Hava Durumu

#Külliye

TOURISMJOURNAL - Külliye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Külliye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

UNESCO'nun Koruduğu Çivisiz Cami'de Türk Tarihi Araştırılıyor Haber

UNESCO'nun Koruduğu Çivisiz Cami'de Türk Tarihi Araştırılıyor

KASTAMONU (İHA) - Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Kasaba Köyü’nde bulunan ve halk arasında "Çivisiz Cami" olarak bilinen Mahmut Bey Camii'nin çevresinde arkeolojik kazılar başladı. Bu kazılarla 14. yüzyıl Türk-İslam yerleşiminin izleri ortaya çıkarılacak. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne "Anadolu'nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Direkli ve Kirişli Camileri" kategorisinde dahil edilen Mahmut Bey Camii, 1366 yılında Candaroğulları döneminde inşa edilmiş. Kastamonu Valiliği himayesinde ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) koordinasyonunda, Karabük Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü iş birliğiyle yürütülen kazı çalışmaları, caminin yalnızca mimari önemini değil, çevresindeki Türk yerleşim dokusunu da aydınlatmayı hedefliyor. TARİHİ KÜLLİYE VE YERLEŞİM İZLERİ KEŞFEDİLİYOR Kazılar kapsamında caminin 50 metre uzağında bulunan hamam kalıntılarında çalışmalar sürüyor. Kazı ekibi, hamamın camiyle aynı dönemde, 14. yüzyılda yapıldığını değerlendiriyor. Ayrıca, külliyeye işaret eden mezarlar, yapılar ve yerleşim kalıntıları da dikkat çekiyor. Kazı çalışmalarının başındaki Karabük Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Anar Azizsoy, bu kazılarla yalnızca cami ve hamamın değil, bölgedeki Türk yerleşim kültürünün de detaylı şekilde inceleneceğini belirterek, "Bilindiği üzere Türk kültüründe gelenek olarak cami yapımıyla birlikte hamam inşası da gerçekleştirilir. Bunun Selçuklu Devletinden itibaren Anadolu'nun çeşitli yerlerinde örnekleri mevcuttur. Biz de Mahmut Bey Camii ile bağlantısının ne denli olup olmadığının üzerine yaptığımız araştırmaları bu sene yaptığımız kazı ve devamında sürdüreceğimiz çalışmalarla birlikte açığa çıkarmayı umuyoruz" dedi. 14. YÜZYILIN TÜRK KÜLTÜRÜ AYDINLATILACAK Hamam dışında bölgedeki diğer yapılar, Türk yerleşim dokusunun varlığını somutlaştırıyor. Prof. Dr. Azizsoy, "Mahmut Bey Camii'nin az aşağında Saray Camii, çifte hamam bulunuyor, başka kalıntılarda mevcut. Yoğun olarak bu bölgede Türk kimliğinin ve kültürünün varlığını somut olarak belgeleyecek olan yerleşim dokusuna imkan tanıyan yapılar bulunuyor. Tarihe baktığımız zaman hanedanın varlığı da, yani Mahmut Bey'den sonrasında da oğluna ait bir mezarın bulunduğu, annesine ait bir türbenin olma ihtimali bu tezimizi daha da destekler nitelik taşıyor. Dolasıyla burada sadece hamam değil, aynı zamanda başka yapı topluluğunun ortaya çıkarılmasıyla birlikte Türklerde bir gelenek haline gelen bir külliye olma ihtimali de ister istemez akla geliyor" diyerek, yeni bulguların bölgenin turizmine katkı sağlayacak düzeyde olabileceğini ekledi. KASABA KÖYÜ’NÜN TARİHİ ÖNEMİ 14. yüzyılda yaklaşık 25 bin nüfusuyla önemli bir yerleşim merkezi olan Kasaba Köyü, Çobanoğulları ve Candaroğulları dönemlerinin izlerini taşıyor. Köy ile ilgili konuşan Azizsoy, "Bu kadar ciddi bir birikimi, yer altındaki tarihi mirası barındırmış olduğunu düşündüğümüz, buna inandığımız yerleşim yerinde sonraki evrelerde yapılacak olan kazı çalışmalarıyla tarihi dokunun rengi hiç şüphesiz değişecektir" ifadelerini kullandı. MAHMUT BEY CAMİİ HAKKINDA 1366 yılında Candaroğlu Mahmut Bey tarafından inşa edilen cami, ahşap direkli mimarisi ve iç mekan süslemeleriyle dikkat çekiyor. Çivi kullanılmadan yapılan üst örtüsü, camiyi mimari bir şaheser haline getiriyor. UNESCO tarafından tescillenen bu yapı, Türk kültürünün dünyaya tanıtılmasında önemli bir rol oynuyor.

Binlerce depremzedeye yuva olan külliye yeniden turistleri ağırlıyor Haber

Binlerce depremzedeye yuva olan külliye yeniden turistleri ağırlıyor

Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa tarafından 1574 yılında Mimar Sinan'a yaptırılan külliye, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremleri hasarsız atlattı. Yaklaşık 15 bin metrekare alana sahip içinde 48 dükkanın yanı sıra hamamlar, medrese ve caminin buluğundu külliye, depremlerden sonra evleri hasar gören ve yıkılan afetzedelere yuva oldu. Günlük 2 bin 500 kişinin konakladığı, hamamından faydalandığı külliye, afetzedelerin konteynerlere geçmesinin ardından yeniden turizme açıldı. "3-4 ay boyunca hamamı tüm vatandaşlarımıza tahsis ettik" Payas Belediyesi Külliye Sorumlusu Mehmet İsarettin Altan, 2014'te belediyeye devredilen külliye restore edildikten sonra dükkanların hizmete açıldığını söyledi. Depremlere kadar buranın kentin turizmine katkı sağladığını aktaran Altan, 6 Şubat'taki afetten sonra da külliyeyi depremzedelerin kullanımına açtıklarını belirtti. Afetten zarar görmeyen külliyenin o dönemde depremzedelerin yuvası haline geldiğini anlatan Altan, şöyle konuştu: "Külliyenin zarar görmemesi nedeniyle vatandaşları buraya davet ettik. Sadece Payas değil, Hatay genelinde vatandaşlar buraya geldi. Burada günlük 2 bin 500 vatandaşımıza ev sahipliği yaptık. Esnafımız dükkanlarını dışarıda kalan vatandaşlara temin ettiler. Biz han bölümünü tamamen misafirhane olarak kullanarak herkese ayrı bölünmüş yerler tahsis ettik. Yine hamamı faaliyette değildi. O günün ertesi hemen hamamı faaliyete geçirip banyo ihtiyaçlarını gidermeleri için vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Hatay merkezde çalışan kurtarma ekipleri duş alamadığı zaman bizimle iletişime geçtiler ve gelip burada duşlarını aldılar. 3-4 ay boyunca hamamı aktif şekilde tüm vatandaşlarımıza tahsis ettik. Burada 2 ay kalan da oldu, 5 ay kalanda... Ama biz hiçbir şekilde, vatandaşımıza gitmesi, çıkması gerektiğini söylemedik. Kim ne zaman kendisine kalacak yer tahsis ettiyse, evine tekrar gidebilme konumuna geldiyse yavaş yavaş burayı bıraktılar." Altan, depremzedelerin ayrılmasının ardından külliyenin yeniden turizme açıldığını belirtti. Şu an turistlere hizmet ettiklerini vurgulayan Altan, "Günlük 1000-1500 civarı kişi geliyor. Yurt dışından gelen turlarımız da oluyor." dedi. Külliyede dükkanı bulunan Uğur Türkmen de depremde 450 yıllık eserin hasar görmediğini, binlerce kişinin depremden sonra burada kaldığını anımsattı. Deprem mağdurlarına 3 öğün yemek verildiğini, hamamın da kullanıldığını anlatan Türkmen, "Depremde bile dükkanlar açıktı ama dükkan sahiplerinin de evlerinde hasar vardı. Hasar olmayanlar da gelip burada hizmet ettiler. 3-4 ay sıkıntı oldu ama sonrasında esnaf yeniden dükkanını açtı." ifadesini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.