Hava Durumu

#New York Times

TOURISMJOURNAL - New York Times haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, New York Times haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

The New York Times'tan Türk Hava Yolları'na Eleştiri Yazısı Haber

The New York Times'tan Türk Hava Yolları'na Eleştiri Yazısı

The New York Times'ın 1 Ocak tarihli haberinde Türk Hava Yolları uçağında tahtakurusu görüldüğüne yer verildi. Havayolunun bazı uçuşlarında yolcular, koltuklarda, battaniyelerde ve üst bagaj bölmelerinde tahtakurularına rastladıklarını ve şirketin bu konuda harekete geçmediğini belirtti. Geçtiğimiz Mart ayında Johannesburg'dan İstanbul’a giden Türk Hava Yolları uçuşuna binen 36 yaşındaki Phoenix sakini Patience Titcombe, tuvalete gitmek için yerinden kalktığında koltuğunda küçük bir böcek gördü. "Onu neredeyse elimle uzaklaştıracaktım. Ama arkadaşım beni durdurdu ve ‘Bu bir tahta kurusu’ dedi". Philadelphia’da yaşadığı dönemde bu böceklerle karşılaşmış olan Titcombe, arkadaşının haklı olduğunu fark ederek böceğin fotoğrafını çekti. Titcombe, bir kabin memurunu çağırarak durumu bildirdi. Kabin memuru böceği imha etti. Ancak Titcombe ve arkadaşı bu böceğin tahtakurusu olduğunu söylediklerinde, kabin memurunun endişelerini ciddiye almadığını belirtti. "Havalimanında üstümü tamamen değiştirip kıyafetlerimi çıkarmak zorunda kaldım çünkü çocuklarım var. Ya eve tahtakurusu götürseydim?" diyen Titcombe, uçuş sonrası Türk Hava Yolları’na yaptığı şikayetlerin fotoğraflı kanıtlara rağmen reddedildiğini söyledi. Sosyal medya üzerinden deneyimini paylaştıktan sonra, bir Facebook seyahat grubundaki diğer kullanıcıların da benzer olaylar yaşadığını bildirdiğini ifade etti. Ekim ayında başka iki yolcu da havayolunun uçuşlarında tahtakurularıyla karşılaştıklarını söyledi. 5 Ekim’de Matthew Myers ve kız arkadaşı, İstanbul’dan San Francisco’ya uçarken yanlarındaki yolcu, koltuklarda ve tavandan düşen tahtakurularını gösterdi. 28 yaşındaki Myers, böceklerin bir yolcunun kucağına düştüğünü gördüğünü belirtti. "Birden fazla yolcu, böcekleri fark ettikten sonra yer değiştirmeye çalıştı" diyen Myers, bir yolcunun, tavandan böcek düştüğünü gördükten sonra kabin memurlarının oturduğu bir koltuğa geçtiğini söyledi. Kabin memurunun uçuş sırasında resmi bir şikayet oluşturduğunu belirtti. Üç hafta sonra Malezya’da yaşayan fen bilgisi öğretmeni Kristin Bourgeois, Washington Dulles’tan İstanbul’a yaptığı 10 saatlik uçuş sırasında tahtakurularıyla karşılaştığını söyledi. "Kalkıştan önce battaniyemde bir böcek olduğunu fark ettim" dedi. "Yastıkta bir tane daha bulduğumda bunun tahtakurusu olduğunu anladım" diye ekledi. Bourgeois, uçuş sonrasında vücudunda 13 ısırık izi olduğunu belgeledi. Havayolu yolcuları için gecikme ve iptaller gibi konularla ilgili kurallar olsa da böcek istilalarıyla ilgili herhangi bir düzenleme yok. Bu durumlarda yolcuların ana çözüm yolu havayollarının müşteri hizmetleri departmanları veya küçük talepler mahkemesi oluyor. Türk Hava Yolları, The New York Times'ın yorum talebine cevap vermedi. Tahtakuruları, seyahatlerde tekrarlayan bir sorun. 2023’ün sonunda Paris, yıllık Moda Haftası'nın zirvesinde geniş çaplı bir tahtakurusu salgınıyla karşılaştı; böcekler toplu taşımada ve diğer yerlerde görüldü. Aynı yıl Güney Kore, ulaşım merkezlerini hedef alan ulusal bir salgın önleme kampanyası başlattı. Tahtakuruları; yataklar, halılar ve kıyafetler gibi yerlerde yaşıyor ve kolayca bagajlarla taşınabiliyor. Genellikle geceleri ısırırlar, ciltte kaşıntıya, kızarıklığa, şişliğe ve yanmaya neden olan kümeler halinde kabarcıklar bırakıyorlar. Ayrıca, eşyaların plastik torbalara mühürlenmesini veya birden fazla ilaçlama işlemine katlanılmasını gerektirdiklerinden kurtulması oldukça zor oluyor. Havayolları, tahtakurusu önleme ve ortadan kaldırma konusunda özel zorluklarla karşı karşıya. Uçakların iklim bölgeleri arasında hızla hareket etmesi ve uçuşlar arasında hızlı dönüşler yapması, geleneksel tedavi yöntemlerini karmaşık hale getirebiliyor. Jet Research adlı havacılık danışmanlık firmasının başkanı Rob Tuck, "Bir uçağı tahtakurusu tedavisi için hizmetten çıkarmak büyük bir iş" dedi. "Uçağı bir bakım üssüne götürmeniz gerekiyor çünkü her yer bakım üssü değil" diyen Tuck, sürecin genellikle iki ila beş gün sürdüğünü ve kaybedilen gelir ve tedavi masrafları hesaba katıldığında havayollarına 75.000 ila 125.000 dolar arasında bir maliyet getirdiğini belirtti. Türk Hava Yolları, bazı yolculara yeterli bir yanıt sunmamakla eleştiriliyor. Havayolu, Myers’a 2024 Aralık’a kadar geçerli olan bir sonraki seyahatlerinde yüzde 10 indirim teklif etti ve uçakların "her 21 günde bir derin temizlikten geçtiğini ve her uçuş öncesinde genel temizlik yapıldığını" bildirdi. Mart ayında yaşadığı olayı Facebook Messenger ve e-posta yoluyla bildiren Titcombe, havayolunun kanallar arasında koordinasyon sağlamadığını, daha önce uçuş bilgilerini vermiş olmasına rağmen hangi uçuşların durumdan etkilendiğini sorduğunu söyledi. Daha sonra, fotoğraflarla belgelediği ve mürettebata bildirdiği olaya ilişkin "herhangi bir aksama kaydı olmadığını" iddia etti. Şikayetini sunan Bourgeois ise, havayolunun soruşturma başlatmadan önce "tarih, imza ve kaşesi olan bir doktor onaylı tıbbi rapor" istediğini belirtti. Takip etmeye çalıştığında temsilciler önce rezervasyonunu bulamadıklarını, ardından bulduklarını söyleyip telefonu kapattıklarını ifade etti. Uçuş geçmişinin havayolunun mobil uygulamasından silindiğini belirtti. 3 Aralık’ta, Bourgeois’a 5.000 mil hediyesi teklif edildi. Türk Hava Yolları, yaklaşık 400 uçakla 300’den fazla destinasyona uçuş gerçekleştiriyor. Havayolu, New York, San Francisco ve Washington D.C. gibi Amerikan şehirlerine birden fazla günlük uçuş düzenliyor. "Bir havayolu için bu çok karmaşık bir mücadele" diyen Tuck, "Bir uçağı hizmetten çıkarmak kolay değil. Ancak iyi bir kabin deneyimi arzusu en üst seviyeden gelir." diyerek sözlerini tamamladı.

Küresel Ekonomide Korumacı Yeni Bir Dönem Başlıyor Haber

Küresel Ekonomide Korumacı Yeni Bir Dönem Başlıyor

Küresel ekonomi, IMF ve Dünya Bankası yetkililerinin vurguladığı gibi yeni bir dönemle karşı karşıya. Özellikle Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı olma olasılığı, bu dönüşümün arka planındaki dinamikleri şekillendiriyor. New York Times yazarı Alan Rappeport, bu yeni dönemin, neoliberalizmin sonunu işaret ettiğini belirtiyor.  Geçen hafta gerçekleştirilen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantısında, IMF Başkanı Kristalina Georgieva, dünya ekonomisinin mevcut durumu hakkında hem rahatlama hem de endişeleri bir arada dile getirdi. Ekonomik istikrar sağlanmaya çalışılsa da, artan korumacılık ve birçok ülkede uygulamaya konulan yeni sanayi politikaları gelecekteki ekonomik büyümeyi tehdit ediyor. Georgieva, “Ticaret, büyümenin ana etkeni haline geldi” ifadesiyle küresel ticaretin yeniden önem kazandığını vurguladı. Ancak Washington’daki ekonomi politikacıları, bu uyarıları dikkate alacak gibi görünmüyor. IMF ve Dünya Bankası'nın, İkinci Dünya Savaşı sonrası küresel ekonomiyi istikrara kavuşturmak amacıyla kurulduğu dönemden bu yana geçirdiği dönüşüm, günümüzde tartışma konusu. Küresel ekonomiyi bir araya getiren bu kurumlar, neoliberal kavramları benimseyenlerin seslerinin giderek daha da azalmasına neden oldu. Trump’ın yeniden iktidara gelmesi, bu düşüncelerin daha da marjinalleşmesine yol açabilir. Eski Dünya Bankası baş ekonomisti Joseph Stiglitz, “Neoliberalizm akademi ve politika çevrelerinde öldü” derken, mevcut sistemin daha kötü sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Neoliberalizm, 1980'lerde yükselmeye başladı ve 1990'larda ABD’li yetkililerin serbest ticareti teşvik etmesiyle zirveye ulaştı. Ancak, borç krizi ve ticaret engellerinin artması gibi nedenlerle bu düşünce yapısına olan destek azalmaya başladı. Özellikle Kenya, Bangladeş ve Sri Lanka’da IMF’nin sıkı kredi koşulları nedeniyle protestolar yaşanıyor. Dünya Bankası da iç soruşturmalarla karşı karşıya kalarak, kamuoyunda güven kaybı yaşamaya devam ediyor. Devlet müdahalesinin artması, özellikle Trump yönetimi döneminde hız kazandı. Bu süreçte, ABD’nin Dünya Bankası ve IMF’den çekilmesi yönünde çağrılar yapılmaya başlandı. IMF'nin raporunda, ABD gümrük vergilerinin artırılmasının küresel üretimi azaltacağı öngörülüyor. Christine Lagarde, kısıtlamaların olduğu dönemlerin refah getirmediğini belirterek, bu durumun siyasi liderler tarafından göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Biden yönetimi de korumacı önlemleri benimsemişken, Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland, temiz enerji sektörleri için sanayi politikalarının gerekliliğini savunuyor. IMF’nin tutumu da yavaş yavaş değişiyor; sanayi politikasının dikkatlice tasarlanması halinde piyasa aksaklıklarını giderebileceği vurgulanıyor. Sonuç olarak, küresel ekonomi, korumacı politikaların ve neoliberalizmin çöküşünün etkisi altında, belirsiz bir gelecekle karşı karşıya kalmış gibi görünüyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.