Hava Durumu

#Konutlar

TOURISMJOURNAL - Konutlar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konutlar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizm amaçlı konutlar mercek altında Haber

Turizm amaçlı konutlar mercek altında

Son yıllarda ülke gündeminden düşmeyen ve hangi kurum tarafından belgelendirileceği tartışılırken günü birlik kiralanması konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığınca yasal düzenleme yapılarak belgelendirme süreçleri başlatılan konutlarda denetimler başladı. 35 BİN BAŞVURU YAPILDI 7464 sayılı konutların turizm amaçlı kiralanması kanunu gereğince e-devlet üzerinde 01.01.2024 tarihi itibari ile başvurular başladı. Muğla Fethiye'de de bir taraftan konut sahibinin beyanı üzerine düzenlenen turizm amaçlı konut kiralama izin belgesi sahibi işletmeler denetlenmeye başladı. Türkiye'de 35 bin konutun başvurusunun yapıldığı öğrenilirken, Fethiye'de ise yaklaşık 7 bin konutun belgelendirme sürecinin devam ettiği öğrenildi. Turizm amaçlı konut kiralama izin belgesi alan işletmeler ile diğer işletmelerin denetlemesine Kültür ve Turizm Bakanlığından gelen takviye denetim ekipleri de katılıyor. 100 BİN LİRA CEZASI VAR Ekipler konutların yasalara belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı özellikle yangına karşı alınacak tedbirlerin sağlanıp sağlanmadığı konularında inceleme yaparken, gerçeğe aykırı beyan olan, adresi uyumsuz çıkan ve olası yangın tedbirlerini almayan işletmeler uyarılıp eksikliklerin tamamlanmaması halinde 100 bin lira para cezası uygulanacağı hatırlatılıyor. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından web sayfasından yapılan duyuruda, 02.06.2024 tarihinden itibaren Turizm Amaçlı Konut İzin Belgesi olmaksızın tanıtım ve turizm amaçlı konut kiralaması yapılamayacağı belirtilirken konut işletmelerinin cezai işlemle karşı karşıya kalmamaları için e-devlet üzerinden yaptıkları başvurulardaki eksikliklerini tamamlamaları ve konutların işletmeye yönelik varsa eksiklikleri kısa sürede tamamlamaları, özellikle yangına karşı alınacak olan yangın tüpü, duman dedektörü ve yangın kaçış planını gibi tedbirleri denetimler öncesi almaları gerektiği belirtiliyor.

TÜRSAB, konutların kullanımlarında kayıt ve kontrol istiyor Haber

TÜRSAB, konutların kullanımlarında kayıt ve kontrol istiyor

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bağlıkaya, 2024'te hem Türkiye'de hem rakip ülkelerde rekor rakamlara ulaşılacağının, Dünya Turizm Örgütü tarafından öngörüldüğünü söyledi. Bağlıkaya, AB ülkelerine yönelik vize sorununun dalgalı olarak devam ettiğini, seyahat acentelerinin bu meseleden direkt zarar gören iş kolu olduğunu dile getirdi. Acentelerin özellikle Avrupa bölgesine paket satamaz hale geldiğini söyleyen Bağlıkaya, "Şu an Balkan ülkeleri ve vizesiz ülkelere seyahat rezervasyonları yapılıyor. Tüm Avrupa'nın müşteri potansiyelini, Balkan ülkeleri ile kapatmak çok zor. Kapasiteler yarı yarıya düştü. Bu sorunun halledilmesi için TÜRSAB olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz. Bu tamamen siyasi bir sorun. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımızın bu sorunu çözeceğini umuyoruz." diye konuştu. Acentelerin zararları ile ilgili bilgi veren Bağlıkaya, "Seyahat acentesi uçak biletini ödüyor. Turistin kalacağı oteli ödüyor. Sonra dönüp bakıyor son 15 günde kafilenin yarısı vize alamamış. Vize alamayanlar parasını geri istiyor. Kar amacıyla yaptığı tur, zarara dönmeye başlıyor. Acenteler riske girmek istemiyorlar. Tur sayıları azalıyor ve doğal olarak sayı azaldığı için fiyatlar çok yükselmeye başlıyor. Vize krizi piyasanın dengesini altüst etmiş durumda." ifadelerini kullandı. Otellere yönelik fiyat düzenlemesi çağrısının sezon içerisinde karşılık bulduğunu anlatan Bağlıkaya, şunları kaydetti: "2023 sezonu başında otel fiyatları yüksekti. Pandemi sonrası hızlı yükselişin getirdiği motivasyonla oteller fiyatlarını artırmıştı. İç turizm hareketliliğinde vatandaşlarımız için sunulan paketler pahalı gelmeye başladı. Yurt dışından gelen turistlerin de yüksek fiyatlar yüzünden ev kiralama yoluna gittiğine dair bir gerçek ortaya çıktı. Biz bu sebeplerden dolayı otellere indirim çağrısında bulunmuştuk. Bölge bölge çağrımıza uyanlar oldu ve fiyatlar biraz daha düzeldi. Otel doluluklarımız yükseldi. Bu sene beklentilerimizin üzerinde iyi bir turizm sezonu geçiriyoruz. Deniz, kum, güneş turizmi açısından sezonunun kasım ayının sonuna kadar uzayacağını öngörüyoruz. Rezervasyonlar da bizlere bunu gösteriyor." "Turistik amaçlı kullanımların satışı seyahat acenteleri tarafından yapılsın" Turistik amaçlı kiralamalarla ilgili kanuni düzenleme hazırlığını hatırlatan Bağlıkaya, turistik amaçlı ev kiralama sorununun öncelikli olarak güvenlikle ilgili problemleri ortaya çıkardığını, vergilendirmenin yine sorun olarak önlerine geldiğini söyledi. Bağlıkaya, "Üçüncüsü de haksız rekabete sebep oluyor. Evde kim kaldı, belli değil. Kaç lira ödedi, belli değil. Vergisi ödendi mi, belli değil. Hem devleti hem vatandaşı zarara uğratıyor." dedi. Bağlıkaya, 3-4 yıldır bu meselenin düzenlemeler ile kontrol altına alınması için girişimlerde bulunduklarını vurgulayarak, turistik amaçlı kullanımların satışının, seyahat acenteleri tarafından yapılması gerektiğini Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılar yazarak talep ettiklerini kaydetti. Firuz Bağlıkaya, artık çözüm noktasına gelindiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim turistik amaçlı kullanımların yasaklanması noktasında talebimiz yok. Sadece kayıt ve kontrol altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz. Biz TÜRSAB olarak mevcut durumda yapılan işlemlerin bir kiralama olmadığını ifade ediyoruz. Bu faaliyetleri, konutların turizm amaçlı kullanımı olarak tanımlıyoruz. Bu konutlarda esasında turiste konaklama hizmeti satışı söz konusudur. Aksi takdirde bu konutları kullananları tespit etmek, isim bildirimi yapmak ve tüketici olarak haklarını kullanmalarını sağlamak mümkün olmayacaktır." Mal ihracatının yüzde 70'inin ithalata dayandığını, hizmet ve turizm gelirlerinin ithalat gerektirmeyen bir kalem olduğunu belirten Bağlıkaya, pazarlama anlamında teşvik ve destek almayan bir sektör durumunda olduğunu söyledi. Bağlıkaya, "Mal ihracatçılarına verilen destekler hizmet ve turizm ihracatçılarına da verilirse hedef rakamların üstüne çıkmak mümkün. Ülkemizin 100 milyar dolar gelir elde edebilecek kapasitesi var. Bu hedefe ulaşabilecek altyapıya da sahibiz." diyerek, sözlerini tamamladı.

Konutların turizm amaçlı kiralanmasına görüşülmeye başlandı Haber

Konutların turizm amaçlı kiralanmasına görüşülmeye başlandı

Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşülmesine başlandı. Komisyonda konuşan CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu Grup Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli, bir teklifin yine ‘torba’ yasa olarak Meclise geldiğini belirterek, bu yasama sisteminin son derece yanlış olduğunu savundu. Türeli şu ifadelere yer verdi: “Bu kanun torba kanunu. Hani geçen sefer görüştük, hatırlıyorsunuz, Meclis açıldıktan sonra sayın başkan bir dahakine kanun gelmeyecekti. Konuya ilişkin olarak bir mutabakat sağladığımızı düşündük. Diyor ki bu; kanunun amacı bütün kanunu söylüyor tabii ki. Konutların gerçek ve tüzel kişilere turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemelidir. Diğer kanunlarda çerçeve kanunu olarak gelen maddeler burada yok. Kanun amaç ve karşılama içinde değil bir kere. Kanun kendi içinde son derece ciddi çelişki içeriyor, istikrarsızlık taşıyor. Hani şu olabilir. Bir kod kanunu olur. Gelir bütünlüğü içinde gerçekten ilk altı ve geçit ilk yedi madde bir kod kanunu. Tamamen bir amaçla burada konutların turizm amaçlı kiralanmasını öneriyor.” "Turizm sektörü, sürekli istihdam oluşturan ve teknolojik istihdam üzerinde olumsuz etkinin en az olduğu sektördür" Kanun teklifini sunmak üzere söz alan AK Parti Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya ise, turizmin milli gelirin arttırılmasına, yeni istihdam imkanları oluşturulmasına, ödemeler dengesinin sağlanmasından ülkenin döviz gelirlerinin artmasına ve doğal olarak ülkenin ekonomisinin büyümesine katkı sağlayan en önemli sektörlerden biri olduğunun altını çizdi. Kaya, “Ülkemiz gibi turistik açıdan güçlü potansiyele sahip ülkelerin kalkınmasına başvurdukları en önemli sektörlerden bir tanesi de turizmdir. Ülkemizde 50’den fazla iş kollarıyla doğrudan ilişkisi bulunan ve bacasız fabrika olarak adlandırılan turizm sektörü, sürekli istihdam oluşturan ve teknolojik istihdam üzerinde olumsuz etkisinin en az olduğu sektördür. Bunun yanı sıra Orta Vadeli Program’da da turizm yerlerinin cari açığın azalmasında önemli özellikleri vurgulanmıştır” diye konuştu. "2023 yılının Ocak ve Ağustos dönemi ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı 3,4 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir" Kaya, Türkiye’nin 2018 yılından bu yana turizmde başarısını arttırmaya devam ettiğini sözlerine ekleyerek, “2018 yılında 46 milyon, 2019 yılında 52 milyon ziyaretçi ülkemizde ağırlanmıştır. 2020 yılında ise toplam 58 milyon misafir ağırlamayı hedeflemekteyken, pandemi nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de turizm hareketlerinde bir daralma yaşanmış. Pandemi koşullarına ve ülkeler arası seyahat kısıtlamalarına rağmen 2021 yılında gelen ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 88,08 artış göstererek 30 milyon kişi olmuştur. 2022 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 71,1 artış göstererek 51,4 milyon kişi olmuştur. 2023 yılının Ocak ve Ağustos dönemi ise ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,95 artışla 33,4 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir" dedi.

İstanbul'da konutların en çok değerlendiği ilk 3 ilçe Haber

İstanbul'da konutların en çok değerlendiği ilk 3 ilçe

Raporda depremler sonrası İstanbul ilçelerinde fiyat artışlarındaki farklılaşma ve İzmir satılık konut piyasasında durgunluk sinyalleri dikkat çekiyor. Raporun girişinde şu bilgiler paylaşılıyor: -"Geçen yılın Mayıs ayına göre Türkiye genelinde ortalama satılık konut ilan m2 cari fiyatı yüzde 89,1 artarak 20.596 TL olmuştur. Satılık konut ilan m2 cari fiyatları aynı dönemde İstanbul’da yüzde 76,8, Ankara’da yüzde 112,4 ve İzmir’de yüzde 93,6 artmıştır.  -Ortalama satılık konut m2 fiyatları İstanbul’da 29.114 TL, Ankara’da 14.865 TL ve İzmir’de 23.571 TL olmuştur.  -Türkiye genelinde ve üç büyük ilde Nisan’dan Mayıs’a cari satılık konut fiyatlarındaki artışın aylık enflasyondan daha yüksek olması sonucu enflasyondan arındırılmış (reel) satış fiyatları hem ülke genelinde hem de üç büyük ilde yükselmiştir. KONUT TALEBİ ENDEKSİ MAYIS'TA YÜZDE 3 DÜŞTÜ Konut talebi endeksi Nisan’a kıyasla yüzde 3 düşmüştür. Konut piyasasındaki canlılık göstergesi olarak izlediğimiz satılan konutların satılık ilan sayısına oranı ülke genelinde ve İstanbul’da artarken Ankara’da ve İzmir’de düşmüştür. İzmir’de hem satılık ilan sayısında hem satılan konut sayısında azalma gerçekleşmiştir. Ayrıca, konut piyasasında bir diğer canlılık ölçütü olarak kullandığımız satılık konut ilanlarının ne kadar süre yayında kaldıklarını gösteren “kapatılan ilan yaşı” geçen aya kıyasla ülke genelinde ve üç büyükşehirde artmıştır" İSTANBUL İLÇELERİNDEKİ FARKLILAŞMA Çalışmada İstanbul'un ilçelerinde 6 Şubat depreminin etkisiyle yaşanan fiyat değişimleri de incelenmiş ve şu bilgi paylaşılıyor:  "Analiz, depreme dayanıklı olduğu düşünülen ilçelerdeki fiyatların daha hızlı arttığını göstermektedir. Sonuçlar Çatalca’nın bu dönemde yüzde 33,3 artış oranıyla İstanbul’un depremden sonra konutun en hızlı değerlenen ilçesi olduğunu gösteriyor. Ayrıca, Şile (yüzde 31,7), Arnavutköy (yüzde 28,1), Sultanbeyli (yüzde 24,4), Silivri (yüzde 23,9) ve Sancaktepe (yüzde 23,3) fiyatların en çok arttığı ilçeler olmuştur" Raporda bu konuda yer alan tablo şöyle: İstanbul’un ilçelerindeki 2023 Ocak-Mayıs arasındaki fiyat değişimleri Kaynak: sahibinden.com, Betam Ocak-Mayıs arasındaki değişimlere yer verilen raporda bu dönemde İstanbul genelindeki satılık konut fiyatlarının yüzde 16.5 arttığı belirtiliyor. Bununla birlikte Çatalca yüzde 33,3, Şile yüzde 31,7 artışla ilk iki sıraya yerleşmiş durumda. Rapora göre satılık konut fiyatlarında yüzde 20 ve üzerinde artışların olduğu 11 ilçenin Marmara Denizi'ne ya çok ya da oldukça uzaktadır. Fiyat artışının yüzde 13,7 ve altında kaldığı ilçe sayısı 14. Bu ilçelerin ise büyük çoğunluğu Marmara Denizi’ne çok ya da oldukça yakın konumda. Raporda "Ancak Sarıyer, hatta Şişli gibi istisnaların varlığı da dikkat çekicidir. Dikkat çeken bir diğer gözlem de Haliç’in güney yakasında konumlanan Eyüpsultan’da fiyat artışı yüzde 11,9’da kalırken kuzey yakasında konumlanan Kağıthane’de yüzde 21,9’dur. Bu örnekler fiyat artışlarındaki büyük farklılaşmanın sadece deprem merkezine olan mesafe ile açıklanamayacağını başka etkenlerin de devrede olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte fiyat artışlarının ortalama artışın belirgin ölçüde üzerinde olduğu ilçelerin deprem merkezine uzak, artışların ortalamanın belirgin ölçüde altında kaldığı ilçelerin ise yakın mesafede olmasının rastlantı olmadığı ve fiyat artışlarını farklılaştıran önemli bir etken oluşturduğu söylenebilir" yorumu yapılıyor. Kaynak : Ekonomist

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.