Kıbrıs Haberleri - Son Dakika Kıbrıs Haber Güncel Gelişmeler

Ruslar ‘altın vize’ peşinde: Gayrimenkul alımında yeni gözdeler

Ev alan Rusların ilk hedefleri arasında artık Türkiye yok. 2024 yılının Ocak-Haziran döneminde, Rusya vatandaşları için en popüler gayrimenkul alım ülkeleri Fransa, Endonezya (özellikle Bali), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kıbrıs ve İspanya oldu. Bu ülkelerde gayrimenkul yatırım talepleri bir önceki yıla kıyasla önemli ölçüde artış gösterdi. Özellikle Fransa, Bali ve BAE’de yapılan talepler artarken, Kıbrıs ve İspanya’da bu oran seviyelerine ulaştı. Fransa’da gayrimenkul sahipliği, oturma izni alma imkânları sunduğu için büyük ilgi görüyor. Fransa’da oturma izni almak için en popüler programlardan biri olan, belli alanlarda yetenek sahibi kişileri kapsayan "Pasaport-Yetenek" programı, yatırımcıların ilgisini çekiyor. Özellikle Paris ve Côte d'Azur bölgelerinde küçük daireler ve lüks konutlar talep görüyor. Kıbrıs ise, 300 bin euro ve üzeri gayrimenkul alımıyla kalıcı oturma izni sağlıyor. Kıbrıs'ta, özellikle IT sektöründeki göç nedeniyle yoğun bir talep artışı gözleniyor; 2023 yılında Kıbrıs'ta 12 bin Rusya vatandaşına oturma izni verildi. RBC'nın araştırmasına göre Bali'de Rusların gayrimenkul yatırımlarına olan ilgisi hızla artıyor. Endonezya’nın Bali adasında gayrimenkul yatırımı, 350 bin dolar ve üzeri mülk alımıyla “altın vize” imkanı sunuyor. Bali'nin %5’lik yıllık ekonomik büyümesi ve turizm sektöründeki gelişmeler, bölgenin cazibesini artırıyor. Özellikle lüks tatil köyleri ve otel zincirlerinin adada varlık göstermesi, yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. BAE, özellikle Dubai’deki Business Bay ve Dubai Marina bölgeleri Rus yatırımcılar tarafından yoğun talep görüyor. Bu bölgelerde 1-2 yatak odalı daireler 400 bin dolardan başlayarak yatırımcıların ilgisini çekiyor. BAE'de gayrimenkul yatırımı yoluyla alınan “altın vize” programı da ilgi odağı. Ancak, Umman ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde sunulan yeni yatırım fırsatları, bazı yatırımcıların BAE’den bu ülkelere yönelmesine neden oluyor. 2024 yılında Tayland’a olan talep %70 oranında arttı. Bu artış, özellikle yeni açılan doğrudan uçuşlar ve iyileştirilen ulaşım altyapısından kaynaklanıyor. Ayrıca, Tayland’da gayrimenkul yatırımları yıllık -15 oranında kira getirisi sağlıyor, bu da Rus yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi haline geliyor. Tayland'da, adalarda bulunan lüks villalar ve tatil köyleri yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Rus yatırımcılar, daha önce ilgi göstermedikleri Vietnam, Kamboçya ve Mauritius gibi pazarlara yönelmeye başladı. Vietnam ve Kamboçya’da yapılan gayrimenkul alımları, yıllık %40’a kadar çıktığı iddia edilen kâr potansiyeli sunarken, bu bölgelerde düşük giriş maliyetleri de yatırımcıların dikkatini çekiyor. Mauritius ise, yüksek kira getirisi ve vergi avantajlarıyla öne çıkıyor.

Limak Cyprus'ta Müzik Ziyafeti: Kubat, Mustafa Keser, Gülben Ergen!

14 Eylül’de Kubat sahne alacak Geleneksel Türk halk müziğini modern dokunuşlarla birleştiren güçlü sesiyle tanınan Kubat, 14 Eylül gecesi Limak Cyprus Deluxe Hotel’de sahne alacak. Müzik kariyerinde geleneksel halk ezgilerini modern aranjmanlarla yeniden yorumlayarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaşan Kubat, “Al Ömrümü”, “Gönül Dağı”, “Yâre Gideyim”, “Dağlar Dağlar” ve “Yar Yarası “şarkıları ile gönüllerde taht kuran eserleri yorumlayacak. 12 Ekim’de Mustafa Keser konser verecek Türk sanat müziği ile özdeşleşmiş sanatçılardan Mustafa Keser, 12 Ekim’de Limak Cyprus Deluxe Hotel’de müzik severlerle buluşacak. Kendine has üslubu, güçlü sesi ve klasik eserlere getirdiği özgün yorumlarla dikkati çeken Mustafa Keser, "Fikrimin İnce Gülü", "Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim", ve "Hancı" gibi eserleri ile Türk sanat müziğinin en güzel örneklerini seslendirecek. 26 Ekim’de Gülben Ergen müzik ziyafeti sunacak Çok yönlü kariyeri ve toplum üzerindeki etkisiyle Türkiye'nin sevilen ve saygı duyulan sanatçılarından Gülben Ergen, 26 Ekim’de Limak Cyprus Deluxe Hotel’in misafirlerine müzik ziyafeti sunacak. Pop müziğin ritmik şarkılarından duygusal baladlara kadar geniş bir repertuvara sahip olan Gülben Ergen, “Giden Günlerim Oldu", "Uçacaksın" ve "Yalnızlık" gibi hitleri canlı performansında seslendirirken cover şarkılarla da her yaştan müziksevere hitap edecek.

Kıbrıs'a seyahat artık 1,5 saate düştü

Mersin'in Anamur ilçesinde açılan feribot ve deniz uçağı iskelesinden kiralanan feribot ile Kıbrıs'a ulaşım 1,5 saate düştü. Mersin Anamur-Girne arasında seferlerin yapıldığı iskelenin resmi açılışını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptı. Kıbrıs'a en yakın nokta olan Anamur'da yapılan feribot ve deniz uçağı iskelesi, 2 ay önce tamamlandı. Valilik öncülüğünde ilçe kaymakamlığı, Ticaret ve Sanayi Odası ile iş adamlarının desteğiyle organizasyonu sağlayacak şirket kuruldu. Gümrük binasıyla birlikte hazır olan iskeleden KKTC'nin Girne Limanı'na 1,5 saatte ulaşım sağlanması için kiralanan 450 kişilik feribot geçtiğimiz ay hizmete başladı. İskelenin resmi açılış ise bugün KKTC Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ile il ve ilçe protokol üyelerinin katılımı ile yapıldı. Bakan Uraloğlu: Törende konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, "Sözlerime, İsrail'in bebek, çocuk ve masum sivillerden oluşan binlerce Filistinli kardeşimizi şehit ederek Gazze'de gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırıları nefretle kınadığımızı hatırlatarak başlamak istiyorum. Cumhurbaşkanımız da Filistin davasına olan desteğimizi ve Filistinli kardeşlerimizle dayanışmamızı göstermek amacıyla 31 Temmuz'da Tahran'da şehit olan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye'nin şehadeti sebebiyle bugünü milli yas ilan etti. Kimsenin şüphesi olmasın ki Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin'de kalıcı barışa giden yolun açılması için Türkiye her türlü sorumluluğu almaktadır ve üzerine düşen ne varsa yapmaya hazırdır. Bu vesileyle İsmail Heniye ve tüm İsrail saldırılarında şehit olan tüm Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Filistin'de yaşatılan bu zulmün bir an evvel sona ermesini Rabbimden niyaz ediyorum" dedi. "Anamur Limanı'nı uluslararası liman olarak belgelendirdik" Bakan Uraloğlu, 10 Ağustos'ta açılışını gerçekleştirecekleri Çukurova Uluslararası Havalimanı, Çeşmeli-Kızkalesi Otoyolu Projesi, genişletilen Mersin Uluslararası Limanı, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren hattıyla Mersin'in gelişim hızına bağlı olarak ortaya çıkan ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak ve geleceğe hazırlamak için çok güçlü bir ulaşım ağı tesis ettiklerini söyledi. Açılışını gerçekleştirecekleri Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi'nin de Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen bir proje olduğunu ifade eden Uraloğlu, "Toplam uzunluğu 350 metre olan iskelemizi yolcu tekneleri, yatlar, feribotlar ve deniz uçaklarının yanaşmasına uygun şekilde inşa ettik. 12 Aralık 2023 tarihinde de işletilmesi amacıyla Bakanlığımız tarafından Mersin Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına devrettik. Devir işleminin ardından 15 Mart 2024'de Mersin Valiliği tarafından Anamur Ticaret ve Sanayi Odası (ANTSO) Denizcilik Turizm Ticaret ve Anonim Şirketi'ne kiralanmıştır. Şirket tarafından gerçekleştirilen ek üst yapı yatırımları sonrası yapılan başvurunun ardından Bakanlığımızca yapılan denetimler sonucunda da Anamur Limanı'nı uluslararası liman olarak belgelendirdik" dedi. "Türkiye ile KKTC arasındaki en kısa mesafeli deniz rotası oldu" Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi'nin Mersin-Gazimağusa, Taşucu-Girne, Mersin-Girne, Taşucu-Gazimağusa Ro-Ro hatlarının ardından Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yolcu ve araç taşımacılığı yapılmasına imkan sağlayan en kısa deniz mesafesine sahip 5. kapısı olarak hizmete başladığını belirten Uraloğlu, Anamur-Girne rotasının da 2 saatten daha az bir süreyle Türkiye ile KKTC arasındaki en kısa mesafeli deniz rotası olduğunu kaydetti. Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından verilen hat uygunluk yazısı ile söz konusu iskeleden KKTC'nin Girne Limanı'na yolcu seferlerinin başladığını ifade eden Uraloğlu, "12 Haziran'dan bu yana Piyale Paşa isimli yüksek hızlı hafif yolcu gemisi ile düzenlenen 31 gidiş ve 31 dönüş seferlerinde toplamda 6 bin 841 yolcu taşınmıştır. Hiç şüphesiz ülkemizin KKTC'ye en yakın noktası olan Anamur'da bulunan iskelemizin işletmeye alınması ve deniz trafiğine açılması ilçemizin ve bölgemizin ekonomisine ve turizm faaliyetlerine büyük katkı sağlayacaktır" diye konuştu. "Mersin'in ulaşım ve iletişim altyapısına 119 milyar liranın üstünde yatırım gerçekleştirdik" Mersin'de çok büyük ulaşım altyapı projelerini hayata geçirdiklerine dikkat çeken Uraloğlu, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Mersin'in ulaşım ve iletişim altyapısına 119 milyar liranın üstünde yatırım gerçekleştirdik. 10 Ağustos'ta açılışını gerçekleştireceğimiz Çukurova Uluslararası Havalimanı'mız başta Mersin ve Adana ile Osmaniye ve Niğde'ye de olan yakınlığıyla bu şehirlerde yaşayan 5 milyonun üstündeki vatandaşımıza hizmet ederek; Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine açılan kapısı olacak. Bölgedeki işletmelerin Havayoluyla daha hızlı ve etkin bir şekilde mal taşımasını, yerel işletmelerin küresel tedarik zincirlerine entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. Özellikle tarım faaliyetlerinin gelişmişliğiyle bilinen Çukurova Bölgemizde üretilen tarım ürünleri gibi hızlı bozulan ve zamanında teslimat gerektiren malların taşınmasında hava yoluyla lojistik avantajlar sağlayacaktır. Ayrıca, bölge ve ülke genelinde doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 3 bin kişinin istihdam edilmesine imkan sağlayacaktır." "2,5 saat süren seyahat süresini 18 dakikaya düşüreceğiz" Havalimanı ile birlikte Mersin'in gelişimine katkı sağlayacak Çeşmeli-Kızkalesi otoyolu projesini de 3 yıl içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini dile getiren Uraloğlu, "42 kilometre ana gövde ve 11 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 53 kilometrelik bir yol inşa ederek, 2,5 saat süren seyahat süresini 18 dakikaya düşüreceğiz" dedi. Bölgenin ve ülkenin önemli raylı sistemlerinden olan Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Projesi'ne de devam ettiklerini vurgulayan Uraloğlu, "Projenin tamamlanmasıyla mevcutta 361 kilometre olan hattı 312 kilometreye düşüreceğiz. Yaklaşık 6,5 saat olan seyahat süresini de 2 saat 15 dakikaya indireceğiz" şeklinde konuştu. "Mersin, denizcilik sektörü için çok daha önemli bir merkeze dönüştü" Genişletme çalışmaları süren Mersin Limanı'nın yanında açılışını gerçekleştirecekleri Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi ile Mersin'in denizcilik sektörü için çok daha önemli bir merkeze dönüştüğünü vurgulayan Uraloğlu, şunları kaydetti: "Dün de yeni bir gelişme olarak Ege ve Akdeniz olmak üzere denizlerdeki hak ve menfaatlerimiz doğrultusunda 'Mavi Ekonomi ve Deniz Saha Planlaması' çalışması gerçekleştirilmesi amacıyla Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi ile bir sözleşme imzaladık. Ülkemiz denizlerinde daha güvenli ve verimli bir geleceğe doğru attığımız bir adım olan bu sözleşmeyle Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu-UNESCO tarafından ortaya konulan kurallara göre bir deniz saha planlamasının uygulanmasına ilişkin başlangıç raporu hazırlanması, denizlerimizdeki rüzgar ve güneş enerjisi potansiyellerinin belirlenmesi ve hidrokarbon yatakları ve madenler dahil diğer yer altı kaynaklarına ilişkin verilerin değerlendirilmesi ve enerji taşıma güzergahlarına ilişkin analizlerin yapılması, Mavi ekonomi kapsamında balıkçılık ve diğer su ürünleri faaliyetlerinin mevcut durumuyla, deniz ticareti, liman işletmeciliği ve kombine taşımacılık faaliyetlerinin değerlendirilmesi ve potansiyel kazanımları hakkında rapor hazırlanması ve öncelikle Ege ve Akdeniz'in haritalandırılması olmak üzere genel haritalandırmanın tamamlanması gibi çalışmalara başladık." "Ülkemizin adını ve bayrağını dünya denizlerinde gururla büyük başarılara taşıyacağız" Mavi vatanda seyir emniyetini ve deniz güvenliğini arttırmaya yönelik Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumu Projesi'nin de Denizcilik Genel Müdürlüğü ile HAVELSAN tarafından devam ettiğini hatırlatan Uraloğlu, "Projemizi 2026 yılında tamamlamayı planlıyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mavi vatanımızdaki gücümüzü dünya denizlerinde görev alan denizcilerimizin uluslararası arenadaki yerlerini daha ileriye taşımak için durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin adını ve bayrağını dünya denizlerinde gururla büyük başarılara taşıyacağız. Unutmayalım ki denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde Türkiye Cumhuriyeti büyüyecek ve güçlenecektir. Bu düşüncelerle Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi'nin başta Anamur ve Mersin olmak üzere hem ülkemiz, hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi. "Esas amacımız Ada Kıbrıs başlığı altında anavatan Türkiye'mizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıtmak" KKTC Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu da 50. yıl kutlanırken 50 yıl önce olduğu gibi şimdi de birlik ve beraberlik içerisinde olduklarını herkese gösterdiklerini söyledi. Daha önce Ada Kıbrıs lansmanı gerçekleştirdiklerini ifade eden Ataoğlu, "Esas amacımız Ada Kıbrıs başlığı altında anavatan Türkiye'mizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıtmak. Sizlerin de bir adasının var olduğu, farklı adalara değil, kendi adanıza gelmeniz. Farklı ülkelere değil, kendi ülkenize gelmeniz, aynı dili, aynı dini ve aynı para birimini paylaştığımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gelmeniz için Ada Kıbrıs lansmanını yaptık" diye konuştu. "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim göz bebeğimizdir" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ise maddi değeri yüksek olduğu kadar manevi değeri de yüksek bir açılışı gerçekleştirdiklerini söyledi. Seferlerin yavru vatana gittiğini ifade eden Pehlivan, "50. yıl kutlamalarında Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim göz bebeğimizdir. Dolayısıyla bu hak, tıpkı Mersin Limanı'ndan olduğu gibi tıpkı Taşucu Limanı'ndan olduğu gibi Anamur iskelemizden ve limanımızdan da yavru vatanımıza, Kıbrıs'ımıza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'mize gidecek. Bu yönüyle de ziyadesiyle anlamlı" dedi. "KKTC'ye başlatılan feribot seferleri bizleri Kuzey Kıbrıs'a daha da yakınlaştıracak" TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, "Buradan KKTC'ye başlatılan feribot seferleri bizleri Kuzey Kıbrıs'a daha da yakınlaştıracak. Ekonomik ağlarımız kuvvetlenecek. Aynı zamanda yerel kalkınmaya da ivme kazandıracak. Böylece hem Anamur'un, hem Kıbrıs'ın zenginleşmesine katkı verecek. Anamura ve ülkemize kazandırmış olduğu bu kıymetli eserden dolayı bütün bu emeği geçen kardeşlerimi kutluyorum" diye konuştu.

Kıbrıs'a seyahat 1,5 saate düşüyor

Mersin'in Anamur ilçesinde hazır hale getirilen iskele ve kiralanan feribot ile Kıbrıs'a ulaşımın 1,5 saate düşeceği belirtildi. Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, "Burası Kıbrıs'a en yakın noktamız. 450 kişilik bir feribot kiralandı. Haziran ayı içinde seferler başlayacak. 1,5 saatte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Girne limanına buradan seyahat yapılabilecek" dedi. Kıbrıs'a en yakın nokta olan Mersin'in Anamur ilçesinde yapılan iskele, feribot seferleri için hazır hale getirildi. Valilik öncülüğünde ilçe kaymakamlığı, Ticaret ve Sanayi Odası ile iş adamlarının desteğiyle organizasyonu sağlayacak şirket kuruldu. Gümrük binasıyla birlikte hazır olan iskeleden KKTC'nin Girne limanına 1,5 saatte ulaşım sağlanması için 450 kişilik feribot kiralandı. Anamur'u ziyaret ederek iskeleyi yerinde inceleyen Vali Ali Hamza Pehlivan, seferlerin haziran ayı içerisinde başlayacağını duyurdu. Vali Pehlivan, "2019 yılında burası feribot ve deniz uçağı iskelesi olarak yapıldı. 2021 yılında da birimlerin yer alacağı bina yapılmıştı. Yapıldığı günden bugüne buraya bir fonksiyon yükleme konusuydu. Burada yapılış maksadına uygun şekilde bir işlev kazandırmak üzere Anamur Kaymakamımız, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız ile ilgili arkadaşlarla toplantılar gerçekleştirdik. Mersin Valiliği olarak buranın devrini bakanlıktan almaya talip olduk. Geçtiğimiz sene bakanlık oluruyla devrini aldık. İlçede de kurumlar ve iş dünyası bir oluşum gerçekleştirdi, şirket kurdular. Detaylı olarak görüşmeler yaptık. Biz valilik olarak bu şirkete kiralamak suretiyle işletim hakkını verdik" diye konuştu. "1,5 saatte Girne limanına ulaşım sağlanacak" İskelede bulunan gümrük kapısının fonksiyonel olmadığını aktaran Vali Pehlivan, "Burada şimdi gümrüklü bir alan oluşturuluyor. Liman başkanlığımız var, emniyet birimlerimizi oluşturuyoruz. Yolcu giriş çıkışlarına kadar burada düzenlemeler yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Güzel bir haber vermek istiyorum. Haziran ayı içerisinde inşallah bu iskeleden Kıbrıs'a feribot seferleri başlıyor. Burası Kıbrıs'a en yakın noktamız. 450 kişilik bir feribot kiralandı. Haziran ayı içinde seferler başlayacak. 1,5 saatte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Girne limanına buradan seyahat yapılabilecek" ifadelerini kullandı. Seferlerin başlamasından sonra da turizm amaçlı teknelerin gelip gideceğine dikkat çeken Pehlivan, "Anamur turizm potansiyeli olan da bir ilçemiz. Bu iskeleye tam da zamanında bir fonksiyon vermiş olduk. Turizm hareketliğini arttıracak yol çalışmaları, beraberinde burada deniz yoluyla ulaşımla ilgili bir adım sadece Anamur'a değil, çevre ilçelerin yanı sıra Antalya'dan Karaman'a, Konya'dan Adana ve Niğde'ye kadar iç Anadolu'nun diğer illerine hizmet edecek. Bu bir başlangıç" şeklinde konuştu.

Kıbrıs'ın tanıdık mutfağı

1. Kıbrıs Kebabı (Şeftali Kebabı) Kıbrıs'ın en ünlü yemeklerinden biri olan Kıbrıs Kebabı, ince kıyılmış kuzu veya koyun etinin baharatlarla yoğrulup şişe sarılmasıyla hazırlanıyor. Şişlere sarılmış etler, mangalda veya ızgarada pişiriliyor ve genellikle lavaş veya ekmek arasında servis ediliyor. Yanında salata ve turşu ile birlikte sunulan bu nefis kebap, Kıbrıs'ın vazgeçilmez lezzetlerinden. 2. Hellim Peyniri Hellim peyniri, Kıbrıs mutfağının en öne çıkan ürünlerinden birisi. Bu peynir, keçi veya koyun sütünden yapılıyor ve tuzlu su içinde bekletilerek özel bir tat ve dokuya sahip oluyor. Genellikle ızgara veya kızartma olarak servis edilen hellim peyniri, sıcak bir ekmek dilimi veya salata ile mükemmel bir lezzet kombinasyonu oluşturuyor. 3. Kleftiko Kleftiko, Kıbrıs mutfağının geleneksel bir yemeği ve genellikle özel günlerde veya kutlamalarda sunuluyor. Bu yemekte, kuzu veya koyun eti, sarımsak, soğan, patates ve baharatlarla birlikte büyük bir fırın kabına yerleştiriliyor. Ardından kabın ağzı kapatılarak düşük ateşte uzun süre pişiriliyor. Sonuç olarak, et yumuşak ve lezzet dolu bir hal alıyor. 4. Tavuk Pilav Kıbrıs'ın geleneksel yemeklerinden biri olan tavuk pilav, basit ancak lezzetli bir tarif sunuyor. Pilav, tavuk eti, pirinç, bulyon ve baharatlar kullanılarak hazırlanıyor. Pişirildikten sonra üzerine biraz tereyağı ekleniyor ve servis ediliyor. Tavuk pilav genellikle yoğurt veya cacık ile birlikte sunuluyor. 5. Yalancı Dolma Kıbrıs mutfağının sevilen bir mezesi olan yalancı dolma, dolmalık biber veya kabakların içi boşaltılarak pirinç, soğan, domates, fıstık, kuş üzümü, nane ve diğer baharatlarla doldurulmasıyla hazırlanıyor. Ardından dolmalar, sarmak için kullanılan bağcıklarla kapatılıyor ve suda veya domates sosunda pişiriliyor. 6. Kolokas Kebabı Kolokas kebabı, Kıbrıs'ın yerel sebzelerinden biri olan kolokasın (yer elması) kullanıldığı bir kebap çeşidi. Kolokaslar, genellikle tavuk veya kuzu eti ile birlikte baharatlarla marine ediliyor ve ardından ızgarada pişiriliyor. Sonuç olarak, kolokasın benzersiz tadı ve etin lezzeti mükemmel bir uyum oluşturuyor. 7. Bulgurlu Kabak Çiçeği Dolması Kabak çiçeği dolması, Kıbrıs mutfağının yaz aylarında sıkça yapılan bir yemeği. Kabak çiçekleri, içlerine bulgur, soğan, domates, biber, maydanoz ve diğer baharatlarla doldurularak hazırlanıyor. Dolmalar daha sonra suda veya domates sosunda pişiriliyor ve genellikle zeytinyağı ve limon ile servis ediliyor. 8. Lohusa Şerbeti Kıbrıs'ın geleneksel tatlılarından biri olan lohusa şerbeti, un, şeker ve suyun karıştırılmasıyla hazırlanan bir şerbet. Bu şerbet, tarçın ve karanfil gibi baharatlarla tatlandırılıyor ve genellikle soğuk olarak servis ediliyor. Lohusa şerbeti, özel günlerde ve kutlamalarda sıklıkla sunulan serinletici bir içecek olarak biliniyor. 9. Bamya Yemeği Bamya yemeği, Kıbrıs mutfağının sevilen ve besleyici yemeklerinden biri. Bamya, kuzu eti, domates, soğan, sarımsak ve diğer baharatlarla birlikte pişiriliyor. Yemeğin kıvamı ve lezzeti, bamyanın yumuşaklığı ve etin aromasıyla harmanlanarak ortaya çıkıyor. Genellikle pilav veya ekmekle servis ediliyor. 10. Tatlı Sakızlı Kabak Tatlısı Kıbrıs mutfağının benzersiz tatlılarından biri olan tatlı sakızlı kabak tatlısı, kabak dilimlerinin şeker ve su karışımında pişirilmesiyle hazırlanıyor. Ardından tatlı sakızı ve tarçın eklenerek tatlandırılıyor ve soğumaya bırakılıyor. Sonuç olarak, hafif tatlı ve ferahlatıcı bir lezzet elde ediliyor.

Kıbrıs Araba Müzesi: Tarihin Hızla Dönüşü

Kıbrıs'ın tarihini ve kültürünü yansıtan önemli bir cazibe merkezi olarak öne çıkan Kıbrıs Araba Müzesi, adanın otomobil tutkunları için benzersiz bir deneyim sunuyor. 20. yüzyılın ikinci yarısından kalma nadir ve eşsiz otomobillerin sergilendiği bu müze, ziyaretçilere görsel bir şölen sunarken aynı zamanda otomotiv tarihine de ışık tutuyor. Müze, Kıbrıs'ın başkenti olan Lefkoşa'nın merkezine yakın bir konumda bulunuyor ve yerel halk ile turistler arasında popüler bir durak haline gelmiş durumda. Sergilenen otomobiller, özenle korunmuş ve restore edilmiş olmalarıyla dikkat çekiyor. İlk bakışta, müzeye adım attığınız anda sizi karşılayan zengin koleksiyonun bir parçası olmanın heyecanını hissediyorsunuz. Müzenin girişinde, otomobil tutkunlarını selamlayan klasik bir Cadillac veya zarif bir Rolls-Royce gibi lüks araçlar yer alıyor. Ardından, 20. yüzyılın ortalarına ait efsanevi modellerle karşılaşıyorsunuz; Chevrolet Bel Air, Ford Mustang, Volkswagen Beetle gibi icatları görmek gerçekten etkileyici. Her bir aracın yanında, o dönemin teknolojik ve kültürel bağlamına dair bilgilendirici açıklamalar bulunuyor. Müzenin diğer bölümlerinde ise daha spesifik temalara odaklanılmış koleksiyonlar bulunuyor. Örneğin, savaş sonrası dönemin ikonik araçlarından oluşan bir sergi, otomotiv endüstrisinin savaş sonrası toparlanma sürecine olan katkılarını vurguluyor. Bir diğer bölümde ise spor otomobillerin heybetli dünyasına dair benzersiz örnekler sunuluyor; Ferrari, Lamborghini ve Porsche gibi efsanevi markaların nadir bulunan modelleri bu alanda sergileniyor. Müzenin en ilginç köşelerinden biri, elektrikli araçların evrimine adanmış olan bölüm. Burada, günümüzde hızla popülerlik kazanan elektrikli otomobillerin kökenlerine ve gelişimine dair ilginç bilgiler sunuluyor. Ziyaretçiler, ilk elektrikli araçlardan günümüzün son teknolojiye sahip modellerine kadar olan evrimi gözlemleme şansına sahip oluyorlar. Müze, otomobil tutkunlarının yanı sıra tarih meraklılarını da cezbetmek için bir dizi etkinlik ve eğitim programı düzenliyor. Bu programlar arasında, otomobil restorasyonu, klasik araçların bakımı ve tarihi otomobillerin korunması gibi konularda atölye çalışmaları ve seminerler yer alıyor. Sonuç olarak, Kıbrıs Araba Müzesi, otomobil tutkunları için gerçek bir cennet niteliğinde. Zengin koleksiyonu, bilgilendirici içeriği ve etkileyici atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Kıbrıs'ı ziyaret eden herkesin bu benzersiz müzeyi keşfetmesi, adanın kültürel ve tarihi zenginliğini anlamaları için harika bir fırsat sunuyor.

Kıbrıs’ın tarihi helliminin sütten sofralara geliş hikayesi

Akdeniz mutfağının vazgeçilmez tatlarından olan ve tüm dünyaya lezzet anlamında da kendini kanıtlayan bir peynir türü olan Hellim hala daha geleneksel yöntemlerle memleketi Kıbrıs’ta yapılmaya devam ediyor. Kıbrıs adasına özgü olan Hellim, Akdeniz mutfağının da vazgeçilmez süt ürünlerinden biridir. Hala daha yöre halkı tarafından geleneksel yöntemlerle üretilmeye devam ediyor. İnek, koyun ve keçi sütlerinden yapılan, tuzlu veya sıcak hellimin üzerine şeker ve çiçek suyu dökülerek tatlı olarak da tüketilebilinen hellimin geleneksel tadının yitirilmemesi adına Lefkoşa’nın Göçeri Köyü kadınları bir araya gelerek yaptıkları hellimin püf noktalarını ve tarifini paylaştı. Peki, nasıl yapılıyor? İşte adım adım hellimin hikayesi Hellimin hellim olmasını sağlayan en önemli özelliği aslında diğer süt ürünü türlerinden farklı olan mayası. Eskiden hellimi mayalamak için yalnızca anne sütüyle beslenen, başka bir besinle tahriş olmamış süt kuzusunun midesi maya olarak kullanılıyordu. Fakat bugün hazır toz mayalarla da mayalanıyor. Hellimin orijinal tadını bilenler ise “Tabi ki de eski yöntemlerle yapılan peynirlerin lezzeti çok daha başka, ama bugünkü şartlarda yapılan hellim de aynı lezzette yapılmaya devam ediliyor” diyor. Yine de orijinal tadın daha fazla kaybolmasını engellemek isteyen köy kadınlarının verdiği hellimin yapılışı ise şu şekilde: “Hayvanları sağıldıktan sonra süzgeçten geçirilerek tencereye boşaltılan süt önce kaynatılıyor ve ılımaya bırakılıyor. Isısı 35 dereceye gelen süte Hollanda’dan gelen toz maya eklenerek karıştılıyor. Maya sonrası muhallebi kıvamına gelene kadar kaynatılan süt, elle birlikte kırılma denilen yöntemle belli parçalara ayrılıyor. Sonrasında tekrar süzgeçten geçirilerek çapıt denilen beze konuluyor ve sarılıyor. Çapıta alınan ve sarılan süt yığınları suyundan ayrılsın diye önce el yordamıyla bastırılıyor sonrasında ise üzerine tamamen süzülmesi için taşlar konuluyor. Ağırlık vasıtasıyla iyice suyundan süzülen ve kalıp halini alan hellim kare şeklinde kesilerek bu sefer küçük çapıtlar içine konulup bağlanıyor. Daha önce süzgeçten geriye kalan ve kaynayan suyun içine tekrar atılıyor. Belli bir süre kaynayan suyun içinde pişen hellimler sudan ve bezlerden çıkarılıyor. Son olarak her iki tarafı da tuzlanan hellimler artık yemeye ve uzun süre dayanacak olan kaplarına kaldırılmak üzere hazır hale geliyor.” “Gastronominin her alanında kullanıyoruz” Hellimin gastronominin her alanında kullandığını söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü Öğretim Görevlisi Erhun Ekinci ise hellim ile ilgili verdiği bilgilendirmelerde, “Hellim Kıbrıs’ta ve Ortadoğu’nun bazı bölgelerinde çok sevilen ve aranan bir süt ürünüdür. Kıbrıs’ta en makbul olanı keçi ve koyun sütünden yapılan olmakla birlikte günümüzde artık inek sütüyle de bol miktarda hellim üretimi ve ihracatı yapılıyor. Koyun ve keçi sütünün çok fazla bulunamamasından dolayı bugün seri üretimde inek, keçi ve koyun sütü harmanlanarak ya da sadece inek sütünden de yapılıyor. İkisinin arasındaki fark, keçi ve koyundan yapılan hellimin dayanma süresi 1 yıla kadar uzarken, inek sütünden yapılan ise en fazla 3 ay dayanabiliyor” ifadelerini kullandı. “İlk patent girişimi AB tarafından reddediliyor fakat” Patent girişimin ilk olarak Güney Kıbrıs tarafından yapıldığını fakat reddedildiğini söyleyen Erhun Ekinci, “2007 yılında Kıbrıs Rum kesimi hellimi tescillemek için Avrupa Birliğine başvurdu fakat AB bunu reddetti. Bunun üzerine hellimi, 2010’da Türkiye Patent Enstitüsü Kuzey Kıbrıs’a patentledi. Bunun ardından Kıbrıs’ta yapılan ortak komite çalışmaları sonucunda, Avrupa Birliği 12 Nisan 2021 tarihinde Hellimin tüm Kıbrıs adasının ürünü olduğuna dair menşe kararını onayladı. Hellim hem iç tüketimde hem de ihracatta çok büyük bir yer kaplıyor. Hayvansal ürün ihracatının yüzde 30’u kadarı hellim ile yapılıyor. Hellimin aynı standartta ve kalitede yapılması için Güney Kıbrıs’la da görüşülmeye başlandı ve bir ortak komisyon kuruldu. Çünkü hellim sadece bir ırkın ya da yerin değil tüm Kıbrıs’ın özel bir süt ürünüdür” şeklinde konuştu.

Schneider Electric, OSB Teknoloji Zirvesi'ne ana sponsor oldu

Schneider Electric, 3-5 Kasım tarihlerinde, Kıbrıs’ta gerçekleştirilen OSB Teknoloji Zirvesi’ni ana sponsor olarak destekledi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, dijitohum tarafından bu yıl 3. kez düzenlenen zirvede yeni nesil teknolojiler odaklı hizmet vermeyi hedefleyen Organize Sanayi Bölgeleri’nin temsilcileri yer aldı. Dayanıklı, sürdürülebilir ve yeni nesil OSB’lere odaklanılan zirvede Schneider Electric Organize Sanayi Bölgelerinden Sorumlu Satış Lideri Ali Öztürk, Yeşil ve Dijital OSB: İkiz Dönüşüm konulu bir sunumla OSB’lerin geleceğine ışık tuttu, bu kapsamda zirvede yer alan Schneider Electric uzmanları endüstrinin ihtiyaçları, geleceğin teknolojileri ve küresel trendler hakkında bilgi ve deneyim paylaşımında bulundu. Büyük Dönüşüm Elektrik 4.0’la ilgili sunumda, Schneider Electric tarafından OSB'ler için özel olarak tasarlanmış elektrifikasyon çözümleri, enerji talebini yönetim ve enerji kullanımı optimizasyon teknolojileri ele alındı. Ayrıca Schneider Electric’in panel moderatörü olduğu OSB’lerin Enerji Altyapısı Deneyim Paylaşımı adlı panelde de Bursa Teknoloji OSB Bölge Müdürü İlker Er ve Antalya OSB Bölge Müdürü İlhan Metin deneyim paylaşımında bulundular. Schneider Electric, IoT tabanlı EcoStruxure açık sistem mimarisine dayalı entegre yazılım ve çözümleriyle endüstrilerin gelişiminde ve uçtan uca, güvenilir, verimli, kârlı ve güvenli bir şekilde dijitalleşen OSB’lerinin kurulmasında rol alıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Bursa Teknoloji OSB Müdürü İlker Er, varlık yönetim yazılımlarını kullanmanın OSB'lere enerji verimliliği ve iş sürekliliği açısından önemli avantajlar sağladığını belirtti. Er, şunları kaydetti: 'Schneider Electric’in geliştirdiği Asset Advisor, OSB'lerin enerji varlıklarının durumunu sürekli olarak takip ederek enerji tüketimini optimize etmemize yardımcı oluyor. Gerçek zamanlı verileri analiz ederek enerji tüketimi trendlerini belirliyor, verimlilik potansiyelini ortaya çıkarıyor ve proaktif bakım stratejileri geliştirmelerine yardımcı oluyor. Bu sayede OSB'ler, enerji maliyetlerini azaltırken aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine de ulaşabiliyorlar.' Antalya OSB Bölge Müdürü İlhan Metin ise dijital dönüşüm, OSB'lerin rekabetçi bir avantaj elde etmeleri ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları için kritik bir adım olduğunu açıkladı. Metin, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Schneider Electric ile yaptığımız iş birliği, bu dönüşümü başarıyla gerçekleştirmemize yardımcı oldu. Schneider Electric'in dijital çözümleri, işletmemizin verimliliğini artırdı. Otomasyon ve veri analitiği sayesinde, enerji tüketimi, ekipman performansı ve işletme süreçleriyle ilgili verileri izleyebiliyor, analiz edebiliyor ve iyileştirmeler yapabiliyoruz. Bu da kayıpları azaltarak maliyetlerimizi düşürmemizi sağlıyor.'

Kıbrıs'da tanıtım atağı

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu ‘Sabah Postası’ adlı programa konuk oldu. Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Aktunç, 26 Eylül 2023 tarihinde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna duyurulan KKTC Turistik Destinasyonu Tanıtım Projesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. “THY VE TURİZM SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİN İŞ BİRLİĞİYLE ÖNEMLİ BİR ORGANİZASYONA İMZA ATTIK” Türk Hava Yolları (THY) ve turizm sektör temsilcilerinin iş birliğiyle çok önemli bir organizasyona imza atıldığına dikkat çeken Aktunç, konuyla ilgili şu detayları paylaştı: “THY’nin uçuş ağına bağlı 2 kıta 9 farklı ülkeden tur operatörleri 16 Ekim’de ülkemize gelmeye başlayacak. Bu ülkelerin içinde İngiltere, Almanya, Çekya, bazı İskandinav ülkeleri, Azerbaycan, Rusya ve İran da var. Bu ülkelerde tur operatörleri her pazartesi ülkemize gelecek ve 3 gün kalacaklar. KITSAB, KITOB, KITREB ve RESBİR de bu çalışmaya destek koydu. Çalışma kapsamında tur operatörleri gelip ülkemizi gezecekler. Ülkelerine döndüklerinde ise KKTC’yi pazarlayacaklar.” “TURİSTİK DESTİNASYONU TANITIM PROJESİ ŞİMDİYE KADAR YAPILMIŞ EN BÜYÜK ORGANİZASYONDUR” Aktunç, KKTC Turistik Destinasyonu Tanıtım Projesi’nin şimdiye kadar yapılmış en büyük organizasyon olduğuna vurgu yaparak, “Bu kadar büyük tur operatörlerinin ülkemize geleceği başka bir organizasyon yapılmadı. Bu çok önemli bir başlangıçtır” dedi. Söz konusu projenin ülkenin anlatılması açısından çok önemli olduğunu kaydeden Aktunç, “Bu organizasyon sayesinde kültürümüzü daha geniş kitlelere anlatma fırsatı bulacağız” ifadelerini kullandı. “TOPLUMLA TURİSTİN BİR ARADA OLACAĞI GERÇEK BİR TURİZM PLANLAMASI YAPILIYOR” Aktunç, tur operatörlerinin ülkede bulunduğu zaman diliminde KKTC’nin tarihi eserlerinin, inanç turizminin ve gastronomisinin pazarlanacağına dikkat çekerek, “Toplumla turistin bir arada olacağı gerçek bir turizm planlaması yapılıyor” diye konuştu. “Organizasyon kapsamında otelde kalıp hiç dışarıya çıkmayan değil sürekli gezmeyi isteyen turistler ülkeye gelecek” diyen Aktunç, esnafın da bu işten kazançlı çıkacağını belirtti. “GELECEK OLAN TURİSTLER KÜLTÜRÜMÜZÜ ÖN PLANA ÇIKARIP DESTİNASYONU PAZARLAYACAK” Aktunç, gelecek olan turistlerin KKTC kültürünü ön plana çıkarıp destinasyonu pazarlayacağını söyleyerek, “THY de bu konuda çok önemli katkıda bulundu” açıklamasında bulundu. Bir türlü tamamlanamayan Antik Liman projesi hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Aktunç, “Bu projenin 1 hafta 10 gün içerisinde biteceğini düşünüyorum” dedi. “AY SONUNA KALMADAN GİRNE ANTİK LİMAN PROJESİ TAMAMLANACAK” Aktunç, elde olmayan bazı sıkıntıların yaşandığını, bunun da projenin ilerleyişini olumsuz etkilediğini kaydederek, “Ay sonuna kalmadan orası bitecek. Oradaki esnafla tekrardan buluşacağız. Orta yolu bulacağız” ifadelerini kullandı. Halkın da limanın yeni halini gördüğünde mutlu olacağını ifade eden Aktunç, “Antik Liman güzel günlere en kısa sürede dönecek” diye konuştu.