Ohsad Haberleri - Son Dakika Ohsad Haber Güncel Gelişmeler

Authority dispute in health tourism: agencies vs. hospitals

The sale of complete tour packages by some clinics in health tourism, including flights, transfers, and healthcare services, has caused discomfort among tourism agencies. Representatives of the health tourism sector have similarly expressed concerns, stating that some agencies collaborate with their own doctors, causing distress to patients, and emphasized the need for everyone to focus on their respective roles. Dr. Şebnem Akman Balta, Vice President of the Turkey Young Business People Association (TÜGİAD), pointed out that clinics, without a health tourism certificate, are bringing in patients through advertisements on social media, competing with agencies. She stated, 'The operation of clinics like travel agencies is causing a loss of income in the tourism sector. TÜRSAB and the Ministry of Tourism should come up with a solution for this matter.' "‘REGULATION IS NECESSARY’ Commenting on the allegations against clinics, Reşat Bahat, President of the Private Hospitals and Healthcare Organizations Association (OHSAD) and Chairman of the Health Business Council at the Foreign Economic Relations Board, stated: "Both clinics engaging in agency services and those attempting to provide healthcare may encounter deficiencies in one of these areas, which already strengthens the hand of rival countries generating smear campaigns against us. In professional health tourism, even if a patient is brought to the hospital directly, they should work with a health agency. However, there are more than 700 health tourism agencies in Turkey. The excessive number brings a lack of supervision. Agencies can hire their own doctors and provide healthcare. This can leave patients helpless. There is a need for oversight. Hospitals need agencies, and agencies need hospitals.

Depremle sağlık turizmi yüzde 40 küçüldü

Türkiye’nin turizmde en büyük gelir kalemlerinden sağlık turizmi ile kongre gibi organizasyonları yapan sektör depremle büyük darbe aldı. Özellikle İstanbul’da beklenen depremle ilgili haberler, sağlık turistlerini korkutup kaçırıyor. Yine başta kayak olmak üzere, şubat ve mart konaklamalı tüm yurtiçi ve yurtdışı rezervasyonlarında ciddi iptal ve ertelemeler var. Turistlerin, hastaneler ve otellerin depreme dayanıklı olup olmadığına dair soruları artarken yeni dönemde bu alanlarda turist çekmek de zorlaşacak. 250 MİLYON DOLAR Uzmanlara göre, Turizm Bakanlığı acilen İstanbul’daki otellerin, restoranların, tarihi ve kültürel mekânların deprem riski taşıyıp taşımadığı ile ilgili işletmeleri harekete geçirmeli. Sağlık Bakanlığı ise özel hastanelerden depreme karşı dayanıklılık raporları istemeye başladı. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat, sağlık turizmi için gelenlerde büyük düşüş yaşandığını vurgulayarak “Bu kişiler biletlerini önceden ucuza alır ve bunların ertelenme şansı yok. Depremle birlikte ciddi iptaller yaşandı. Sağlık turizmi son iki ayda yüzde 40 düştü. Özellikle estetik amaçlı ya da acil olmayan sağlık sorunu yaşayanlar gelişlerini iptal etti” dedi. Sağlık turizminden yıllık 4 milyar dolar gelir elde edildiğini, depremden dolayı bugün yaklaşık 250 milyon dolarlık kayıp yaşandığına dikkat çeken Bahat, şöyle devam etti: “Hastaların yüzde 80’i İstanbul’a geliyordu. Arkadaşlarımız onları ikna etmek için çok çabalıyor. ‘Hastaneler depreme dayanıklı mı’ diye soruyorlar. Sağlık Bakanlığı güvencesiz olan kamu ve üniversite hastanelerini boşaltıyor. Bakanlık, şimdi özel hastanelerden de depreme dayanıklılık raporlarını istemeye başladı. Özel hastanelerde de taşınmalar olacak.” Kongre, fuar, teşvik gezileri ve düğün gibi organizasyonların çatı kuruluşu Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği Başkanı Hüseyin Kurt, yüzde 30’a varan iptaller yaşandığını belirtti. RAPOR İSTENMELİ Bayi toplantıları dahil etkinliklerin yüzde 50’sinin mayıs, haziran ve temmuz sonrasına ertelendiğini, bunların iptal olup olmayacağını da öngöremediklerini ifade eden Kurt, şu noktalara dikkat çekti: İstanbul otellerinde doluluk yüzde 30’e geriledi. Nasıl ki insanlar pandemide “Otellerin güvenli turizm sertifikası var mı” diye sorduysa, bugün “Depreme dayanıklı mı” diye soruyor. Turizm Bakanlığı’nın pandemideki uygulamalar gibi, bugün İstanbul’daki otellerden depreme dayanıklılık raporu istemesi lazım. Risk ölçümünü zorunlu kılmalı. Kültürel ve tarihi mekânların deprem riski taşımadığı ile ilgili yurtdışında tanıtım yapılmalı. Türkiye’de yılda 70-80 bin civarında küçüklü büyüklü organizasyon yapılıyor. 15 milyar dolar turizm geliri sağlıyoruz.

#Ohsad

Authority dispute in health tourism: agencies vs. hospitals

Depremle sağlık turizmi yüzde 40 küçüldü