Hava Durumu

#Konya

TOURISMJOURNAL - Konya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Haber

"Siyah Kehribar" Oltu Taşı'nın Serüveni

ERZURUM (İHA) - Erzurum'un Oltu ilçesinden çıkarılan ve "Siyah Kehribar" olarak da bilinen Oltu Taşı, köklü geçmişi ve özel işlenme yöntemleriyle dikkat çekiyor. Bu değerli taş, büyük bir özen ve el işçiliği gerektiren süreçlerle maden ocaklarından çıkarılarak dünyanın dört bir yanına ulaşıyor. Bronz Çağı'na kadar uzanan tarihiyle bilinen bu taş, Ortaçağ'dan bu yana kutsal emanet sandıkları, heykeller ve çeşitli süs eşyalarında kullanılıyor. YERALTINDAN VİTRİNLERE UZANAN ZORLU YOLCULUK Oltu Taşı, yerin metrelerce altında ince damarlar halinde bulunuyor. Topraktan çıkarıldığında yumuşak bir yapıya sahip olan bu taş, hava ile temas ettiğinde sertleşiyor. Bu nedenle, galeriden çıkarıldıktan sonra nemli bir ortamda muhafaza edilmesi şart oluyor. Bu özelliği nedeniyle işlenme süreci, adeta bir heykeltıraşın taşı yontmasına benzer bir hassasiyet gerektiriyor. Her bir parça, tasarımına uygun şekilde el çarkı ile şekillendiriliyor. Çıkarılan Oltu Taşı, genellikle küçük atölyelere gönderilerek işlenmeye başlıyor. Taşın çatlamaması için sürekli nemli tutulması gerekiyor. Ustalar sürecin can alıcı kısmını, "İşin püf noktası, taşın yumuşak ve nemli kalmasının sağlanmasıdır. Bu yüzden işlenecek kadar maden, su içinde bırakılarak korunur. Geri kalanı ise yeniden toprağa gömülerek saklanır" diyerek anlatıyor. TESPİHLERDEN KOLYELERE SANATSAL DÖNÜŞÜM Oltu Taşı, tespih yapımında en çok kullanılan malzemelerden biri. Ustalar, 33'lük "tek sayı" ve 99'luk "uç sayı" tespihleri çeşitli şekillerde işleyerek kuka (yuvarlak), kesme, mercimek ve kızılcık gibi çeşitlerle sunuyor. Bu tespihler kullanıldıkça daha da parlak bir görünüm kazanıyor. Oltu Taşı, tespihlerin dışında köstek, kolye, yüzük, sigaralık, bilezik ve küpelerde de kullanılıyor. Bu süs eşyalarında Oltu Taşı'na gümüş işlemeler eklenerek estetik bir çekicilik kazandırılıyor. Aksesuar, gümüş işlemesinin çeşidine göre, kuka (yuvarlak), kızılcık, mercimek, kesme gibi isimler alıyor. Tebeşir tozu ve zeytinyağı ile cilalanan taşlar, yüzeyi parıltılı ve kaygan hale getiriyor. OLTU TAŞI’NIN EŞSİZ ÖZELLİKLERİ Oltu Taşı, yumuşak bir linyit türü olup, karbon oranı yüksek bir maden olup; siyah, koyu kahverengi, gri ve nadiren yeşilimsi renklerde bulunuyor. Topraktan çıkarıldığında yumuşak olması nedeniyle işlenmesi kolay olmasına rağmen hava ile temas edince sertleşiyor. Zımpara kağıdına sürtüldüğünde kahverengi toz bırakırken, sürtünmeyle elektriklenerek hafif cisimleri çekme yeteneğine sahip bir taş. Mors sertlik cetveline göre 3 sertliğinde olan bu taş, yanma esnasında camlaşarak kalıp haline geliyor. Özgül ağırlığı 1,26 olan bir jayet türü olan taşın parlatılmış kesitinin mikroskop altındaki incelemelerinde linyit, kil plakları, prit taneleri ve reçine emrenrasyonu gibi yapısal unsurlar tespit edilebiliyor. Cevher mikroskobuyla yapılan kimyasal analizlere göre, Oltu Taşı'nın bileşiminin yüzde 77,95'i karbondan oluşurken kalorifik değeri 8064 k cal/kg’a kadar ulaşabiliyor. COĞRAFİ İŞARETLE TESCİLLENDİ Erzurum, Gaziantep ve Konya gibi önemli illerle birlikte, coğrafi işaret tescilli ürünleriyle dikkat çekiyor. Erzurum’un bu konudaki en değerli ürünlerinden biri "Oltu Taşı" olarak öne çıkıyor. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen bu taşın, "Siyah Kehribar" olarak anılmasını sağlayan özellikleri ve kendine has yapısı sayesinde değeri her geçen gün daha da artıyor. Erzurum'un dünyaca tanınan bu değeri, yerel el sanatçıların elinde işlenerek dünyaya açılıyor. Gösterilen bu titizlikle Oltu Taşı, değerli bir kültürel miras olarak önemini koruyor ve Erzurum’un ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.

İstanbul, 2023 Yılında Yüzde 30,4'lük Payla GSYH'de Lider Haber

İstanbul, 2023 Yılında Yüzde 30,4'lük Payla GSYH'de Lider

İSTANBUL (İHA) - 2023 yılı için Türkiye'nin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri açıklandı. TÜİK verilerine göre, İstanbul 8 trilyon 60 milyar 358 milyon TL ile en yüksek GSYH'ye ulaştı. Metropol, toplam GSYH'den yüzde 30,4 pay aldı. Bu gelişme, Türkiye ekonomisinde İstanbul'un önemini bir kez daha gözler önüne serdi. İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR İLK ÜÇTE YER ALDI İstanbul'un ardından 2 trilyon 538 milyar 686 milyon TL ile Ankara ve 1 trilyon 614 milyar 161 milyon TL ile İzmir en yüksek GSYH'ye sahip iller oldu. Ankara GSYH'den yüzde 9,6, İzmir ise yüzde 6,1 pay aldı. İl düzeyinde GSYH sıralamasının son üç sırasında ise Tunceli (22 milyar 13 milyon TL), Ardahan (19 milyar 407 milyon TL) ve Bayburt (13 milyar 214 milyon TL) yer aldı. 2023 yılında en yüksek GSYH payına sahip ilk beş il, Türkiye'nin toplam GSYH'sinin yüzde 54,02'sini oluşturdu. KİŞİ BAŞINA GSYH’DE KOCAELİ ZİRVEDE 2023 yılı kişi başına GSYH verilerinde Kocaeli 516 bin 460 TL ile ilk sırada yer aldı. Onu 510 bin 733 TL ile İstanbul ve 438 bin 242 TL ile Ankara takip etti. Şanlıurfa, Ağrı ve Van ise kişi başına GSYH'de son üç sırada yer aldı. Bu illerde kişi başına düşen GSYH sırasıyla 116 bin 767 TL, 110 bin 553 TL ve 108 bin 21 TL olarak belirlendi. Türkiye genelinde 13 ilde kişi başına düşen GSYH değerinin, ülke ortalamasının üzerinde olduğu kaydedildi. İSTANBUL, EKONOMİK FAALİYETLERDE LİDERLİĞİ SÜRDÜRÜYOR GSYH'yi oluşturan ekonomik faaliyetler incelendiğinde İstanbul, tarım, ormancılık, balıkçılık ve diğer hizmet faaliyetleri dışındaki alanlarda ilk sırayı kaptırmadı. İstanbul’un bilgi ve iletişim faaliyetlerindeki payı yüzde 64,8, finans ve sigorta faaliyetlerinde yüzde 62,5, mesleki, idari ve destek hizmetlerinde yüzde 45,9, hizmetler sektöründe yüzde 40,4 ve inşaat sektöründe yüzde 28,9 olarak kaydedildi. Konya, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe yüzde 6,2'lik payla ilk sırada yer alırken, Ankara yüzde 45,4'lük pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde lider oldu. İSTANBUL'UN GSYH'SİNDE EN BÜYÜK PAY HİZMET SEKTÖRÜNDE 2023 yılında İstanbul’un GSYH'si içinde hizmet sektörü yüzde 35,7 ile en büyük payı aldı. Onu yüzde 17,2 ile sanayi sektörü ve yüzde 7,8 ile mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri izledi. Bu durum, İstanbul'un hizmet sektörü odaklı bir ekonomik yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. 2023 yılında Türkiye'nin yıllık GSYH'si zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 5,1 arttı. Bu büyümeye en fazla katkıyı yüzde 1,65 ile İstanbul sağladı. Ankara yüzde 0,96'lık katkı ile ikinci sırada yer alırken, Kocaeli yüzde 0,27 ile üçüncü sırada bulundu. Artvin, Zonguldak ve Gaziantep ise GSYH büyümesine negatif katkı veren iller olarak dikkat çekti. GSYH ARTIŞINDA ŞIRNAK VE SİİRT ÖNE ÇIKTI Zincirlenmiş hacim endeksiyle yapılan hesaplamalara göre, 2023 yılında bir önceki yıla göre GSYH artışı 44 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. En yüksek artış yüzde 18,9 ile Şırnak, yüzde 18,2 ile Siirt ve yüzde 15,8 ile Samsun'da kaydedildi. Öte yandan, en büyük düşüşler yüzde 6,9 ile Zonguldak, yüzde 10,4 ile Bayburt ve yüzde 16 ile Artvin'de görüldü.

Mersin'e 55 Milyon Dolarlık Sağlık Turizmi Yatırımı Haber

Mersin'e 55 Milyon Dolarlık Sağlık Turizmi Yatırımı

Türkiye'nin turizmde 100 milyon turist ve 100 milyar dolar gelir hedefi, yeni destinasyonlar ve turizm çeşitliliği projeleriyle destekleniyor. Bu kapsamda, Mersin’de arsa dahil 55 milyon dolarlık yatırımla inşa edilen BN Hotel Thermal & Wellness, sunduğu özel hizmetlerle bölgedeki sağlık turizmine yeni bir soluk getirdi. Otel, "Konaklamalı Rehabilitasyon ve Fizik Tedavi Merkezi" belgesiyle misafirlerine termal suyun şifalı etkilerinden faydalanma imkânı sunuyor. Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın açılmasıyla birlikte Mersin'e çevre illerden gelen turist sayısında da büyük artış yaşanıyor. 6238 FAYDALI MİNERALLİ TERMAL SU İLE ŞİFA DAĞITIYOR BN Hotel Thermal & Wellness Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Narlı, otelin inşa sürecine ilişkin detayları paylaştı. Narlı Grup ve Balsuyu ailelerinin üçüncü kuşak temsilcisi olan Narlı, "Şehir otelciliğinde ciddi rekabet var, biz bölgede yapılmamış olanı yapalım, ülke ekonomisine ve bölgeye farklılık katalım diye yatırıma başladık" dedi. Bu kapsamda, 350 dönümlük arazi için 1000 kişiyle anlaşma sağlandığını ve bu sürecin 5-6 yıl sürdüğünü belirtti. Narlı, otelin en büyük farkının, içerdiği 6238 faydalı mineral ile onaylanmış termal su kaynağı olduğunu vurguladı. İstanbul Üniversitesi tarafından test edilen bu termal su, oteli sağlık turizmi açısından cazip bir noktaya dönüştürüyor. "İnsanlar buraya şifalanmak için geliyor" diyen Narlı, termal suyun sağlık açısından birçok faydasının olduğunu ifade etti. 249 ODA, 3 VİLLA VE YÜZDE 100 DOLULUK ORANI BN Hotel Thermal & Wellness, 249 oda ve 3 villadan oluşan konaklama kapasitesiyle misafirlerine hizmet veriyor. Yılın büyük bölümünde yüksek doluluk oranlarına ulaşan otel, özellikle hafta sonları son dakika tatilcilerle yüzde 100 doluluk oranına ulaşıyor. Yusuf Narlı, otelin müşteri profilinin ikiye ayrıldığını belirtiyor. Narlı, fizik tedavi ve sağlık turizmi için gelenler ve kongre, bayi toplantıları ve etkinliklere katılanlar olarak ziyaretçileri sınıflandırıyor. Bu bölünmüş müşteri profili, otelin yıl boyunca sürekli olarak dolu olmasını sağlıyor. Narlı, geçen yıl Türkiye'deki en başarılı 9'uncu otel seçildiklerini aktararak, yılı yüzde 70'in üzerinde doluluk oranıyla kapatmayı hedeflediklerini ifade etti. ÇUKUROVA HAVALİMANI İLE ERİŞİM KOLAYLAŞTI Narlı'ya göre, Mersin’in, Çukurova Uluslararası Havalimanı’na yakınlığı, turizm açısından bölgeyi daha cazip bir hale getiriyor. Havalimanının faaliyete geçmesiyle, Mersin'in çevre illerle bağlantısı güçlenmiş durumda. Adana, Gaziantep, Kayseri, Konya ve İstanbul gibi şehirlerden çok sayıda misafir, bu ulaşım kolaylığı sayesinde otele geliyor. Otel, müşteri memnuniyetini artırmak için ücretsiz havalimanı transferi hizmeti de başlattı. FİZİK TEDAVİ LİSANSI İLE HİZMET İHRACATI Fizik tedavi oteli olarak hizmet veren BN Hotel Thermal & Wellness, Sağlık Bakanlığı’ndan fizik tedavi lisansı almış durumda. Bu sayede, misafirler hem termal suyun şifalı etkisinden faydalanıyor hem de yatarak fizik tedavi hizmeti alabiliyor. Yusuf Narlı, "Biz burada termal turisti artırmak için çalışacağız. Otelimiz, Sağlık Bakanlığı’ndan fizik tedavi lisansını da aldı. Ziyaretçilerin, yatarak tedavi görebilecekleri bir fizik tedavi oteliyiz" dedi.

Anadolu’nun Ahşap Camileri UNESCO Listesinde Haber

Anadolu’nun Ahşap Camileri UNESCO Listesinde

Anadolu-Türk mimarisinde genellikle kesme taş kullanılırken, ahşap tavan ve desteklerle inşa edilen camiler ayrı bir önem taşıyor. 13. ve 14. yüzyıllarda inşa edilen bu yapılar, Türklerin Orta Asya’daki mimari üslubunu hatırlatıyor. Sade dış görünümlerinin aksine, iç mekanları kalem işi süslemelerle renklenmiş olan camiler, ahşap oymacılığına ve işçiliğe vurgu yaparak belirli bir yapı tipinin en seçkin örneklerini temsil ediyor. Türkiye’nin Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir, Kastamonu ve Konya illerindeki beş cami, "Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri" olarak 2023’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. AFYONKARAHİSAR ULU CAMİİ: 1272-1277 yılları arasında yaptırılan bu cami, Selçuklu dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. 40 ahşap sütun üzerine oturtulmuş olan cami, ahşap minberi ve taş mihrabıyla dikkat çekiyor. Kalem işi bezemelerinin bir kısmı tahrip olsa da tarihi zenginliği göz kamaştırıyor. AHİ ŞERAFETTİN CAMİİ: Ankara Kalesi’nin güney ucundaki bu cami, ahşap işçiliği ve özgün mimarisiyle tanınıyor. Caminin ceviz ağacından yapılmış minberi, devrinin en zarif örneklerinden kabul ediliyor. Üç giriş kapısı olan yapının en dikkat çekici bölümü, taç kapısı olarak öne çıkıyor. SİVRİHİSAR ULU CAMİİ: Eskişehir’de yer alan bu caminin, 1231-1232 yıllarında inşa edildiği tahmin ediliyor. 67 ahşap direkle desteklenen çatısı, Bizans başlıklarının kullanımı ile dikkat çekiyor. Kündekari tekniğiyle yapılmış ceviz ağacından minberi ve aydınlık feneriyle Anadolu Selçuklu dönemi mimarisinin nadide örnekleri arasında gösteriliyor. MAHMUT BEY CAMİİ: Bindirme tekniğiyle inşa edilmiş olan cami, Kastamonu’ya 18 km uzaklıkta bulunuyor. Ahşap giriş kapısı, oymacılık sanatıyla yapılmış nadir bir eser olan caminin kapısı, Kastamonu Etnografya Müzesi’nde sergilenmeye devam ediyor. EŞREFOĞLU CAMİİ: Beyşehir Gölü’ne yakın olan bu cami, Anadolu’daki en büyük ahşap cami olarak bilinir. 40’tan fazla ahşap sütunla yükselen yapı, ceviz ağacından oyulmuş minberi ve renkli kalem işi süslemeleriyle dikkat çeker.

Konya, 2025 Avrupa Akıllı Turizm Başkenti ödülü için finalist oldu. Haber

Konya, 2025 Avrupa Akıllı Turizm Başkenti ödülü için finalist oldu.

Konya, 2025 Avrupa Akıllı Turizm Başkenti ödülü için listeye giren 7 şehir arasında yer aldı. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, “2025 Avrupa Akıllı Turizm Başkenti” ödülü için kısa listeye giren şehirlerin isimlerini açıkladı. Buna göre, 10 ülkeden toplam 21 aday şehir arasından Belçika'dan Brüksel, İtalya'dan Cenova ve Torino, Türkiye'den Konya, Finlandiya'dan Lahti, Ukrayna'dan Lviv ve Portekiz'den Porto, Avrupa Akıllı Turizm Başkenti için seçilen finalistler oldu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya'nın binlerce yıllık geçmişiyle tarih ve kültür açısından kadim değerlere sahip bir şehir olduğunu belirterek, Konya'nın bu değerlerini Türkiye'ye ve dünyaya tanıtarak turizm potansiyelini en üst seviyeye çıkarmak için çalıştıklarını söyledi. Konya'nın turizm altyapısını daha da güçlendirmek için çalıştıklarının altını çizen Başkan Altay, “Büyükşehir Belediyesi olarak turizm alanında yaptığımız yeni yatırımlar büyük ilgi görüyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Çatalhöyük'ün tanıtımına katkı sağlayan Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi, Darülmülk Sergi Sarayı, Taş Bina Dijital Tanıtım Merkezi, Depo No: 4, Konya Panorama Müzesi, Türbeönü Çarşıları gibi eserlerle şehrimize olan ilginin daha da arttığını görüyoruz. Bu noktada hayata geçirdiğimiz akıllı şehir teknolojileri, şehrimizi ziyaret eden misafirlerin ihtiyaçlarını daha iyi anlayarak turizmi daha sürdürülebilir kılmak adına önemli bir rol oynuyor. Konya olarak, 2025 Avrupa Akıllı Turizm Başkenti ödülü için listeye girmemiz, yaptığımız çalışmaların sonucunu görmek açısından önemli bir göstergedir. Bu adaylık Konya'mızın uluslararası alandaki bilinirliğini daha da artıracaktır. Hedefimiz, hem şehrimizin tanıtımını en iyi şekilde yapmak hem de turizmde öncü şehirler arasında yerimizi sağlamlaştırmak” diye konuştu. 2025 Avrupa Akıllı Turizm Başkenti finalistleri, 26-27 Kasım tarihlerinde hazırladıkları tekliflerini jüriye sunacak. Avrupa Akıllı Turizm Başkenti olarak belirlenecek şehir, detaylı tanıtım ve marka desteği alacak. 2018'den bu yana düzenlenen Avrupa Akıllı Turizm Başkenti Yarışması'nda bu ödülü geçtiğimiz yıl İrlanda'dan Dublin almıştı. Avrupa Akıllı Turizm Başkenti, şehirleri erişilebilirlik, dijitalleşme, sürdürülebilirlik, kültürel miras gibi alanlarda inovatif yaklaşımları için ödüllendiren bir AB girişimi konumunda bulunuyor.

Konya’nın denizi Beyşehir Gölü, Akdeniz ve Ege sahillerini aratmıyor Haber

Konya’nın denizi Beyşehir Gölü, Akdeniz ve Ege sahillerini aratmıyor

Konya'nın Beyşehir ilçesinde Beyşehir Gölü kıyısında yer alan ve turizme kazandırılan Karaburun Plajı, bugünlerde Akdeniz ve Ege sahillerini aratmıyor. Beyşehir'in Üstünler mevkiinde bulunan Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan son yıllarda ‘Konya'nın denizi' olarak nitelendirilmeye başlanılan Beyşehir Gölü'nün ünü ilçe sınırlarını aşan Karaburun Plajı, hava sıcaklıklarının tavan yaptığı geride bırakılan yaz döneminde olduğu gibi sonbahar döneminin ilk günlerinde de ucuz tatil yapmak isteyen tatilcilerden yoğun ilgi görüyor. Günü birlik tatil imkanının sunulduğu Konya-Beyşehir-Antalya kara yolu güzergahından ulaşılabilen plaja gelenler doğanın güzellikleri içerisinde hem göl sularında yüzerek serinlemenin hem de incecik kuma sahip kumsalında güneşlenmenin tadını çıkarıyor. Tatilcilerden bazıları plajda kum voleybolu oynamanın, su sporları yapmanın keyfini çıkarırken, isteyen aileler plajın çevresinde bulunan ağaçlık alanlarda göl manzaralı piknik ve kamp yapabiliyor. Plaj ve çevresinden çadır ve karavancılar da istifade ediyor. Konya'da Ege ve Akdeniz sahillerine gidemeyenlerin de gözde bir tatil yeri olan Beyşehir Gölü kıyısındaki Karaburun plajında otomobillerden 60 lira giriş ücreti alınırken, tatilciler buradaki şezlong, şemsiye, mescid, tuvalet, duş, soyunma odaları ve kafe ile büfelerin de yer alan tesisten istifade ediyor. Cankurtaranların da görev aldığı 3 kilometrelik kıyıya sahip plajda, kıyı temizliği için de gün boyu mesai yürütüyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.