Hava Durumu

#Mehmet Gem

TOURISMJOURNAL - Mehmet Gem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Gem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yeşil Pasaport Sahiplerine Çipli Pasaport Uyarısı Geldi Haber

Yeşil Pasaport Sahiplerine Çipli Pasaport Uyarısı Geldi

Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Turizm Komisyonu, pandemi döneminde geçerlilik süreleri kaşe ile uzatılan yeşil pasaportların yurt dışı seyahatlerde sorunlara neden olduğunu belirterek, pasaport sahiplerini çipli pasaport temin etmeleri konusunda uyardı. ÜLKEDEN SORUNSUZ ÇIKIŞ İÇİN ÇİPLİ PASAPORT ALINMALI TÜRKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem, pandemi döneminde geçerlilik süreleri 2026-2027 veya daha ileri tarihlere kaşe ile uzatılan yeşil pasaportların, havalimanı güvenlik birimleri tarafından geçerli kabul edilmeyebileceği konusunda açıklama yaptı.  Gem, yurt dışına çıkışlarda iptallere ve maddi-manevi kayıplara neden olan kaşeli yeşil pasaportlarla ilgili, "Pasaportlarının geçerli olduğunu düşünen birçok vatandaş, çipli pasaportlarını almadığı için turlarına katılamamakta ve mağduriyet yaşamaktadır. Yeşil pasaportu kaşe ile uzatılmış olan tüm vatandaşlarımız, mağduriyet yaşamamak için vakit kaybetmeden bağlı oldukları nüfus müdürlüklerinden çipli pasaport başvurusunda bulunmalıdır" çağrısında bulundu. SEYAHATLERDE MAĞDURİYET YAŞANABİLİYOR Yurt dışında geçerli sayılmayan kaşe ile uzatılmış pasaportlar, havalimanı güvenlik kontrollerinde problem yaratıyor. Sorundan habersiz vatandaşlar kaşeli pasaportları ile turlarına katılamıyor, seyahat iptalleri ve maddi kayıplar gibi çeşitli mağduriyetler yaşıyor. TÜRKONFED, pasaport sahiplerini yurt dışı seyahat planlamaları öncesinde pasaportlarını kontrol etmeleri ve güncel geçerliliği olan bir pasaporta sahip olmaları konusunda uyardı.

Rus Turizminde Çifte Tehdit: ABD Ambargosu ve Sahte Döviz Krizi Haber

Rus Turizminde Çifte Tehdit: ABD Ambargosu ve Sahte Döviz Krizi

Türkiye’nin turizm sektörü, son dönemde iki büyük sorun arasında sıkışmış durumda. ABD’nin Rusya’ya uyguladığı ödeme sistemleri ambargosu ve Türkiye’de gündeme gelen sahte döviz krizi, Rus turist akışını tehlikeye sokuyor. Turizmciler, bu durumun ciddi gelir kayıplarına neden olabileceği konusunda uyarıyor. Yaklaşık 7 milyon Rus turistin geleceği belirsiz bir hal alırken, sektör temsilcileri çözüm arayışını sürdürüyor. ABD AMBARGOSU VE UNIONPAY BELİRSİZLİĞİ ABD, Rusya’nın Gazprombank ve UnionPay ödeme sistemlerini hedef alan yeni yaptırımlar uyguladı. Rusya’daki turistlerin Türkiye’ye tatil planları bu gelişme ile sekteye uğradı. 2025 sezonu için erken rezervasyon yapan Rus turistler, ödeme sistemlerindeki belirsizlikler nedeniyle tatil planlarını askıya alırken, acenteler ve turizmciler durgunluktan şikayet ediyor. TÜRSAB Başdanışmanı Hamit Kuk, UnionPay’e getirilen yaptırımların Rusya’dan gelen turistlerin ödeme yapmasını zorlaştıracağını ve bu durumun turizm gelirlerine ağır darbe vurabileceğini belirtti. Kuk, ödeme sistemlerindeki ambargonun çözülmemesi halinde, Rus turist sayısında yüzde 30-40 oranında düşüş yaşanabileceğini söyledi. SAHTE DÖVİZ KRİZİNİN EKLEDİĞİ SORUNLAR Türkiye’de patlak veren sahte dolar krizi, ödeme sistemi sorunlarına bir katman daha ekledi. Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR), Rus turistlere eski Amerikan doları yerine yeni tasarım dolar veya farklı bir para birimi getirmelerini önerdi. Ancak bu uyarı, Rus turistlerin endişelerini artırmış durumda. Sahte döviz sorununun, turistlerin ödeme yapma yöntemlerini daha karmaşık hale getirdiği belirtiliyor. Hamit Kuk, sahte döviz krizinin kısa vadede sektörü etkileyebileceğini, ancak uzun vadede bu sorunun çözülebileceğini ifade etti. Buna rağmen, kısıtlı nakit taşıma kapasitesi ve kredi kartı işlemlerindeki aksaklıkların sektörde zincirleme sorunlara yol açabileceğini belirtti. ERKEN REZERVASYONLARDA BÜYÜK YAVAŞLAMA Turizmciler, erken rezervasyon döneminde Rusya’dan gelen taleplerin ciddi anlamda azaldığını belirtiyor. Rus turistlerin yüzde 35-40’ının kasım-nisan ayları arasında yapılan erken rezervasyonlardan oluştuğunu ifade eden Kuk, mevcut durumu "çok ciddi bir kriz" olarak nitelendirdi. "Diyelim ki bir yolunu bulup turisti getirdik, tatil ödemesi nasıl tahsil edilecek?" diyen Kuk, çözüm bulunamazsa turizm sektörünün büyük kayıplar yaşayacağını söyledi. 7 MİLYON TURİSTİN KREDİ KARTI ÇALIŞMAYABİLİR Rus turistlerin Türkiye’deki harcamalarında kullanacakları kredi kartlarının çalışmama ihtimali, nakit taşımalarını gerektiriyor. Ancak, bir turistin yanında ne kadar nakit taşıyabileceği tartışma konusu. Eğer kredi kartı kullanımı mümkün olmazsa, işlemlerin kuyumcular veya döviz büroları üzerinden yapılması gerekecek. Bu da sadece işlem hacmini yavaşlatmakla kalmayacak, aynı zamanda maliyetleri artırarak tur paket fiyatlarını yükseltecek. Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Mehmet Gem, İran pazarının da benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Ben sadece Rusya kanadının değil, İran kanadının da bu ambargoya tabi olacağını tahmin ediyorum. En büyük pazarımız Rusya’da kaybedeceğiz, bir diğer önemli pazar İran da sıkıntıda. Dolayısıyla iki büyük pazar tehlikede" diyen Gem, ambargoların çözümü için ABD ile müzakerelerin önemine vurgu yaptı. 2025 ZOR BİR YIL OLACAK Turizmciler, 2025 yılının 2024’ten daha zor geçeceğini düşünüyor. Hamit Kuk, "Bakanlık ve hükümet konuyu biliyor ve bu konuda adım atacaklardır. Ancak 20 Ocak’ta göreve başlayacak Trump hükümetinin buna reaksiyonu ne olacak? Şu an çok belirsiz" dedi. Türkiye’nin Rusya ile tarihsel ve ekonomik bağları nedeniyle ambargoların insani yönlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Sektör temsilcileri, turizmdeki belirsizliklerin 2025 yılına kadar çözülmesini umut ediyor. Ancak mevcut sorunların gölgesinde, turizm sektörünün zor bir dönemden geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Fahiş fiyatlar hem yerli hem yabancı turisti kaçırdı Haber

Fahiş fiyatlar hem yerli hem yabancı turisti kaçırdı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 'nun verilerine göre, nisan, mayıs ve haziran aylarında turizm geliri bir önceki yıla göre yüzde 12 arttı. Bu, turizm gelirlerinde ikinci çeyrek rekorunun kırıldığını gösteriyor. Aynı dönemde gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 15 artarak 16 milyon kişiye ulaştı. Söz konusu rakamlara rağmen tatil noktalarında gözle görülür bir artış olmadı. Turizmci boş otellerden, turist de yüksek fiyatlardan yakınıyor. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, tatile gitmek isteyen vatandaşların, ücretsiz kıyılara ücret ödeyerek girmesinin, bir restoranda yediği yemeğin üstüne servis ücreti ödemesinin ve turizm sezonunun 5 aya indirgenmesinin başlıca sorunlar olduğunu söyledi. TÜKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem de Türkiye’nin turizmde gözde noktası olan Antalya’da her yıl oteller yüzde 100 doluyken bu sene otellerin yüzde 60’ını güç bela doldurduğunu vurguladı. ‘TATİL YAPMAK LÜKS OLDU’ TÜKONFED Başkan Vekili Av. Güllü, tatil bölgelerinin neden boş kaldığını şöyle anlattı: “Tatil yapmak vatandaşlar için lüks haline geldi. Tüketici, bu sene fahiş fiyatlarla çok fazla karşılaştı. Tatil bölgelerinde özellikle birçok ürün piyasa değerinin çok çok üstünde satılıyor. Ancak bu fahiş fiyatların temel sorunu şu; Ülkemizde turizm denildiği zaman sadece 5 aylık zaman dilimi kapsanıyor. Mayıs ayından eylül ayına kadar ki süreci göz önüne alıyoruz. Açıkçası tüm işletmeler de buna göre hazırlık yapıyor. Böyle olunca da turizm işletmeleri kira bedellerini 12’ye değil 5’e bölerek bir sezon geçiriyorlar. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. ÇÖZÜM: TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRMEK “Fakat biz burada 12 aylık bir döneme yayabilmiş olsak turizmi, çok daha farklı olacak. Turizmi çeşitlendirebilsek; sağlık turizmi, kaplıca turizmi, spor turizmi, kongre turizmi gibi. O zaman çok daha farklı olacak. Ülkemizde 12 ay boyunca turizmi teşvik edebilecek birçok şey var. Ama maalesef turizm bu 3-4 aylık zaman dilimine yayıldığı için işletmeler tüm masraflarını ve kazançlarını bu dönemde çıkartmaya çalışıyor.” ‘FAHİŞ FİYATLARA MÜDAHALE GEREKLİ’ Tatile giden vatandaşların yaşadığı sorunları sırasıyla anlatan Av. Güllü, Kültür ve Turizm Bakanlığının bu soruna el atması gerektiğini vurguladı: “Fahiş fiyatların en büyük etkisi de şu oldu; Türkiye artık turistik olarak seyahat edilebilir bir ülke olmaktan çıktı. Artık Türkiye pahalı bir ülke konumuna geliyor. Bizim kendi insanımız bile Yunan adalarını tercih ediyor. Ayvalık'a gittiğiniz zaman feribotta Yunan adalarına geçmek için sıra bekleyen yığınla insan görebilirsiniz. "Ülkemizde turizmi bitirmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Mesela bugün bir restoranda gittiğiniz zaman bir yemek yediğinizde örneğin ücreti diyelim ki 4 bin lira tuttu veya 5 bin lira tuttu. Hemen restoran sahibi, servis ücreti adı altında aldığınız hizmete yüzde 10 zam koyuyor. 5 bin liralık bir yemek yiyorsunuz ki bu da fahiş bir rakam. 5 bin liranın üstüne 500 lira daha ödemek zorunda kalıyorsunuz. "Affedersiniz ama insanı kazıklayan işletmeye, otele, fazla fazla fiyat çıkartan bir yere bir defa gidilir bir daha gidilmez. O yüzden de insanımız şu mantıkla hareket ediyor. 'Benim Türkiye'de bir günlük harcamamla Yunan adalarında 3 günlük tatil yapabiliyorum. O halde ben niye Türkiye'yi tercih ediyorum?' diyor. Eğer bu şekilde devam edilirse kamu otoritesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı bu olaylara müdahale etmezse gelecek senelerde bugünleri dahi arayacak hale geliriz.” ‘TURİZM İYİYE GİTMİYOR’ TÜKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem, aynı zamanda Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı. Gem, açıklanan rakamların bir şey ifade etmediğini söyleyerek şöyle konuştu: “Bugün TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla bizim bakanlığımızın açıkladığı turizm gelirleri sayısı anlamında eş düzey bir görüntü var. Turizm konuşulduğu gibi iyiye gitmiyor. Bu iş sadece sayısal açıklamalarla, gelir anlamındaki rakamlarla bir şey ifade etmez. 2021’den beri Antalya’dayım, ilk defa bu sene temmuz ayında otellerin derin boşlukları olduğunu görüyorum. ‘PAHALI ÜLKE OLDUK’ “Bu olumsuzluk ekonomi yönetimimizin dövize uygulamış olduğu baskıdan dolayı maalesef turizmciler daha önceden kur farkı geliri yaratırlardı, bununla kazandıklarını maliyetlerine ilave gelen harcamalarda kullanırlardı ve dolayısıyla ücretlere zam yapmazlardı. TÜİK’e göre enflasyon yüzde 70 görünüyor ama dışarıya baktığımız zaman ölçülen enflasyon yüzde 150-200 civarında. Dolayısıyla otelciler dışarıdan mal tedariğinde bulundukları zaman kur farkı geliri de oluşmadığı için fiyatlara döviz bazında zam yapmaya başladılar. Biz şu anda pahalı ülke konumuna geldik.” KANUNSUZ KIYI İŞGALİ Son yıllarda tatil bölgelerinde yaşanan en büyük sorunlardan biri de çeşitli işletmelerin kıyıları ihlal etmesi oldu. Vatandaş hakkı olan kıyıda ücretsiz bir şekilde yüzemiyor. Denize girmek isteyen vatandaştan giriş ücreti kesiliyor üstüne kıyıyı işgal eden işletmeden de belli bir miktar harcama yapması bekleniyor. TÜKONFED Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, konuya ilişkin şu ifadeleri kaydetti: “Kıyı kanuna göre kıyılar, ücretsiz olarak halkın kullanımına açılmak zorunda. Belediyelerden oradan buradan kıyı kenarını kiralayan işletmeler, şezlong mesafelerini en fazla kıyıya 50 metre uzak tutmak zorundalar. Dolayısıyla işletmelerini halkın geçişine engel olmayacak şekilde dizayn etmeleri gerekir. Ayrıca bir işletme giriş ücreti alamaz. Giriş ücreti ve harcama limitinin konulması kanuni değil. Ancak orada işletmeden bir şezlong ya da şemsiye kiralıyorsanız tabi ödersiniz. "Ama siz plaja giriyorsunuz diye işletmenin herhangi bir materyalini kullanmadan orada yüzeceksiniz diye herhangi bir giriş ücreti vermemelisiniz. Harcama limiti meselesinde de kimseyi zorlayamazlar. Çünkü Tüketici Kanu’nun 6. maddesinde bir mal ve hizmetin alımı bir başka mal ve hizmetin alımına tabi tutulamaz. Açıklamak gerekirse; siz oraya girdiğiniz zaman orada illa harcama yapacaksınız diye bir şey yok. Harcama yapmazsanız bile o parayı alacağız mantığıyla hareket edemezler. Bu yasal bir uygulama değil.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.