Hava Durumu

#Mersin

TOURISMJOURNAL - Mersin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ağustos’ta Yabancı Konut Satışı Düştü: Ruslar İlk Sırada Haber

Ağustos’ta Yabancı Konut Satışı Düştü: Ruslar İlk Sırada

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 Ağustos ayına ilişkin konut satışı verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye'den en çok konut alan yabancı ülke vatandaşları Ruslar oldu. Yabancılara konut satışında ilk sırayı İstanbul alırken, İstanbul'u Antalya ve Mersin izledi. Özellikle turizm açısından popüler olan bu şehirler, yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Dünya gazetesinin haberine göre, yabancılara konut satışı ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %26,2 düşüş göstererek 2 bin 257 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları ocak-ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %40,0 azalarak 15 bin 68 oldu. Bu durum, hem konut piyasasında hem de turizm sektöründe değişen dinamikleri yansıtıyor. Öte yandan ağustos ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,7 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 838 ile İstanbul, 696 ile Antalya ve 174 ile Mersin oldu. Bu iller, Türkiye'nin turistik cazibe merkezleri arasında yer alıyor ve yabancı yatırımcılar için önemli birer destinasyon. Konut satışları yılın zirvesinde: Ağustos ayında 134 bin 155 satış yapıldı. En çok konutu Ruslar aldı. Ağustos ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 381 ile Rusya Federasyonu, 171 ile İran ve 161 ile Ukrayna vatandaşlarına yapıldı. Bu durum, Türkiye'nin hem konut hem de turizm sektörü için stratejik bir pazar olduğunu gösteriyor.

9 bin yıllık Yumuktepe Höyüğü'nde kazı çalışmaları sürüyor Haber

9 bin yıllık Yumuktepe Höyüğü'nde kazı çalışmaları sürüyor

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Yumuktepe Höyüğü'nde kazı çalışmalarında incelemelerde bulundu. Mersin'in Toroslar ilçesindeki 9 bin yıllık Yumuktepe Höyüğü'nde kazı çalışmaları sürüyor. Vali Ali Hamza Pehlivan, Demirtaş Mahallesi’ndeki kazı alanında incelemede bulundu. Emekli Vali-Müsteşar, Tabiat Varlıkları Kurulu Üyesi Enis Yeter’in de iştirak ettiği ziyarette Vali Pehlivan, 9 bin yıl öncesinden günümüze kadar kesintisiz olarak yerleşim tespit edilen, tarih öncesi uygarlıkların teknolojik, toplumsal ve günlük yaşamlarına dair önemli bilgiler sunan Yumuktepe Höyüğü’nde devam eden arkeolojik kazı çalışmaları ve çıkarılan eserlerle ilgili kazı başkanı Bari Aldo Moro Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giulio Palumbi ve kazı koordinatörü İnönü Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhan Ulaş’tan bilgi aldı. Vali Pehlivan’a, Toroslar Kaymakamı Mehmet Soğukpınar ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay eşlik etti. Yumuktepe Höyüğü'nün önemi İlk yerleşimin Neolitik dönemde başladığı ve kesintisiz olarak devam ettiği Yumuktepe Höyüğü’nde yapılan botanik incelemeler sonucunda; Kafkasya Bölgesi ile Yunanistan’daki bazı Neolitik yerleşim yerinde bulunan bir buğday türünün ilk ıslah merkezinin olduğu ve buradan batıya ve Avrupa’ya gönderilmiş olduğu kanıtlanmıştır. Yumuktepe Höyüğü’nde ekmeğin kalitesini belgelemek için mühür vurulması bir nevi sertifikalandırılması da şu ana kadar elde edilen bilgilere göre, insanlık tarihinde bir ilktir. Anadolu topraklarında tümüyle kurallı olarak uygulandığı anlaşılan ve bu nedenle önemli bir ilerleme sayılan, en eski savunma sistemi (burç-hisar) Yumuktepe Höyüğü’nde bulunmuştur.

Tekli: "Havalimanı sanayi sektörünü uçuracak" Haber

Tekli: "Havalimanı sanayi sektörünü uçuracak"

Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Başkanı Sabri Tekli, geçtiğimiz ay hizmete giren Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın sanayi sektöründe büyük heyecan oluşturduğunu belirterek, "Bu havalimanı ile birlikte ihracat rakamlarımız rekor kıracak" dedi. Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın Türkiye’nin ikinci büyük havalimanı olmasından büyük gurur duyduklarını ifade eden Başkan Tekli, "Böylesine güçlü bir havalimanının Mersin’de yapılması kentimizin vizyonu açısından büyük önem taşıyor. Sanayicilerimiz yaklaşık 20 dakikalık mesafede bulunan havalimanından dolayı oldukça mutlu. Çukurova Uluslararası Havalimanı direkt olarak sanayicilerimizin ihracat rakamlarına etki edecektir" diye konuştu. "Tüm sanayicilerimiz umutlu" Mersin’in, Çukurova Uluslararası Havalimanı ile birlikte bölgenin lojistik üstünlüğünü ele geçirdiğini de kaydeden Başkan Tekli, "Bugün limanıyla, OSB-Otoban bağlantısıyla, havalimanıyla bölgenin lojistik anlamdaki en gelişmiş şehri olan Mersin, yatırımcıların da gözdesi haline geldi. Türkiye’nin dört bir yanından yatırım için Mersin’e gelen sanayicilerimiz var. Bu gidişat Mersinli sanayicinin geleceğe umutla bakmasına neden oluyor. Liman ve havalimanının tam ortasında yer alan MTOSB’nin önümüzdeki yıllarda ihracat rakamlarında ciddi yükseliş bekliyoruz" ifadelerini kullandı. "Bölgesel kalkınmanın lokomotifi olacak" Tekli, şöyle devam etti; "Yılda 9 milyon yolcu kapasitesi, 110 bin metrekare terminal alanı ve en geniş gövdeli uçakların dahi iniş yapabileceği 3 bin 500 metre uzunluğa ve 60 metre genişliğe sahip ana pisti ile bölgenin tüm havayolu ihtiyacını karşılayacak olan böylesine güçlü bir havalimanının Mersin’de olması, sadece sanayi değil tüm sektörleri de olumlu etkileyecektir. Sanayi sektöründeki bu olumlu hava zamanla tüm sektörlere sirayet edecek, diğer sektörlerde de olumlu sonuçlar doğuracaktır. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Mersin hem sanayide, hem turizm de hem de işlevsel tarım ürünlerinde ciddi atak sergileyecektir. Özellikle turizm sektörünün dikkati, havalimanı sonrasında Mersin’in bakir koylarına çevrilmiştir. Mersin’in ikinci bir Antalya olmaması için hiçbir engel yok." "Büyük emek var" Mersin ve Adana’nın artık Çukurova Havzası olarak birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyen Başkan Tekli, ‘Havalimanımız Mersin sınırlarında olmasına rağmen Adana’ya da çok yakın. Bu bölgesel bir kalkınmanın başlangıcı anlamına geliyor. Havalimanımızın bölgemize kazandırılması hususunda yoğun emekleri olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu ve Mersin Valimiz Ali Hamza Pehlivan başta olmak üzere tüm emeği geçenlere şahsım, yönetim kurulum ve tüm sanayicilerimiz adına sonsuz teşekkür ederim" dedi.

The Moro variety of 'Mersin blood orange' has received geographical indication registration Haber

The Moro variety of 'Mersin blood orange' has received geographical indication registration

Thanks to the obtained geographical indication registration, the production of the nearly forgotten 'Mersin blood orange' will be encouraged, increasing its cultivation by farmers. Through innovative products, the presence of blood oranges on local and national shelves will expand, ensuring that future generations can also enjoy this fruit. The registration efforts, which have been ongoing for two years, have finally paid off. Since 2020, the Mersinden Women's Cooperative has been working to sustain the production of Mersin blood oranges. Under the 'Mersinden Brand,' they have been selling both fresh and dried forms of the fruit and introduced products like blood orange lemonade and dried blood orange tea to consumers. By raising awareness among producers, the cooperative aimed to add value to the Mersin blood orange, which had been neglected, with trees being cut down and the fruit no longer registered in the Farmer Registration System. In 2022, the cooperative initiated efforts to secure geographical indication status for the fruit. Collaborating with the Mersin Metropolitan Municipality Agricultural Services Department, Prof. Dr. Yavuz Tekeli, President of the Local Products and Geographical Indications Research Network of Turkey, and Metro Turkey, they embarked on the registration process. After two years of dedicated work, the Mersinden Women's Cooperative succeeded in obtaining the geographical indication registration for the blood orange. The goal is to revive blood orange production. Having successfully completed the geographical indication registration process, the Mersinden Women's Cooperative will continue to uphold the responsibilities that come with this certification. They will strictly manage governance and oversight processes and keep developing innovative products related to blood oranges. By getting these products onto store shelves, they aim to further encourage producers and increase production. The geographical indication registration, which serves as an incentive for production, will also help raise the profile of blood oranges. "Mersin blood orange geographical indication registration is a blessing for Mersin and our country." Meral Seçer, President of the Mersinden Women's Cooperative Board, stated, "As the Mersinden Women's Cooperative, we have obtained the geographical indication for Mersin blood oranges, a unique asset of the citrus paradise Mersin. This blood orange, with its taste, scent, and color derived from this land, was facing extinction. We began our efforts in 2020 to ensure its continuation for future generations and to encourage farmers not to give up on its production. We facilitated its presence on national shelves, both as fresh fruit and in dried form through our solar-powered drying facility." Seçer emphasized the importance of geographical indication registration in protecting products and preserving their stories, adding, "Geographical indication products are official quality marks that contribute to protecting the products, the environment, and nature, while also benefiting gastronomy, tourism, and rural development, ensuring people can thrive where they were born. We hope the geographical indication registration for Mersin blood oranges will be beneficial for Mersin and our country."

Sea temperature 32 degrees: Crowds of vacationers at Kızkalesi Haber

Sea temperature 32 degrees: Crowds of vacationers at Kızkalesi

In Mersin, which boasts a 321-kilometer coastline along the Mediterranean, the beaches continue to experience high levels of activity due to the air temperatures rising above seasonal norms. Kızkalesi, located in Erdemli and a significant part of the ancient city of Korykos on UNESCO's World Heritage Tentative List, has become the most crowded spot. Vacationers from all over Turkey and abroad flock to Kızkalesi, where the sea temperature has reached 32 degrees, especially taking a dip in the morning and afternoon to cool off. Mehmet Şirin Öztop, Vice President of the Kızkalesi Culture and Tourism Association, mentioned that they have been enjoying a busy season since the second week of July. "Currently, hotel occupancy rates are at 70%. We have a significant number of expatriates from France and England, and we also have reservations for September," he said. Vacationers prefer swimming in the sea in the morning and afternoon Öztop also pointed out that this July was the hottest in the last 50 years. "We are now in August, and the sea temperature is 32 degrees. Our guests typically avoid swimming between 12:00 and 15:00. They generally enjoy the sea until noon and after 16:00," he added. Svetlana Nizhnik, who traveled from Russia with her family to Kızkalesi after researching online, described the area as an amazing place and recommended it to everyone. Ismet Özdemir, another vacationer, praised Kızkalesi, calling it a beautiful place with wonderful people and a lovely sea. As the school year approaches, children who came with their families also mentioned that they enjoy spending time in the sea with their friends.

Deniz sıcaklığı 32 derece: Kızkalesinde tatilci yoğunluğu Haber

Deniz sıcaklığı 32 derece: Kızkalesinde tatilci yoğunluğu

Akdeniz'e 321 kilometre kıyısı bulunan Mersin'de hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerine seyretmesiyle sahiller de yoğunluk yaşanmaya devam ediyor. Unesco Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Korykos Antik Kenti'nin en önemli parçası Erdemli'de bulunan Kızkalesi'de yoğunluğun en çok yaşandığı nokta oldu. Türkiye'nin her yerinden olduğu gibi yurt dışından da Kızkalesi'ne gelen tatilciler, deniz sıcaklığının 32 derecelere ulaştığı bugünler de özellikle sabah ve öğleden sonra suya girerek serinliyor. Temmuz ayının ikinci haftasından itibaren dolu dolu bir sezon geçirmeye devam ettiklerini belirten Kızkalesi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Öztop, "Şuanda da otellerde doluluk oranlarımız yüzde 70'lerde. Fransa ve İngiltere'den yoğun olarak gurbetçilerimiz geliyor, Eylül ayında da rezervasyonlarımız var" dedi. Tatilciler yoğun olarak sabah ve öğleden sonra denize giriyor Son 50 yılın en sıcak Temmuz ayını geçirdiklerine de dikkat çeken Öztop," Şuanda da Ağsutos ayı içerisindeyiz deniz sıcaklığı 32 derece. Özellikle misafirlerimiz 12 ile 15.00 arasında denize girmeyi tercih etmiyorlar. Genelde 12'ye kadar ve 16.00'dan sonra denize girerek tadını çıkarıyorlar" diye konuştu. Rusya'dan ailesiyle birlikte tatil için internetten araştırma yaparak Kızkalesi'ne gelen Svetlana Nizhnik ise bölgenin muazzam bir yer olduğunu belirterek gelmek isteyen herkese öneride bulundu. Kızkalesi'nin namı üstünde güzel bir yer olduğuna değinen tatilcilerden İsmet Özdemir'de denizin ve insanlarının güzel olduğunu kaydetti. Okulların açılmasına az bir süre kala aileleri ile birlikte tatile gelen çocuklarda, arkadaşlarıyla denizde zaman geçirdiklerini söyledi.

"We will leverage the positive impact of Çukurova Airport on tourism" Haber

"We will leverage the positive impact of Çukurova Airport on tourism"

The Culture and Tourism Evaluation meeting was held under the chairmanship of Governor Pehlivan. Speaking at the meeting, which took place at the Governor's Office, Pehlivan said, "The Çukurova International Airport was inaugurated with the presence of our President, Recep Tayyip Erdoğan. This significant and large-scale investment will have positive impacts on our region, our province, and all sectors within our province. One of the sectors that will be positively affected is tourism. As Mersin, we must and will make the best use of the positive impacts and advantages that Çukurova International Airport will bring to the tourism sector." "Mersin will raise its standards in the tourism sector even higher" Pehlivan stated that with the support and patronage of the Ministry of Culture and Tourism, they will continue to work with all stakeholders in the tourism sector, increasing their efforts effectively. "Under the patronage and coordination of our Governorship, our working groups, consisting of the Provincial Directorate of Culture and Tourism, the Turkish Tourism Promotion and Development Agency, the Çukurova Development Agency, the National Agency, and institutions and organizations on our Governorship's Tourism Promotion Commission, as well as sector representatives, are making plans covering the short, medium, and long term. Our existing action plans are being updated. We believe that in the upcoming period, Mersin will raise its standards in the tourism sector even higher." At the meeting, culture and tourism activities across Mersin, projects and efforts carried out to develop the tourism sector, and future steps were evaluated. The meeting was attended by Deputy Governor Ahmet Gazi Kaya, EU and Foreign Relations Office Coordinator Murat Ozan, Provincial Director of Culture and Tourism Hakan Doğanay, Deputy Directors Erkan Akyüz and Emel Gökbel, Acting Museum Director Mustafa Ergün, Acting Coordinator of the Mersin Çukurova Development Agency Hakan Bozlu, and architect Basri Aydemir.

Kıbrıs'a seyahat artık 1,5 saate düştü Haber

Kıbrıs'a seyahat artık 1,5 saate düştü

Mersin'in Anamur ilçesinde açılan feribot ve deniz uçağı iskelesinden kiralanan feribot ile Kıbrıs'a ulaşım 1,5 saate düştü. Mersin Anamur-Girne arasında seferlerin yapıldığı iskelenin resmi açılışını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptı. Kıbrıs'a en yakın nokta olan Anamur'da yapılan feribot ve deniz uçağı iskelesi, 2 ay önce tamamlandı. Valilik öncülüğünde ilçe kaymakamlığı, Ticaret ve Sanayi Odası ile iş adamlarının desteğiyle organizasyonu sağlayacak şirket kuruldu. Gümrük binasıyla birlikte hazır olan iskeleden KKTC'nin Girne Limanı'na 1,5 saatte ulaşım sağlanması için kiralanan 450 kişilik feribot geçtiğimiz ay hizmete başladı. İskelenin resmi açılış ise bugün KKTC Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ile il ve ilçe protokol üyelerinin katılımı ile yapıldı. Bakan Uraloğlu: Törende konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, "Sözlerime, İsrail'in bebek, çocuk ve masum sivillerden oluşan binlerce Filistinli kardeşimizi şehit ederek Gazze'de gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırıları nefretle kınadığımızı hatırlatarak başlamak istiyorum. Cumhurbaşkanımız da Filistin davasına olan desteğimizi ve Filistinli kardeşlerimizle dayanışmamızı göstermek amacıyla 31 Temmuz'da Tahran'da şehit olan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye'nin şehadeti sebebiyle bugünü milli yas ilan etti. Kimsenin şüphesi olmasın ki Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin'de kalıcı barışa giden yolun açılması için Türkiye her türlü sorumluluğu almaktadır ve üzerine düşen ne varsa yapmaya hazırdır. Bu vesileyle İsmail Heniye ve tüm İsrail saldırılarında şehit olan tüm Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Filistin'de yaşatılan bu zulmün bir an evvel sona ermesini Rabbimden niyaz ediyorum" dedi. "Anamur Limanı'nı uluslararası liman olarak belgelendirdik" Bakan Uraloğlu, 10 Ağustos'ta açılışını gerçekleştirecekleri Çukurova Uluslararası Havalimanı, Çeşmeli-Kızkalesi Otoyolu Projesi, genişletilen Mersin Uluslararası Limanı, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren hattıyla Mersin'in gelişim hızına bağlı olarak ortaya çıkan ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak ve geleceğe hazırlamak için çok güçlü bir ulaşım ağı tesis ettiklerini söyledi. Açılışını gerçekleştirecekleri Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi'nin de Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen bir proje olduğunu ifade eden Uraloğlu, "Toplam uzunluğu 350 metre olan iskelemizi yolcu tekneleri, yatlar, feribotlar ve deniz uçaklarının yanaşmasına uygun şekilde inşa ettik. 12 Aralık 2023 tarihinde de işletilmesi amacıyla Bakanlığımız tarafından Mersin Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına devrettik. Devir işleminin ardından 15 Mart 2024'de Mersin Valiliği tarafından Anamur Ticaret ve Sanayi Odası (ANTSO) Denizcilik Turizm Ticaret ve Anonim Şirketi'ne kiralanmıştır. Şirket tarafından gerçekleştirilen ek üst yapı yatırımları sonrası yapılan başvurunun ardından Bakanlığımızca yapılan denetimler sonucunda da Anamur Limanı'nı uluslararası liman olarak belgelendirdik" dedi. "Türkiye ile KKTC arasındaki en kısa mesafeli deniz rotası oldu" Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi'nin Mersin-Gazimağusa, Taşucu-Girne, Mersin-Girne, Taşucu-Gazimağusa Ro-Ro hatlarının ardından Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yolcu ve araç taşımacılığı yapılmasına imkan sağlayan en kısa deniz mesafesine sahip 5. kapısı olarak hizmete başladığını belirten Uraloğlu, Anamur-Girne rotasının da 2 saatten daha az bir süreyle Türkiye ile KKTC arasındaki en kısa mesafeli deniz rotası olduğunu kaydetti. Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından verilen hat uygunluk yazısı ile söz konusu iskeleden KKTC'nin Girne Limanı'na yolcu seferlerinin başladığını ifade eden Uraloğlu, "12 Haziran'dan bu yana Piyale Paşa isimli yüksek hızlı hafif yolcu gemisi ile düzenlenen 31 gidiş ve 31 dönüş seferlerinde toplamda 6 bin 841 yolcu taşınmıştır. Hiç şüphesiz ülkemizin KKTC'ye en yakın noktası olan Anamur'da bulunan iskelemizin işletmeye alınması ve deniz trafiğine açılması ilçemizin ve bölgemizin ekonomisine ve turizm faaliyetlerine büyük katkı sağlayacaktır" diye konuştu. "Mersin'in ulaşım ve iletişim altyapısına 119 milyar liranın üstünde yatırım gerçekleştirdik" Mersin'de çok büyük ulaşım altyapı projelerini hayata geçirdiklerine dikkat çeken Uraloğlu, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Mersin'in ulaşım ve iletişim altyapısına 119 milyar liranın üstünde yatırım gerçekleştirdik. 10 Ağustos'ta açılışını gerçekleştireceğimiz Çukurova Uluslararası Havalimanı'mız başta Mersin ve Adana ile Osmaniye ve Niğde'ye de olan yakınlığıyla bu şehirlerde yaşayan 5 milyonun üstündeki vatandaşımıza hizmet ederek; Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine açılan kapısı olacak. Bölgedeki işletmelerin Havayoluyla daha hızlı ve etkin bir şekilde mal taşımasını, yerel işletmelerin küresel tedarik zincirlerine entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. Özellikle tarım faaliyetlerinin gelişmişliğiyle bilinen Çukurova Bölgemizde üretilen tarım ürünleri gibi hızlı bozulan ve zamanında teslimat gerektiren malların taşınmasında hava yoluyla lojistik avantajlar sağlayacaktır. Ayrıca, bölge ve ülke genelinde doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 3 bin kişinin istihdam edilmesine imkan sağlayacaktır." "2,5 saat süren seyahat süresini 18 dakikaya düşüreceğiz" Havalimanı ile birlikte Mersin'in gelişimine katkı sağlayacak Çeşmeli-Kızkalesi otoyolu projesini de 3 yıl içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini dile getiren Uraloğlu, "42 kilometre ana gövde ve 11 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 53 kilometrelik bir yol inşa ederek, 2,5 saat süren seyahat süresini 18 dakikaya düşüreceğiz" dedi. Bölgenin ve ülkenin önemli raylı sistemlerinden olan Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Projesi'ne de devam ettiklerini vurgulayan Uraloğlu, "Projenin tamamlanmasıyla mevcutta 361 kilometre olan hattı 312 kilometreye düşüreceğiz. Yaklaşık 6,5 saat olan seyahat süresini de 2 saat 15 dakikaya indireceğiz" şeklinde konuştu. "Mersin, denizcilik sektörü için çok daha önemli bir merkeze dönüştü" Genişletme çalışmaları süren Mersin Limanı'nın yanında açılışını gerçekleştirecekleri Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi ile Mersin'in denizcilik sektörü için çok daha önemli bir merkeze dönüştüğünü vurgulayan Uraloğlu, şunları kaydetti: "Dün de yeni bir gelişme olarak Ege ve Akdeniz olmak üzere denizlerdeki hak ve menfaatlerimiz doğrultusunda 'Mavi Ekonomi ve Deniz Saha Planlaması' çalışması gerçekleştirilmesi amacıyla Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi ile bir sözleşme imzaladık. Ülkemiz denizlerinde daha güvenli ve verimli bir geleceğe doğru attığımız bir adım olan bu sözleşmeyle Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu-UNESCO tarafından ortaya konulan kurallara göre bir deniz saha planlamasının uygulanmasına ilişkin başlangıç raporu hazırlanması, denizlerimizdeki rüzgar ve güneş enerjisi potansiyellerinin belirlenmesi ve hidrokarbon yatakları ve madenler dahil diğer yer altı kaynaklarına ilişkin verilerin değerlendirilmesi ve enerji taşıma güzergahlarına ilişkin analizlerin yapılması, Mavi ekonomi kapsamında balıkçılık ve diğer su ürünleri faaliyetlerinin mevcut durumuyla, deniz ticareti, liman işletmeciliği ve kombine taşımacılık faaliyetlerinin değerlendirilmesi ve potansiyel kazanımları hakkında rapor hazırlanması ve öncelikle Ege ve Akdeniz'in haritalandırılması olmak üzere genel haritalandırmanın tamamlanması gibi çalışmalara başladık." "Ülkemizin adını ve bayrağını dünya denizlerinde gururla büyük başarılara taşıyacağız" Mavi vatanda seyir emniyetini ve deniz güvenliğini arttırmaya yönelik Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumu Projesi'nin de Denizcilik Genel Müdürlüğü ile HAVELSAN tarafından devam ettiğini hatırlatan Uraloğlu, "Projemizi 2026 yılında tamamlamayı planlıyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mavi vatanımızdaki gücümüzü dünya denizlerinde görev alan denizcilerimizin uluslararası arenadaki yerlerini daha ileriye taşımak için durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin adını ve bayrağını dünya denizlerinde gururla büyük başarılara taşıyacağız. Unutmayalım ki denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde Türkiye Cumhuriyeti büyüyecek ve güçlenecektir. Bu düşüncelerle Anamur Feribot ve Deniz Uçağı İskelesi'nin başta Anamur ve Mersin olmak üzere hem ülkemiz, hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi. "Esas amacımız Ada Kıbrıs başlığı altında anavatan Türkiye'mizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıtmak" KKTC Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu da 50. yıl kutlanırken 50 yıl önce olduğu gibi şimdi de birlik ve beraberlik içerisinde olduklarını herkese gösterdiklerini söyledi. Daha önce Ada Kıbrıs lansmanı gerçekleştirdiklerini ifade eden Ataoğlu, "Esas amacımız Ada Kıbrıs başlığı altında anavatan Türkiye'mizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıtmak. Sizlerin de bir adasının var olduğu, farklı adalara değil, kendi adanıza gelmeniz. Farklı ülkelere değil, kendi ülkenize gelmeniz, aynı dili, aynı dini ve aynı para birimini paylaştığımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gelmeniz için Ada Kıbrıs lansmanını yaptık" diye konuştu. "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim göz bebeğimizdir" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ise maddi değeri yüksek olduğu kadar manevi değeri de yüksek bir açılışı gerçekleştirdiklerini söyledi. Seferlerin yavru vatana gittiğini ifade eden Pehlivan, "50. yıl kutlamalarında Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim göz bebeğimizdir. Dolayısıyla bu hak, tıpkı Mersin Limanı'ndan olduğu gibi tıpkı Taşucu Limanı'ndan olduğu gibi Anamur iskelemizden ve limanımızdan da yavru vatanımıza, Kıbrıs'ımıza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'mize gidecek. Bu yönüyle de ziyadesiyle anlamlı" dedi. "KKTC'ye başlatılan feribot seferleri bizleri Kuzey Kıbrıs'a daha da yakınlaştıracak" TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, "Buradan KKTC'ye başlatılan feribot seferleri bizleri Kuzey Kıbrıs'a daha da yakınlaştıracak. Ekonomik ağlarımız kuvvetlenecek. Aynı zamanda yerel kalkınmaya da ivme kazandıracak. Böylece hem Anamur'un, hem Kıbrıs'ın zenginleşmesine katkı verecek. Anamura ve ülkemize kazandırmış olduğu bu kıymetli eserden dolayı bütün bu emeği geçen kardeşlerimi kutluyorum" diye konuştu.

Başkan Seçer'den 'Ana Konteyner Limanı' açıklaması Haber

Başkan Seçer'den 'Ana Konteyner Limanı' açıklaması

Başkan Seçer, Mersin’de yapılması planlanan ve kent tarafından yıllardır beklenen Ana Konteyner Limanı’nın Adana’da yapılmaya karar verilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Seçer, 10. Kalkınma Planı'nda Mersin'de bir ana konteyner limanının planlandığının belirtildiğini, ancak 11. Kalkınma Planı yazılırken Mersin ibaresinin kalktığını ve 12. Kalkınma Planı'nda da ‘Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı' şekline dönüştüğünü ve bunun da akıllarda soru işaretleri oluşturduğunu ifade etti. Konuyla ilgili endişelerini dile getirdiklerini vurgulayan Seçer, "Sadece ben değil şehrin diğer aktörleri bunu sürekli dile getiriyordu” diye konuştu. "Mersin'in Mersin olmasına neden olan temel konu limandır" Mersin'in hak ettiği yatırımın Mersin'e yapılmasını arzu ettiklerini dile getiren Seçer, "Mersinli olarak bunu istememiz doğaldır ama diğer bir tarafı, bir de gerçeklik var; o da Mersin'in bir liman kenti hüviyetinde olmasıdır. Kullanılan rotalar Türkiye'nin güneyindeki en uygun nokta. O rotalara en yakın ve en uygun liman kenti Mersin'dir. Burada 200 yıllık bir deniz ticareti tarihi var. Mersin'in Mersin olmasına neden olan temel konu limandır. Mersin çok sektörlü bir kent. Bunların tam da ortasına, göbeğine Mersin Limanı'nı koyabilirsiniz. Bu kadar altyapısı, tarihsel birikimi olan bir şehirde ana konteyner limanı planlanmasından doğal hiçbir şey olamaz" dedi. "Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'na alınmıştı" Ana Konteyner Limanı ile ilgili çalışmalar başladığında, devletin ilgili kurumları tarafından hazırlanan fizibilite raporlarında Mersin'le ilgili birçok kriterin raporlarda yer aldığını hatırlatan Seçer, “Bu raporlardan sonuç almak için belli faktörlerin bir arada olması ve olumlu olması lazım. Ve olumlu bir sonuç çıktığı için burada süreç devam ettirildi, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'na alınmıştı. 2024 Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'nda ‘Mersin'de Ana Konteyner Limanı' ibaresi vardı" diye konuştu. “Mersin Doğu Akdeniz'in en önemli kentidir" Mersin'in Doğu Akdeniz'in en önemli kenti olduğunun altını çizen Seçer, şöyle devam etti: "Ana konteyner limanı için Mersin'den daha uygun bir yer düşünülemez. Buradan dünyaya açılan kapısınız. Ana Konteyner Limanı demek; Ortadoğu’dan Kafkasya’ya kadar bütün bir bölgenin yükünün varış noktası, buradan dünyaya dağıtım noktası ya da dünyadan gelen yüklerin diğer noktalara ulaşmasını sağlayan deniz ticaretinde bir merkez üssü demek. Ana Konteyner Limanı Mersin’e böyle bir hüviyet kazandıracaktı. Yapılan son açıklamaların, yıllardır süren endişelerin boşa olmadığını gösterdi. Kalkınma Planı'nda Mersin isminin yerine ‘Doğu Akdeniz'de bir ana konteyner limanı yapımı' denmesinin temel sebebinin de ortaya çıktı." “Mersin'in umutla beklediği yatırımın başka bir kente yapılmasına karşıyız” Adana'ya ve diğer bölgelere yatırım yapılmasına asla karşı olmadıklarının altını çizen Seçer, "Mersin'in umutla beklediği yatırımın başka bir kente yapılmasına karşıyız. Yıllardır bu konuda kamuoyunun hazırlandığı, beklediği, umut ettiği önemli bir yatırımın altyapısı uygun olan kentten vazgeçilip başka bir tarafa yapılacak olmasına karşıyız" dedi. Bu konuda yetkililerinden bir açıklama beklediklerini belirten Seçer, "Daha önce Kalkınma Planı'ndan Mersin ibaresinin kaldırılmasının nedenini sorduğumuzda endişeye mahal olmadığını söyleyen iktidar partisinin o dönemki milletvekilleriydi. Konteyner limanın Mersin'de yapılacağı söylenmişti ama görüyoruz ki farklı gelişmeler oluyor" şeklinde konuştu. "Akla, tekniğe ve bilime aykırı bir durum" Ana Konteyner Limanı'nın Adana'ya yapılacak olmasının Mersin ile ilgili yatırım ihtimalini de ortadan kaldırdığına dikkat çeken Seçer, "100 kilometre arayla 2 ana konteyner liman olması mümkün mü? Bu akla, tekniğe ve bilime aykırı bir durum. Ben kentin belediye başkanıyım. Mersin'in hukukunu koruma zorunluluğum var. Bu sadece benim değil, milletvekillerinin de STK'ların da görevi. Deniz Ticaret Odası başta olmak üzere Ticaret ve Sanayi Odası, diğer bütün odalar, sivil toplum örgütleri bu konuda Mersin'in hakkını aramakla görevlidirler, bu bir zorunluluktur" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.