Hava Durumu

#Nitelikli Turist

TOURISMJOURNAL - Nitelikli Turist haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nitelikli Turist haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de arkeolojik çalışma sayısı 2024’te 765 ulaşarak dünya rekoru kırdı Haber

Türkiye’de arkeolojik çalışma sayısı 2024’te 765 ulaşarak dünya rekoru kırdı

Ülkemize en çok ziyaretçi gönderen ülkeler listesinde başı, “3 milyon 611 bin 218 ziyaretçi ile Rusya Federasyonu” çekerken, “3 milyon 502 bin 628 ziyaretçi ile Almanya” ikinci sırada, “2 milyon 434 bin 333 ziyaretçi ile İngiltere (Birleşik Krallık)” üçüncü sırada yer alıyor. İlk 7 aylık verilere göre İngiltere’yi (Birleşik Krallık) sırasıyla İran ve Bulgaristan takip ediyor. Ana hedef nitelikli turist Dünya turizmini olumsuz etkileyen küresel koronavirüs salgınının ardından turizmde yeniden yükseliş ivmesi yakalayan Türkiye, turist sayısında tüm zamanların rekorlarını kırarken turizm gelirlerinde de hızlı bir artış yaşıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizmde hedeflerinin “nitelikli turist” olduğunu ve bu alanda büyük başarılar kaydettiklerini söyledi. Bakanlık, “kişi başı gecelik harcamanın 2024 yılında 103 dolara ulaşmasını” beklerken turizm gelirlerinin tabana yayılması için çalışmalar yürütüyor. Antik kentlere ‘gece’ dokunuşu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un tanıtımda başlattığı “‘Devletten değil, devletle beraber’ stratejisiyle” yakalanan bu ivme, artık tabana da yansıyacak. Türkiye’nin ağırladığı misafirlerin otel dışına çıkartılarak “arkeolojik mirasları ziyaret edebilmeleri ve esnafla buluşabilmeleri için” ‘Gece Müzeciliği’ uygulaması başlatıldı. Efes ile Denizli Hierapolis (Pamukkale) Ören Yerleri ve Galata Kulesi gibi pilot noktalarda başlatılan bu uygulama kapsamında, aydınlatılan müze ve ören yerlerinde “ziyaret saatleri güncellendi.” Gün batımından gece yarısına kadar turistlerin müzelere gelerek bu esnada esnafla da buluşmasının hedeflendiği uygulamanın müze ve ören yerleri ziyaretçi sayılarına yansıması da olumlu oldu. İlk 9 ayda 22 milyon ziyaretçi ağırlandı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve ören yerleri, 2024 yılının ilk 9 ayında, bir önceki yıla göre “yüzde 8 artışla 21 milyon 773 bin 289 ziyaretçi ağırladı.” Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl 15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasında başlattığı ‘Gece Müzeciliği’ uygulamasını geliştirerek devam ettirecek. Bakanlığın 15 Eylül itibarıyla hazırladığı verilere göre, “en çok ziyaret edilen müze, Konya Mevlana Müzesi oldu.” İzmir Efes Ören Yeri’nin ikinci olduğu listede, Denizli Hierapolis (Pamukkale) Ören Yeri üçüncü, Nevşehir Göreme Ören Yeri de dördüncü sırada yer aldı. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen ilk 10 müze ve ören yeri ise Göreme’nin ardından sırasıyla; “Nevşehir Zelve - Paşabağları Ören Yeri, Şanlıurfa Göbeklitepe Ören Yeri, Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri, Ankara Cumhuriyet Müzesi, İstanbul Galata Kulesi ve Nevşehir Hacıbektaş Müzesi” oldu. Dünya rekoru Türkiye'de 2021 yılında 670 olan arkeolojik çalışma sayısı 2024’te “765’e ulaştı.” Bu sayı 2026 yılında ise “800’e ulaşacak.” Kültür ve Turizm Bakanlığınca 12 aya yayılan kazılarda yıllık çalışma olarak bu sayı, “bir dünya rekoru oldu.” Gün ışığına kavuşan eser sayısı arttı Geleceğe Miras Projesi ile son dönemde çok önemli eserler de ardı ardına “gün ışığına kavuşmaya” başladı. Uşak’ta Blaundos Antik Kenti kazılarında ulaşılan Roma Erken İmparatorluk Dönemi’ne ait “bir kadın heykeli” ile Andriake Kazıları’ndan çıkan ve “Millefiori (Bin Çiçek)” olarak adlandırılan teknikte üretilmiş “çok çeşitli ve fazla miktarda cam kaplama levhaları” son derece önemli buluntular arasındaki yerini aldı. Urartuların baştanrısı Haldi’ye ithaf edilen “2 bin 700 yıllık 3 adet bronz kalkan” ile “bir adet bronz miğfer” geçtiğimiz haftalarda Ayanis'te gün ışığına kavuşurken, koşar halde betimlenen “yaban eşeği figürüne” Karahantepe’deki bir kulübenin tabanında, “Girit-Minos uygarlığına ait gümüş perçinli tunç hançer” de Antalya’nın Kumluca ilçesi açıklarında bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un kamuoyuna duyurduğu bu eserler arasında, “Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde ortaya çıkan 3 bin 750 yıllık silindir bir mühür” de yer alıyor. Kazılarda 'yerli ve millî' dönem Türkiye'de 162 yıllık bir gelenek son bularak kazılarda “yerli ve millî dönem” başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe Miras’ projesi ile kapsamı genişletilen arkeolojik kazıların çalışma süreleri, “175 kazı alanında 12 aya çıkarıldı.” Yabancı heyetlerce yürütülen “30 kazımız da 12 aylık kazı programına dahil edilerek Türk Koordinatör Kazı Başkanı atandı.” Arkeolojik kazı sayısı 2018'den günümüze kadar 147'den 247'ye yükselirken, aktarılan kaynak “36 milyon liradan 1,5 milyar liraya ulaştı.” Kazı alanlarında proje kapsamında yürütülen tüm faaliyetler için aktarılan bütçe miktarı “bu yılsonuna kadar 6 milyar lirayı bulacak.”

Zengin turist çeken marinalar turizme yüzde 25 katkı sağlıyor Haber

Zengin turist çeken marinalar turizme yüzde 25 katkı sağlıyor

Nurdoğan A. ERGÜN Dünya turizminde önemi her geçen gün artan ma­rina ve yat turizminde, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye de önemli bir destinasyon olarak ön plana çıkıyor. Toplamda 34 yat li­manı, 41 yat yanaşma yeri, 22 adet barınak bulunan Türkiye’de, 21 bin adet yat kapasitesi bulunuyor. Araştırmalar, daha üst gelir gru­bunda olan özel yatlı turistlerin di­ğer turistlere göre 3 kattan daha fazla harcama yaptığını gösteri­yor. Bir yatın, bağlanmasından ku­manyasına kadar çok çeşitli har­camalarla getirdiği döviz, yakla­şık 30 turistin harcamasına denk geliyor. Türkiye’nin tarihi, kültü­rel ve doğal varlıklarıyla ziyaret potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyen Ataköy Marina ve Yat İş­letmeleri AŞ Genel Müdürü Artun Ertem, “Sahip olduğumuz sahil şe­ridi ve marina tesis kalite ve stan­dartları itibarıyla deniz turizmi konusunda son derece nitelikli bir ülkeyiz. Bugün marinacılık sektö­rünün genel turizm gelirlerine do­laylı olarak yüzde 20 ila 25 katkısı olduğunu biliyoruz” dedi. “Nitelikli turisti ülkeye çekmeliyiz” Yatla gelen turistin alım gücü­nün daha yüksek olduğunu ve bir yatta ortalama 8 kişinin geldiğini söyleyen Ertem, “Yatla gelen tu­rist sadece marinayı kullanmı­yor; pazara çıkıyor, berbere gidi­yor, markete, lokantaya gidiyor. Dolayısıyla her segmente ekono­mik katkı sağlıyor” diye konuş­tu. Hem paralı hem de nitelikli turisti ülkeye çekmenin önemi­ne vurgu yapan Ertem, “Alım gü­cü yüksek olan bu grup, bugünkü kur dengesinde bile para harca­maktan çekinmez. Ama sadece parası olan kitleye odaklanmak da yanlış turizm politikası olur. Kültürel ağırlıklı turistleri ülke­mize çekmeliyiz. Nitelikli turist, kültürel olarak da başka turistle­ri çeker” yorumunu yaptı. Ertem, kültüre yatırım yapan bir ülke­nin turizm potansiyelinin de ge­lişeceğine vurgu yaptı. “Karadeniz’e yapılacak marina, hattı tamamlar” Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin marina yatırımla­rında daha üst noktalarda olması gerektiğini söyleyen Ertem, şöy­le devam etti: “İspanya’dan çıkan bir yatın son noktası Marmara değil Karadeniz olmalı. Karade­niz’i gezmek isteyen bir yatçının Karadeniz’de gideceği Türk ma­rinası yok. Soçi’de var. Bizim o güzergâhı tamamlamamız lazım. Karadeniz kıyılarında da mari­na alanımız olmalı ki buraya yat­lar gelebilsin. Balıkçılık barınak­ları var ama bir Ataköy Marina, Yalıkavak Marina standardın­da acil bir marinaya ihtiyaç var.” Ertem, bölgede marina projeleri yapıldığını ancak faal olarak iş­leyen marina bulunmadığını be­lirtti. İstanbul’da 8, Kuzey Ege’de 6, Güney Ege’de 9, Akdeniz’de de 10 olmak üzere Türkiye’de yat li­manı statüsünde 34 marina bu­lunduğunu aktaran Ertem, “Yat limanı ve yat yanaşma yerleri toplamı 75. Bunların toplam yat bağlama kapasitesi ise 25 binler­de. Yat yanaşma yerlerinin pas­tadaki payı çok az” dedi. “Kira bedelleri makul seviyeye çekilmeli” Son dönemlerde marinalara gelen yabancı yat sayısında azal­ma yaşandığını dile getiren Er­tem, “Bu yatların sayısının ül­kemizde arttırılması için çeşit­li teşviklere ihtiyaç var. Örneğin mega yatların charter lisans üc­retlerinin daha makul seviyele­re çekilmesi lazım” diye konuştu. Marinalardaki gider kalemlerine de değinen Ertem, şunları söyle­di: “En büyük gider kalemimiz ki­ra bedelleri. Milli Emlak tarafın­dan belirlenen kira bedellerinin daha makul seviyelere çekilmesi gerekiyor. Ülkeye döviz kazandı­ran marinalar da ihracatçılar gibi belli teşviklerden faydalanmalı.” Ertem, Ataköy Marina, mega yatlara yönelik yapılmış olması ni­teliği sebebiyle bir ilk olduğunu be­lirterek, mevcut marinanın yüzde 100 kapasiteye ulaştığını kaydetti. “Marinalar temiz denizlerin güvencesidir” Kamuoyunda ‘marinalar denizleri kirletiyor’ gibi yanlış bir algı olduğunu söyleyen Artun Ertem, “Bilakis marinalar, kontrol ve denetim altında olduğu için denizin kirlenmesine engel teşkil eder. Kontrolsüz sağda solda dolaşan yat, çevreyi tehdit eder. Marinalar temiz denizlerin güvencesidir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Turizm ve Kültür Bakanlığı bizi sürekli denetliyor. Dolayısıyla biz temiz denizlerin güvencesiyiz” dedi. “Sadece iş değil meslek sahibi yapıyoruz” Ataköy Marina olarak 36 personelleri bulunduğunu açıklayan Artun Ertem, kendi sektörlerinde de nitelikli personel bulma sorununa dikkat çekti. Gençlere “Gelin size hem iş hem de meslek kazandıralım” diye seslenen Ertem, “En büyük arzumuz, gençleri yetiştirip sektöre nitelikli personel olarak kazandırmak. Böylece bir meslek sahibi olup dünyanın her bölgesinde rahatlıkla iş bulabilirler. Marinacılık dünyada geçerliliği olan bir meslek. Turizm meslek liseleri ve marina işletmeciliği bölümlerindeki öğrencilere staj imkânı sunuyoruz. Bu yaz gelen stajyerlerden ikisini istihdam ediyoruz” dedi. Yıllık bağlama %80 fiyat avantajı sağlıyor Marinalarda fiyatlandırmanın metrekare üzerinden günlük olarak yapıldığını açıklayan Artun Ertem, “Bir marinada günlük tarifeden bağlamak yerine uzun süreli kontrat yapmak yatçıya yüzde 80’e yakın avantaj sağlar” dedi. Ertem, marinaların megayatlarda su, internet, kablolu tv gibi ihtiyaçların sağlandığını da kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.