Hava Durumu

#Katar

TOURISMJOURNAL - Katar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Katar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

EasyCep yurtdışına Katar’la açılıyor Haber

EasyCep yurtdışına Katar’la açılıyor

EasyCep, büyümesini globale taşıyor. Yurt dışı açılımına Katar’la başlayan şirket, ülkeyi yenilenmiş telefonun avantajları ile tanıştıracak. Katar’ın üç perakende devi ile iş birliğine giden şirket, ileriki dönemde operasyonuna yeni pazarlar ekleyerek bölgedeki açılımını sürdürmeyi hedefliyor. Türkiye’de yenilenmiş telefon pazarının önde gelen şirketlerinden EasyCep, hızlı büyümesini sürdürerek bölgesel oyuncu olma hedefiyle yurtdışına açılıyor. İlk olarak Katar’da faaliyet göstermeye başlayan şirket, ülkenin üç perakende devi ile anlaştı. Katarlıları 12 ay garantili yenilenmiş telefonların avantajlarıyla buluşturacak olan şirket, ilerleyen dönemde bölgedeki açılımını, operasyonuna yeni pazarları ekleyerek sürdürmeyi hedefliyor. Yapılan açıklamaya göre, Katar’daki faaliyetine tüketicilerin eski telefonlarını alarak başlayan şirket, bölgenin lider perakende markalarıyla güçlerini birleştirerek ülkedeki yenilenmiş tüketici elektroniği sektörüne profesyonel bir boyut kazandıracak. Ülkenin en büyük telekom operatörü Ooreddeoo’nun 21 mağazasında hizmet verecek olan şirket, 18 mağazasıyla ülkenin en geniş ağa sahip elektronik cihaz ve teknik servis tedarikçisi Starlink’le de iş birliği yapıyor. Bunun yanında, Katar dahil 10 ülkede faaliyet gösteren bölgenin en büyük hipermarket zincir markalarından Lulu Hipermarket de şirketin Katar operasyonuna güç katacak. Hedef küresel oyuncu olmak Yakın coğrafyadaki fırsatları değerlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan EasyCep Kurucu Ortağı ve CEO’su Mehmet Akif Özdemir, “Türkiye yenilenmiş telefonun avantajlarını ve şirketimizin şeffaf, güvenilir ve kapsamlı hizmetlerini sevdi. Tüketicilere sağladığımız avantajlı hizmetlerimizi, ülkemizde edindiğimiz tecrübeyle artık yakın coğrafyamızla başlayarak globale taşıyoruz. Küresel oyuncu olma hedefiyle yurtdışı operasyonlarımıza Katar’dan başladık. Yakın zamanda başka ülkeleri de EasyCep’in yenilenmiş cihaz uzmanlığı ile tanıştırmayı ve pazarımızı genişletmeyi hedefliyoruz” dedi. Yapılan açıklamaya göre, Türkiye’yi yenilenmiş tüketici elektroniği tanıştıran şirket, Katar’da ilk etapta tüketicilerin telefon, tablet ve akıllı saatlerini satabildiği platformunu devreye aldı. Devam eden süreçte ise, avantajlı ödeme fırsatları ve garanti hizmetiyle tüketicileri yenilenmiş ürünlerle buluşturacak. Tüketici tercihlerini sürdürülebilirlik temelinde yeniden şekillendirmeyi hedefliyor Şirket, yenilenmiş elektronik ürünler sunarak ve yeni ürünler üretmek yerine mevcut ürünleri kullanımda tutarak tüketici tercihlerini sürdürülebilirlik temelinde yeniden şekillendirmeyi hedefliyor. Yenilenmiş elektronik cihaz kullanımı sayesinde yeni üretimden kaynaklı karbon salımı engellenirken, ekonomik olarak da kazanım elde ediliyor. Bu bilinçli tüketim yaklaşımını yaygınlaştırmayı amaçlayan şirket, sektörün ilk Çevresel, Sosyal ve Yönetişim Raporu’nu yayımlayarak sürdürülebilirlik yaklaşımını uluslararası standartlarda kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaştı. Şirket, vizyonunu; çevreye duyarlı, yenilikçi bir şirket olarak; müşterilerine kaliteli yenilenmiş telefonlar sunarak teknolojinin sürdürülebilir kullanımına liderlik etmek olarak açıkladı.  

Katar'da yemek, müzik ve popüler kültür Haber

Katar'da yemek, müzik ve popüler kültür

Katar 365'in bu bölümünde, Katar’ın kültürlere ve alt kültürlere nasıl kucak açtığını keşfediyoruz. Katar'daki Flag Plaza, ülkede her yıl düzenlenen "Kültür Yılları" programının 10. yılı münasebetiyle açılan kamusal bir mekan. Program her yıl farklı bir ülkeyle, bu ülkelerin yaratıcı, kültürel ve sanatsal yönlerini paylaşarak ortaklıklar geliştirmeyi amaçlıyor. Bu yıl seçilen ülke Endonezya'ydı. Ve bu Güneydoğu Asya ülkesi canlı kültürünü sergilemek için elinden geleni yaptı. Kültürü yemek, müzik ve moda yoluyla deneyimlemek Söz konusu olan insanları farklı kültürler ve mutfaklarla tanıştırmaksa, bir yemek festivalinden daha iyi bir yol olamaz. Bu yılki Katar Uluslararası Yemek Festivali'nde sunulan yemeklerin tadına bakmak isteyen binlerce ziyaretçi, Lusail Bulvarı’nda bir araya geldi. Dünyadan çeşit çeşit yemek ve atıştırmalıklar sunan yaklaşık 100 tezgah arasında bu yıl dikkatler Endonezya mutfağındaydı. Yemek festivali başarılı bir başka yılını akşam yemeğiyle tamamlandı ancak bu, Kültür Yılı takvimindeki çok sayıda etkinlikten yalnızca biri.  Endonezya'nın Katar Büyükelçisi Rıdvan Hassan, "Katar ve Endonezya arasında ilişkilerimiz gayet iyi. Kültür aracılığıyla insanlar arasında daha iyi bir anlayış geliştirmek de iyi. Katar-Endonezya Kültür Yılı’nın bu tür şeylere büyük bir katkısı var." şeklinde konuştu.  Kültürleri bir araya getiren yalnızca yemek değil. Müzik, tiyatro ve sanat da bir ülkenin kültürünü, çeşitliliğini ve değerlerini yansıtabilen evrensel dillerdir. Ve Katara Kültür Köyü’nde Endonezya tiyatrosunun renkli dünyasına bir bakış sunmak üzere özel bir müzikal performans sahnelendi. Endonezya'nın en eski ve en değerli destanlarından bazılarının müzikal bir yorumu olan 'Hayati'yi icra etmek üzere Endonezya'nın farklı bölgelerinden gelen aktör ve aktrisler Katar Opera Salonu'nda buluştu.  Hayati'nin altın başlıklar, geleneksel tiyatro maskeleri ve renkli, dökümlü batiklerden oluşan kostümleri, Endonezya'nın ünlü moda tasarımcılarından Era Soekamto tarafından özel olarak hazırlandı. Soekamto batik sanatına ilişkin, "Batik derinlikli bir sanattır. Sadece balmumu ve renklendirme tekniklerini kumaşa uygulamanın bir yolu değil, aynı zamanda görsel bir iletişimdir. Tek bir kumaşta tüm felsefeleri, tüm bilgelikleri sunmanın çok derin bir yoludur." ifadelerini kullanıyor. Müziksiz bir performans olur mu? Hayati, akortlu gonglardan oluşan bir Endonezya orkestrası olan gamelana ek olarak, geleneksel ve modern teknikleri bir araya getirerek eski ve yeni sesleri harmanlıyor. Müzik direktörü Gunarto Bahasa, Hayati'nin müziğini "Geleneksel Endonezya müziğinde seslerin rengi çok çeşitlidir. Takımadalarda var olan seslerin rengini birleştirmeye çalıştık. Yaylı unsurlarla ve kaydırma yöntemiyle yeni olarak yarattığımız bazı Cava melodilerini ve geleneksel melodileri aldım." şeklinde anlatıyor. Şehri iki tekerlek üzerinde hissetmek Ali Bin Towar El Kuwari'nin seyahat etmeyi sevdiğini söylemek yeterli olmaz. Katarlı girişimci ve sporcu, 80’den fazla ülke gezdi. Bu nedenle onun, Endonezya'nın Yogyakarta kentindeki tarihi mekanlara yönelik bir bisiklet turu etkinliği olan Kültür Yılları girişiminin CultuRide Elçisi olarak seçilmesi oldukça yerinde.  Katar 365'e konuşan El Kuwari, "Dünyanın en büyük tapınağını görmek ve çok derinlere inen bir tarihe tanıklık etmek kesinlikle muhteşemdi." diyor ve ekliyor: "Çok ilginçtir ki, ulaşımı azalttığınızda şehrin kendisini görmeye ve hissetmeye başlıyorsunuz. Bisikletle küçük çocukları, tavukları, kayaları görüyorsunuz. Her yeri, ağaçları, gittiğiniz ve gezdiğiniz her bir yeri görüyor ve aynı zamanda hissediyorsunuz. Bu yüzden şehri daha fazla hissetmek için her zaman bisikletimi kullanmakta ısrar ediyorum." El Kuwari, 2023 Endonezya-Katar Kültür Yılı'ndan bahsederken "Bana kişisel olarak pek çok şey öğretti. Endonezya tarihinin 11 bin yıl öncesine dayandığını ilk kez öğrendim. Endonezya’da inanılmaz keşifler var. Çok fazla farklılıkları ve dinleri var. Tüm bu çeşitlilikle barış içinde nasıl yaşadıklarını anlamaya çalıştım." şeklinde konuşuyor. Katar'da uluslararası popüler kültürün adresi 'Geekend' Kostümlerini giyerek Japon anime karakterlerini canlandırmak, Katar’da görmeyi beklediğiniz bir şey değil. Ancak Geekend, yılın bir hafta sonu için cosplay meraklıları, oyun bağımlıları ve maceraperestler için vazgeçilmez bir mekan haline geliyor. Simran Kadam geçtiğimiz yıl Geekend’e bir hayranı olarak geldi. Bu yılsa Japon video oyunu karakteri Kamisato Ayaka’yı canlandırmak için geri döndü.  Kadam canlandırdığı karakteri, "Herkesin önünde bir prenses gibi görünmesi gerektiği için omuzlarında çok fazla yükü olan bir karakter. Ama gerçekten yalnız çünkü ailesi yok ve her zaman mükemmel görünmesi gerekiyor." şeklinde anlatıyor. "Bugün insanlara doğru yürüdüğümde, hemen ‘Aman Allah’ım, bu Kamisato Ayaka mı?’ diyorlar. Ve sonra anında arkadaş oluyoruz."  diyen Kadam, Geekend’de hiç de yalnız değil. Karakterinin kostümü harika bir şekilde buzları eritiyor.  Geekend içinizdeki geek'i kucaklamak ve geyik yapmak için güvenli bir alan. Organizatörler buranın, ziyaretçilerin "geekçe" olan her şeyi, yargılanmadan rahatça övebilecekleri, etkileşim kurulacak ve ilham alınacak bir yer olmasını umut ediyor. Mohamed Alansi bir video oyunu tutkunu. Ancak sadece oynamıyor, onları üretiyor da. Katarlı video oyunu geliştiricisi, Geekend'i kendisine diğer oyuncularla vakit geçirme fırsatı verdiği için takdir ediyor: "Geekend biz oyun geliştiriciler için önemli. İnsanlar burada oyun geliştirmeyi seven ve bu eğilime sahip olan bir kesim olduğunu bilsinler. Bizim burada olduğumuzu bilsinler ve bizi teşvik etsinler."

Katar'ın her damak tadına hitap eden dünya lezzetleri Haber

Katar'ın her damak tadına hitap eden dünya lezzetleri

Katar'da, hem yerel halk hem de turistler için dünya mutfağından tatları denemek mümkün. Kaliteli ve lüks restoranları ile tanınsa da ülkenin başkenti Doha gizli kalmış cevherlere de ev sahipliği yapıyor. Zhang Jia Ni’nin ailesi, işlettikleri Zhen Street Kitchen adlı restoranla kuzeydoğu Çin mutfağını Doha’ya taşıyor. Jia Ni, anne ve babasının on yıldan daha uzun bir süre önce ilk restoranlarını açmalarından bu yana kentte birçok şeyin değiştiğini söylüyor. Ni, şimdi West Bay’de hizmet veren restoranın adresi değişse dahi tutkunun aynı kaldığını ifade ediyor. "Restoranımı niye mi açtım? Çünkü yemek yemeyi seviyorum" diyor Jia Ni gülümseyerek. Ailesi 20 yıldır restoran işleten Jia Ni, Çin yemekleri için gerekli olan malzemeleri on yıl öncesine göre çok daha kolay bulabildiklerini söylüyor: "Eskiden Çin’e gittiğimizde bavullarımızı yiyeceklerle doldururduk. Şimdi daha iyi, çünkü Çin ürünleri satan bir süpermarket açıldı. Yani işimiz kolaylaştı". Kentteki küçük aile işletmelerinin sayısının artması, blog yazarı Rachel Morris’i heyecanlandırıyor. "Life on the Wedge" adlı blogunda yemek üzerine yazılar kaleme alan Morris, Doha'daki yeme-içme mekanlarının uzmanı. "Katar, yemek düşkünü bir ülke. Çok iştahlıyız. Dışarıda yemek yemeği seviyoruz. Yeme-içme mekanları da çok kültürlü. Birçok kişi memleketlerinin lezzetlerini buraya taşıyor." diyor Morris. Doha'da Asya mutfağı oldukça zengin.  Tuk Tuk Saigon, Çin'in yanı sıra Tayland, Myanmar ve Vietnam'dan farklı lezzetleri tek çatı altında toplayan bir restoran. Kapılarını ilk kez Dünya Kupası maçlarının oynandığı sırada açtı.  Dünyanın dört bir yanından futbol taraftarlarının Katar'a akın etmesiyle, ülkede servis edilen yemekler de daha uluslararası hale geldi. “Tuk Tuk Saigon sadece damak tadını değil, ambiyansı da beraberinde getiriyor” diyor restoranın sahiplerinden Natcha Kijjullajarit Friel.  "Tayland’dan, Vietnem’dan dekor malzemeleri getirdik. Misafirlerimizin, yemeklerin tadına bakarken oraların ambiyansını burada yaşayabilmelerini istedik". Katar'ın, Birman mutfağıyla tanışmasının üzerinden çok geçmedi. Daha önce Birman yemeklerini tam anlamıyla denemediğini söyleyen Morris, tadına baktığı yemeklerle büyüleniyor: "En beğendiğim yemek Birman spagetti oldu. Tam benim damak tadıma uygun. Ekşi, tatlı ve çıtır çıtır. İçinde turşu da var. Müthiş bir şey". 'Gurme topluluğu' yaratmak ‘QATAR Bite by Bite: A Lighthearted Look into Qatar’s Food Scene’ (Lokma Lokma Katar) adlı blogun yazarlarından Terry Booth, 'Doha Yemek Projesi' kapsamında tadım turları düzenliyor.  "Bu turların iki avantajı var. Bir yanda misafirlerimizi konfor alanlarından çıkarıp, belki de varlığını bile bilmedikleri ortamlara götürüyorum. Bu konuda bana güveniyorlar. Diğer yandaysa restoranları, özellikle de küçük işletmeleri yeni müşterilere tanıtarak, onlara destek olmaya çalışıyorum" diye anlatıyor Booth. "Eğlenmek için başlamıştım ve eğlendiğim için de devam ediyorum. Yemek tutkumu keşfetmekten çok keyif alıyorum" diye ekliyor. Booth, tüm gece boyunca herkesin memnun kaldığından ve doyduğundan emin olmak için çabalıyor. Gündüzleri petrol sektöründe çalışan Booth, üç yıl önce yemek üzerine bir blog başlatmış. Güney Amerika'yı Doha'da tatmak Katar sadece Asya mutfağına ev sahipliği yapmıyor. Peru mutfağı son yıllarda, hem yemek alışkanlıkları hem de kalite açısından gastronomide adından sıkça söz ettirir oldu.  Peru mutfağı denince insanların aklına deniz ürünleriyle yapılan 'ceviche' veya kinoa gibi tatlar geliyor. Peru lezzetlerinin hızla popüler oluşunun nedenlerini COYA Doha'nın baş şefi Hasan Kayabaşı’ya sorduk. “Ceviche Peru’yu temsil ediyor diyebiliriz ama bundan çok daha fazlası var; 3 bin kadar farklı patates ve yüzlerce mısır türü mevcut".  "16’ncı yüzyıla kadar Avrupa’da ve Doğu’da patatesi tanımıyorduk. Peru’dan geliyor. Peru mutfağında pişirilen hemen hemen her yemeğe konan bazı acı tatlar da yalnızca Peru’ya has" diyor Kayabaşı. Kokulu pilav yatağında, açık ateşte kızartılmış levrekten oluşan Arroz Nikkei, Peru mutfağının baş temsilcilerinden.  Kore'den cızbız Kore pop müziğinin ve dizi filmlerinin küresel çapta ün kazanmasıyla Kore barbeküsünün de ünü dünyaya yayıldı. Katar'daki Yee Hwa adlı restoran kapılarını, Kore kültürünün bu çapta ün kazanmasından çok önce, 1998’de açtı. Ailesinden bayrağı devralarak yola devam eden Seung Moon, şimdi iki şubesiyle Kore barbeküsü kültürünü Katar’da tanıtıyor. Moon, barbekünün özelliğini şu sözlerle anlatıyor: "Kore barbeküsünü özel kılan, sofradaki herkesi mangala dahil etmesi. Eti, iyi pişmesi için çok ince kıyıyoruz". İster öğle ister akşam yemeği olsun, iki kişilik veya kalabalık bir sofra da olabilir... fark etmiyor. Yemeklerin çeşitliliği, soslar, ızgaralar, tatlar… bunların hepsi, ait olduğu ülke gibi Kore barbeküsünü renkli kılan unsurlar. Malezya'dan damak çatlatan tatlar Mama Rozie, geniş menüsüyle Endonezya ve Malezya mutfağından ev yapımı tatlar sunan bir restoran. Malezya doğumlu Mama Rozie, ailesiyle birlikte 1996’da Katar’a yerleşmiş. Hemen sonrasında ise kendi gibi Malezya’dan göçen ancak yanında ailesi olmayanlara, ülke özlemlerini gidermek için yemek yapmaya başlamış. Çevresinin desteği giderek artınca, evindeki mutfakta başladığı yolculuğu onu restoran sahibi yapmış. Et rendang, laksa ve satay… Malezya’nın ulusal yemekleri Mama Rozie'de de oldukça popüler. Menüdeki bazı tarifler, ev yemeği tadında çünkü burada elle hazırlanıyor. Doha'da Polonya lezzetleri Mama Rozie’nin yakınlarında, Katar’ın ilk ve tek Leh restoranı Polka’yı ziyaret ediyoruz. İşletmenin sahiplerinden Magda Lux, Polonya yemeklerini çok özlediğinden 2022 yılının sonuna doğru bu restoranı açtığını söylüyor. Diğer yandan bu restoran sayesinde dekordan yemeklere, Polonya kültürünü başkalarına da tanıtmayı hedeflemiş. "Burası küçük bir müzeye benziyor. Hemen hemen her şeyi ellerimizle yaptık. Birçok şeyi ahşaptan inşa ettik" diyor Lux. Polonya mutfağında ‘pierogi’ ve hamur işlerinden çok daha fazlası var. Polka'nın menüsü, Polonya'da bir hafta sonunda tipik bir sofra deneyimi vadediyor. Tabaklardan birini işaret eden Lux, "Buna burada sıkılmış lahana diyoruz ama Polonya’da ‘golumpki’ deriz. İçinde et ve pirinç olan lahana sarması. Bu da pizzayı andıran bir yemek. Adı Zapiekanka. Çok lezzetlidir" diyerek tanıtıyor yemeklerini. "Benim için en önemlisi kültürümü başkalarıyla yaşayabilmek. Beni en mutlu edense bunu yemeklerimiz paylaşarak başarmak".

Restoran ve oteller gıda israfını azaltmak için neler yapıyor? Haber

Restoran ve oteller gıda israfını azaltmak için neler yapıyor?

Daha sürdürülebilir yiyeceklere olan talep giderek artıyor ve hükümetlerle uluslararası kuruluşlar gezegene yardımcı olmak için beslenme şeklimizi değiştirmemizi istiyor. Peki ya sıradan insanlardan çok daha fazla kaynak tüketen büyük işletmelere ne demeli? Birleşmiş Milletler, 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünya çağrısında bulunuyor. Ve şirketleri, hâlâ düzenli olarak yeterli gıdaya erişim mücadelesi veren 2,4 milyar insana yardım etmek için üzerlerine düşeni yapmaya davet ediyor. Tüketicilere sunulan toplam gıdanın yüzde 17’si kadarının israf edildiği tahmin ediliyor. Potansiyel olarak 931 milyon tonluk bir yemek israfından bahsediliyor. BM, vatandaşları, şirketleri ve hükümetleri atıkları azaltmak ve daha döngüsel yeni bir ekonomi şekillendirmek için birlikte çalışmaya çağırıyor. Ulusal karbon emisyonu taahhütlerinin, küresel ısınmayı sınırlamak ve 2050’ye kadar net sıfır bir dünya oluşturmak için yeterli olmaması nedeniyle, daha acil bir eylem talep ediliyor.  Ünlü şef ve Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Savunucusu Leyla Fathalla şeflerin gıda israfını azaltmak için yapması gerekenleri şöyle anlatıyor: "Öncelikle alışveriş aşamasından başlayalım. Tariflerimiz için alışverişe çıkmadan önce haftamızı planlamalıyız. Malzemelerimizi, o hafta pişireceğimiz tariflerin listesine göre almalıyız. Böylece, hafta sonuna kadar çöpe gidecek hiçbir malzeme almamış oluruz. Tıpkı matematikte olduğu gibi ailemizin ne kadar tüketeceğini hesaplamalı ve ona göre yemek yapmalıyız. Eğer fazla kalırsa diğer insanlara verebiliriz. Her şeyden önce, halihazırda dolabımızda ve mutfağımızda olanları pişirelim veya kullanalım. Böylelikle daha az gıda atığı çıkarırız." The Walfort Astoria Lusail’in gıda sürdürülebilirliği stratejisi Uluslararası bir otel, sürdürülebilir bir gıda stratejisi benimsediğinde neler olur? Emma Banks, Katar’daki The Walfort Astoria Lusail Otel'de yiyecek ve içecek tüketim şeklimizi değiştiren vizyonerlerden biri. Banks, "Araştırmalar, ramazan ayında ve diğer bayram ve kutlamalar sırasında gıda israfının yüzde 25 ila 50 artabildiğini gösteriyor. Otellerimiz, iftar ve sahur menülerine değişimin reçetesi olan sürdürülebilirlik mesajını koydu. Bunu misafirlerini gıda israfı üzerine düşündürmek için yaptık. Mümkün olduğunca çok yerel ve bitkisel ürün kullanmak için yerel çiftliklerle ortaklık kurduk, bu da kilometreleri en aza indirdiğimiz için yine daha karbon dostu. Ayrıca, plastik kullanımını da mümkün olduğunca azaltmaya çalışıyoruz. Winnow ile iş birliği yaparak, atıkları izleyip takip etmek ve gelecekte gıda israfını nasıl en aza indirebileceğimiz konusunda fikir edinmek için yapay zeka teknolojilerini kullandık." şeklinde konuşuyor. Otelin ortaklık kurduğu teknoloji şirketi Winnow'dan David Jackson ise çalışmalarını şöyle anlatıyor: "Winnow'da şeflerin gıda israfını yarı yarıya azaltarak daha kârlı ve sürdürülebilir bir mutfakta çalışmalarına yardımcı olmak için yapay zeka araçları geliştiriyoruz. Çalıştığımız yapay zeka alanı bilgisayar görüşü, makineye mutfakta çöpe atılan yiyecekleri görmeyi ve tanımayı öğretiyoruz. 67 ülkeden binlerce şefle çalışıyoruz. Yeşil Ramazan kampanyasının bir parçası olarak Hilton ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz; verilerimiz ekiplerin gıdaların tam olarak nerede israf edildiğini tespit etmelerine yardımcı oluyor ve sonra onlara değişimi yönlendirecek içgörüler sağlıyor. Davranış bilimi öncülüğünde, gıda israfını azaltırken müşteri memnuniyetini artıracak çözümler uygulamak için büfelerdeki belirli öğeleri ve belirli alanları tanımlayabilirler." Lusail’deki The Waldorf Astoria Otel, lüks ve sürdürülebilirliğin gerçekten de bir arada var olabileceğini gösteriyor. Avrupa Birliği Yeşil Haftası Avrupa'ya kaydettiğimiz ilerlemeyi kutlama ve bireyleri, toplulukları ve kuruluşları gelecekte çevremizi korumak ve eski haline getirmek için daha güçlü adımlar atmaya teşvik etme fırsatı veren AB Yeşil Haftası, mayıs sonunda başladı.  Avrupa Birliği çevre sözcüsü Adalbert Janhz, bu etkinliğin daha sürdürülebilir olma çabasında neden bu kadar önemli olduğunu şöyle özetliyor: "AB Yeşil Haftası yaklaşık yirmi yıldır düzenlediğimiz bir etkinlik. Ana fikri, tüm Avrupa’da politika yapıcılar ve karar vericilerden oluşan çevre topluluğunu, genel olarak çevre politikalarında nasıl ilerleyeceğimizi tartışmak üzere büyük bir konferans için Brüksel'de bir araya getirmek. Kolektif düşünme ve sürdürülebilirlik yolunda ilerleme açısından gerçekten önemli bir an. AB yeşil anlaşması bu Avrupa komisyonunun ilk önceliği ve bunun önemli bir nedeni var. Doğayı ve iklimimizi tahrip etmeden refahımızı daha sağlam bir temele oturtacak daha sürdürülebilir bir dünyaya ulaşmak için şu anda gerçekten küçük bir fırsata sahibiz." Birleşmiş Milletler 2030’a kadar açlığın olmadığı bir dünya hedeflerken tüm şirketler üzerine düşeni yapmaya çağrılıyor. Ancak dünyada hâlâ yılda bir milyar tona yakın gıda israfı yapılıyor. Hâlâ yeterli gıda bulmakta zorlanan 2,4 milyar insana yardımcı olmanın yollarını bulmak için, tüm dünyanın iş yapma biçiminde büyük bir zihniyet değişikliği gerekecek. Kaynak : Euronews

Katar, Bahreyn ve Umman’dan Kastamonu’ya yakın ilgi Haber

Katar, Bahreyn ve Umman’dan Kastamonu’ya yakın ilgi

Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ardından Katar, Bahreyn ve Umman’dan sosyal medya ve basın temsilcileri Kastamonu’ya gelerek şehrin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini gezecekler. Kastamonu Valiliği himayelerinde, Kastamonu Turizm ve Altyapı Hizmet Birliği (KASTAB), Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), THY Kastamonu Bölge Müdürlüğü, Kastamonu İl Özel İdaresi koordinasyonunda yerel yönetimler ve özel sektör temsilcileri iş birliğinde gerçekleştirilen Kastamonu Destinasyon Tanıştırma Turları Katar, Bahreyn, Umman merkezli sosyal medya ve basın temsilcileri ile devam ediyor. Üç ülkeden gelen konuklar, 15-18 Haziran 2023 tarihleri arasında hem Kastamonu’yu tanıyacak hem de tanıtacaklar. Kastamonu’nun kültür ve doğa harikası turizm destinasyonu olarak uluslararası pazarlarda tanıtılmasına yönelik yürütülen çalışmalar ara vermeden devam ediyor. 6-9 Haziran’da Kuveyt merkezli seyahat acenteleri ile başlayan ve 10-13 Haziran’da Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri sosyal medya ve basın temsilcileri ile devam eden Kastamonu Destinasyon Tanıştırma Programı’nın üçüncü etabında Katar, Bahreyn ve Umman’dan gelen sosyal medya fenomenleri Kastamonu’nun turizm potansiyeli yüksek unsurlarını yakından inceleme ve deneyimleme fırsatı bulacak. 15 Haziran Perşembe sabahı Kastamonu Havalimanı’na gelen 17 sosyal medya ve basın temsilcisi 3 gün boyunca Kastamonu destinasyonunun doğal, kültürel ve gastronomi unsurlarını yakından tanıyacak. Tanıştırma programı 18 Haziran Pazar günü sona erecek. Uluslararası pazarlara yönelik tanıştırma programlarının Eylül ayında alternatif pazarlar ile devam etmesi planlanıyor.

Silaha değil, suya yatırım yapılmalı Haber

Silaha değil, suya yatırım yapılmalı

Batı'da su ekonomisi üzerine çok fazla düşünülmez. Tüketiciler için nispeten ucuzdur ve ortalamadan daha kurak dönemlerde getirilen bazı hortum-boru yasakları dışında musluklar neredeyse hiç kurumaz.  Ancak bu durum, iklim değişikliği ve özellikle tarımda giderek artan su kullanımı nedeniyle giderek bir sorun haline geliyor.  Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'ne (OECD) göre, dünya nüfusunun yüzde 60’ı 2050 yılına kadar su sorunuyla karşı karşıya kalabilir ve su krizinin yükünü düşük gelirli aileler çekebilir. Su kıtlığı bazı bölgelerde ekonomik büyümeye gayri safi hasılanın yüzde 6’sı kadar zarar verebilir. 22 Mart Dünya Su Günü yaklaşırken gezegendeki su kaynaklarının mevcut durumunu ve bir şirketin Katar'da fark yaratmaya nasıl yardımcı olduğunu inceledik. 'Silahlardan önce musluklar' Dünyada en az 2 milyar insan hâlâ güvenli içme suyundan ve temizlik imkanlarından mahrum. Bu da kalkınmanın önünde büyük bir engel oluşturuyor. Bu kaynaklara yatırım yapmak, sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde de büyük bir etki yaratır.  Aileler su bulmaya çalışmak için daha az zaman ve para harcar, böylece yoksulluk döngülerini kırmaya yardımcı olan eğitim ve iş için daha fazla kaynağa erişim sağlar. Sağlık hizmetlerinde iyileşme yaşanır ve maliyetler düşer. Bu kadın, Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Manipur eyaletinde bu su tankerini bulmadan önce 4 kaynakta su arayıp başarılı olamamış. Tarih: 21 Mart 2020 Water.org'a göre, temiz suya ve temizlik imkanlarına evrensel düzeyde erişim sağlanması, 18 milyar dolardan fazla ekonomik fayda kazandırabilir. Genel olarak su ve temizliğe yapılan her 1 dolarlık yatırımın, daha düşük sağlık harcamaları, daha fazla üretkenlik ve daha az erken ölümler nedeniyle 4 dolarlık ekonomik getiri sağladığı tahmin ediliyor.  Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchon'a göre, su kıtlığı hâlâ siyasi bir sorun olarak geri planda kalmaya devam ediyor ve bu durum değişmeli.  Fauchon, "Her yere su, bizim ana sloganımız. Su politikadır ve dünyadaki politikacılara suyu görmezden gelmeyi bırakın diyoruz. Silahlardan önce musluklar lazım." şeklinde konuşuyor.  Katar'ın çözümü: Kamu ve özel sektör ortaklığı Batılı ülkelerde su kaynaklarına ilişkin tartışmalar yeni yeni önem kazanmaya başlarken daha kurak bölgelerde su kıtlığı uzun zamandır en önemli siyasi önceliklerden biri. Uzun süredir su kıtlığıyla mücadele etmek zorunda kalan Katar, sürdürülebilir çözümler oluşturmak için teknoloji kullanımını artırıyor. Teknolojik gelişmeler sayesinde bugün, su güvenliğini sürdürülebilir yollarla sağlama hedefine her zamankinden daha yakınız.  Katar sıcak ve kurak bir iklime sahip, bu da su tedarikini güvence altına almak için yenilik yapması gerektiği anlamına geliyor Katar bunu başarabilmek için küresel ölçekte dijital sistemlere öncülük eden ödüllü İspanyol su yönetimi şirketi Aguas de Valencia ile iş birliği yaptı.  Başkent Doha'nın batısında, ülkenin en büyük su arıtma tesisinde faaliyet gösteriyorlar. Ham atık sular temiz su haline gelmeden önce bu tesiste çok sayıda biyolojik arıtma filtrasyonu ve yüksek basınçlı sanitasyon aşamasından geçiyor. Üretilen temiz su tarımda ya da içme suyu dışında diğer kullanımlarda değerlendiriliyor.  Aguas de Valencia'nın Orta Doğu Sorumlusu Enrique Fernandez, her bir damlanın değerli olduğunu söylüyor: "Katar’da yağmur yağdığında, çok kısa bir süre içinde çok yüksek miktarlarda yağar. Bu nedenle suyun tamamını arıtmak için o yoğun yağmuru bir süre boyunca tutmaya ve arıtıma çok hazırlıklı olmalıyız." Pek çok ülkede yağmur ve hatta kanalizasyon suları denize ya da nehirlere dökülüyor. İklim değişikliği kuraklık tehlikesini de beraberinde getirirken Katar'daki gibi su geri dönüşümüne yatırım yapmak hayati bir önem taşıyor. Kaynak: tr.euronews.com

Evliya Çelebi'nin haritası Katar Milli Kütüphanesi'nde sergileniyor Haber

Evliya Çelebi'nin haritası Katar Milli Kütüphanesi'nde sergileniyor

Doha Kütüphanenin "Miras Kütüphanesi" bölümündeki haritalardan ve yazmalardan sorumlu bilim tarihi araştırmacısı Hüseyin Şen, kütüphane koleksiyonunu AA muhabirine anlattı. Şen, Hollandalı mimar Rem Koolhaas tarafından tasarlanan Katar Milli Kütüphanesi'nin 2017'de açıldığını söyledi. Miras Kütüphanesi'nin daimi sergi alanı olarak tasarlanan bölümün şeklinin, arkeolojik kazı alanını temsil ettiğini aktaran Şen, "Bu bölümde harita koleksiyonumuzdaki en önemli eser olan, Evliya Çelebi'nin bizzat kendi eliyle çizdiği harita yer alıyor." dedi. Hüseyin Şen, daimi serginin adının "Her şey 'Oku!' emriyle başladı' olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Kur'an-ı Kerim'in ilk ayeti olan 'Oku!' emrine atfen sergiye bu isim verildi. Sergi, ilk olarak en eski yazma örnekleri olan Kuran-ı Kerim yazma varaklarıyla başlıyor. Miras Kütüphanesi koleksiyonunda yaklaşık 3 bin 500 yazma eser, 1400 harita, 500 hat levhası, 35 bin Arapça matbu eser, 25 bin yabancı dillerde nadir eser, 80 bin fotoğraf ve 20 bin arşiv belgesi yer alıyor. Bu, Orta Doğu'nun en önemli koleksiyonlarından bir tanesi." "Atlas-ı Cedid tercümesinin bir tanesi de burada sergileniyor" Daimi sergi alanının 12 bölümden oluştuğunun altını çizen Şen, kütüphanenin çekirdeğini Katar Hanedanı'ndan Şeyh Hasan'ın koleksiyonunun oluşturduğunu vurgulayarak, her geçen gün büyüyen ve gelişen bir koleksiyona sahip olduklarını söyledi. Hüseyin Şen, Miras Kütüphanesi'nde Osmanlı-Türk tarihine ait önemli eserlerin sergilendiğini kaydederek, "Hilye-i Şerifler, Ahmed Şemseddin Karahisari'nin yazdığı bir Kur'an-ı Kerim, Osmanlı fermanları, Kabe örtüleri ve İbrahim Müteferrika baskılarının bütün seti burada mevcut. Haritalar bölümünde ise 19'uncu yüzyıl Osmanlı haritaları yer alıyor. Sultan 3. Selim'in Avrupa'dan sipariş ettiği dünyada tek nüsha olan çok önemli bir Osmanlı haritası da burada görülebilir. Mehmed Raif Efendi'nin 1803'te Üsküdar'da Tabhane-i Hümayun tarafından bastırdığı 'Atlas-ı Cedid' tercümesinin günümüze ulaşanlarından bir tanesi de burada sergileniyor. Bu eser, Osmanlı'daki ilk matbu atlas olma özelliğini taşıyor." diye konuştu. Daimi sergide İsmail bin er-Rezzaz el-Cezeri'nin eserinden orijinal yazma nüshaların da bulunduğuna işaret eden Şen, Cezeri'nin 'Mum Saati' icadının bir replikasının da sergilendiğini dile getirdi. "Koleksiyonun en önemli eseri Evliya Çelebi Haritası" Şen, koleksiyonun en önemli eserinin Evliya Çelebi Haritası olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada Evliya Çelebi'ye atfedilen 2 haritadan birisi burada yer alıyor. Diğeri Vatikan Kütüphanesi'ndedir ki kısa bir süre önce ona dair bir kitap yayınlandı. Bu harita hakkında henüz bir kitap yayını yok sadece bir makale var. İngiliz Büyükelçi William Trumbull 1687-1691 yılları arasında İstanbul'da görev yapmış. Onun koleksiyondan çıktı. 1988 yılında Şeyh Hasan tarafından satın alınmış ve kütüphaneye intikal etmiş. Yaklaşık 4 metre uzunluğunda, 40 santimetre eninde bir harita. Birbirine yapıştırılmış 8 varaktan oluşuyor. Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, yaptığı incelemeler neticesinde bu haritanın Evliya Çelebi'ye atfedilmesi gerektiğini ortaya koydu. Türk tarihine dair çok önemli bir eser. Haritada şehirlerin tasvirleri var, Bağdat, Erzurum, Urfa şehirleri var. Burada verilen bilgilerle Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'ndeki bilgiler de örtüşüyor." Katar Milli Kütüphanesi'nin okuyucu hizmetlerinin de çok kapsamlı olduğuna vurgu yapan Hüseyin Şen, Doha'ya gelen araştırmacıların mutlaka ziyaret etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Katar'ın En Büyük Uluslararası Yemek Festivali Başladı Haber

Katar'ın En Büyük Uluslararası Yemek Festivali Başladı

Katar'ın mutfak takviminin en önemli etkinliği olan 12. Katar Uluslararası Yemek Festivali (QIFF), FIFA Dünya Kupası ile özdeşleşen yeni Lusail Al Sa'ad Plaza'da binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Katar'ın en büyük ve en uzun soluklu yiyecek ve içecek festivali 21 Mart 2023 tarihine kadar sürecek. Festival, her yaştan insana eğlenme fırsatı sunuyor. Havai fişek gösterileri ve aile dostu eğlencelerin yanı sıra Qatar Airways aşçılık gösterisinde ustalık sınıflarına katılmak gibi çeşitli deneyimler ziyaretçileri bekliyor. Yemek tutkunları, yöresel döner kebaptan Meksika takosuna ve Liberya'nın pirinç ekmeğine kadar dünya mutfağından farklı lezzetler sunan 100 satıcı arasında istediği seçimi yapabilecek. Katar Turizm Operasyon Direktörü Berthold Trenkel konuyla ilgili şunları ifade etti: “Katar Uluslararası Yemek Festivali, on yıldan fazla bir süredir Katar'da gelişen mutfak sahnesine önemli bir spot ışığı tutarak eşsiz ve çeşitli kültürleri bir araya getiriyor. Son dönemde pek çok seçkin restoranın da açılışıyla, Katar'ın gastronomi sahnesi olağanüstü biçimde heyecan verici bir boyuta ulaştı. Biz de dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere bunları sunmaktan mutluluk duyuyoruz." Bu yılki QIFF'de öne çıkanlar: Aile boyu eğlence QIFF 2023 boyunca her gün ailenizle beraber katılabileceğiniz çeşitli ve canlı eğlence seçenekleri mevuct. Festival boyunca gezici gösteriler ve her gece bir havai fişek gösterisi olacak. Konuklar ayrıca özel yapım bir buz pateni pistinin tadını çıkarabilecek. Şef ustalık sınıfları ve atölye çalışmaları Dünyanın en dinamik ve saygın şefleri her gün açık mutfaklarda yer alacak ve yemek sever festival müdavimleri, endüstrinin en iyileriyle becerilerini geliştirebilmek için eşsiz bir fırsat sunan biletli interaktif yemekte ustalık sınıflarına katılabilecek. Etkileyici yemek deneyimleri QIFF'te, aralarında The Ritz Carlton Doha işbirliği ile üç boyutlu haritalama tekniği kullanılan interaktif bir yemek deneyimi olan Le Petit Chef ile sıra dışı yemek seçeneği sunuyor. Festivalin gelenekselleşen etkinliklerinden, dünya mutfağının yer alacağı yemek kamyonları da geri dönüyor. Çeşitli standların arasında Arap baharatlarından Filipin'in muhteşem lezzeti Kare Kare'ye kadar ağzınızın suyunu akıtacak pek çok tadı bir arada bulacaksınız. Kültürel lezzetler Bu yıl QIFF'te, Katar-Endonezya 2023 Kültür Yılı kutlamaları nedeniyle, ünlü Maluku Adalarına ev sahipliği yapan Endonezya'ya ayrılmış bir alan bulunuyor. QIFF ayrıca yerel lezzetlerin yer alacağı özel bir Katar kültür çadırına da ev sahipliği yapacak. Vegan ve yeşil çöl alanı Festivalin bir bölümü yalnızca vegan tariflere ve sağlıklı yemek seçeneklerine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Ekim ayında "Yeşil Çöl, Daha İyi Çevre" temasıyla gerçekleştirilecek olan Katar 2023 Uluslararası Bahçe Bitkileri Fuarını kutlamak amacıyla özel bir büfe, festival ziyaretçilerine özel hediye bitkiler sunacak. Qatar Airways ile Qatar Tourism ortaklığında düzenlenen 12. Katar Uluslararası Yemek Festivalinin sponsorluğunu Qatar Airways, Talabat, Ooredoo, Askar ve Expo 2023 üstleniyor. QIFF 2023, 21 Mart'a kadar hafta içi 16:00 – 22:00, hafta sonu 16:00 – 01:00 saatleri arasında her gün ücretsiz olarak halka açık olacak. Sergiyi ziyaretle ilgili daha fazla bilgi için: https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=info@tourismjournal.com.tr&MailID=26736308&url=https%3a%2f%2fvisitqatar.com%2fintl-en%2fevents-calendar%2fqatar-international-food-festival Katar Hakkında: Dünya nüfusunun %80’inin altı saatlik bir uçuşla ulaşabildiği Katar; Orta Doğu’nun kalbinde bulunan, Basra Körfezi'nin çevrelediği bir yarımadadır. 2022 yılında Numbeo tarafından dünyanın en güvenli ülkesi seçilen Katar, tüm gezginlere kucak açıyor; 95’ten fazla ülkeden Katar’a vizesiz giriş yapılabiliyor. Katar, kolayca erişilebilen ve inanılmaz bir çeşitliliği bünyesinde bulunduran turistik mekanlara sahiptir. Ancak bununla da sınırlı değil; Katar, Balina Köpek Balığı ve görkemli bir ulusal hayvan olan Arap Antilobu da dâhil olmak üzere çok sayıda fauna ve floraya ev sahipliği yapıyor. Katar’da yaşanan birçok deneyim, kültürel özgünlük ve modernitenin benzersiz bir mozaiğini oluşturuyor. Katar, ikonik müzelerden gökdelen restoranlarına; heyecan verici çöl maceralarından, FIFA 2022 Katar Dünya Kupası™ gibi dünyaca ünlü birçok etkinliğe kadar, her gezgine ve her bütçeye uygun seçenekler sunuyor. Katar'ı transit geçecek olan gezginler, Qatar Airways ve Discover Qatar tarafından sunulan, Qatar Tourism tarafından desteklenen en iyi fiyatlara sahip kısa süreli konaklama paketleri ile bir taşla iki kuş vurabilir ve tatil sayılarını ikiye çıkarabilirler. Qatar Tourism Hakkında: Qatar Tourism kuruluşu; Katar'ın turizm olanaklarının tanıtımından ve geliştirilmesinden sorumlu olan ve sektörün katlanarak büyümesini hedefleyen resmi bir devlet kurumudur. Katar, dünyanın dört bir yanından insanların sanat, kültür, spor ve maceraya dair eşsiz seçenekleri deneyimlemek için bir araya geldiği, ailelere ve iş amaçlı misafirlerine Hizmet Mükemmelliği anlayışıyla hitap eden bir destinasyondur. Qatar Tourism, turizm değer zincirinin tüm öğelerini güçlendirmeyi, yerel ve uluslararası ziyaretçi talebini artırmayı, iç yatırımlar çekmeyi ve yerel ekonomide çarpan etkisi yaratmayı amaçlamaktadır. Qatar Tourism 2030 Stratejisi, 2030 yılına kadar ülkeye yılda 6 milyondan fazla uluslararası ziyaretçi çekmek gibi iddialı bir hedef belirleyerek, Katar’ı Orta Doğu'nun en hızlı büyüyen turistik destinasyonu haline getirmeyi amaçlamaktadır. Web sitesi: www.visitqatar.qa Twitter: @VisitQatar Instagram: @VisitQatar

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.