Hava Durumu

#Kira

TOURISMJOURNAL - Kira haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kira haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kayıt Dışı Ekonomide Artış Eğilimi Haber

Kayıt Dışı Ekonomide Artış Eğilimi

Merkez Bankası'nın sağladığı veriler, hesaplar arası ödeme tutarlarının fiyat artışlarını yansıttığını gösteriyor. Kira ödemeleri, maaşlar, kamu ödemeleri ve kredi kartı ödemeleri gibi çeşitli alanlardaki bankacılık transferleri, enflasyondaki artışı gözler önüne seriyor. KİRA ÖDEMELERİ 2020 yılının başından bu yana aylık verilere göre yapılan incelemeler, hem EFT hem de FAST verilerinde kira ödemelerinin işlem sayısında konut ve işyerlerinden çok "diğer" kiralarda belirgin bir artış olduğunu gösteriyor. Toplam tutarlarda da diğer kiralarda en yüksek artış yaşanırken, son dört yılda konut kiralarında %1.325, işyeri kiralarında %872 ve diğer kiralarda %1.605 oranında bir artış kaydedildi. İşlem başına tutarlarda konut kiralarında %587, işyeri kiralarında %315,5 ve diğer kiralarda %59 artış gerçekleşti. Aynı dönemde TÜİK'in TÜFE endekslerinde gerçek kira değişimi ise %575 oldu. MAAŞLAR Maaş ödemeleri, hesaplar arası transferlerde dikkat çekici bir değişim göstermekte. Pandemi döneminde online ödeme sistemleri daha da gelişti ve 2021 yılındaki FAST sisteminin devreye girmesiyle işlem hacmi arttı. 2020 yılında FAST sistemi olmayan dönemde maaş ödemeleri %40 artarken, 2021'den itibaren bu oran %42’ye yükseldi. Maaş ödeme tutarları ise %1.144 ile %821 arasında artış gösterdi. 2019 yılında ortalama maaş ödemeleri asgari ücretin üzerindeyken, 2020 yılında asgari ücretin altına düşerek 2024'e kadar ortalamada asgari ücretin üzerine çıkmadı. Ancak, 2020 yılından bu yana ortalama maaş ödemeleri %788 oranında artış gösterdi; 2021'den 2024'e kadar asgari ücretin üzerinde %549 oranında bir artış kaydedildi. YATIRIMLAR Pandemi sürecinde ticari ve bireysel yatırımlarda artış görülürken, ardından gelen enflasyonun alım gücünü düşürmesiyle bu yatırımlar azaldı. 2020-2024 döneminde yatırım ödemelerinde %41’lik bir düşüş yaşandı. 2021 itibarıyla ise son üç yılda 5 oranında artış gözlemlendi, ancak 2020 yılındaki seviyelere henüz ulaşamadı. KAMU ÖDEMELERİ Kamu ödemeleri bankacılık sistemi aracılığıyla 2013 yılından bu yana %66 oranında bir artış gösterdi. Tutardaki artış ise bu yıl henüz tamamlanmadan %3.833 oranında gerçekleşti. İşlem başına tutarda artış ise %2.275 seviyesine ulaştı; 2020 yılından bu yana toplam %551 artış kaydedildi. KREDİ KARTI ÖDEMELERİ Kredi kartı ödemelerinde de fiyat artışları gözlemleniyor. 2013 yılından bu yana ekstre başına ödeme tutarı ortalama 1.308 TL’den 14.667 TL’ye yükseldi. 2013-2023 döneminde işlem sayısında 3, tutar bazında ise %1.312 oranında bir artış gerçekleşti. 2024 yılı tamamlanmadan, önceki yılın kredi kartı ödeme tutarını aşarak 2022 ve 2023 toplamına yaklaşılacağı öngörülüyor.

Nakit İşlemlere Sıkı Denetim: Kiracılara da Ceza Kesilebilecek Haber

Nakit İşlemlere Sıkı Denetim: Kiracılara da Ceza Kesilebilecek

Son günlerde, kiralamalarda ve belirli tutarları aşan mal ve hizmet alımlarında nakit ödeme ve tahsilatlarıyla ilgili olarak yapılan düzenlemelerde önemli değişiklikler gözlemleniyor. Özellikle 7 bin lirayı aşan işlemler için belge düzenleme zorunluluğu ve kiralamalarda tevsik (belgeleme) yükümlülüğü, nakit işlemlere ilişkin kısıtlamaların artırıldığını gösteriyor. Bu kapsamda, belgelendirme zorunluluğuna uymayanlara kesilecek özel usulsüzlük cezaları da yükseltilmiş durumda. KONUT KİRASINDA NAKİT SINIRI 2008 yılında yürürlüğe giren bir düzenleme ile, konutlar için her bir konut üzerinden aylık 500 lira ve üzeri kira geliri elde eden kiracılar ve kiraya verenlerin, ödemelerini banka veya PTT aracılığıyla yapmaları zorunlu kılınmıştı. Ancak, bu tutarın altında kalan kiralar için böyle bir yükümlülük bulunmuyordu. Günümüzde ise, aylık 500 liranın altında konut kiralama pratiği yok denecek kadar az olduğundan söz konusu parasal sınır kaldırılarak, artık tüm konut ve işyeri kiralamaları için banka veya Posta İdaresi aracılığıyla belge düzenleme zorunluluğu getirildi. KİRA ÖDEMELERİNDE DEĞİŞİKLİK Önceki düzenlemelerde, tevsik zorunluluğu yalnızca kira geliri elde edenler için geçerliydi. Ancak yapılan yeni değişiklikle birlikte, kiracılar da bu yükümlülüğe dahil edildi. Böylece konut kiralamalarında kiracılara, ödemelerini banka veya PTT üzerinden gerçekleştirmemesi durumunda ceza kesilmesi mümkün hale geldi. HİSSELİ KİRALAMALAR VE MUAFİYETLER Konut veya iş yeri kiralayanların, kira bedeline ilişkin mahkeme ve icra yoluyla yapılan tahsilat ve ödemeler tevsik zorunluluğu kapsamına girmiyor. Hisseli gayrimenkullerin kiralanması durumunda ise, kira bedelinin tamamının bir kiraya verene banka veya PTT aracılığıyla ödenmesi halinde, tevsik zorunluluğunun yerine getirildiği kabul ediliyor. GEÇERLİ BELGELER VE TAHSİLAT YÖNTEMLERİ Bankalar veya PTT aracılığıyla yapılan tahsilat ve ödemelere ilişkin, para yatırma, havale, EFT gibi işlemlere dair düzenlenen belgeler tevsik edici belge olarak kabul ediliyor. Ödemelerin T.C. kimlik numarası, vergi kimlik numarası gibi bilgilerle yapılması durumunda, tevsik yükümlülüğünün yerine getirildiği sayılıyor. DİĞER TAHSİLAT VE ÖDEMELER Kira ödemelerinin yanı sıra, 7 bin lirayı aşan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemelerin de belge düzenleme zorunluluğu bulunuyor. 2016 yılından bu yana, mükelleflerin kendi aralarında yaptıkları ve 7 bin lirayı aşan her türlü tahsilat ve ödemenin aracı finansal kurumlar vasıtasıyla yapılması ve belgelenmesi zorunlu. Ayrıca, mükellef olmayanların da bu yükümlülüğe dahil edilmesiyle, daha geniş bir kapsamda belge düzenleme zorunluluğu getirilmiş oluyor. AYNI GÜN İÇİNDE YAPILAN İŞLEMLER VE CEZALAR Aynı gün içinde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarı 7 bin lirayı aşarsa, her bir işlem ayrı ayrı değerlendirilse bile, toplam tutarın geçerli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Tevsik zorunluluğuna uymayanlara uygulanacak cezalar, her bir işlem için tutarın yüzde 10’u oranında özel usulsüzlük cezası olarak belirlenir. Ancak, bu cezaların bir takvim yılı içinde toplamda 20 milyon lirayı aşmaması gerektiği unutulmamalıdır. İDAREYE BİLDİRİM HALİNDE CEZA UYGULANMAYACAK Son olarak, tevsik zorunluluğuna aykırı bir ödeme gerçekleştirenlerin, durumu ödemeyi takip eden 5 iş günü içerisinde idareye bildirmeleri halinde, yukarıda belirtilen cezanın uygulanmayacağı da yetkililer tarafından belirtilmiştir.

Kira ödemelerini elden yapanlara ceza artırımı getirildi Haber

Kira ödemelerini elden yapanlara ceza artırımı getirildi

Kira ödemelerini banka veya PTT aracılığıyla yapmayan ve elden alıp-verenlere, her bir tespit için kira tutarının 'u oranında özel usulsüzlük cezası kesilecek. Bu ceza, hem kiracıya hem de kiralayana ayrı ayrı uygulanacak ve tutarı 5 bin liradan az olamayacak. Haftalık, günlük veya benzeri kısa süreli konut kiralamalarına ilişkin tahsilat ve ödemeler de tevsik kapsamında yer alıyor. Eski uygulamada, iş yeri kira ödemeleri tutarına bakılmadan, konut kira ödemelerinde 500 lirayı aşması durumunda bankalar veya PTT aracılığıyla ödeme zorunluydu. Ancak yeni tebliğle konut kiralarında bu sınır kaldırıldı. Artık tüm ödemeler banka veya PTT aracılığıyla yapılacak.  CEZA ÜST SINIRI 20 MİLYON LİRA Önceki tebliğde iş yeri kiralamalarında hem kiracıya hem kiralayana ceza kesilirken konut kiralamalarında kiracıya ceza uygulanmıyordu. TBMM'de temmuz ayında kabul edilen Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun sonucunda kiracıya da ceza kesilmesi imkanı getirilirken, ceza tutarları da artırıldı. Kiracı, ödemenin elden yapıldığını, ödemeyi takip eden 5 iş günü içinde idareye bildirirse, kiracıya özel usulsüzlük cezası kesilmeyecek. Bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezası üst sınırı da 8 milyon 700 bin liradan 20 milyon liraya yükseltildi. Ayrıca "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" de 1 Eylül 2024'ten itibaren geçerli olmak üzere Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Yüksek kiralar turizmi krize sürükledi Haber

Yüksek kiralar turizmi krize sürükledi

Antalya ve Muğla’da son yıllarda katlanarak artan kiralar, turizm işçilerini yıllardır yaşadığı şehirlerden göç etmeye zorladı. Artan kira fiyatları ve enflasyonun etkisiyle kendisini iyiden iyiye hissettiren barınma sorunu, turizm sektöründe istihdam sorununu tetikledi. Antalya başta olmak üzere, birçok turizm bölgesinde yaşanan bu sorun yüzünden otellerin personel sıkıntısı çektiği biliniyor. Bazı oteller bu sorunu çözmek için lojman inşa etse de birçok otelin bu konuda yetersiz kaldığı, personeline barınma imkanı sağlayamadığı görülüyor. Endeksa’nın 2024 verilerine göre Antalya’da 1+1 özellikteki evlerin ortalama kira fiyatı 12 bin 47 TL’nin üzerinde seyrediyor. Asgari ücrete yakın maaşlar alan turizm personeli için bu kira fiyatları maaşlarının yarısından fazlasına tekabül ediyor.. Bir çözüm bulunamaması halinde bu sorunun turizmin devamlılığını tehlikeye sokacağını öngören turizm sektörü çare arayışında. TURİZM İŞÇİLERİNİN BARINMA SORUNUNA 4 FORMÜL Çözüm için ortaya atılan önerilerden biri KYK yurtlarının yaz döneminde turizm personeli için lojman statüsünde kullanılması. Ancak yoğun turizm sezonu 3 ay değil 7 ay olduğu için bu öneri kısmi bir çözüm olarak görülüyor. Daha kalıcı bir çözüm olarak çalışanların maaşlarının ekonomik zorluklarla başa çıkacak ölçüde artırılması öneriliyor. Kimi otellerde maaş iyileştirmeleri yapılırken, kimilerinde yüksek maliyet engeli öne sürülüyor. Bir diğer öneri de turizm çalışanlarının barınma sorununun turizmciler eliyle ya da devletin arazi tahsisiyle çözümü. Bazı büyük tesisler kadroları ölçeğinde lojman inşasına giderken, küçük ölçekli işletmeler bunu yapamadı. Turizm birlikleri turizm personelinin konaklama ihtiyacına toplu bir çözüm için Ankara’da görüşme trafiği yürütüyor. Bu görüşmelerde tüm turizm merkezlerine sektör çalışanları için kullanılmak üzere devletten birer arazi tahsisi talep ediliyor. ‘TATİLCİ İLE ÇALIŞANIN DÜNYASI ARASINDA UÇURUM VAR’ DİSK'e bağlı Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu binlerce turizm çalışanının bütçelerine uygun barınma imkanı bulamama, ev sahiplerinin tahliye girişimleri gibi nedenlerle turizm bölgelerini terk edip yurt dışında iş arar hale geldiklerini söyledi. Yüksek kira fiyatları nedeniyle çok sayıda turizm işçisinin yaşama ve barınma sorunlarını çözemediklerini belirten Yahyaoğlu, sorunu şöyle özetledi: "Özellikle Antalya'da kiralar turizm emekçilerinin maaşlarıyla yarışıyor. Kemer, Belek, Alanya, Manavgat gibi tatil beldelerinde üzerine çıkıyor. Turizm işletmelerindeki lojman koşulları yetersiz. 5 yıldızlı otelin, birinci sınıf tatil köyünün ortamı ile orada çalışan işçinin yaşamı arasında uçurum var. Mecburi göç nedeniyle sektörde kalifiye eleman sıkıntısı yaşanıyor. Kalifiye eleman bulamıyorsanız 5 yıldızlı otele uygun hizmet üretemezsiniz. Hızlı bir biçimde barınma sorunu çözülmezse kalifiye personel konusunda yaşanan sorunlar artacak ve önümüzdeki yıllarda çalışan bulmakta sıkıntı yaşanacak.” EXPO PERSONEL KÖYÜNE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR Mİ? Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, bu soruna çözüm olarak kamudan arazi tahsisini gündeme getirdi. Antalya’da kiraların ve gayrimenkul fiyatlarının hızla artması nedeniyle personel konaklatma maliyetlerinin çok yükseldiğini belirten Kaan Kavaloğlu, turizm sektörünün bu konuda devletten arazi tahsisine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Atıl duran EXPO alanının turizm personelinin konaklama merkezine dönüştürülmesini öneren Kavaloğlu, “EXPO alanından Belek’teki ve Kundu’daki otellere insanları rahatça taşıyabiliriz. Antalya'nın merkezine de raylı sistem tramvayla bağlanıyor. Alanya, Manavgat ve Kemer'deki otellerde çalışan personel için de benzer nitelikte yerler bulunabilir. Turizm merkezlerine yakın lokasyonlarda personel köyleri oluşturulabilir. Antalya’da 4 personel köyü ile turizm istihdamının barınma sorunu çözülür” dedi.

Konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin değişiklik Resmi Gazete'de Haber

Konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin değişiklik Resmi Gazete'de

Resmi Gazete'de, konutların turizm amaçlı kiralanması faaliyetlerinin düzenlenmesine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik yayınlandı. Buna göre, 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendine aşağıdaki alt bent eklenmiş, aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan “Yüksek nitelikli konutlar ile” ibaresinden sonra gelmek üzere “devre mülk hakkı kurulan konutlar ve” ibaresi eklenmiş, aynı maddeye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. “3) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca, tapu kütüğünün beyanlar hanesine eklenen devre mülk sözleşmesi doğrultusunda devre mülk hakkı kurulan dairelerin turizm amaçlı kısa süreli izin belgesi işlemlerinde; 634 sayılı Kanunun 61 inci maddesine göre tapuda devre mülk hakkı kurulan her yapı veya bağımsız bölüm için ortak maliklerin, kendi aralarından veya kat malikleri kuruluna temsilci olarak seçtikleri kişiler vasıtasıyla alınan kat malikleri kurulu/ortak malikler kararının noter onaylı örneği.” “(5) 634 sayılı Kanun uyarınca, tapu kütüğünün beyanlar hanesine eklenen devre mülk veya yönetim sözleşmesi doğrultusunda devre mülk hakkı kurulan konutların turizm amaçlı kısa süreli kiralanması durumunda; izin belgesi, kat malikleri kurulunca (müstakil yapılarda ortak malikler tarafından) yetkilendirilen yönetim şirketi adına düzenlenir. Devre mülk hakkı kurulan taşınmazların belgelendirilmesinde yüksek nitelikli konut nitelikleri aranır. Bu fıkra kapsamında yapılan başvurularda ayrıca aşağıdaki bilgi ve belgeler sunulur: a) Devre mülk veya yönetim sözleşmesi. b) İmar durum belgesi örneği, parselin turizm kullanımına ayrıldığının tespiti halinde varsa müktesep hakkın tespiti için Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 54 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında ilgili belediyeden alınacak yazı. c) Kat malikleri kurulunca/ortak maliklerce alınan, konutun turizm amaçlı kısa süreli kiralamaya izin verildiğine ve bu konuda yönetim şirketinin yetkilendirildiğine ilişkin kararın noter onaylı örneği.” MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “aracı hizmet sağlayıcılara iletebilir” ibaresinden sonra gelmek üzere “, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, seyahat acentaları ve aracı hizmet sağlayıcıları ile veri paylaşımı yapabilir” ibaresi eklenmiştir. MADDE 3- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4- Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.

Yüzde 25 sınırlaması kalktı; kira fiyatları yükselişe geçti Haber

Yüzde 25 sınırlaması kalktı; kira fiyatları yükselişe geçti

Temmuz ayı kira artış oranının TÜİK tarafından yüzde 65 civarında açıklandığını kaydeden Yalaza son iki yıldır yüzde 25 ile sınırlanan zam oranlarının artık yeni dönemde 12 aylık TÜFE oranına göre belirleneceğini dile getirdi. Kira zammının enflasyonun çok gerisinde kalması nedeniyle ev sahiplerinin mecburen ötelediği zamların artık uygulanacağını belirten Özkan Yalaza, “Bugüne dek ev sahibi ve kiracılar arasında tahliye konusunda sıkıntılar yaşanıyordu. Artık kira üst sınırı TÜFE oranına göre belirlenecek. Bu durum kiracı ve ev sahiplerini karşı karşıya getirecek. Çünkü kimsenin maaşında yüzde 65'lik bir artış olmadı. Bundan sonra insanlar kira ödeme konusunda sıkıntı yaşayacaklar. Artık, alacak davalarında da artış gözlenecek” dedi. KONUT YOK, KİRA ARTIŞI ÇOK Kira fiyatlarının yüksek olmasının sebebini yeni konut arzının düşük olmasına bağlayan Yalaza, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşaat malzemelerinde ve arsa bedellerinde sürekli yaşanan artış konut üretimini de sıkıntıya soktu. Birçok yapı firması bu maliyetlerin altına girmek istemiyor. Zaten vatandaş da finansmana erişmekte zorlanıyor. Konut satışları durma noktasına geldi. Ev alamayan insanlar kiralama yoluna gidiyor. Kiralık eve talep oldukça ve yeni konut üretilmedikçe bu fiyatlar da yükselmeye devam edecektir. Kira artış sınırı kiracıların başta lehine gözükse de, piyasada dengeler bozuldu. Yüksek giden enflasyon nedeniyle aynı sitede bir ev 10 bin TL., diğeri 25 bin TL olabiliyor. Bu durum ev sahipleri açısından sorun yaratıyordu. Ev sahipleri yüzde 25 sınırından etkilenmemek için evlerini daha yüksek fiyatlarla kiralıyordu. Bu dengesizlik bir müddet daha devam edecektir. Kiracılar ya bulabilirse daha düşük kiralı ev arayacak; ya da yüksek kiraya katlanmak durumunda kalacak” İzmir'de konut ihtiyacının devam ettiğine dikkat çeken GHO Genel Müdürü Özkan Yalaza son olarak şunları söyledi: “İzmir göç almayı sürdürüyor. Memur emekli ve öğrenciler konut talep ediyor. Bu nedenle, ev sahiplerinin, kiracı bulmak gibi dertleri yok. Kira fiyatları artmaya devam edecek. İkinci ve üçüncü konutu bulunanlara uygulanması planlanan ek vergiler de kira fiyatlarının yükselmesini tetikleyecektir”

Konutta son 4 yılda illere göre fiyat artış oranları Haber

Konutta son 4 yılda illere göre fiyat artış oranları

Kira fiyatlarına yüzde 25 sınırlamasının uygulandığı son iki yılda piyasanın dengesi iyice bozuldu ve mağduriyetler oluştu. Piyasanın dengesin bozulmasında, enflasyonist ortamda artan inşaat maliyetleri, konut arzının azalması, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan konutlar nedeniyle oluşan talep, artan deprem korkusu sonrası artan yeni konut talebi, kentsel dönüşüm sürecinde yıkılan binalardan kiraya çıkanların oluşturduğu talep gibi faktörler etkili oluyor. Endeksa.com’un Ekonomist Dergisi’ne özel yaptığı çalışmayla Türkiye genelindeki konut m2 satış fiyatları ile kiralarının son dört yıllık değişimini mercek altına aldık. Ekonomist Arşivinden Son yıllarda Türkiye’de konut satış fiyatları ve kiralar zirve yıllarını yaşıyor. Pandemide başlayan konut arzının talebin gerisinde kalma eğilimi, artan inşaat maliyetleri ve ekonomideki daralma nedeniyle hala etkisini devam ettiriyor. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketiyle 11 ilimizdeki konut stokunu yok etmesi ülkemizin yıllık 800 bini aşan standart konut talebi kadar yeni bir talep artışına sebep oldu. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ülkemize yerleşen Rus ve Ukraynalılar ile başka ülkelerden gelen mültecilerin talebi de eklenince, gayrimenkul piyasasının dengeleri iyice şaştı. İnsanların tetiklenen deprem korkusu nedeniyle evlerin kentsel dönüşüme girmesine yönelik girişimler de yeni konut talebini artıran faktörlerden biri oluyor. Dijital değerleme platformu Endeksa.com’un Ekonomist Dergisi’ne özel yaptığı “Türkiye Genelinde Konut Satış Fiyatları ve Kiralar” konulu araştırmasıyla, Türkiye genelinde konut metrekare satış fiyatları ile kiraların son dört yıllık değişimini mercek altına aldık. EN BÜYÜK ARTIŞ AYDIN’DA Yapay zekâ ve büyük veri analizi yöntemlerini kullanarak elde edilen Endeksa verilerine göre, Türkiye genelindeki satılık konut değer değişiminin son dört yıllık analizinde Ege ve Akdeniz kentleri zirvede oturdu. 2020-2024 döneminde en yüksek satılık konut değer artışı yüzde 1208,2 ile Aydın’da görüldü. Kentte 2020 yılında birim satış fiyatı 2 bin 851 TL/m2 olurken, bu rakam günümüzde 37 bin 297 TL/m2 seviyesine kadar çıktı. İkinci sırada ise Hatay yer aldı. Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinden en fazla etkilenen ilimiz olan Hatay’da satılık konut değer değişimi son 4 yılda yüzde 1147,8 olarak gerçekleşti ve güncel birim fiyatı 19 bin 865 TL/m2 oldu.  Yine Akdeniz bölgesinde, deprem nedeniyle yoğun göç alan illerden olan Mersin, dört yıl içerisinde satılık konut değer artışının en fazla olduğu üçüncü kent olarak öne çıktı. Mersin’de 2020-2024 döneminde satılık konut değer artışı yüzde 1126,6 oldu. ÜÇ BÜYÜK ŞEHİR Türkiye’nin üç büyük ili İstanbul, Ankara ve İzmir’deki konutların bir yıllık değer artışlarına baktığımızda ise; Ankara yüzde 55,3 artış ile birinci sırada yer alıyor. Ankara’da ortalama konut m2 satış fiyatı 21 bin 504 TL. İstanbul’da konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 48,2; ortalama konut metrekare satış fiyatı 39 bin 852 TL. Yıllık satılık değer artış oranında İstanbul’u takip eden İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 46, ortalama konut m2 satış fiyatı 33 bin 570 TL olarak gerçekleşiyor. Bu üç il arasında 2020-2024 dönemleri arasında en fazla değer artışının ise İzmir’de yaşandığı görülüyor. Buna göre İzmir’de son dörtyılda satılık konut fiyatları yüzde 930 oranında artış gösterdi. Son dört yılda kiralık fiyat değişiminde yüzde 1.646,89 ile Niğde ilk sırayı alırken, 2020’de 5,63 TL/m2 olan kira fiyatı 2024’te 98,35 TL/ m2 oldu. Bilecik, yüzde 1.472,59 ile ikinci sıraya yerleşirken, 2020’de 7,26 TL/m2 olan kira birim fiyatı 2024’te 114,17 TL/m2’ye ulaştı. Üçüncü sırayı alan Aksaray’da kira artış oranı yüzde 1.432,25 olarak gerçekleşirken 2020’de 6,14 TL/m2 olan kira fiyatı 2024’te 94,08’e yükseldi. FİYATLAR GERİLER Mİ? Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, araştırma sonuçlarına göre Türkiye genelinde mayıs ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışının yüzde 60,8 olduğunu belirtiyor. Öğüt, 2020-2024 arasındaki dört yıllık süreçte ise değer artışının yüzde 915 olduğuna dikkat çekiyor. Öğüt’ün verdiği bilgilere göre, mayıs ayı itibarıyla Türkiye genelinde ortalama konut m2 satış fiyatı 20 bin 563 TL’ye yükselmiş durumda. YILLIK ARTIŞDA ERZURUM ÖNDE Mayıs ayında yıllık değer artışı en yüksek olan iller arasında ilk sıralarda Erzurum, Elazığ ve Ordu yer aldı. Bu iller, nisan ayında TÜİK verilerine göre en çok konut satışının olduğu ilk 30 il arasında değerlendirilmişti. Erzurum’da konut fiyatları geçen yıl boyunca yüzde 78 oranında artış gösterdi. Ortalama konut m2 satış fiyatı 12 bin 937 TL’ye ulaşırken, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 31 bin 109 TL oldu. İkinci sıradaki Elazığ’da konut fiyatları yüzde 70 oranında yükselirken, ortalama konut m satış fiyatı 13 bin 953 TL ve ortalama konut fiyatı 2 milyon 252 bin 745. Listenin Karadeniz temsilcisi Ordu’da ise, konut fiyatları yüzde 67 oranında arttı ve ortalama konut m2 satış fiyatı 22 bin 757 TL oldu. Ordu’da bir konuta sahip olmak için ortalama 2 milyon 981 bin 167 TL’yi gözden çıkarmak gerekiyor. FİYATLAR HALA YÜKSELİYOR Görkem Öğüt, veriler ışığında, nisan ayında son iki yılın en düşük konut satış adetlerini görmemize rağmen, satılık konut fiyatlarının nominal olarak hala yükselişte olduğunu söylüyor. Değer artışının enflasyon etkisinden ayırdığımızda reel olarak düşüşün başladığı bir döneme girildiğine işaret eden Öğüt, kısa vadede konut fiyatlarında önemli bir düşüş beklemediğini, konut artış hızındaki reel gerilemenin nominal değerlere yansımasının orta vadede, iki yıI içinde gerçekleşebileceğine vurgu yapıyor. Konut fiyatlarının normalleşmesi için, gayrimenkulün yatırım aracı olmaktan çok barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik bir araç olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bu noktada da yakın zamanda meclise sunulması beklenen iki ve üzeri konutlardan daha yüksek vergi alınması, proje gayrimenkul yatırım fonu kurulması gibi düzenlemeleri içeren yeni yasa teklifinin de piyasayı düzenlemesi bekleniyor. SINIRLAMA İŞE YARAMADI Türkiye genelindeki kiralık konut piyasasına genel olarak bakıldığında, 2022 yılında kira artış oranlarına getirilen yüzde 25’lik zam sınırlamasının gerçek piyasa değerlerine yansımadığını belirten Öğüt, “Endeksa verileri, temmuz ayında kaldırılması beklenen bu uygulamanın iki yıllık bilançosun Türkiye genelindeki kiralık evlerin değerinin nominal olarak yüzde 265 oranında arttığını gösteriyor. Kiralara yönelik yüzde25 sınırlamasına rağmen kira değerlerindeki reel artış durdurulamadı. Uygulamanın kaldırılmasının piyasayı pozitif etkileyeceği görüşündeyim” diyor. Dengeleri bozulmuş gayrimenkul piyasasından hemen herkesin aklında, “Türkiye’de gayrimenkul sektöründe kiralar ve konut fiyatları düşer mi?” sorusu var. Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkan Yardımcısı Mimar Ahmet Erkurtoğlu, ana gündemi deprem olan ülkemizde, riskli binaların yaklaşık yüzde 70’inin yapılmadığı İstanbul’da kira ve konut satış fiyatlarının düşeceğini düşünmenin hayal olduğunu söylüyor. MEVDUAT ETKİSİ Mevduat faizlerinin yüksek olduğu bu dönemde konut satışları biraz yavaşlasa da konut alanların uzun vadede her zaman daha kârlı çıkacağına vurgu yapılıyor. Konutun ülkemizde her zaman yatırım aracı olduğunu hatırlatan Erkurtoğlu, “Bugün mevduat faizlerini yüksek olması konut satışlarını yavaşlatsa da bu suni bir yavaşlama olup, konut fiyatlarını biraz düşürse de gayrimenkul ve arsa ülkemizde her zaman ilerisi için garantili bir yatırım aracıdır” diyor. 2017-2019 döneminde kentsel dönüşümde sat-yap’cı müteahhitlerin yarattığı kriz, yarım kalan binalar, yıkılıp inşaatına başlanamayan binalar, kaçan müteahhitler yüzünden fiyatlar düşmüştü. Erkurtoğlu, “Bu dönemde de özellikle Anadolu’dan gelen sat-yap’cı müteahhit firmaların da satışların yavaşlaması yüzünden inşaatı bitirmeleri için fiyatlarını düşürmesi suni bir düşme yaşatacaktır. Bunun için vatandaşlarımız daire alırken dikkatli olmalı” uyarısında bulunuyor. Ülkemizde barınma sorunu çözümü için ekonominin düzelmesi, devletin ucuz faizli konut kredisi vermesi, TOKİ, Emla Konut, KİPTAŞ gibi kurumların pahalı konut üretmeyi bırakıp konuta erişemeyen vatandaşlara ucuz konut üretmeleri gerekiyor. HANGİ ADIMLAR ATILMALI? Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, Türkiye’deki barınma sorununun çözümü için bazı kurumsal yapılar kurulup bunların kiralama amaçlı konut inşa etmeleri gerektiğini dile getiriyor. Orta ve dar gelirli vatandaşa belli sürelerle kiralık mülk sağlayacak projeler oluşturulmasının, köy evlerinin renove edilmesinin önemine değinen Yazıcı, “Köylerimiz boş dururken, insanımız mecburen şehre göç etti. İş ve okul olanaklarını köylere yakın alanlarda artırmak barınma sorununa orta vadede kalıcı çözümler yaratacaktır. Uzaktan çalışma birçok iş kolunda var, okul sorununun da çözülmesi birçok hayatı değiştirebilir” diye konuşuyor. “PROJELERİ ZAMANA YAYDIK” Şu anda sektörde daha çok ihtiyaca yönelik konut yapıldığını aktaran Beyaz Group Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Beyaz, “Ekonomideki gelişmeleri biz de takip ediyoruz. Bu yıl beş proje yapmayı planlarken öz kaynaklarımızla proje yaptığımız için bu projeleri dört yıla yaymaya karar verdik” diyor. Maliyetlerin yüksek olmasına rağmen müteahhitlerin kredi ve çek akışını sağlamak için fiyat yükseltmediklerini dile getiren Beyaz, “Ama önümüzdeki dönemde gayrimenkul fiyatlarının yükselmesi lazım. Şu anda inşaatta stok var ama bunlar eriyor. Lokomotifini çevirmek için 5 milyonluk evi 3 milyona satıyorlar. Bir yıl sonra dairelerin fiyatları tavan yapacak. O nedenle şu an konut almak için en uygun zaman” diye konuşuyor. EYLÜL-EKİM’DE HAREKETLENECEK Son birkaç aydır konut satışlarında durgunluk gözlemlendiğine dikkat çeken Nexonya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural da “Eylül-ekim ile birlikte biraz hareketlilik bekliyoruz. Fiyatların artmayacağını hatta biraz gevşeyeceğini düşünüyoruz” diyor. Kira getirilerinin mevduattaki faizden düşük kalması nedeniyle konutun yatırım aracı olmaktan çıktığı ya da çıkacağı görüşünün doğru olmadığını kaydeden Vural, şu görüşleri dile getiriyor: “Konut uzun vadede hep kazandırır. Türkiye’de konut her zaman olduğu gibi bugün ve gelecekte de yatırım aracı olacak. Barınma sorununun çözümü için her ihtiyaca yönelik konut projeleri geliştirilmeli, maliyetlerdeki baskıyı oluşturan enflasyonist ortam çözülmeli ve insanlarımızın bir nevi açgözlülükleri dizginlemeli.” “DENGELENME ZAMAN ALACAK” As Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sert de piyasada hareketlenme bekleyen isimlerden biri. “Konut piyasasının özellikle yaz aylarında hareketlenmesini bekliyoruz. Ancak düşük faizli konut kredileri pek mümkün görünmüyor” diye konuşan Sert, piyasanın canlanması için enflasyonunun düşmesi ve dolarizasyonun azalması gerektiğine vurgu yapıyor. Kiralardaki yüzde25 artış sınırının temmuzda kalkması ile birlikte kira fiyatlarının artmaya başlayacağına da işaret eden Sert, “Ertelenen talep ve üretim eksikliği gibi faktörler de fiyatların uzun vadede yukarı taşıyabilir. Piyasanın normale dönmesi, ekonomik istikrar ve tüketici güvenine bağlı olarak 2024 yılı içinde gerçekleşebilir. Bu faktörler göz önüne alındığında, konut ve kira fiyatlarının yeniden dengelenmesi biraz zaman alacak gibi görünüyor” şeklinde konuşuyor. “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” Yılın ikinci yarısı için konut piyasasında olumlu beklentileri olanların yanında, mevcut enflasyonist ortam nedeni ile durgunluğun devam edeceğini düşünenler de var. CVS Hava Kent Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Çavuş’a göre, 2024’ün ilk yarısı gibi ikinci yarısı da zor geçecek. TÜİK verilerinde enflasyon yüzde 75’lerde iken, konut üretim maliyetinin yüzde 100’ün üzerinde arttığını dile getiren Çavuş, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Faizin yüksekliği konut alımı ve satışına engel oluyor. İkinci sebep ise, faizlerin psikolojik sınırın üstünde olması, konut satışlarını yavaşlattı. Satış fiyatları kira fiyatlarına da yansıyor. Çünkü geçtiğimiz yıllarda arzda ciddi bir daralma oldu. Az olan şey de pahalılaşıyor. Temmuzda yüzde 25 zam sınırı kalkınca kiralamak istemeyen yatırımcı veya ev sahipleri, konutlarını kiralamaya açacaktır, kiralık konut portföyü genişleyecektir.” “Kısa vadede konut fiyatları düşmez” GÖRKEM ÖĞÜT / ENDEKSA KURUCU ORTAĞI “Nisan ayında son iki yılın en düşük konut satış adetlerini görmemize rağmen, satılık konutlarda fiyatların nominal olarak hala yükselişte olduğunu söyleyebiliriz. Elbette son aylarda değer artışını enflasyon etkisinden ayırdığımızda reel olarak düşüşün başladığı bir döneme girdik. 2022-2023 döneminde satılık konut fiyatlarında yaşanan yüksek değer artışı sonrası fiyatların düşüp düşmeyeceği merak konusu. Ben kısa vadede konut fiyatlarında önemli bir düşüş beklemiyorum. Konut artış hızındaki reel gerilemenin nominal değerlere yansıması, orta vadede iki yıI içerisinde gerçekleşebilir. Ancak konut fiyatlarında normalleşmeden bahsedebilmek için gayrimenkulün önemli yatırım araçlarından biri olmasından ziyade barınma ihtiyacını karşılamasına yönelik düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerekiyor. Yakın zamanda meclise sunulması beklenen yeni yasa teklifinde de bu amaca yönelik önemli düzenlemeler olduğunu görüyoruz. Kiralara yönelik yüzde 25 sınırlamasına rağmen kira değerlerindeki reel artış durdurulamadı. Bu uygulamanın kaldırılmasının piyasayı pozitif etkileyeceği görüşündeyim. Zira uygulamanın ilk yılında, piyasada büyük dengesizlikler oldu. Bu dönemde ev sahipleri ve kiracılar arasında büyük anlaşmazlıklar yaşandı, kiracılar evden çıkmaktan imtina ederken birçok ev sahibi de fiyat artıramadığı için kiracılı evlerini elden çıkarmaya yöneldi. Uygulamanın ikinci yılında durum biraz daha dengelenmiş, artış hızı yavaşlamış görünüyor. Temmuz ayı itibarıyla, pandemi öncesindeki dönemdeki kuralların yeniden geçerli olması halinde, ev sahipleri ve kiracılar için piyasa pozitif etkilenecektir. Merak edilen bölgedeki konutların gerçek kira değerlerini öğrenmek isteyenlere endeksa.com güvenilir bir rehberlik hizmeti sunmaktadır.” “Barınma sorunu çözülebilir” AHMET ERKURTOĞLU / AYİDER BAŞKAN YARDIMCISI “Ülkemizde barınma sorunu çözümü için ekonomimizin düzelmesi öncelik olmalıdır. Bundan 30 yıl önce bir memur emekli olduğunda araba veya ev alabilirken bugün emekli parasıyla hiçbir şey alamıyor. Devletimizin ucuz faizli konut kredisi vermesi, TOKİ, Emla Konut, KİPTAŞ gibi kurumlar piyasa müteahhitlerinin rakibi olarak pahalı konut üretmekten çıkıp ihtiyacı olan vatandaşlara ucuz konut üretmeliler. Bu kuruluşların arsa maliyetleri yok denilecek kadara az ve arsa maliyeti olmadığı için çok ucuza, ihtiyacı olan vatandaşlarımıza konut verebilir. Ayrıca devletimizin barınma sorununu çözmek için özel müteahhit firmalarını desteklemesi (KDV indirimi, vergi muafiyeti gibi) halinde vatandaşlarımıza daha ucuza daire alma imkanı doğacaktır. Kamu ve özel bankaların ilk konut sahibi olacak vatandaşlarımıza da çok düşük vadeli ve uzun ödemeli krediler vermesi de barınma sorununu çözecektir.” “Kiralar durağanlaşacak” MAKBULE YÖNEL MAYA / TSKB GAYRİMENKUL DEĞERLEME GM “2024’e fiyat artış hızında yavaşlama ile başlamıştık. 2024 Şubat’ında Aralık 2019’dan bu yana ilk defa yıllık bazda enflasyonun altında kalan bir konut fiyat endeksi ile karşılaştık. Geçtiğimiz 1,5 yılda konut fiyatlarındaki çok hızlı ve yüksek oranda artış Temmuz 2023’ten itibaren yavaşlamıştı. Bu seyrin 2024’ün ikinci yarısında da devam edeceğini öngörüyorum. Çünkü, konut ediniminde finansmana erişimdeki kısıtlar devam edecek, ortalama konut birim fiyatının çok yükselmesi nedeniyle nakitle konut satın alacak kitle oldukça daraldı, inşaat maliyetleri geçtiğimiz iki yıla göre daha yatay bir seyir izliyor, Türkiye’ye yabancı ilgisi azaldı. Kiralarda ise önemli bir düzeltme geçtiğimiz yıl iyice hissedildi, bu yıl da bu düzeltme devam etti. Satış fiyatlarındaki durağanlaşma kiralara da yansıyacaktır. Satış fiyatlarındaki artış her zaman kiraya gecikmeli olarak yansır. Bunu 2023’teki kira artışlarında gördük. 2024’teki kira artışları da bunun devamı niteliğinde başlamıştı. Artık bir durağanlaşmadan bahsedilebilir. Özelikle kısa dönemli kiralamaların ağırlıkta olduğu bazı bölgeler ve merkezi semtler, 1 Ocak’ta yürürlüğe giren konutların turizm amaçlı kullanılması ile ilgili yasal düzenlemeden de etkilendi.” “Finansman kaynakları oluşturulmalı” VEDAT ARSLAN / AREMAS GROUP YKB “Konuta erişimde yaşanan zorluklar, üretici ve konut alıcısına kredi musluklarının kapanması gibi sebeplerden konut arzı minimuma indi. Konut arzının bu kadar yavaşladığı bir ortamda fiyat düşüşlerinden bahsetmek gerçekçi değil. Piyasanın normalleşmesini beklediğimiz 2025 yılı ortaları ve sonrasında, talebin karşılanamaması nedeniyle konut fiyatlarında çok ciddi bir artış riski olabilir. Konut arzını artırmanın yolu finansmandan geçiyor, bu finansmanı sağlamak için ya satış yapılmalı ya da alternatif finans kaynakları devreye alınmalı. Bu noktada Proje GYF’leri (Gayrimenkul Yatırım Fonları) günümüzde kullanılabilecek en önemli alternatif finans kaynaklarından biri. Proje GYF’lerinin hızla hayata geçirilmesi, piyasada yeni konut projelerinin kısa sürede tekrar faaliyete geçmesine olanak sağlayacaktır.” “Konut alımı erteleniyor” HAKAN BUCAK / MARS INTERNATIONAL KURUCUSU VE CEO’SU “Türkiye’de gayrimenkul sektörünün küresel ölçekte olduğu gibi kurumsallaşması gerekiyor. Sektörde yüksek faizlerden kaynaklı bir durgunluk var ama sahada alıcılar da var. Bana göre gayrimenkul şu anda alınır. Daha önce gördük, faizler düşmeye başlayınca fiyatlar arttı. Bugün alıcı sayısının, görece düşük olduğu bir pazar var. Konut alımında bir erteleme var ama bu ertelemenin getirdiği bir stres de söz konusu. Çocuğunuzu evlendiriyorsunuz, deprem nedeniyle yeni konuta geçmeye çalışıyorsunuz ama fiyatların düşmediğini görüyorsunuz. Dolar bazlı ülke genelinde düşüş olabilir ama fiyatlarda büyük bir gerileme olmaz. Hatta faiz oranları dengelendiğinde, bugünkü fiyatları arıyor olacağız. Gayrimenkulde ekim ayından itibaren satış rakamları artmaya başlayacak.” “Piyasa şeffaflaşmalı” CANSEL TURGUT YAZICI / EVA GAYRİMENKUL DEĞERLEME GM “Ekonomik politikalar bu şekilde devam ederse, konut kredi faizleri düşmez, yabancı ilgisi azalır ve fiyatlar enflasyon bazında geri gider. Son birkaç aydır yıllardan sonra ilk defa enflasyondan daha az artan konut fiyatları görüyoruz. Ayrıca gayrimenkul değer artış kazançları üzerinden doğru vergi alınması konusunda çalışmalar var. Bunlar devam ederse gayrimenkul piyasası şeffaflaşır ve fiyatları bu durumda aşağı çeker. Türk halkı için konut her zaman psikolojik olarak bir yatırım aracı olacaktır. Ama alternatiflerine göre doğru bir yatırım aracı mı olacaktır düşünmek lazım. Çoğu yaşı belli bir seviyede olan vatandaşımız konutu yatırım görüyor, bu psikolojinin değişmesi çok zor ama alternatif yatırım araçlarına hakim bir kesim var, o kesim için konut yeni gelişen önlemlerle yatırım aracı olmaktan çıkacaktır. Konut değer artışında vergi alınması al-sat yapan ve bu şekilde para kazanan kesimi azaltacağından piyasada az da olsa rahatlayacaktır.” “Talebi karşılayamıyor” AV. ELVAN KAKICI ŞİMŞEK / KAKICI HUKUK BÜROSU ORTAĞI  “Ülkemizde kiralık konut rakamları içinden çıkılmaz bir hal almış durumda. Satılık veya kiralık konutlar şu an iç pazardaki talebi karşılayamıyor. Ülkemizde yaşanan enflasyon bazlı inşaat maliyetleri ve konut maliyetleri de oldukça yüksek. Bu süre zarfı içinde alınması gereken önlemlerden biri de yabancı uyruklu gerçek kişilere konut satışının durdurulması yoluyla iç piyasadaki konut arzıyla konut talebi arasında uçurumu kapatmaya çalışmaktır. Türkiye’de 5 milyon konut kentsel dönüşüm için beklerken, öğrencisi, emeklisi, işçisi, memuru milyonlarca vatandaşımız barınma sorunu yaşıyor.” “Maliyet artışı çok yüksek” AHMET AKBALIK / ÖZAK GLOBAL HOLDİNG YKB “İnşaat sektöründe şu anda korkunç bir maliyet artışı var. Depremin yarattığı yıkım sonrası taşeronların, inşaat sektörü çalışanlarının o bölgeye gitmesi ve yurt dışına çıkması maliyetleri şişirdi. Burada doğru iş modelleri tanımlanmalı. Her sektörün kendi içinde problemleri irdelenip kök sebeplere inerek bunlar çözümlenirse hepsi bir ekosistem içerisinde düzelir. Günümüzde girdi maliyetleri şişmiş, gayrimenkul fiyatları da baskılanmış durumda. Şu anda arz var ama talep yok, finansa erişim zor. Kentsel dönüşüm de önemli. Dönüşüm sürecine en uygun şirketler GYO’lar çünkü finansalları, gelecek stratejileri belli, mal sahibi neyi kime emanet ettiğini görüyor. Dönüşümün dört ayağı var; kamu, STK’lar, müteahhit ve mal sahibi. Lokomotifliği yapacak olan kamu iradesi. Kamu iradesi eğer gerçekten kentsel dönüşüm yapmak istiyorsa önce bir plan yapacak ve bu planı gerçek manada sürdürülebilir yapabilecek paydaşlarla el sıkışıp hayata geçirecek. Bunun için ekstra kaynak ihtiyacı yok mevcut kullandığı kaynakları buraya empoze edecek, buna göre formatlayacak.”

Turizm amaçlı izinsiz konut kiralayanların cebi yanacak Haber

Turizm amaçlı izinsiz konut kiralayanların cebi yanacak

Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, ile çalışmayan emeklilere bir kereye mahsusu olarak 5 bin TL ödenmesine ilişkin düzenleme teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Konutlara ilişkin teklifle, konutların gerçek ve tüzel kişilere turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esaslar belirleniyor. Düzenleme, konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin genel esaslara, izin belgesi düzenlenmesine, idari yaptırımlara ve turizm amaçlı kiralanan konutların tabi olacağı mevzuata ilişkin hükümleri kapsıyor. Tek seferde 100 günden fazla süreli yapılan kiralamalar ise teklifin kapsamı dışında tutuluyor. Konutların turizm amaçlı kiralanabilmesi için turizm amaçlı kiralama sözleşmesi yapılmadan önce izin belgesi alınması gerekecek. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığınca nitelikleri belirlenen plaket, turizm amaçlı kiralama yapılan konutun girişine asılacak. İzin belgesini alma yükümlülüğü, kiraya verene ait olacak. Düzenleme 1 Ocak 2024'te yürürlüğe girecek Teklifle, izinsiz kiralama faaliyeti yapanlara ve izin belgesi sahiplerine yönelik idari yaptırımlar da belirlendi. Buna göre, izin belgesi bulunmaksızın turizm amaçlı kiralanan konutları kiraya verenlere, kiralama yapılan her bir konut için 100 bin lira idari para cezası uygulanacak ve izin belgesi alarak faaliyette bulunabilmesi için 15 gün süre verilecek. Bu süre sonunda izin belgesi alınmaksızın turizm amaçlı kiralama faaliyetine devam edenlere 500 bin lira idari para cezası uygulanacak ve izin belgesi alarak faaliyette bulunabilmesi için bir kez daha 15 günlük zaman tanınacak. Kendi adına mesken olarak kullanmak amacıyla kiraladığı konutu, kendi nam ve hesabına turizm amaçlı kiraya verenler ile izin belgesi olmayan konutların turizm amaçlı kiralanmasına aracılık edenler hakkında her bir sözleşme için 100 bin lira idari para cezası verilecek. İzin belgesi bulunmaksızın turizm amaçlı kiralama faaliyetlerine devam edenler ile her defasında 100 günden fazla süreli kira sözleşmesi yapmasına rağmen ilk sözleşme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde aynı konutu 4 defadan fazla kiraya verenler hakkında bir milyon lira idari para cezası verilecek. Bu düzenlemenin Meclis’ten geçerek, 1 Ocak 2024’te yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yıllık 51,6 milyar TL’lik kazanç kayıt dışı Turizm amaçlı kiralanan konutlara ilişkin teklifin etki analizi de yapıldı. Buna göre, günübirlik konut kiralama yapılan bir internet sitesi üzerinden Türkiye genelindeki ilanlarda belirtilen günlük kira ortalaması sorgusunda Eylül 2023 tarihi için 3 bin 586 lira rakamına ulaşıldığı belirtildi. Bu bağlamda 80 bin konutun 6 aylık (180 gün) kiralandığı varsayıldığında yıllık 51 milyar 638 milyon 400 bin liralık bir kazancın kayıt dışı ve vergisiz bir şekilde edinildiği görüldü. Analizde, “Resmi verilere göre ülkemizde turizm amaçlı günübirlik kiralanan yaklaşık 31 bin adet konut bulunmakla birlikte, rapor kapsamında açıklanan araştırmalar sonucunda kayıt dışı olarak yaklaşık 80 bin adet konutun da faaliyette bulunduğu tahmin edilmektedir” bilgisi verildi. Çalışmayan emekliye bir defalık 5 bin TL Çalışmayan emeklilere 5 bin lira ödeme yapılmasına ilişkin düzenleme de Komisyon’dan geçti. Buna göre, 2023 Ekim ödeme döneminde gelir veya aylık ödemesi yapılan sigortalı ve hak sahiplerine bir defaya mahsus olmak üzere, dosya bazında 5 bin lira ödenecek. Bu ödeme, sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranında, ölüm aylığı ve ölüm geliri dosyalarında ise hak sahiplerinin hisseleri oranında yapılacak. 1-31 Ekim 2023 arası herhangi bir tarihte, sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar dahil, çalışması olanlar veya faaliyette bulunanlar ile yaşlılık aylığı almaktayken bu aylıkları kesilmeksizin ilgili düzenlemede sayılan iş yerlerinde çalışanlar ödeme kapsamında olmayacak. Birden fazla dosyadan gelir ve aylık alanlara, en fazla ödemeye imkan veren bir dosya üzerinden ödeme yapılacak.

Antalya'daki fahiş kira artışının gerekçesi açıklandı! Haber

Antalya'daki fahiş kira artışının gerekçesi açıklandı!

Kahramanmaraş merkezli büyük felaketin ardından 1 ay geride kaldı... 6 Şubat tarihinde yaşanan art arda depremler 11 ili yerle bir etti. Coğrafyanın koca bir kısmını enkaza döndüren deprem sonrasında 46 bini aşkın vatandaşımız da can verdi. Deprem sonrası evlerini kaybeden vatandaşların bir kısmı çadır ve konteyner kentlerde barınmaya başlarken, bir kısmı da farklı illere göç etti. Depremzedelerin farklı illere gitmesi sonrasında, "kentlerde kira fiyatları tavan yaptı" tartışmaları da başladı. Adı bu iddialarla anılan bir il de Antalya. Antalya'da, depremzedelerin göçü sonrasında kira fiyatlarının fahiş dereceye çıktığı söyleniyor. Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri, İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, söylenenlere tepki gösterdi. "Rusya-Ukrayna savaşından sonra Antalya ciddi göç aldı" Çağlar, kira artışlarının depremle ilgisi olmadığını, Rusya ve Ukrayna savaşından sonra kentin büyük oranda göç aldığını anlattı. Çağlar şu ifadelerle devam etti; "Kira fiyatlarının depremle alakasının olmadığını defalarca anlattım. Rusya-Ukrayna savaşından sonra Antalya ciddi anlamda göç aldı. En basit örneği ile Akdeniz Üniversitesi'nde 100 binin üzerinde öğrenci var. Bunların da gelmesi ile fiyatlar arttı. Antalya’ya göçler devam ediyor. Bunların nasıl önüne geçilir diye araştırma yaptım ve Ankara’da gerekli mercilere ilettim." "Denetleme yetkimiz yok" "Adam arayanlardan kapora istiyor, sonra da bir daha o adama ulaşılamıyor. Bizim bir denetleme yetkimiz yok, keşke olsa. Biz denetlemelere destek veriyoruz." "Şu anda Antalya’da konut stoku bitmiş durumda bulunuyor" Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz ise şu ifadelerle devam etti; "Biz depremzede kardeşlerimizin yanındayız. Antalya’da kira ve ev fiyatları çok yükseldi. Ev sahiplerimizi vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Bir pandemi dönemi yaşadık ve bu pandeminin ardından fiyatlarda hızlı bir artış oldu. Biz bunu Rekabet Kuruluna bildirdik. Bundan sonra fiyatların önüne geçilemez oldu. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ve depremle birlikte piyasa dengelenmez hale geldi. Şu anda Antalya’da konut stoku bitmiş durumda bulunuyor. Yeni yapılan konutlar da bir vatandaşın alabileceği boyutu çoktan aştı. Memur ve emekli şehri Antalya’mız Monaco’yu geçmiş durumda. Bu durumdan dolayı biz kendi aramızda konuşarak konuyu gündeme aldık. Bir arabulucu sistemi kurmak istedik." Kaynak: https://www.ensonhaber.com

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.