Pakistan Haberleri - Son Dakika Pakistan Haber Güncel Gelişmeler

Antalya, D-8 Tarafından 2025'in Turizm Kenti Seçildi

Türkiye’nin turizm cenneti Antalya, D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü tarafından "2025 Yılı Turizm Kenti" unvanına layık görüldü. Bu önemli başarı, Antalya’yı Türkiye’den bu ödüle hak kazanan ilk şehir yaparken, kentin dünya turizmindeki konumunu daha da güçlendirdi. "ANTALYA, MEDENİYETLERİN MİRASINI TAŞIYAN BİR ŞEHİR" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya'da yaptığı açıklamada, kentin tarihi derinliği ve doğal güzellikleriyle her ziyaretçiye sıra dışı bir deneyim sunduğunu ifade etti. Bakan Ersoy, "Antalya, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri bir araya getiren eşsiz bir destinasyon. Bu özellikleriyle her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çekiyor" dedi. Bakan Ersoy, Antalya'nın bu ödüle layık görülmesinde katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür ederek, şehrin turizmdeki başarısının tüm Türkiye'ye örnek teşkil ettiğini belirtti. ANTALYA, TÜRKİYE’DEN BU ÖDÜLÜ ALAN İLK ŞEHİR OLDU Antalya, D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü tarafından 2025 yılı için "Turizm Yılı Kenti" ilan edilen ilk Türk şehri oldu. Bu unvan, Antalya'nın uluslararası arenadaki turizm markasını güçlendirirken, kentin popülaritesini daha da artırması bekleniyor. D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü, Türkiye'nin yanı sıra Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Pakistan'ın aralarında bulunduğu 8 ülkenin ekonomik ve kültürel iş birliğini teşvik eden bir organizasyon. Bu kapsamda her yıl bir şehir, "Turizm Yılı Kenti" olarak seçiliyor ve o yıl boyunca çeşitli etkinlik ve projelerle destekleniyor. Antalya, bu unvana layık görülen ilk Türk şehri olma onurunu yaşıyor. 2024 HEDEFİ: 17 MİLYONU AŞAN TURİST Antalya, 2023 yılında 16,5 milyon turisti ağırlayarak Türkiye'nin turizmdeki lokomotifi olmayı sürdürdü. 2024 yılında bu sayının 17 milyonu aşması hedefleniyor. "Türk Rivierası" olarak anılan Antalya, her yıl artan ziyaretçi sayısıyla küresel turizmdeki konumunu sağlamlaştırıyor. Şehre en çok turist gönderen ülkeler arasında Rusya, Almanya, İngiltere, Polonya, Kazakistan, Hollanda, Romanya ve Ukrayna bulunuyor. Ancak, Antalya'nın turist çektiği ülke sayısı bununla sınırlı değil. Şehir, toplamda 180'den fazla ülkeden ziyaretçiye ev sahipliği yaparak turizmin başkenti unvanını perçinliyor. 2025, ANTALYA İÇİN DÖNÜM NOKTASI OLACAK D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün "2025 Turizm Yılı Kenti" unvanını kazanması, Antalya'nın uluslararası tanıtımında büyük bir itici güç olacak. Bu unvan, uluslararası iş birliklerinin artırılmasını, kültürel etkinliklerin zenginleştirilmesini ve şehrin yeni turizm projelerine ev sahipliği yapmasını sağlayacak. Antalya, bu prestijli ödülle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın turizm rotasında bir adım öne çıkacak. 2025 yılı boyunca düzenlenecek uluslararası etkinliklerle, kentin ziyaretçi sayısında rekor artış yaşanması bekleniyor. Bu, hem bölge ekonomisine hem de Türkiye’nin turizm gelirlerine büyük katkı sağlayacak. Antalya'nın tarihi, doğal güzellikleri ve modern turizm altyapısıyla "2025 Turizm Yılı Kenti" unvanına layık görülmesi, şehrin dünya çapındaki prestijini pekiştirip şehri global seyahat rotalarının zirvesine taşıyacak.

2024’te Uluslararası Turizm Güçlü Şekilde Toparlanıyor

Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü’nün (UN Tourism) son Turizm Barometresi’ne göre, 2024’ün ilk yedi ayında yaklaşık 790 milyon turist uluslararası seyahat gerçekleştirdi. Bu rakam, 2023’e göre daha fazla ve 2019’un yalnızca %4 altında. Veriler, yıla güçlü bir başlangıç yapıldığını ancak ikinci çeyrekte daha mütevazı bir büyüme yaşandığını gösteriyor. UN Tourism, uluslararası turizmde tam toparlanmanın 2024’te gerçekleşeceğini öngörüyor, ekonomik ve jeopolitik risklere rağmen bu güçlü talebin sürdüğünü belirtiyor. UN Tourism Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili yaptığı açıklamada, “Uluslararası turizm, sektör tarihinin en büyük krizinden tam anlamıyla toparlanmaya doğru ilerliyor. Bu toparlanma, uluslararası seyahate olan güçlü talebi ve hava bağlantılarını artırma ile vize kısıtlamalarını hafifletmenin etkinliğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda, turizmin topluluklar üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak sosyo-ekonomik faydaları, kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalarla dengelemenin önemini gösteriyor,” dedi. Orta Doğu’nun Güçlü Toparlanma Performansı Uluslararası seyahatin toparlanmasında hava bağlantılarının artırılması ve vize kolaylıklarının etkisiyle, tüm bölgelerde güçlü bir yıl geçirildiği görülüyor. Özellikle Orta Doğu, 2024’ün ilk yedi ayında 2019 seviyelerinin %26 üzerine çıkarak göreceli olarak en güçlü toparlanan bölge oldu. Afrika, aynı dönemde 2019'a kıyasla %7 daha fazla turist ağırlarken, Avrupa ve Amerika kıtası sırasıyla %99 ve %97 oranında pandemi öncesi seviyelerine ulaştı. Asya ve Pasifik bölgesi ise 2019 turist sayısının %82’sine (yani düşüş) ulaşarak, Haziran ve Temmuz aylarında bu oranı %85 ve %86'ya çıkardı. 2024’ün ilk yarısında, dünyadaki 120 destinasyonun 67’si 2019 yılı turist sayılarını yakalamayı başardı. Ocak-Temmuz 2024 döneminde en güçlü performans gösteren ülkeler arasında Katar (7 artış ile), Arnavutluk (%93), El Salvador (%81), Suudi Arabistan (%73), Moldova (%50, Haziran'a kadar) ve Tanzanya (%49, Haziran'a kadar) yer aldı. Turizm Gelirleri ve Harcamaları Daha da Güçlü Uluslararası turizm gelirleriyle ilgili veriler, daha da güçlü sonuçlar ortaya koyuyor. 2024’ün ilk altı ayında, veri sağlayan 63 ülkenin 47’si pandemi öncesi gelir seviyelerine ulaştı ve birçok ülke, 2019’a kıyasla çift haneli büyüme kaydetti. 2024 yılının Haziran veya Temmuz ayına kadar olan dönemde en iyi performans gösteren ülkeler arasında gelirlerini iki katına çıkaran Arnavutluk (8 artış) ve Sırbistan (6 artış) yer aldı. Ayrıca Tacikistan (%85), Pakistan (%76), Karadağ (%70), Kuzey Makedonya (%60) ve Portekiz (%57) de güçlü büyüme bildirdi. Türkiye (%55) ve Kolombiya (%54) da önemli performans sergileyen ülkeler arasında yer aldı. Suudi Arabistan (%207) ve El Salvador (8), 2024’ün ilk çeyreğinde olağanüstü büyüme yaşayan ülkeler olarak dikkat çekti. Uluslararası turizm harcamaları verilerine göre, 2024’ün ilk yedi ayında büyük kaynak pazarlarından gelen turistlerin seyahate olan talebi güçlü kaldı. Amerika Birleşik Devletleri (%32), Almanya (%38) ve Birleşik Krallık (%40, Mart ayına kadar) gibi ülkelerde, 2019’a kıyasla önemli artışlar görüldü. Ayrıca Avustralya (%34), Kanada (%28) ve İtalya (%26), Haziran 2024'e kadar güçlü outbound harcamaları bildirdi. Hindistan’ın sınırlı verileri, 2024’ün ilk çeyreğinde yurt dışı harcamalarında %86'lık bir artış olduğunu ortaya koydu. 2023 için revize edilen veriler, uluslararası turizmden elde edilen ihracat gelirlerinin (turizm gelirleri ve yolcu taşımacılığı dahil) 1,8 trilyon ABD dolarına ulaştığını gösteriyor. Bu, pandemi öncesi döneme göre neredeyse aynı seviyede (-%1 reel anlamda). 2023 yılında turizm, doğrudan küresel GSYİH’ye 3,4 trilyon ABD doları ile pandemi öncesi seviyelerine ulaştı. Bu, küresel GSYİH'nin %3’üne eşdeğer. 2019’da turizmin küresel GSYİH'ye doğrudan katkısı %4’tü. 2024 İçin Olumlu Beklentiler, Ancak Zorluklar Devam Ediyor Birleşmiş Milletler Turizm Güven Endeksi, yılın geri kalanı için olumlu beklentileri işaret ediyor. 2024 yılının Eylül-Aralık dönemi için güven endeksi 120 puanda seyrediyor. Ancak Mayıs-Ağustos dönemi beklentilerinin altında (130 puan). Turizm uzmanlarının %47’si, 2024’ün son dört ayında sektörün daha iyi bir performans sergileyeceğini tahmin ederken, %41’i benzer bir performans öngörüyor ve ’i daha kötü bir performans bekliyor. Bu durum, güçlü geçen 2023 sonrasında turizm performansında kademeli bir normalleşmeyi yansıtıyor. Uzmanlar, turizm sektörünün şu anda karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar arasında seyahat ve turizmdeki enflasyonu, özellikle yüksek ulaşım ve konaklama fiyatlarını vurguluyor. Ayrıca, küresel ekonomik durum, personel yetersizlikleri ve aşırı hava olayları da sektörün karşılaştığı diğer önemli sorunlar arasında yer alıyor.

Başbakan Han: Türkiye ile turizm konusunda işbirliğine hazırız

Pakistan'ın Gilgit-Baltistan Bölgesi Başbakanı Hacı Gülbar Han, Türkiye'nin turizm zenginliği bakımından dünyanın ilk birkaç ülkesinden biri olduğunu ifade ederek, "Turizm konusunda Türkiye ile her türlü işbirliğine hazırız." dedi. Gilgit şehrinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Başbakan Han, Türkiye ile Gilgit-Baltistan arasında turizm ve kuru gıda sektörünün potansiyel işbirliği alanları olduğunu vurguladı. Han, geçen sene Türkiye'yi ziyaret ettiğini dile getirerek, Türkiye'nin gelişmiş bir ülke olduğunu söyledi. Türkiye'nin turizm zenginliği bakımından dünyanın ilk birkaç ülkesinden biri olduğunu belirten Han, "Turizm konusunda Türkiye ile her türlü işbirliğine hazırız." diye konuştu. Han, Gilgit-Baltistan'daki turizm faaliyetlerini ileriye taşımak istediklerine işaret ederek, "Pakistan'da Gilgit-Baltistan kadar turizm potansiyeli olan bir başka yer yok." ifadesini kullandı . "Türkiye'den Gilgit-Baltistan'a direkt uçuşlar mümkün" Türkiye'nin kuru gıda üretimi ve satışındaki konumunun önemine dikkati çeken Han, İslamabad'daki yönetimden ayrı olarak ticaret yapamayacaklarını ve federal hükümetin istemesi halinde Türkiye ile kuru gıda alanında işbirliğine gidebileceklerini kaydetti. Han, Gilgit-Baltistan'da yabancı turist sayısının artırılmasına yönelik de Skardu şehrindeki havalimanına bu yıl Dubai'den uçuşların gerçekleştiğini aktardı. Gilgit'teki havaalanının da uluslararası uçuşlara açılması için çalışma yaptıklarını dile getiren Han, bu sayede Türkiye ve diğer ülkelerden daha fazla turistin bölgeyi ziyaret edebileceğini belirtti. Son olarak Han, Türkiye'den Gilgit-Baltistan'a direkt uçuşların mümkün olduğunu ve buna yönelik uzun süreli planları bulunduğunu bildirdi.

Gilgit-Baltistan, Pakistan'ın en çok turist çeken bölgesi

Hunza, Gilgit, Nagar, Skardu ve diğer pek çok şehri barındıran Gilgit-Baltistan'ı bu yıl 1 milyonun üzerinde turistin ziyaret etmesi bekleniyor. Kuzeyde Afganistan'ın Vakhan Koridoru'na komşu olan Gilgit-Baltistan'ın doğusunda Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne, güneydoğusunda da Hindistan'ın Cammu Keşmir ve Ladak bölgelerine sınırı bulunuyor. Hunza, doğal güzellikleri, Skardu 8 bin metreyi aşan yüksek dağları ve Gilgit de Budizm'e ait kalıntılarla ön plana çıkıyor. AA muhabiri, Gilgit-Baltistan'ın doğal güzelliklerini görüntüledi, bölgedeki halk ve yetkililerle görüşmeler yaptı. Yüksek dağlar ve buzullar Gilgit-Baltistan bölgesi, dünyada 8 bin metrenin üzerindeki 14 zirvenin 5'ine ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en yüksek ikinci dağı 8 bin 611 metre rakımlı K2, 8 bin 126 metre rakımlı Nanga Parbat, 8 bin 68 metre rakımlı Gasherbrum 1, 8 bin 47 metre rakımlı Broad Peak ve 8 bin 35 metre rakımlı Gasherbrum 2 dağları, Gilgit-Baltistan'da yer alıyor. Pakistan'da 7 bin metrenin üzerinde 100'den fazla da zirve bulunuyor. Bölge, ayrıca "Baltoro, Batura, Biafo ve Chogo" gibi kutup bölgesinin dışında 50-60 kilometreyi aşan genişlikleriyle dünyanın en uzun buzullarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Skardu Turizm Direktör Yardımcısı Sacid Hüseyin, geçen sene Gilgit-Baltistan'da 64 dağcılık seferi düzenlendiğine işaret ederek, "Rehberlerle 2 bin 150’ye yakın kişi, Gilgit-Baltistan'da tırmanışa katıldı.Bu sayıyı artırmak istiyoruz." diye konuştu. Çekyalı dağcılar Ana Sebestikova ve Ondrej Mrklovsky de Skardu'da yaklaşık bir ay kalmayı planladıklarını ifade ederek, bölgede yüksek zirvelere tırmanış gerçekleştireceklerini kaydetti. "Dünyanın çatısı Skardu" Nüfusu 75 bin civarında olan Skardu, Gilgit-Baltistan'ın en çok turist çeken bölgelerinin başında geliyor. Gilgit-Baltistan'daki iki havalimanından biri Gilgit'te, diğeri ise Skardu'da bulunuyor. Skardu Havalimanı, 2 bin 230 metre rakımda yer alıyor. Bununla birlikte bölge halkı tarafından dünyanın çatısı olarak nitelendirilen Skardu şehrinin çevresi 4 bin 500 ila 5 bin 800 metre yüksekliğindeki dağlarla çevrili. "Lower Kachura" veya bilinen adıyla Şangrila Gölü, turistlerin en çok rağbet ettiği mekanların arasında bulunuyor. Öte yandan, şehre farklı güzellik katan Katpana ve Sarfaranga soğuk çölleri, "Upper Kachura" ve Satpara Gölü de yine ziyaretçilerin uğrak noktaları arasında sayılabilir. Deosai Platosu yolu üzerinde şehrin tatlı su ihtiyacının karşılanması için kullanılan Satpara Gölü, duru bir güzelliğe sahip. Batı Himalayalar'da bulunan 4 bin 114 metre rakımdaki Deosai Platosu, Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'ndeki Changtang’ın ardından dünyanın en yüksek platosu özelliğine sahip. Deosai Milli Parkı içindeki plato, zengin flora ve faunasıyla öne çıkıyor. Deosai Platosu'nda yer alan Şeosar Gölü'nün yanındaki küçük işletmede çalışan Furkan Ali Han, sezon açıldığında platoya geldiklerini ifade ederek, yılın 3-4 ayını burada geçirdiklerini söyledi. Han, kar nedeniyle sezonun kısa sürdüğüne işaret ederek, "Sezon boyunca burada yatıp kalkıyoruz. Yüksek rakımda turistlere Pakistan'a özgü yemekler ve sıcak içecekler sunuyoruz." dedi. Immit köyünde 9 farklı dil konuşuluyor Gilgit-Baltistan, çok sayıda dile ve yerli halka da ev sahipliği yapıyor. Buruşo, Vaki, Şina ve Pamirler, bu yerli halklardan bazıları. Burada en çok konuşulan diller ise Bruşeski, Vahi, Balti, Şina, Kovar, Domaki ve ülkenin resmi dili Urduca. Skardu'da turizm işletmeciliği yapan Şamşad Hüseyin, Gilgit-Baltistan'ın kendisine özgü kültürünün olduğunu dile getirerek, "Gizer bölgesine bağlı Işkoman Vadisi'ndeki Immit köyünde 9 farklı dil konuşuluyor. Bu durum bizim farklılıklarımızı tam anlamıyla yansıtıyor." dedi. Gilgit, Budistler için önemli ziyaret noktaları arasında Gilgit-Baltistan'ın diğer havaalanına ev sahipliği yapan Gilgit, geneli itibarıyla bölgenin idare merkezi olarak kullanılıyor. Bununla birlikte Gilgit, Budistlerin yoğun ziyaret ettiği şehirlerin başında geliyor. Gilgit şehir merkezine 10 kilometre mesafede bulunan “Kargah Buddha” arkeolojik sit alanında kaya üzerine oyulmuş Buda figürü bulunuyor. Kaya üzerine oyulan yaklaşık 15 metre yükseklikte ayakta duran Buda oymasının 7’nci yüzyıldan kaldığı düşünülüyor. Gilgit'te Karakurum kara yolunun yapımı sırasında ölen Çinlilere ait anıt mezarlık da yer alıyor. Bu anıt mezarlıkta çalışan Nusret Ali, 22 yıldır aynı görevi sürdürdüğünü belirterek, "Toplamda 110 Çinliye ait mezar var ancak 88 kişi burada yatıyor. 22 kişiyi ise bulamadılar. Bu sebeple bir anıt inşa edildi." dedi. Hunza, doğal güzellikleriyle benzersiz görünüme sahip Hunza Vadisi de Gilgit-Baltistan'ın en çok turist çeken noktaları arasında. Vadiye yüksek noktadan bakıldığında yüksek dağlar, tepelerdeki buzullar, vadideki yeşillik ve buradan akan ırmak, masalsı görünüm ortaya çıkarıyor. Baltit ve Altit kaleleri, Attabad Gölü, tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan ve üzerinde binlerce yıllık petroglif figürlerinin yer aldığı "Kutsal Kaya (Haldeikish)", Passu konileri ve sarp geçitlerle çevrili Karakurum kara yolu, Hunza'yı benzersiz kılıyor. Pakistan’ın Gilgit-Baltistan bölgesi ile Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni birbirine bağlayan iki ülke arasındaki tek kara geçiş noktası Khunjerab Sınır Kapısı da yine Hunza sınırlarında yer alıyor. Bu sınır, 4 bin 714 metre rakımıyla dünyadaki en yüksek sınır geçiş noktası özelliğini de taşıyor. 192 metrelik asma köprü Hunza'nın Gojal kasabasında yer alan Hüseyni Asma Köprüsü, dünyanın en tehlikeli asma köprüleri arasında gösteriliyor. Uzunluğu 192 metre olan asma köprü, yöre halkının Hunza Nehri'ni güvenli şekilde geçmesi için yapılmış olsa da turistik bir noktaya dönüştürülmüş. Geçen yıl bir kişinin nehre düşerek ölmesinin ardından kapatılan ve restorasyon çalışmaları sonrası yeniden açılan köprü, maceraperestlerin uğrak noktalarından. Bu yıl 1 milyonun üzerinde turist bekleniyor Gilgit-Baltistan Bilgi Teknolojisi Sekreteri Zamir Abbas, her yıl yüz binlerce turistin bölgeye geldiğine işaret ederek, "2021’de 819 bin ve 2022’de 913 binin üzerinde yerli turisti ağırladık. 2023’te ise turist sayısının 1 milyonu geçmesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı. Abbas, yurt dışından gelen yabancı turist sayısının düşük olduğuna dikkati çekerek, “2022’de 12 bin 140 yabancı turist Gilgit-Baltistan’ı ziyaret etti. Bu sayıyı artırmak istiyoruz.” diye konuştu. Abbas, Hunza’da 320, Skardu’da 255 ve Gilgit’te 151 otel olduğuna işaret ederek, tüm bölgede toplam otel sayısının 1026 olduğuna ve bu sayının yeni otellerle artacağına dikkati çekti.

Pakistan’ın keşfedilmeyi bekleyen turizmi

Trekking, dağcılık, akarsu raftingi, dağ ve çöl cip safarileri, deve ve yak safarileri, alabalık avcılığı ve kuş gözlemciliği, macera ve doğa tutkunlarını Pakistan’a çeken sadece birkaç aktivitedir. İhtişamlı Himalayalar, Karakurum ve Alp çayırları ve zirveleri hep karlı Hindukuş dağ silsilesi, dağ yamacı çalılıklarının aşağısındaki iğne yapraklı ormanlar, büyük bir çölle birleşen geniş İndus ovası, kıyı şeridi ve sulak alanların tümü, turistler için olağanüstü derecede zengin, benzersiz ve otantik bir doğa görünümü deneyimi sunar. Asya’nın en iyi korunan sırrı olarak adlandırılabilecek olan Pakistan, son birkaç yıldır seyahat dünyasında gizli bir mücevher gibi sessiz sedasız parlıyor, kendini hissettiriyor. Bu yazımızda, Pakistan’ı cesur kaşifler ve turistler için umut verici bir destinasyon haline getiren büyüleyici cazibe merkezlerini sizlere sunmak istiyoruz. Görkemli Sıradağlar Pakistan turizminin baş tacı, hayranlık uyandıran sıradağlarıdır. Dünyanın en yüksek ikinci zirvesi olan K2 ve büyüleyici Karakurum Sıradağları da dahil olmak üzere güçlü Himalaya Dağları, yürüyüşçüler, dağcılar ve macera tutkunları için bir sığınak sunar. Nanga Parbat, Rakaposhi ve diğer yüksek zirvelerin büyüleyici güzelliği, görülmesi gereken bir manzaralardır. Pakistan, 7.000 metrenin üzerinde 108 ve 6.000 m’nin üzerinde de muhtemelen bir o kadar sayıda zirveye ev sahipliği yapmaktadır. 5.000 ve 4.000 m’nin üzerindeki dorukların sayısı ise belirsizdir. Dünyanın en yüksek 14 zirvesinden beşi (sekiz bin metreler) Pakistan’dadır. Kısa bir süre önce Türk Dağcı Tunç Fındık, Pakistan’daki Nanga Parbat zirvesine tırmanarak ‘Olimpiyat Şampiyonası’ olarak bilinen 14x8000 m maratonunu tamamlayan ilk Türk sporcu oldu. Büyüleyici Göller ve Vadiler Pakistan, dünyanın herhangi bir yerinde nadir bulunan bir sakin göller ve vadiler koleksiyonuna sahiptir. Saif-ul-Mulook’un zümrüt yeşili suları, Skardu’daki Shangrila Resort ve kristal berraklığındaki Attabad Gölü, bu toprakları süsleyen doğa harikalarından sadece birkaçıdır. El değmemiş Vahşi Doğa Pakistan’ın büyük bir bölümü, eko-turizm için eşsiz bir fırsat sağlayarak, modern kentsel gelişimden etkilenmeden doğal halde kalmıştır. Buradaki manzaralar, doğanın bozulmamış güzelliğinin bir kanıtıdır ve gezginlere çevreyle en saf haliyle bağlantı kurma şansı sunar. Dini ve Manevi Mekanlar: Pakistan, Budizm, Sihizm ve Hinduizm dahil olmak üzere birçok din için kutsal olan mekanlara ev sahipliği yapmaktadır. Guru Nanak’ın Nankana Sahib’deki doğum yeri olan tarihi Taxila şehri ve antik Katas Raj Tapınakları, manevi öneme sahip yerlerdir. Dünya şimdi alışılmışın dışında yerler ve otantik seyahat deneyimleri arayışında iken, Pakistan sıra dışı olanı arayan kaşiflerin dikkatini çekmeye hazırdır. Eşsiz doğal güzelliği, kültürel hazineleri ve sıcak misafirperverliği ile Pakistan’ın turizm potansiyeli, gelenekselin ötesine geçmeye cesaret edenler tarafından keşfedilmeyi bekleyen el değmemiş bir hazinedir. Kültürel ve Tarihi Zenginlikler Pakistan’ın tarihi bin yıllar ötesine kadar uzanmakta ve kültürel mirası büyüleyici olduğu kadar çeşitlidir de. UNESCO Dünya Mirası Alanları Mohenjo-daro ve Taxila, kadim İndus Vadisi uygarlığını sergilerken, Lahor’daki Badshahi Camii ve Lahor Kalesi, Babür döneminin ihtişamını yansıtmaktadır. Macera Turizmi Macera arayanlar için Pakistan çok sayıda aktivite sunmaktadır. Swat Nehri’ndeki akarsu raftinginden Thar Çölü’nü deve sırtında keşfetmeye kadar bütün seçenekler çok çeşitli ve heyecan vericidir. Mutfak Lezzetleri Pakistan mutfağı, çeşitli etkilerin lezzetli bir birleşimidir ve damak tadımızı memnun eden cezbedici bir dizi yemek sunar. Karahi’nin ateşli tatlarından biryaninin enfes lezzetlerine kadar her yemek, Pakistan ziyaretçileri için bir mutfak keşfi yolculuğudur. Misafirperverlik ve Sıcakkanlı insanlar Pakistan’ın en sevilen özelliklerinden birisi sıcak ve misafirperver insanlarıdır. Yerel halkın misafirperverliği ve cömertliği, gezginler için bir aidiyet duygusu yaratır ve her yolculuğu zenginleştirici bir kültürel deneyim haline getirir.

D-8'in toplantısında turizmin teşvik edilmesi çağrısı yapıldı

Pakistan ulusal basınındaki haberlere göre, Pencap eyaletine bağlı Murree şehrinin Bhurpan kasabasında, D-8 3. Turizm Bakanları toplantısı düzenlendi. Toplantıya, D-8 Genel Sekreteri Isiaka Abdulkadir İmam'ın yanı sıra Türkiye, İran, Mısır, Endonezya, Bangladeş, Malezya ve Nijerya'dan bakan ve bakan yardımcısı düzeyinde temsilciler katıldı. Toplantıda, turizm işbirliğine ilişkin İslamabad Deklarasyonu kabul edildi ve D-8'e üye ülkeler arasında turizmin teşvik edilmesi çağrısı yapıldı. Türkiye, D-8 çerçevesinde ortak projelere hazır Toplantıya katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan, burada yaptığı açıklamada, dünyada ulusal düzeyde sürdürülebilir turizm programı başlatan ilk ülke olarak Türkiye'nin sürdürülebilir turizm alanındaki stratejik yol haritasına dikkati çekti. Alparslan, başarının anahtarı olarak kamu ve özel sektör arasındaki yakın işbirliğinin gerekliliğine de değinerek, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve aralarında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Yunus Emre Enstitüsü’nün de bulunduğu bağlı kuruluşların D-8 çerçevesinde ortak projelere hazır olduğunu ifade etti. "Nihai hedef, dünya standartlarında turizm destinasyonları" D-8 Genel Sekreteri Isiaka Abdulkadir İmam, turizmin D-8’in öncelikli alanlarından olduğuna işaret ederek, tüm D-8 ülkelerinde dünya standartlarında turizm destinasyonları kurulmasının nihai hedefleri olduğunu söyledi. Pakistan Turizm Geliştirme Kurumu (PTDC) Başkanı ve Başbakan Şahbaz Şerif’in Turizm ve Spor Danışmanı Avn Çaudri, turizm sektörünün D-8 ülkelerinin sürdürülebilir kalkınması ve ekonomik büyümesindeki önemine değinerek, üye devletler arasında var olan turizm işbirliğinin daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. İran Kültürel Miras, Turizm ve El Sanatları Bakanı İzzetullah Zergami de D-8 ülkeleri arasında seyahatin kolaylaştırılmasını teklif ederek, bunun turizm gelirlerini artıracağına işaret etti.

Sağlık turizminde bu sene Pakistan'dan artış olabilir

SAĞLIK Turizmi Geliştirme Merkezi'nin (SATUGEM) kurucusu Cemaleddin Saraç. 2022 yılında Pakistan'dan İstanbul'a direkt uçuşların başlamasıyla birlikte bu ülkedeki hastaların Türkiye'ye erişilebilirliğinin arttığını söyledi. 2022 yılı başlarında Pakistan'dan İstanbul'a direkt seferlerin başladığını hatırlatan Cemaleddin Saraç, ' Seferlerin başlaması ile birlikte Pakistan'dan ülkemize sağlık turizmi amacıyla hasta gelmeye başladı. Aynı zamanda Türkiye'yi tuıistler de daha fazla ziyaret ediyor. Bu anlamda Pakistan, sağlık turizmi anlamında potansiyel oluşturmaya başladı" dedi. Pakistan'ın 230 milyon nüfusa sahip bir ülke olduğunu ve büyük çoğunluğunun Muslumanlardan oluştuğunu kaydeden Saraç, "Bu yüzden Türkiye'yi seven ve daha fazla ziyaret etmeye başlayan bir ülke. Bu anlamda Pakistan'ın hastaların direkt uçuşların başlamasıyla birlikte saç ekimi, ağız ve diş sağlığı, obezite, estetik ve onkolojik cerrahi anlamında Türkiye'yi tercih edeceklerini düşünüyoruz" diye konuştu.

Helal Turizm sektörü, Pakistan'dan turizm hedefini büyütüyor

Dünya ekonomisinin yarısından fazlasını oluşturan 18 ülkenin ithalatında Türkiye'nin payını, 20 milyar dolar ihracattan 4 kat artırarak 80 milyar dolara ulaştırmak için devreye alman Uzak Ülkeler Stratejisine ilişkin çalışmalar devam ediyor. İş dünyası, söz konusu plan içinde bulunan Pakistan'a ticaret çıkarması yapmaya hazırlanıyor. Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacmi, 201 l'den sonra 2021'de yeniden 1,1 milyar dolar seviyesinin üstüne çıktı. Edinilen bilgilere göre, tüm sektörleri kapsayan genel nitelikli bir Fiziki Ticaret Heyeti, 23-27 Ocak 2023 tarihleri arasında Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinasyonunda Pakistan'a gidecek. Karaçi şehrinde düzenlenecek organizasyonda Pakistan'dan iş insanları ile Türk iş dünyası bir araya gelecek ve birçok görüşme gerçekleştirilecek. Gayrimenkul aracılık sektörünün Pakistan pazarında geliştirilebilmesi için, Türk müteahhit ve proje geliştiricisi firmalar ile hâlihazırda Pakistan'da tanınırlığı ve güvenirliği olan emlak firmaları tarafından temsil edilme imkânları araştırılacak. Türk dizilerinin yüksek popülaritesi nedeniyle Pakistanlı yapımcılar ile ortak yapım ve uyarlama imkânları da görüşülecek. Türk çizgi film sektörünün ortak kültürel değerleri taşıyan ülkeler olması nedeniyle Pakistan'daki yayın kuruluşları ile ortak kanal kurulması veya doğrudan ihracat yapılması için çalışılacak. Pakistan'dan Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısının yıllık 20 bin seviyelerinden yaklaşık 120 bine çıkmasından istifade ederek, söz konusu ivmenin sağlık turizmine yansıtılmasına uğraşılacak. Türkiye'deki helal sertifikalı turizm tesisleri ve turizm bölgeleri, Pakistan'da yapılacak tanıtım etkinliklerinde ve turizm fuarlarında tanıtılacak. Kaynak: Türkiye Gazetesi

#Pakistan