Hava Durumu

#Pandemi

TOURISMJOURNAL - Pandemi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Pandemi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Pegasus, 200 Uçak Siparişi ile Filosunu Genişletiyor Haber

Pegasus, 200 Uçak Siparişi ile Filosunu Genişletiyor

İSTANBUL (İHA) - Pegasus Hava Yolları, büyüme stratejisi doğrultusunda önemli bir adım atarak Boeing ile 200 uçaklık bir sipariş anlaşmasına imza attı. Bu sipariş, şirketin bugüne kadar verdiği en büyük uçak siparişi olarak dikkat çekiyor. Yeni uçaklar, 2028’den itibaren Pegasus filosuna dahil olacak. Anlaşma kapsamında ilk etapta 100 uçak için kesin sipariş verilirken, 100 uçak için de satın alma opsiyonu tanındı. Boeing 737-10 model uçaklardan oluşan bu sipariş, şirketin hem ulusal hem de uluslararası arenada hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak. Pegasus’un bu dev yatırımı, toplamda 36 milyar ABD doları değerinde olup, 2050 sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyen bir adım olarak öne çıkıyor. Yapılan açıklamaya göre, bu anlaşma, Pegasus’un havacılık sektöründe yerel üretim, teknoloji transferi, AR-GE, eğitim ve istihdam alanlarında yeni fırsatlar yaratma vizyonunu da güçlendirecek. Pegasus CEO’su Güliz Öztürk, anlaşmayla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Ülkemize net nakit ve en büyük katma değer oluşturan, pandemi sonrası rekorlar kırarak büyüyen turizm sektörümüzün önde gelen bir paydaşı olarak yeni rekorlar kırmak, turizmde 100 milyon misafir ve 100 milyar dolar gelir hedefimize ulaşmak için kendi kulvarımızda var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye'de ve yurt dışında büyüme, yeni rotalar açarak uçuş ağımızı genişletme hedeflerimiz doğrultusunda, filomuza yatırım yapmaya devam ediyoruz. 4,5 yaş ortalamasıyla Türkiye'nin en genç filosuna sahibiz. Dünyada en genç filo sahibi hava yolları arasında ilk sıralardayız. Boeing firmasıyla imzaladığımız anlaşmayla toplam 200 adet Boeing 737-10 model uçak için siparişimizi verdik. İlk etapta kesin siparişini verdiğimiz 100 adet uçak, 2028 yılından itibaren filomuza katılmaya başlayacak. Geri kalan 100 uçak için opsiyonumuzu kesin siparişe dönüştürmeyi, piyasa koşulları ve filomuzun ihtiyaçları doğrultusunda önümüzdeki yıllarda değerlendireceğiz" sözleriyle anlaşma detayları hakkında bilgi verdi. Açıklamasının devamında, "Boeing uçakları, Pegasus'un 1990 yılında havacılık sektörüne giriş yaptığı günden bu yana operasyonlarımızın ayrılmaz bir parçası oldu; filomuzu yeni Boeing 737-10 model uçaklarla büyüteceğimiz için heyecanlıyız. İş birliğimizin ülkemizin havacılık sanayisinde yerel üretim, teknoloji transferi, AR-GE, eğitim ve istihdam alanlarında yeni fırsatlar oluşturacağına olan inancımız tam. Bu sipariş, Boeing'in 2017 yılında devletimiz ile başlattığı MHİ-Milli Havacılık İnisiyatifi (NAI-National Aerospace Initiative) kapsamında değerlendirildiğinde gerek Türk üreticilerine ve gerekse de havacılık endüstrimize yeni kapılar ve üretim ile ihracat imkânı sağlayacaktır" ifadelerini kullandı. Boeing 737-10, CFM International LEAP-1B motorları sayesinde önceki nesillere kıyasla yüzde 20 daha az yakıt tüketimi sağlıyor. Kısa ve orta mesafeli uçuşlar için tasarlanan bu model, 230 yolcu kapasitesi ve geniş bagaj alanlarıyla yolcu deneyimini artırmayı hedefliyor.

Ölmez: Haber

Ölmez: "Kapadokya’da Uzak Doğu Turizmi Yükselişte"

NEVŞEHİR (İHA) - Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) Başkanı Teyfik Ölmez, Uzak Doğu pazarındaki hareketliliğe dikkat çekerek, pandemi öncesi rakamlara 2025’te ulaşılacağını belirtti. Ölmez, Kapadokya turizminin 2025 yılı itibarıyla Koreli, Çinli ve Japon turistlerden yoğun ilgi göreceğini ifade ederek, "Kore'de yaşanan olaylarla alakalı hiçbir rezervasyonu iptalimiz yok. Normal yaşam devam ediyor. Bir teşebbüs vardı ama gerçekleşmedi, normal hayat devam ediyor. İnsanlar seyahatlerine de devam ediyorlar. Yakın zamanda da artarak devam edeceklerini inanıyoruz. Kore pazarına bakacak olursak, son iki yıldır stabil 200 bin sınırlarına gelmektedir" dedi. Japonya pazarında da ciddi bir büyüme yaşandığını vurgulayan Ölmez, "Önümüzdeki yıl, beklentilerimizin çok daha yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü şubat ayında Japon hava yolları da Türkiye'ye direkt uçuş yapacak" diye konuştu. Çinli turist sayısında 2025 yılına yönelik umutlu olduklarını belirten Ölmez, "Kitle turizminde çok bir artış yok fakat münferit olarak 2023 yılı ile kıyaslayacak olursak, 2024 yılı çok güzel geçti. Rezervasyonlara baktığımızda 2025 yılı daha da iyi geçek diye tahmin ediyoruz" dedi. Malezya ve Endonezya’dan gelen turist sayısında da sürekli bir artış yaşandığını dile getiren Ölmez, 2025 yılında Uzak Doğu pazarında pandemi öncesi olan 2019 verilerinin yakalanacağına inandıklarını sözlerine ekledi.

Uludağ'da Kış Sezonu Kayak Ücretleriyle Gündemde Haber

Uludağ'da Kış Sezonu Kayak Ücretleriyle Gündemde

BURSA (İHA) - Türkiye’nin önde gelen kış turizmi merkezlerinden Uludağ, 30 santimetreye ulaşan kar yağışıyla yeni sezona merhaba dedi. Sezonun başlamasıyla birlikte kayak dersi, kayak takımı ve kıyafet kiralama ücretleri de güncellendi. Geçen yıla kıyasla bu sezon fiyatlara yüzde 50’nin altında zam yapıldığı bildirildi. Oteller bölgesinde kar kalınlığı yer yer 5 santimetreye ulaşırken, kar yağışının devam etmesiyle pistlerin yakın zamanda kayak için tam anlamıyla hazır hale geleceği tahmin ediliyor. Kar yağışları, sezonu dört gözle bekleyen tatilcileri ve turizm işletmecilerini sevindirirken, yeni fiyatlar da dikkat çekiyor. KAYAK KEYFİ CEP YAKIYOR Yeni tarifeye göre, kayak takımı ve kıyafet kiralayan bir tatilcinin ödeyeceği toplam tutar 2 bin 300 liraya ulaştı. 1 saatlik birebir kayak dersi ise 3 bin lira olarak belirlendi. 2 saatlik ders alıp kayak ve kıyafet kiralayan bir tatilcinin toplam maliyeti ise 8 bin 300 lirayı buluyor. Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta, sezonun güzel geçeceğine inandıklarını söyleyerek, "2024-2025 kış sezonuna başlamış bulunmaktayız, kar seviye olarak düşük ama halen yağış devam etmekte. Bugün itibarıyla otellerin çoğu sezon açılışını yapacak ve önümüzdeki hafta tamamı açılmış olacak. Son 5 yılda talihsiz bir pandemi, arkasından deprem ve geçen sene karın az olmasından sonra bu yıl beklentimiz çok yüksek" ifadelerini kullandı. FİYAT ARTIŞLARI SINIRLI KALDI Kayak dersleri ve kiralama ücretlerinde yapılan artışların ekonomik koşullara göre sınırlı tutulduğunu belirten Yahya Usta, "Bir günlük kayak kiralama ücreti bin 300 lira. Tam gün kayaklar sizde oluyor. Geçtiğimiz yıl kayaklar bin liraydı, 300 lira üzerine ekleme yaptık. Kıyafet alt ve üst olarak bin lira yaptık. Tatilcilerimize kendi kıyafetleriyle gelmelerini öneriyoruz ancak eksikleri tamamlamak adına her türlü imkânı sunuyoruz. Derslerimiz saatlik oluyor, ücretleri 3 bin lira" dedi. Skipass ücretlerinin günlük bin 500 lira olduğunu ekledi. Kayak derslerinin hızına dikkat çeken Usta, “Eğitim anlamında çok iyi olduğumuz için, çok hızlı ve bilinçli eğitim verdiğimiz için yurt dışına gitmelerini istemiyoruz" diyen Usta, Avrupa'da 8 saatte verilen eğitimin Türkiye'de 2 saatte tamamlandığını belirtti. Türkiye'de alınan kayak eğitiminin yıllar sonra dahi unutulmayacağını vurguladı. PİSTLERİN IŞIKLANDIRILMASI ÖNERİSİ Uludağ’ın kış turizmini daha cazip hale getirmek için pistlere ışıklandırma yapılması gerektiğini belirten Usta, "Uludağ Alan Başkanı ile de paylaştım, hızlandırmamız gereken şey ışıklandırma. Hiçbir dağımız ışıksız olmamalı, ışıklandırmadaki hedef günü uzatmak. İnsanlar ciddi paralar vererek otellerde kalıyor, kayak kiralıyor, eğitime para veriyorlar. Burada onları mutlu edeceğimiz günü uzatırsak daha tatmin edici olacaktır. Uludağ'ın bir avantajı İstanbul'a, İzmir'e ve Ankara'ya yakınlığı. Tatilcilerimizin buraya geldiklerinde ciddi bir şekilde hakkını vererek buradan gitmelerini istiyoruz" dedi. Uludağ’da sezonun erken başlamasıyla birlikte rezervasyonlarda hareketlilik yaşanırken, kar yağışlarının devam etmesiyle bölgenin kış turizmi açısından yoğun bir sezon geçirmesi bekleniyor.

Turizmde Büyük Sıçrama: Türkiye 6 Yılda 5. Sıraya Yükseldi Haber

Turizmde Büyük Sıçrama: Türkiye 6 Yılda 5. Sıraya Yükseldi

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un göreve gelmesiyle birlikte Türkiye, turizm alanında dikkat çekici bir atılım gerçekleştirdi. TURİST SAYISINDA 5, TURİZM GELİRLERİNDE 7. SIRAYA ÇIKILDI 2018'e kadar ABD, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık ve İtalya gibi ülkelerin gerisinde kalan Türkiye, Bakan Ersoy’un liderliğinde turizmde önemli bir ivme yakaladı. Pandeminin etkili olduğu 2020 yılında 18 milyondan fazla turist ağırlayan Türkiye, o yıl dünya sıralamasında 9. sıraya yükseldi. 2023 yılı itibarıyla yaklaşık 50 milyon turist sayısına ulaşarak ABD, İspanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İtalya’nın ardından 5. sıraya çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçesi üzerine konuşan Bakan Ersoy, 2017 yılında turizm gelirlerinde 15. sırada olan Türkiye’nin, 2023’te 7. sıraya yükseldiğini ifade etti. 2024’TE 55 MİLYON ZİYARETÇİ AĞIRLANDI Ersoy, bu yılın Ocak-Ekim döneminde 2023’e kıyasla yüzde 8,8’lik bir artışla 55 milyon ziyaretçi sayısına ulaşıldığını söyledi. Ayrıca Ocak-Eylül döneminde turizm gelirlerinin yüzde 6,6 artışla 47 milyar dolara yükseldiğini belirten Bakan, 2024 sonu itibarıyla 61 milyon turist ve 60 milyar dolarlık gelir hedeflediklerini açıkladı. Ersoy, 81 ili kapsayan, sezonu tüm yıla yayacak bir strateji belirlendiğini, "hep devletten değil, devletle beraber" mottosuyla 2019 yılında kurulan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile 2024 sonuna kadar 37 binin üzerinde reklam spotunun 200 ülkede yayınlanacağını aktardı.

Covid-19 Sonrası Spor Yaparken Hayati Risklere Dikkat Haber

Covid-19 Sonrası Spor Yaparken Hayati Risklere Dikkat

SAMSUN (İHA) - Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, Covid-19 pandemisi sonrası gençlerde ani ölümlerin artışına dikkat çekti. Prof. Dr. Özkaya, "Salgın sonrası özellikle acil servislerde genç hastalarda artan sayıda akciğer ve kalp/damar hastalıkları başvuruları gözlüyoruz. Özellikle profesyonel veya amatör sporcuların halı saha maçlarında ani ölümlerin arttığını görüyoruz" dedi. Soğuk havanın ve ağır egzersizin Covid-19 sonrası riskleri artırdığını ifade eden Özkaya, virüsün insan vücudunda kalıcı hasarlar bırakabildiğini belirtti. "Maalesef virüsün milyonlarca insanı etkilediğini biliyoruz. Teknolojik gelişmelerin ışığındaki ilk ölümcül salgın Covid-19 virüsü oldu ve yaptığı etkileri gelişmiş tanı yöntemleri ile görebiliyoruz. 'Sitokin' fırtınası dediğimiz klinik tablo ile Covid-19 virüsünün mekanik kılcal damarlarda bıraktığı hasar kişiden kişiye değişmekle birlikte, nerdeyse tüm bu virüsü alan insanlarda pandemi öncesi ve sonrasında belirgin fizyolojik, metabolik ve psikolojik farklılıklar gözleniyor" açıklamasını yaptı. COVID-19 SONRASI AĞIR EGZERSİZ RİSKLERİ Virüs sonrası ağır fiziksel aktivitelerin özellikle kalp ve akciğerlerde ciddi sorunlara yol açtığını vurgulayan Özkaya, "Covid-19 sonrası başta akciğer ve kalp kılcal damarlardaki kalıcı hasar, ağır egzersiz sonrası kanın yeterli oksijen sunumunu sağlayamaması sonucu ani ölümle kadar gidebilen ciddi şikayetlere neden oluyor" dedi. Halı sahada oynayan amatör sporculardan profesyonel sporculara kadar bu tür vakalarda artış olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özkaya, kapalı ve havasız alanlarda spor yapan gençlerde zatürre vakalarının ciddi bir artış gösterdiğini ifade ederek, "Kapalı, havalandırması bozuk, kalabalık spor salonları ve toplu seyahatlerden sonra gençler kolayca zatürre oluyorlar. Özellikle Covid-19 pandemisinden etkilenen vatandaşlarımızın, kış mevsiminde ağır egzersiz, soğuk hava ve hala aramızda olan başta virüs olmak üzere diğer solunum yolları patojenlerine dikkat etmeleri gerekiyor" uyarısında bulundu.

Rekor Ziyaretçiyle İspanya Turizmde Altın Çağını Yaşıyor Haber

Rekor Ziyaretçiyle İspanya Turizmde Altın Çağını Yaşıyor

İspanya’nın turizm sektörü, sağlık krizinin etkilerinden tamamen kurtularak geleceğe umutla bakıyor. İspanyol Turizm Kurulu (Mesa de Turismo) verilerine göre, bu yıl İspanya’ya yaklaşık 95 milyon yabancı ziyaretçi gelerek turizmde rekor kırılacak. Bu doğrultuda turizm geliri 2 milyar Euro bandını aşacak. Avrupa’nın ve İspanya’nın başlıca tatil destinasyonlarından biri olan Barselona’da, Barselona Turizm Konsorsiyumu, şehri dönüştürmek için turizmi bir aracı olarak kullanmayı amaçlıyor. Barselona Turizm Konsorsiyumu Genel Müdürü Mateu Hernandez, Cuma günü Xinhua’ya yaptığı açıklamada, "COVID deneyimi travmatikti ve bize turizmi, şehirlerimizi dönüştürmek, yatırım çekmek, dünyaya açılmak, yurt dışındaki yeni projelere tanınma sağlarken kendi kimliğimizi ve kültürümüzü dünyaya tanıtmak için bir fırsat olarak kullanma şansımız olduğunu öğretti" ifadelerini kullandı. Hernandez’e göre, öncelikli hedef otelleri doldurmak için turistleri, geniş bir seçenek yelpazesi sunarak şehirlere çekmek olacak. Mesa de Turismo’ya göre, yabancı ziyaretçiler bu yıl İspanya’da geçen yıla göre yüzde 11 daha fazla harcama yaptı. Şehirler, gastronomi, sanat ve kültür, festivaller ile kongre ve konferanslar gibi alanlara odaklanarak daha fazla harcama yapan yabancı ziyaretçileri çekmeyi amaçlıyor. Bu hedefe ulaşmak için Hernandez, teknolojinin "esas" olduğunu söyledi. "Ziyaretçilerimize daha iyi bir deneyim sunmamıza olanak tanıyacak bir teknoloji platformuna 5 milyondan fazla euro yatırımı yapıyoruz" dedi. Kuruluş, önümüzdeki yılın başında Çinli ziyaretçilerin şehirdeki kalışlarını daha iyi geçirmelerine yardımcı olmak için WeChat mesajlaşma uygulaması için bir mini program geliştiriyor. Hernandez, "Turizm sektörünün, Kuzey Amerikalı ya da Avrupalı turistlerin davranış kalıplarından farklı olan Çinli seyahatçilerin tüketim ve davranış kalıplarını anlamalarına yardımcı oluyoruz, böylece Çinli ziyaretçilere yaşamak istedikleri deneyimi daha iyi şekilde sunabilmek için Çin’den öğreniyoruz" dedi. İspanya Turizm Kurulu (Turespaña) verilerine göre, bu yıl İspanya’ya gelen Çinli turistlerin seyahat başına ortalama harcaması 3 bin 123 Euro oldu. Bu rakam 2019’a kıyasla yüzde 25’lik bir artışı temsil ediyor.

KKTC'den Türkiye'ye Turizm Çağrısı: Kendi Adamıza Sahip Çıkalım Haber

KKTC'den Türkiye'ye Turizm Çağrısı: Kendi Adamıza Sahip Çıkalım

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye'den Kuzey Kıbrıs'a turizm desteği çağrısında bulundu. Ataoğlu, Türkiye'de yaşayan vatandaşların Yunan adalarına olan ilgisine dikkat çekerek, "Farklı adalara değil, kendi adamız olan Kuzey Kıbrıs’a gidelim" ifadelerini kullandı. KKTC'nin turizm potansiyelinin yeterince değerlendirilemediğini belirten Ataoğlu, Türkiye’nin 85 milyonluk nüfusunun 13 milyonunun yurt dışına seyahat ettiğini, buna rağmen KKTC'nin Türkiye’den hak ettiği ilgiyi göremediğini vurguladı. Bu tabloyu değiştirmek için çeşitli projeler ve girişimler başlattıklarını söyleyen Ataoğlu, "Yeter ki biz iki kardeş ülke olan KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti insanları olarak birbirimize sahip çıkalım" dedi. "SALGIN SONRASI TURİZMDE İVME KAZANDIK" 2024 yılının turizm açısından olumlu geçtiğini belirten Ataoğlu, salgın döneminde büyük zorluklar yaşadıklarını, salgın sonrası performanslarını düzeltmek için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi. Ataoğlu, "Şu anda turizm performansımız her geçen yıl artarak devam ediyor ve salgın öncesinde yakaladığımız oranları da aşmış durumdayız" diye konuştu. 2024 yılında açılan yeni oteller ve uçak seferlerindeki artışın, turizmin güçlendiğini gösterdiğini belirten Ataoğlu, 2025 yılı için daha da iyimser olduklarını ifade etti. KKTC'ye uçuşları artırmaya yönelik çalışmalara değinen Ataoğlu, deniz yollarını devreye alarak daha fazla ziyaretçiyi Kuzey Kıbrıs'a çekmeyi hedeflediklerini kaydetti. UÇAK VE DENİZ SEFERLERİ ARTACAK Türkiye’den KKTC’ye ulaşımın kolaylaştırılması için yeni uçak seferleri ve deniz yolu seferlerinin devreye girmesi gerektiğini belirten Ataoğlu, bu konuda Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ile ortak çalışmalar yürüttüklerini söyledi. TÜRSAB ile yapılan görüşmelerde sorunların ve ihtiyaçların net şekilde tespit edildiğini aktaran Ataoğlu, bu sürecin hızlı çözümler üretilmesine katkı sağladığını belirtti. YAPILACAK ZİYARETLER KARDEŞLİK BAĞLARINI GÜÇLENDİRECEK TÜRSAB’ı kendi aileleri gibi gördüklerini belirten Ataoğlu, iki taraf arasındaki iş birliğinin turizme büyük katkı sağlayacağını dile getirdi. Türkiye’deki vatandaşların KKTC’ye yapacağı ziyaretlerin Kuzey Kıbrıs'a büyük bir "dokunuş" olacağını vurgulayan Ataoğlu, "Farklı adalara, farklı ülkelere değil, kendi adamız olan; aynı dine, aynı dile sahip olup aynı para birimini paylaştığımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gidelim" dedi. Ada’nın tanıtımı için başlattıkları kampanyayla Türkiye'nin en ücra köşesindeki insanlara bile bu mesajı iletmeyi hedeflediklerini ifade eden Ataoğlu, KKTC'nin varlığı ve turizm potansiyelini herkese anlatacaklarını vurguladı.

Antalya, 10 Yılın Turizm Rekorunu Rusya ve Almanya ile Kırdı Haber

Antalya, 10 Yılın Turizm Rekorunu Rusya ve Almanya ile Kırdı

ANTALYA (İHA) - Antalya, 2024 yılı sonu yaklaşırken 17 milyon turisti ağırlayarak tarihindeki en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştı. Son 10 yılda kenti ziyaret eden yabancı turistlerin yarısından fazlasını Rusya ve Almanya'dan gelen ziyaretçiler oluşturdu. Bu dönemde Rusya'dan 36 milyon 40 bin, Almanya'dan ise 25 milyon 545 bin turist kente giriş yaptı. Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, bu başarıyı "Sayısal olarak hedeflerimize ulaştık. Bu başarı, dünya genelinde bile çok nadir görülen bir durumdur" sözleriyle değerlendirdi. SON 10 YILDA 112 MİLYON ZİYARETÇİ 2015-2024 Ocak-Kasım döneminde Antalya, 112 milyon 722 bin uluslararası ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Bu ziyaretçilerin 5 milyon 502 bini yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarıyken, 107 milyon 214 binini yabancı turistler oluşturdu. Bölgedeki savaş, pandemi ve doğal afetlere rağmen Antalya, bu süreçte turist akışını korumayı ve büyümeyi başardı. RUSYA VE ALMANYA İLK SIRADA Antalya'ya gelen yabancı turistlerin yarısından fazlasını Rus ve Alman ziyaretçiler oluşturdu. Son 10 yılda Rusya’dan 36 milyon 40 bin, Almanya’dan ise 25 milyon 545 bin turist geldi. İngiltere’den 7 milyon 183 bin, Ukrayna’dan 5 milyon 965 bin turist şehri ziyaret ederken, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da 5 milyon 917 bin ziyaretle turizme katkıda bulundu. TURİZMDE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR ETKİLİ Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, kentin turizmdeki başarısının yenilikçi yaklaşımlarla sağlandığını belirtti. Yavuz, "Her yıl yeni oteller, bölgeler ve alanlar açılıyor. Bu sayede turistlerin memnuniyeti artırılıyor. Ancak otellerin doluluk oranlarında bazı farklılıklar olabiliyor" dedi. Yavuz, 2025 yılı için hazırlıkların şimdiden başladığını da vurguladı. KÜRESEL SORUNLAR KARŞISINDA BÜYÜME SÜRÜYOR Recep Yavuz, Dünya Turizm Örgütü’nün Türkiye’yi en hızlı büyüyen turizm ülkelerinden biri olarak gösterdiğini belirtti. Yavuz, "Yaklaşık 1,5 milyar insan dünyada seyahat ediyor. Ancak İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde turistlere karşı yapılan negatif davranışlar ve yüksek vergiler, bu ülkelere olumsuz yansıyor. Antalya, bu tür sorunlarla karşılaşmadan büyümesini sürdürüyor" dedi. KAYNAK PAZARLAR BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR Almanya ve Rusya, Antalya’nın en büyük turizm pazarları arasında yer alsa da bu ülkelerdeki ekonomik ve siyasi belirsizlikler dikkat çekiyor. Almanya'daki Şubat 2025 seçimleri ve otomotiv sektöründeki daralmanın Alman turistleri etkileyebileceği öngörülüyor. Benzer şekilde, Rusya’daki ekonomik sıkıntılar ve savaşın devam etmesi de belirsizlik oluşturuyor. Yavuz, "Ancak şartlar normal seyrederse, 2025 yılında yine güçlü bir turizm sezonu geçireceğimizi öngörüyoruz" dedi. KİŞİ BAŞI GELİR HEDEFİ 1.000 DOLAR Antalya'nın kişi başı turizm gelirinin şu anda 800-900 dolar aralığında olduğunu ifade eden Yavuz, bu rakamı 1.000 dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye genelinde ise 2024 yılı için 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir hedefi konduğunu hatırlatan Yavuz, "Bu hedefe ulaşmak, çevremizdeki savaşlar ve ekonomik gelişmelerin seyrine bağlı" dedi.

Küresel Turizm Sektörü Pandemi Sonrası Canlanıyor Haber

Küresel Turizm Sektörü Pandemi Sonrası Canlanıyor

COVID-19 pandemisinin neden olduğu büyük aksaklıkların ardından, küresel turizm sektörü istikrarlı bir şekilde toparlanıyor. Son eğilimler, gezginlerin popüler destinasyonlara geri döndüğünü ve turizme büyük ölçüde bağımlı ekonomilere yeniden hayat verdiğini gösteriyor. Daha az kısıtlaması olan ülkeler, ziyaretçi sayısında büyük artışlar yaşadı. Örneğin, İspanya ve Fransa gibi destinasyonlar pandemi sonrası turizmde önemli bir yükseliş gördü. İspanya, yalnızca 2023'ün ilk aylarında yaklaşık 8 milyon uluslararası ziyaretçi bildirdi. Bu rakam, ülkenin pandemi öncesi ziyaretçi seviyelerine oldukça yakındı. Fransa ise özellikle kısa mesafeli pazarlardan gelen turistlerin yoğun ilgisini çekti. Süreçte aşılama çabalarının olumlu sonuçlar vermeye devam ettiği gözlemlendi. Seyahat alışkanlıkları değişirken giderek daha fazla gezgin, tatil için açık hava ve daha az kalabalık yerleri tercih ediyor. Uzmanlar, bu eğilimin sürdürülebilir turizm uygulamalarının kök saldığına işaret ettiğini belirtiyor. Gezginler, doğayı koruma ve çevresel sorumluluğa odaklanan destinasyonları tercih ederken, bu değişim sektörde uzun vadeli bir dönüşüm başlatabilir. Kalabalıktan uzak ve doğayla iç içe deneyimlerin avantajlarını fark edenlerin sayısı günden güne artıyor. Pandemi sırasında en çok zarar gören alanlardan biri olan hava yolculuğu da toparlanıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'ne (IATA) göre, küresel hava yolculuğunun 2023'ün sonlarında pandemi öncesi seviyelerin yaklaşık yüzde 60'ına ulaşması bekleniyordu. Özellikle yurt içi uçuşların toparlanmanın büyük bir kısmını oluşturması, gezginlerin uluslararası seyahatlerden ziyade yerel tatilleri önceliklendirdiğini gösteriyor. Düşük maliyetli havayolları, pazar payını ele geçirmek için kıyasıya rekabet ediyor. Ryanair ve easyJet gibi şirketler cazip fiyatlar sunarak birçok kişinin seyahat etme tutkusunu yeniden keşfetmesini sağladı. Bu rekabetçi fiyatlar sayesinde gezginler, daha önce erteledikleri uzak yerleri keşfetme fırsatını değerlendirme eğiliminde oluyor. Pandemi, gezginlerin seyahat önceliklerini değiştirdi. Artık birçok kişi sadece eğlence değil, anlamlı deneyimler de arıyor. Bu talep, yerel halkla etkileşimde bulunulan ve kültür alışverişini teşvik eden etkinliklerin yer aldığı deneyimsel seyahatin yükselişine neden oldu. Yerel deneyimlere vurgu yapan programlar, turistlerin kendilerini tam anlamıyla ve otantik bir şekilde keşfetmelerine olanak tanıdığı için ilgi görüyor. Turizmin yerel ekonomilere olan etkisi yadsınamaz bir gerçek. Yunanistan ve İtalya gibi turist akınına büyük ölçüde bağımlı ülkeler umut verici işaretler bildiriyor. Pandeminin ekonomik etkileriyle sarsılan topluluklar, şimdi güneşli plajlara, gurme mutfağa ve kültürel keşiflere aç gezginler sayesinde yeniden canlanıyor. Yerel işletmeler yeniden açılıyor, personel işe alıyor ve moraller yükseliyor. Ancak toparlanma her yerde eşit ve somut olarak görülebilir değil. Enflasyon ve jeopolitik gerilimler gibi faktörler, gezgin davranışlarını ve genel pazar büyümesini etkileyebiliyor. Artan otel fiyatları ve yaşam maliyeti, potansiyel gezginlerin seçeneklerini dikkatlice tartmasını gerektiriyor. Bölgelere göre dinamikler büyük farklılıklar gösteriyor. Örneğin, Asya-Pasifik turizm için önemli bir bölge olmasına rağmen, birçok ülkenin turist akışını etkileyen sıkı önlemleri devam ediyor. Tayland ve Endonezya gibi destinasyonlar kademeli olarak açılarak turizm fırsatlarını artırıyor. Bali, son raporlara göre ziyaretçi sayısında belirgin artışlar yaşarken, bu durum canlanma umutlarını pekiştiriyor. Bu toparlanma sürecinde teknoloji merkezi bir rol oynamaya devam ediyor. Temassız ödemeler ve kolay planlama ile gezinmeyi sağlayan uygulamalar gibi dijital araçlar, gezgin deneyiminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Gezginler giderek daha sorunsuz operasyonlar ve geliştirilmiş güvenlik önlemleri bekliyor, bu da sağlayıcıların hızla uyum sağlamasını zorunlu kılıyor. Uzmanlar, pandeminin seyahat sektörünü tüketici davranışından iş operasyonlarına kadar kalıcı olarak değiştirdiği konusunda hemfikir. Değişen gezgin beklentileri ve sağlık-güvenlik konularına ilişkin artan farkındalık, sektör uygulamalarında sürekli bir evrime yol açacak. Turizm sektöründe belirsizlik sürse de mevcut tahminler umut verici. Bu yıl gözlemlenen toparlanma, gelecek yıllar için iyimserlik yaratıyor. Gezginler keşif ve deneyim tutkusunu yeniden kazanırken, sürdürülebilirlik ve uyarlanabilirlik önemli temalar olmaya devam ediyor. Bu canlanma, sadece eski güzel günleri geri getirmekle kalmayıp, geleceğin turizmini şekillendirmeyi hedefliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.