Hava Durumu

#Manisa

TOURISMJOURNAL - Manisa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Manisa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

485. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali başlıyor Haber

485. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali başlıyor

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, bu yıl 485’incisi düzenlenecek Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin programını düzenlenen basın toplantısı ile açıkladı. "Festival’in kentimizin uluslararası kimliğini güçlendireceğine ve ekonomimize canlılık katacağına yürekten inanıyorum" diyen Başkan Ferdi Zeyrek, Festival’in yalnızca geleneksel saçım töreni ve konserlerden ibaret olmayacağını vurgulayarak, ‘Dolu Dolu Festival’ mottosuyla kültür, sanat, spor, gastronomi ve şifa temalı etkinliklerle çıtayı daha da yukarı taşıyacaklarını ifade etti. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık ile birlikte düzenlediği basın toplantısı ile 485’inci Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin programını açıkladı. Basın toplantısına başkanların yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Deste, Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, daire başkanları ve belediye bürokratları da katıldı. UNESCO’nun İnsanlığının Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde yer alan, ülkemizin köklü mirası Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin 22 Nisan’da başlayacağını duyuran Başkan Zeyrek, "Valimizin koordinasyonunda da ve onaylarıyla Şehzadeler, Yunusemre belediyelerimiz, Mesir Derneği’miz ve ilgili tüm kurumların katkılarıyla yepyeni bir görüntüyle karışınızda olacağız. Logomuzu yeniledik, içeriğimizi hem çeşitlendirdik hem de zenginleştirdik. Dolayısıyla adına da ‘Dolu Dolu Festival’ dedik. Beş başlıkta festival programı hazırladık. Bu başlıklar; Kültür ve Sanat Dolu Festival, Şifa Dolu Festival, Lezzet Dolu Festival, Eğlence Dolu Festival ve son olarak Enerji Dolu Festival olacak" dedi. Festivalin 22 Nisan Pazartesi akşamı 20.30’da Hakkı İplikçi Parkı’dan Cumhuriyet Meydanı’na uzanacak Hoş Geldin Mesir kortejiyle başlayacağını söyleyen Başkan Zeyrek, "Yerli ve yabancı halk dansları ekiplerinin eşlik edeceği kortejimizin ardından, sevilen sanatçımız Sıla, Manisalılarla unutulmaz bir halk konseri gerçekleştirecek. Festivalimizin açılışını sevgili Sıla ile yaparken kapanışını ise Kenan Doğulu gerçekleştirecek. Sevilen sanatçı Can Bonomo ise 25 Nisan Cuma günü bizlerle olacak. Ayrıca 24 Nisan’da konuk ülkelerin dansçıları Halk Dansları Gala Gecesiyle sahne alacak, ardından ünlü radyocu ve DJ sevgili Nihat Sırdar ile 90’lar Kafası etkinliği, festivalimize renk katacak" diye konuştu. "Sadece konserlerle değil, birbirinden değerli sanatçılarla festivalimizin adını tüm yurtta ve uluslararası alanda duyurmayı hedefliyoruz" diyen Başkan Ferdi Zeyrek, "Dünyaca ünlü ressamımız Devrim Erbil, ‘Bir Müzeye Doğru’ adlı özel sergisiyle Manisalı sanatseverlerle buluşacak. Ayrıca Netflix ile birlikte Devrim Erbil’in hayatının anlatıldığı Devrim belgeselinin gösterimini de Manisa’da yapacağız. Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, ‘Manisa’nın Mesir Tarihi’ başlıklı söyleşisiyle, polisiye edebiyatın güçlü kalemi Ahmet Ümit ise yazar Tuğrul Keskin’in moderatörlüğünde edebiyatseverlerle bir araya gelecek. Yine Tarihçi Emrah Safa Gürkan, ünlü yönetmen Ezel Akay ile birlikte ‘Tarihin Geleceği ve Geleceğin Tarihi’ söyleşisiyle festivalimizde yer alacak. 23 Nisan’da ise Yazar Sinan Meydan, ‘Çocuklarla Atatürk’ün Yolunda’ söyleşisiyle gençlerle bir araya gelecek" şeklinde konuştu. Festivalin ilkleri Ferdi Zeyrek, bu festivalde ilklerin yaşanacağının bilgisini de vererek "Hayata geçireceğimiz ilklerden bir tanesi 1. Mesir Tiyatro Festivali. Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatromuzun ev sahipliğinde düzenleyeceğimiz bu etkinlik kapsamında hem yetişkinlere hem çocuklara yönelik sekiz oyun sahnelenecek. Lorca’dan ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’, Dario Fo’dan ‘Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü’ gibi eserler sanatseverlerle buluşacak. Çocuklar içinse interaktif oyunlarla tiyatroyu sevdirecek, onları kültürle buluşturacağız. Bu yıl ilk kez düzenleyeceğimiz bir diğer etkinlik de 1. Ulusal Manisa Mesir Fotoğrafçılar Maratonu olacak. Bu yarışmayla Festival’imizin renklerini fotoğraf karelerine taşımayı amaçlıyoruz. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu onaylı ve 22-27 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek yarışmada, Manisa sınırları içerisinde çekilen fotoğraflar değerlendirilecek. Bu etkinlik sayesinde Mesir Festival’imizin ruhu, objektiflerden tüm Türkiye’ye yansıyacak" dedi. Çocuklar için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın Festival ruhuyla birleşeceğinin ve onlara unutulmaz bir gün yaşatacaklarını söyleyen Ferdi Zeyrek, gün boyunca çeşitli etkinlikler düzenleneceğini aktardı. Atatürk Kent Parkı’nda, Kültür Merkezi’nde çocuklara yönelik etkinliğin olacağını söyleyen Başkan Zeyrek, "Festival’imiz, doğayı ve sporu da içine alıyor. Mesir Doğa Yürüyüşü, Spil Dağı’nın eşsiz doğasında gerçekleşecek. Satrançtan tenise, atıcılıktan paraşüte uzanan çok sayıda spor etkinliği, gençlerimize hareket ve heyecan sunacak. Düzenlediğimiz satranç turnuvası dünyadan önemli isimleri kentimizde buluşturacak. Üstelik Manisa’mız, aynı tarihlerde FIBA Gençler Basketbol Şampiyonlar Ligi finallerine de ev sahipliği yapacak. Bu önemli organizasyonu da şehrimizin tanıtımı açısından özel ve önemli buluyorum. Lezzet tutkunlarını da unutmadık. Bülent Koşmaz Parkı’nda kuracağımız Gastronomi Panayırı, geleneksel lezzetlerimizi tanıtacağımız renkli bir alana dönüşecek. 25 Nisan’da ünlü şef Hazer Amani ile gerçekleştireceğimiz özel etkinlik, bu şöleni daha da özel kılacak. Kurşunlu Han’da yapılacak ‘Mesirden Doğaya: Şifalı Buluşma’ söyleşisi ve atölyeler ise tamamlayıcı tıp ve bitkisel tedavi konularına ışık tutacak" şeklinde konuştu. Başkan Zeyrek, bu yıl 28. kez kapılarını açacak Manisa Mesir Sanayi ve Ticaret Fuarı’nın da sanayi ve ticaret alanında da önemli bir organizasyon olacağını, bölgenin üretim gücünü ve yatırım potansiyelini gözler önüne sereceğini dile getirdi. Festivalin en önemli anının saçım töreni olduğunu vurgulayan Zeyrek, "27 Nisan Pazar günü Manisa Valiliği önünden başlayacak geleneksel kortej, Sultan Camii’ne ulaşacak. Hafsa Sultan’ın Merkez Efendi’ye berat vermesi temsili olarak canlandırılacak. Ardından, binlerce vatandaşımızın sabırsızlıkla beklediği, Sultan Camii’nin kubbelerinden mesir macunu saçılacak. Bu özel günde, Genel Başkanımız Özgür Özel başta olmak üzere, Büyükşehir, İl, İlçe ve kardeş şehir belediye başkanlarımız, büyükelçi ve konsoloslarımız, siyasi partilerimizin değerli genel başkanları ve belediye başkanlarını da aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız. Bu büyük emeğin ve coşkunun arkasında yer alan herkese teşekkür ediyor; festivalimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum" diye konuştu. Zeyrek, "Bu yıl ne yazık ki 14 CHP’li büyükşehir belediye başkanımızdan Ekrem Başkan aramızda olamayacak. Aslında programına almıştı, mutlaka burada olacaktı. Ancak buna rağmen, ben dahil tüm belediye başkanlarımızın ve Manisa’daki siyasi görüşü ne olursa olsun tüm siyasi figürlerin omuz omuza, kol kola katılacağı bir kortej yürüyüşü gerçekleştirmeyi çok arzu ediyorum. Görünen o ki bir aksilik çıkmazsa bunu hep birlikte başaracağız. Genel Başkanımız da her zaman olduğu gibi bu yıl da bizimle olacak. O, Manisa’yı her fırsatta sahiplenen, buraya her daim yürekten bağlı bir lider. İki eli kanda olsa gelir dediğimiz türden bir bağlılıkla, Manisa sevgisini her defasında gösteriyor. Bu kortej yürüyüşü, birlik ve beraberliğin, dayanışmanın, ortak bir geleceğe olan inancın çok güçlü ve anlamlı bir fotoğrafı olacak" dedi. "41 çeşit baharatı gelecek nesillere aktaracağız" 41 çeşit baharatın korunması ve yarınlara aktarılmasını için tarımsal faaliyete başlayacaklarını da kaydeden Başkan Zeyrek, "18 dönümlük arsayı Yunusemre Belediyesi, Büyükşehir’e verdi. Biz burada oluşturacağımız sera ile 41 çeşit baharatın korunması ve yarınlara aktarılmasını sağlamak istiyoruz. Ayrıca orada kadın kooperatiflerimizin stantları olacak. Okullardan gelecek öğrencilerimize mesirin nasıl yapıldığını anlatmak istiyoruz. Böyle bir alanla gelecek nesillere mesiri taşımak istiyoruz. Şehir hafızasının korunması ve yarına aktarılması noktasında kentimizin temsili açısından çok önemli olduğuna inanıyorum" dedi. Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, yıllardır bu Festival’i takip ettiğini ve içinde bulunduğunu belirterek, "Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e çok teşekkür ediyorum. Ben yıllardır takip ediyorum, hiç bu kadar yoğun ve dolu dolu bir program olmamıştı. Biz de Yunusemre Belediyesi olarak Ferdi Başkanımıza desteğimizi veriyoruz" diye konuştu. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ise Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e teşekkürlerini ileterek, "Şehzadeler Belediyesi olarak da UNESCO’nun İnsanlığının Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde yer alan bu Festival’e ev sahipliği yapmanın gururu bizim için çok büyük mutluluk. Bu yıl hep birlikte gerçekleştirmenin mutluluğu da ayrı. Manisa’nın bir ve bütün olduğunu, beraberliğimizi de tescillemiş oluyoruz. Çünkü Mesir sadece bir festival değil. 485 yıllık bir gelenek. Birlik, beraberliğin, şifanın geleneği. Biz de bunun somut örneğini göstermiş olduk. 22-27 Nisan’da tüm halkımızı Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’ne davet ediyoruz. Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak çok büyük bir vizyon değişikliğiyle kentimiz ulusal boyutta bir Festivale kavuştu" şeklinde konuştu. "8 ton mesir saçılacak" Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık da bu yıl 8 ton mesir macununun halka saçılacağının bilgisini verirken, "Bu hafta bunu tamamlamış oluruz. Polisler ve zabıtalar eşliğinde saçım zamanında biz mesir macunlarını teslim etmiş oluyoruz. Mesir macunun simgesi olan 41 çeşit baharatı kullanıyoruz. Tarım Bakanlığı tarafından bize bilgilendirmeler yapılıyor, o bilgilendirmeler eşliğinde mesir macunlarımızı hazırlıyoruz. Baharatların üretimi için de belediyemiz ile çalışmalarımız mevcut" dedi. Programın açıklamasının ardından Başkan Ferdi Zeyrek, Gülşah Durbay, Semih Balaban ve Dernek Başkanı Ufuk Tanık, basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı.

485 yıldır aynı yöntemle yapılıyor Haber

485 yıldır aynı yöntemle yapılıyor

Bu yıl 485. kez düzenlenecek olan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali'nde atılacak 8 ton mesir macununun geleneksel yöntemlerle üretimi sürüyor. İmalathanede çalışan kadınlar, üretimden paketlemeye kadar her aşamada aktif rol oynarken, 27 Nisan Pazar günü binlerce kişi bu şifalı gelenekten yararlanmak için bir araya gelecek. UNESCO'nun Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan bu festival, 21 Mart'ta Nevruz Bayramı şenlikleriyle birlikte başladı ve 8 ton mesir macununun geleneksel yöntemlerle yine kadınların ellerinde hazırlandığı bu etkinlik devam ediyor. 21 Mart Nevruz Bayramı'nda yapılan sembolik karma töreniyle başlayan mesir macunu üretimi, geleneksel yöntemlerle aralıksız sürmekte. Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, üretimin geleneklere uygun biçimde devam ettiğini ve bu yıl 27 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek saçım töreni için hazırlıkların sürdüğünü belirtti. "Halkımızın katılımıyla dolu dolu bir kutlama yapacağız" Başkan Tanık, "485. kez kutlanacak olan Mesir Festivali, 22-27 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek ve 27 Nisan Pazar günü geleneksel saçım töreniyle sona erecek. Valiliğimiz, büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz ile turizm derneğimiz geleneğe uygun bir şekilde hazırlıklara başladı. Bu yıl 8 ton mesir macunu hazırlanıp saçılacak. Mesir, Manisa için çok önemli bir gelenek ve insanlar, bir tek mesir macunu kapabilmek için yarışıyorlar. Şifa, festivalin en önemli özelliği ve bu etkinlik, Manisa'nın ve ülkemizin tanıtımında büyük bir rol oynuyor. Bu yıl sosyal ve kültürel etkinliklerle dolu bir program hazırlayarak herkese hitap etmeye çalışacağız. Festivaller, bir şehrin kültürel, turistik ve ekonomik canlılığına katkı sağlar. Bu nedenle etkinliğimiz ilimize ciddi faydalar sağlayacaktır. Herkesi festivalimize davet ediyor ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu. Mesirin duası 25 Nisan'da yapılacak Manisa 485. Uluslararası Mesir Macunu Festivali'nin, 27 Nisan Pazar günü saçım töreniyle sona ereceğini vurgulayan Başkan Tanık, 8 ton mesir macununun her yıl olduğu gibi bu sene de şifa duasıyla saçılacağını belirtti. Başkan Tanık, "Saçım töreni 27 Nisan Pazar günü yapılacak, ancak öncesinde 25 Nisan Cuma günü, cuma namazı sonrası geleneksel duası okunacak. Bu tören, yıllar içerisinde geleneksel hale geldi. 27 Nisan'da saçımı yapılacak 8 ton mesir macununun hepsi hazırlanmış olacak ve protokolümüzün de katılımıyla mesir macunlarına dua yapılıp dağıtılacak. İnsanlar, Sultan Camiinden saçılan mesirin okunduğuna inanıyorlar. Gerçekten de bu böyle. Okunan mesir macunları, 27 Nisan günü dağıtılacak. Biz de bu geleneğin sürdürülmesine katkıda bulunuyoruz." dedi. Mesir üretimi kadınlara iş imkanı sağlıyor Mesir üretiminin kadınlara iş imkanı sunduğunu vurgulayan Başkan Tanık, derneğin imalathanesinde 20 yılı aşkın süredir çalışan kadınlar tarafından yılın her günü üretimin sürdüğünü ifade etti. Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneğine bağlı imalathanede 20 yıldır çalışan Fatma Suna, "İlk işyerim burası ve 20 yıldır mesir üretimindeyim. Festivale yönelik hazırlıklar bizim için çok özel, şifa dağıtmak heyecan verici ve gurur dolu. Yoğun bir çalışma sürecindeyiz, mesirlerimizi sağlık niyetiyle saçacağız." dedi. Dernek imalathanesinde 21 yıldır mesir üretiminde görev alan Birgül Arda, "Çalışmaktan öte manevi boyutu önem taşıyor, halkımıza şifa sunmak güzel bir his, inşallah herkese şifa olur." dedi. 20 yıldır üretimde çalışan Fatma Arslan, geleneklere uygun şekilde ürettikleri mesir macunlarının herkese şifa olmasını temenni etti. Mesir macununun tarihçesi Mesir macunu, 41 farklı baharat ve şifalı bitkiden yapılan bir tür macundur. İlk olarak Yavuz Sultan Selim'in eşi Ayşe Hafsa Sultan hastalanınca dönemin ünlü hekimi Merkez Efendi tarafından yapıldı. Zamanla halk tarafından ilgi görünce topluma da dağıtılmaya başlandı. Her yıl 21 Mart Nevruz gününde Manisa'daki Sultan Camii Darüşşifasında yapılan dua töreniyle karılmaya başlanan mesir macunu, haftayı takip eden Pazar günü Sultan Camii kubbe ve minarelerinden halka dağıtılmaktadır. Mesirin başlıca özellikleri, hoş lezzeti ve kokuya sahiptir. Vücuda kuvvet verir, kalbi ferahlatır, dikkat geliştirir, siniri yatıştırır, baş dönmesi, sırt ve bel ağrılarına iyi gelir, kanı temizler, göğsü yumuşatır, idrar zorluğunu hafifletir ve iştah açar. Mesir macununun içeriğindeki 41 çeşit baharat 485 yıldır hazırlanan mesir macununun içerdiği baharatlar: "Tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, çörek otu, hardal tohumu, anason, kişniş, zencefil, hibiskus, zerdeçal, Hindistan cevizi, rezene, kebabiye, sinameki, sarıhalile, vanilya, darı fülfül, kakule, havlıcan, hıyarşembe, safran, kimyon, çam sakızı, mürsafi, meyan balı, zulumba, limon kabuğu, portakal kabuğu, deve dikeni tohumu, keten tohumu, keçiboynuzu, udi hindi, ısırgan tohumu, akbiber, üzüm çekirdeği, hayıt tohumu, biberiye, funda yaprağı, melisa otu ve karahalile."

Gökeyüp Çömleği Coğrafi Tescil Aldı Haber

Gökeyüp Çömleği Coğrafi Tescil Aldı

MANİSA (İHA) - Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Gökeyüp Mahallesi’nde volkanik kayalardan üretilen ve önemli bir geçim kaynağı olan Gökeyüp Çömleği, Salihli Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimiyle coğrafi işaret tescili aldı. Böylece çömlek; Salihli Kirazı, Salihli Odun Köftesi ve Kula Leblebisi’nin ardından tescillenen dördüncü ürün oldu. Salihli TSO’nun 2022 yılında yaptığı başvuru, iki yıllık inceleme sürecinin ardından Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından onaylandı. Konuyla ilgili düzenlenen tanıtım toplantısına Salihli Kaymakamı Ali Güldoğan, Belediye Başkanı Mazlum Nurlu, İlçe Emniyet Müdürü Burhan Demirkıran, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Demir, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahmut Yenen, İlçe Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, Salihli Ticaret Borsası Başkanı Yetiş Aksoy, meslek odaları başkanları ve meclis üyeleri katılım gösterdi. Toplantıda konuşan Salihli TSO Başkanı İbrahim Yüksel, Gökeyüp Çömleği’nin tescillenmesinin bölgeye ekonomik katkı sağlayacağını vurgulayarak, "Salihli Kirazı ve Odun Köfte’ye 2007 yılında; Kula Leblebisi’ne de 2019 yılında Odamız tarafından coğrafi tescil almıştık. 2022 yılında Gökeyüp Çömleği ve Sultaniye Üzüm Pekmezi için de Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yaptık. Geçtiğimiz günlerde Gökeyüp Çömleği’ne başvurumuz onaylandı. Pekmeze de en kısa zamanda onay almayı bekliyoruz. Gökeyüp’e ve Salihli’ye hayırlı olsun" dedi. Salihli Kaymakamı Ali Güldoğan, "Kültürel mirasımızın korunması ve geleceğe aktarılması çok önemlidir. Bu kültürel miras, turizmin canlandırılmasında önemli bir rol oynayacak. Bölgemizin turizm potansiyelini ön plana çıkarmak için bu tür tanıtımlara büyük ihtiyaç var" ifadelerini kullandı. Gökeyüp Muhtarı Ramazan Özdemir ise çömlek üretiminde kullanılan kil ve yakacak odun temini konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek destek talep etti. Toplantı sonunda, Gökeyüplü kadınların da katılımıyla çömleklerle birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.

Aliağa'dan Ege Adalarına Kolay Yolculuk Haber

Aliağa'dan Ege Adalarına Kolay Yolculuk

İZMİR (İHA) - Aliağa’da, turizmi ve sosyal hayatı güçlendirecek Yolcu İskelesi Projesi’nde çalışmalar hızla devam ediyor. Su içi beton ve dolgu imalatlarının tamamlandığı projede, yolculara hizmet verecek bina için temel atma işlemi gerçekleştirildi. Gümrüksüz mağazalar, kafeteryalar ve idari ofisleri barındıracak bina, modern bir liman hizmetini tamamlayacak. BÖLGE EKONOMİSİNE CAN SUYU Belediye Başkanı Serkan Acar’ın kent gelişim vizyonu kapsamında hayata geçirilen proje, Aliağa ile Ege Adaları arasında deniz yoluyla bağlantı kuracak. Toplam 26 bin 877 metrekarelik alan üzerinde yükselen iskele, otoparktan eğlence alanlarına kadar birçok ihtiyacı karşılayacak şekilde tasarlandı. Aliağa, bu yatırımla bölge ekonomisine ve esnafına önemli katkılar sunmayı amaçlıyor. MODERN ALTYAPI VE GENİŞ İMKANLAR Ağustos 2024’te başlatılan projede, bugüne kadar 42 bin ton dolgu yapılarak 3 bin 500 metreküp beton döküldü. Aliağa Belediyesi ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi iş birliğinde yürütülen projenin 600 metrekarelik binası tamamlandığında alt katında kafeteryalar ve gümrüksüz satış mağazaları, üst katında ise idari ofisler bulunacak. Ayrıca, limanı kullanan gemiler için gümrüklü saha oluşturulacak. ALİAĞA TURİZMİN KALBİ OLACAK Aliağa Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü İnşaat Mühendisi Devrim Rıfat Kaya, "Aliağa Yolcu İskelesi, kent turizmine çok büyük katkılar sağlayarak bölge ekonomisini canlandıracak. Ege Adalarına gidişlerin en basit yolu Aliağa Yolcu İskelesi olacak. İzmir'den ve Manisa'dan gelenlerin toplu taşıma ile ulaşabileceği tek yer durumundayız. En büyük avantajlarımızdan biri de 200 araçlık bir otoparkımız olacak" sözleriyle projeyi değerlendirdi.

Otobüs Seferlerinde Devrim: Ara Duraklar Kaldırılıyor Haber

Otobüs Seferlerinde Devrim: Ara Duraklar Kaldırılıyor

Son yıllarda artan havalimanı sayısına rağmen düşük maliyeti nedeniyle şehirlerarası seyahatlerde otobüsler hâlâ popülerliğini koruyor. Ancak otobüs firmaları, artan müşteri taleplerini karşılamak için önemli bir adım atarak ekspres taşımacılık dönemini başlatma kararı aldı. İlk etapta İstanbul-İzmir hattında uygulanacak bu sistem, kalkış ve varış noktaları dışındaki şehirlerde durma uygulamasını kaldıracak. Daha kısa sürede varış noktalarına ulaşmayı hedefleyen bu karar, hem olumlu hem de olumsuz tepkiler aldı. HİÇBİR ŞEHİRDE DURMAYACAK Mevcut durumda İstanbul-İzmir hattında çalışan otobüsler Bursa, Balıkesir ve Manisa gibi ara şehirlerde durarak yolcu alma ve indirme hizmeti sağlıyor. Ancak ekspres sistemle birlikte bu duraklar tamamen kaldırılacak ve otobüsler sadece kalkış ve varış noktalarında duracak. Ara şehirlerde yaşayan vatandaşlar için bu durum, daha az otobüs seferi ve bilet bulmada zorluk anlamına geliyor. Yolcular, ekspres olmayan otobüsleri tercih etmek zorunda kalabilir. OTOBÜS BİLETİ BULMAK ZORLAŞACAK Ekspres seferlerin artmasıyla Bursa, Balıkesir ve Manisa gibi şehirlerde otobüs seferleri belirgin şekilde azalacak. Bu da vatandaşların seyahat planlarını olumsuz etkileyecek. Firmaların büyük oranda ekspres taşımacılığa yönelmesi, bilet bulmayı zorlaştıracak ve özellikle ara şehirlerden yolculuk yapanların alternatif arayışına girmesine neden olacak.

Manisa Mesir Macunu, Avrupa'dan Coğrafi İşaret Tescili Aldı Haber

Manisa Mesir Macunu, Avrupa'dan Coğrafi İşaret Tescili Aldı

MANİSA (İHA) - Türkiye'nin ve dünyanın en eski geleneklerinden biri olan Mesir Macunu, Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaret olarak tescillendi. Manisa, tarihi festival geleneğiyle tanınırken, Mesir Macunu'nun bu tescili sayesinde uluslararası düzeyde tanınması hedefleniyor. Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, bu başarıyı "Manisa'mıza hayırlı uğurlu olsun" diyerek kutladı. Tanık, Mesir Macunu'nun önce 2012 yılında UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras olarak kabul edildiğini hatırlatarak, 2018'de Türkiye'de coğrafi işaret aldığını ve şimdi de Avrupa'da tescillendiğini belirtti. Tanık, "Avrupa Birliği tescilini de aldıktan sonra bu geleneğimiz ve dolayısıyla mesir macunu ürünümüz artık tamamıyla, bir şekerleme ürünü olmasının dışında gelenek ve ürünün kendisi ile birlikte tescillenmiş oldu. Avrupa Birliği'ne üye tüm ülkelerde bu almış olduğumuz belge yayınlanacak ve ulaşamadığımız birçok kişiye bu şekilde Avrupa'da da ulaşmış olacağız" diyerek bu başarının hem Manisa'nın hem de Türkiye'nin turizmine önemli katkılarda bulunacağına inandığını ifade etti. Manisa'nın bu geleneğini yaşatmak ve ulusal pazarda hak ettiği değeri kazandırmak için destek veren herkese teşekkür eden Tanık, "Emek veren herkesin katkılarıyla bu belgeyi aldık. Mesir Macunu, tarihsel ve kültürel bağlarıyla sadece Manisa'nın değil, Türkiye'nin de önemli bir değeri" dedi. Mesir Macunu'nun ve bu yıl 484. kez kutlanan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali'nin tarihçesi ise oldukça ilginç. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan’ın hastalığına şifa bulmak amacıyla Merkezefendi tarafından geliştirilen bu özel karışım, 41 çeşit baharat ve ot içeriyor. Merkez Efendi, bu macunu hazırladıktan sonra Hafsa Sultan'ın iyileşmesi üzerine halkla paylaşılması için Manisa'nın merkez cami kubbesinden dağıtılmasını sağlamış. Nisan aylarında düzenlenen festivalde, bu gelenek yaşatılarak macunun halka saçılması sağlanıyor. Mesir Macunu içindeki 41 çeşit baharat, sağlık açısından faydalı özellikler sunuyor. Bu baharatlar arasında tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, zencefil, safran ve kimyon gibi bilinen birçok baharat yer alıyor.

Tarihi eserlerimiz yuvaya dönüyor Haber

Tarihi eserlerimiz yuvaya dönüyor

Anadolu Medeniyetler Müzesi'ndeki ‘Kaçış Yok’ sergisini ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Anadolu kökenli olan ve izinsiz yurtdışına çıkarıldığı ispat edilen eserleri yüzde 100’e yakın başarıyla ülkemize getirmeyi başarıyoruz” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde açılan ‘Kaçış Yok’ sergisini ziyaret etti. Manisa’daki Bintepeler arkeolojik alanından kaçak yollarla yurt dışına çıkarıldığı tespit edilen yaklaşık 2 bin 700 yıllık bir kolye de sergi kapsamında sergileniyor. "Bintepeler kolyesi" olarak adlandırılan eserin önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Ersoy, bu kolyenin 3 Eylül’de New York Başkonsolosluğu’na teslim edildiğini belirtti ve sergilenen eserlerin Amerika ve İsviçre’den getirilen ve kolluk kuvvetlerince Türkiye sınırları içinde yakalanan eserlerden oluştuğunu ifade etti. “Kaçakçılıkla mücadelede en önemli silahımız, halkın etkin şekilde dahil olması” Sergiyle birlikte vatandaşlarda farkındalık yaratılmasının hedeflendiğini vurgulayan Ersoy, “Kaçakçılıkla mücadelede en önemli silahımız, halkın etkin şekilde bu mücadeleye dahil olması. Aslında çok sayıda eser yakalandı ve yurt dışından geri getirildi. Ancak daha fazlası, Türkiye sınırları içinde kolluk kuvvetlerimizce yakalanıyor. Yurt dışına kaçırılmış olanlar da Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi tarafından ülkemize geri getiriliyor. 2019’da bu birimi daire başkanlığı seviyesine çıkardık. Hem personel sayısını artırdık hem de daha etkili bir yapıya kavuşturduk. Bu sayede kaçakçılıkla mücadelede protokol sayısını hızla artırıyoruz” dedi. “Anadolu kökenli ve izinsiz çıkarıldığı ispatlanan eserleri ülkemize getirmeyi başarıyoruz” Kaçırılan eserlerin iadesinin normalde yıllar süren ve milyonlarca dolar gerektiren bir süreç olduğunu belirten Ersoy, artık bu eserlerin 7-8 ay gibi daha kısa sürede ve daha az maliyetle geri alındığını söyledi. Kaçakçılıkla mücadelede en etkili yolun alıcıyı caydırmak olduğunu vurgulayan Ersoy, “Defineciyi caydırmak istiyorsanız, önce alıcıyı caydırmanız gerekir. Yaptığımız çalışmalar alıcıları caydırdı ve bunun sonuçlarını son 7 yıldır çok ciddi şekilde topluyoruz. Örneğin, 1970’lerde Amerika’ya götürülen ve Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergilenen bir eserden şüphelenilerek bize bilgi verildi. Ancak eseri geri almak için onun Anadolu kökenli olduğunu ve izinsiz çıkarıldığını bizim ispatlamamız gerekiyor. Bu noktada Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi çok etkili bir performans sergiliyor. Anadolu kökenli olduğu ve izinsiz çıkarıldığı ispatlanan eserleri neredeyse yüzde 100 başarıyla ülkemize getirmeyi başarıyoruz” dedi. “İzinsiz eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz, sonunda farkına varırız ve geri alırız” Yurt dışına kaçırılan ve Türkiye’ye iadesi sağlanan son eser olmadığını belirten Ersoy, “Bu farkındalık çalışmalarıyla tüm dünyada bir algı oluşturuyoruz. Artık herkes biliyor ki izinsiz olarak Anadolu kökenli bir eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz, eninde sonunda Türkiye bunu fark edecek ve büyük bir hukuk mücadelesiyle geri alacak. Mesela burada antik bir mermer baş var. Yabancı bir koleksiyoner tarafından edinilmiş, ancak vefatından sonra miras olarak çocuklarına kalmış. Çocukları, ‘Türk hükümeti eninde sonunda bu eseri geri alır, büyük bir hukuk mücadelesi vermek zorunda kalırız’ diyerek kendileri bize başvurdular. ‘Eğer Anadolu kökenli olduğunu ispatlarsanız, gönüllü olarak iade ederiz’ dediler. Biz de ispatı yaptık ve eser bize iade edildi. Bu tür çalışmaların sayısı giderek artıyor. Ayrıca daha fazla protokol yaparak diğer ülkelere de örnek oluyoruz. Dünyaya bu durumun utanç verici olduğunu kabul ettirmeniz gerekiyor, çünkü sonuçta çalıntı bir esere ev sahipliği yapıyorsunuz ve o eseri ülkesine geri vermelisiniz. Bu serginin amaçlarından biri de bu farkındalığı artırmak” diye konuştu. Türkiye’de koruma altına alınan 51 eser, 29 Eylül’e kadar Anadolu Medeniyetler Müzesi’ndeki ‘Kaçış Yok’ sergisinde ziyaret edilebilecek.

Türkiye’nin ikinci yerli otomobili 2025’te seri üretime başlayacak. Haber

Türkiye’nin ikinci yerli otomobili 2025’te seri üretime başlayacak.

HABAŞ Otomotiv Genel Müdürü Hüseyin Urkun, “HABAŞ’ın satın aldığı Honda’nın üretim tesisini binek otomobil üretimi amacıyla kullanacağız. Binek araçlarda sedan ve crossover olmak üzere iki farklı model üretmeyi planlıyoruz. Ayrıca, binek araçlarımız hibrit, plug-in hibrit ve benzinli olmak üzere üç versiyona sahip olacak,” dedi. Urkun, ticari ve binek araç üretiminde yaklaşık 1 milyar avroluk bir yatırım yapılacağını belirterek, “HABAŞ’ın satın aldığı Honda’nın üretim tesisini binek otomobil üretimi için kullanacağız. Binek araçlar için sedan ve crossover modelleri üretmeyi düşünüyoruz. Ayrıca, hibrit, plug-in hibrit ve benzinli olmak üzere üç versiyon sunacağız,” ifadelerini kullandı. IAA Transportation Fuarı’nda markanın hedefleri ve yatırım planları hakkında bilgi veren Urkun, HABAŞ’ın 2021’in başında İzmir Çiğli’de AR-GE faaliyetlerine başladığını ve Manisa’da 100 bin metrekarelik bir alanda seri üretim fabrikası kurduklarını belrtti. Urkun, bu fabrikanın 2025’in başında seri üretime geçeceğini ve “Fuarda tanıttığımız araçların ön üretimlerini Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki iki fabrikada gerçekleştiriyoruz. Sonrasında tüm araçları Manisa’daki organize sanayi bölgesine taşıyacağız. Honda fabrikasını da kullanarak, kataforez hatları gibi işlemleri orada yapıyoruz. Boya alt işlemlerini tamamlayıp, İzmir’deki organize sanayi bölgesinde montajı yapıyoruz,” diye ekledi. “BİNEKTE ‘HİBRİT, PLUG-İN HİBRİT VE BENZİNLİ’ OLMAK ÜZERE ÜÇ VERSİYON VAR” Urkun, binek otomobil üretme planlarını şu şekilde özetledi: “HABAŞ’ın satın aldığı Honda’nın Şekerpınar’daki üretim tesisini binek otomobil üretiminde kullanacağız. Sedan ve crossover olmak üzere iki model üretmeyi hedefliyoruz. 2025’in sonuna doğru binek otomobili tanıtacağız. Hibrit, plug-in hibrit ve benzinli olmak üzere üç versiyon sunacağız. Tasarımları kendi bünyemizde geliştirdik. Şu anda binek araçlarda Volvo motoru kullanıyoruz, hafif ticari araçlarda ise Renault motorları kullanılacak.” Üretilecek araçlarda kullanılacak bataryaların Uzak Doğu’dan temin edildiğini belirten Urkun, “HABAŞ markalı bataryalar kullanıyoruz. Tüm araçlarda HABAŞ bataryası mevcut. Bataryaların belgesi, tipi ve onayı bize ait. Bataryaları orada üretip getiriyoruz, burada paketleme ve diğer montaj işlemlerini yapıyoruz,” şeklinde konuştu. “YATIRIM TUTARI TİCARİ ARAÇLARLA BİRLİKTE 1 MİLYAR AVROYU BULABİLİR” Otomobil üretimi için yatırımların devam ettiğini belirten Urkun, “Şu ana kadar otomobil yatırımları 250-300 milyon avroyu buldu. Toplam yatırım tutarının ticari araçlarla birlikte 1 milyar avroya ulaşabileceğini düşünüyoruz,” dedi. Honda fabrikasının üretim kapasitesini 75 bin adede çıkaracaklarını belirten Urkun, “Honda’dan aldığımızda kapasite 50 bindi. Şimdi 75-100 bin arasında artırıyoruz. Tüm bantları yeniliyoruz. Manisa’da hafif ticari araçlar dahil 20 bin adet üretim kapasitesine ulaşacağız,” diye ekledi. Bayi ağı oluşturma çalışmalarına başladıklarını belirten Hüseyin Urkun, “Uygun fiyatlı araçlarla piyasaya çıkmayı hedefliyoruz ve rakiplerimizin fiyatlarının altında kalmayı planlıyoruz,” diye sözlerini tamamladı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.