Hava Durumu

#Kazı Çalışması

TOURISMJOURNAL - Kazı Çalışması haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kazı Çalışması haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

10 Bin Yıllık Tarihe Işık Tutan Kazılar Tamamlandı Haber

10 Bin Yıllık Tarihe Işık Tutan Kazılar Tamamlandı

DİYARBAKIR (İHA) - Diyarbakır'daki UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Amida Höyük'te 2024 kazı dönemi sona erdi. Kazılarda, Cumhuriyet döneminde basılmış, üzerinde Osmanlıca yazılar bulunan bir sikke de dahil olmak üzere birçok tarihi eser ortaya çıkarıldı ve sergilendi. Binlerce yıllık tarihî geçmişiyle Hurri-Mitanniler'den Persler'e, Eyyubiler'den Osmanlı'ya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan höyükte, 2018 yılında başlatılan kazılar bu yıl Artuklu Sarayı’nın çeşitli bölümlerinde sürdürüldü. Yangın izlerinden ve seramik kalıntılarından elde edilen verilere göre, höyükte yerleşimin M.Ö. 8 bin yılına kadar uzandığı tespit edildi. Kazı başkanı ve Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, 2024'te 19 işçi ve 9 teknik personelin katkısıyla toplamda 35 noktada çalışma yaptıklarını belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle yapılan çalışmalarda bu yıl bulunan en dikkat çekici eserler arasında Osmanlı dönemine ait bir rozet, Geç Uruk dönemine ait mühürler ve 1926 tarihli Cumhuriyet dönemi sikkesi bulunuyor. Sikke ile ilgili bilgi veren Yıldız, "Cumhuriyet döneminde gelen sikkemiz 1926 yılında basılan, 1923'te Cumhuriyet'in kurulmasıyla beraber ilk basılan paralar arasındadır. Ön yüzünde palamut ve meşe yaprağı, üstte ay-yıldız, hemen sol tarafta Osmanlıca 10 kuruş ibaresi yer almaktadır. Arka yüzde ise buğday başağı ve yine Osmanlıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yine paranın basım tarihi olan 1926 tarihi vardır. Harf inkılabından önce basıldığı için yazılar Osmanlıca yazılmıştır" dedi. KAZILARDA ELDE EDİLEN BULGULAR Bu yıl gerçekleştirilen kazılarla ilgili konuşan Yıldız, "Bu yılki çalışmalarda özelikle Geç Uruk dönemine ait mühür, yine Osmanlı dönemine ait Çanakkale Savaşı rozetinin bulunması önemliydi. Onun dışında Neolitik ve Kalkolitik dönemden başlayıp Selçuklu, Artuklu, Eyyubi, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait birçok eser bu yılki kazı çalışmalarında ortaya çıkartıldı. Paleolitik döneme ait taş buluntular da var. Ama bunlar muhtemelen taşınma yoluyla Amida Höyük'e getirilmiştir" açıklamasını yaptı. Prof. Dr. Yıldız, Amida Höyük’ün kesintisiz 10 bin yıllık geçmişiyle Diyarbakır’ın tarihine ışık tuttuğunu vurguladı. Elde edilen eserler, Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek.

Gladyatörler Şehri Kibyra, Karla Görsel Şölen Sunuyor Haber

Gladyatörler Şehri Kibyra, Karla Görsel Şölen Sunuyor

BURDUR (İHA) - Gladyatörler şehri olarak da anılan Kibyra Antik Kenti, kar yağışı sonrası eşsiz bir görsel şölen sunarak tarih ve doğa meraklılarının ilgisini çekmeyi başardı. Roma Dönemi'ne ait yapıları ve Medusa Mozaiği gibi eserleriyle öne çıkan Kibyra, 2024 yılında yaklaşık 35-40 bin ziyaretçi ağırladı. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kibyra, Helenistik dönemden Osmanlı'ya uzanan tarihi katmanlarıyla dikkat çekiyor. Burdur'un Gölhisar ilçesindeki kent, yoğun kar yağışının ardından beyaza bürünerek fotoğraf tutkunlarının da uğrak noktası oldu. 2024 KAZILARI TAMAMLANDI Bu yılki kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın "Geleceğe Miras" projesi kapsamında Agora alanında yoğunlaştı. Prof. Dr. Şükrü Özdoğru'nun başkanlığında kazı gerçekleştiren ekipler, eserlerin belgelenmesi ve konservasyon çalışmalarına ağırlık verdi. Dr. Öğr. Üyesi Düzgün Tarkan, "Bu yılki çalışmalarımıza şimdilik kısa bir ara verdik. Kış şartlarının ağırlaşmasıyla beraber kazı ekibi olarak burada ofis ve büro çalışmalarına ağırlık verdik. Bundan sonraki süreçte, artık yıl boyunca arazide bulunan eserlerin belgelenmesi ve bunlara yönelik konservasyon ve restorasyon çalışmaları sürdürülecek. Önümüzdeki mart sonundan itibaren tekrar arazi çalışmaları başlayacak" dedi. KIBYRA’NIN EN ÜNLÜ ESERLERİ Antik kentin öne çıkan eserleri arasında Medusa Mozaiği, Odeon ve Anıtsal Çeşme yer alıyor. Bu eserlerin korunması için kış aylarında özel önlemler alındığını ifade eden Tarkan, "Bu yıl da bu her iki eserin kış şartlarından korunmasına yönelik olarak üzerlerinin kapanma işlemleri tamamlandı" dedi. Bahar aylarında eserlerin yeniden ziyaretçilerin ilgisine sunulacağını ekledi. KIBYRA’YI KEŞFETMEYE DAVET Restorasyon ve kazı çalışmalarıyla her geçen yıl daha da güzelleşen Kibyra Antik Kenti, geçmişin izlerini görmek isteyen ziyaretçilerini bekliyor. 2024’te ziyaretçi sayısını neredeyse ikiye katlayan kent, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

Oluz Höyük’te 2 Bin 100 Yıllık Kuş Figürlü Düdük Bulundu Haber

Oluz Höyük’te 2 Bin 100 Yıllık Kuş Figürlü Düdük Bulundu

AMASYA (İHA) - Amasya’nın Oluz Höyük kazılarında, 2 bin 100 yıl öncesine ait, pişirilmiş topraktan yapılmış kuş şeklinde bir asker düdüğü bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, düdüğün Mithridatlar Hanedanı’nın güçlü lideri 6. Mithradates dönemine ait olduğunu ve askeri haberleşmede kullanıldığını düşündüklerini belirtti. "BASİT BİR SES ÇIKARMA ALETİ DEĞİL" Düdüğün üzerinde bulunan dört delikle melodi oluşturabilme özelliği dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dönmez, bu tip düdüklerin genellikle Roma kültürüne ait olarak bilindiğini, ancak bu keşfin Anadolu’nun yerel krallıklarında da bu tür aletlerin kullanıldığını ortaya koyduğunu söyledi. Kazılarda bulunan düdüğün, yabani kaz ya da angut kuşu şeklinde tasarlandığını ifade eden Dönmez, "Yabani bir kaza ya da angut kuşuna benzemesi bizim için çok şaşırtıcı değil. Çünkü Oluz Höyük'ün yanında Hitit Dönemi'nden beri bir göl olduğunu biliyoruz. Bu gölün ekosistemi zengin bir kuş cenneti olduğunu biliyoruz. Buradaki kuşların da Oluz Höyüklüler tarafından doğru biçimde gözlemlendiği, bazen çanak, çömlekler üzerine işlendiğini biliyoruz. Burada da Amasya'ya özgü endemik bir kuşun düdük üzerinde figürleştiğini söyleyebiliriz" yorumunda bulundu. "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında yürütülen kazılar sırasında çıkarılan bu eşsiz düdüğün temizlik ve konservasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından Amasya Müzesi’nde sergileneceği bildirildi.

Kastabala'da Arkaik Dönemden Daha Eski Kalıntılar Bulundu Haber

Kastabala'da Arkaik Dönemden Daha Eski Kalıntılar Bulundu

OSMANİYE (İHA) - Çukurova’nın Efes’i olarak anılan Kastabala Antik Kenti’nde yürütülen kazılar, Arkaik Dönem öncesine ait tapınak kalıntılarını ortaya çıkardı. Osmaniye'deki Kastabala Antik Kenti’nde devam eden kazılarda, milattan önce 540'lı yıllara tarihlenen Kubaba Tapınağı'nın yanında daha eski bir döneme ait olduğu düşünülen Açık Hava Kaya Kült Alanı ve sarnıçlar bulundu. Kazılar, "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi iş birliğiyle yürütülüyor. Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Torun, kutsal bir kent anlamına gelen Kastabala’da sütunlu caddenin hemen yanında yer alan alanın hem tapınak hem de dini ritüeller için kullanıldığını belirtti. Torun, bölgenin tiyatrosu, kilisesi ve hamamıyla tam bir antik kent olduğunu ifade ederek, ziyaretçileri Kastabala’ya davet etti. Kastabala Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir, açık hava kaya kült alanının Arkaik Dönem tapınağından daha eski olduğunu belirterek, burada heykel kaidesi ve sarnıçlar bulduklarını açıkladı. Bu alanın, tapınağın yapımında kullanılan taşların kesim yeri olarak değerlendirildiğini belirtti. 2023 kazılarında ulusal ve uluslararası basında geniş yer bulan keşiflerin, Türkiye’de üçüncü, Avrupa’da ise altıncı sırada yer aldığını ifade eden Demir, 2024 yılı çalışmalarının da heyecan verici bulgularla ilerlediğini söyledi.

Tralleis Antik Kenti 2025'te Turizme Açılıyor Haber

Tralleis Antik Kenti 2025'te Turizme Açılıyor

AYDIN (İHA) - Aydın'ın ilk yerleşim alanlarından biri olan Tralleis Antik Kenti'nde kazı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. 28 yıldır süren kazılarla gün yüzüne çıkarılan tarihi kentte, bölgenin turizme kazandırılması amacıyla başlatılan projeler tamamlandı. Çevre düzenlemesi ve ziyaretçi merkezinin inşası için gerekli ihalenin yapıldığı duyuruldu. Efeler ilçesinde yer alan ve geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Tralleis Antik Kenti, ilk kez 1996 yılında kazılmaya başlandı. Bu yıl 28. yılına giren kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Geleceğe Miras" projesi kapsamında aralıksız sürüyor. Cumhurbaşkanlığı kararıyla yıl boyunca devam etmesine izin verilen kazılarda, bilim insanları ve işçilerden oluşan 100 kişilik bir ekip çalışıyor. Aydın Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Demir, antik kentin turizme kazandırılması için çevre düzenleme ve ziyaretçi merkezi projelerinin tamamlandığını açıkladı. Demir, ihale sürecinin de başarıyla tamamlandığını belirtti. Aydın Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "İl Müdürümüz Ahmet Demir, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile Valimiz Yakup Canbolat'ın destekleri ve takdirleri üzerine, Tralleis ören yerinin turizme kazandırılması için gerekli ihalenin gerçekleştirildiğini duyurdu. İhale kapsamında 240 gün sürmesi planlanan çalışmalar sonunda, Tralleis ören yerinin gezi güzergahları, ziyaretçi ağırlama merkezi gibi özellikleriyle, Aydın turizmine yeni bir soluk getirmesi hedefleniyor" ifadelerine yer verildi. 2025 yılı itibarıyla ziyarete açılması planlanan Tralleis Antik Kenti, bölgenin turizm potansiyelini artıracak. Kazı ve restorasyon çalışmalarının ardından, tarihi kentteki eşsiz yapılar ziyaretçilerle buluşacak.

Düzce'de Roma Dönemine Ait Tiyatro Bileti Bulundu Haber

Düzce'de Roma Dönemine Ait Tiyatro Bileti Bulundu

DÜZCE (İHA) - Düzce Belediyesi’nin destekleriyle Konuralp Müze Müdürlüğü başkanlığında yürütülen ve yılın 12 ayında kesintisiz devam eden Konuralp Antik Tiyatro kazılarında, yeni tarihi eserler gün yüzüne çıkarıldı. Buluntular arasında, Roma dönemine ait pişmiş topraktan yapılmış tiyatro bileti ile Dionysos heykeli asa başı "Thyrsus" en dikkat çekenler oldu. TARİHİ BULUNTULAR TANITILDI Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ve Konuralp Müze Müdürü İhsan Aslan, kazılarda elde edilen eserleri basın mensuplarına tanıttı. Müdür Aslan, "Çapı 2,3 cm kalınlığı 0,3 cm olan bu tiyatro biletinin ön yüzünde siyah firniş üzerinde kazıma tekniğinde bitkisel gül motifi işlendiği görülmektedir. Arka yüzeyinde oturma sıra alanının işareti V (5.sıra) gösterilmektedir. Pişmiş topraktan yapılmış yuvarlak para formundaki tiyatro biletinin Erken Roma dönemine ait olması, burada oyunların oynandığını ve oyunlarda bilet kesildiğini gösteriyor" dedi. THYRSUS ASA BAŞI DİKKAT ÇEKİYOR Aslan, "Bir Afrodit heykelciği ile karşılaştık. Arles tipindeki gibi vücut alt bölümünün bir himationla sarılı, himationun göbek bölgesinde tomarlanarak sol eli ile giysisini tuttuğu görülmektedir. En büyük buluntumuz ise Thyrsus, antik Yunan ve Roma mitolojisinde özellikle şarap ve eğlence tanrısı Dionysos ile ilişkilendirilen sembolik bir rezene dalından asanın baş kısmıdır. Thyrsus, uzun bir sopa üzerine bağlanmış enginar/kozalak ve sarmaşık ya da asma dallarıyla süslenmiş bir asadır" ifadeleriyle buluntular hakkında bilgi verdi. KONURALP, DÜZCE’NİN SAKLI CENNETİ Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, Dionysos asa başı figürünün dünyada büyük ilgi gördüğünü vurguladı. "Bu figür, halihazırda İtalya’da milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Napoli Arkeoloji Müzesi’nde Genç Dionysos heykelinde sergileniyor. Konuralp turizm kaynaklarımız arasında en eşsiz, en bakir olandır. Bu güzel kaynağı en güzel şekilde değerlendirecek, Düzce’mizin artık çok başka kulvarlarda en üst sıralara çıkmasını sağlamaya devam edeceğiz" dedi.

2 Bin Yıllık Çördük Kalesi Turizme Kazandırılmayı Bekliyor Haber

2 Bin Yıllık Çördük Kalesi Turizme Kazandırılmayı Bekliyor

TOKAT (İHA) - Tokat-Sivas karayolu üzerindeki 2 bin yıllık Çördük Kalesi ve kaya mezarları, defineci tahribatı ve bakımsızlık nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda. Helenistik dönemde inşa edildiği düşünülen bu tarihi yapı, korunarak turizme kazandırılmayı bekliyor. TARİHİ ÇÖRDÜK KALESİ İLGİSİZLİĞE YENİK DÜŞÜYOR Tokat’ın Çördük köyü sınırlarında yer alan 2 bin yıllık kale, bir zamanlar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasına rağmen bugün harabe bir görüntü sergiliyor. Dar bir boğaz içinde konumlanan kalenin güney kısmında surlar, su sarnıçları ve tüneller bulunuyor. Kalede yer alan iki kaya mezarı, yapının Helenistik döneme ait olduğunu gösteriyor. DEFİNECİLERİN TAHRİBATI BÜYÜK Bölgedeki defineci kazıları, tarihi yapılara büyük zarar verdi. Özellikle 4 yıl öncesine kadar aynı boyutta olan iki kral mezarından birinin girişinin genişletilmesi ve sütunlardan kopan parçalar, kaledeki tahribatı gözler önüne seriyor. Vatandaşlar, kalenin bir an önce koruma altına alınması ve turizme kazandırılması gerektiğini belirtiyor. UZMANLARDAN ÇAĞRI: TARİHİ ESERLER KORUNMALI Tarih araştırmacısı Mehmet Ali Cinlioğlu, definecilerin neden olduğu zararın ciddi boyutlarda olduğunu ifade ederek, bölgedeki kale ve kaya mezarlarının turizm için büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. İlgili kurumların bölgeye sahip çıkması ve bu tarihi mirası koruma altına alması gerektiğini ekledi. TARİHİ ZENGİNLİKLER TEHLİKEDE Vatandaşlar, Çördük Kalesi ve kaya mezarlarının turizm rotasına eklenerek korunmasını istiyor. Bölgenin tarihi dokusunun daha fazla zarar görmeden restore edilmesi, hem kültürel mirasın yaşatılması hem de turizmin canlanması açısından önemli bir adım olacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.