Hava Durumu

#Kontrolsüz Turizm

TOURISMJOURNAL - Kontrolsüz Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kontrolsüz Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

'Kontrolsüz turizm çevreye ve bölgenin değerlerine zarar veriyor' Haber

'Kontrolsüz turizm çevreye ve bölgenin değerlerine zarar veriyor'

Özellikle yaz aylarında artan sıcaklarla birçok ilden insanların yöneldiği Dersim, son yıllarda bir tatil merkezi olarak görülüyor. Yetkililer, 88 bin nüfuslu kente geçtiğimiz Kurban Bayramı'nda 44 bin aracın giriş yaptığını belirtirken nüfusun iki kadar insan girişi olduğu tahmin ediliyor. Birçok doğal güzelliğinin yanı sıra ‘kesin korunacak hassas alan’ kategorisinde iki vadiyi barındıran Dersim, bir turizm kenti olmak için yeterli bir altyapıya sahip mi? Kimileri turizm sebebiyle artan yoğunluktan memnunken kimileri de kontrolsüz turizm sebebiyle tedirgin.  ‘DOĞAYA ZARAR VERİLİYOR’ Dersim Kültür ve Doğa Derneği Çevre Komisyonu Sözcüsü Ali Mükan, kente gelenlerin özensizliğinin ve altyapı yetersizliğinin kontrol edilemeyen bir turizm sorunu yarattığını söyledi. Mükan, artan göç ile kentteki insansızlaşmanın da doğanın korunmasının önündeki en büyük nedenlerden olduğuna dikkat çekti. Konuyla ilgili Mükan şu ifadeleri kullandı: “Dersim’in doğası uzun yıllardır madenler, baraj projeleri, göç ile tehlike altında. Köy boşaltmalarından önce her 3 kilometrede köyler vardı ve köylüler kendi  yaşam alanlarını koruyor, böylece doğa da korunmuş oluyordu. Fakat bugün 'kar hırsıyla' esnaf, bölgeyi tahrip ediyor, birçok yer sahipsiz kaldığı için çöple doluyor. İnsanlar elbette gelecek fakat yetkililer özellikle vadi kenarlarında konaklama için uygun bir alanı hazırlayıp tahribata çözüm üretmeli. Örneğin 38 Kayalıkları toplu katliam yeridir, buranın içimizi acıtacak şekilde çöple doldurulması bizim için tekrarlanan bir yara oluyor.Kısacası ilgili kurumların, çevrecilerin olumlu projeler hayata geçirmesi lazım.” ‘DERSİM’İ BEKLEYEN ESAS TEHLİKE KÜLTÜREL DEĞERLERİN YAŞAYACAĞI EROZYON’ Adını vermek istemeyen bir işletmeci, turizm kenti olarak anılmaya başlayan Dersim’de yaşanan sıkıntıların çöp toplanarak çözülemeyeceğini belirterek şunları söyledi: “Turizm kenti olarak anılmaya başlayan Dersim’in önünde bekleyen en büyük tehlike, neredeyse homojen olarak coğrafyasına yayılmış olan inanç ve değer sisteminin yaşayacağı erozyon gerçeğidir. Günübirlik turizme maruz kalan coğrafyalar, gelen turistin karakterinden bağımsız olarak değer sistemini ve maneviyatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bundan on yıl önce batıda küçük Ege kasabalarında olup da şimdi olmayan şey budur. Sorumluluklarını 'vadide çöp toplayarak' atmaya çalışanların, gözden uzak tutmaya çalıştıkları asıl mesele budur bence. Çünkü o çöpleri toplamak sanıldığı kadar zor değil. Biz asıl neleri toplayamayacağımızı düşünmeliyiz.” ‘DERSİM’İN YÜZ BİNLERİ AĞIRLAYACAK BİR ALTYAPISI YOK’ Dersim Belediyesi’nden edindiğimiz bilgiye göre, sadece il merkezinde yaz döneminde hafta sonu ortalama 100 tonu aşkın çöp çıkıyor. Dersim Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Konak, Dersim’in mevcut durumla yüz binleri ağırlayacak bir altyapıya hazır olmadığını belirterek yaklaşan Munzur Festivali öncesi gelecek insanlara duyarlılık çağrısı yaptı. Konak, “Dersim nehirleriyle, dağlarıyla eşi benzeri olmayan bir coğrafya. Ama burası Marmaris değil Pülümür Vadisi, Antalya Kemer değil Munzur Vadisi’dir. Bugün Dersim'de yüz binleri ağırlayacak bir altyapı söz konusu değil. Kontrolsüz turizm çevreye de buradaki değerlere de zarar veriyor. Dersim herkese açık bir coğrafya, herkes gelmeli. Sadece bayramda nüfusun iki katı kadar bir giriş oldu. Denetlediğimizde gelenlerin yüzde 70’i doğayı, akarsuları kirleterek, çöplerini bırakarak gittiler. Bu anlamda mücavir alan içerisindeki bölgelerin belediye diğer alanların il özel idaresi tarafından sıklıkla denetlenmesi gerekiyor. Burası kutsalların mekanıdır. Alevi Kürt inancında su ve ağaç kutsaldır. İnançsal anlamda da doğaya sahip çıkıp korumamız lazım.” ‘GELEN MİSAFİRLERİMİZİN KENTİMİZİ EVLERİ GİBİ GÖRMESİNİ İSTİYORUZ’ Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Coşkun, Dersim’in yedi ilçesi de dahil işletmeler, iş gücü, kamu ve yerel yönetim hizmetleri açısından şu anda turizme hazır olmadığını belirterek şu önerilerde bulundu: “Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası olarak kamu kurumlarını, mülki idari amirlerini, yedi ilçemiz ve merkez yerel yönetimlerimizin başkanlarını turizm potansiyelimizin altyapısındaki eksikleri giderme konusunda hep beraber iş birliği içerisinde çözüm yolları aramaya davet ediyoruz. Özellikle turizm potansiyeli yüksek olan ilçelerimizdeki ve kent merkezimizdeki işletmelerin liyakatli hale getirilebilmesi için ilgili kursları vermeye hazır olduğumuzun altını çizmek istiyoruz. Gerek Avrupa'dan gerek komşu illerimizden memleketimizin doğasını ziyaret gelen bütün misafirlerimize çağrımız şu, yaşadıkları evlere nasıl çöp atmıyorlarsa doğamızı da kendi evleri gibi görsünler.”

Antalya'ya 'kontrolsüz turizm' uyarısı Haber

Antalya'ya 'kontrolsüz turizm' uyarısı

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, İspanya'nın 2,2 milyon nüfuslu Kanarya Adaları’nda turist yoğunluğu nedeniyle 16 Nisan'dan bu yana süren açlık grevi ve protestolara dikkati çekerek, 2,5 milyonluk Antalya'da 16 milyon turistin sorunsuz ağırlandığını ancak bu yönde tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini kaydetti. İspanya'nın güney doğusundaki Kanarya Adaları'nda meydanlara inen İspanyollar hayat pahalılığına, konut sorununa ve kira artışına sebep olduğu gerekçesiyle "kontrolsüz turizme" karşı gösteri yaptı. "TURİST EVİNE GİT"  İspanya'nın 8 adadan oluşan Kanarya Adaları’ndaki yoğun turist faaliyeti nedeniyle başlatılan açlık grevi, kitle turizminin yapıldığı ve benzer sorunların yaşanabileceği gerekçesiyle Antalya'nın da dikkatini çekti. Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, Kanarya Adaları’nda 55 bin kişinin geçen cumartesi günü sokağa dökülüp, 'Tourist go home' diye protestoda bulunduğunu, 6 kişinin de 16 Nisan'dan bu yana 'Canarias se agota: Kanaryalara artık yetti' sloganıyla açlık grevini sürdürdüğünü dile getirdi.   Kanarya Adaları halkı, bölgede yeni konaklama merkezleri yapılmamasını, tatil için kısa süreli ev kiralamaya düzenleme getirilmesini, yabancılara ev satışının sınırlandırılmasını ve turistlere çevre vergisi getirilmesini istedi. "SERZENİŞLER İSYANA DÖNÜŞTÜ" Eylemlerin turizme değil, kontrolsüz turizme karşı olduğunu belirten Yavuz "İspanya'da gittikçe artan turist yoğunluğu son yıllarda adalardaki halkın yaşamını olumsuz etkilemeye başlamış, buna tepkiler küçük çaplı eylemlerle kendini göstermişti. Pandemi öncesi halk siyah bayraklarla balkonlardan 'Turist istemiyoruz' eylemlerini aralıksız sürdürmüştü. Pandemide konu bir süreliğine rafa kalktı. Ancak 2022'den itibaren giderek artan yoğunluk ve turizmin kontrolden çıkması, küçük serzenişleri, büyük isyanlara dönüştürdü" dedi. İSPANYOLLARIN YAŞAMI ETKİLENDİ Yerel halkın kendi yaşam alanındaki bu dalgalanmadan çok etkilendiğini belirten Yavuz, şunları söyledi: - Fiyatlar arttı, her yer aşırı kalabalık oldu, parti için adalara gelen genç turistlerin nahoş davranışları kontrolden çıktı. Adalar adeta 'içki turizmine' döndü, hırsızlık ve adi suçlar arttı, sokaklar istifra edenler, taciz edenlerle doldu taştı. Yani artık İspanya turizminde balayı bitmişti. ALMANLAR-İNGİLİZLER YERLİ OLDU İspanya'nın 2022'de 70 milyon, 2023'te 80 milyon turistle dünyanın en çok turist alan ikinci ülkesi olduğunu ifade eden Yavuz, “Bu yıl daha da çok olacak. Gerek Madrid, Sevilla, Valencia ve Barselona'nın olduğu ana kara, gerekse sahilleriyle meşhur adalar yüzyıllardır dünya turizminin gözbebeği durumunda. Sadece tatilde gelenlere bölgede ev alan yabancılar eklenince birçok yerde yerel halktan daha fazla turist olmaya başladı. Adalardan ev alan Alman ve İngilizlerin sayısı yarım milyona vardı. 2,2 milyon nüfuslu Kanarya Adalarına geçen yıl 14 milyon turist geldi" dedi. TURİSTLERE BİR DİZİ YASAK GELDİ Ülke ekonomisinde önemli yere sahip turizmi kaybetmeden yerel ve merkezi yönetimlerin birtakım yasaklar ve kısıtlamalarla soruna çare bulmaya çalıştığını anlatan Yavuz, son birkaç yılda İspanya'nın çeşitli bölgelerinde hayata geçirilen yasakları şöyle sıraladı: - 2,5 saatin altındaki iç hat uçuşları yasaklandı. Sahilde sigara içmek yasaklandı, cezası 30 eurodan başlıyor. Sahil dışında, bikini, mayo, şort gibi kıyafetlerle gezilmesi yasaklandı, cezası 300 euro. Bazı bölgelerde 24.00-07.00 arası sahillere ayak basmak yasaklandı, cezası 750 euro. İnsanların doğa ve denize küçük su dökmesi yasaklandı. Köpek gezdirmenin serbest olduğu yerlerde köpek dışkısının temizlenmesi, aksi takdirde 1500 euro ceza şartı getirildi. - Sahillere şezlong ve minderlerin evden getirilip, tekrar geri götürülmesi şart koşuldu. Turist grup sayıları küçültüldü. Ziyaret yerlerinin saatleri kısıtlandı. Sagrada Famila'da yürüyen merdivende selfie çekmek yasaklandı. Turistlerin ödediği konaklama vergisi artırıldı. Havuzların ve golf sahalarının suyu kontrollü dağıtıma bağlandı. Sahillere çadır kurmak yasaklandı. "İSPANYA'NIN DURUMUNA DÜŞMEYELİM" İspanya'nın turizmde bu yazı zor geçireceğini belirten Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, protesto eylemi ve açlık grevi gibi benzer hamlelerin bu yaz boyunca sıklıkla yaşanacağını açıkladı. 'Hem daha çok turist, hem daha az sorun' konusuna Antalya'nın da odaklanması gerektiğine işaret eden Yavuz "Buna odaklanmamızın zamanı geldi geçiyor. 2,5 milyonluk Antalya'da ilave 16 milyonu sorunsuz yaşatmaya çalışmak çok kolay değil. Bizde henüz yukarıda sıraladığım yasakların hiçbiri yok ama önümüzde bir İspanya örneği var. 16 milyonun yükünün altında kalmamak için, suyun yolunu doğru vermeliyiz. Antalya'ya örnek olsun, İspanya'nın durumuna düşmeyelim" uyarısı yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.