Kırıkkale Haberleri - Son Dakika Kırıkkale Haber Güncel Gelişmeler

Doğu Ekspresi ile Masalsı Bir Yolculuk Deneyimi

KARS (İHA) - Türkiye’nin en popüler tren rotalarından biri olan Doğu Ekspresi, Kars ile Ankara arasında yolculuk yapmak isteyen yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor. Yaklaşık 24 saat süren bu uzun ama keyifli yolculuk, yolculara kış aylarında bembeyaz kar manzaraları, baharda ise doğanın tüm renklerini görme imkânı sunuyor. Her sabah saat 08.00’de Kars Garı'ndan hareket eden Doğu Ekspresi, Kars'tan başlayıp Erzurum, Erzincan, Sivas, Kayseri ve Kırıkkale rotasını izleyerek Ankara’ya ulaşıyor. Bu güzergâh, sosyal medya paylaşımları sayesinde giderek daha çok kişi tarafından keşfediliyor ve ilgi odağı haline geliyor. Masalsı atmosferi ve nostaljik yapısıyla dikkat çeken tren yolculuğu, gezginler ve fotoğraf meraklıları için adeta bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Doğu Ekspresi’ni sık sık tercih eden yolculardan Murat Talan, bu keyifli yolculuğu İzmir’den Kars’a yapıp, ardından Kars’tan Ankara’ya devam ettiğini belirterek, "Doğu Ekspresini kullandım, devamlı da Doğu Ekspresi ile gelip giderim. Çok güzel rahat bir yolculuk yapıyoruz" dedi. Talan gibi pek çok yolcu, trenin konforu ve sunduğu manzara eşliğinde huzurlu bir yolculuk geçirdiklerini ifade ediyor.

70 yaşındaki çift karavanla Türkiye turunda

Kırıkkale’den karavanla Doğu ve Güneydoğu Anadolu turuna çıkan emekli Hatice-Fazlı Yazan çiftinin durakları, Malatya, Kayseri, Sivas ve Elazığ'ın ardından Diyarbakır oldu. 2018 yılından beri aralıklarla karavanla seyahat eden 70 yaşındaki çift, Türkiye’nin büyük bölümünü gezdiklerini dile getirdi. Hatice (69) ve emekli Astsubay Fazlı Yazan (72) çifti, 2018 yılından beri aralıklarla karavanlarıyla seyahat ediyor. Ege, Marmara, Karadeniz’den sonra rotalarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya çeviren Yazan çifti, geçtiğimiz hafta perşembe günü Kırıkkale’den yola çıkarak, Kayseri, Sivas, Malatya ve Elazığ'ın ardından dün Diyarbakır’a geldi. Yazan çifti, geceyi tarihi Sur ilçesinde yapılan restorasyon çalışmalarıyla inanç ve kültür turizmine kazandırılan İçkale Müze Kompleksi’nde Hz. Süleyman Camii ve 27 Sahabe Türbesi'nin yanında geçirdi. Hatice Yazan, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine 2018’den beri senede en az iki kere geziye çıktıklarını, hemen hemen Türkiye’nin her yerini gezdiklerini söyledi. Bir tek Doğu Anadolu'nun kaldığını belirten Yazan, bu sene de doğuyu gezip, doğu ile devam ettirmeyi düşündüklerini ifade etti. Geçen perşembe günü Kırıkkale’den yola çıktıklarını, Kayseri, Malatya, Kayseri’de Pınarbaşı'nı gezdiklerini, Malatya’da Gürün’e gittiklerini anlatan Yazan, Gürün’ün görülecek her yerini gördüklerini söyledi. Hatice Yazan, “Malatya’nın içinde kaldık. Bir gece Elazığ Hazar’da kaldık. Dün de buraya geldik, biraz gezdik. Eğil’e peygamberler kabrine gittik. Gece kalacak yer burayı söylediler. Geldik, burada kaldık. Diyarbakır’da surların içindeyiz, Hz. Süleyman Camii’nde sahabelerin yanındayız. İki oğlumuz var. Biri Almanya’da, biri Kırıkkale’de. Almanya’da 4 torunumuz var. Kırıkkale’de de üçüzlerim var” dedi. Bugün Mardin’e gitmeyi düşündüklerini aktaran Yazan, “Oradan Midyat, Batman, Siirt, Bitlis, Van Gölü’nü komple gezmeyi düşünüyoruz. Oradan dönmeye başlayacağız. Sivas üzerinden Kırıkkale’ye gideceğiz. Karavan hayatını seven bir insanım. Karavanda yaşamak için bayanın istemesi lazım. Çünkü erkek ancak şoförlüğünü yapar. Kadın karavanın içini düzenler. Karavan hayatı 20 metrelik bir yerde yaşamaktır. Ben sevdiğim için bize güzel geliyor. Seviyoruz, beğendiğimiz yerde kalıyoruz” dedi. Bu zamana kadar Marmara, Ege, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu'yu gezdiklerini dile getiren Yazan, “Diyarbakır, en çok sevdiğim şehirlerden birisidir. Daha önce de iki kere geldim, bu üçüncü gelişim. Diyarbakır şehir merkezi de çok güzel, surlar çok güzel. Özelikle manevi açıdan burası çok güzel” diye konuştu. Diyarbakır’a daha önceki gelişlerinde iki güzel olay yaşadıklarını anlatan Fazlı Yazan ise, “İlk geldiğimizde karpuz dönemiydi. Yolda karpuzcunun birinde durduk. Karpuz alacağız, kardeşim dedi ki, ‘Ağabey, karpuzlarım biraz bayat.’ Ki, bu adam karpuz satıyor. Bizim için çok değişik oldu. Bayat diye karpuzunu vermedi, 'Git şuradan al' denildi. İkincisi, arabanın o zaman tekeri çizilmişti. Tekeri değiştirmek için lastikçiye gittik. Lastikçinin söylediği şey, ‘Ağabey, bununla çok gidersin. Çünkü hiçbir şeye değmemiş, sadece kenarı çizilmiş.’ Halbuki istese değiştirebilir, parasını alabilir. Bir de öyle bir güzellik yaşadık. Diyarbakır’a ithaf ediyorum; Allah razı olsun, dönüş yok, aldığın nefesin tekrarı yok. Meşru ölçüler içerisinde en güzelini değerlendirsinler. Bu mesajımız bütün insanlara” şeklinde konuştu.

Earthquake damages from the Hittite period were detected

Excavations initiated by the Ministry of Culture and Tourism in 2009 continue in May and June every year. Kırşehir Ahi Evran University Faculty of Arts and Sciences Department of Archeology Faculty Member and Head of Excavation Japanese Associate Professor Kimiyoshi Matsumura told Anadolu Agency (AA) that they have been working on architecture from the Hittite period since last year. Reminding that they found small pieces of cuneiform tablets from the Hittite period during the excavations carried out in the region last year, Matsumura stated that the work was successful because these pieces gave important information about that period. Matsumura stated that this year's excavations aimed to reveal the Hittite period architectures inside the city wall and to explore the outer part of the city wall. Stating that they started excavations on the slope where the wall is located for the first time this year, Matsumura said, "We did not know exactly what will be found here, but as a result, we found the continuation of the wall, which is thought to belong to the Young Iron Age, namely the Cimmerians. We found 15 arrowheads during the excavation. We think these are arrowheads used in war at that time." It is thought that there was a great earthquake during the Hittites period Matsumura stated that they continue to work on the architecture of the Hittite period, and they found that the walls made of stone in one of the rooms built in the form of a stepped and terrace were destroyed, and said: "Because the walls collapsed to one side, it is probably related to the earthquake. Thinking that this architecture was destroyed due to the earthquake, we talked to experts working on earthquakes in Japan and Turkey. They said that this place was destroyed as a result of the earthquake. We are continuing the excavations at Kaman Kalehöyük. There, too, a trace of an earthquake was discovered in the 15th century BC. Since the architecture here belongs to almost the same period, we think that these buildings were destroyed in the earthquake. It's hard to say since we're not experts on the severity of the earthquake, but there were large stone foundations and landslides. Since they've all been destroyed, it must have been a pretty big earthquake." Matsumara added that in the ongoing excavations, a cover belonging to a large storage container called Pitos belonging to the Hittite period was found. Four culture layers were identified At the Büklükale site, which consists of two archaeological areas, the "lower city" and the "upper city", four cultural layers were identified during the previous excavations: the Ottoman period in the first layer, the Iron Age in the second layer, the Late Bronze Age in the third layer, and the Old Bronze Age in the fourth layer. . Especially the glass bottle, cuneiform tablet and panther head dating back to the Hittite Empire were among the important finds unearthed during the excavations in the third layer. Again, a large architectural structure, which was inhabited from the end of the Assyrian Trade Colonies Age to the beginning of the Hittite period and considered to be a palace, was unearthed. It was determined that the region was an important city center during the Hittite Empire in the second half of 2000 BC. In the "lower city" area, an architecture belonging to the Seljuk period and some Roman materials and coins were found under it, and it was understood that this place was also inhabited during the Roman period.

Hitit döneminden deprem hasarları tespit edildi

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2009 yılında başlatılan kazı çalışmaları, her yıl mayıs ve haziran aylarında devam ediyor. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Japonyalı Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, AA muhabirine, geçen yıldan beri Hitit dönemine ait mimari üzerinde çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Bölgede geçen yıl yürütülen kazılarda Hitit dönemine ait çivi yazısı tabletlerin küçük parçalarını bulduklarını anımsatan Matsumura, bu parçaların o dönemle ilgili önemli bilgiler verdiği için çalışmaların başarılı geçtiğini belirtti. Matsumura, bu yılki kazılarda surun içerisindeki Hitit dönemi mimarilerini ortaya çıkarmayı ve surun dış kısmını araştırmayı amaçladıklarını dile getirdi. Surun bulunduğu yamaçta bu yıl ilk kez kazı başlattıklarını aktaran Matsumura, "Burada tam olarak ne çıkacağını bilemedik ama sonuç olarak Genç Demir Çağı'na yani Kimmerler'e ait olduğu düşünülen surun devamını burada tespit ettik. Kazı sırasında 15 ok ucu bulduk. Bunların o dönemde savaşta kullanılan ok uçları olduğunu düşünüyoruz." dedi. Hititler döneminde büyük bir deprem olduğu düşünülüyor Matsumura, Hitit dönemine ait mimari üzerinde de çalışmalara devam ettiklerini, kademeli ve teras şeklinde inşa edilen odanın birinde taştan yapılan duvarların yıkıldığını tespit ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Duvarlar bir tarafa doğru yıkıldığı için büyük ihtimalle depremle alakalı. Bu mimarinin depremden dolayı yıkıldığını düşünerek Japonya'da Türkiye'deki depremler üzerinde çalışan uzmanlarla konuştuk. Buranın deprem sonucunda yıkıldığını söylediler. Kaman Kalehöyük'te de kazıları sürdürüyoruz. Orada da milattan önce 15. yüzyılda bir deprem izi tespit edildi. Buradaki mimari de hemen hemen aynı döneme ait olduğu için depremde bu binaların yıkıldığını düşünüyoruz. Depremin şiddetiyle ilgili uzman olmadığımız için bir şey söylemek zor ama büyük taş temeller ve toprak kaymış. Hepsi yıkılmış olduğuna göre baya büyük bir deprem olması gerekiyor." Matsumara, devam eden kazılarda Hitit dönemine ait Pitos adı verilen büyük bir saklama kabına ait kapak bulunduğunu da sözlerine ekledi. Dört kültür katı tespit edilmişti "Aşağı şehir" ve "yukarı şehir" olmak üzere iki arkeolojik alandan oluşan Büklükale mevkisinde, önceki yıllarda yapılan kazılarda, birinci katmanda Osmanlı dönemi, ikinci katmanda Demir Çağı, üçüncü katmanda Geç Tunç Çağı, dördüncü katmanda ise Eski Tunç Çağı olmak üzere dört kültür katı tespit edilmişti. Özellikle üçüncü katmandaki kazılarda çıkarılan cam şişe, Hitit İmparatorluğu dönemine tarihlenen çivi yazılı tablet ve panter başı, önemli buluntular arasında gösterilmişti. Yine Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nın sonundan Hitit döneminin başlangıcına kadar iskan edilen ve saray olduğu değerlendirilen büyük bir mimari yapı ortaya çıkarılmıştı. Bölgenin, milattan önce 2000 yılının ikinci yarısında Hitit İmparatorluğu döneminde önemli bir şehir merkezi olduğu belirlenmiş, "Aşağı şehir" alanında ise Selçuklu dönemine ait bir mimari ve onun altında da Roma dönemine ait bazı malzemeler ve sikke çıkarılmış, buranın Roma döneminde de iskan olduğu anlaşılmıştı.

#Kırıkkale

Doğu Ekspresi ile Masalsı Bir Yolculuk Deneyimi

70 yaşındaki çift karavanla Türkiye turunda

Earthquake damages from the Hittite period were detected

Hitit döneminden deprem hasarları tespit edildi