlçede bayram tatilinde günlük 80 bin kişiye hizmet verildiğini belirten Başkan Recai Çakır, ‘’Amasra’mız açısından Çeşmi Cihan, Batı Karadeniz’in turizm başkenti açısından bayram tatili keyifli geçti. Bayram boyunca yoğun ziyaret akınına uğrayacağımızı ön görüyorduk. Bayram tatilinin verimli ve keyifli geçmesi için hazırlıklar tamamdır. Havalar da güzeldi. Gün içerisinde 22 bin aracı aşan, günlük 80 bin kişiye hizmet eden bir ilçeye dönüştük. Malumunuz, nüfusumuz 6 bin’’ dedi. En çok gezilen yerler Başkan Yüksel, gelen ziyaretçilerin ise en çok ziyaret ettiği yerleri ise şöyle açıkladı; ''Amasra çok şanslı bir yer o yüzden dünyanın göz bebeği. Ciddi bir tarihi alt yapımız var. Amasra kalemiz, Unesco geçici miras listesinde yer almamızı sağlayan kültür varlığımız. Yine Anadolu’daki tek, Roma’dan kalma Kuşkayası Yol anıtımız. Birinci derece arkeolojik sit alanı olan ve Çeşm-i Cihan tabirini hak etmemizi sağlayan doğal limanımız küçük liman. Kaleiçi Boztepe tarihi bölgelerimiz, Kemere köprüsü ile ana karaya bağlanan mendirek bölgemiz de, ziyaretçi akınına uğradı. Amasra’mızda, hem doğa sporları, hem deniz, hem tarih, hem gastronomi yani balığımız ve salatamız, ilgi gören turistik değerlerimizdir.’’ Hazırlıklar başladı Yeni sezon hazırlıklarına başladıklarını belirten Başkan Çakır, ‘’Bayram sınırlı sayıda da olsa bir kısım vatandaşlarımızı da Amasra’mızı görmeden uğurlamak zorunda kaldık. Bunun için de önümüzdeki günler için de hazırlıklarımız devam ediyor. Bayram tatilinin hem hemşehrilerimiz, hem ziyaretçilerimiz için verimli geçmesini sağlayan tüm kamu, kurum çalışanlarına ve belediye çalışanlarına teşekkür ediyorum’’ şeklinde konuştu. Turizm çeşitliliği de artacak Başkan Çınar, ilçedeki turizmi çeşitlendirmek için de çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Yüksel, ''Amasra’da turizmi çeşitlendirmek için yerel yönetim, Kültür Turizm bakanlığının taşra teşkilatı, mülki idare ile birlikte yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bölgemizde başlayan kruvaziyer turlar bayram tatilinde denk gelmese de önemli bir turizm çeşitliği oluşturuyor. Kazıklı iskele ve yat limanını da turizme kazandırılacak'' diye konuştu.

Karadeniz'in dibinden tarih çıktı Haber

Karadeniz'in dibinden tarih çıktı

Kerpe koyunda yürütülen Karadeniz'in ilk bilimsel su altı kazısında ulaşılan tarihi eserler, her dönem tarih sahnesindeki yerini alan ve "Kalpe" ismiyle bilinen bölgenin saklı kültür hazinesini bir kez daha gözler önüne serdi. Milattan önce 4. yüzyıldan, milattan sonra 12. yüzyılına kadar uzanan onlarca tarihi eserin çıkarıldığı Kerpe, bu yıl tamamlanması planlanan projeyle dalış turizmine yeni bir ivme kazandıracak "su altı arkeoparkı" olacak. Kocaeli'nin Karadeniz'e açılan Kandıra ilçesinde bulunan Kerpe; Helenistik dönemden beri bereketli iklimiyle bilinen, Helen dilinde "çanak, çömlek, testi, küp" anlamına gelen "Kalpe" ismiyle ön plana çıkarak, her dönemde ticari bir merkez oldu. Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerinde gemilerin uğrak noktası olan Kerpe koyu, Osmanlı döneminde de İstanbul'un odun, kömür ve tomruk gibi ihtiyaçlarını karşıladı. Türkiye'nin Karadeniz kıyılarındaki ilk bilimsel sualtı kazısı Kerpe'de yapıldı Her dönem aktif ticari hayatı dolayısıyla tarih sahnesindeki yerini alan Kerpe'de, Antik Kalpe Limanı'na ait mendirek kalıntılarının büyük çoğunluğunun su altında bulunması dolayısıyla 2020'de su altı kazı çalışmaları başlatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri doğrultusunda, Kocaeli Müze Müdürlüğünce yürütülen bu çalışma, Türkiye'nin Karadeniz kıyılarındaki ilk bilimsel sualtı kazısı olarak büyük yankı uyandırdı. Suyun altından tarih çıktı Yaklaşık 2 bin metrekarelik bir alana dağılmış kalıntılara ulaşmak için dalış yapan kazı ekibi, karadan 80 metre uzakta, 4 metre derinlikte geçmişin izlerine rastladı. Milattan önce 4. yüzyıldan, milattan sonra 12. yüzyıla kadar uzanan tarihi gün yüzüne çıkaran ekipler, antik limana ait 2 mendirek parçası ve çokça amfora (iki kulplu antik döneme özgü çömlek) kalıntılarını suyun altından çıkardı. Bu eserler, Kocaeli Arkeoloji Müzesinde "Karadeniz'in Sessiz Limanı: Kalpe" adı verilen sergiyle tarihseverlerin seyrine sunuldu. Müzeye gelen misafirlere, Kocaeli Müze Müdürlüğü Çukurbağ Arkeolojik Kazı Ekibi eşlik ederek, kazılar ve çıkan tarihi eserler hakkında bilgi veriyor. Öte yandan, Kocaeli Müze Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Kerpe Sualtı Arkeoparkı Projesi", Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'nın (MARKA) Destek Programı çerçevesinde kabul edildi. Projenin hayata geçmesiyle, Türkiye'de ilk kez gerçek eserlerin sergilendiği bir su altı arkeoparkı yapılacak. Bu sayede turizm potansiyeli artacak bölge, dalış turizmine de açılacak. Cumhuriyet'in 100. yılına özel sergi İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabirine açıklamalarda bulunan Kocaeli Müze Müdürü Serkan Gedük, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri doğrultusunda başlattıkları su altı kazı çalışmasında önemli eserlere ulaştıklarını anlattı. Elde ettikleri kültür varlıklarını Cumhuriyet'in 100. yılına ithafen Kocaeli Arkeoloji Müzesinde sergilediklerini ifade eden Gedük, "Karadeniz'in Sessiz Limanı: Kalpe" adı verilen serginin bölgedeki su altı tarih zenginliğini vurgulamak amacıyla gerçekleştirildiğini vurguladı. "Çıkan kültür varlıkları ciddi kronoloji veriyor" Serkan Gedük, Kerpe koyunda yürütülen bu çalışmanın, Türkiye'nin Karadeniz kıyılarındaki ilk bilimsel sualtı kazısı olduğunu ve bu sebeple büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "Karadeniz'in Antik Çağ'dan Osmanlı dönemine kadar doğu ve batı dönemindeki ticari ilişkilerini vurgulaması açısından da son derece kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede de, su altı kazıları sırasında çıkan kültür varlıklarını müzemizde kronolojik olarak ve birtakım canlandırmalarla sergilemeye çalışıyoruz. Kazı çalışmaları sırasında milattan önce 4'üncü yüzyıldan, milattan sonra 12'inci yüzyıla kadar tarihlenen ciddi kronoloji veren ticari amfora kalıntılarından, kırmızı astarlı seramiklere, kandillere, lüle parçalarına, Osmanlı dönemine ait bir takım kültür varlıklarına, bölgede belirlediğimiz batık kalıntılarına kadar aslında birçok su altı kültürel mirasını yansıtan kültür varlıklarını tespit ettik" dedi. Bölgenin dalış turizmine açılması hedefleniyor Hedeflerinin sadece kazı yapmak olmadığını, aynı zamanda bölgeyi turizme kazandırmak olduğunu da ifade eden Müze Müdürü Serkan Gedük, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın himayesinde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle bölgede "Kerpe Sualtı Arkeoparkı Projesi" hayata geçirileceğini de kaydetti. Pilot proje olacak bu çalışmanın 2024 yılı içerisinde tamamlanmasının hedeflendiğini dile getiren Gedük, "Projeyle bölgenin özellikle dalış turizmine açılması hedefleniyor. Bu sayede bölgede su altı kültürel mirasın farkındalığı ve bölgedeki dalış turizmine olan eğilimin daha da artması, Karadeniz'e olan dalış sayısının artırılması gibi birtakım farkındalıklar var. Aynı zamanda bölgenin destinasyon noktaları açısından da sadece dalış turizmi değil, bir takım kültürel miras olan izlerinin tanıtılması da hedefleniyor" ifadelerini kullandı. "Yeraltından çıkarılan eşyalar çok ilgimi çekti" Müzedeki tarihi eserleri inceleyen 6. sınıf öğrencisi Alper Er, "Müze inanılmaz güzel. Çok güzel çalışmalar yapmışlar. Müzede en çok su altı bölümünü beğendim" dedi. Suyun altından çıkarılan eserleri hayranlıkla inceleyen Aybüke Binci ise "Müzeyi gezmek bende çok güzel bir etki bıraktı. Çıkarılan eşyalar çok ilgimi çekti. Zaten yaşadığımız yer deniz çevresi. Bu serginin yapılması da çok hoş olmuş. Böyle çalışmaların yapılması ve bizim bunları görmemiz onur verici" diye konuştu.

Yaz turizmi için ideal koşullar Karadeniz'e kayabilir Haber

Yaz turizmi için ideal koşullar Karadeniz'e kayabilir

İklim değişikliğinin etkileri bölgesel olarak değişkenlik gösterirken, bu etkilerin sektörel yansımaları da farklı oluyor. İklim değişikliğinin turizm sektörü üzerindeki mevcut etkilerinin de yakın gelecekte daha da belirginleşeceğini belirten Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nazan An ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Tufan Turp, bunun önemli bir örneğinin, ülke gelirine doğrudan katkı sunan yaz turizmi destinasyonlarında beklenen değişiklikler olduğunu belirtti. İklim projeksiyonlarının, Akdeniz’deki popüler kıyı destinasyonlarının çekiciliğinin, yüzyıl ortasına kadar azalabileceğini ortaya koyduğunu belirten Dr. Nazan An, “Bu durum, özellikle yaz aylarındaki sıcak iklim koşullarında öngörülen artış ve buna bağlı olarak termal konfordaki azalmayla ilgili. Karadeniz kıyılarının Akdeniz’e alternatif bir turizm destinasyonu olarak potansiyeli değerlendiriliyor. Karadeniz Bölgesi, plaj turizmi için gerekli konfor düzeyini sağlayabilir. Özellikle Sakarya, Ordu, Samsun, Trabzon’da ve Rize’de bazı bölgelerin, Tatil İklim Endeksi (Holiday Climate Index, HCI) sınıflandırmasındaki en ideal koşullara ulaşabilir“ dedi. Uygun yaz koşulları kuşağı, kuzeye kayıyor İklim değişikliğinin, bir yandan turizm sektörü nedeniyle şiddetlendiğini, bir yandan da iklim koşulları dağılımında değişiklikler yaratarak turizmin mevsimselliğini, turizme olan talebi ve seyahat modellerini etkilediğini belirten Dr. Nazan An, “Bu durum, ortalama sıcaklıklar, güneşlenme süresi, yağış, nem ve rüzgar hızı gibi iklim özelliklerinin iklim değişikliğine bağlı değişmesinden kaynaklanıyor. Bugüne kadar yapılan birçok çalışma, turistlerin karar verme süreçlerinde iklimin önemli bir faktör olduğunu kanıtlar nitelikte. Bu da hem bugün hem de gelecekte, iklim değişikliğinin turizm talebi üzerinde etkili olacağını ortaya koyuyor” ifadelerinde bulundu. Kıyı turizminde ‘termal konfor'  İklim projeksiyonlarına göre, yaz aylarındaki sıcak iklim koşullarının artması ve insan vücudu için gerekli olan termal konforun azalmasının, önümüzdeki çeyrek asırda Akdeniz kıyılarının daha az çekici hale gelmesine neden olabileceğini belirten Dr. Tufan Turp ise “İnsan konforunu belirlemede öne çıkan bir gösterge olan Tatil İklim Endeksi (HCI), belirlenen lokasyonlarda insan konforunun nasıl etkileneceğini göstermeye veya konfor seviyesinin uygunluğunu ölçmeye yarıyor. HCI’den faydalanılan mevcut çalışmada da, iklim değişikliği ile mücadelenin bugünkü gibi zayıf olduğu kötümser senaryoda (RCP8.5), önümüzdeki yarım asırlık süreçte Karadeniz’de termal konforun ne şekilde etkilene ceği araştırıldı” dedi. Çalışmada, bağıl nem ve sıcaklık değerlerinden faydalanılarak hesaplanan termal konforun yanı sıra, bulut örtüsü, günlük yağış miktarı, günlük ortalama rüzgar hızı gibi ilgili başka parametrelerin de dikkate alındığını belirten Dr. Tufan Turp, “Tüm bu hesaplamalar sonucunda, 2026-2050 yılları arasında Karadeniz’de hem plajların hem de kentlerin insan konforu için ne derece uygun olduğu incelendi” bilgisini verdi. Dr. Turp, “Çalışmada ayrıca plaj ve kent skorları, bu ortamlarda farklı faktörlerin görece daha önemli olması dolayısıyla, ayrı ayrı hesaplandı. Örneğin plaj skorunda plajlarda sıcaktan bunalan insanların denize girip serinleme imkanı olduğundan termal konforun ağırlığı düşük tutulurken, bu, kentlerde çok mümkün değil. Öte yandan, bulutlu havalarda denize girmek yerine kent gezileri tercih edilebileceği için, plaj skorunda bulut örtüsünün ağırlığı daha yüksek” dedi. Uyum sürecini doğru yönetmek gerekiyor Araştırmacılar, Türkiye gibi, turizm gelirlerinin ekonomik açıdan fark yarattığı ülkelerin, iklim değişikliğinin turizm üzerindeki etkilerini ve zarar görebilirliklerini kapsamlı şekilde incelenmesi gerektiğinin altını çizdiler. Bu etkilerin de hem çok yönlü olabileceğini hem de lokasyonun özelliklerine göre farklılık gösterebileceğini belirten Dr. Nazan An ve Dr. Tufan Turf, turistik destinasyonların konumunun, popülaritesi ve turizm sezonunun zamanlamasının, turizm destinasyonlarının iklim değişikliğinden ne şekilde etkileneceğinin belirlenmesi açısından büyük önemli olduğuna vurgu yaptı.

Sebastopolis Antik Kenti 2023 kazıları sona erdi Haber

Sebastopolis Antik Kenti 2023 kazıları sona erdi

Ondokuz Mayıs Üniversitesinden (OMÜ) yapılan yazılı açıklamaya göre, Tokat'a 69 kilometre uzaktaki Sulusaray ilçesinde bulunan antik kentte bu yıl ağustosta başlayan kazı çalışmaları, Tokat Müzesi başkanlığında OMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür'ün koordinatörlüğünde yürütüldü. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tokat İl Özel İdaresi, Sulusaray Kaymakamlığı ve Belediyesinin desteğiyle OMÜ lisans ve lisansüstü öğrencilerinden oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen kazılar, 21 gün sürdü. Taş döşemeli Roma yolu tespit edildi Kazının Bilimsel Danışmanı Doç. Dr. Akın Temür, bu yılki çalışmanın, kazısına daha önceden başlanan Bizans Kilisesi ve Roma Hamamı'nda yürütüldüğünü belirtti. Bizans Kilisesi'nin güney tarafında gerçekleştirilen çalışmalarda çok sayıda mimari yapı elamanı ve seramik buluntusunun yanı sıra parçalanmış halde vaftiz teknesine ulaşıldığını bildiren Temür, şu ifadeleri kullandı: "Roma Hamamı'nın doğu sınırını belirlemek için açılan çalışmalarda 3 metre derinlikte, 20 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde taş döşemeli Roma yolu tespit edildi. Kazılar sonucunda yolun kuzey-güney doğrultulu devam ettiği ve doğuya doğru genişlediği görüldü. Önümüzdeki sezon bu alanda çalışmalara kaldığı yerden devam edilmesi planlanıyor." Sebastopolis Antik Kenti'ndeki kazıların, sadece arkeolojik malzemenin çıkarıldıktan sonra müzelere aktarılmasıyla sınırlı kalmayacağını vurgulayan Temür, şunları kaydetti: "Disiplinler arası bir anlayış içerisinde bulguların birçok bilim dalı açısından da incelenmesini ve ülkemizde her geçen gün eksikliği daha fazla hissedilen koruma ve restorasyonlarla kalıntıların yeniden ayağa kaldırılmasını da amaçlıyoruz. Bu durum turizm açısından büyük girdiler sağlayarak bölge turizmine canlılık getirecek. Ayrıca çalışmalar bölgeler arası kültürel etkileşimleri belgeleyebilecek önemli bulgular sağlayacağı gibi kentin arkeoloji dünyasındaki yerinin belirlenmesi açısından da oldukça önemli sonuçlar verecek."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.