Hava Durumu

#Lavanta

TOURISMJOURNAL - Lavanta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lavanta haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kastamonu'da Lavanta Turizmi Atağı Haber

Kastamonu'da Lavanta Turizmi Atağı

KASTAMONU (İHA) - Doğa ve tabiat turizminin merkezi haline gelen Kastamonu, son yıllarda lavanta tarımıyla turizm potansiyelini artırmayı hedefliyor. Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Cide’de gerçekleştirilen etkinlikte lavanta dikimi yaparak hem doğada vakit geçirdi hem de yeni bilgiler edindi. Cide Yerel Eylem Grubu Derneği ve Kent Konseyi Başkanı Serdar Kaptan'ın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu Şube Müdürlüğü Cide Şefliği de katkıda bulundu. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu’nun 2020’de başlattığı "Kastamonu Köyleri Lavanta Kokacak, Kastamonu Kırsalı Lavanta Turizmiyle Kalkınacak" projesi kapsamında, bölgede lavanta ekim alanları her geçen gün artıyor. İlk olarak Karaçomak Barajı’nda 6 dekar alanda başlayan çalışmalar, bugün 300 dekarlık bir alana yayılmış durumda. Daday, Pınarbaşı ve Cide gibi farklı bölgelerde lavanta tarımı yaygınlaştırılarak turistik cazibe merkezleri oluşturulması amaçlanıyor. DOĞADA DERS: HEM EĞLENDİLER HEM ÖĞRENDİLER Turizm Fakültesi öğrencileri, Tabiat Kampı dersi kapsamında Cide’de lavanta dikimi gerçekleştirdi. Tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine bilgi alan öğrenciler, Cide’nin tarihi ve turistik mekanlarını da keşfetme fırsatı buldu. Lavanta dikim etkinliği, Cide Belediyesi ve Cide Yerel Eylem Grubu ev sahipliğinde Tuğ Tepesi Sosyal Tesisi Alanı, Belediye Yerleşkesi Bahçesi, Beşiktaş Lokali Kavşağı, Liman Mevkii Çocuk Oyun Alanı, Bayram Aslan Uygulama Oteli Mevkii ve Atatürk Parkı gibi alanlarda gerçekleştirildi. "KASTAMONU’DA DÖRT MEVSİM TURİZM MÜMKÜN" Tabiat turizmi ve lavanta tarımı üzerine öğrencilere saha dersi veren Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, bu tür etkinliklerin hem girişimcilik hem de turizm eğitimine katkı sunduğunu belirtti. "Lavanta, turistler açısından bir çekicilik oluşturuyor. Lavanta dikilen alanlarda denize gelen insanlarımızın lavanta bahçelerini görerek lavantanın kokusunu hissetmelerini istiyoruz. Hatta şu anda Cide'ye lavanta kokusu yayılmış durumda. Amacımız dört mevsim turizmi Kastamonu'da gerçekleştirmek" dedi. "LAVANTA ÇOK KATMA DEĞERLİ BİR BİTKİ" Lavanta bitkisinin kozmetik, ilaç ve gastronomi gibi pek çok alanda kullanıldığını vurgulayan Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, lavanta tarımının özellikle kırsal bölgelerde ekonomik kalkınmayı desteklediğini ifade etti. "Lavanta, eksi 35 dereceden 45 dereceye kadar hemen hemen her iklim şartlarında dayanıklıdır. Lavanta çok çevreci bir bitkidir. Çok yıllık bir bitkidir. Bir kez diktiğinizde, iyi baktığınızda 20 yıl kadar size verimli hizmet eder. Lavanta su isteği hemen hemen hiç olmayan bir bitkidir. Özellikle eğimli arazileri çok sever, kıraç arazileri çok sever, geçirgen süzek arazilerde sadece güneş görmesi yeterlidir" diye konuştu. ÖĞRENCİLERDEN ETKİNLİĞE YOĞUN İLGİ Etkinliğe katılan öğrencilerden Eda Nur Doğanay, lavanta bahçelerinin görselliği ve kokusunun kendisini çok etkilediğini söyledi. Sinop’tan gelen İrem Aysu Sönmez ise "Ben Sinop'ta yaşıyorum. Yaşadığım şehirde lavanta bahçeleri bulunmuyor. Sadece biz kendi bahçemize küçük bir alana dikimini yaptık. O da biraz yayıldı. Kendiliğinden yayıldı ve çoğaldı. Kendi bahçemizde lavanta dikimini geliştirirsek bence çok daha güzel olur" dedi. 1 dönüm lavanta tarlasında çiçek verimi 150-400 kilogram arasında değişirken, yağ verimi yüzde 2-5 oranında oluyor. Lavantanın kuru hali, kilogram başına 10-15 lira arasında satışa sunuluyor.

Lavantada hasat başladı: 60 kilosundan 1 kilo çıkıyor, 600 TL'ye satılıyor Haber

Lavantada hasat başladı: 60 kilosundan 1 kilo çıkıyor, 600 TL'ye satılıyor

Isparta'nın Keçiborlu ilçesine bağlı, son dönemde lavanta bahçeleri ve ürünleriyle öne çıkan Kuyucak köyünde lavanta yağı imalatı başladı. Türkiye'deki lavanta üretiminin yaklaşık yüzde 90'ının sağlandığı ‘Lavanta kokulu köy' olarak bilinen Kuyucak'ta hummalı bir lavanta yağ üretimi yapılıyor. Kozmetik başta olmak üzere farklı sektörlerde kullanılan lavantalardan elde edilen yağlar birçok ülkeye ihraç ediliyor. Lavanta yağının kilosunun bu yıl 500 ile 600 lira arasında satılması bekleniyor. "Yapılan hasatlar üç şekilde değerlendiriliyor" Köyde yaklaşık 5 yıldır lavanta yağı üreticiliği yapan aynı zamanda Kuyucak köyü muhtarı İsmail Tezcan 120 dönüm alanda lavanta üretimi gerçekleştirdiğini belirterek, “Biz burada aileden kalma üretim yapıyoruz. 70 yıldır lavantamız mevcut köyümüzde. Biz de 5 yıldır yağ işletmeciliği yapıyoruz. Bu yıl mevsim normallerine göre 20 gün erken geldi lavantalarımız ve çiçeği hemen döktüler yağışlardan sonra dolayı da grileşmeye başladılar. Şu anda olgunlaşma dönemindeyiz, hasat dönemindeyiz. Biz yapılan hasatları üç şekilde değerlendiriyoruz. Kuru yapıyoruz çiçeğini alıyoruz, ikinci olarak demet olarak hazırlıyoruz çiçekçilere sunuyoruz üçüncü olarak da yağını çıkartıyoruz” dedi. “60-65 kilogram lavantadan 1 kilogram yağ alıyoruz” İsmail Tezcan, hasat edilen lavantaların işçiler tarafından nakliye araçlarına yüklenerek yağ işletmelerine getirildiğini, yaklaşık 120 dönüm işletmeden bu yıl bir 500 kilogramlık bir yağ rekoltesi elde etmeyi planladıklarını kaydetti. Tezcan, "Şu anda 280-300 kilogram kapasiteli kazanlarımız. Bu kazanlarda günlük yaklaşık iki buçuk üç ton lavanta işleme kapasitemiz var. İşlediğimiz üç ton lavantadan günlük 50-55 kilogram günlük bir yan çıkarıyoruz” dedi. Lavanta yağının fiyatlarına değinen üretici Tezcan, “Fiyatlarda aşırı bir yükselme yok, 550- 600 TL civarında toptan yağ satışlarımız var. Tabii ki bu net bir rakam değil, herkesin müşterisine göre veyahut yurt dışı bağlantısına göre bu fiyatlar değişiklik gösterebiliyor. Geçen yıllara göre şu anda yağ rekoltemiz düşük. Normalde 50 kilogramda 1 kilogram çıkması gerekirken bu yıl 60- 65 kilogram lavantada 1 kilogram yağ alıyoruz; bu da sıcaklıkların mevsim normallerine göre yüksek olmasından kaynaklı. Lavantalarımız olgunlaşamadı tam bir içeriğini alamadığı için oranlarımız diğer yıllara göre düşük biraz” şeklinde konuştu. Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk ise lavantanın turizmin yanı sıra ekonomiye de katkı sağladığını belirterek, “Burada ürettiğimiz lavantalarımız kazanlara basılarak yağları çıkarılıyor. Bu çıkarılan yağlar büyük illerimize ve Avrupa ülkelerine, Hollanda, Belçika, Fransa gibi parfümeri sanayide kullanılan ülkelere ihraç ediliyor. Burada üretile lavantalar Haziran-Temmuz ayında ilk önce görselliğiyle ilgi çekerek yurt içi ve yurt dışından misafirlerimizi ağırlıyoruz. Hasat yapıldıktan sonra ise ülke ekonomisine katkı sağlanıyor” açıklamalarında bulundu.

Lavanta kokulu köyde hasat başladı Haber

Lavanta kokulu köyde hasat başladı

Isparta'nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünde, temmuz ve ağustos aylarında yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği bahçelerde lavanta hasadı başladı. Toplamda bin ile 5 bin metrekare arasında değişen bahçelerde yetiştirilen lavantalar ekonomik katkısının yanı sıra güzel görüntüsü ve kokusuyla turizme de katkı sağlayarak, insanları kendisine çekiyor. Kuyucak köyünde 25 yıldır lavanta üreticiliği yapan Baysal Tezcan sıcak havaların etkisiyle hasadın bu yıl erken başladığını belirterek “ Hasadımız bir hafta önce başladı. Sabah 5 buçuk gibi bahçelere gelerek kesime başlıyoruz, 11 gibi kesimi bitirerek topladığımız lavantaları kazanlara basarak kaynatıp yağını çıkarıyoruz. Bu yıl havalar sıcak olduğundan dolayı lavantalar erken açtı. Yağışların az olması sebebiyle geçen yıla göre bu yıl hasadımız daha zayıf” dedi. Konuşmasının devamında lavanta fiyatlarından bahseden Tezcan “Lavantanın yaş olanı bu yıl 5 TL, kuru lavanta çiçeği ise belirlenmedi ama geçen yıl 39 TL'den satıldı. Bu yıl bin ile 5 bin metrekare arasında yetiştirdiğimiz lavantada 1 buçuk, 2 ton civarında rekolte bekliyoruz” şeklinde konuştu. Geçen yıl Dubai'ye ihracat yaptığını söyleyen üretici Tezcan bu yıl 100 bin kese lavantayı göndermeyi hedeflediğini söyledi. “Lavantadan elde edilen ürünler dünya pazarında yer alıyor” Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk hava sıcaklıklarından dolayı gül ve domateste olduğu gibi lavantada da hasadın erken başladığını söyleyerek “Isparta'da üretilen lavantalar tıbbı aromatik bitkilerde gül, aronya, kekik yağı olduğu gibi lavanta yağımızda çıkar. Lavantadan elde ettiğimiz lavanta yağı Avrupa ülkelerine, Hollanda, Fransa'ya gidiyor. Burada üretilen ürünlerimiz dünya pazarında yerini alıyor” dedi. “Hasat başladığını duyduk geldik, hoş kokularla karşılaştık” Lavanta tarlalarını ziyaret etmek için İstanbul'dan geldiğini söyleyen Mehmet Şimşek “Biz Antalya'ya tatile gitmiştik. Dönüşte burada hasat başladığını duyduk buraya geldik ve çok memnun olduk, güzel bir ortam ve hoş kokularla karşılaştık. Benim ilk deneyimim daha önce hiç lavanta bahçesi görmemiştim burası çok hoş” açıklamalarında bulundu. İzmir'den gelen misafirlerini gezdirmek için lavanta bahçelerine getirdiğini söyleyen Sertan Gezer ise “Kuyucak köyünün bu güzelliğini, doğa harikasını görmek için geldik. Misafirimiz bu güzellikleri görmek için İzmir'den geldiler bizde ona eşlik etmek ve tanıtmak için geldik. Yetiştirenlere, emeği geçenlere çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Burdur'a lavantalı eko turizm Haber

Burdur'a lavantalı eko turizm

Doğal şifa kaynaklarından biri olan ve ilk baharın gelmesiyle birlikte şahlanan adaçayları çiçek açmaya başladı. Burdur’da Lavanta Deresi’ne dikilen adaçaylarının çiçek açmasıyla birlikte tarlalar mora büründü. Litresi 1000 ile 1500 TL arasında satışa sürülen adaçaylarına ise ilgi büyük. Burdur’da 2005 yılında Burdur Gölü’nü kurtarmak amacıyla başlatılan Lisinia Projesi çerçevesinde tarlalara mısır ve yoncaya göre daha az su tüketen gül, lavanta ve adaçayı gibi bitkiler dikilmişti. Böylelikle susuz tarım faaliyetleri gerçekleştirilerek göl ve yer altı içme sularının daha az kullanımı sağlanıyor. Burdur’un Yeşilova ilçesi Akçaköy’de bulunan Lavanta Deresi olarak adlandırılan bölgede yaklaşık 900 dekar alana dikilen adaçayları iklim değişikliği nedeniyle erken çiçek açınca tarlalar mora büründü. Salda Gölü ile Burdur Gölü’nü birbirine bağlayan Lavanta ve gül yolu üzerinde bulunan tarlalar aynı zamanda eko turizme de büyük katkı sağlıyor. Temmuz ile Ekim arasındaki hasat edilen adaçayının hem kurusu hem de yağı farklı alanlarda kullanıldığı için büyük ilgi görüyor. Adaçayı yağının kilosu geçtiğimiz yıl 1000 ile 1500 TL arasında satılırken üreticiler bu seneki fiyatların daha da artacağını düşünüyor. Susuz tarım projesi ile birlikte bölgeye adaçayı dikerek eko turizmin canlanmasına öncülük edenlerden biri olan Lisinia Doğa Projesi kurucusu Veteriner Öztürk Sarıca; “2005’te başladığımız Lisinia Projesi çerçevesinde özellikle Burdur Gölü’nü ve gelecek nesillerin içme sularının kurtarılması noktasında yaptığımız çalışmalarla birlikte Akçaköy’de adaçayı tarımına başladık. Adaçayı hiç su tüketmeden yetişebilen bir bitki. Aynı zamanda uluslararası piyasada ciddi anlamda ülkemize döviz kazandırabilen bir bitki. Adaçayının hem kurusu hem de yağı uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de satılabiliyor. Yaklaşık 900 dekarlık alanda biz adaçayı üretimi yapıyoruz. Bu yıl iklimsel şartların birazcık değişmesi ile birlikte adaçayları da biraz erken açmış durumda. Tabii ki lavantadan sonra en ciddi mor görüntüyü biz adaçayında gördük. Uçsuz bucaksız adaçayı bahçelerinde şu an hem eko turizme adaçayı bahçelerini kazandırmış durumdayız hem de insanların gelip de görebileceği ve rahatlayabileceği o mor görüntüyü adaçaylarında yakalayabilme durumları var” şeklinde konuştu. Birçok hastalığa karşı doğal çözüm yolu Adaçayının birçok hastalığa iyi geldiğini bu yüzden de çok fazla tercih edildiğini de dile getiren Öztürk Sarıca, “Adaçayı özellikle mide ağrılarında, Helikobakter Plori’nin sebep olduğu gastritlerde çok etkili. Diğer taraftan Staphylococcus Aureus’un sebep olduğu diğer hastalıklarda da çok etkili. Bunun yanında sindirim sistemi problemlerinde, özellikle gaz problemlerinde, çocukların gaz problemlerinde çok ciddi anlamda adaçayı kullanılabiliyor. Bunun yanında adaçayı sadece antimikrobiyal olarak bakterileri öldürmüyor. Bunun yanında mantarlarda ve birçok virüse karşı da etkili. Dolayısıyla hayatımızın her noktasında adaçayı kullanma şansımız var. Özellikle geçmeyen boğaz ağrılarında, Streptokok dediğimiz antibiyotiklere karşı dirençli olan bakterileri de öldürme durumu var” dedi. Susuz yetişiyor, bin ile bin 500 TL arasında satılıyor Adaçayının yüksek kesimlerde susuz yetiştiğini ve litre fiyatının bin ile bin 500 TL arasında değiştiğini de belirten Sarıca, “Adaçayı 800 ile 900 arasındaki rakamlarda damlama sulama sistemiyle yetişebiliyor, onun üzerindeki rakımlarda ise susuz olarak yetiştirilebiliyor. Şu an biz Akçaköy Lavanta Deresi’nde yaklaşık 900 dekarlık adaçayı bahçelerimizde, tarlalarımızda hiç su kullanmadan bu üretim yapabiliyoruz. Adaçayı hasadı temmuz ayında başlayıp ekim ayı sonun kadar devam ediyor. Uzun bir hasat dönemi var. Yani belirli bir ayda hasadını yapmak zorunda değilsiniz. Hasadı gelen tarlaları zamanında işleyebilme şansınız var. Adaçayının hem kurusu hem de yağı değerlendirildiği için bu süreçte gelen taleplere göre ister yağını çıkartabiliyorsunuz ya da kurusunu yapıp iç piyasaya ve uluslararası piyasaya satabiliyorsunuz. Ada çayının geçen yılki litre fiyatı 1000 TL ise 1500 TL arasındaydı. Tabii ki bu yılki fiyatlar henüz daha ürün çıkmadığı için açıklanmış değil ama zannediyorum daha cazip fiyatlara doğru gelişecek” sözlerini sarf etti. Hasat ettikleri adaçaylarını farklı alanlarda kullandıklarını söyleyen Öztürk Sarıca, “Adaçayını hasat ettikten sonra büyük bir kısmını Lisinia proje alanındaki distilasyon tesislerimizde yağını çıkartıyoruz. Yağını çıkarttıktan sonra bu hem yağ olarak satılabiliyor hem de burada eko turizme gelen kişiler tarafından 10’ar gramlık şişelerde satış yapılıyor. Bunun yanında kozmetik alanda veya yağ karışımlarında burada işlemlerden geçtikten sonra satışa sunuluyor” dedi.

Kütahyalı ev kadını kıraç arazide lavanta yetiştiriyor Haber

Kütahyalı ev kadını kıraç arazide lavanta yetiştiriyor

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden mezun olduktan sonra bir süre bu alanda çalışan Yakut, ilgi duyduğu lavanta yetiştiriciliğini çevresinden ve internetten araştırmaya başladı. Çevre illerde lavanta yetiştiricilerine ulaşan ve onlardan da bilgiler alan Yakut, Tarım ve Orman Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğünün çevrim içi düzenlediği Tıbbi Aromatik Bitki Yetiştiriciliği kursuna katıldı. Daha sonra ailesinin Bilecik’in Bozüyük ilçesindeki bir dönümlük arazisinde deneme ekimi yapan Yakut, buradaki bahçeden lavanta demeti, yağı ve lavanta hidrosolü elde etti. Bu ürünleri "Frig Tıbbi Aromatik" markasıyla pazarlayan Yakut, AA muhabirine, lavanta yetiştiriciliğine başladıktan sonra Anadolu Üniversitesi Tarım Teknolojisi bölümünü de bitirdiğini, bu işi daha geniş bir alanda yapmaya karar verdiğini söyledi. İlk deneme ekimini ailesine ait küçük bir arazisinde gerçekleştirdiğini belirten Yakut, "Altı yıl önce satın aldığım bir lavanta fidesini evimin balkonundaki saksıya diktim. Kokusu ve rengine hayran kaldığım bu bitki hakkında araştırma yaptım. Lavantanın açık arazide de yetiştirilebildiğini, hatta lavantanın tıbbi ve aromatik amaçlı kullanıldığını öğrenince ben de bunu yapmalıyım dedim. Bilecik’in Bozüyük ilçesinde aileme ait arazide deneme ekimi yaptım." dedi. Yakut, başarılı sonuç elde edince eşinin köyü olan Kütahya'nın Akpınar köyü yakınlarında devlete ait 60 dönüm kıraç arazi kiraladıklarını, arazinin büyük olması nedeniyle de ekipman desteği için TKDK'ya bir proje hazırladıklarını aktardı. Projenin TKDK İl Koordinatörlüğünce kabul gördüğünü anlatan Yakut, şöyle devam etti: "TKDK'ya sunduğumuz proje ile hibe desteğinden faydalandık. 500 milyon liralık yatırımımızın yaklaşık 250 bin lirasını hibe alıp arazimizin etrafını çevreleterek toprağı işlemek için de gerekli makine ekipmanları satın aldık. Kiraladığımız arazide deneme amaçlı adaçayı, sumak ve ıhlamur da yetiştirmeye başladık." Üniversitelerden aldığı eğitimleri birleştirerek ilerleyen zamanlarda bu alanı turizme açmayı hedeflediğini dile getiren Yakut, kadınlara devletin desteklerinden faydalanarak hayallerini gerçekleştirmelerini tavsiye etti. Eşi Mesut Yakut da işten arta kalan zamanlarının tamamını eşiyle birlikte lavanta bahçesinde değerlendirdiğini, eşinin hayali olan bahçeyi oluşturdukları için oldukça mutlu olduğunu ifade etti.

UNESCO'lu Safranbolu'da safran ve lavanta yeni turizm rotası oldu Haber

UNESCO'lu Safranbolu'da safran ve lavanta yeni turizm rotası oldu

Yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği tarihi ilçede, turist sayısını artırmak için projeler hayata geçiriliyor. Safran üretiminin artırılması ve agroturizme katkı sunulması amacıyla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığında hazırlanan "Lavanta Kokulu Safran Bahçesi" projesi de uygulanmaya başlandı. Valilik, İl Özel İdaresi ve Safranbolu Kaymakamlığının iştirakçi olduğu proje kapsamında, ilçede geçen yıl, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) ile 55 dekarlık bahçe oluşturuldu. Pilot bölge olarak belirlenen Gayza köyündeki bahçeye, safran ve lavanta bitkileri ekildi. Lavantanın çiçek açmasıyla güzel bir manzara sunan bahçenin ziyarete açılmasıyla ilçeye daha fazla turistin gelmesi hedefleniyor. Safranın ise eylül ayında çiçek açacağı bahçe, ziyaretçilerine mis kokulu mor çiçekler arasında yaptıkları gezintiyi ölümsüzleştirme imkanı sunuyor. "Lavanta yağını da satışa sunacağız" İl Tarım ve Orman Müdürü Çetin Ayvalık, AA muhabirine, geçen yıl uygulamaya alınan proje çerçevesinde, Gayza köyünde 55 dekarlık lavanta ve safran bahçesi kurulduğunu söyledi. Ayvalık, geçen yıl nisan-mayıs aylarında 35 dekar alanda lavantanın toprakla buluşturulduğunu aktararak, "Alanda dünyanın en büyük lavanta labirentini oluşturduk. 15 aylık sürede lavantaların gelmiş olduğu nokta bizleri çok sevindirdi." dedi. Bahçenin geri kalan kısmına ise geçen sene ağustosta safran ekildiğini belirten Ayvalık, ilk hasadın kasımda yapıldığını kaydetti. Ayvalık, lavanta hasadına da başlandığını dile getirerek, "Güzel ve verimli bir yıl geçiriyoruz. İlk kırım hasatlarımızı aldık. Lavanta labirentimizin olduğu yerde bir distilasyon (damıtma) tesisimiz var. Bu tesiste lavanta yağlarını çıkardık. Yağ kalitemiz çok güzel. Bu yağları şişeleyip bu alanda yaptığımız satış ofisimizde, tüketicilerimize ve ziyaretçilerimize sunacağız." diye konuştu. Projenin kamuoyuna "Safranova" olarak tanıtıldığını anlatan Ayvalık, görselliğiyle öne çıkan bahçenin, adeta doğal fotoğraf stüdyosu işlevi gördüğünü, bu doğrultuda alana çeşitli objeler yerleştirdiklerini ifade etti. Ayvalık, projenin görsel olarak tamamlandığına değinerek, "Lavantalarımız açtı ve çok güzel bir görsel güzelliği var. Uygulamayı yaptığımız alan çok güzel. Safranbolu Cam Teras'ın giriş noktasında büyük ve geniş bir alan. Ülkemizdeki eko ve agroturizme meraklı bütün ziyaretçileri 'Safranova'ya bekliyoruz." sözlerini sarf etti. "Bahçe, Safranbolu turizmine katkı sağlayacak" Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Sami Acar da bahçenin, Safranbolu turizmine katkı sağlayacağını vurgulayarak, "Herkesi burayı görmeye davet ediyorum. Aileler, burada çocuklarıyla hoşça vakit geçirebilirler." ifadesini kullandı. Ziyaretçi Sevilay Cengiz ise bahçeyi çok beğendiğini ve herkesin burayı görmesi gerektiğini kaydetti. Zonguldak'tan gelen Meryem Berber de bahçede ailesiyle güzel vakit geçirdiğini söyleyerek, lavantalara hayran kaldığını dile getirdi.

Isparta’da lavanta festivali başladı Haber

Isparta’da lavanta festivali başladı

Lavanta kokulu köy Kuyucak’ta Lavanta Festivali başladı. Festivalde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş Keçiborlu’da 5 bin 550 dekar lavanta tarımı yapılan arazinin olduğunu söyledi. Isparta’nın Keçiborlu İlçesine bağlı Lavanta kokulu köy Kuyucak’ta Lavanta Festivali başladı. Lavanta Festivali açılış programına Vali Aydın Baruş ve eşi Nagihan Baruş, Keçiborlu Kaymakamı Tahsin Aksu, Keçiborlu Belediye Başkanı Yusuf Murat Parlak, Kara Havacılık Okulu Komutanı Tuğgeneral İsa Baydilli, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Festival, Kuyucak köyü manzaralı lavanta bahçelerinde halk oyunu ve mehteran takımını gösterileriyle başladı. Festival açılışında bulunanlar lavanta bahçesinden mor renkli balonları gökyüzüne bırakarak festivalin startını verdi. Festivalin açılış konuşmasında Türkiye’nin doğası lavanta yetiştiriciliğine çok müsait olduğunu belirterek başlayan Vali Baruş “Özellikle içinde bulunduğumuz bölge lavanta tarımının başladığı ve Türkiye’ye lavantanın tanıtıldığı bölge. Kuyucak köyümüzde ağırlıklı olmak üzere bu bölgede önemli miktarda lavanta yetiştiriciliği yapılıyor. Şu andaki tespitlerimize göre sadece Keçiborlu’da 5 bin 550 dekar lavanta tarımı yapılan arazi var. Lavanta sadece bizim için bir çiçek değil, lavanta aynı zamanda bizim turizm elçimiz. Lavanta tarımsal açıdan önemli gelir sağlayan bir bitki. Ama diğer taraftan lavanta arıların üzerinde gezerek leziz bal yaptığı güzel bir bitki, lavanta balını da Türkiye’ye buradan yaymak istiyoruz, tanıtmak ve damak tadını şenlendirmek istiyoruz” dedi. Festivale gelen Eski Milli Voleybolcu Duygu Bal ise festivale heyecanla geldiğini belirterek “ Lavantanın burada yaşama kattığı pozitif enerji herkese çok yansıyor. Biz büyük şehirlerden gelip bu belde de gerçekten ağırlanmaktan, lavantanın güzel dönemine gelmekten çok mutlu oluyoruz. Lavantanın hepimizin iyi yaşamına, sağlığına ciddi bir faydası var. Burayı her sene taçlandırmayı daha fazla kitlelere ulaştırmayı planlıyoruz. Burada olmaktan çok mutluyuz” şeklinde konuştu. Festivale getirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili TOGG vatandaşlar tarafından ilgi ile karşılandı. Konuşmaların ardından Vali Baruş en güzel lavanta bahçesi ve festival koşusunda dereceye girenlere ödüllerini takdim etti. Daha sonra Ardından popüler müzik ve mehteran dinletisi gerçekleştirildi. Festival açılış töreni kortejle devam etti. Lavanta bahçesinden başlayan kortej Kuyucak köyü içinde son buldu. Kuyucak köyünde devam eden festival etkinlikleri düzenlenen Türk Halk Müziği konseri ile devam etti. Lavanta festivali 16-17-18 Temmuz tarihlerinde etkinlik ve konserlerle devam edecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.