Hava Durumu

#Konut

TOURISMJOURNAL - Konut haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konut haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Konutta son 4 yılda illere göre fiyat artış oranları Haber

Konutta son 4 yılda illere göre fiyat artış oranları

Kira fiyatlarına yüzde 25 sınırlamasının uygulandığı son iki yılda piyasanın dengesi iyice bozuldu ve mağduriyetler oluştu. Piyasanın dengesin bozulmasında, enflasyonist ortamda artan inşaat maliyetleri, konut arzının azalması, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan konutlar nedeniyle oluşan talep, artan deprem korkusu sonrası artan yeni konut talebi, kentsel dönüşüm sürecinde yıkılan binalardan kiraya çıkanların oluşturduğu talep gibi faktörler etkili oluyor. Endeksa.com’un Ekonomist Dergisi’ne özel yaptığı çalışmayla Türkiye genelindeki konut m2 satış fiyatları ile kiralarının son dört yıllık değişimini mercek altına aldık. Ekonomist Arşivinden Son yıllarda Türkiye’de konut satış fiyatları ve kiralar zirve yıllarını yaşıyor. Pandemide başlayan konut arzının talebin gerisinde kalma eğilimi, artan inşaat maliyetleri ve ekonomideki daralma nedeniyle hala etkisini devam ettiriyor. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketiyle 11 ilimizdeki konut stokunu yok etmesi ülkemizin yıllık 800 bini aşan standart konut talebi kadar yeni bir talep artışına sebep oldu. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ülkemize yerleşen Rus ve Ukraynalılar ile başka ülkelerden gelen mültecilerin talebi de eklenince, gayrimenkul piyasasının dengeleri iyice şaştı. İnsanların tetiklenen deprem korkusu nedeniyle evlerin kentsel dönüşüme girmesine yönelik girişimler de yeni konut talebini artıran faktörlerden biri oluyor. Dijital değerleme platformu Endeksa.com’un Ekonomist Dergisi’ne özel yaptığı “Türkiye Genelinde Konut Satış Fiyatları ve Kiralar” konulu araştırmasıyla, Türkiye genelinde konut metrekare satış fiyatları ile kiraların son dört yıllık değişimini mercek altına aldık. EN BÜYÜK ARTIŞ AYDIN’DA Yapay zekâ ve büyük veri analizi yöntemlerini kullanarak elde edilen Endeksa verilerine göre, Türkiye genelindeki satılık konut değer değişiminin son dört yıllık analizinde Ege ve Akdeniz kentleri zirvede oturdu. 2020-2024 döneminde en yüksek satılık konut değer artışı yüzde 1208,2 ile Aydın’da görüldü. Kentte 2020 yılında birim satış fiyatı 2 bin 851 TL/m2 olurken, bu rakam günümüzde 37 bin 297 TL/m2 seviyesine kadar çıktı. İkinci sırada ise Hatay yer aldı. Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinden en fazla etkilenen ilimiz olan Hatay’da satılık konut değer değişimi son 4 yılda yüzde 1147,8 olarak gerçekleşti ve güncel birim fiyatı 19 bin 865 TL/m2 oldu.  Yine Akdeniz bölgesinde, deprem nedeniyle yoğun göç alan illerden olan Mersin, dört yıl içerisinde satılık konut değer artışının en fazla olduğu üçüncü kent olarak öne çıktı. Mersin’de 2020-2024 döneminde satılık konut değer artışı yüzde 1126,6 oldu. ÜÇ BÜYÜK ŞEHİR Türkiye’nin üç büyük ili İstanbul, Ankara ve İzmir’deki konutların bir yıllık değer artışlarına baktığımızda ise; Ankara yüzde 55,3 artış ile birinci sırada yer alıyor. Ankara’da ortalama konut m2 satış fiyatı 21 bin 504 TL. İstanbul’da konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 48,2; ortalama konut metrekare satış fiyatı 39 bin 852 TL. Yıllık satılık değer artış oranında İstanbul’u takip eden İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 46, ortalama konut m2 satış fiyatı 33 bin 570 TL olarak gerçekleşiyor. Bu üç il arasında 2020-2024 dönemleri arasında en fazla değer artışının ise İzmir’de yaşandığı görülüyor. Buna göre İzmir’de son dörtyılda satılık konut fiyatları yüzde 930 oranında artış gösterdi. Son dört yılda kiralık fiyat değişiminde yüzde 1.646,89 ile Niğde ilk sırayı alırken, 2020’de 5,63 TL/m2 olan kira fiyatı 2024’te 98,35 TL/ m2 oldu. Bilecik, yüzde 1.472,59 ile ikinci sıraya yerleşirken, 2020’de 7,26 TL/m2 olan kira birim fiyatı 2024’te 114,17 TL/m2’ye ulaştı. Üçüncü sırayı alan Aksaray’da kira artış oranı yüzde 1.432,25 olarak gerçekleşirken 2020’de 6,14 TL/m2 olan kira fiyatı 2024’te 94,08’e yükseldi. FİYATLAR GERİLER Mİ? Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, araştırma sonuçlarına göre Türkiye genelinde mayıs ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışının yüzde 60,8 olduğunu belirtiyor. Öğüt, 2020-2024 arasındaki dört yıllık süreçte ise değer artışının yüzde 915 olduğuna dikkat çekiyor. Öğüt’ün verdiği bilgilere göre, mayıs ayı itibarıyla Türkiye genelinde ortalama konut m2 satış fiyatı 20 bin 563 TL’ye yükselmiş durumda. YILLIK ARTIŞDA ERZURUM ÖNDE Mayıs ayında yıllık değer artışı en yüksek olan iller arasında ilk sıralarda Erzurum, Elazığ ve Ordu yer aldı. Bu iller, nisan ayında TÜİK verilerine göre en çok konut satışının olduğu ilk 30 il arasında değerlendirilmişti. Erzurum’da konut fiyatları geçen yıl boyunca yüzde 78 oranında artış gösterdi. Ortalama konut m2 satış fiyatı 12 bin 937 TL’ye ulaşırken, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 31 bin 109 TL oldu. İkinci sıradaki Elazığ’da konut fiyatları yüzde 70 oranında yükselirken, ortalama konut m satış fiyatı 13 bin 953 TL ve ortalama konut fiyatı 2 milyon 252 bin 745. Listenin Karadeniz temsilcisi Ordu’da ise, konut fiyatları yüzde 67 oranında arttı ve ortalama konut m2 satış fiyatı 22 bin 757 TL oldu. Ordu’da bir konuta sahip olmak için ortalama 2 milyon 981 bin 167 TL’yi gözden çıkarmak gerekiyor. FİYATLAR HALA YÜKSELİYOR Görkem Öğüt, veriler ışığında, nisan ayında son iki yılın en düşük konut satış adetlerini görmemize rağmen, satılık konut fiyatlarının nominal olarak hala yükselişte olduğunu söylüyor. Değer artışının enflasyon etkisinden ayırdığımızda reel olarak düşüşün başladığı bir döneme girildiğine işaret eden Öğüt, kısa vadede konut fiyatlarında önemli bir düşüş beklemediğini, konut artış hızındaki reel gerilemenin nominal değerlere yansımasının orta vadede, iki yıI içinde gerçekleşebileceğine vurgu yapıyor. Konut fiyatlarının normalleşmesi için, gayrimenkulün yatırım aracı olmaktan çok barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik bir araç olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bu noktada da yakın zamanda meclise sunulması beklenen iki ve üzeri konutlardan daha yüksek vergi alınması, proje gayrimenkul yatırım fonu kurulması gibi düzenlemeleri içeren yeni yasa teklifinin de piyasayı düzenlemesi bekleniyor. SINIRLAMA İŞE YARAMADI Türkiye genelindeki kiralık konut piyasasına genel olarak bakıldığında, 2022 yılında kira artış oranlarına getirilen yüzde 25’lik zam sınırlamasının gerçek piyasa değerlerine yansımadığını belirten Öğüt, “Endeksa verileri, temmuz ayında kaldırılması beklenen bu uygulamanın iki yıllık bilançosun Türkiye genelindeki kiralık evlerin değerinin nominal olarak yüzde 265 oranında arttığını gösteriyor. Kiralara yönelik yüzde25 sınırlamasına rağmen kira değerlerindeki reel artış durdurulamadı. Uygulamanın kaldırılmasının piyasayı pozitif etkileyeceği görüşündeyim” diyor. Dengeleri bozulmuş gayrimenkul piyasasından hemen herkesin aklında, “Türkiye’de gayrimenkul sektöründe kiralar ve konut fiyatları düşer mi?” sorusu var. Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkan Yardımcısı Mimar Ahmet Erkurtoğlu, ana gündemi deprem olan ülkemizde, riskli binaların yaklaşık yüzde 70’inin yapılmadığı İstanbul’da kira ve konut satış fiyatlarının düşeceğini düşünmenin hayal olduğunu söylüyor. MEVDUAT ETKİSİ Mevduat faizlerinin yüksek olduğu bu dönemde konut satışları biraz yavaşlasa da konut alanların uzun vadede her zaman daha kârlı çıkacağına vurgu yapılıyor. Konutun ülkemizde her zaman yatırım aracı olduğunu hatırlatan Erkurtoğlu, “Bugün mevduat faizlerini yüksek olması konut satışlarını yavaşlatsa da bu suni bir yavaşlama olup, konut fiyatlarını biraz düşürse de gayrimenkul ve arsa ülkemizde her zaman ilerisi için garantili bir yatırım aracıdır” diyor. 2017-2019 döneminde kentsel dönüşümde sat-yap’cı müteahhitlerin yarattığı kriz, yarım kalan binalar, yıkılıp inşaatına başlanamayan binalar, kaçan müteahhitler yüzünden fiyatlar düşmüştü. Erkurtoğlu, “Bu dönemde de özellikle Anadolu’dan gelen sat-yap’cı müteahhit firmaların da satışların yavaşlaması yüzünden inşaatı bitirmeleri için fiyatlarını düşürmesi suni bir düşme yaşatacaktır. Bunun için vatandaşlarımız daire alırken dikkatli olmalı” uyarısında bulunuyor. Ülkemizde barınma sorunu çözümü için ekonominin düzelmesi, devletin ucuz faizli konut kredisi vermesi, TOKİ, Emla Konut, KİPTAŞ gibi kurumların pahalı konut üretmeyi bırakıp konuta erişemeyen vatandaşlara ucuz konut üretmeleri gerekiyor. HANGİ ADIMLAR ATILMALI? Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, Türkiye’deki barınma sorununun çözümü için bazı kurumsal yapılar kurulup bunların kiralama amaçlı konut inşa etmeleri gerektiğini dile getiriyor. Orta ve dar gelirli vatandaşa belli sürelerle kiralık mülk sağlayacak projeler oluşturulmasının, köy evlerinin renove edilmesinin önemine değinen Yazıcı, “Köylerimiz boş dururken, insanımız mecburen şehre göç etti. İş ve okul olanaklarını köylere yakın alanlarda artırmak barınma sorununa orta vadede kalıcı çözümler yaratacaktır. Uzaktan çalışma birçok iş kolunda var, okul sorununun da çözülmesi birçok hayatı değiştirebilir” diye konuşuyor. “PROJELERİ ZAMANA YAYDIK” Şu anda sektörde daha çok ihtiyaca yönelik konut yapıldığını aktaran Beyaz Group Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Beyaz, “Ekonomideki gelişmeleri biz de takip ediyoruz. Bu yıl beş proje yapmayı planlarken öz kaynaklarımızla proje yaptığımız için bu projeleri dört yıla yaymaya karar verdik” diyor. Maliyetlerin yüksek olmasına rağmen müteahhitlerin kredi ve çek akışını sağlamak için fiyat yükseltmediklerini dile getiren Beyaz, “Ama önümüzdeki dönemde gayrimenkul fiyatlarının yükselmesi lazım. Şu anda inşaatta stok var ama bunlar eriyor. Lokomotifini çevirmek için 5 milyonluk evi 3 milyona satıyorlar. Bir yıl sonra dairelerin fiyatları tavan yapacak. O nedenle şu an konut almak için en uygun zaman” diye konuşuyor. EYLÜL-EKİM’DE HAREKETLENECEK Son birkaç aydır konut satışlarında durgunluk gözlemlendiğine dikkat çeken Nexonya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural da “Eylül-ekim ile birlikte biraz hareketlilik bekliyoruz. Fiyatların artmayacağını hatta biraz gevşeyeceğini düşünüyoruz” diyor. Kira getirilerinin mevduattaki faizden düşük kalması nedeniyle konutun yatırım aracı olmaktan çıktığı ya da çıkacağı görüşünün doğru olmadığını kaydeden Vural, şu görüşleri dile getiriyor: “Konut uzun vadede hep kazandırır. Türkiye’de konut her zaman olduğu gibi bugün ve gelecekte de yatırım aracı olacak. Barınma sorununun çözümü için her ihtiyaca yönelik konut projeleri geliştirilmeli, maliyetlerdeki baskıyı oluşturan enflasyonist ortam çözülmeli ve insanlarımızın bir nevi açgözlülükleri dizginlemeli.” “DENGELENME ZAMAN ALACAK” As Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sert de piyasada hareketlenme bekleyen isimlerden biri. “Konut piyasasının özellikle yaz aylarında hareketlenmesini bekliyoruz. Ancak düşük faizli konut kredileri pek mümkün görünmüyor” diye konuşan Sert, piyasanın canlanması için enflasyonunun düşmesi ve dolarizasyonun azalması gerektiğine vurgu yapıyor. Kiralardaki yüzde25 artış sınırının temmuzda kalkması ile birlikte kira fiyatlarının artmaya başlayacağına da işaret eden Sert, “Ertelenen talep ve üretim eksikliği gibi faktörler de fiyatların uzun vadede yukarı taşıyabilir. Piyasanın normale dönmesi, ekonomik istikrar ve tüketici güvenine bağlı olarak 2024 yılı içinde gerçekleşebilir. Bu faktörler göz önüne alındığında, konut ve kira fiyatlarının yeniden dengelenmesi biraz zaman alacak gibi görünüyor” şeklinde konuşuyor. “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” Yılın ikinci yarısı için konut piyasasında olumlu beklentileri olanların yanında, mevcut enflasyonist ortam nedeni ile durgunluğun devam edeceğini düşünenler de var. CVS Hava Kent Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Çavuş’a göre, 2024’ün ilk yarısı gibi ikinci yarısı da zor geçecek. TÜİK verilerinde enflasyon yüzde 75’lerde iken, konut üretim maliyetinin yüzde 100’ün üzerinde arttığını dile getiren Çavuş, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Faizin yüksekliği konut alımı ve satışına engel oluyor. İkinci sebep ise, faizlerin psikolojik sınırın üstünde olması, konut satışlarını yavaşlattı. Satış fiyatları kira fiyatlarına da yansıyor. Çünkü geçtiğimiz yıllarda arzda ciddi bir daralma oldu. Az olan şey de pahalılaşıyor. Temmuzda yüzde 25 zam sınırı kalkınca kiralamak istemeyen yatırımcı veya ev sahipleri, konutlarını kiralamaya açacaktır, kiralık konut portföyü genişleyecektir.” “Kısa vadede konut fiyatları düşmez” GÖRKEM ÖĞÜT / ENDEKSA KURUCU ORTAĞI “Nisan ayında son iki yılın en düşük konut satış adetlerini görmemize rağmen, satılık konutlarda fiyatların nominal olarak hala yükselişte olduğunu söyleyebiliriz. Elbette son aylarda değer artışını enflasyon etkisinden ayırdığımızda reel olarak düşüşün başladığı bir döneme girdik. 2022-2023 döneminde satılık konut fiyatlarında yaşanan yüksek değer artışı sonrası fiyatların düşüp düşmeyeceği merak konusu. Ben kısa vadede konut fiyatlarında önemli bir düşüş beklemiyorum. Konut artış hızındaki reel gerilemenin nominal değerlere yansıması, orta vadede iki yıI içerisinde gerçekleşebilir. Ancak konut fiyatlarında normalleşmeden bahsedebilmek için gayrimenkulün önemli yatırım araçlarından biri olmasından ziyade barınma ihtiyacını karşılamasına yönelik düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerekiyor. Yakın zamanda meclise sunulması beklenen yeni yasa teklifinde de bu amaca yönelik önemli düzenlemeler olduğunu görüyoruz. Kiralara yönelik yüzde 25 sınırlamasına rağmen kira değerlerindeki reel artış durdurulamadı. Bu uygulamanın kaldırılmasının piyasayı pozitif etkileyeceği görüşündeyim. Zira uygulamanın ilk yılında, piyasada büyük dengesizlikler oldu. Bu dönemde ev sahipleri ve kiracılar arasında büyük anlaşmazlıklar yaşandı, kiracılar evden çıkmaktan imtina ederken birçok ev sahibi de fiyat artıramadığı için kiracılı evlerini elden çıkarmaya yöneldi. Uygulamanın ikinci yılında durum biraz daha dengelenmiş, artış hızı yavaşlamış görünüyor. Temmuz ayı itibarıyla, pandemi öncesindeki dönemdeki kuralların yeniden geçerli olması halinde, ev sahipleri ve kiracılar için piyasa pozitif etkilenecektir. Merak edilen bölgedeki konutların gerçek kira değerlerini öğrenmek isteyenlere endeksa.com güvenilir bir rehberlik hizmeti sunmaktadır.” “Barınma sorunu çözülebilir” AHMET ERKURTOĞLU / AYİDER BAŞKAN YARDIMCISI “Ülkemizde barınma sorunu çözümü için ekonomimizin düzelmesi öncelik olmalıdır. Bundan 30 yıl önce bir memur emekli olduğunda araba veya ev alabilirken bugün emekli parasıyla hiçbir şey alamıyor. Devletimizin ucuz faizli konut kredisi vermesi, TOKİ, Emla Konut, KİPTAŞ gibi kurumlar piyasa müteahhitlerinin rakibi olarak pahalı konut üretmekten çıkıp ihtiyacı olan vatandaşlara ucuz konut üretmeliler. Bu kuruluşların arsa maliyetleri yok denilecek kadara az ve arsa maliyeti olmadığı için çok ucuza, ihtiyacı olan vatandaşlarımıza konut verebilir. Ayrıca devletimizin barınma sorununu çözmek için özel müteahhit firmalarını desteklemesi (KDV indirimi, vergi muafiyeti gibi) halinde vatandaşlarımıza daha ucuza daire alma imkanı doğacaktır. Kamu ve özel bankaların ilk konut sahibi olacak vatandaşlarımıza da çok düşük vadeli ve uzun ödemeli krediler vermesi de barınma sorununu çözecektir.” “Kiralar durağanlaşacak” MAKBULE YÖNEL MAYA / TSKB GAYRİMENKUL DEĞERLEME GM “2024’e fiyat artış hızında yavaşlama ile başlamıştık. 2024 Şubat’ında Aralık 2019’dan bu yana ilk defa yıllık bazda enflasyonun altında kalan bir konut fiyat endeksi ile karşılaştık. Geçtiğimiz 1,5 yılda konut fiyatlarındaki çok hızlı ve yüksek oranda artış Temmuz 2023’ten itibaren yavaşlamıştı. Bu seyrin 2024’ün ikinci yarısında da devam edeceğini öngörüyorum. Çünkü, konut ediniminde finansmana erişimdeki kısıtlar devam edecek, ortalama konut birim fiyatının çok yükselmesi nedeniyle nakitle konut satın alacak kitle oldukça daraldı, inşaat maliyetleri geçtiğimiz iki yıla göre daha yatay bir seyir izliyor, Türkiye’ye yabancı ilgisi azaldı. Kiralarda ise önemli bir düzeltme geçtiğimiz yıl iyice hissedildi, bu yıl da bu düzeltme devam etti. Satış fiyatlarındaki durağanlaşma kiralara da yansıyacaktır. Satış fiyatlarındaki artış her zaman kiraya gecikmeli olarak yansır. Bunu 2023’teki kira artışlarında gördük. 2024’teki kira artışları da bunun devamı niteliğinde başlamıştı. Artık bir durağanlaşmadan bahsedilebilir. Özelikle kısa dönemli kiralamaların ağırlıkta olduğu bazı bölgeler ve merkezi semtler, 1 Ocak’ta yürürlüğe giren konutların turizm amaçlı kullanılması ile ilgili yasal düzenlemeden de etkilendi.” “Finansman kaynakları oluşturulmalı” VEDAT ARSLAN / AREMAS GROUP YKB “Konuta erişimde yaşanan zorluklar, üretici ve konut alıcısına kredi musluklarının kapanması gibi sebeplerden konut arzı minimuma indi. Konut arzının bu kadar yavaşladığı bir ortamda fiyat düşüşlerinden bahsetmek gerçekçi değil. Piyasanın normalleşmesini beklediğimiz 2025 yılı ortaları ve sonrasında, talebin karşılanamaması nedeniyle konut fiyatlarında çok ciddi bir artış riski olabilir. Konut arzını artırmanın yolu finansmandan geçiyor, bu finansmanı sağlamak için ya satış yapılmalı ya da alternatif finans kaynakları devreye alınmalı. Bu noktada Proje GYF’leri (Gayrimenkul Yatırım Fonları) günümüzde kullanılabilecek en önemli alternatif finans kaynaklarından biri. Proje GYF’lerinin hızla hayata geçirilmesi, piyasada yeni konut projelerinin kısa sürede tekrar faaliyete geçmesine olanak sağlayacaktır.” “Konut alımı erteleniyor” HAKAN BUCAK / MARS INTERNATIONAL KURUCUSU VE CEO’SU “Türkiye’de gayrimenkul sektörünün küresel ölçekte olduğu gibi kurumsallaşması gerekiyor. Sektörde yüksek faizlerden kaynaklı bir durgunluk var ama sahada alıcılar da var. Bana göre gayrimenkul şu anda alınır. Daha önce gördük, faizler düşmeye başlayınca fiyatlar arttı. Bugün alıcı sayısının, görece düşük olduğu bir pazar var. Konut alımında bir erteleme var ama bu ertelemenin getirdiği bir stres de söz konusu. Çocuğunuzu evlendiriyorsunuz, deprem nedeniyle yeni konuta geçmeye çalışıyorsunuz ama fiyatların düşmediğini görüyorsunuz. Dolar bazlı ülke genelinde düşüş olabilir ama fiyatlarda büyük bir gerileme olmaz. Hatta faiz oranları dengelendiğinde, bugünkü fiyatları arıyor olacağız. Gayrimenkulde ekim ayından itibaren satış rakamları artmaya başlayacak.” “Piyasa şeffaflaşmalı” CANSEL TURGUT YAZICI / EVA GAYRİMENKUL DEĞERLEME GM “Ekonomik politikalar bu şekilde devam ederse, konut kredi faizleri düşmez, yabancı ilgisi azalır ve fiyatlar enflasyon bazında geri gider. Son birkaç aydır yıllardan sonra ilk defa enflasyondan daha az artan konut fiyatları görüyoruz. Ayrıca gayrimenkul değer artış kazançları üzerinden doğru vergi alınması konusunda çalışmalar var. Bunlar devam ederse gayrimenkul piyasası şeffaflaşır ve fiyatları bu durumda aşağı çeker. Türk halkı için konut her zaman psikolojik olarak bir yatırım aracı olacaktır. Ama alternatiflerine göre doğru bir yatırım aracı mı olacaktır düşünmek lazım. Çoğu yaşı belli bir seviyede olan vatandaşımız konutu yatırım görüyor, bu psikolojinin değişmesi çok zor ama alternatif yatırım araçlarına hakim bir kesim var, o kesim için konut yeni gelişen önlemlerle yatırım aracı olmaktan çıkacaktır. Konut değer artışında vergi alınması al-sat yapan ve bu şekilde para kazanan kesimi azaltacağından piyasada az da olsa rahatlayacaktır.” “Talebi karşılayamıyor” AV. ELVAN KAKICI ŞİMŞEK / KAKICI HUKUK BÜROSU ORTAĞI  “Ülkemizde kiralık konut rakamları içinden çıkılmaz bir hal almış durumda. Satılık veya kiralık konutlar şu an iç pazardaki talebi karşılayamıyor. Ülkemizde yaşanan enflasyon bazlı inşaat maliyetleri ve konut maliyetleri de oldukça yüksek. Bu süre zarfı içinde alınması gereken önlemlerden biri de yabancı uyruklu gerçek kişilere konut satışının durdurulması yoluyla iç piyasadaki konut arzıyla konut talebi arasında uçurumu kapatmaya çalışmaktır. Türkiye’de 5 milyon konut kentsel dönüşüm için beklerken, öğrencisi, emeklisi, işçisi, memuru milyonlarca vatandaşımız barınma sorunu yaşıyor.” “Maliyet artışı çok yüksek” AHMET AKBALIK / ÖZAK GLOBAL HOLDİNG YKB “İnşaat sektöründe şu anda korkunç bir maliyet artışı var. Depremin yarattığı yıkım sonrası taşeronların, inşaat sektörü çalışanlarının o bölgeye gitmesi ve yurt dışına çıkması maliyetleri şişirdi. Burada doğru iş modelleri tanımlanmalı. Her sektörün kendi içinde problemleri irdelenip kök sebeplere inerek bunlar çözümlenirse hepsi bir ekosistem içerisinde düzelir. Günümüzde girdi maliyetleri şişmiş, gayrimenkul fiyatları da baskılanmış durumda. Şu anda arz var ama talep yok, finansa erişim zor. Kentsel dönüşüm de önemli. Dönüşüm sürecine en uygun şirketler GYO’lar çünkü finansalları, gelecek stratejileri belli, mal sahibi neyi kime emanet ettiğini görüyor. Dönüşümün dört ayağı var; kamu, STK’lar, müteahhit ve mal sahibi. Lokomotifliği yapacak olan kamu iradesi. Kamu iradesi eğer gerçekten kentsel dönüşüm yapmak istiyorsa önce bir plan yapacak ve bu planı gerçek manada sürdürülebilir yapabilecek paydaşlarla el sıkışıp hayata geçirecek. Bunun için ekstra kaynak ihtiyacı yok mevcut kullandığı kaynakları buraya empoze edecek, buna göre formatlayacak.”

Konutta bekleyen talep harekete geçti Haber

Konutta bekleyen talep harekete geçti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan temmuz ayına ilişkin konut satış istatistiklerine göre, ülke genelinde konut satış sayısı, temmuzda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16 artarak 127 bin 88 oldu. Ocak-temmuz döneminde ise satışlar yüzde 0,5 azalarak 672 bin 162'ye düştü. Ülke genelinde ipotekli konut satışları, temmuzda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20,9 azalarak 11 bin 496'ya indi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 9 olarak gerçekleşti. Sektör temsilcileri, AA muhabirine, temmuz ayına ilişkin konut satış rakamlarını değerlendirdi. "Peşinatı olan ev almak için artık harekete geçmeye başladı" Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, Türkiye genelinde konut satışlarının temmuzda yıllık bazda yüzde 16 arttığını belirterek, bu artışla ilk 7 ay toplamındaki konut satış adedinin geçen yılı yakaladığını ve 672 bin 162 olarak gerçekleştiğini söyledi. İpotekli satışlardaki düşüşün devam ettiğini dile getiren Çekici, temmuzda ilk el satışların yüzde 28,9, ikinci ellerin ise yüzde 10,8 arttığını anlattı. Çekici, "Bu tablo bize, şirketlerin kendi kampanyalarının işe yaradığını, daha da önemlisi peşinatı olanların yakın gelecekte fiyat artışı olabileceği endişesiyle artık harekete geçmeye başladığını gösteriyor." dedi. Alternatif yatırım araçlarından beklentilerin sınırlı hale geldiğini ifade eden Çekici, "Kısa vadede faizlerin düşeceği, konut fiyatlarında da yukarı yönlü bir hareket olacağı ihtimali gündemde. Ayrıca konut fiyatları reelde 7 aydır geriliyor. Hem döviz hem mevduat ve politika faizi hem de maliyetlerin gerisinde kaldı ilk kez 7 aydır." diye konuştu. "Fiyatlardaki reel düşüş konut alımını hızlandırdı" Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de temmuzdaki yüzde 16'lık artıştan önce bir düşüş yaşandığını anımsatarak, önceki aylarda yaşanan düşüşte fiyatların artmasının ve yüksek faiz oranlarının etkili olduğunu söyledi. Mevduat faizlerindeki artışın da alıcıyı konuttan uzaklaştırdığını dile getiren Şişik, "Konut satışlarındaki durağanlıkla birlikte fiyat artışlarındaki durgunluk, hatta fiyatlarda reel olarak düşüş yaşanması alıcıları harekete geçirdi. Burada bir etken de uzun vadeli bakabilmek. Faizler aşağı yönlü oldukça konut fiyatları da artacaktır. Bu da konut alımı için doğru zaman olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı. Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal da temmuzda yılın en yüksek aylık rakamına ulaşıldığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Banka kredili satışlarda düşüş devam ederken, ilk el satışlarda yüzde 28,9, ikinci el satışlarda ise yüzde 10,8 artış yaşandı. Bu tablo bize, konuta erişimi kolaylaştıran Fuzul Topraktan gibi alternatif ürünlerin de etkisiyle bekleyen talebin harekete geçmeye başladığını gösteriyor. Peşinatı olanlar, bankaları beklemeden şirketlerle ödeme planı üzerinde anlaşıyor ve karlı bir alım yapmış oluyor. Dolayısıyla bu pozitif etkinin kalan aylarda da yayılımını göreceğiz." "Bekleyen talep, fiyat artışlarından etkilenmemek için harekete geçti" Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de bir süredir beklemede olan talebin harekete geçtiğini belirterek, bu sayede yılın en yüksek konut satış rakamını gördüklerini söyledi. Yaz ayları, tatil dönemi ve yüksek faiz oranlarına rağmen güzel bir rakam yakalandığını dile getiren Özgün, "3-4 aylık düşüş döneminden sonra tekrar çift haneli artış yakalanması konuta talebin hala ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Öte yandan fiyatlarda reel anlamda düşüşler söz konusu. Tüketicilerimiz bu fırsatları değerlendirmek ve muhtemel fiyat artışlarından etkilenmemek adına harekete geçti." açıklamasında bulundu. Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt da konut satış rakamlarının yukarı yönlü hareketinin başladığını dile getirerek, bunun sektör temsilcileri için sevindirici bir gelişme olduğunu vurguladı. Özyurt, "Konut fiyatlarının, inşaat girdi maliyetlerindeki artış ve enflasyonist ortam nedeniyle zirve yaptığı bir süreçteyiz. Mevcut rakamlarla ev sahibi olmak için kredi kullanmak şart. Ancak burada da vatandaşın karşısına çıkan yüksek konut kredi faizleri çıkıyor. Ancak son dönemde konut fiyatlarındaki yüksek artışın stabil hale gelmesi, elinde parası olan kesimi harekete geçirdi." ifadelerini kullandı. Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır da artan maliyetlere, ekonomik dalgalanmalara ve arzın talebi karşılayamama durumuna rağmen satış rakamlarının temmuzda artış trendine girmesinin umut verici bir gelişme olduğunu söyledi. Yerliye satışta artış yaşanırken yabancıya satışta hem yıllık hem de aylık bazda düşüşün sürdüğünü anlatan Bahadır, sektörün daha canlı olabilmesi ve yabancıya satışın da artması için çeşitli teşvik modellerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti.  

İpotekli konut satışlarında tarihi düşüş Haber

İpotekli konut satışlarında tarihi düşüş

Şirketten yapılan açıklamada paylaşılan rapora göre, 2024'ün ilk yarısında ipotekli konut alımlarının tarihin en düşük seviyesine indi. Raporda, 2024'ün ilk altı ayında konut satışlarının durağan bir seyir izlediği, ipotekli alımların ise yüzde 9 gerileyerek tarihi bir düşüş kaydettiği vurgulandı. İlk altı ayda nakit ve senetli satışlar güçlü bir şekilde devam ederken, konutun toplam satışlar içindeki payı yüzde 45'e yükseldi. Tapuda gerçekleştirilen işlemler ise geçen yıla göre yüzde 10 azaldı. Yabancılara yapılan konut satışları geriledi Konut fiyat endeksi aylık bazda enflasyonun altında kalma eğilimini sürdürdü. Yabancılara yapılan satışlar da yüzde 1,9'a gerileyerek 2018 öncesi seviyelere döndü. 2023'te yüzde 23 olan Antalya'da yabancı satışlarının payı, 2024'te yüzde 12'ye düştü. Yapı ruhsatları artış gösterirken, iskan belgeleri bu trendin gerisinde kaldı. İnşaat maliyet endeksi ise son yüzde 72,78 ile 16 ayın en yüksek artış oranına ulaştı. İşçilik endeksi yıllık yüzde 108,93 artarken, malzeme endeksinde yıllık artış yüzde 58,75 olarak gerçekleşti. Konut fiyat endeksindeki aylık bazda enflasyonun altında kalma eğilimi Temmuz 2023'ten beri devam ederken, Şubat 2024'ten itibaren de yıllık artış TÜFE'nin altında kaldı. Reel değişim ise negatif bölgede seyretti. Bu trendin yılın geri kalanında da devam etmesi bekleniyor.

Konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin değişiklik Resmi Gazete'de Haber

Konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin değişiklik Resmi Gazete'de

Resmi Gazete'de, konutların turizm amaçlı kiralanması faaliyetlerinin düzenlenmesine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik yayınlandı. Buna göre, 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendine aşağıdaki alt bent eklenmiş, aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan “Yüksek nitelikli konutlar ile” ibaresinden sonra gelmek üzere “devre mülk hakkı kurulan konutlar ve” ibaresi eklenmiş, aynı maddeye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. “3) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca, tapu kütüğünün beyanlar hanesine eklenen devre mülk sözleşmesi doğrultusunda devre mülk hakkı kurulan dairelerin turizm amaçlı kısa süreli izin belgesi işlemlerinde; 634 sayılı Kanunun 61 inci maddesine göre tapuda devre mülk hakkı kurulan her yapı veya bağımsız bölüm için ortak maliklerin, kendi aralarından veya kat malikleri kuruluna temsilci olarak seçtikleri kişiler vasıtasıyla alınan kat malikleri kurulu/ortak malikler kararının noter onaylı örneği.” “(5) 634 sayılı Kanun uyarınca, tapu kütüğünün beyanlar hanesine eklenen devre mülk veya yönetim sözleşmesi doğrultusunda devre mülk hakkı kurulan konutların turizm amaçlı kısa süreli kiralanması durumunda; izin belgesi, kat malikleri kurulunca (müstakil yapılarda ortak malikler tarafından) yetkilendirilen yönetim şirketi adına düzenlenir. Devre mülk hakkı kurulan taşınmazların belgelendirilmesinde yüksek nitelikli konut nitelikleri aranır. Bu fıkra kapsamında yapılan başvurularda ayrıca aşağıdaki bilgi ve belgeler sunulur: a) Devre mülk veya yönetim sözleşmesi. b) İmar durum belgesi örneği, parselin turizm kullanımına ayrıldığının tespiti halinde varsa müktesep hakkın tespiti için Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 54 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında ilgili belediyeden alınacak yazı. c) Kat malikleri kurulunca/ortak maliklerce alınan, konutun turizm amaçlı kısa süreli kiralamaya izin verildiğine ve bu konuda yönetim şirketinin yetkilendirildiğine ilişkin kararın noter onaylı örneği.” MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “aracı hizmet sağlayıcılara iletebilir” ibaresinden sonra gelmek üzere “, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, seyahat acentaları ve aracı hizmet sağlayıcıları ile veri paylaşımı yapabilir” ibaresi eklenmiştir. MADDE 3- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4- Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.

Yüzde 25 sınırlaması kalktı; kira fiyatları yükselişe geçti Haber

Yüzde 25 sınırlaması kalktı; kira fiyatları yükselişe geçti

Temmuz ayı kira artış oranının TÜİK tarafından yüzde 65 civarında açıklandığını kaydeden Yalaza son iki yıldır yüzde 25 ile sınırlanan zam oranlarının artık yeni dönemde 12 aylık TÜFE oranına göre belirleneceğini dile getirdi. Kira zammının enflasyonun çok gerisinde kalması nedeniyle ev sahiplerinin mecburen ötelediği zamların artık uygulanacağını belirten Özkan Yalaza, “Bugüne dek ev sahibi ve kiracılar arasında tahliye konusunda sıkıntılar yaşanıyordu. Artık kira üst sınırı TÜFE oranına göre belirlenecek. Bu durum kiracı ve ev sahiplerini karşı karşıya getirecek. Çünkü kimsenin maaşında yüzde 65'lik bir artış olmadı. Bundan sonra insanlar kira ödeme konusunda sıkıntı yaşayacaklar. Artık, alacak davalarında da artış gözlenecek” dedi. KONUT YOK, KİRA ARTIŞI ÇOK Kira fiyatlarının yüksek olmasının sebebini yeni konut arzının düşük olmasına bağlayan Yalaza, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşaat malzemelerinde ve arsa bedellerinde sürekli yaşanan artış konut üretimini de sıkıntıya soktu. Birçok yapı firması bu maliyetlerin altına girmek istemiyor. Zaten vatandaş da finansmana erişmekte zorlanıyor. Konut satışları durma noktasına geldi. Ev alamayan insanlar kiralama yoluna gidiyor. Kiralık eve talep oldukça ve yeni konut üretilmedikçe bu fiyatlar da yükselmeye devam edecektir. Kira artış sınırı kiracıların başta lehine gözükse de, piyasada dengeler bozuldu. Yüksek giden enflasyon nedeniyle aynı sitede bir ev 10 bin TL., diğeri 25 bin TL olabiliyor. Bu durum ev sahipleri açısından sorun yaratıyordu. Ev sahipleri yüzde 25 sınırından etkilenmemek için evlerini daha yüksek fiyatlarla kiralıyordu. Bu dengesizlik bir müddet daha devam edecektir. Kiracılar ya bulabilirse daha düşük kiralı ev arayacak; ya da yüksek kiraya katlanmak durumunda kalacak” İzmir'de konut ihtiyacının devam ettiğine dikkat çeken GHO Genel Müdürü Özkan Yalaza son olarak şunları söyledi: “İzmir göç almayı sürdürüyor. Memur emekli ve öğrenciler konut talep ediyor. Bu nedenle, ev sahiplerinin, kiracı bulmak gibi dertleri yok. Kira fiyatları artmaya devam edecek. İkinci ve üçüncü konutu bulunanlara uygulanması planlanan ek vergiler de kira fiyatlarının yükselmesini tetikleyecektir”

Muğla’da turizm için kiralanan konutlarda sıkı denetim Haber

Muğla’da turizm için kiralanan konutlarda sıkı denetim

MUĞLA’DA KONUT KİRALAMA BAŞVURULARI ARTIYOR Muğla’da, turizm amaçlı konut kiralamak isteyenlerin başvuruları artmaya devam ediyor. Son bilgilere göre, 16 bin kişi konutlarını turizm amaçlı kiralamak için başvuruda bulundu. Bu başvurulardan 7 bininin kabul edildiği ve kabul edilen konutların denetime tabi tutulduğu ve izinsiz kiralama yapanlara ceza kesildiği belirtildi. LÜKS VİLLALARIN KİRALAMA FİYATLARI YÜKSEK SEYREDİYOR Ünlü emlak siteleri aracılığıyla Bodrum’da aylık ve yıllık kiralanabilen lüks villaların fiyatları oldukça yüksek. Bu villaların aylık kira bedeli 250 bin liradan başlayıp yıllık 3 milyon 600 bin liraya kadar çıkabiliyor. Kiralanan villaların fiyatı, konutun özelliklerine ve sunduğu imkanlara göre değişiklik gösteriyor. YÖNETMELİKLE GETİRİLEN KURALLAR Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanarak 1 Ocak 2024’te yürürlüğe girdi. Yönetmelikte, konutların turizm amaçlı kiralama süreleri, izin belgesi başvurularının nasıl yapılacağı, konut nitelikleri, izin belgesi sahiplerinin sorumlulukları ve kiracı ile izin belgesi sahibinin hak ve yükümlülükleri detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu yönetmelik kapsamında, turizm amaçlı konut kiralamaları daha düzenli bir şekilde gerçekleştirilecek ve denetime tabi tutulacaktır.

Konutta son 4 yılda illere göre fiyat artış oranları Haber

Konutta son 4 yılda illere göre fiyat artış oranları

Kira fiyatlarına yüzde 25 sınırlamasının uygulandığı son iki yılda piyasanın dengesi iyice bozuldu ve mağduriyetler oluştu. Piyasanın dengesin bozulmasında, enflasyonist ortamda artan inşaat maliyetleri, konut arzının azalması, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan konutlar nedeniyle oluşan talep, artan deprem korkusu sonrası artan yeni konut talebi, kentsel dönüşüm sürecinde yıkılan binalardan kiraya çıkanların oluşturduğu talep gibi faktörler etkili oluyor. Endeksa.com’un Ekonomist Dergisi’ne özel yaptığı çalışmayla Türkiye genelindeki konut m2 satış fiyatları ile kiralarının son dört yıllık değişimini mercek altına aldık. Ekonomist Arşivinden Son yıllarda Türkiye’de konut satış fiyatları ve kiralar zirve yıllarını yaşıyor. Pandemide başlayan konut arzının talebin gerisinde kalma eğilimi, artan inşaat maliyetleri ve ekonomideki daralma nedeniyle hala etkisini devam ettiriyor. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketiyle 11 ilimizdeki konut stokunu yok etmesi ülkemizin yıllık 800 bini aşan standart konut talebi kadar yeni bir talep artışına sebep oldu. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ülkemize yerleşen Rus ve Ukraynalılar ile başka ülkelerden gelen mültecilerin talebi de eklenince, gayrimenkul piyasasının dengeleri iyice şaştı. İnsanların tetiklenen deprem korkusu nedeniyle evlerin kentsel dönüşüme girmesine yönelik girişimler de yeni konut talebini artıran faktörlerden biri oluyor. Dijital değerleme platformu Endeksa.com’un Ekonomist Dergisi’ne özel yaptığı “Türkiye Genelinde Konut Satış Fiyatları ve Kiralar” konulu araştırmasıyla, Türkiye genelinde konut metrekare satış fiyatları ile kiraların son dört yıllık değişimini mercek altına aldık. EN BÜYÜK ARTIŞ AYDIN’DA Yapay zekâ ve büyük veri analizi yöntemlerini kullanarak elde edilen Endeksa verilerine göre, Türkiye genelindeki satılık konut değer değişiminin son dört yıllık analizinde Ege ve Akdeniz kentleri zirvede oturdu. 2020-2024 döneminde en yüksek satılık konut değer artışı yüzde 1208,2 ile Aydın’da görüldü. Kentte 2020 yılında birim satış fiyatı 2 bin 851 TL/m2 olurken, bu rakam günümüzde 37 bin 297 TL/m2 seviyesine kadar çıktı. İkinci sırada ise Hatay yer aldı. Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinden en fazla etkilenen ilimiz olan Hatay’da satılık konut değer değişimi son 4 yılda yüzde 1147,8 olarak gerçekleşti ve güncel birim fiyatı 19 bin 865 TL/m2 oldu.  Yine Akdeniz bölgesinde, deprem nedeniyle yoğun göç alan illerden olan Mersin, dört yıl içerisinde satılık konut değer artışının en fazla olduğu üçüncü kent olarak öne çıktı. Mersin’de 2020-2024 döneminde satılık konut değer artışı yüzde 1126,6 oldu. ÜÇ BÜYÜK ŞEHİR Türkiye’nin üç büyük ili İstanbul, Ankara ve İzmir’deki konutların bir yıllık değer artışlarına baktığımızda ise; Ankara yüzde 55,3 artış ile birinci sırada yer alıyor. Ankara’da ortalama konut m2 satış fiyatı 21 bin 504 TL. İstanbul’da konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 48,2; ortalama konut metrekare satış fiyatı 39 bin 852 TL. Yıllık satılık değer artış oranında İstanbul’u takip eden İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 46, ortalama konut m2 satış fiyatı 33 bin 570 TL olarak gerçekleşiyor. Bu üç il arasında 2020-2024 dönemleri arasında en fazla değer artışının ise İzmir’de yaşandığı görülüyor. Buna göre İzmir’de son dörtyılda satılık konut fiyatları yüzde 930 oranında artış gösterdi. Son dört yılda kiralık fiyat değişiminde yüzde 1.646,89 ile Niğde ilk sırayı alırken, 2020’de 5,63 TL/m2 olan kira fiyatı 2024’te 98,35 TL/ m2 oldu. Bilecik, yüzde 1.472,59 ile ikinci sıraya yerleşirken, 2020’de 7,26 TL/m2 olan kira birim fiyatı 2024’te 114,17 TL/m2’ye ulaştı. Üçüncü sırayı alan Aksaray’da kira artış oranı yüzde 1.432,25 olarak gerçekleşirken 2020’de 6,14 TL/m2 olan kira fiyatı 2024’te 94,08’e yükseldi. FİYATLAR GERİLER Mİ? Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, araştırma sonuçlarına göre Türkiye genelinde mayıs ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışının yüzde 60,8 olduğunu belirtiyor. Öğüt, 2020-2024 arasındaki dört yıllık süreçte ise değer artışının yüzde 915 olduğuna dikkat çekiyor. Öğüt’ün verdiği bilgilere göre, mayıs ayı itibarıyla Türkiye genelinde ortalama konut m2 satış fiyatı 20 bin 563 TL’ye yükselmiş durumda. YILLIK ARTIŞDA ERZURUM ÖNDE Mayıs ayında yıllık değer artışı en yüksek olan iller arasında ilk sıralarda Erzurum, Elazığ ve Ordu yer aldı. Bu iller, nisan ayında TÜİK verilerine göre en çok konut satışının olduğu ilk 30 il arasında değerlendirilmişti. Erzurum’da konut fiyatları geçen yıl boyunca yüzde 78 oranında artış gösterdi. Ortalama konut m2 satış fiyatı 12 bin 937 TL’ye ulaşırken, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 31 bin 109 TL oldu. İkinci sıradaki Elazığ’da konut fiyatları yüzde 70 oranında yükselirken, ortalama konut m satış fiyatı 13 bin 953 TL ve ortalama konut fiyatı 2 milyon 252 bin 745. Listenin Karadeniz temsilcisi Ordu’da ise, konut fiyatları yüzde 67 oranında arttı ve ortalama konut m2 satış fiyatı 22 bin 757 TL oldu. Ordu’da bir konuta sahip olmak için ortalama 2 milyon 981 bin 167 TL’yi gözden çıkarmak gerekiyor. FİYATLAR HALA YÜKSELİYOR Görkem Öğüt, veriler ışığında, nisan ayında son iki yılın en düşük konut satış adetlerini görmemize rağmen, satılık konut fiyatlarının nominal olarak hala yükselişte olduğunu söylüyor. Değer artışının enflasyon etkisinden ayırdığımızda reel olarak düşüşün başladığı bir döneme girildiğine işaret eden Öğüt, kısa vadede konut fiyatlarında önemli bir düşüş beklemediğini, konut artış hızındaki reel gerilemenin nominal değerlere yansımasının orta vadede, iki yıI içinde gerçekleşebileceğine vurgu yapıyor. Konut fiyatlarının normalleşmesi için, gayrimenkulün yatırım aracı olmaktan çok barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik bir araç olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bu noktada da yakın zamanda meclise sunulması beklenen iki ve üzeri konutlardan daha yüksek vergi alınması, proje gayrimenkul yatırım fonu kurulması gibi düzenlemeleri içeren yeni yasa teklifinin de piyasayı düzenlemesi bekleniyor. SINIRLAMA İŞE YARAMADI Türkiye genelindeki kiralık konut piyasasına genel olarak bakıldığında, 2022 yılında kira artış oranlarına getirilen yüzde 25’lik zam sınırlamasının gerçek piyasa değerlerine yansımadığını belirten Öğüt, “Endeksa verileri, temmuz ayında kaldırılması beklenen bu uygulamanın iki yıllık bilançosun Türkiye genelindeki kiralık evlerin değerinin nominal olarak yüzde 265 oranında arttığını gösteriyor. Kiralara yönelik yüzde25 sınırlamasına rağmen kira değerlerindeki reel artış durdurulamadı. Uygulamanın kaldırılmasının piyasayı pozitif etkileyeceği görüşündeyim” diyor. Dengeleri bozulmuş gayrimenkul piyasasından hemen herkesin aklında, “Türkiye’de gayrimenkul sektöründe kiralar ve konut fiyatları düşer mi?” sorusu var. Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkan Yardımcısı Mimar Ahmet Erkurtoğlu, ana gündemi deprem olan ülkemizde, riskli binaların yaklaşık yüzde 70’inin yapılmadığı İstanbul’da kira ve konut satış fiyatlarının düşeceğini düşünmenin hayal olduğunu söylüyor. MEVDUAT ETKİSİ Mevduat faizlerinin yüksek olduğu bu dönemde konut satışları biraz yavaşlasa da konut alanların uzun vadede her zaman daha kârlı çıkacağına vurgu yapılıyor. Konutun ülkemizde her zaman yatırım aracı olduğunu hatırlatan Erkurtoğlu, “Bugün mevduat faizlerini yüksek olması konut satışlarını yavaşlatsa da bu suni bir yavaşlama olup, konut fiyatlarını biraz düşürse de gayrimenkul ve arsa ülkemizde her zaman ilerisi için garantili bir yatırım aracıdır” diyor. 2017-2019 döneminde kentsel dönüşümde sat-yap’cı müteahhitlerin yarattığı kriz, yarım kalan binalar, yıkılıp inşaatına başlanamayan binalar, kaçan müteahhitler yüzünden fiyatlar düşmüştü. Erkurtoğlu, “Bu dönemde de özellikle Anadolu’dan gelen sat-yap’cı müteahhit firmaların da satışların yavaşlaması yüzünden inşaatı bitirmeleri için fiyatlarını düşürmesi suni bir düşme yaşatacaktır. Bunun için vatandaşlarımız daire alırken dikkatli olmalı” uyarısında bulunuyor. Ülkemizde barınma sorunu çözümü için ekonominin düzelmesi, devletin ucuz faizli konut kredisi vermesi, TOKİ, Emla Konut, KİPTAŞ gibi kurumların pahalı konut üretmeyi bırakıp konuta erişemeyen vatandaşlara ucuz konut üretmeleri gerekiyor. HANGİ ADIMLAR ATILMALI? Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, Türkiye’deki barınma sorununun çözümü için bazı kurumsal yapılar kurulup bunların kiralama amaçlı konut inşa etmeleri gerektiğini dile getiriyor. Orta ve dar gelirli vatandaşa belli sürelerle kiralık mülk sağlayacak projeler oluşturulmasının, köy evlerinin renove edilmesinin önemine değinen Yazıcı, “Köylerimiz boş dururken, insanımız mecburen şehre göç etti. İş ve okul olanaklarını köylere yakın alanlarda artırmak barınma sorununa orta vadede kalıcı çözümler yaratacaktır. Uzaktan çalışma birçok iş kolunda var, okul sorununun da çözülmesi birçok hayatı değiştirebilir” diye konuşuyor. “PROJELERİ ZAMANA YAYDIK” Şu anda sektörde daha çok ihtiyaca yönelik konut yapıldığını aktaran Beyaz Group Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Beyaz, “Ekonomideki gelişmeleri biz de takip ediyoruz. Bu yıl beş proje yapmayı planlarken öz kaynaklarımızla proje yaptığımız için bu projeleri dört yıla yaymaya karar verdik” diyor. Maliyetlerin yüksek olmasına rağmen müteahhitlerin kredi ve çek akışını sağlamak için fiyat yükseltmediklerini dile getiren Beyaz, “Ama önümüzdeki dönemde gayrimenkul fiyatlarının yükselmesi lazım. Şu anda inşaatta stok var ama bunlar eriyor. Lokomotifini çevirmek için 5 milyonluk evi 3 milyona satıyorlar. Bir yıl sonra dairelerin fiyatları tavan yapacak. O nedenle şu an konut almak için en uygun zaman” diye konuşuyor. EYLÜL-EKİM’DE HAREKETLENECEK Son birkaç aydır konut satışlarında durgunluk gözlemlendiğine dikkat çeken Nexonya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural da “Eylül-ekim ile birlikte biraz hareketlilik bekliyoruz. Fiyatların artmayacağını hatta biraz gevşeyeceğini düşünüyoruz” diyor. Kira getirilerinin mevduattaki faizden düşük kalması nedeniyle konutun yatırım aracı olmaktan çıktığı ya da çıkacağı görüşünün doğru olmadığını kaydeden Vural, şu görüşleri dile getiriyor: “Konut uzun vadede hep kazandırır. Türkiye’de konut her zaman olduğu gibi bugün ve gelecekte de yatırım aracı olacak. Barınma sorununun çözümü için her ihtiyaca yönelik konut projeleri geliştirilmeli, maliyetlerdeki baskıyı oluşturan enflasyonist ortam çözülmeli ve insanlarımızın bir nevi açgözlülükleri dizginlemeli.” “DENGELENME ZAMAN ALACAK” As Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sert de piyasada hareketlenme bekleyen isimlerden biri. “Konut piyasasının özellikle yaz aylarında hareketlenmesini bekliyoruz. Ancak düşük faizli konut kredileri pek mümkün görünmüyor” diye konuşan Sert, piyasanın canlanması için enflasyonunun düşmesi ve dolarizasyonun azalması gerektiğine vurgu yapıyor. Kiralardaki yüzde25 artış sınırının temmuzda kalkması ile birlikte kira fiyatlarının artmaya başlayacağına da işaret eden Sert, “Ertelenen talep ve üretim eksikliği gibi faktörler de fiyatların uzun vadede yukarı taşıyabilir. Piyasanın normale dönmesi, ekonomik istikrar ve tüketici güvenine bağlı olarak 2024 yılı içinde gerçekleşebilir. Bu faktörler göz önüne alındığında, konut ve kira fiyatlarının yeniden dengelenmesi biraz zaman alacak gibi görünüyor” şeklinde konuşuyor. “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” Yılın ikinci yarısı için konut piyasasında olumlu beklentileri olanların yanında, mevcut enflasyonist ortam nedeni ile durgunluğun devam edeceğini düşünenler de var. CVS Hava Kent Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Çavuş’a göre, 2024’ün ilk yarısı gibi ikinci yarısı da zor geçecek. TÜİK verilerinde enflasyon yüzde 75’lerde iken, konut üretim maliyetinin yüzde 100’ün üzerinde arttığını dile getiren Çavuş, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Faizin yüksekliği konut alımı ve satışına engel oluyor. İkinci sebep ise, faizlerin psikolojik sınırın üstünde olması, konut satışlarını yavaşlattı. Satış fiyatları kira fiyatlarına da yansıyor. Çünkü geçtiğimiz yıllarda arzda ciddi bir daralma oldu. Az olan şey de pahalılaşıyor. Temmuzda yüzde 25 zam sınırı kalkınca kiralamak istemeyen yatırımcı veya ev sahipleri, konutlarını kiralamaya açacaktır, kiralık konut portföyü genişleyecektir.” “Kısa vadede konut fiyatları düşmez” GÖRKEM ÖĞÜT / ENDEKSA KURUCU ORTAĞI “Nisan ayında son iki yılın en düşük konut satış adetlerini görmemize rağmen, satılık konutlarda fiyatların nominal olarak hala yükselişte olduğunu söyleyebiliriz. Elbette son aylarda değer artışını enflasyon etkisinden ayırdığımızda reel olarak düşüşün başladığı bir döneme girdik. 2022-2023 döneminde satılık konut fiyatlarında yaşanan yüksek değer artışı sonrası fiyatların düşüp düşmeyeceği merak konusu. Ben kısa vadede konut fiyatlarında önemli bir düşüş beklemiyorum. Konut artış hızındaki reel gerilemenin nominal değerlere yansıması, orta vadede iki yıI içerisinde gerçekleşebilir. Ancak konut fiyatlarında normalleşmeden bahsedebilmek için gayrimenkulün önemli yatırım araçlarından biri olmasından ziyade barınma ihtiyacını karşılamasına yönelik düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerekiyor. Yakın zamanda meclise sunulması beklenen yeni yasa teklifinde de bu amaca yönelik önemli düzenlemeler olduğunu görüyoruz. Kiralara yönelik yüzde 25 sınırlamasına rağmen kira değerlerindeki reel artış durdurulamadı. Bu uygulamanın kaldırılmasının piyasayı pozitif etkileyeceği görüşündeyim. Zira uygulamanın ilk yılında, piyasada büyük dengesizlikler oldu. Bu dönemde ev sahipleri ve kiracılar arasında büyük anlaşmazlıklar yaşandı, kiracılar evden çıkmaktan imtina ederken birçok ev sahibi de fiyat artıramadığı için kiracılı evlerini elden çıkarmaya yöneldi. Uygulamanın ikinci yılında durum biraz daha dengelenmiş, artış hızı yavaşlamış görünüyor. Temmuz ayı itibarıyla, pandemi öncesindeki dönemdeki kuralların yeniden geçerli olması halinde, ev sahipleri ve kiracılar için piyasa pozitif etkilenecektir. Merak edilen bölgedeki konutların gerçek kira değerlerini öğrenmek isteyenlere endeksa.com güvenilir bir rehberlik hizmeti sunmaktadır.” “Barınma sorunu çözülebilir” AHMET ERKURTOĞLU / AYİDER BAŞKAN YARDIMCISI “Ülkemizde barınma sorunu çözümü için ekonomimizin düzelmesi öncelik olmalıdır. Bundan 30 yıl önce bir memur emekli olduğunda araba veya ev alabilirken bugün emekli parasıyla hiçbir şey alamıyor. Devletimizin ucuz faizli konut kredisi vermesi, TOKİ, Emla Konut, KİPTAŞ gibi kurumlar piyasa müteahhitlerinin rakibi olarak pahalı konut üretmekten çıkıp ihtiyacı olan vatandaşlara ucuz konut üretmeliler. Bu kuruluşların arsa maliyetleri yok denilecek kadara az ve arsa maliyeti olmadığı için çok ucuza, ihtiyacı olan vatandaşlarımıza konut verebilir. Ayrıca devletimizin barınma sorununu çözmek için özel müteahhit firmalarını desteklemesi (KDV indirimi, vergi muafiyeti gibi) halinde vatandaşlarımıza daha ucuza daire alma imkanı doğacaktır. Kamu ve özel bankaların ilk konut sahibi olacak vatandaşlarımıza da çok düşük vadeli ve uzun ödemeli krediler vermesi de barınma sorununu çözecektir.” “Kiralar durağanlaşacak” MAKBULE YÖNEL MAYA / TSKB GAYRİMENKUL DEĞERLEME GM “2024’e fiyat artış hızında yavaşlama ile başlamıştık. 2024 Şubat’ında Aralık 2019’dan bu yana ilk defa yıllık bazda enflasyonun altında kalan bir konut fiyat endeksi ile karşılaştık. Geçtiğimiz 1,5 yılda konut fiyatlarındaki çok hızlı ve yüksek oranda artış Temmuz 2023’ten itibaren yavaşlamıştı. Bu seyrin 2024’ün ikinci yarısında da devam edeceğini öngörüyorum. Çünkü, konut ediniminde finansmana erişimdeki kısıtlar devam edecek, ortalama konut birim fiyatının çok yükselmesi nedeniyle nakitle konut satın alacak kitle oldukça daraldı, inşaat maliyetleri geçtiğimiz iki yıla göre daha yatay bir seyir izliyor, Türkiye’ye yabancı ilgisi azaldı. Kiralarda ise önemli bir düzeltme geçtiğimiz yıl iyice hissedildi, bu yıl da bu düzeltme devam etti. Satış fiyatlarındaki durağanlaşma kiralara da yansıyacaktır. Satış fiyatlarındaki artış her zaman kiraya gecikmeli olarak yansır. Bunu 2023’teki kira artışlarında gördük. 2024’teki kira artışları da bunun devamı niteliğinde başlamıştı. Artık bir durağanlaşmadan bahsedilebilir. Özelikle kısa dönemli kiralamaların ağırlıkta olduğu bazı bölgeler ve merkezi semtler, 1 Ocak’ta yürürlüğe giren konutların turizm amaçlı kullanılması ile ilgili yasal düzenlemeden de etkilendi.” “Finansman kaynakları oluşturulmalı” VEDAT ARSLAN / AREMAS GROUP YKB “Konuta erişimde yaşanan zorluklar, üretici ve konut alıcısına kredi musluklarının kapanması gibi sebeplerden konut arzı minimuma indi. Konut arzının bu kadar yavaşladığı bir ortamda fiyat düşüşlerinden bahsetmek gerçekçi değil. Piyasanın normalleşmesini beklediğimiz 2025 yılı ortaları ve sonrasında, talebin karşılanamaması nedeniyle konut fiyatlarında çok ciddi bir artış riski olabilir. Konut arzını artırmanın yolu finansmandan geçiyor, bu finansmanı sağlamak için ya satış yapılmalı ya da alternatif finans kaynakları devreye alınmalı. Bu noktada Proje GYF’leri (Gayrimenkul Yatırım Fonları) günümüzde kullanılabilecek en önemli alternatif finans kaynaklarından biri. Proje GYF’lerinin hızla hayata geçirilmesi, piyasada yeni konut projelerinin kısa sürede tekrar faaliyete geçmesine olanak sağlayacaktır.” “Konut alımı erteleniyor” HAKAN BUCAK / MARS INTERNATIONAL KURUCUSU VE CEO’SU “Türkiye’de gayrimenkul sektörünün küresel ölçekte olduğu gibi kurumsallaşması gerekiyor. Sektörde yüksek faizlerden kaynaklı bir durgunluk var ama sahada alıcılar da var. Bana göre gayrimenkul şu anda alınır. Daha önce gördük, faizler düşmeye başlayınca fiyatlar arttı. Bugün alıcı sayısının, görece düşük olduğu bir pazar var. Konut alımında bir erteleme var ama bu ertelemenin getirdiği bir stres de söz konusu. Çocuğunuzu evlendiriyorsunuz, deprem nedeniyle yeni konuta geçmeye çalışıyorsunuz ama fiyatların düşmediğini görüyorsunuz. Dolar bazlı ülke genelinde düşüş olabilir ama fiyatlarda büyük bir gerileme olmaz. Hatta faiz oranları dengelendiğinde, bugünkü fiyatları arıyor olacağız. Gayrimenkulde ekim ayından itibaren satış rakamları artmaya başlayacak.” “Piyasa şeffaflaşmalı” CANSEL TURGUT YAZICI / EVA GAYRİMENKUL DEĞERLEME GM “Ekonomik politikalar bu şekilde devam ederse, konut kredi faizleri düşmez, yabancı ilgisi azalır ve fiyatlar enflasyon bazında geri gider. Son birkaç aydır yıllardan sonra ilk defa enflasyondan daha az artan konut fiyatları görüyoruz. Ayrıca gayrimenkul değer artış kazançları üzerinden doğru vergi alınması konusunda çalışmalar var. Bunlar devam ederse gayrimenkul piyasası şeffaflaşır ve fiyatları bu durumda aşağı çeker. Türk halkı için konut her zaman psikolojik olarak bir yatırım aracı olacaktır. Ama alternatiflerine göre doğru bir yatırım aracı mı olacaktır düşünmek lazım. Çoğu yaşı belli bir seviyede olan vatandaşımız konutu yatırım görüyor, bu psikolojinin değişmesi çok zor ama alternatif yatırım araçlarına hakim bir kesim var, o kesim için konut yeni gelişen önlemlerle yatırım aracı olmaktan çıkacaktır. Konut değer artışında vergi alınması al-sat yapan ve bu şekilde para kazanan kesimi azaltacağından piyasada az da olsa rahatlayacaktır.” “Talebi karşılayamıyor” AV. ELVAN KAKICI ŞİMŞEK / KAKICI HUKUK BÜROSU ORTAĞI  “Ülkemizde kiralık konut rakamları içinden çıkılmaz bir hal almış durumda. Satılık veya kiralık konutlar şu an iç pazardaki talebi karşılayamıyor. Ülkemizde yaşanan enflasyon bazlı inşaat maliyetleri ve konut maliyetleri de oldukça yüksek. Bu süre zarfı içinde alınması gereken önlemlerden biri de yabancı uyruklu gerçek kişilere konut satışının durdurulması yoluyla iç piyasadaki konut arzıyla konut talebi arasında uçurumu kapatmaya çalışmaktır. Türkiye’de 5 milyon konut kentsel dönüşüm için beklerken, öğrencisi, emeklisi, işçisi, memuru milyonlarca vatandaşımız barınma sorunu yaşıyor.” “Maliyet artışı çok yüksek” AHMET AKBALIK / ÖZAK GLOBAL HOLDİNG YKB “İnşaat sektöründe şu anda korkunç bir maliyet artışı var. Depremin yarattığı yıkım sonrası taşeronların, inşaat sektörü çalışanlarının o bölgeye gitmesi ve yurt dışına çıkması maliyetleri şişirdi. Burada doğru iş modelleri tanımlanmalı. Her sektörün kendi içinde problemleri irdelenip kök sebeplere inerek bunlar çözümlenirse hepsi bir ekosistem içerisinde düzelir. Günümüzde girdi maliyetleri şişmiş, gayrimenkul fiyatları da baskılanmış durumda. Şu anda arz var ama talep yok, finansa erişim zor. Kentsel dönüşüm de önemli. Dönüşüm sürecine en uygun şirketler GYO’lar çünkü finansalları, gelecek stratejileri belli, mal sahibi neyi kime emanet ettiğini görüyor. Dönüşümün dört ayağı var; kamu, STK’lar, müteahhit ve mal sahibi. Lokomotifliği yapacak olan kamu iradesi. Kamu iradesi eğer gerçekten kentsel dönüşüm yapmak istiyorsa önce bir plan yapacak ve bu planı gerçek manada sürdürülebilir yapabilecek paydaşlarla el sıkışıp hayata geçirecek. Bunun için ekstra kaynak ihtiyacı yok mevcut kullandığı kaynakları buraya empoze edecek, buna göre formatlayacak.”

‘Konut’ turizmine disiplin geliyor Haber

‘Konut’ turizmine disiplin geliyor

Denetlenmeli”… Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, otel gibi çalışan ancak otel olmayan konutların gecelik, günlük, haftalık veya aylık olarak kiralandığını ifade ederek, buna karşı olmadıklarını ancak gerek kayıt altına alınması gerekse sağlık gibi açılardan dolayı denetime tabi olmaları gerektiğini belirtti. “Yasa hazır”… Turizm Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, “Maliye gelir kaybına uğruyor. Daha da önemlisi ülkeye kaç kişinin turist olarak geldiğini, kaç gün konakladığını, hangi ülkeden geldikleri gibi istatistiki bilgilere erişemiyoruz. Bunu giderebilmek için Turistik Konut Yasası’nı hazırladık.” dedi. Ülkemize yurtdışından gelen ve İskele, Tatlısu, Esentepe, Girne gibi bölgeler başta olmak üzere ülke genelinde konaklamak isteyenler çoğunlukla otellerde kalmak yerine günlük, haftalık ya da aylık kiralamalar yapmayı tercih ediyor. Bu durum kamu maliyesi için büyük bir tehlike yaratıyor. Çünkü birçoğu bu kiralamaları Maliye Bakanlığı’na bildirmeden ya da daha düşük tutarlar beyan ederek yapıyor. Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bu durumun önüne geçebilmek için yaklaşık 6 ay önce Türkiye’deki ‘Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik’ten yola çıkarak ülkemizde de Turistik Konut Yasası’nı hazırladı.  KIBRIS’a konuşan Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, “Turizm Planlama Dairesi otelleri denetleyerek sınıflandırdığı gibi kiralama yapılacak olan evler için de lüks, ultra lüks ve standart şeklinde sınıflandırma yapacak. Bu yerlerin turistlik konaklama belgeleri olacak. O belge ile yurtdışından gelecek müşterilere evler kiralanabilecek.” diyerek yasanın şu anda Mevzuat ve Hukuk Dairesi’ne gönderildiğini açıkladı. Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanı Dimağ Çağıner de yasanın hayata geçmesinin mağduriyeti gidereceğine dikkat çekerek; vergilendirme, kayıt altına alma, kiralık evlerin kategorize edilmesi, piyasa ile tanımlanması, şartlarının belirlenmesi ve kiralık evlerin denetlenmesinin hem sağlık açısından hem de vergi açısından çok önemli olduğunu açıkladı.  Aktunç: Otellerde konaklamalarda düşüş var Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, ‘Airbnb’ mantığıyla günlük, haftalık aylık olarak kiralanan evlerden dolayı Yunanistan, Türkiye, İspanya gibi Akdeniz çanağında yer alan hemen hemen bütün ülkelerin aynı sorun ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek bu ülkelerde turistlik amaçlı gelen ziyaretçi sayılarında yükselme olmasına karşın otellerdeki konaklama sayısında düşüş yaşandığını ifade etti. Aktunç, dünya genelinde pandemiden sonra insanların bin, iki bin kişilik büyük otellerde konaklamak yerine daha küçük ve ailesiyle birlikte kalabileceği konutları kiralamayı tercih ettiğine dikkat çekerek aynı sıkıntının ülkemizde de yaşandığını, ülkeye girişlerin artmasına rağmen otellerdeki doluluk oranlarının istenilen düzeyde olmadığını belirtti. Ülkemizde özellikle İskele, Tatlısu, Esentepe, Girne taraflarında da yoğun şekilde günlük, haftalık ya da aylık kiralamaların yapıldığını kaydeden Aktunç, bu kiralamaların bazılarının Maliye Bakanlığı’na beyan edilmediği gibi bazılarının ise beyan edilen rakam üzerinden ödenmediğini ifade etti. “Turistik Konut Yasası hazırlandı”  Aktunç, bu nedenle kamu maliyesinin yeterli geliri elde edemediğini söyleyerek bundan yola çıkarak yaklaşık 6 ay önce Türkiye’de bununla ilgili mecliste kabul edilen yasayı ülkemiz için uyarladıklarını ve Turistik Konut Yasası’nı hazırladıklarını açıkladı. Yasanın şu anda Mevzuat ve Hukuk Dairesi’ne savcılığa gönderildiğini belirten Aktunç, “Yasa bitti hazırdır. Mevzuat ve Hukuk Dairesinden görüş gelir gelmez mecliste yasallaşacak. Tabi ilk önce yasa komitede tartışılacak, Otelciler Birliği ve Seyahat Acenteleri Birliği’nden de görüş de aldık bu konuda. Otelciler Birliği’nin bazı önerileri var onları bu yasanın içerisine ekleyeceğiz. Son hali de mecliste onaylanacak ve yasalaşacak.” dedi. Aktunç, yasanın eksikliğine değinerek “Biz de gelir kaybına uğruyoruz hem de daha da önemlisi ülkeye kaç kişinin turist olarak geldiğini, kaç gün konakladığını, hangi ülkeden geldikleri ve hangi ev tipinde konakladıklarının bilgisi istatistiki olarak olmadığı için gerekli yatırımı ve önümüzdeki dönemde yapılacak olan planlamayı yapamıyoruz.” diye konuştu. “Turizm Planlama Dairesi denetleyecek”  Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, kısaca yasanın kapsamı hakkında bilgi verdi: “90 günden az ülkemizde kalacak olanların otellerde değil de bu tür konaklama tesislerini tercih edecek olanlarla ilgilidir. Birden fazla dairesi olan ya da daha büyük sitelerle bu kiralamayı yapanlar dünyadaki örneklerinde olduğu gibi online sistem üzeriden Turizm Planlama Dairesi’ne başvuracak. Turizm Planlama Dairesi de otelleri denetleyerek sınıflandırdığı gibi kiralama yapılacak olan evler için de lüks, ultra lüks ve standart şeklinde sınıflandırma yapacak. Bu yerlerin turistlik konaklama belgeleri olacak. O belge ile yurtdışından gelecek müşterilere evler kiralanabilecek.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.