Hava Durumu

#Konyaalti

TOURISMJOURNAL - Konyaalti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Konyaalti haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Christoph Daum Adına Düzenlenen 9. Efsaneler Kupası'nın Galibi Antalyaspor Oldu  Haber

Christoph Daum Adına Düzenlenen 9. Efsaneler Kupası'nın Galibi Antalyaspor Oldu 

ANTALYASPOR VE GALATASARAY FİNALE KALDI Türk-Alman dostluğunu pekiştirmek amacıyla düzenlenen turnuvada, Fenerbahçe’nin teknik direktörlüğünü Yılmaz Vural üstlendi. Toplam 8 takımın mücadele ettiği turnuvaya; Antalyaspor, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Hannover 96, 1. FC Nürnberg, Schalke 04 ve FC Adler katıldı. Yılmaz Vural, İbrahim Üzülmez, Recep Çetin, Ahmet Dursun, Olaf Thon, Miroslav Stoch ve Thomas Helmer gibi Türk ve Alman futbolunun unutulmaz isimleri turnuvada sahaya çıktı. Turnuvanın açılış maçlarında Antalyaspor - Fenerbahçe karşılaşması 0-0 sona ererken, Galatasaray - FC Adler maçı ise 1-1 eşitlikle tamamlandı. 9. Efsaneler Kupası'nda bu yıl kupa Antalya'da kaldı. Antalyaspor ve Galatasaray finale kaldı ve turnuvayı Antalyaspor kazandı. Antalyaspor takımında Uğur Kavuk, Sezgin Özer ve Levent Kartopu gibi isimler oynadı.  Turnuvada Fenerbahçe 3. olurken, Hannover 96 takımı da 4.oldu. Schalke, Nürnberg ve Beşiktaş takımları elendi.  YILDIZ FUTBOLCULARDAN EFSANELER KUPASINA DESTEK Galatasaray adına turnuvaya katılan eski futbolcu Mert Korkmaz, etkinliğin her sene centilmence geçtiğini belirtti ve “Eski dostlarımızla bir araya geliyoruz, inşallah bu yıl kupayı Galatasaray alır,” dedi. Hasan Kabze, “Uzun süre sonra eski arkadaşlarımızla sahada olmak çok keyifli,” diyerek turnuvayı düzenleyenlere teşekkür etti. İkinci kez katıldığını söyleyen Uğur Boral da, “Bu turnuva dostluklarımızı pekiştiren özel bir organizasyon. Burada olmaktan çok mutluyuz,” dedi.  TURNUVA ÖNCESİ DÜZENLENEN BASIN TOPLANTISINDA CHRISTOPH DAUM ANILDI Christoph Daum adına düzenlenen 9. Efsaneler Kupası'ndan bir gün önce Delphin Otel'de basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya çok sayıda Türk ve yabancı futbolcu, antrenörler, Almanya Büyükelçiliği temsilcileri, Antalya Büyükşehir Belediyesi temsilcileri ve basın mensupları katıldı. Basın toplantısında Almanya Konsolosu Martin Tscherner, Konsolosluk gorevlileri Stephan Brock, Thomas Hartzsch, Tamer Burçak ve İrfan Bulut, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden Zeynep Tuğçe Çiftçibaşı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Diş İlişkiler Görevlisi Meltem Uyar Asi, Delphin Grup’tan Serdar Yıldız, organizasyonun önemli ismi Kamil Demirbilek ve Halil Ağırdoğan’ın aralarında bulunduğu isimler hazır bulundu. Toplantıda takımlar tanıtılarak, etkinlikte emeği geçenlere teşekkür plaketi verildi.  Toplantıda konuşan, Schalke 04 ve Bayern Münih’in efsanevi futbolcusu Olaf Thon, “Bugün tekrar davet edildiğim için çok mutluyum. Geçen yıl da bence oldukça iyi bir performans sergiledik. Finalde mağlup olduk. Tabii ki her zaman kazanmak istersiniz ama en önemlisi herkesin çok eğlenmesi. Bu etkinlik iyi bir amaç için gerçekleştiriliyor ve bunun devam etmesini istiyoruz.” dedi. 9 yıl önce bu organizasyonun tohumlarını atan Jörg Fürstnau, “Türk-Alman dostluk turnuvamız 10 yıl önce başladı. Biz, bu turnuvanın bu kadar başarılı bir biçimde gelişeceğini hiç düşünmemiştik. Efsanaler Kupası’nın her yıl unutulmaz bir etkinlik olmasını sağladıkları için emeği geçenlere teşekkürler. Bizi sınırların, inançların ve siyasi görüşlerin ötesinde neredeyse bir aile gibi birbirine bağlıyor. Ve hoşgörü, dayanışma ve her şeyden önce dostluk gibi değerlerin sadece kelimelerden ibaret olmadığını gösteriyor” yorumunda bulundu. Christoph Daum’un vefatıyle ilgili de konuşan Fürstenau, “Ne yazık ki Efsaneler Cup'umuzu zenginleştiren bazı önemli isimlere veda etmek zorunda kaldık. Christoph Daum etkileyici, sıcak bir kişilikti. Tam bir Türk dostuydu ve Efsaneler Kupamızın ruhunu gerçekten her zaman yaşadı. Geçen yıl ciddi rahatsızlığı olmasına rağmen bize katılmasını asla unutmayacağız. Bu nedenle turnuvamızı bu yıl onun adına düzenliyoruz.” dedi.  Toplantıda ayrıca Galatasaraylı Sporcular Derneği ve Galatasaray Kulübü’nün, Christoph Daum anısına yaptırdığı tişört forma gösterildi. Christoph Daum’un anısına gösterilen videoda, “Bir insan adının anıldığı son güne kadar yaşarmış. Bu sözün ne kadar önemli olduğunu bize sonuna kadar hissettiren bir futbol adamı. Iyi bir aile babası, çok güçlü bir dost. Ama hepsinden önemlisi kocaman yüreği olan bir insanı. Christoph Daum'u onurlandıracağız bugün. Her fırsatta söylediği gibi ikinci vatanı Türkiye'de yaşadığı sürede de, ayrıldıktan sonra da çok sevildi Christoph Daum. Çalıştırdığı Bursaspor, Beşiktaş ve Fenerbahçe'de hep aynıydı. Bir antrenörden fazlasıydı. Bir savaşçı, bir yenilikçi, insanlara ilham veren ve tüm takımları şekillendiren biriydi. Hem sahada hem de saha dışında başarının yolunun sıkı çalışma, tutku ve kendine inançla geçtiğini her zaman gösterdi. En zor şartlarda bile pes etmemesi, devam etme cesaretini göstermesi, onun ardından gelen gençlere örnek olmasını sağladı. Sevgili Daum, Türk futboluna yaptığın inanılmaz katkından dolayı, bizlere bir insanın büyüdükçe küçülmeyi nasıl yapabildiğini gösterdiğin için, iyi ve güvenilir bir dost olduğun ve hayatımıza girip dokunduğun için sonsuz teşekkürler” cümlelerine yer verildi. Etkinliğe katılım gösteremeyen Büyükelçi Sibylle Sorg ise, Türk-Alman dostluğu adına Alman Büyükelçiliği ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği etkinlik ile ilgili tebriklerini ilettiği bir video paylaştı. Türk-Alman dostluğu ve Daum’un kaybı ile ilgili konuşan Sorg, önümüzdeki sene Antalya’daki etkinliğe katılmak istediğini söyledi. Antalya Büyükşehir ve Konyaaltı Belediye Meclis Üyesi Osman Sert, “Bu spor etkinliğiyle iki ülke arasındaki dostluk pekişmesi, gelecek kuşaklarda spor aracılığıyla dostlukların oluşturulması amaçlamaktadır. Futbol dünyasının efsane isimleri ve geleceğin yıldızlarını bir araya getiren etkinliğin iki ülkenin dostluğunu pekiştirecek bir köprü görevi görüyor." dedi. Sert, sponsorlar ve katılımcılardan elde edilecek olan gelirin Kız Çocuklarına Destek Derneği’ne iletilecek bir Efsaneler Spor Fonu oluşturmak için kullanılacağını ifade etti. Yalnızca bir futbol organizasyonu olmanın ötesine geçen etkinlikte, katılımcılar ve sponsorlar aracılığıyla elde edilen destek fonunun kız çocuklarının eğitimine katkı sağlamak için kullanılacağı vurgulandı. Böylece etkinlik, geleceğin güçlü kadınlarının yetişmesine de destek olmayı amaçladı. FC Adler adına sahneye çıkan Thomas Helmer ise, “Burada olmak benim için bir gurur, bir onur. Aslında antrenörlükle çok iddiam yoktu. Takımla bugün tanıştık, çok güzel bir takım. Takımımla bugün küçük bir toplantı yaptım ve taktiklerimi verdim” diyen Helmer, etkinliğin kız çocuklarına destek verme amacıyla yapılmasından duyduğu mutluluğu paylaştı.  Toplantıya katılan eski futbolcu Tanju Çolak, “Goller matematiksel zekayla oluyor arkadaşlar. Boyum 174, matematiğim çok kuvvetli. Topu beklemem topa giderim. Mağlubiyeti hiç sevmem, antrenmanda bile. Kazanmak için mübah olan her şeyi yaparım. Çünkü futbol sahası bir strateji, bir savaş alanı” dedi. Yılmaz Vural ise Christoph Daum vesilesiyle bir araya geldikleri etkinlikte Tanju Çolak ile barıştı.

Doyran Patlıcan Şenliği’nde Birinci Karnıyarık Oldu Haber

Doyran Patlıcan Şenliği’nde Birinci Karnıyarık Oldu

ANTALYA (İHA) - Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde ilk kez düzenlenen "Doyran Patlıcan Şenliği", yerel lezzetlerin tanıtıldığı ve bölge halkını bir araya getiren keyifli bir etkinlik olarak büyük ilgi gördü. Şenlik kapsamında yapılan yemek yarışmasında, birincilik ödülü Saniye Demirkıran’ın hazırladığı karnıyarık yemeğine verildi. Konyaaltı Belediyesi’nin düzenlediği ve Doyran patlıcanını tanıtmayı amaçlayan bu ilk şenlik, renkli görüntülere sahne oldu. Şenlikte yerel ürünlerle hazırlanan yemekler yarışırken, jüri üyeleri her yemeği özenle tadıp değerlendirdi. Karnıyarık yemeğiyle birinci olan Saniye Demirkıran, "12 kişinin katıldığı yarışmada birinci oldum. Evde yaptığım gibi yaptım ve yemeği tadanlar çok beğendi. Bizim Doyran patlıcanımız çok ünlü. Yurtdışına ihracat yapılıyor. Doyran patlıcanımız üretimde Antalya’da birinci sırada. Bundan dolayı çok gurur duyuyorum" dedi. BAŞKAN KOTAN: "DOYRAN PATLICANI ULUSAL EKONOMİDE ÖNEMLİ BİR DEĞER" Doyran patlıcanının hem yerel hem de ulusal pazarda önemli bir ekonomik değer taşıdığını vurgulayan Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Antalya’nın tarımsal potansiyeline dikkat çekti. "Konyaaltı’nın ve Antalya’nın güçlü bir yapısı, tarımsal potansiyeli var. Doyran patlıcanı da bunlardan bir tanesi. Soframıza geliyor ve ülke sınırını aşıyor. Bu ürün hem yerel ekonomide hem de ulusal ekonomide değer haline geliyor. Bundan dolayı da çok gurur duyuyoruz" dedi. Tarımsal değerleri koruma konusunda da duyarlı olduklarını belirten Kotan, "Atatürk’ün dediği gibi, Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi gerçek üretici olan köylüdür. Biz de bu bilinçle köylülerimize destek olmaya devam edeceğiz. Emek en yüce değerdir" ifadesini kullandı. Şenlikte, Konyaaltı Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu yöresel oyunlar sergilerken, Neslihan Yılmaz Ören’in seslendirdiği türküler de coşku dolu anlar yaşattı.

Antalya’da 9 mahallenin HES isyanı Haber

Antalya’da 9 mahallenin HES isyanı

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde bulunan Doyran Deresi üzerinde kurulmak istenen Hidroelektrik Enerji Santrali (HES) Projesi için 8 Ekim’de (yarın) ÇED (Halkı bilgilendirme) Toplantısı yapılacak. Doyran (Merkez) Mahallesi’nde yapılacağı duyurulan toplantı öncesi yöre halkı ortak bir açıklama yaparak projenin sonlandırılmasını talep etti. Doyran ve Geyikbayırı ile su kaynağı çevresindeki 9 mahalleden vatandaşlar adına ortak açıklama yapan Geyikbayırı Yaşam Platformu, enerji üretmek için yeterli su bulunmayan Doyran Deresi’ndeki projenin iptal edilmemesi durumunda hukuki süreç başlatılacağını duyurdu.  Antalya’nın Konyaaltı ilçesi sınırlarındaki Doyran Deresi, bölgenin can damarlarından biri. İçme ve sulama suyu rezervlerinin bulunduğu bölgede yer alan Doyran Deresi’nde HES yapılmak istenmesi bölgede yaşayanları ayağa kaldırdı. Doyran bölgesine büyük zararlar veren mermer ve taş ocaklarının ardından şimdi de enerji bahanesiyle Doyran Deresi Vadisi’nin kilometrelerce tahrip edilmesine yöre halkı karşı çıkıyor.  DSİ geçen yıl teklif toplantısı yaptı DSİ, 3 Ağustos 2023 tarihinde 6,61 MW kapasiteli Doyran Regülatörü ve HES projesi için Hidroelektirik Kaynak Katkı Payı Teklif Toplantısı yaptı. Toplantıda, projenin en yüksek teklifi veren Ankara merkezli Doyran Enerji A.Ş. adlı şirkete verildiği açıklandı.  ÇED süreci başlatıldı Doyran Deresi’nde projelendirilen HES için 27 Ağustos 2024 tarihinde ÇED süreci başlatıldığı duyuruldu. Ardından ise 9 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan duyuru ile 8 Ekim’de projeyle ilgili halkı bilgilendirmek amacıyla ÇED toplantısı yapılacağı duyuruldu. Doyran Merkez Mahallesi’nde yapılacağı bildirilen toplantı öncesinde Geyikbayırı Yaşam Platformu’ndan yapılan açıklamada, projenin iptali istendi.  ‘Yılda yalnızca bir ay enerji üretebilecek suya sahip' Doyran Deresi’nin yılın 6 ayı kurumaya yüz tuttuğuna dikkat çekilen açıklamada, “849 metre rakımdan bir noktadan sularımız boru içine alınmak isteniyor. Yaklaşık 9 km boyunca boru içine hapsedilmek istenen bu sularımızın, Doyran Göleti dibine kurulmak istenen santral binasına taşınması planlanmaktadır. Bu santral binasına yerleştirilmesi planlanan 8 MW’lık tribünü çevirmek ve bu yolla elektrik üretmek için, suyun saniyede 1.300 litre debi ile düşürülmesi planlanmış, ‘proje debisi’ olarak adlandırılmıştır. Fakat DSİ’nin verilerine göre Doyran Deresi yılın 7 ayı 1 m3/s den az bir debiyle akmakta, hatta neredeyse kuruyacak seviyede azalmaktadır. Oysa HES projesinde, elektrik üretebilmek için en az 1,34 m3/s miktarında suya ihtiyaç vardır. Hâlbuki Doyran Deresi yılda yalnızca 1 ay (Nisan veya Mart) bu kadar bol suya sahip olmaktadır. Bu bilgiyi DSİ’nin Doyran Regülatörü Akış Verileri tablosundan elde ediyoruz” ifadelerine yer verildi.  Elektrik Mühendisleri Odası 'sürdürülebilir değil' dedi DSİ verilerine göre Doyran Deresi’nde can suyu, tarımsal sulama suyu ve içme suyu gibi miktarlar ayrıldıktan sonra kalan suyun HES’e verileceği kaydedilen açıklamada, “Sonuçta HES’i çalıştırabilmek için can suyu ve halkın ihtiyacı olan sular verilemeyecektir. Su, günlerce-haftalarca kesilecek, dere yatağı haftalarca kurutulacaktır. Ancak bu şekilde şirketin kâr edebileceği miktarda elektrik üretilebilecektir. Bu arada bölgedeki haneler ve tarla-bahçeler susuz kalacaktır. TMMOB Elektrik Mühendisleri Antalya Şubesi de yakın zaman önce açıklama yapmış, kar sularıyla beslenen bir dere olan Doyran Deresi üzerine kurulacak böyle bir HES’in sürdürülebilir olmayacağını belirtmiştir” denildi. 'HES için ağaçlar kesilecek, arazi tahrip edilecek' HES yapılmak istenen vadi boyunca sera ve bahçelerin bulunduğuna işaret edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Bu tarım alanlarında kullanılan sular, Doyran Deresi’nin beslediği kaynak ve artezyen kuyularından gelmektedir. Doyran Deresinin boru içine hapsedilmesi, bölgedeki kaynak ve artezyen kuyularının kurumasına, tarımın bitmesine neden olacaktır. Aynı zamanda HES’i yapabilmeleri için ormanlık alanda ağaçlar kesilecek ve alanı düzlemek için toprak tahrifata uğratılacaktır. Bu da toprağın su tutmasını engelleyerek erozyon ve su baskınını arttıracak, ekosistemdeki yaban hayatının azalarak yok olmasını sağlayacaktır. Ayrıca dere suyunun 8-10 km boyunca boru içine alınarak toprakla temasının kesilmesi, dere etrafındaki ağaç ve bitkilerin kurumasına, ormanın yok olmasına ve kısa süre sonra da bölgenin yağmur düzeninin tamamen bozulmasına yol açmaktadır. Zaten yağış sıkıntısı ve su yokluğu yaşayan bir bölgede tam bir kuraklığa sebep olacaktır.  'Proje belirsizliklerle dolu' "ÇED başvurusu yapılmış olan Doyran HES projesi belirsizliklerle dolu bir projedir. Halkın Bilgilendirilmesi toplantısı yapılacaktır ancak, ortada hiçbir bilgi yoktur. HES projesi için hiçbir izin alınmamıştır. Daha EPDK enerji üretim lisansı bile yoktur. Projenin yüzde 95’i ormanlık alandadır ve 15 bin m2’yi bulan inşaat alanı için kaç ağaç kesileceği belli değildir. Bölgedeki canlıların bu inşaattan nasıl etkileneceği incelenmemiştir. Köylülerimizin topraklarına el konulacağı anlaşılmaktadır ancak bunların hangi araziler olduğu ve büyüklükleri projede belli değildir. Bu şartlar altında nasıl ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi’ (ÇED) yapılacağı anlaşılamamaktadır.” ‘Bölgenin doğa sporları ve turizm potansiyeli yok edilecek' Geyikbayırı Yaşam Platformu’nun açıklamasında, ayrıca bölgenin doğa sporları ve turizm potansiyeline de değinilerek şöyle denildi: “Geyikbayırı ve Doyran bölgesi, kaya tırmanıcılığı, doğa yürüyüşü ve piknik için yoğun olarak kullanılan, hem Antalya halkına hem de yerli yabancı turistlere doğa deneyimi sağlayan bir bölgedir. Yerel halk bu turistlere pazarlar ve küçük işletmeler yoluyla turizm hizmeti vermekte ve gelir elde etmektedir. HES projesi doğayı tahrip edecek, bölgenin turistik potansiyelini yok edecektir. Yapılmak istenen HES projesinin bu şartlar göz önüne alındığında halka ve kamuya yararı olmadığı açıkça görülmektedir.  ÇED süreci sonlandırılmazsa hukuki süreç başlatılacak "Düzenli elektrik üretmesi mümkün olmayan yetersiz bir HES için bölgenin doğası, tarımı, turizmi ve köy hayatı yok edilecektir. Biz Doyran, Geyikbayırı ve çevre köyler olarak bu projenin iptal edilmesini, ÇED sürecinin derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz. Bu korkunç HES projesinin uygulanmasında ısrar edilmesi durumunda hukuki süreç başlatacağımızı ve yasal bütün platformlarda hakkımızı arayacağımızı ilan ederiz.”

Konyaaltı’nda cankurtaranlar 400 üzerinde boğulma vakasına müdahale etti Haber

Konyaaltı’nda cankurtaranlar 400 üzerinde boğulma vakasına müdahale etti

Türkiye’nin önemli turizm destinasyonları arasında yer alan mavi bayraklı plajları yerli ve yabancı turistlerle dolan dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde cankurtaranlar bir an olsun gözünü kırpmıyor. Vatandaşlar ve yabancı turistler deniz, kum ve güneşin tadını çıkarırken, cankurtaranlar ise kıyıda hayat nöbeti tutuyor. 7.5 kilometrelik Konyaaltı Sahili boyunca 34 cankurtaran kulesinde 50 cankurtaran vatandaşların güvenli bir şekilde denize girebilmeleri için mesai harcıyor. Turizm Yasası gereği 1 Nisan-15 Kasım tarihleri arasında sabah 09.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında görev yaptıklarını belirten Konyaaltı Sahili Cankurtaran Müdürü Ahmet Gül, şu ana kadar Konyaaltı’nda meydana boğuma kaynaklı can kaybının yok denecek kadar az olduğunu, bu olaylarında genel olarak görevde olmadıkları gece saatlerinde meydana geldiğini söyledi. “Konyaaltı hemen derinleşebiliyor” 6 yıldır 7.5 kilometrelik Konyaaltı Sahili’nde görev yapıklarını belirten Gül, “Konyaaltı genelde kıyı boğulmaları ile meşhur bir sahil, hemen derinleşebiliyor. Küçük çaplı boğulma olaylarının yanı sıra kolluk kuvvetlerinin de gerektiği vakalarla karşı karşıya kalıyoruz. Kolluk kuvvetleri ile işbirliği içerisinde vatandaşların burada güvenli bir şekilde tatil yapmaları ve denize girmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Suya giren bir vatandaşın yardım istediği her olay bizde boğulma vakası olarak geçiyor” dedi. 4 ayda 400’den fazla boğulma vakası yaşandı 2024 yılı Nisan ayından bu yana görev yaptıkları Konyaaltı Sahili’nde 400’ün üzerinde boğulma vakasına müdahale ettiklerini belirten Ahmet Gül, “Bu sene nisan ayından buyana 400’ün üzerinde boğulma vakamız oldu. Ölümle sonuçlanan boğulma vakası ise 3 veya 4, bunların çoğunluğu da mesai saatlerimiz dışarısında. Gece denize alkollü olarak girip veya falez bölgelerinde düşüp, kaza geçiren vatandaşlar oluyor. Bunun haricinde biz elimizden geldiği kadar buna izin vermemeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Kurtardıkları hayatlar onları mutlu ediyor Müdahale ettikleri olaylarda hayatlarını kurtardıkları vatandaşların teşekkür etmek için geldiği ve bunun kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Gül, “Boğulma vakası geçiren ve sudan çıkartarak kalp masajı yapıp hayata döndürdüğümüz sonradan bize teşekkür için gelen vatandaşların sayısı bir hayli fazla oluyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Ağır vakalarımız oldu, ama bunun yüzde doksanından fazlasında bizim hastaneden aldığımız bilgilere göre olumlu geri dönüşü olan, solunumu ve nabzı geri gelen, hayati fonksiyonları düzene giren, sağlığı yerinde olan kişilerin bilgisini alıyoruz” şeklinde konuştu. “Vatandaşlar bazı konularda bilinçsiz” Vatandaşların bazı konularda bilinçsiz olduğunu ifade eden Konyaaltı Sahili Cankurtaran Müdürü Ahmet Gül, “Vatandaşlar ‘Nasılsa tatile bir kere geliyoruz’ deyip çocukları ile kimse ilgilenmemezlik, kolluk, simit almamazlık yapmasın. Mutlaka kolluk ve simitlerini takarak sahilde dursunlar. Çok fazla çocuk kayıpları oluyor. Ailelerimizden ricamız çocukları gözlerinin önünden ayırmasınlar. Biz işimizi yaparak yine yardımcı oluyoruz ama mutlaka özellikle küçük çocukları göz hapsinde tutsunlar. Akıntı ve dalga ile buradan girin farklı bir noktadan çıkılabiliyor” dedi. Her gün on binlerce denize giriyor 7.6 kilometrelik Konyaaltı sahil şeridi boyunca her gün on binlerce insanın denize girdiğini söyleyen Gül, “Antalya turizm bölgesi otellerde kalacak yer bulunamıyor, tatile gelen insanların büyük çoğunluğu sahile geliyor. Metrekare başına düşen insan sayısı çok fazla, bizde mümkün olduğu kadar işimizi en iyi şartlar altında yapmaya çalışıyoruz. Ama bize gelene kadar pek çok zincir var. Bu zincirlerin hiçbirini tamamlamayıp yük bindirmelerini istemiyoruz. Bu sağlandığı zaman biz en iyi şartlarda insanların burada güvenli bir şekilde yüzlemelerini sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Vakalarda ilk 3 dakika çok önemli Boğulma vakalarında ilk 3 dakikanın önemli olduğunu ve denize giren vatandaşların belirlenen kulvarın dışarısına çıkmaması gerektiğinin altını çizen Gül, “Bizim için en iyi müdahale görür görmez yapılan müdahaledir ve biz tüm müdahalelerimizi ilk 3 dakika içinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü akciğer ve kalbin geri dönüşüm süreci oksijensiz kaldığı zaman 3 dakikaya tekabül ediyor. Kulvar hizalarımızda bir cankurtaranın 3 dakikada gidip gelebileceği mesafede ayarlanıyor. Federasyon tarafından onaylı bir şekilde. Biz bu sürenin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Ama kazazede bizim uyarılarımızı dinlemeyerek açıklara gidiyor, kulvarın dışına çıkıyorsa, kramp, kalp krizi veya güneş çarpmasından kaynaklı bir vaka olması durumunda bizim müdahale süremizde uzuyor” şeklinde konuştu. En iyi şekilde eğitiliyorlar Sahilde görev yapan cankurtaranların gerekli eğitimin ardından göreve başladığını ve belirlenen aralıklarla tatbikat yaptıklarını söyleyen Konyaaltı Sahili Cankurtaran Müdürü Ahmet Gül, “Biz tüm cankurtaranlarımızı en iyi şekilde eğitip, 4-6 metrelere dalıp kazazedeyi çıkartabilecek, belirlenen kulvarı 3 dakikada gidip-gelebilecek şekilde eğitimlerini veriyoruz. Düzenli olarak tatbikatlarımızı yapıyoruz. Yüzme sitillerini düzeltiyoruz. En iyi cankurtaranımız bizin için çok rahat bir şekilde gidip, kazazedeyi alıp gelebilen cankurtarandır. Cankurtaran olmak isteyenler içinde 18 yaşını doldurması ve iyi derecede yüzme bilmesi ilk aşamada yeterli, kendisi ne kadar iyi yüzüp kendisini kontrol edebiliyorsa, biz kurtarma tekniklerini ve kullanılan materyalleri o kadar iyi öğretebiliriz” dedi.

“Konyaaltı’nı modern bir yaşam alanına kavuşturduk” Haber

“Konyaaltı’nı modern bir yaşam alanına kavuşturduk”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 200 milyon öz kaynakla hayata geçirilen Konyaaltı Liman Halk Plajı’nı düzenlenen törenle halkın kullanımına açtı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarıyla yapımına başladığı Boğaçayı Köprüsü ile Liman arasında kalan 1 kilometre uzunluğundaki Konyaaltı Liman Halk Plajı projesi tamamlandı. Projenin açılış törenine Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Milletvekilleri Sururi Çorabatır, Cavit Arı, Aliye Coşar, Mustafa Erdem ve CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Cem Kotan ve çok sayıda vatandaş katıldı. "200 milyonluk yatırım" Konyaaltı Liman Halk Plajı açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 200 milyon liralık yatırım bedeliyle hayata geçirilen projenin 23 bin metrekaresi yeşil alan olmak üzere yaklaşık 74 bin metrekarelik bir alandan oluştuğunu söyledi. Bisiklet yolu, park alanları ve seyir terasıyla alanın modern bir görüntüye kavuştuğunu belirten Başkan Muhittin Böcek, “Vatandaşlarımızın özgürce denize girebildiği Konyaaltı Liman Halk Plajımızın açılışını gerçekleştiriyoruz. Böyle bir projeyi Antalya’ya kazandırmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Hayırlı olsun” dedi. Antalya’nın her noktasına hizmet verebilmek amacıyla öncelikli hedefleri belirleyerek çalışmalar yaptıklarını kaydeden Başkan Böcek, “Türkiye’nin en borçlu belediyesi olmamıza rağmen tasarrufa gittik. Antalya’dan Berlin’e kadar 3 bin 211 km içme suyu, Antalya-Ankara mesafesinde 514 km kanalizasyon yaptık. Arıtmaları yeniledik. Böyle bir sahil açılışında arıtmanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz” diye konuştu. Göreve geldikleri gün itibarıyla 200 olan mavi bayrak sayısını 231’e çıkardıklarını belirten Başkan Böcek "Yerli ve yabancı 25 milyon vatandaşımıza ev sahipliği yapıyoruz. Onların övündükleri turizm gelirlerine 35 arıtmamızla hizmet veriyoruz. Ayrıca Türkiye’de bir ilke imza atarak denizlerimizi 22 termal kamerayla denetliyoruz" dedi. Böcek'e övgü CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise konuşmasında Başkan Muhittin Böcek’in altyapıdan ulaşıma kadar birçok önemli projeyi hayata geçirdiğini ve geçireceğini belirterek, “Antalya’nın altyapısını, ulaşımını, metrosunu yapıyor. Bu ülkeyi yöneten kimi insanlar Marmaris’in yüzlerce dönüm koyunu alır kendisine yazlık yapar. Kimi yöneticiler de Antalya’nın en güzel plajını halka açar. O Muhittin Böcek işte. Uzun yıllardır duymadığımız halk plajı, halk sofrası, halk dinlenme tesisleri. Halk kelimesini sık sık duyuyoruz. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. 1999 yılında üniversite okumaya geldiğimde Konyaaltı Sahili tanınmayacak haldeydi. 20 yılda bir devrim yaptı, geliştirdi, değiştirdi ve halka açtı. İşte bizim belediye başkanlarımız. Çok güzel bir sloganı da var. Halkın Başkanı, Herkesin Başkanı. Muhittin Başkan hizmet yaparken kimseyi ayrıştırmadan işçisinden, emeklisine, öğrencisine herkese hizmet ediyor” dedi. "Örnek olacak" Başarır, CHP’li belediye başkanlarının insana dokunan projeler ürettiğine dikkat çekerek, “Günlerdir Muhittin Başkan’ı seyrediyorum. Her gün açılış, her gün hizmet var. Her gün başkanı takip etmekten sosyal medyada yoruluyorum. 20 yıl önceki Konyaaltı’na bakın, şimdi ki Konyaaltı’na bakın. Gurur duyuyoruz. Antalya’nın her tarafını Konyaaltı yapacağız. Metrosuyla, ulaşımıyla, sağlığıyla, yoluyla insanıyla bütünleşeceğiz. Ben bugün açılışını yaptığımız Konyaaltı Halk Plajı’ndan çok mutluyum. Bazı yerlerde her yer deniz, halk plaja giremiyor. Ne mutlu Antalya’da benim emeklik, işçim ücretsiz bir şekilde bu plaja gireceğiz. Teşekkür ederim Muhittin Başkan’ım” diye konuştu. "Konyaaltı liman halk plajı açıldı" Konuşmaların ardından Başkan Böcek, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, milletvekilleri, meclis üyeleri ve protokolün katılımıyla Konyaaltı Liman Halk Plajı’nın açılış kurdelesi kesildi. Daha sonra ise açılış törenine katılan bisiklet gruplarının Konyaaltı Sahili’nde gerçekleştireceği bisiklet sürüşünün ilk startı verildi.

‘Ultra keyifli’ maratonla Konyaaltı’nı keşfettiler Haber

‘Ultra keyifli’ maratonla Konyaaltı’nı keşfettiler

Konyaaltı Belediyesi 3. Antalya Ultra Maraton heyecanı başladı. Maratonun ilk gününde 31-57 ve 85 kilometrelik parkurlarda koşan sporcular, Konyaaltı’nın doğal güzelliklerini koşarak keşfetme fırsatı yakaladı. Konyaaltı Belediyesi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Antalya Ultra Maraton’da ilk gün parkurları tamamlandı. Maratonun ilk günü, sporcuların 31, 57 ve 85 kilometrelik parkurları koşarak bitiş çizgisine gelmeleriyle sona erdi. 23 Aralık Cumartesi sabahı saat 04:30’da 57 ve 85 kilometrelik parkurların startı verilirken, saat 08:00’de ise 31 kilometrelik parkurun startı verildi. Yoğun bir katılım ile başlayan uzun etaplar, Konyaaltı Sahili’nden başlayıp, sırasıyla Geyikbayırı ve Saklıkent şeklinde sona erdi. 85 kilometrelik parkur ise yine Geyikbayırı’nda tamamlandı. 39 ülkeden 1720 sporcu Konyaaltı’nın doğal güzelliklerini koşarak keşfetti. Akdeniz’in mavisiyle başlayan maraton, Torosların karlı dağlarında sona erdi. "Katılım her geçen yıl artıyor" ‘‘Maviden Beyaza’’ sloganıyla düzenlenen maratonun 85 kilometrelik etabında, geçtiğimiz yılı da birinci olarak tamamlayan Sergey Sokolov 8:52:41’lik derecesiyle yine birinci olarak tamamladı. Maratonun ikinci uzun parkuru olan 57 kilometrelik yarışın galibi 6:24:48’lik derecesiyle Denis Torshin olurken, 31 kilometrelik parkurda da Artem Popov 2:19:52’lik derecesiyle rakiplerine üstünlük sağlayarak birinciliğin sahibi oldu. Birbirinden zorlu üç parkuru tamamlayarak bitiş çizgisine ulaşan sporcuları tebrik eden Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, bu yıl üçüncüsünü düzenledikleri maratona dünyanın birçok ülkesinden yoğun katılım sağlanmasından memnun olduklarını ifade etti. "Sayılı maratonlar arasında yer alacağız" Sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da sayılı maratonlar arasında yer almak için her yıl daha çok gayret ettiklerinin altını çizen Başkan Esen, ‘‘Bu tip organizasyonlar düzenleyerek ve destek olarak kentimizin spor turizmine de katkı sağlıyoruz’’ dedi. İlk gün kıyasıya mücadelelere sahne olan Konyaaltı Belediyesi 3. Antalya Ultra Maraton, 24 Aralık Pazar günü 5 ve 12K koşuları ve Pati Run parkurları sonrasında ödül töreni ile sona erecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.