Madrid Haberleri - Son Dakika Madrid Haber Güncel Gelişmeler

2024’te dünyadaki milyonerlerin gözdesi 5 Avrupa kenti

İngiliz gayrimenkul danışmanlığı şirketi Knight Frank, aralarında İngiltere ve ABD'nin de bulunduğu 11 farklı ülkeden 700 varlıklı kişiyle bir araştırma yaptı. Knight Frank’in araştırmasına göre ülke değiştirmeyi düşünen varlıklı kişilerin (1 milyon dolar ve üzeri kazananlar) %83’ü sağladığı kültürel ve ekonomik fırsatlar nedeniyle şehir yaşamını tercih ediyor. ’si doğal manzara ve daha yavaş yaşam tarzı için kırsal ve tatil yerlerini tercih ettiğini söylüyor. Paris’in ilk sırada yer aldığı listede normalde ultra zenginlerin merkezi olarak bilinen Londra ilk beşe giremedi (7. oldu) Rapora göre, milyonerlerin yer değiştirirken en önemli öncelikleri güvenlik ve mahremiyet. Ardından istihdam, vergi ve eğitim geliyor. Araştırma serveti 30 milyon dolar ve üzeri olan ultra yüksek gelirli kişilerin ′unun ikinci bir pasaport başvurusunda bulunmayı veya başka bir ülkede vatandaşlık almayı planladığını tespit etti. Rapora göre 2024 yılında yüksek gelirli kişilerin taşınmayı düşündüğü ilk beş Avrupa şehri şöyle: Paris Berlin Barselona Viyana Madrid

Madrid'in Lezzet Dolu Sokakları

Cocido Madrileño: Madrid'in geleneksel yemeği olan Cocido Madrileño, bol miktarda et, sebze ve nohut ile yapılan besleyici bir yemek. Genellikle üç aşamalı olarak servis ediliyor: önce çorba, ardından et ve sebzeler ve son olarak nohutlar ile birlikte. Callos a la Madrileña: Madrid'in diğer bir lezzeti olan Callos a la Madrileña, domuz ayaklarından yapılan ve baharatlarla lezzetlendirilen bir tür çorba. Genellikle soğuk kış günlerinde tercih ediliyor. Bocadillo de Calamares: Madrid'in sokak lezzetlerinden biri olan Bocadillo de Calamares, çıtır çıtır kızartılmış kalamarların bir sandviç içine konmasıyla yapılan basit ama lezzetli bir atıştırmalık. Tortilla Española: İspanyol omleti olarak da bilinen Tortilla Española, patates, yumurta ve soğanın bir araya gelerek kızartılmasıyla yapılan nefis bir yemek. Madrid'de hemen hemen her restoranda bulunabiliyor. Churros con Chocolate: Madrid'in tatlısı olan Churros con Chocolate, kızarmış hamurların yoğun sıcak çikolata ile birlikte servis edilmesiyle oluşan bir ikili. Özellikle kış aylarında sıcacık çikolata eşliğinde yenmesi çok tercih ediliyor. Oreja a la Plancha: Madrid mutfağının bir diğer özelliği olan Oreja a la Plancha, ızgara yapılmış domuz kulağı. İlginç bir lezzeti olan bu yemek, genellikle atıştırmalık olarak servis ediliyor. Gambas al Ajillo: Sarımsaklı karides olarak da bilinen Gambas al Ajillo, sote edilmiş karideslerin zeytinyağı ve sarımsak ile pişirilmesiyle yapılan bir yemek. Madrid'in deniz ürünleriyle olan enfes bir lezzeti. Patatas Bravas: Madrid mutfağının vazgeçilmez atıştırmalıklarından biri olan Patatas Bravas, küçük doğranmış patateslerin kızartılması ve ardından baharatlı sosla servis edilmesiyle yapılıyor. Cocido Montañés: Madrid mutfağının dağlardan esinlenen bir lezzeti olan Cocido Montañés, kuru fasulye, sosis, jambon ve sebzelerin bir araya gelerek pişirilmesiyle oluşan bir tür güveç yemeği. Besugo a la Madrileña: Madrid'de deniz ürünlerinin nadir bulunmasına rağmen, Besugo a la Madrileña, kızartılmış levrek balığının limon ve zeytinyağı ile servis edilmesiyle yapılan nefis bir balık yemeği.

Madrid'in Damak Zevkleri

1. Bocadillo de Calamares: Madrid'in simgelerinden biri olan bu lezzetli atıştırmalık, kalamar halkalarının bir ekmek arasında servis edilmesiyle oluşuyor. Sokak tezgahlarında sıklıkla bulunan bu sandviç, yerel halk arasında çok popüler. 2. Cocido Madrileño: Geleneksel bir İspanyol yemeği olan Cocido Madrileño, et, sebze ve nohutun uzun süreli pişirilmesiyle elde edilen doyurucu bir yemek. Genellikle üç aşamalı olarak sunulan bu yemek, soğuk kış günlerinde ruhu ısıtmak için ideal. 3. Patatas Bravas: Madrid'in vazgeçilmez tapası olan Patatas Bravas, kızarmış patates parçalarının üzerine sıcak ve baharatlı bir sosla servis ediliyor. Hem yerel barlarda hem de restoranlarda sıklıkla bulunan bu atıştırmalık, bir bardak soğuk birası tamamlıyor. 4. Callos a la Madrileña: Madrid'in geleneksel tripe yemeği olan Callos a la Madrileña, pazar günleri aile sofralarının vazgeçilmezi. Dana işkembesi, chorizo ve domuz ayakları gibi malzemelerle hazırlanan bu yemek, lezzetli bir baharat karışımıyla servis ediliyor. 5. Oreja a la Plancha: Madrid mutfağının iddialı lezzetlerinden biri olan Oreja a la Plancha, ızgarada pişirilmiş domuz kulağı anlamına geliyor. Baharatlarla marine edilen ve ardından ızgarada pişirilen bu yemek, sıra dışı ancak lezzetli bir deneyim sunuyor. 6. Huevos Rotos: "Kırık yumurta" anlamına gelen Huevos Rotos, kızarmış patateslerin üzerine kırılmış yumurta ve genellikle İspanyol jambonu olan jamón serrano ile servis ediliyor. Yumurtanın akı patateslerin üzerine yayılarak lezzetini artırıyor. 7. Gambas al Ajillo: Madrid'in deniz mahsulleri sevenler için bir başka favorisi olan Gambas al Ajillo, sote edilmiş sarımsaklı karideslerden oluşuyor. Baharatlı yağda hızlıca pişirilen bu lezzetli atıştırmalık, yerel şaraplarla mükemmel bir şekilde eşleşiyor. 8. Tortilla Española: İspanyol omleti olarak da bilinen Tortilla Española, patates ve yumurtadan yapılan klasik bir İspanyol yemeği. Yumuşak iç kısmı ve altın kahverengi dış kabuğuyla Madrid'in her yerinde bulunabiliyor. 9. Churros con Chocolate: Madrid'in en ünlü tatlılarından biri olan Churros con Chocolate, kızarmış hamur şeritleri ve yoğun, sıcak çikolata sosuyla servis ediliyor. Özellikle sabah kahvaltılarında veya atıştırmalık olarak tercih ediliyor. 10. Rosquillas: Madrid'in geleneksel kurabiyesi olan Rosquillas, badem veya portakal aromalı halka şeklinde kurabiyeler. Şehrin pastanelerinde ve pazarlarında geniş bir çeşitlilikte bulunabilir ve kahve veya çay ile mükemmel bir ikili oluşturuyor.

Madrid'in Sanat İncisi: Kraliçe Sofya Ulusal Sanat Müzesi

Adını İspanya'nın sevgili Kraliçesi Sofia'dan alan bu müze, modern sanatın en önemli eserlerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra, ziyaretçilerine derin bir sanat deneyimi sunuyor. Kraliçe Sofya Ulusal Sanat Müzesi, 1986 yılında açılmış olup, eski bir hastane olan Sabatini Binası'nın yeniden düzenlenmesiyle kurulmuş. Ayrıca, Jean Nouvel tarafından tasarlanan genişleme projesiyle de müze, modern bir yapıya kavuşmuş ve etkileyici bir mimari ile çevresine ışık saçmakta. Müzenin mimarisi, geleneksel ve çağdaş unsurların ustaca harmanlanmasıyla dikkat çekerken, iç mekânlarında da eserlerle uyumlu bir atmosfer sağlıyor. Kraliçe Sofya Ulusal Sanat Müzesi, 20. yüzyılın en etkileyici sanat akımlarından bazılarını kapsayan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Özellikle, Pablo Picasso'nun ünlü eseri "Guernica" burada sergileniyor. Bu ikonik tablo, İspanya İç Savaşı sırasında yaşanan Guernica katliamının acılarını anlatırken, savaşın dehşetini ve insanlık dışı yönlerini yansıtan güçlü bir sanat eseri. Bunun yanı sıra, Salvador Dalí, Joan Miró, Juan Gris gibi İspanyol sanatçıların eserleri de müzenin koleksiyonunda önemli bir yer tutuyor. Koleksiyon, resim, heykel, fotoğraf ve enstalasyon gibi farklı sanat formlarını kapsar ve ziyaretçilere çeşitli sanat akımlarını ve dönemlerini keşfetme fırsatı sunuyor. Müze ayrıca geçici sergilere de ev sahipliği yapıyor ve düzenli olarak uluslararası sanatçıların eserlerini tanıtıyor. Bu sergiler, sanat dünyasındaki yenilikleri ve çeşitliliği keşfetmek isteyenler için heyecan verici birer fırsat sunuyor. Kraliçe Sofya Ulusal Sanat Müzesi, sanatın ve kültürün yaygınlaştırılmasına büyük önem veriyor ve bu doğrultuda çeşitli eğitim programları ve etkinlikler düzenleniyor. Okullar, üniversiteler ve genel halk için çeşitli atölye çalışmaları, konferanslar, rehberli turlar ve özel etkinlikler de ayrıca düzenleniyor. Bu programlar, sanatın herkes için erişilebilir olduğunu vurgulamanın yanı sıra, ziyaretçilere eserleri daha derinlemesine anlama ve değerlendirme fırsatı sunuyor. Kraliçe Sofya Ulusal Sanat Müzesi, Madrid'in kültürel ve sanatsal canlılığına önemli bir katkı sağlarken, dünya çapında sanat tutkunlarının da ilgisini çekmeye devam etmekte. Zengin koleksiyonu, etkileyici mimarisi ve çeşitli etkinlikleriyle, ziyaretçilere unutulmaz bir sanat deneyimi sunmaya devam edeceği şüphesiz.

Sanatın Başkenti Madrid'de Prado Müzesi

Madrid, İspanya'nın başkenti ve sanatın kalbi olarak adlandırılan bu büyülü şehirde, zengin kültürel mirası ve tarihi eserleriyle ünlü olan Prado Müzesi, sanatseverleri dünya mirası eserlerini keşfetmeye davet ediyor. Prado Müzesi, İspanyol sanatının zirvesini temsil eden, 1819 yılında Kral III. Fernando'nun emriyle kurulmuş bir müze olarak biliniyor. Müze, birbirinden değerli eserleriyle dünya çapında büyük bir üne sahip olup, sanatseverlere bir zaman yolculuğu vaat ediyor. Prado Müzesi'nin koleksiyonu, Gotik, Rönesans, Barok ve Rococo dönemlerine ait pek çok başyapıtı içeriyor. Müzenin en önemli eserlerinden biri, Velázquez'in ünlü tablosu "Las Meninas". 17. yüzyılda yaşamış olan bu İspanyol ressamın bu eseri, perspektif ve ışık kullanımındaki ustalığıyla öne çıkıyor. Aynı zamanda, Francisco Goya'nın "Mayıs Ayısının Çekilişi" adlı eseri de müzenin değerli eserleri arasında yer alıyor ve romantik dönem resminin önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Prado Müzesi, El Greco'nun mistik eserleri, Diego Velázquez'in portreleri ve Peter Paul Rubens'in güçlü kompozisyonları gibi bir dizi sanat harikasını içerirken, müze aynı zamanda geçmişten günümüze İspanyol sanatının evrimini gösteren önemli bir koleksiyona da ev sahipliği yapmakta. Müze, sadece resim sanatına değil, aynı zamanda heykel, dekoratif sanatlar ve antik eserleri de içeren geniş bir yelpazeye sahip. Ziyaretçiler, müzenin sunduğu bu çeşitlilik sayesinde İspanya'nın zengin kültür ve sanat geçmişine dair derin bir anlayış geliştirme şansına sahip. Prado Müzesi, sadece eserleri sergileyen bir mekan olmanın ötesinde, sanatın evrenselliği ve insanlığın ortak mirası konusundaki önemli bir rolü üstleniyor. Ziyaretçiler, müzenin koridorlarında dolaşırken, İspanyol sanatının benzersiz güzellikleri ve tarih boyunca geçirdiği evrimle büyüleniyorlar. Sonuç olarak, Madrid'deki Prado Müzesi, sadece İspanya'nın değil, dünya sanat tarihini anlamak ve takdir etmek isteyen herkes için bir hazine. Prado Müzesi, sanatseverleri, sanatın derinliklerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarmaya devam ediyor ve Madrid'i kültürel haritasında bir zirve olarak konumlandırıyor.

Türk dizilerini izleyen İspanyollar, Türkiye'ye geliyor

Türk dizileri ve sağlık turizminin etkisiyle İspanyolların Türkiye'ye ilgisi geçen yıla oranla yaklaşık 4 kat arttı. Özellikle Kovid-19 döneminde giderek artan İspanyolların Türk dizilerine olan ilgisi Türk turizmine de olumlu yansıdı. Türkiye'nin Madrid'deki Turizm Ofisi verilerine göre, geçen yıl 75 bin olan Türkiye'ye giden İspanyol sayısı, 2022'nin Ocak-Ekim döneminde 255 bine çıkarken yıl sonuna kadar bu sayının 300 bini bulması bekleniyor. İspanyolların, Türkiye'yi önemli bir destinasyon olarak görmeye başlamasında Türk dizilerinin yanı sıra sağlık turizmi de etkili oldu. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları'nın (THY) Madrid Müdürü Numan Çizmecioğlu, "Gerek Türk dizilerinin gerekse sağlık turizminin hem Türk turizmine hem de Türk Hava Yolları'na çok büyük faydası var" dedi. Türk dizilerinin, gün geçtikçe Ispanya'da daha çok yaygınlaştığını, televizyonlarda en çok izlenen zaman dilimlerinde ilk sıralara yükseldiğini ve çok sevildiğini söyleyen Çizmecioğlu, "Türk dizilerine ilginin ne boyutta olduğunu biz kendi sektörümüzde de gördük. İspanyollar, Türkiye ile ilgili bizden bilgi alırken ya da bilet kestirirken 'Şu dizilerin çekildiği yerler neresi? Oraları ziyaret edebilir miyiz?' gibi sorularla karşılaşıyoruz. Bazı acentelerin İspanyol turistleri Türkiye'de dizilerin çekildiği yerlere turlarla götürdüklerini de duyuyoruz." diye konuştu. ÖZELLİKLE SAC EKİMİ Sağlık turizminin de ilk etapta saç ekimiyle başladığını aktaran Çizmecioğlu, "İspanyollar için ilk etapta saç ekiminde Türkiye pazarı çok popüler oldu. Bu esnada Türkiye'de sağlık hizmetinin ne kadar kaliteli olduğunu ve onlar için daha uygun fiyatlara verildiğini fark ettiler. Şu anda estetik, diş, göz operasyonları için de Türkiye'ye gidiyorlar. Bu pazar daha da gelişecektir diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Haftalık sefer sayısı 82'ye çıkacak olan THY'nin 2022'de salgın öncesi 2019 hacmine ulaştığını hatta bazı yerlerde geçtiğini ifade eden Çizmecioğlu, yolcu sayılarının bir yıl öncesine oranla yüzde 123 arttığını dile getirdi. "2022'de bir yıl öncesine oranla yolcu, gelir, frekans artışları her anlamda bizi İspanya pazarında çok mutlu etti" diyen Çizmecioğlu, mevcut durumda 70 olan THY'nin Ispanya'dan Türkiye'ye haftalık sefer sayısının 2023 yaz tarifesinin başlamasıyla, "Bu zamana kadar görülmemiş bir kapasite" olarak 82'ye çıkarılmasının öngörüldüğünü kaydetti. O İspanyolların Türkiye'deki öncelikli destinasyonlarının İstanbul ve Kapadokya olduğunu anlatan Çizmecioğlu, "Diğer yandan Karadeniz, Antalya, Ege de tanıtılan ve ilgi görmeye başlayan destinasyon oluyor. Son zamanlarda tarihi öneminden dolayı Göbeklitepe ve Kapadokya Göbeklitepe de ilgi görüyor. Aile gruplarının Türkiye'de yat turizmi yaptıklarına da çok şahit oluyoruz. Bu bizim için yeni bir trend" değerlendirmesini yaptı. Çizmecioğlu ayrıca, THY'nin yemek servisinin İspanyollar tarafından çok beğenildiğini sözlerine ekledi. Kaynak: Yeni şafak

#Madrid