Hava Durumu

#Nemrut

TOURISMJOURNAL - Nemrut haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nemrut haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Depremzede Şehirler Turizmde Eski Günlerini Arıyor Haber

Depremzede Şehirler Turizmde Eski Günlerini Arıyor

Normal hayata dönmeye başlayan deprem illerinde, "bacasız sanayi" olarak adlandırılan turizmin yeniden canlanması için kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriliyor. Depremden etkilenen şehirlerin turizm temsilcileri, İzmir’deki Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi’nde (TTI İzmir) şehirlerinin kültürel ve tarihi değerlerini tanıtma fırsatı buldu. KÜLTÜREL DEĞERLER FUARLA TANITILIYOR Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Adıyaman Belediyesi ve Şanlıurfa’dan katılan turizm şirketleri, yöresel lezzetlerden tarihi yapılara kadar birçok unsuru TTI İzmir’de sergiledi. Deprem bölgesinden gelen temsilciler, turizmin bölgede normalleşme sürecine katkı sağlayacağını vurguladı. TURİZM, DAYANIŞMAYI ARTIRMANIN BİR YOLU Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan, deprem sonrası Adıyaman’ın toparlanmaya başladığını ve şehrin turizm potansiyelini canlandırmayı hedeflediklerini belirtti. Ceyhan Kayhan, "Bir yandan vatandaşlarımızın yaşamlarını düzene sokuyoruz, bir yandan da kentin tarihi ve kültürünü ön plana çıkarmayı istiyoruz. Çünkü Türkiye ve dünyadaki insanların Adıyaman'ı görmesini istiyoruz. Depremin ardından yeni dönemde bununla ilgili çalışmalarımız var. TTI İzmir de bunlardan biridir. Depremin etkisiyle kent turizminde eksilme vardı. Hayatın normalleşmesiyle turizmdeki hareketliliği yavaş yavaş görebiliyoruz" dedi. Nemrut, Cendere Köprüsü ve Perre Antik Kenti gibi önemli turistik alanlara turistler gelmeye başladığı söyleyen Kayhan, "Adıyaman turizm anlamında kısa sürede ayağa kalkıp toparlanacak. Devletimizin destekleri oluyor ama herkesin gelip Adıyaman'ı görmesi lazım. Adıyaman barış ve huzurun kenti, çok eski medeniyetlerin yaşadığı kent. Çiğ köftemizi de tatmalarını isteriz. Turizm aynı zamanda bir dayanışmadır. Adıyamanlıların yaşadıklarını ve nasıl hissettiklerini gelip paylaşmaları gerekiyor" diye ekledi. "KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDİYORUZ" Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kültür, Spor ve Turizm Dairesi’nden Harun Karasakız, deprem sonrası ilk kez bir turizm fuarına katıldıklarını belirterek, "Kahramanmaraş'ın yöresel ürünlerini, bakır ve ahşap işlemeciliği gibi değerlerini İzmir'deki fuara gelen turizmcilere tanıtarak ayakta olduğumuzu, kaldığımız yerden devam ettiğimizi göstermek istedik. Turizm bacasız sanayi. Bunu etkin hale getirmek için fuarlara katılarak kenti eski haline döndürmek için elimizde gelen çalışmaları yapıyoruz" dedi. ŞANLIURFA'DAN SEYAHATSEVERLERE ÇAĞRI Şanlıurfa’da turizm acentesi sahibi Sefa Taşhan ise, bölgeye düzenledikleri turların tekrar canlanmaya başladığını ve seyahatseverlerden destek beklediklerini ifade etti. Taşhan, "Bölgemizde her türlü imkan var, herkesin yöresel yemekler, doğa harikaları ve tarihi yapıları görmesini istiyoruz. Bu desteğe ihtiyacımız var. Depremin verdiği algı nedeniyle bölgede eskisi gibi yoğunluk yaşamıyoruz. Kendi ülkemizin turistinin desteğini bekliyoruz" çağrısında bulundu.

Bitlis Nemrut'tan Adıyaman Nemrut'a bisiklet turu sona erdi Haber

Bitlis Nemrut'tan Adıyaman Nemrut'a bisiklet turu sona erdi

Van Gölü Aktivistleri Derneği tarafından Bitlis'in Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut Krater Gölü’nde başlayan bisiklet turu Adıyaman Nemrut'ta son buldu. “Yeryüzü Cenneti Bitlis Nemrut Krater Gölü'nden Tarihi Adıyaman Nemrut'a Pedallıyoruz 2. Bisiklet Festivali”, Adıyaman'daki tarihi Nemrut Dağı'nda son buldu. Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu tarafından Nemrut Krater Gölü kıyısında startı verilen festivale katılan sporcular, Bitlis'teki tarihi ve doğal güzellikleri dolaştıktan sonra Batman'a gitti. Van Gölü Aktivistleri Derneği tarafından organize edilen festival kapsamında Batman ve Diyarbakır'daki tarihi ve doğal güzellikler ziyaret edildi. 1147 yılında Artuklular döneminde inşa edilmiş tarihi Malabadi Köprüsü ile Batman Çayı'nı geçen katılımcılar, daha sonra UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki tarihi Diyarbakır Kalesi surlar ile miras alanının parçası olan Dicle Nehri üzerindeki On Gözlü Köprü'de halay çekti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin boğaz köprüsü olarak nitelendirilen Türkiye'nin en uzun üçüncü asma köprüsü Nissibi Köprüsü'nde pedal çeviren sporcular, Fırat Nehri kıyısında mola verdikten sonra Adıyaman'ın Kahta ilçesindeki UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan 2 bin 206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı'na çıktılar. Nemrut Dağı'nda açıklama yapan Van Gölü Aktivistleri Derneği Genel Başkanı Erdoğan Özel, “Yeryüzü Cenneti Bitlis Nemrut Krater Gölü'nden Tarihi Adıyaman Nemrut'a Pedallıyoruz 2. Bisiklet Festivali'nde şu anda finaldeyiz. Amacımız, iki Nemrut arasında bir yol oluşturmaktır. Özellikle tarihine, doğasına ve kültürüne dikkat çeken bir kültür yolu oluşturmak amacıyla bu yıl ikincisini düzenlediğimiz bu projemizi gerçekleştirdik. Geleneksel hale getirdiğimiz bu etkinliğe her yıl katılım artıyor. Yurt içinden ve yurt dışından 70 kişilik bir sporcu kafilesiyle şu an Adıyaman'daki tarihi Nemrut Dağı'ndayız. Bitlis'teki doğal güzelliğe sahip Nemrut Kalderası'ndan çıktık ve Ahlat ile Adilcevaz'daki tarihi yerleri dolaştık. 8 gün süren bisiklet turu kapsamında Bitlis'teki tarihi yerleri gezdik. Sonra Batman'daki tarihi yerleri ziyaret ettik ve Malabadi Köprüsü'ne gittik. Daha sonra Diyarbakır'daki On Gözlü Köprü, Ulu Cami, 4 Ayaklı Minare, surlar ve diğer tarihi yerleri dolaştık. Ardından Fırat Nehri'nin güzelliğine şahitlik ederek Nissibi Köprüsü'nde geçtik ve Nemrut'a geldik. Gerçekten tarihi ve doğal güzelliklerin yer aldığı harika bir parkur oldu. Bitlis Valiliği himayesinde bu projemizi gerçekleştirdik ve projemize belediyeler ile diğer kurumlar destek verdi. Bitlis Valiliği başta olmak üzere Tatvan, Adilcevaz, Ahlat kaymakamlıklarına ve Bitlis ile Adilcevaz belediyelerine desteğinden dolayı teşekkür ediyorum. Projemize, Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası ile bazı iş insanları da katkı sundu” diye konuştu. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bitlis Valiliği, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), kaymakamlıklar, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle gerçekleşen tura katılan sporcular ile doğaseverler, Bitlis Nemrut'tan Adıyaman Nemrut'a kadar 450 kilometre pedal çevirdikten sonra araçlarla geri döndü.

Dünyanın ikinci büyük krateri olan Nemrut, zirveden görüntülendi Haber

Dünyanın ikinci büyük krateri olan Nemrut, zirveden görüntülendi

Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan dünyanın ikinci büyük krater gölü olma özelliğine sahip Nemrut Krater Gölü ve Nemrut Kalderası, yaklaşık 2 bin 700 rakım yükseklikteki zirveden görüntülendi. Avrupa Seçkin Destinasyonlar (EDEN) Projesinde 'Mükemmeliyet Ödülü' alan Nemrut Krater Gölü, doğal güzelliğiyle kendine hayran bırakıyor. Yazı ayrı kışı ayrı güzel olan Nemrut Kalderası, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Bitlis’in en önemli turizm destinasyonlarının başında gelen Nemrut Krateri, büyüleyici doğal görüntüsüyle bölgeye gelen ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Doğa fotoğrafçılarının da özel ilgisini çeken krater gölü, 2 bin 700 rakım yükseklikteki zirveden görüntülendi. Kendine hayran bırakan doğal güzelliği fotoğraflamak isteyen doğa fotoğrafçıları, 2 bin 700 rakım yükseklikteki zirveye tırmanarak Nemrut Krater Gölü ve Nemrut Kalderası’nın doğal güzelliğini fotoğrafladı. Bir tarafında yaz, diğer tarafında kış mevsiminin halen devam ettiği Nemrut, zirve görüntüsüyle kendine hayran bıraktı. Yaklaşık iki saatlik karlı zirve yürüyüşü sonrası Nemrut’un 2 bin 700 rakım yükseklikteki zirvesine ulaşmayı başaran doğa fotoğrafçıları bol bol Nemrut’u fotoğrafladı. “Zirvedeki güzellik tüm yorgunluğumuzu aldı” Nemrut’u zirveden fotoğraflamak için yaklaşık iki saatlik zorlu bir zirve yürüyüşü gerçekleştirdiklerini belirten Doğa Fotoğrafçısı Oktay Subaşı, zirvede gördükleri güzel görüntünün tüm yorgunluklarını aldığını söyledi. Nemrut Kalderası’nın kendine hayran bırakan bir güzelliğinin olduğuna dikkat çeken Subaşı, “Bugün Türkiye’de görülmesi gereken en güzel yerlerden biri olan Nemrut Kalderası’nın zirvesindeyiz. Bu doğa güzelliği zirveden fotoğraflamak için fotoğrafçı arkadaşlarımızla birlikte sabahın erken saatlerinde zirve yürüyüşü yaptık. Yaklaşık iki saatlik bir zirve yürüyüşünün ardından zirveye vardık. Zirveye vardığımızda Nemrut Kalderası’nın muhteşem güzelliği bizleri karşıladı. Kraterin gerek içi gerekse dışı birçok endemik bitki türü barındırıyor. Bunun yanı sıra çeşitli yaban hayvanları, kuşlar ve kelebekler açısından son derece zengin bir fauna ve floraya sahip bir yer. Bunun dışında manzara olarak da çok güzel bir yer ve bizler bugün en güzel görülebilen zirve noktasındayız. Çok yorucu bir yürüyüşün ardından zirveye ulaşıp bu manzarayı görünce tüm yorgunluğumuz gitti. Bu kraterin zirveden görüntüsü gerçekten herkesin görmesi gereken güzelliklerden biri diyebilirim” diye konuştu. Zirve yürüyüşünün yorucu ancak bir o kadar keyifli geçtiğini anlatan Doğa Fotoğrafçısı İskender Selçuk da, gördükleri manzaraya adeta hayran kaldıklarını ifade etti. Nemrut kraterinin kendine hayran bırakan bir yönünün olduğunu dile getiren Selçuk, herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer olduğuna vurgu yaptı. “Keşfedilmeyi bekleyen bir hazine” Dron Pilotu ve Doğa Fotoğrafçısı Hakan Okay da, gerçekleştirdikleri zirve yürüyüşü ile ilk defa Nemrut Kalderası’nı 2 bin 700 rakım yükseklikten görme imkanı bulduğunu anlattı. Nemrut Krater Gölü ve Kalderası’nın, Türkiye'nin keşfedilmeyi bekleyen doğal hazinelerinden biri olduğuna dikkat çeken Okay, “Nemrut Kalderası hem doğal güzellikleri hem de turistik cazibesiyle öne çıkmaktadır. Nemrut Kalderası, dört mevsim farklı güzellikler sunan bir yer. Gölün berrak suları ve etrafını saran yeşillikler, doğa severler için bulunmaz bir mekandır. Kış aylarında ise karla kaplanan bölge, beyaz örtüsüyle masalsı bir görünüme bürünürken, özellikle fotoğrafçılar için eşsiz kareler sunuyor. Nemrut Kalderası, biyolojik çeşitlilik açısından da zengindir. Bölgede çeşitli bitki türleri ve yaban hayatı bulunmaktadır. Bu durum, doğa gözlemcileri ve ekoturizm meraklıları için de bölgeyi cazip hale getirmektedir. Ayrıca, kraterin etrafında yer alan sıcak su kaynakları ve buhar bacaları, bölgeye özgü doğal oluşumlardandır. Turistik açıdan, Nemrut Krater Gölü ve Kalderası, hem macera hem de huzur arayan ziyaretçiler için idealdir. Doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ise mükemmel imkanlar sunar. Sonuç olarak, Nemrut Krater Gölü ve Kalderası, Türkiye'nin keşfedilmeyi bekleyen doğal hazinelerinden biridir. Hem doğal güzellikleri hem de sunduğu çeşitli aktivitelerle ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler yaşatır. Bu eşsiz bölge, Bitlis'in turizm potansiyelini artıran ve bölgenin tanıtımına büyük katkı sağlayan önemli bir destinasyondur. Bizler de bugün tüm bu doğal güzellikleri içerisinde barından bu kalderayı fotoğraflamak için zirvedeyiz. Karşımızda kendisine hayran bırakan bir kaldera ve göl var. Gördüğümüz manzara bizleri adeta mest etti. Herkesin mutlaka burayı gelip görmesini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.

Nemrut'ta Mayıs'ta bile kar kalınlığı 5 metreyi buluyor Haber

Nemrut'ta Mayıs'ta bile kar kalınlığı 5 metreyi buluyor

Bitlis'in Tatvan ilçesindeki Nemrut Dağı yolunda Mayıs ayına rağmen hala 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. Zirvesinde dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü'nün yer aldığı Nemrut Kalderası kentin önemli turizm destinasyonlarının başında geliyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği kaldera bu yılda yoğun kar yağışı aldı. Geçtiğimiz günlerde Tatvan Kaymakamlığı tarafından zirveye kadar olan karla kaplı yolu açılan Nemrut’ta Mayıs ayına girilmesine rağmen halan yer yer 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. 2 bin 250 rakım yüksekte bulunan mükemmeliyet ödüllü krater gölünü görmek isteyen birçok ziyaretçi kalderaya akın ederken, kar tünellerinin içinde geçerek zirveye ulaşıyor. Yolu kardan tünelleri andıran kaldera yolu yılın büyük bölümü kapalı kalırken, zirveden kaldera içine kadar olan kısmın ise kısa süre sonra açılması planlanıyor. Araçlarıyla zirveye kadar çıkan vatandaşlar gördükleri kar manzaraları karşısında hayretlerini gizleyemezken, zirvede gördükleri manzaraya ise adeta hayran kalıyor. Yazı ayrı kışı ayrı güzel olan kaldera doğal güzelliği ile ziyaretçilerin yanı sıra uzaydaki astronotların bile dikkatini çekmişti. Kalderayı görmek için zirveye çıkan ziyaretçilerden Enes Akar, 5 metreyi bulan kar tünelleri arasında zirveye ulaşmanın ayrı bir keyif olduğunu ifade etti. Mayıs ayına rağmen hala kaldera zirvesinde metrelerce kar bulunduğunu anlatan Akar, herkesi kalderayı ziyaret etmeye davet etti.

NASA astronotu uzaydan Nemrut ve Tatvan’ı fotoğrafladı Haber

NASA astronotu uzaydan Nemrut ve Tatvan’ı fotoğrafladı

Amerika Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) astronotlarından Andreas Mogensen, uzaydan Bitlis’in Tatvan ilçesi, Nemrut Krateri ve Van Gölü’nün aynı karede yer aldığı muhteşem bir fotoğraf karesi çekti. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği mükemmeliyet ödüllü Nemrut Krater Gölü, NASA astronotlarının da ilgisini çekti. Yeryüzü ve gökyüzünden büyük beğeni toplayan Nemrut Kalderası, NASA astronotlarından Andreas Mogensen tarafından uzaydan fotoğraflandı. NASA web sayfasındaki astronot çekimleri bölümünde paylaşılan fotoğraf karesi büyük beğeni topladı. Astronot Andreas Mogensen tarafından 23 Kasım 2023 tarihinde 12.30 saatlerinde çekildiği bilgisi paylaşılan fotoğraf karesinde Tatvan ilçesi, Nemrut Krateri ve Van Gölü aynı karede yer aldı. Mükemmeliyet ödüllü Nemrut Kalderası’nın beyaz gelinliğini giyen muhteşem görüntüsü kendine hayran bırakırken, kalderanın eteklerinde yer alan Tatvan ilçesini saran Van Gölü görüntüsü de doğal bir güzellik sundu. NASA tarafından “Nemrut Dağı Turkey” notuyla paylaşılan fotoğraf karesi, sosyal medyada da kısa sürede büyük beğeni topladı. “İlçemizin doğal güzelliklerini yerinde görmeye davet ediyoruz” AASA astronotunun uzaydan çekmiş olduğu fotoğraf ile ilgili değerlendirmede bulunan Tatvan Kaymakamı Dr. Remzi Demir, mükemmeliyet ödüllü Nemrut Krater Gölü’nün astronotların da ilgisini çekmesinin bölge adına sevindirici olduğunu söyledi. Bölgenin birçok doğal güzelliğe sahip olduğunu, Nemrut Krater Gölü’nün de bunlardan biri olduğunu kaydeden Kaymakam Demir, “Uzaydan bile bu kadar güzel görünen bir kalderamız ve en az bu kalderamız kadar güzel olan daha birçok doğal güzelliğimiz var. Bu doğal güzelliklerden biri olan Nemrut Kalderamız, doğal güzelliğiyle kendine hayran bırakmakta ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu anlamda herkesi ilçemizin bu doğal güzelliklerini yerinde görmeye davet ediyoruz. İnşallah bizlerde yaptığımız ve yapacağımız tanıtım faaliyetleri ile bölgemizi daha çok tanıtmaya ve her anlamda daha çok görünür kılmaya devam edeceğiz” diye konuştu. İlçe sakinleri ise Nemrut Krater Gölü’nün doğal güzelliğini uzaydan fotoğraflayan NASA astronotu Andreas Mogensen ve astronot arkadaşlarını Nemrut Krater Gölü’nün güzelliğini yerinde görmek için ilçeye davet etti. Bölge, NASA astronotlarının sık sık ilgisini çekerken, geçtiğimiz yıllarda yine NASA astronotları tarafından çeken ve NASA’nın düzenlediği çevrim içi fotoğraf yarışmasında uzaydan çekilen Van Gölü fotoğrafı birinci seçilmişti.

Nemrut'un heykelleri artık daha sağlam Haber

Nemrut'un heykelleri artık daha sağlam

Nemrut Dağı’ndaki devasa heykelleri kurtarmak için geçtiğimiz yıl heykellere şırıngalar ile enjekte edilen ‘nano kireç’ tuttu. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Nemrut Dağı’nda yüzyıllardır doğal şartlarda dolayı yıpranan heykellerin çatlaklarına geçtiğimiz yıl nano teknolojisiyle elde kireç dolgusu hazırlandı. Gaziantep Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürü Ayşe Ebru Çorbaşı ve restoratörler tarafından Doğu terasında bulunan Kartal heykelinin gövdesi ile kum taşına, Batı terasında ise Zeus’un oğlu Herakles’in ayak kısımları ile kum taşına ‘nano kireç’ dolgusu yapılmıştı. Nano hücreler, heykellerin çatlayan bölgelerine enjekte edildikten sonra bir yıl beklendi. Kış ve yaz mevsiminin üzerinden geçmesinin ardından, heykellere yapılan dolguların tutup tutmadığı incelendi. Yapılan inceleme sonrasında nano kireçlerin heykelleri koruduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na rapor edildi. 2 bin 100 yıldan beri ayakta durmayı başaran heykellerin gelecek nesillere aktarılması için diğer heykellerde de aynı çalışmanın yapılması planlanıyor. "Heykeller gelecek kuşaklara taşınacak" Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “2022 yılı Eylül ayında Gaziantep Restorasyon ve Konservasyon Bölge Müdürlüğünden gelen ekip burada bir çalışma yaptı. Buradaki heykellere nano hücreli sağlamlaştırma çalışmaları ve estetik kireç kullanarak çalışma yapıldı. Bu çalışmalar sonrasında yağmur, kar ve güneş ışınlarına maruz bırakıldı. Aradan bir yıl geçtikten sonra gelip tekrar inceleme yaptılar. Bu incelemelerde ise heykellere herhangi bir yağmur ve kar suyunun etki etmediğini ve yapılan çalışmalarında çok olumlu geçtiğini gözlemlediler. Bununla ilgili de bize rapor gönderdiler. Bu nano kirecin gelecek zamanlarda da kullanılabileceği belirtildi. Bundan sonra bu uygulamaların yapılmasıyla birlikte bu heykeller gelecek kuşaklara aktarılabilecek. Bu raporlar sonucunda yeni takvimler oluşturularak restorasyon ve konservasyon çalışmalarına devam edilebilecek” dedi. Nemrut Dağı’nı ziyarete gelen turistler ise, heykellerin özellikle 6 Şubat depreminden etkilenmemesinin sevindirici olduğunu dile getirdi.

UNESCO adayı Nemrut'ta 50 jeosit alanı belirlendi Haber

UNESCO adayı Nemrut'ta 50 jeosit alanı belirlendi

Sıcak ve soğuk gölleri, buz mağarası, buhar bacası, lav kalıntıları, bitki örtüsü, biyoçeşitliliği, jeomorfolojik ve jeolojik özellikleriyle öne çıkan Nemrut Jeoparkı'nın yurt içi ve dışında tanıtılması için çalışmalar devam ediyor. Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi kapsamında "Mükemmeliyet Ödülü" alan Nemrut Kalderası'nı da barındıran bölgenin, UNESCO'nun Küresel Jeopark Ağı'na dahil edilmesi için istenilen kriterler yerine getiriliyor. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Nemrut Jeoparkı Koordinatörlüğü Bilim Kurulu'nun oluşturulduğu "Bitlis Nemrut-Süphan Potansiyel Jeopark Alanı Projesi" kapsamında, İl Özel İdaresi bünyesinde Nemrut Jeoprak AŞ kuruldu. Bilimsel öneminin yanı sıra doğal güzellikleriyle her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan Nemrut Jeoparkı'nın, Küresel Jeopark Ağı'na dahil edilmesi için çalışmalar şirket tarafından yürütülecek. BEÜ'de 11 kişiden oluşan bilim kurulu da yürüttükleri çalışmalar sonucu bölgede 50 jeosit (Bir jeolojik süreci, olayı veya özelliği ifade eden kaya, mineral, fosil topluluğu, yapı, istif, yer şekli veya arazi parçası) alanı belirledi. "48 ülkede 195 jeopark alanı mevcut" Bitlis Vali Yardımcısı İzzet Cem Eser, AA muhabirine, en az birkaç jeositten oluşan, doğal ve kültürel miras öğelerini barındıran müzesi ve merkezi olan alanlara jeopark adının verildiğini söyledi. Dünya genelindeki jeoparkların tescilini UNESCO'nun yaptığını anlatan Eser, "Dünyada 48 ülkede 195 jeopark alanı mevcut. Türkiye'de ise yalnızca Manisa Kula Jeoparkı, UNESCO tarafından tescillenmiştir. Bir yerin jeopark olarak ilan edilmesi için birçok unsurun bir araya gelmesi gerekiyor. Valimizin başkanlığında bir yönetim kurulu kurduk. Bu kurulumuzda Valiliğimiz, İl Özel İdaremiz, üniversitemiz, Bitlis, Tatvan, Ahlat, Adilcevaz ve Güroymak belediyelerimiz ile ilgili sivil toplum kuruluşlarımız yer alıyor." dedi. Üniversitede akademisyenlerden oluşturulan bilim kurulunun sahada yürüttüğü bilimsel çalışmalar sonucunda hazırlanan raporları UNESCO'ya sunacaklarını belirten Eser, bu kurulun 50 jeosit alanı belirlediğini, Bitlis'teki El-Aman Hanı'nda ziyaretçi merkezi ve jeopark müzesi yer alacak şekilde çalışmaların yürütüldüğünü aktardı. Eser, UNESCO'nun jeopark alanının tüzel kişilik kazanması ve çalışmaların yürütülmesi için şirket kurulmasını istediğini dile getirerek, İl Özel İdaresi bünyesinde kurdukları Nemrut Jeopark AŞ aracılığıyla bölgenin tanıtımına yönelik çalışma yürüttüklerini bildirdi. Sahada yürütülen çalışmalarla jeopark daha görünür hale getirildikten sonra UNESCO'ya başvuracaklarını ifade eden Eser, "Jeopark alanı UNESCO tarafından tescillendikten sonra buraya hem yurt içi hem de yurt dışından insanların akın edeceğini düşünüyoruz. Turizm açısından da kentimize müthiş faydalar sağlayacağı kanaatindeyiz. Alanımızın dünyaya duyurulmasında ve Türkiye çapında önem kazanmasında şirketin kurulması büyük önem arz ediyordu." diye konuştu. "Çevredeki tarihi yapıları da içine alıyor" BEÜ Rektörü ve Nemrut Jeoparkı Koordinatörlüğü Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Necmettin Elmastaş ise BEÜ ve İstanbul Üniversitesinden coğrafyacı, botanikçi ve jeologlar ile sivil toplum kuruluşu üyelerinin de bulunduğu güçlü bir bilim kurulu oluşturduklarını belirtti. Farklı disiplinlerden oluşan bilim kurulunun bölgede birkaç kez çalışma yaptığı bilgisini veren Elmastaş, şunları kaydetti: "Nemrut Jeoparkı kapsamında ele alınacak noktaları belirleyerek jeositlerimizi oluşturduk. Daha sonra haritalandırdığımız her bir jeositin bilgilerini hazırladık. UNESCO'ya başvurmaya yaklaşıyoruz. Bilim kurulu, bilimsel olarak üzerine düşeni yaptı. Jeopark sadece Nemrut Kalderası ve Nemrut volkanı değil çevredeki tarihi yapıları da içine alıyor. El-Aman Hanı, jeoparkın merkezinde yer alıyor. Van Gölü, Ahlat'taki tarihi mekanlar, Adilcevaz'da Arin Gölü jeositlerimiz arasında bulunuyor. Özellikle Nemrut volkanı üzerindeki jeositler çok dikkat çekici. Doğal ortam anlamında lav kalıntıları, buhar bacaları ve göller doğrudan dikkati çeken fiziki jeositlerimiz. Güroymak'taki Budaklı Kaplıcası ve tandır yapımının da jeositler arasında yer almasını sağladık. Burada endemik türler var. Hem çok değerli bitkiler hem de bazı kelebek türleri ye alıyor. Bunlar da jeositler içinde bulunuyor."

136 convoys from South Korea will come to world heritage Nemrut Haber

136 convoys from South Korea will come to world heritage Nemrut

Mount Nemrut, the third important work of Turkey, which was included in the UNESCO World Heritage List in 1987, hosts tourists from all over the world, especially South Korea, Japan and China. Visitors coming to the region reach the summit of the mountain at an altitude of 2150, with an 800-meter trek that takes approximately 40 minutes from the steep slope to reach Mount Nemrut. Visitors also have the opportunity to watch the sunrise and sunset accompanied by giant sculptures from the Kingdom of Commagene, which existed between 163 BC and 72 AD. Tourists, who go to Mount Nemrut in the company of guides and examine the historical structures here, take photos and videos in the region. Adıyaman Culture and Tourism Director Abuzer Gelse told Anadolu Agency (AA) that the city welcomes local and foreign tourists with its historical and natural beauties. Explaining that Mount Nemrut is an important historical place, Gelse said: "Right after the earthquake in Adıyaman, we held meetings with tourism agencies and hotels and a damage assessment was made. Afterwards, we quickly offered financial and moral support to hotel businesses and tourism agencies to start their activities. We opened the tourism season on April 2nd. Connections were made with 136 convoys from South Korea for the year 2023. We have tourists from Canada, Italy and Germany. At the same time, our local visitors continue to be interested in Adıyaman's beauties." Stating that approximately 350 thousand people visited the museums and ruins in the city last year, Gelse said, "Adıyaman is a place that has survived the troubled period of the earthquake as of now, and where there are no problems in terms of accommodation facilities, museums and ruins. We invite everyone to Adıyaman." Gelse stated that there are viewing terraces to the east, west, north and south of Mount Nemrut. Stating that there are also areas for visitors to stay in the region, Gelse said, "Our visitors can visit the Nemrut Mountain Ruins. Sunrise and sunset offer a unique view." "I came because the sunset is the most beautiful view from here" South Korean Kim Ki Taek stated that the history of Mount Nemrut is important. Stating that they saw the region on the internet and came, Taek said, "When our friends came here, they all liked it. I saw it on the internet and on TV. I came for the first time and I liked it very much." Eom Gyusik, a citizen of the same country, noted that he constantly researches Türkiye on the internet. Emphasizing that he likes Mount Nemrut very much, Gyusik said, "I had looked at the beauties of Turkey before. I saw Mount Nemrut from there too. I came because the sunset is the most beautiful view from here, I liked it very much. I will tell my friends about this place and we will come here again together."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.