Hava Durumu

#Körfez Ülkeleri

TOURISMJOURNAL - Körfez Ülkeleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Körfez Ülkeleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Körfez Turizmi Bitince Trabzon'da Oteller Satışa Çıkarıldı Haber

Körfez Turizmi Bitince Trabzon'da Oteller Satışa Çıkarıldı

Trabzon'da 2010'lu yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerle başlayan "Arap turizmi" yükselişi, pandemi sonrası yerini hayal kırıklığına bıraktı. 2022'de turizmin zirve yaptığı kentte, bu yaz sezonunda kayıt dışı işletmelerin kontrolsüz artışı ve enflasyonun etkisiyle oteller birer birer satışa çıkarıldı. Sahibinden.com'da 12 otelin satışta olduğu görülürken, otel sahipleri talepleri değerlendirmeye hazır olduklarını belirtti. KAYIT DIŞI TESİSLER RESMİ OTELLERİ VURDU 2010'lu yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerle başlayan turizm hareketliliği, pandemi sonrası 2022’de zirve yapmıştı. Bu yoğunluk yatırımcıları daha fazla otel açmaya teşvik ederken, kayıt dışı konaklama tesisleri de hızla arttı. Arzın talebi geçmesiyle birlikte sektör krize sürüklendi. Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün verilerine göre, ocak-eylül döneminde Trabzon’a gelen yabancı turist sayısı 648 bin 510 oldu. Bu, geçen yılki turist sayısına oranla sadece yüzde 0,64’lük bir düşüşe işaret etse de, kayıt dışı tesislerin artışı, otel işletmecilerini olumsuz etkiledi. Bu durumu yorumlayan Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Aksu, sektördeki kayıt dışı işletmelerin artışına dikkat çekerek, birçok otelin satışa hazır durumda olduğunu belirtti. Aksu, "Marka sayılabilecek oteller satış için fiyat vermeye başladı. İşletmeciler sorunların çözülmemesinden dolayı bıktı. Trabzon'da turizm sektörünü el birliğiyle bitirdiler. Şu anda halinden memnun olan otel yok. Sadece gayri resmi olanlar memnun. Çünkü giderleri olmadığı için kar oranları yüksek. Yazın işletmelerini doldurup ekim ayında kapatıyorlar" ifadelerini kullandı. "YAZ SEZONU 1 AYA SIKIŞTI" Yatak kapasitesinin, kayıt dışı işletmelerle birlikte kontrolsüz şekilde artması, turizm sezonunun daralmasına neden oldu. Aksu, bu durumu, "Kapasite bölge standardında kalsaydı temmuz ve ağustos aylarında yer bulamayan eylül, ekim aylarını tercih edecekti. Bu şekilde turizm sezonu daha geniş bir süreyi kapsayacaktı ve esnaf da bundan fayda sağlayacaktı. Fakat böyle bir durum olmadığı için herkes temmuz ve ağustos arasındaki 2 haftalık dönemde bölgemizi tercih ediyor. Şu anda turizm Trabzon'da en geniş haliyle 1 aya sıkıştı. Yıllık doluluk oranı yüzde 25'lerden yüzde 17'lere geriledi. Yaz ortalamamız yüzde 100'e yakınken bu yazı yüzde 65'le kapattık" sözleriyle özetledi. Resmi yatak kapasitesinin 30 bin civarında olduğu Trabzon’da, kayıt dışı tesislerin bu kapasitenin iki katına ulaştığı belirtiliyor. Bu durum, turizmin sadece yaz dönemine sıkışmasına ve otellerin büyük kısmının kışın kapanma planları yapmasına neden oldu. Aksu, derneklerine kayıtlı 70 otelin yarısının kış döneminde kapatılacağını bildirdi. "TRABZON’DA TALİPLİSİ OLAN HER OTEL SATIŞA HAZIR" Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Aksu, "Trabzon’da taliplisi olan her otel satışa hazır" diyerek, 20 yıldır hizmet veren otellerin bile satılık olduğunu vurguladı. "5 yıldızlı oteller de satmaya hazır. Talibi çıkarsa hiçbir otel sahibi ‘Hayır’ demez" ifadelerini kullandı. "EGE’DE, AKDENİZ’DE UYGULANAN KANUN TRABZON’DA UYGULANMIYOR" Aksu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çıkardığı kanunların Trabzon'da yeterince uygulanmadığını savunarak, "Ege'de, Akdeniz'de uygulanan kanun Trabzon'da uygulanmıyor. Bölgemizde siyasi baskı maalesef fazla. Arabayı ruhsatsız kullansan polis sizi çevirdiğinde 'Ben bu arabaya yatırım yaptım, iki ay müsaade et' diyemiyorsunuz. Ama koca ruhsatsız otel yapılıp işletiliyor, onlara izin veriliyor" dedi. Aksu, denetimlerin yetersiz olmasından dolayı şehirdeki otel işletmecilerinin Trabzon’dan kaçtığını ve kış aylarında birçok otelin kapılarına kilit vuracağını söyledi. TURİZMCİ ERASLAN: "TURİST SAYISI DEĞİL, HARCAMASI DÜŞTÜ" 2016 yılından bu yana Trabzon’da hizmet veren Kuhla Otel’in sahibi Muhammed Eraslan ise, enflasyon nedeniyle turistlerin harcama gücünün düştüğünü belirtti. Eraslan, oda fiyatlarının düşük kalması ve alışveriş harcamalarının artmasıyla bölgedeki kârlılığın azaldığını ifade etti. Eraslan, "Konaklama dışındaki tüm harcamalar bizim rakibimiz olan destinasyonlara göre çok daha pahalı hale geldi. Alışveriş bölgemizdeki turizm için çok önemli bir dinamikti fakat enflasyonla birlikte o da değişti. Boş valizle gelen Arap turistlere bölgemizde alışveriş yapmak artık pahalı hale geldi" diye ekledi. Eraslan, bu durumun turizm gelirlerinin düşmesine neden olduğunu belirterek, resmi işletmelerin zor durumda olduğunu ifade etti. "PASTANIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ KAYIT DIŞI TESİSLER ALIYOR" Eraslan, kayıt dışı tesislerin hızla artmasıyla birlikte pastanın büyük bölümünün bu işletmelere gittiğini söyledi. Bu durumun bölgedeki yasal otellerin doluluk oranlarına doğrudan etki ettiğini belirten Eraslan, 3 yıl öncesine kadar yaz aylarında 75 günlük bir hareketlilik yaşanırken, bu sürenin 2023 yazında 1 aya düştüğünü ifade etti. "Gelen turist sayısı resmi kurumların verilerine göre çok düşmedi ama kayıt dışı işletmelerin resmi işletme kapasitesinin üstüne çıkması pastanın dilimlerini oldukça küçülttü. Trabzon'da kaçak işletme sayısı ülke genelinin oldukça üzerinde. Pastanın büyük bölümü kaçak işletmelere gidiyor" dedi. BALKANLAR VE GÜRCİSTAN’A KAYIŞ VAR Eraslan, Trabzon'un turizm tanıtımı konusunda da rakipleriyle yarışamadığını belirtti. Ege ve Akdeniz'de uygulanan turizm teşviklerinin Trabzon’da uygulanmadığını vurgulayan Eraslan, Trabzon’un tanıtımı için fuarlara katılımın azalmasının da turistlerin alternatif destinasyonlara yönelmesine neden olduğunu söyledi. Balkanlara ve Gürcistan’a doğru bir kayış yaşandığını söyleyen Eraslan, yurt dışı fuarlarında rakip destinasyonlar büyük tanıtımlar yaparken, Trabzon'un artık bu etkinliklere katılmadığını belirtti. 

Körfez Ülkeleri Türk Turizm Personelini Transfer Ediyor Haber

Körfez Ülkeleri Türk Turizm Personelini Transfer Ediyor

Türkiye Turizmi İnsan Kaynağı Kriziyle Karşı Karşıya Türkiye'nin önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm sektörü, ciddi bir insan kaynağı kriziyle karşı karşıya. Körfez ülkelerinin turizme yaptığı büyük yatırımlar ve sunduğu cazip teklifler, Türk turizm çalışanlarını yurt dışına çekiyor. Dubai, Arap Yarımadası ve Mısır gibi körfez ülkeleri, turizm sektöründe hızlı bir büyüme gösterirken Türkiye'nin deneyimli turizm personelini kendi bünyelerine çekmeye başladı. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, bu durumun sektörün geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Narin, "Yetişmiş insan kaynağımızı Körfez'e kaptırıyoruz. Bu, çözmemiz gereken önemli bir sorun" diyor. Çalışanlar Neden Ayrılıyor? Turizm çalışanlarının yurt dışına gitmesinin başlıca nedenleri arasında; İstikrarlı iş imkanı bulunmaması: Çoğu turizm işçisi, sezonluk çalıştırılıyor. Bu durum, çalışanların geleceğe yönelik plan yapmasını zorlaştırıyor. Yüksek yaşam maliyetleri: Özellikle turizm bölgelerindeki yüksek emlak fiyatları, çalışanların barınma sorununu çözmesini engelliyor. Cazip teklifler: Körfez ülkeleri, daha yüksek ücretler ve daha iyi çalışma koşulları sunarak Türk çalışanları cezbediyor. Bu sorunlara çözüm bulmak için; İstikrarlı istihdam: Çalışanlara 12 ay boyunca iş imkanı sunulmalı. Barınma çözümleri: Belediyeler ve özel sektör işbirliğiyle çalışanlar için uygun fiyatlı konut projeleri geliştirilmeli. Ulaşım kolaylıkları: Çalışanların iş yerlerine ulaşımını kolaylaştıracak toplu taşıma sistemleri oluşturulmalı. Eğitim ve gelişim fırsatları: Çalışanların mesleki gelişimlerine destek olunmalı. Sektörde istikrar: Ekonomik dalgalanmaların etkilerini azaltmak için sektöre yönelik destekleyici politikalar geliştirilmeli. Giderlerde personel payı yüzde 40’ın üzerinde Turizmde toplam giderlerin içinde personel payının, işveren hissesi dahil yüzde 40 olduğunu belirten Narin, “Ancak sektör şu anda bunun da üzerinde. Çünkü hiçbir işveren işçisi ile karşı karşıya kalacağı bir politika güdemez. Çalışan misafir ile yüz yüze ve orada düşük ücret politikası uygulanamaz. Ama ne kadar verirseniz verin, üç ay verirseniz çalışanı memnun edemezsiniz” dedi. Turizm sektörünü zorlayan diğer bir konunun yüksek maliyetler olduğuna kaydeden Narin, bu yılın sektör açısından çok karlı olmadığını söyledi. Kur-enflasyon makasının getirdiği ters makas etkisi ve enflasyon muhasebesi nedeniyle sektörün baskı altında olduğunu belirten Narin “Yüksek faiz ortamında bankaların kredi arzı 14,5 milyar dolarlardan 12 milyar dolar seviyesine düştü. Turizmde krediler eskisi gibi rahat değil ve alan daralıyor. Bunun da önünü açılması lazım. Faiz politikaları değişince bunların da değişeceğini ümit ediyoruz” diye konuştu. Turizm sektörünün sürdürülebilirliği için yetişmiş insan kaynağının korunması büyük önem taşıyor. Bu nedenle, hem devlet hem de özel sektör işbirliğiyle kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye turizmi ciddi bir personel eksikliğiyle karşı karşıya kalabilir.

Körfez ülkelerinde turizm için mekanizma: Ortak vize Haber

Körfez ülkelerinde turizm için mekanizma: Ortak vize

Al Marri, Arap Seyahat Pazarı Fuarı'nın etkinliklerine katılımı sırasında "2024 yılı için sektörün BAE'nin gayri safi yurtiçi hasılasına , yani 236 milyar dirheme eşdeğer katkı sağlamasını bekliyoruz” açıklamasını yaptı.   Bugün Arap Seyahat Pazarı 2024'te Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki turizm endüstrisini basitleştirmenin yolları, bölge ülkeleri arasındaki iş birliği düzeyi, seyahat kolaylığı ve altyapının geliştirilmesi tartışıldı.  Katılımcılar, destinasyonlar ve ülkeler arasında işbirliği ve rekabet arasında doğru dengeyi sağlarken, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki turizm endüstrisini bir sonraki seviyeye taşımada bölgesel girişimlerin önemini keşfettiler. Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerine yönelik ortak turist vizesi, sürdürülebilirlik, altyapı ve kültür gibi çeşitli faktörlerin yanı sıra bölge için önemli bir kolaylaştırıcı faktör olarak değerlendirildi.  Katılımcılar, planlanan ortak turist vizesinin üye devletlerin Körfez İşbirliği Konseyi'ne bağlantılı bir destinasyon sunmasına olanak tanıyacağını, erişilebilirliği artıracağını ve kalış süresi, ortalama harcama ve istihdam gibi temel performans göstergelerini teşvik edeceğini vurguladı.  Katılımcılar, seyahat endüstrisinin işletmeler, topluluklar ve yerel ekosistemler üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmasını sağlamaya devam ettiklerini ve bölge genelinde turizmin uzun vadeli sürdürülebilirliğine katkıda bulunduklarını belirtti.  Arap Seyahat Pazarı Ortaa Doğu Fuar Direktörü Danielle Curtis, sağlıklı rekabetin, bölgede birleşik bir turizm geleceği hakkında değerli çözümler ve fikirler ileterek ve paylaşarak, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki birinci sınıf turizm tekliflerini artırmada ve küresel gezginleri çekmede önemli bir rol oynamaya devam edeceğini söyledi.  Amwaj Rotana Genel Müdürü Hossam Kamal, ülkedeki otel sektörünün diğer ülkelere göre başarılı bir performans sergilediğini, bölgedeki konaklama sektörünün dünya çapında daha fazla turist çekme hedefiyle sürekli büyüme gösterdiğine dikkat çekti.  Hossam Kamal, BAE'nin gelişmiş altyapısının yanı sıra farklı ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayan çeşitli lüks tatil köyleri ve beş yıldızlı otellerle öne çıktığını ve birçok büyük etkinlik ve sergiye ev sahipliği yaptığını sözlerine ekledi.  Hossam Kamal şunları söyledi:   "BAE ayrıca konaklama sektörünü genel olarak sürdürülebilir ve sorumlu yollarla geliştirmeye yönelik iddialı vizyonunu yansıtan yeşil turizm ve sürdürülebilirlik kavramına olan bağlılığıyla da öne çıkıyor. Emirates'teki otel sektörünün dünyada güçlü ve gelişmiş bir rakip olarak görüldüğü söylenebilir."

'Turisti milliyetine göre ayırmayız' Haber

'Turisti milliyetine göre ayırmayız'

Hükümetin Körfez ülkeleriyle ilişkilerini düzeltmesi üzerine bu ülkelerden gelen turist sayısı ilk 7 ayda 4 milyonu geçti. Sektörün yıl sonu hedefi ise 6 milyondu. Ancak birkaç haftadır sosyal medya üzerinden Arap turistlere yönelik tepkiler gündeme gelirken Trabzon’da yaşanan olay ise tepkilerin alevlenmesine neden oldu. Tüm Restoran ve Turizmciler Derneği Başkanı Ramazan Bingöl, Arap turistlere yönelik sözlere sert tepki göstererek “Sen hiç dükkân çalıştırdın mı? Arap turistler ülkemizde perakende başta olmak üzere birçok sektör için kritik bir öneme sahiptir. Ekonomimize ve turizmimize önemli katkıları bulunan Arap turistlere yönelik her türlü ırkçı söylem doğrudan ekonomimize zarar veriyor” dedi.  ‘PROFİL ÇOK DEĞİŞTİ’  Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Dündar da bu duruma tepki göstererek “Bizim için ‘Arap turist’ diye bir şey yok sadece ‘turist’ vardır” dedi. Bölgeye yıllardır her milliyetten turist geldiğini hatırlatan Dündar, “Gelen turistin profili değişti. TL’nin değer kaybı, bölgemizdeki kaçak otellerle birlikte iyice düşen fiyatlar her sosyoekonomik gruptan turistin gelmesine sebep oldu. Trabzon’da 600 otel var 400’ü kaçak. Bunlar çok kötü hizmet vererek kaliteli turisti kaçırıyor ve meydan yurttaşta rahatsızlık yaratan düşük profilli turistlere kalıyor” dedi. Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra Eresin ise “Trabzon’da yaşanan bu hadisenin ülkemizi karalamak isteyenler tarafından abartılarak gündeme getirilmesi çabalarına ise misafirlerimizin halkımızın konukseverliğinin bilincinde olmalarının en iyi cevap olduğunu düşünüyoruz” dedi. Türk Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Dr. Servet Terziler de şöyle konuştu: “2022’deki ciromuzun yüzde 30’u Arap misafirlerimizden geldi. Bu da 1 milyar dolardan fazla bir gelir demek.  Ben bu çağrının karşılık bulacağını sanmıyorum. Provakötörlerin abartmasıdır bu.” Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel ise “Bir turizm ülkesinin turiste sırf milliyeti sebebiyle ‘gelme’ demesi hem ayrımcılık hem saygısızlıktır. Geçici sığınmacılara olan tepki turistlere sıçramamalı. Bu insanlar 1 hafta, 15 gün kalıp geri giden insanlar. Ayrıca istatistiklere bakıldığında Türkiye’ye en fazla turist Almanya, İngiltere ve Rusya gibi ülkelerden geliyor. Araplar ilk 5’te bile değil. Buna karşın en yüksek harcamayı Körfez turisti yapıyor” diye konuştu.

Orta Karadeniz, Körfez Ülkelerinden turist hedefinde Haber

Orta Karadeniz, Körfez Ülkelerinden turist hedefinde

Samsun’da toplanan Körfez ülkeleri seyahat acenteleri temsilcileri, Arap turistlerin Samsun’u tercih etmeme sebebini; otellerin kalabalık aile kullanımı için uygun olmaması ve Orta Doğu’dan direkt uçuşun olmaması olarak yetkililere sundu. Amasya, Samsun ve Tokat illerindeki doğal, tarihi ve kültürel turistik değerlerin, yöresel lezzetlerin uluslararası düzeyde tanıtımına katkı sağlamak amacıyla “Körfez Ülkeleri Seyahat Acenteleri Orta Karadeniz’i Keşfe Çıkıyor” başlıklı program düzenlendi. Bir otelde yapılan programa; Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Ürdün, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi ülkelerden turist getiren İstanbul acentelerinden 15 temsilci katıldı. Temsilciler, Arap turistlerin Samsun’u tercih etmeme sebepleri ve turizmin daha da geliştirmesi yönündeki fikirlerini yetkililere sundular. İlhan Bayram: “Samsun olarak turizm sektöründen çok fazla faydalanamadığımızı düşünüyorum” Potansiyel olarak turizmden daha fazla faydalanmaları gerektiğinin altını çizen Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İlhan Bayram, “Samsun’da göreve başladığım 2019 yılında turizmcilerle ilk biraya geldiğimde bilgiler aldım. Nasıl bir faaliyet oluyordu? Turistler Amasya’da konaklıyor, Samsun’a gelip, heykel önünde yarım saat mola veriyorsunuz. Ondan sonra da fotoğraf çekip, geçip gidiyorsunuz. Turizm veya Samsun bu değil. Samsun’un çok güzel doğal imkanları var. Müzelerimiz oldukça fazla. Samsun olarak turizm sektöründen çok fazla faydalanamadığımızı düşünüyorum. Yaptığımız görüşmelerde insanları konaklatabilecek, bir zincir oluşturabilecek nelerimiz var diye baktık. Bizim coğrafyamız, bölgemizdeki başka şehirlerdeki elden çıkmış coğrafyalar gibi değil. Daha el dokunulmamış dünya kadar yerimiz var. Bir plan akıllı bir şekilde geliştirilirse çok daha güzel şeyeler olabilir. Bu düşünceyle master plan çalışması yapalım dedik. Siz profesyoneller, eksiklerimiz konusunda bizi yönlendirirseniz bu çalışmaların daha faydalı olacağını düşünüyorum. Samsun Karadeniz’in merkezi, Türkiye genelinden, iç-dış turizmden hak ettiği payı alması, hak ettiği noktalara gelmesi amacındayız. Bu konuda sizlerin yol göstericiliğine de ihtiyacımız var. Belediye olarak yapılacak plan, program veya her türlü konuda taşın altında elimiz var. Biz her tarafa yatırım yapamayız ama yatırımcıları buraya çekme noktasında acentelerin destek ve fikirlerini de almak isteriz. O anlamda bu toplantının yararlı olacağını düşünüyorum” dedi. “Samsun müze çeşitliliğinde Türkiye’de öncü” Konsept müze ve müze çeşitliliği konusunda Samsun’un Türkiye’nin önde illerinden biri olduğunu ifade eden Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal, “Samsun, turizm çeşitliliği anlamında her şeyi bulabileceğiniz bir potansiyele sahi. Sağlık, spor, termal, yayla turizmi gibi akla gelebilecek birçok turizm potansiyeline sahibiz. Sadece müze çeşitliliği bakımından bile Türkiye standartlarının üzerinde bir şehiriz. Oyuncak müzesi, sağlık müzesi, cerrahi aletler müzesi, mübadele müzesi, tütün müzesi gibi konsept konulu birçok müzemiz var. Bunların dışında Havza ve Ladik’te termal turizm var. Bu konuları yurt dışından iş yapan acentelerimiz ile konuşmak çok yararlı olacaktır” diye konuştu. “Otellerdeki connect oda azlığı Arap turizmini olumsuz etkiliyor” Arapların kalabalık aile olarak tek bir oda tercih ettiklerini ve Samsun’daki otel ve konaklama yerlerinin bu duruma uygun olmadığını vurgulayan acenteci Metin Duyar, “2005 yılında Türkiye’ye Orta Doğu’dan 300 bin Arap turist geldi. 2007’de 700 bine çıktı. Bu sene 1 milyon 300 bin Arap turist geldi. Hedefimiz 2023’te 3 milyon turist. Buraya gelen Orta Doğu acentelerinin hepsi imkanlarıyla turizmi tanıtıyor. Samsun’da Suudi Arabistan’da daha önce tanıtıldı. Samsun’un Arap turistleri çekmesindeki en büyük sıkıntı, ‘konaklama’ yani rezidans. Otellerde connect oda azlığıdır. Araplar, kabile tipi yaşam alanı sevdiği için yan yana odaları bile kabul etmiyorlar. Samsun’un en büyük açığı bu. Bu konaklama açığını giderirsek, Araplar Samsun’a akın eder. Samsun’un en iyi destinasyonu Samsun ama konaklama sorunu çözülmeli. Samsun’da Akdeniz iklimi ve değişik iklimlerin yaşandığı birçok bölge var. Göl var, deniz var, kayak merkezi var ama birinci eksiklik konaklama. O yüzden Arap turistler Samsun’da konaklamayı tercih etmiyor. Turistler Samsun’da zor konaklıyor" şeklinde konuştu. “Orta Doğu’dan Samsun’a direkt uçuş yok” Bodrum ve Antalya’ya direkt uçuşun açılmasının ardından İstanbul’a giden Arap turistlerin yarısının artık Antalya ve Bodrum'u seçtiğine dikkat çeken Metin Duyar, “2022’de Orta Doğu’dan gelen turistler en çok İstanbul, Bolu, Yalova, Sapanca, Antalya, Bodrum, Marmaris gitti. Antalya ve Bodrum’a Orta Doğu’dan direkt uçuşlar nedeniyle çok sayıda turist geliyor. Hatta bu direkt uçuşlar nedeniyle bizim İstanbul pazarının yüzde 50’si elimizden gitti. Trabzon’da direkt uçuşlar nedeniyle birçok Arap turist çekiyor. Maalesef Samsun’a Orta Doğu’dan direkt uçuş yok. Merzifon ters geliyor. Ordu’ya inen de bu tarafa dönmüyor. Mutlaka Samsun’a Orta Doğu’dan direkt uçuşlar olması gerekiyor. Arap turistlerin Samsun’u tercih etmesi için direkt uçuşlar ve konaklanacak odaların düzenlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Acente temsilcileri, 17 Aralık akşamına kadar Samsun, Tokat ve Amasya’nın tarihi, doğal ve turistik mekanlarına ziyaretler gerçekleştirip, incelemelerde bulunacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.