Hava Durumu

#Muğla Valiliği

TOURISMJOURNAL - Muğla Valiliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Muğla Valiliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uluslararası Yatçılık Kongresi Marmaris'te Kapılarını Açtı Haber

Uluslararası Yatçılık Kongresi Marmaris'te Kapılarını Açtı

MUĞLA (İHA) - Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği'nin düzenlediği 6. Uluslararası Yatçılık Sektörü Kongresi, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’ın katılımıyla Muğla’nın Marmaris ilçesinde başladı. Etkinliğe, 1000’den fazla yat kaptanı, sektör temsilcisi ve firma katılacak. 3 gün sürecek kongre boyunca sektörün geleceği ve yatırım planları masaya yatırılacak. Siteler Mahallesi'nde bir otelde gerçekleşen kongrede, sektör firmalarının ürünlerini sergilediği stantlar da ilgi gördü. Kongrenin sunuculuğunu ünlü belgeselci Savaş Karakaş üstlenirken, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Fahrettin Kaya, Muğla Valisi İdris Akbıyık ve Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, sektörle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Konuşmaların ardından, katılımcılara plaket takdim edilerek kongrenin resmi açılışı gerçekleştirildi. YATÇILIKTA GELECEĞİN ROTASI ÇİZİLİYOR Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, kongre ile sektördeki tüm paydaşları bir araya getirmeyi amaçladıklarını belirtti. Etkinlikte yüzlerce kaptan ile birlikte yurt içi ve yurt dışından 100'e yakın firmayı bir araya getirdiklerini belirten Karagöz, "3 gün boyunca sektörü değerlendirip, önümüzdeki yılların planlamasını konuşacağız" dedi. Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Fahrettin Kaya, "Gerçekten bugün kamu ve sivil toplum iş birliğinin çok güzel bir örneğine şahitlik yapıyoruz. Proje desteği verdiğimiz birçok sivil toplum kuruluşunun programlarına davet edilip katılıyoruz. Ama gerçekten bu kadar iyi organize olmuş, sektörün tüm paydaşlarının bir arada bulunduğu bu kongre için çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. MUĞLA VALİSİ'NDEN MAVİ YOLCULUK VURGUSU Muğla Valisi İdris Akbıyık, Muğla’nın mavi yolculuğun merkezi olduğunu belirterek, yat turizminin hem ekonomik kalkınmaya hem de yerel istihdama büyük katkı sağladığını ifade etti. Vali Akbıyık, Milas Ören’de Akdeniz’in en büyük yat bakım ve onarım tesisinin açıldığını, ayrıca Fethiye’deki kruvaziyer limanı ve çekek yeri projelerinin hızla devam ettiğini kaydetti. "Mavi Nesil' projesiyle, denizcilik sektöründe nitelikli personel yetiştirmek için çalışmalar yürütüldüğünü ekledi. Vali Akbıyık, denizlerin korunması için sürdürülebilir turizm anlayışına ihtiyaç olduğunu belirterek, ekosistemi destekleyici çalışmalara devam edildiğini vurguladı. Konuşmasının sonunda, orman yangınları sırasında Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği’nin verdiği destek için teşekkür etti. "DENİZCİLİĞİ MİLLİ ÜLKÜ OLARAK GÖRÜYORUZ" Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Türkiye’nin denizcilikteki hedeflerine dikkat çekti. Pandemi sonrası artan tekne ve yat kullanımının, sektörde barınma, bakım ve personel ihtiyacını artırdığını belirten Ünüvar, bu ihtiyaca yönelik yatırımların sürdüğünü açıkladı. Bölgenin coğrafi avantajının, yat turizmi için büyük fırsatlar sunduğunu, yenilikçi ve çevreci teknolojilere yapılan yatırımlarla sektörü güçlendirdiklerini belirtti. Ünüvar, Bodrum-Ören ve İzmir-Çaltılıdere gibi bölgelerde yeni imal ve çekek alanları oluşturduklarını, marina kapasitesini artırarak tonoz sistemlerini yaygınlaştırdıklarını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin 141 bin aktif gemi insanıyla uluslararası denizcilik sektöründe güçlü bir konuma sahip olduğunu söyledi. Türk denizciliğinin dünya çapında eğitim kalitesini yakalamış durumda olduğunu açıklayan Ünüvar, denizciliği milli bir ülkü olarak görüp mavi vatanı koruma hedefimizle çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. KONGRENİN ÖNE ÇIKAN İSİMLERİ Açılış etkinliğine Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Muğla Valisi İdris Akbıyık, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Muğla İl Emniyet Müdürü Ali Canbolat, Güney Ege Sahil Güvenlik Komutanı Yarbay Akın Coşkunlar, Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Neslim Eski, Marmaris İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Berker Dongul, ilçe ve bölge liman başkanları, dernek yönetim kurulu üyeleri, kaptanlar ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. 3 gün sürecek kongrede, sektörün geleceğiyle ilgili önemli kararların alınması ve denizcilik sektörüne katkı sağlayacak projelerin planlanması bekleniyor.

Yemek kitaplarının Nobel'i  Marmaris Kapurcuk'a gitti Haber

Yemek kitaplarının Nobel'i Marmaris Kapurcuk'a gitti

Yirmi kişilik bir ekip tarafından hazırlanan "Kapurcuk Marmaris Kültür ve Gastronomi" adlı kitap, yemek kitaplarının Nobel'i olarak nitelenen dünyanın en prestijli yemek kitapları yarışmalarından biri olan Gourmand Cook Book Awards'da ödül kazandı. Her yıl İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen ve çok sayıda ülkeden bin 558 yemek kitabının yarıştığı Gourmand Dünya Yemek Kitabı Ödülleri'nde (Gourmand World Cookbook Awards), "Gıda Mirası" kategorisinde Kapurcuk Marmaris Kültür ve Gastronomi ödül aldı. Muğla'nın Marmaris ilçesi Netsel Marina'da bir restoranda düzenlenen ödülün tanıtım toplantısında konuşan Muğla Vali Yardımcısı Mehmet Suphi Olcay, Türk mutfağını anlatan bir kitabın ödül aldığını görmenin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Kitabın aldığı ödülün kültür turizminin geleceği adına anlamlı olduğunu belirten Olcay, "Gelecek yıllarda kültür turizmimiz büyük ivme kazanacak. 2023 yılını kültür rotalarına ayıracağız. Kültür turizmine ağırlık vereceğiz. Antik kentlerimiz kazılarla hem korunuyor hem de turizme katkı sağlıyor. Valiliğimiz, kurumlanınız kültüre turizme elinden gelen bütün katkıları yapıyor ve yapmaya devam edecek" dedi. "Marmaris'e ait 267 yemek tespit edildi" Kitabı hazırlayan Kapurcuk Kültür ve Gastronomi Evi'nin sahibi Baysal Grubu Yönetim Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Baysal da Marmaris'e ait 267 yemeğin tespit edildiğini dile getirdi. Gastronomi adına çok büyük zenginliğe sahip olduklarına dikkati çeken Baysal, "Bu kitap çok büyük bir kaynaktır. Bu kitap için aydın gençlerimiz de çalıştılar. Bu gençlerimiz beni çok memnun ediyor. Bu ödül de bizi çok sevindirdi. Gençlerimiz adına çok sevindik. Bu kitapta gençlerimiz ve büyüklerimizin çok emekleri var. Kapurcuk Kültür ve Gastronomi Evi'ni açmıştık. Bir marka oldu. Kültür markamız olarak yoluna devam ediyor ve edecek. Yerel ürünlerimizi marka haline getiriyoruz. Hem yerel ürünlerimizi yaşatıyoruz hem de geleceğe güvenle taşıyoruz" diye konuştu. Kaynak: Dünya

Bodrum’da zeytinlik sahibi köylüler eylem yaptı Haber

Bodrum’da zeytinlik sahibi köylüler eylem yaptı

Bodrum’da zeytinlik sahibi köylüler ‘ÇED gerekli değildir’ raporuna tepkili Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı 4 köyde faaliyette bulunan taş ocakları için yaklaşık 1 milyon metrekare zeytinlik alanın kamulaştırılarak zeytin tarlalarının elinden alınmak istenmesine tepki gösteren köylüler tarlada eylem ve basın açıklaması yaptı.  Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Kızılağaç, Çamlık, Çiftlik ve Armutçuk köylerinde halen faaliyette olan taş ocaklarının faaliyet alanlarını büyütmek için yeri ruhsatlandırmaya gitmesi ve 134 köylünün 1 milyon metrekareye yakın zeytinlik arazisinin kamulaştırılmak istenmesi geçimini zeytinden sağlayan köylüleri isyan ettirdi. TARLADA EYLEM YAPTILAR Taş ocaklarının bulunduğu bölgedeki zeytinlik arazilerde Kızılağaç muhtarı Mehmet Karaca, Çiftlik muhtarı Halil Köse, Avukatları Remzi Kazmaz ve Esra Kazmaz ile birlikte eylem ve basın açıklaması yapan köylüler bölgedeki taş ocakları nedeniyle zeytin rekoltesinde düşüş yaşandığını belirtti. ZEYTİN YERİNE TAŞ MI YİYECEĞİZ Köylülerden evli ve iki çocuk annesi 45 yaşındaki Fatma Yağcı “Bizim bu dönen işlerden yeni haberimiz oldu. Bugün tarlamızdayız, dedemden babamdan kalma zeytinliklerimiz çocuklarımıza yadigar kalacak, 500 yıllık ağaçlarımız var, kamulaştırıp taş ocakları yapacaklarmış, ne hakla bunu yapacaklar malımızı canımızı elimizden alacaklar. Zeytin mi taş mı yiyeceğiz. 1 ton taş satsan 100 bin TL, 1 ton zeytinyağı 1 milyon TL. zaten biz taş ocaklarının kapatılması için yıllardır mücadele verirken şimdi birde sahalarını büyütüleceğini ve arsalarımızı alacaklarını söylüyorlar, biz devletimize nasıl güveneceğiz, devlet vatandaşın malını elinden alır mı” diye konuştu. ‘KÖYLÜNÜN ZEYTİNLİKLERİNİ RUHSATLANDIRMANIN İÇİNE ALMIŞLAR HABERLERİ YOK’ Köy Muhtarı Mehmet Karaca “62 hektarlık alanda taş ocağı açılacağını belirten ilgili kurumlar hem ÇED raporu  gerekli değildir raporu vermişler, oysaki burası Bodrum yarımadasının akciğerleri zeytinlik ve çam ormanları ile kaplı. Ayrıca köylülerin haberi olmadan zeytinlik tarlalarını bu ruhsatlandırmanın içine almışlar, ama köylünün bundan haberi yok, 134 köylü bir araya gelerek avukat tutup hukuk mücadelesi başlattık, biz bölgedeki taş ocaklarının ruhsatları bitince faaliyetine son verilmesini istiyorduk, bunlar alanlarını büyütmenin derdi peşinde” dedi. ‘TARLAMDA ÇOCUKLARIMIN GELECEĞİ VAR’ Bodrumlu 46 yaşındaki iki çocuklu Osman Sarıçakır “Burada mahallenin, köylünün yararına hiçbir şey yok. Bir şahsın, bir şirketin çıkarları doğrultusunda bir çalışma. Benim çocuklarımın geleceği için bırakacağım zeytin tarlası var. Taşocağı sahibi gider ocağını başka yere kurar, ama ben çocuklarım tarlamızı nereye götüreceğiz, zeytinsiz tarlasız ne yapacağız. Biz buna karşıyız. Bu nedenle hakkımızı aramak için hukuk mücadelesi başlattık” ifadelerini kullandı. TURİZM VE ARKEOLOJİK SİT ALANI Muğla ve Karadeniz'de çevrecilerin ve halkın avukatlığını yapan Avukat  Remzi Kazmaz ise taş ocağının genişletilmesi ve bölgeye kırma eleme tesislerinin kurulmasıyla yeraltı su kaynaklarının biteceğini, toz toprak gürültüye neden olacağını, trafiği olumsuz yönde etkileyeceğini, tarım ve hayvancılığı biteceğini belirterek şunları söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı bölgeyi turizm alanı ilan etti. Ayrıca burada 1. Derece Arkeolojik sit Alanları var. Bodrum'un çam ormanları 500 yıllık zeytin ağaçları ile kaplı bölgesindeki taş ocaklarını 1 milyon metrekare arttırmak için ÇED raporuna bile gerek görmemişler. Bu kapasite artırımı ile ormanın büyük bölümü ve zeytinlikleri içine alacak. Bu da şu demektir. Orada vatandaşların tapulu arazileri var, köylünün faydalandığı orman alanları var, bütün bunlar köylünün elinden alınıp, şirket kendisine aldıktan sonra buraların yasal temsilcisi olacak. Sizin de artık oralara girme olanağınız kalmayacak. Şirket buralar benim diyecek. Zeytinliğine girme ben buraları kamulaştırdım diyecek. Bunun adına acele kamulaştırma diyoruz.” ÖZEL VE ADRESE TESLİM PROJELERLE BETONA  YENİLİYOR Avukat Kazmaz TBMM'de geçen ay çıkarılan madencilik yasasında belirtilen zeytinlik alanda bulunan madenlerin çıkarılmasına yönelik girişimin doğa ve zeytinlik için tam bir felaket olacağına dair birçok bilim insanının tepkilerini dile getirdiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi Bodrum da kurulmak istenen bu madencilik tesisi tamda bu yasaya uyuyor. Tesis kapasite artırımı yapması için zeytinlik ve ormanlık alan üzerinde bir genişleme yapacak. Bu kapasite artırımı hem doğaya ormana zeytine zarar verecek hem de madencilik faaliyeti sonucu ortaya çıkacak ve o bölgede yaşayan insanlara hayatı zehir edecek. Bodrum bir taraftan merkezi yönetim tarafından çıkartılan özel ve adrese teslim projelerle betona teslim edilirken diğer taraftan RES' ler ve madenlerle de bir çevre gürültü ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır. Köylüler yaşamlarını felç eden maden ve taş ocaklarının kapatılmasını beklerken bunlar yaşamı cehenneme çeviren tesislerin kapasite ve alanlarını arttırıyor. Bu hem hukuka hem vicdana aykırıdır. Artık sermaye her şeyi para olarak görmekte çevre ile hiç alakadar olmayıp doğayı hiç önemsemiyor. Bu projeye ÇED gerekli değildir kararı verenler gelip bu işletmenin yerini gördüler mi, çevre ve Şehircilik Bakanlığı acilen ÇED gerekli değildir raporunu iptal etmelidir. Açtığımız davada yürütmenin durdurulma kararının da yakında çıkacağına inanıyoruz. Her geçen gün Bodrum rantiye uğruna yağmalanıyor.”

Cennet Koyu'na dozerler girdi, Cengiz İnşaat açıklama yaptı Haber

Cennet Koyu'na dozerler girdi, Cengiz İnşaat açıklama yaptı

Ülkemizin özellikle kıyı bölgelerine, koylarına yapılan inşaatlar tepkilere neden oluyor. Bugünlerde ise Bodrum'da bulunan Cennet Koyu'nda yapılan proje, özellikle sosyal medyada birçok tartışmaya neden oldu.Cennet Koyu'na turizm tesisi ve villa inşaatının başlamasına; Bodrumlular, TMMOB üyeleri, oda temsilcileri, çevreci örgütlerden tepki geldi. Cengiz İnşaat ise konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. MUĞLA'nın Bodrum îlçesi'ne bağlı Gölköy Mahallesinde Cennet Koyu'ndaki Gökburun Yarımadası'nda 678 bin metrekarelik arsada turizm tesisi ve villa inşaatının başlamasma Bodrumluların tepkisi sert oldu. Alanın arkeolojik SİT alanı derecesinin düşürülerek valilik tarafından "ÇED raporu gerekli değildir" kararı verilmesi üzerine Cengiz Holding bölgede inşaat çalışmalan başlattı. Ardından Bodrum Belediyesi Fen ve İmar İşleri Müdürlüğü, valilik kararından 4 gün sonra ruhsat verdi. Bunun üzerine müdürlüğün önünde toplanan TMMOB üyeleri, oda temsilcileri ve çevreci örgütler, "Ruhsat İptal" sloganları attı. Tepkiler sırasında; "Belediye Başkanı Ahmet Aras'a sesleniyoruz. Bodrum'u yaşanmaz, doğayı, arkeolojiyi, hukuku tahrip eden bu projeye verdiğiniz ruhsatı iptal edin. Tüm idari işlemlerle ilgili gerekli hukuki girişimlerimizi, itirazlarımızı, suç duyurularımızı yapacağız" dediler.  Bölgeye Cengiz İnşaat 100 villanın yanı sıra 101 apart ve 83 süit olan bir otel inşa edecek. CENGİZ İNŞAAT'TAN CENNET KOYU PROJESİ AÇIKLAMASI Cengiz İnşaat, söz konusu proje ilgili geçtiğimiz hafta bir açıklama yapmıştı. Firmadan yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Şirketimizin Cennet Koyunda sahip olduğu arazi Muğla İli, Bodrum İlçesi, Gölköy, Göl Mahallesi 107 Ada 1 parselde (eski 423 parsel) kayıtlı bulunan taşınmazdır. Bu taşınmaz, Maliye Hazinesi’ne aitken, 01.06.2010 tarih ve 2010/31 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır. Özelleştirme kapsamına alınma kararına karşı açılan dava, Danıştay tarafından reddedilmiştir ve bu karar kesinleşmiştir. Bodrumlu bazı vatandaşların özelleştirme ihalesi öncesinde Osmanlı tapusundan kaynaklı olarak arazide hak iddiaları olmuş ise de Kadastro Mahkemesinde görülen bu dava, Hazine lehine kesinleşmiş ve arazi, bu dava sonucunda Hazine adına tescil edilmiştir. Parselin bulunduğu alan, 1990’lı yıllardan beri imar planlarında turizm alanı olarak belirlenmiş olup Özelleştirme İdaresi Başkanlığı da 2012 yılında buna göre yeni bir imar planı hazırlamıştır ve bu imar planı halen yürürlüktedir. Bu imar planı hazırlandıktan sonra tescilli sit statüleri ile birlikte taşınmazın özelleştirme ihalesi yapılmış ve taşınmaza 277.000.000-TL (o dönemki kur ile 152 milyon ABD Doları) teklif veren Alıcı, ihaleyi kazanmıştır. İhale sonrasında Alıcı’nın sahip olduğu bir şirket olan Bodrumbir Turizm Yatırım A.Ş. ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında Satış Sözleşmesi imzalanmıştır. İhale işleminin iptali için Danıştay’da idari davalar açılmış ise de o dönemde taşınmazın tapudan devrini önleyecek bir yürütmenin durdurulması veya iptal kararı verilmemiş ve Bodrumbir A.Ş., ihale bedelini ödeyerek taşınmazın tapusunu devralmıştır. Bodrumbir A.Ş. daha sonra Şirketimiz Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş. tarafından devralınmış ve taşınmazın mülkiyeti bu şekilde Şirketimize intikal etmiştir. Kamuoyunda son dönemde yer alan paylaşımların aksine şu anda bu konu hakkında Danıştay’da devam eden herhangi bir dava bulunmamaktadır. Özelleştirme ihalesinin iptaline ilişkin olarak taşınmazın Alıcı’ya devrinden çok sonra verilmiş olan Danıştay kararı, hukuken Şirketimizin parseldeki mülkiyet hakkını etkilememektedir. Arazinin tapusunun Şirketimize devrinden sonra 2013 yılında, arsa üzerindeki olası yapılaşma alanında 157 ayrı noktada sondaj yapılmış ve sondaj sonucunda; Bodrum Kaymakamlığı Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından araziyle ilgili 24.01.2014 tarihli bir rapor hazırlanmıştır. Rapora göre, sondaj yapılan bu 157 noktanın hiçbirinde herhangi bir arkeolojik buluntuya rastlanmamıştır. Bu raporda ayrıca sosyal medyada paylaşılan ve Şirketimizin parselinden çıktığı iddia edilen buluntuların parselde gerçekleştirilen bir sondaj ya da kazıda ortaya çıkmadığı kesin olarak tespit edilmiştir. Ayrıca parselin yapılaşmaya şu anda açıldığı ve imar planının Mahkemece iptal edildiğine ilişkin iddialar gerçek dışıdır. Nitekim yukarıda bahsedildiği üzere arazinin geçerli imar planı, özelleştirme ihalesinden önce 2012’de yapılmış olup kesinleşmiştir ve halen yürürlüktedir. Özelleştirme ihalesinden sonra arazinin imar durumunda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Arazideki derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli olan kısım ayrı bir parsel olarak tapuya tescil edilmiştir. Kanun gereği bu 1. Derece arkeolojik sit alanında herhangi bir yapılaşma zaten mümkün değildir. Bu sit alanı Şirketimizce aynı şekilde korunacaktır. Sosyal medyada yer alan ve ormanlık olarak görünen Cennet Koyu fotoğrafı, Şirketimizin parseline ait değildir. Şirketimizin parseli ormanlık alan olmayıp ekteki fotoğrafta da görüldüğü üzere taşlık arazidir ve bu nedenle, parselde gerçekleşecek projede herhangi bir ağaç kesimi söz konusu değildir. Sit statülerine ve imar planına uygun olarak gerçekleştirilecek bu proje kapsamında parsele 50.000 adet ağaç dikilecektir. Parselde gerçekleştirilecek projede, yürürlükte bulunan imar planı hükümlerine, ilgili resmi kurum kararlarına, sit mevzuatı ile ilgili diğer mevzuata uygun davranılacak olup Şirketimiz, kamuoyunu her aşamada bilgilendirecektir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.