Hava Durumu

#Lojistik

TOURISMJOURNAL - Lojistik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lojistik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor Haber

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor

İSTANBUL (İHA) - Suriye’de 53 yılık Esad rejiminin sona ermesinin ardından bölge, yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu dönüşümde, altyapı, lojistik ve inşaat gibi kilit sektörlerde Türkiye’nin etkin bir rol oynaması bekleniyor. Bu süreçte Hatay, lojistik ve tedarik merkezi olarak öne çıkıyor. HATAY’IN STRATEJİK KONUMU 9-13 Aralık tarihleri arasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen 15’inci Büyükelçiler Konferansı’nda Suriye'nin yapılanma süreciyle ilgili de konuşuldu. Konunun önemine dikkat çeken Liberya Fahri Başkonsolosu Selahattin Yılmaz, "Suriye ile sınır olan Hatay hem tarihi hem de coğrafi olarak çok stratejik bir konumda. Birleşmiş Milletlerin raporuna göre Suriye’nin yeniden inşa 400 milyar dolara mal olacak. Analizlerde, yenilenme ve ticaret koridorunun açılmasıyla Türkiye’ye 100 milyar dolarlık pazar açılacak. Hatay ise bu pazara açılan kapı. O nedenle Suriye’nin yeniden inşasında Hatay 'üs' olacak" dedi. 6. BÖLGE TEŞVİKLERİ’NİN ETKİSİ 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde en büyük yarayı alan illerden biri olan Hatay’da, devletin sağladığı 6. Bölge Teşvikleri’nin önemi büyük. Bu teşvikler, yatırımcılara vergi avantajları, düşük faizli krediler ve diğer desteklerle bölgede kalkınmayı hızlandırıyor. Bu teşvikler sayesinde Hatay’da yatırımların hızla artacağı, şehrin bölgesel bir sanayi merkezi haline geleceği belirtiliyor. "HATAY VE SURİYE BİRBİRİNE MERHEM OLACAK" Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, deprem felaketini yaşayan Hatay’ın, savaşın yaralarını sarmaya çalışan Suriye ile ekonomik ve ticari anlamda birbirini destekleyeceğini söyledi. Yılmaz, "Hatay bölgede küresel düzeyde önemli bir ticaret ve sanayi merkezi olacak. Savaş yarası alan Suriye ile deprem yarası alan Hatay birbirine merhem olacak. Yaralarını birlikte saracaklar" yorumunda bulundu. HATAY’DA SANAYİ VE TİCARET GÜÇLENECEK Hatay’daki yeniden yapılanma sürecinde İskenderun Limanı’nın kapasitesinin artırılması kritik bir adım olarak görülüyor. Bu yatırımların, ticaret hacmini artırması ve lojistik faaliyetleri hızlandırması bekleniyor. Bu bağlamda, Hatay’ın sanayi ve ticaret altyapısının daha güçleneceği öngörülüyor. İŞ İNSANLARINA YATIRIM ÇAĞRISI Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, iş insanlarını Hatay’a yatırım yapmaya davet ederek, "Hatay’da sanayi, lojistik, inşaat, dijital altyapı ve turizm gibi alanlardaki fırsatlar, yatırımcılar için büyük kazançlar sunuyor. Hatay, sadece Türkiye’nin değil, bölge genelinde ekonomik bir güç merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bu süreçte, diplomatik ilişkilerin de güçlenmesiyle birlikte, yatırımcılar ve iş insanları için şehir büyük fırsatlar sunuyor. Suriye’nin yeniden inşa sürecine katılarak Hatay ve çevresi büyük bir ekonomik büyüme yakalayacak. Bu bölge uluslararası arenada daha da güçlü bir konum elde edecek" dedi.

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor Haber

Türkiye'nin 15 Dev Sektörü Yeşil Gelecek İçin Dönüşüyor

Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasıyla 2053 yılı için “net sıfır karbon” hedefini ilan etti. Bu karar, ambalajdan gıdaya, tekstilden kimyaya kadar tüm sektörlerin ajandasında yeşil dönüşümü birincil öncelik haline getirdi. Özellikle ihracatçı sektörler, rekabetçiliği korumak için yeşil dönüşüm yatırımlarına hız veriyor. İklim krizinin etkisi her geçen gün daha fazla hissedilirken, iş dünyasında büyük ölçekli politika değişiklikleri yaşanıyor. Dünya genelinde üretimden tüketime kadar her aşamada yeşil dönüşüm, en önemli gündem maddesi haline geldi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Yatırımı raporuna göre, temiz enerji teknolojisi ve altyapısına yapılan küresel yatırımlar bu yıl 2 trilyon dolara ulaşacak. Bu rakam, fosil yakıtlara yapılan yatırımın iki katı. IEA, toplam enerji yatırımının 2024’te ilk kez 3 trilyon doları aşacağını öngörüyor. TÜRKİYE’NİN ENERJİ VERİMLİLİĞİ HEDEFİ Türkiye, sürdürülebilir ekonomiye geçiş için önemli adımlar atıyor. 2024 yılı başında açıklanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na göre, Türkiye 2030’a kadar enerji tüketimini %16 azaltarak 100 milyon ton emisyon azaltımı hedefliyor. Bu hedef için planlanan 20 milyar dolarlık yatırımın 7 milyar doları sanayide gerçekleşecek. Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, Türk sanayisinin bu dönüşüme hazır olduğunu ancak finansman maliyetlerinin önemli bir engel oluşturduğunu belirtiyor. Ünlü, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Türkiye Yeşil Taksonomisiyle ilgili mevzuatların yakın zamanda yürürlüğe girmesini beklediklerini ifade etti. Türkiye’nin yeşil dönüşüm ajandasında karbon nötr hedeflere ulaşmak, yeşil ekonomi uygulamalarını yaygınlaştırmak ve döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek gibi stratejik öncelikler yer alıyor. Bu doğrultuda enerji, sanayi, ulaşım ve tarım sektörlerinde emisyon azaltıcı önlemler alınması planlanıyor. Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Günaydın, karbon fiyatlandırma politikalarının ve Emisyon Ticaret Sistemi’nin öncelikli konular olduğunu vurguluyor. Günaydın, yenilenebilir enerji yatırımlarının hız kazanacağını, enerji depolama sistemleri ve akıllı şebeke altyapılarına yatırımların önem kazanacağını belirtti. 15 SEKTÖRÜN DÖNÜŞÜM PLANLARI AB’nin Yeşil Mutabakat kriterleriyle uyum sağlamak isteyen Türkiye, ambalajdan tekstile, gıdadan plastik sektörüne kadar 15 büyük sektörü kapsayan dönüşüm projelerine odaklanmış durumda. 2050 yılında iklim nötr ilk kıta olmayı hedefleyen AB’yle ticaret yapmak isteyen ihracatçılar, bu süreç için kolları sıvadı. Yavuz Eroğlu / PAGEV / PAGÇEV PAGÇEV, Türkiye’yi küresel geri dönüşüm merkezine dönüştürmek için önemli projeler hayata geçiriyor. RePlast Eurasia Fuarı ile sektörde uluslararası bir platform oluşturuluyor, Türkiye’nin yeşil dönüşümde liderlik hedefi destekleniyor. Ambalaj Sektörü - Zeki Sarıbekir / ASD: Ambalaj sektörü, karbon ayak izini azaltarak döngüsel ekonomiye geçişte önemli adımlar atıyor. Geri dönüştürülebilir malzemelerle üretimi artırmayı hedefleyen sektör, ileri teknoloji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize etmeye odaklanıyor. Yeşil OSB projelerine destek veren sektör, otomasyon ve Endüstri 4.0 ile uyumlu çalışmalara yöneliyor. Çimento Sektörü - Volkan Bozay / TÜRKÇİMENTO: Yeşil çimentoya geçiş sürecini hızlandıran çimento sektörü, düşük karbonlu üretim için alternatif yakıtlar ve geri kazanım teknolojilerine yatırım yapıyor. Klinker oranını düşürmeyi amaçlayan tebliğ ile önümüzdeki 10 yılda 11 milyon ton karbon salımı azaltılacak. Plastik Sektörü - Kenan Benliler / PAGDER: Plastik sektörü, karbon ayak izini azaltmak için geri dönüşüm kapasitesini artırıyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kaynak kullanımını optimize eden sektör, ürünlerin geri dönüşüm perspektifiyle tasarlanmasını teşvik ediyor. Kimya Sektörü - Adil Pelister / İKMİB: Plastik ve polimer alt sektörlerinde geri dönüştürülmüş hammadde kullanımıyla fosil yakıtlara bağımlılık azaltılıyor. Biyoplastikler ve biyoparçalanabilir malzemeler öne çıkıyor, özellikle temizlik, tarım ve kozmetik sektörlerinde çevre dostu ürünlere olan talebi karşılıyor. Sektör, sera gazı emisyonlarını azaltmaya odaklanarak yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji tasarrufu önlemleri geliştiriyor. Tekstil Sektörü - Ahmet Öksüz / İTHİB: Tekstil sektörü, "Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Rehberi"ni yayımlayarak yeşil dönüşümde öncü adımlar attı. Marka-üretici-tüketici iş birliğine dayalı çözümlerle "greenwashing" denen yanıltıcı pazarlama taktiklerine karşı önlemler geliştirilmesi planlanıyor. Üreticiler, operasyonel süreçlerinde çevre dostu yöntemlere geçiş ve enerji verimliliği için yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyor. Hazır Giyim Sektörü - Mustafa Paşahan / İHKİB: Belirlenen 40 eylemden 18’i uygulamaya geçti. Sektör, AB’nin sağladığı 37 milyon Euro’luk hibe desteğinden faydalanıyor. Karbon ayak izi ölçümü, ürün yaşam döngüsü, sera gazı emisyonları gibi konularda eğitimler düzenleniyor. Temmuz 2024’te yürürlüğe giren Ekotasarım Yönetmeliği ile, 2027’de dijital ürün pasaportuna geçilecek. Dönüşümün finansmanı için bakanlıklarla temaslar sürüyor. Lojistik Sektörü - Bilgehan Engin / UTİKAD: Lojistik, küresel sera gazı emisyonlarının %5’ini oluşturuyor. Taşımacılık %89, depolama %11 oranında buna katkıda bulunuyor. UTİKAD, üyelerine karbon ayak izi hesaplama, çevre dostu teknolojiye geçiş, intermodal taşımacılığın teşviki ve demiryolu taşımacılığının artırılması gibi alanlarda destek sağlıyor. Yeşil Lojistik Odak Grubu ile mevzuat değişikliklerini ve sürdürülebilir ulaşım çözümlerini değerlendiriyor, webinarlar düzenliyor. Enerji Sektörü - Elvan Tuğsuz Güven / HESİAD: Türkiye’nin yenilenebilir enerji üretimindeki payı %59’a ulaştı. 2035’e kadar 120 bin MW rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi hedefleniyor. 80 milyar dolarlık yatırım planlanıyor. HES projelerinin hibrit kaynaklarla entegre edilmesi ve izin süreçlerinin kolaylaştırılmasının yeşil dönüşüme büyük katkı sağlayacağı söyleniyor. Tarım Sektörü - Muzaffer Turgut Kayhan / IPUD: Türkiye, 1,5 milyon hektar alanda organik tarım yapıyor ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılıyor. Türkiye'deki pamuk üretiminin %10’u sürdürülebilir kaynaklardan sağlanıyor. Tekstil ve hazır giyim sektörleri 2025’e kadar sürdürülebilir pamuk kullanımını %100’e çıkarmayı hedefliyor. İyi pamuk uygulamaları ile, yerli hammadde kullanımı artırılarak ihracat gelirlerinin Türkiye’de kalmasını sağlanacak. Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü - Çetin Tecdelioğlu / İDDMİB: 2026’dan itibaren karbon vergisi zorunluluğu getirileceği için hazırlıklar yapılması gerekiyor. Sektör, enerji yoğunluğu nedeniyle yeşil dönüşüm için enerji yatırımlarına ihtiyaç duyuyor. Dünya Bankası’ndan yatırımlar için 600 milyon Euro’luk kredi garantisi sağlandı. Firmaların, atıklarını uygun şekilde bertaraf etmesi ve kooperatif enerji üretim merkezleri kurarak kendi enerji ihtiyaçlarını karşılaması gerekecek. OTOMOTİV SEKTÖRÜ Otomotiv sektörü ihracatının %70’ini Avrupa pazarına yaparken, yeşil dönüşüm sürecine hız kazandırıyor. Ticari araçlarda elektrikli, binek araçlarda hibrit ve şarj edilebilir hibrit modellerle bu dönüşüme uyum sağlanıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde IPA III programı kapsamında hibe desteği almaya hak kazandı. "Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği" ile "Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim" odaklı dört yıllık proje, sektördeki dönüşümün temellerini güçlendirecek. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa pazarında daralan talep ve elektrikli araçların düşük pazar payına dikkat çekerek, şarj altyapısı, teşvik mekanizmaları, yerli tedarik sanayinin dönüşümü, mevzuat altyapısı ve temiz enerji yatırımlarına yönelik bütüncül politikaların gerekliliğini vurguladı. 2025'te devreye girecek sıkı karbon emisyon hedefleri doğrultusunda Avrupa'nın milyarlarca Euro'luk elektrifikasyon yatırımları hızlanırken, Türkiye de bu sürece entegre olmak zorunda kalacak. TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZMDE ÖNCÜ Sürdürülebilir turizm, çevrenin korunması ve çevre bilincinin geliştirilmesi odaklı çalışmalarıyla öne çıkıyor. Türkiye, 2023 yılında Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) aracılığıyla Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile iş birliği anlaşması yaparak, sürdürülebilirlikte dünya çapında örnek gösterilmişti. Türkiye’nin GSTC ile geliştirdiği ulusal sürdürülebilir turizm programı, Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesine katkı sağlıyor. Bu dönüşüm, ülkeyi uluslararası turizm trendlerine uyumlu hale getirerek güçlü bir rekabetçi konuma taşıyor. 2030'da uluslararası turist sayısının 1,8 milyara ulaşması beklenirken, Türkiye’nin bu süreçteki rolü giderek büyüyor. İNŞAAT SEKTÖRÜ: UYUYAN DEV İnşaat sektörü, küresel karbon emisyonlarının %40'ını oluşturması nedeniyle iklim kriziyle mücadelede kilit bir sektör olarak konumlanıyor. Binaların enerji tüketimi ve yaşam döngüsünde kullanılan malzemeler büyük oranda sera gazı emisyonlarına yol açıyor. Dünya Bankası, 2050’ye kadar dünya nüfusunun %70’inin şehirlerde yaşayacağını ve enerji tüketiminin büyük kısmının kentlerden kaynaklanacağını öngörüyor. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), bu doğrultuda Ulusal Katkı Beyanı ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı altında bilgilendirme ve yönlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Kamu-özel sektör iş birliği ile kurulan Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu, sektörü geleceğe hazırlamak için gerekli koordinasyonu sağlıyor. Süheyla Çebi Karahan - Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Vekili: İnşaat sektöründe yapılı çevre kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmak için ulusal bazda bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini söylüyor. Tasarım, malzeme seçimi, inşaat, kullanım ve yıkım süreçlerini kapsayan yapısal değişiklikler gerektiğini belirtiyor. Yeşil bina teknolojileri ve enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi gerektiğini ekliyor. Cem Özkök - Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı: Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşması için yeşil enerji projelerine daha fazla destek sağlanması gerektiğini aktarıyor. "Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) oluşturulmalı ve AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile uyumlu hale getirilmeli" diyor. 2053 net sıfır karbon hedefi doğrultusunda uzun vadeli düşük emisyonlu kalkınma stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor Dr. Sena Serhadlıoğlu - SHURA Enerji Merkezi Kıdemli Analisti: İklim Yasası’nın yürürlüğe girmesi ve karbon fiyatlaması pilot uygulamasının başlaması bekleniyor. AB pazarında rekabet gücünü artırmak için karbon fiyatlamasına geçiş önemli hale geliyor. Kısa vadede enerji verimliliği ve elektrifikasyon, uzun vadede ise yeşil hidrojen gibi teknolojiler sanayide düşük karbonlu üretim için belirleyici olacak. Müberra Eresin - Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı: Türkiye, sürdürülebilir turizmde küresel bir örnek olmaya hazırlanıyor. Türkiye Sürdürülebilir Turizm Endüstri Kriterleri (TR-I), uluslararası standartlarla uyumlu şekilde hayata geçirildi. Bu dönüşüm, turizm sektöründe farkındalığı artırarak hem işletmelere hem de topluma katkı sağlayacak. Fatih Eren - Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı: Geri dönüşüm sektöründe enerji tüketimi yüksek, ancak güneş ve rüzgâr gibi alternatif enerji kullanan tesisler oldukça az. Yeşil enerji altyapısına yatırım yapmak ve bu enerjinin üretime yeterli olup olmayacağı konularında soru işaretleri bulunuyor.  

Aliağa Limanları, Türkiye'nin Dış Ticaret Merkezi Olacak Haber

Aliağa Limanları, Türkiye'nin Dış Ticaret Merkezi Olacak

İZMİR (İHA) - Aliağa, Türkiye’nin sanayi ve lojistik sektöründe önemli bir merkez haline gelmiş durumda. Hem bölgesel hem de ulusal ölçekte büyük bir stratejik öneme sahip olan Aliağa, son 15 yılda limancılık sektöründe ciddi yatırımlar yaparak bu alanda hızla büyüyor. Özellikle petrokimya, enerji ve demir-çelik sanayi alanlarında önemli adımlar atan Aliağa, son yıllarda liman faaliyetleriyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Geçtiğimiz yıl, Aliağa limanları Türkiye’deki liman bölgeleri arasında birinci sırada yer alarak en fazla yük elleçlemesi gerçekleştiren liman olan Aliağa, 2024 yılında da bu unvanını koruyarak, konteyner taşımacılığı alanında 5. sıradan 3. sıraya yükseldi. 3. ÇEYREKTE 26,6 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET HACMİ Ege İhracatçılar Birlikleri (EİB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Aliağa limanlarından 2024 yılının 3. çeyreğinde gerçekleştirilen ihracat, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1,1 artış göstererek 15,93 milyar dolara ulaştı. İthalat ise geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 3,11 düşüşle 10,77 milyar dolara geriledi. Toplamda yılın ilk 9 ayı itibariyle gerçekleşen toplam dış ticaret hacmi 26 milyar 698 milyon doları buldu. LİMAN VE SANAYİ FAALİYETLERİNDE GÜÇLÜ PERFORMANS Aliağa limanları, 2024’ün 3. çeyreğinde toplam 64 milyon 37 bin ton yük elleçleyerek geçen yıla göre yüzde 6,3'lük bir artış sağladı. Konteyner taşımacılığında ise yüzde 35,5 artışla 1 milyon 594 bin TEU'ya ulaşarak Ambarlı ve Kocaeli’nin ardından üçüncü sırada yer aldı. Aliağa, sanayi ve lojistik faaliyetlerinin yanı sıra enerji üretim kapasitesiyle de dikkat çekiyor. Ülkenin demir-çelik ihtiyacının yüzde 25’i, işlenmiş petrol ürünleri ihtiyacının yüzde 30’u Aliağa’daki tesislerden karşılanıyor. Bölgenin stratejik konumu ve büyük üretim kapasitesi, yatırımcıların ilgisini çekiyor. Aliağa, ayrıca yenilenebilir enerji alanında da güçlü bir üretim kapasitesine sahip, özellikle rüzgar ve güneş enerjisi santralleriyle önemli bir üretim merkezi olma yolunda ilerliyor. ALTYAPI YATIRIMLARI VE ÇÖZÜM ODAKLI YAKLAŞIMLAR Aliağa’nın hızlı büyümesiyle birlikte bazı altyapı sorunları gündeme gelmişti. Bu sorunları çözmek amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı başkanlığında gerçekleştirilen toplantılarda, demiryolu ve karayolu altyapısının güçlendirilmesi, lojistik altyapının geliştirilmesi ve depolama kapasitesinin artırılması gibi adımlar tartışıldı. Aliağa Ticaret Odası Başkanı Ömer Ertürk, Aliağa’daki ulaşım altyapısının hızla büyüyen sanayi ve liman işlevlerine uygun hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu sorunların çözülmesi için tüm paydaşlarla birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aliağa'nın iç ve dış ticaretteki önemini vurgulayan Ertürk, "Ege Bölgesi’nin toplam dış ticaretinin yüzde 55’i, Türkiye’nin dış ticaretinin de yüzde 6’sı yine Aliağa’dan gerçekleşiyor. Aliağa olarak 7 yıldır dış ticaret fazlası vermeye devam ediyoruz. İleriye dönük projeksiyonlar Aliağa bölgesinin limancılıkta 2050 yılına kadar Türkiye ve dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edeceğine işaret ediyor. Aliağa üretim, ticaret ve ihracatın en aktif olduğu çevre iller başta olmak üzere tüm Batı Anadolu ve İç Anadolu illerinde bulunan sanayicilerin dünya ile bağlantı kurduğu bir hub haline geldi" açıklamasını yaptı. ALTO Başkanı Ömer Ertürk, Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu’nun Alt Komitesi ile yapılan toplantıda, hızlı büyüme sonucu yaşanan altyapı sorunlarının yerinde görülmesi için komisyondaki bakanlık ve diğer kurum yetkililer ile birlikte Aliağa limanları ve sanayi bölgesinde saha ziyareti yapma kararı alındığını belirtti.

“Türkiye'nin en büyük 4. lojistik limanı Rize'de yapılıyor” Haber

“Türkiye'nin en büyük 4. lojistik limanı Rize'de yapılıyor”

Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Rize Valiliğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Vali Baydaş, basın toplantısında önemli projelerle ilgili açıklamalarda bulunurken basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. Vali Baydaş, ilk olarak Rize Valiliği Hükümet Konağının zemininde korozyonların olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu durumu aktardıklarını ve yeniden yapılması için projenin bir yıl içerisinde başlayacağını belirtti. Rize Valiliği Hükümet Konağının yeniden yapılması için çalışıldığını ve bir dahaki yıl projenin başlamasını planladıklarını ifade eden Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, “Cumhurbaşkanımızın bir önceki teşrifinde biz kendisini Hükümet Konağımızda konuk ederken kendisine, bu bina artık ihtiyaca yanıt vermiyor hem de burayla ilgili bir çalışma yapmak istiyoruz dedik. Burası da dolgu üzerinde ve zeminde korozyonlar var. Bir çalışma yapmak istediğimizi ifade ettik. O çalışmayı sessiz sedasız bir biçimde yapıyorduk. Belediye başkanımızla oturup da konuştuk. Cumhurbaşkanımızın son ziyaretinde yeni Hükümet Konağıyla ilgili projeyi kendisine takdim ettik. İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya da 2025 programına ekleyeceklerini ifade ettiler. Rize Hükümet Konağını inşallah yenileyeceğiz. Şu an sadece görsel olarak var. Detay çalışmaları başladı. Resmi yazışmaları başladı. Yer ve planlama çalışmalarını yapacağız. İçerisinde hangi birimlerin olacağını yönetiyoruz. İçişleri Bakanlığımızla yazışmaları başlattık. Önümüzdeki sene başlamayı planlıyoruz. Bu büyüklükteki bina yaklaşık 2 yıl sürer. Yeni Hükümet Konağı inşallah şehre hizmetine hem de gelecek yıllarına katmış olacağız” ifadelerini kullandı. Türkiye'nin en büyük dördüncü lojistik limanının Rize'de yapıldığını belirten Vali Baydaş, “Bu şehrin en büyük meselelerinden birisi lojistik limandır. Ben 16 Ağustos 2023'te göreve başladım. 17 Ağustos 2023'te de gittiğim ilk yer lojistik limanıydı. Hiç gündemden düşürmememiz gereken şey lojistik limandır. Türkiye'nin en büyük 4. lojistik limanı şehrimize yapılıyor. Bu limanın verimli çalışabilmesinin en önemli adımlarından bir tanesi limanı besleyecek yolların olmasıdır. Ovit Tüneli ve Ovit Tünelinin önünde ve arkasında yer alan İkizdere ve Erzurum bağlantı yollarının yapılması meselesidir. O limanın demiryolu bağlantısının olabilmesidir. Bana sorarsanız Asya'yı Avrupa'ya bağlayan demiryolu hattını Karadeniz'e ulaşacak noktasını Ovit Lojistik Liman bağlantısının olması lazım. Bu konu birçok sefer gündeme geldi” şeklinde konuştu.

Dinçer Lojistik Hackathon 2023'te kazananlar belli oldu Haber

Dinçer Lojistik Hackathon 2023'te kazananlar belli oldu

Dinçer Lojistik'in, sektörün geleceğini belirleyecek yeni akıllı teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla üniversite öğrencileri, girişimciler ve yazılımcılara yönelik düzenlediği Dinçer Lojistik Hackathon'un kazananları belli oldu. Dinçer Lojistik açıklamasına göre, toplam 325 bin TL ödüllü yarışmada, yapay zeka altyapısıyla geliştirilen chatboat projesiyle PushUp birinci, görüntü işlemeyle depo takip sistemi geliştiren BTO ekibi ikinci, blockchain altyapısını kullanarak gönderi takibi yapan projesiyle Randomness üçüncü oldu. Üniversite öğrencileri, girişimciler ve yazılımcıların yoğun ilgi gösterdiği Dinçer Lojistik Hackathon'da yeni akıllı lojistik trendleri ve sektörün geleceğini belirleyecek teknolojileri, fikirleri yarıştı. Birincilik ödülünün Taha Erel ve Uğur Pekpazar'dan oluşan 'PushUp' ekibine gittiği Hackathon'da ikincilik ödülünü Berk Çiçek, Berkin Ateş, Damla Kırdım ve Zehra Güneş'ten oluşan 'BTO' ekibi, üçüncülük ödülünü Yusuf Yılmaz ve Ali Akdoğan'dan oluşan 'Randomness' ekibi kazandı. Dinçer Lojistik Hackathon'da jüri özel ödülü ise Qoordinate ve Feedbackers ekiplerinin oldu. Toplam 134 başvuru yapılan yarışmada katılımcılar, 'müşteri memnuniyeti', 'operasyonel verimlilik ve efektif insan kaynağı planlama', 'iade lojistiği', 'kurye operasyonları', 'lojistikte sürdürülebilirlik', 'blockchain ve yeni teknolojiler' ile 'metaverse ve NFT' olmak üzere 7 ayrı kategoride yarıştı. Etkinlik kapsamında, ilk gün yarışmacılara 15 mentor ve 3 eğitmen destek verdi. Toplamda 33 ekibin yer aldığı Hackathon'da finale çıkan 11 ekip proje fikirlerini jüriye sundu. Dinçer Lojistik Hackathon'da PushUp ekibi, yapay zeka altyapısını kullanan chatboat projesiyle ipi göğüsleyerek 150 bin TL'lik ödülün sahibi oldu. Lojistik şirketlerinin verilerini yapay zeka aracılığıyla anlamlandıran ve bu bilgilerin ilgililerle paylaşılmasını sağlayan modülüyle zirvenin sahibi olan ekip, mavi yaka, beyaz yaka, yöneticiler ve müşterileri kapsayan projesiyle dağınık verilerin tek bir platformda toplanmasını sağlayarak iş süreçlerinde karışıklığın önüne geçilmesini sağlıyor. - Lojistikte olası karışıklıklar, görüntülü takip sistemiyle son bulacak Yarışmanın ikincisi BTO ekibi, ürünlerin depo içerisindeki takibinin otonom yapılmaması, barkodların manuel okutulması, ürünlerin planlanan raf ve araca yüklenmemesi gibi sorunlara karşı geliştirdiği projesiyle beğeni topladı ve 100 bin TL'lik ödülün sahibi oldu. Sorunlara görüntülü takip sistemiyle çözmeyi hedefleyen BTO, lojistik süreçlerinin daha sistemik ve düzenli bir halde yapılmasını amaçlıyor. Projede üçüncü olarak 75 bin TL'lik ödülün sahibi olan Randomness ise lojistikte blockchain teknolojisi kullanarak gönderilerin güvenli ve şeffaf bir şekilde izlenebilirliğini sağlayan çözümüyle dikkati çekti. Veri güvenliği için blockchain alt yapısını kullanan ekip, teknolojiyi değiştirmek yerine, teknolojiye katkı sunduklarının altını çizdi. Jüri özel ödülünün sahiplerinden biri olan Feedbackers takımı, lojistikte müşteri şikayeti yönetimi yapay zekadan destek alarak yapan çalışmalarıyla takdir topladı. Jüri özel ödülüne layık görülen bir diğer takım olan Qoordinate ise envanter, rota ve araç parametrelerini ilişkilendirip 'zaman' optimizasyonu sunan projesiyle ödüle layık görüldü. - 'Gençlerin lojistiğe olan ilgisi gelecek adına umutlarımızı arttırıyor' Açıklamada etkinliğin açılışındaki konuşmasına yer verilen Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, teknolojiye verdikleri önemden dolayı her yıl hackathon ve demoday gibi etkinlikler düzenlemeye gayret gösterdiklerini belirtti. Özellikle gençlerin lojistik sektörüne olan ilgisinden ve bakış açılarından duyduğu memnuniyeti dile getiren Dinçer, 'Genç girişimcileri desteklemek, geliştirecekleri yeni teknolojileri sektöre kazandırmak ve yeni iş fikirlerini hayata geçirmelerine yardımcı olmak üzere düzenlediğimiz Dinçer Lojistik Hackathon'un, kendimizi ve sektörümüzü geleceğe hazırlamak için yaptığımız yatırımların en kıymetlilerinden biri olduğunu düşüyorum. Bu bağlamda gençlerin lojistiğe olan ilgisi gelecek adına umutlarımızı arttırıyor.' değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.