Plaj Haberleri - Son Dakika Plaj Haber Güncel Gelişmeler

Hatay'ın Akdeniz kıyılarında 6 yeni plaj yapılıyor

Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’da kentin ihyası ve inşası için yapılan çalışmalar her alanda devam ediyor. Akdeniz’in saklı cenneti olan ve el değmemiş doğasıyla ziyaretçilerini eşsiz bir şekilde ağırlayan Hatay’da turizmin gelişmesi amacıyla yapılan projeler sürdürülüyor. İl genelinde yapılan tespit çalışmaları sonrasında 4 ilçedeki kıyı estetiğini arttırmak ve vatandaşların sahilde daha konforlu bir vakit geçirmeleri adına çalışma yapan Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB) ekipleri; Payas, İskenderun, Arsuz ve Samandağ ilçelerindeki kıyı şeritlerinde düzenleme yapıyor. 6 farklı noktada yapılan çalışmalar kapsamında bilgi veren HBB, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından plajlarda duş-wc alanının konuşlandırıldığını, şemsiye ile şezlong yerleştirildiğini ve yeşillendirme çalışmalarının yapıldığını aktardı. Hatay’ın her alanda yeniden inşa edilmesi ve turizmin canlanmasına katkı sağlayacak projelerin devam edeceğini belirten HBB yetkilileri, yapılan hizmetler ile vatandaşların sahil ve kıyı şeritlerinde daha konforlu bir şekilde vakit geçireceklerini aktardı.

Dünyaca ünlü Ilıca Plajı'na üst üste 5. kez mavi bayrak

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV), her yıl düzenli denetimler yaparak, kriterlere uyan plajları mavi bayrak ile ödüllendiriyor. Son olarak Çeşme'de düzenlenen törende, denetimleri bu yıl da geçen ve 2020 yılından bu tarafa mavi bayrak bulunduran dünyaca ünlü Ilıca Plajı'na tekrar mavi bayrak verildi. Belediye tarafından ücretsiz işletilen Ilıca Halk Plajı'nın dışında; Tekke Halk Plajı, Dalyan Kocakarı Halk Plajı, 10 turistik otelin plajı ve 3 marinaya da mavi bayrak verildi. Mavi bayraklar, Ilıca Halk Plajı'nda düzenlenen törenle tekrar göndere çekildi. Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı, Çeşme'de 16 mavi bayraklı plaj ve marina olduğunu söyledi. Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de, "Denizlerin koruyucusu ve dünyanın bir numaralı eko etiketi olan mavi bayrak ödülü, Çeşme'mizin üç mavi bayraklı halk plajından biri olan Ilıca Halk Plajı'na verildi. 2024 Mavi Bayrak Sertifikasını alarak bu prestijli ödüle yeniden layık görüldük. Bu ödül, Çeşme'nin yalnızca bir turizm merkezi değil, aynı zamanda çevre bilincinin yüksek olduğu bir ilçe olduğunu da gösteriyor" dedi. Ilıca Halk Plajı'nda düzenlenen törene ayrıca; İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Altan İnanç, Çeşme İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Yavuz Yaşar, Çeşme Sahil Güvenlik Karakol Komutanı Yüzbaşı Akın Satkan, Kültür Turizm İl Müdürü Fahrettin Kerem, TÜRÇEV İzmir ve Kuzey Ege İlleri Koordinatör Yardımcısı Yetkin Karabinali, CHP Çeşme İlçe Başkanı Sait Kavasoğullar ve yönetimi, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

Van'daki Mollakasım Halk Plajı mavi bayrağıyla misafirlerini ağırlıyor

Denizlere kıyısı olan kentlerin dışında mavi bayrağın dalgalandığı tek plaj olan Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi'ndeki plaj, görülmeye değer güzelliğiyle ilgi çekiyor. Çevre eğitimi ve bilgilendirme, yüzme suyu kalitesi, çevre yönetimi, güvenlik ve hizmetler başlıkları altında belirlenen 33 kriterde yapılan değerlendirme sonucu ilk olarak 2018'de mavi bayrak verilen plaj, her yıl göl kıyısındaki yazlıklarda ve kentteki otellerde konaklayan turistler, tatilciler ile kent sakinlerine ev sahipliği yapıyor. Hava sıcaklığının artmasıyla Mollakasım Halk Plajı'na gelenler, hem oluşturulan alanlarda piknik yapıyor hem de gölde yüzerek serinliyor. İşletme sorumlusu Akif Güven, mavi bayrak almaya hak kazanan plajın kentte serinlemek isteyenlerin en çok tercih ettiği yerlerin başında geldiğini söyledi. Yoğun bir sezon yaşadıklarını anlatan Güven, "Vatandaşların piknik yaptığı alanlar görevliler tarafından sürekli temizleniyor. Plajımıza hem turistler hem de kent sakinleri ilgi gösteriyor. Bayram dönemini de yoğun geçirdik. Plajın üst kısmındaki piknik alanında çardaklar, mangal yakma bölümleri, oyun parkları, duş, market ve lavabo bulunuyor" dedi. Sezonun geçen yıla oranla daha yoğun geçtiğini ifade eden Güven, şöyle devam etti: "Sabahın erken saatlerinde plajdaki tüm alanlar doluyor. Çardaklarda yer kalmayınca vatandaşlar getirdikleri çadırları kuruyorlar. Mavi bayrağı almak için 33 kriter gerekiyor. Her yıl bu 33 kriteri yerine getirerek bayrağı alıyoruz. Çevre düzeni, sahilin ve suyun temizliği gibi faktör burada etkili oluyor. Misafirlerimizin de bize yardımcı olmalarını istiyoruz." "TATİLİMİZİ BURADA GEÇİRMEMİZ DAHA GÜZEL OLUYOR" Plaja gelen İsa Karadeniz, Van'da böyle bir yerin bulunmasının vatandaşlar için avantaj olduğunu belirtti. Plajda her türlü aktiviteyi yaptıklarını dile getiren Karadeniz, "Farklı şehirlere tatile gitmektense tatilimizi burada geçirmemiz daha güzel oluyor. Mangalımızı yapıp, suya giriyoruz. Herkes tarafından Van Denizi olarak biliniyor. Buralar daha da fazla yatırımla dünyaya tanıtılabilir" diye konuştu. Plaja her yıl geldiğini söyleyen Tugay Acar ise "Plajda ailemizle gönül rahatlığıyla vakit geçirebiliyoruz. Plajda her şey mevcut ve inanılmaz güzel. Vatandaşlarımızın da bu konuda biraz daha duyarlı olup kirletmemesi lazım. Kentin tüm sahillerini biliyorum. Burası özelikleri bakımından mavi bayrak almayı hak etmiş. Bunun devam etmesi için herkes üzerine düşeni yapmalı" ifadelerini kullandı.

Çeşme’nin sessiz yazı: "Fiyat avantajımızı kaybettik"

Enflasyon ve beraberinde gelen fiyat artışı bu sezon yerli turistin tatil tercihlerini değiştirdi. Öncesinde lüks otel zincirlerini pahalı bulanlar butik otel ve pansiyonlara yönelirken, son dönemde tüm konaklama mekanlarının fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle rotasını tamamen farklı yerlere çevirdi. Tatil rotalarında restoranlar da pek çok kişiye oldukça tuzlu gelirken, artık rezervasyon zor görünen pek çok mekanda yer bulmak mümkün. Ancak asıl sorun yerli turiste bir süredir zaten pahalı gelen bu otel ve restoranların artık başta Ruslar olmak üzere yabancı turistlere de pahalı gelmesi… Hal böyle olunca düşüş daha da gözle fark edilir olmaya başladı. Turizmcilere göre enflasyon, asgari ücret ve artan maliyetler onları da fiyat artışına zorluyor. Ancak turistlere göre durum farklı… Konuya ilişkin Haberturk.com’un sorularına yanıt veren TÜRSAB İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç bunun sinyallerinin geçen sene başladığını ifade ederek, bu sorunun uzun zamandır dillendirildiğini ve aslında bu seneye has bir durum olmadığını belirtti. “TÜRKİYE’NİN ANA BÜYÜME NOKTASI FİYAT AVANTAJIYDI, BUNU KAYBETTİK” “Türkiye’nin ana büyüme noktası fiyat avantajıydı” diyen Meriç “Biz yurt dışında kalitemizi hem tesisle hem insan kalitemizle hem de fiyat politikamızla ciddi bir büyüme sağladık. Bunu nereden görüyoruz? En güzel örneği dünyanın ilk 5’indeyiz turist anlamında ama gelir anlamında ilk 10’una giremiyoruz. Ama bu da 80’lerde 90’larda alınmış bir karardı ve bu şekilde bugünlere kadar da gelindi. Biz son 2 yıldır bu fiyat avantajımızı kaybettik. Yani iç pazardaki fiyatların artması, dövizin artmaması makası iyice açtı. Yaklaşık yüzde 30 - 35’e varan makas oluştu şu an. Dolayısıyla rakiplerimize karşı da güç kaybediyoruz” ifadeleriyle durumu anlattı. “SIKIŞMIŞ HALDE SEZONA DEVAM EDİYORUZ” Talebin azaldığını ifade eden TÜRSAB İzmir BTK Başkanı “Bu talep azalmasından kaynaklı arzda bu sefer ne oluyor? Geriye dönmesi gerekiyor ama fiyatlar yüksek. Yani Türkiye'nin enflasyonun durumundan dolayı yüksek. Yani burada otelcinin, turizmcinin daha fazla kazanacağım peşinde olduğu bir noktada değiliz yani bir elimiz yağda bir elimiz balda pozisyonda değiliz maalesef. Belli bir köşeye sıkışmışlık var şu an. Çünkü bir yerde maliyetler var. Bir yerde rekabet var ve ortada da bir fiyat var. Sıkışmış halde sezona devam ediyoruz şu anda” dedi. Meriç şu an Mısır’la, Tunus’la, Fas’la yani rakip olarak önceki yıllarda gördüğümüz bu ülkelere karşı fiyat avantajımızı ciddi bir şekilde kaybettiğimizi hatta Yunanistan üzerinden de kaybetmeye başladığımızı da belirtti. KAPIDA VİZE BİR ETKEN OLDU MU? Peki Çeşme’deki kan kaybının son dönemde sıklıkla konuştuğumuz Yunan adalarına kapıda vize ile herhangi bir bağlantısı var mı? Meriç bu destinasyonların müşteri portföylerinin farklı olduğunun altını çizerek “Çeşme gibi Bodrum gibi destinasyonlar çok farklı bir ürün. Oralar Yunan adalarına karşı kan kaybedecek yerler değil. Ben bunu genel olarak söylüyorum çünkü adalara gidecek olan müşteri portföyü zaten çok Çeşme’ye giden bir müşteri portföyü değil. Bunlar Antalya'yı tercih eden daha uygun şartlı destinasyonu tercih eden vatandaşımız aslında. Ama Çeşme’nin ve Bodrum'un bu kadar düşmesinin ana sebeplerinden biri o müşteri portföyü de yurt dışını tercih etmeye başladı” diye konuştu. Sürecin devam etmesi durumunda Çeşme ve Bodrum gibi marka olmuş destinasyonlarımızın kan kaybetmeye devam edeceğini belirten Meriç bunu “Çünkü oranın müşteri portföyü düşecek, yurt dışından da özellikle düşecek, yurt içinde de düşecek. Çünkü bu fiyatlara vatandaş daha uygun şartlarda yurt dışı fiyatlarını buluyor ve bu devam edecektir” diyerek açıklarken benzer durumun Antalya’da da sıkıntı olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Antalya’da da biz bunu görüyoruz. Yani Antalya’nın da böyle çok parlak bir sezon geçirdiği söylenemez. Oradaki doluluklara baktığınızda ciddi bir düşüşler yaşıyoruz. Yani çok umutla girdiğimiz sezona maalesef rakamsal anlamda çok böyle yukarılarda bir rakam yakalayacağımızı sanmıyorum. Bunun sonunda belki kişi başı gelirimiz artacaktır doğal olarak ama işte o mass turizm yani kitle turizm kararı almış bir ülkenin bu noktaya gelmesi tabii üzücü. Yani hepimiz için üzücü” Tüm bu süreçte sıklıkla dillendirilen konulardan biri de bu durumun otel ve restoranlarda fiyat politikalarında bir değişikliğe yol açıp açmayacağı… Meriç bu durumun çok da mümkün olmadığını vurgulayarak “Sonuçta maliyet belli. Bugün bir garsonun maliyeti de artık 60 - 70 binlere gelmiş vaziyette. Şimdi bu maliyetlerle ne kadar bir fiyat politikasında değişiklik yapılabilir o da bir soru işareti. Çeşme ve Bodrum nezdinde soruyorsanız zaten bu bölgeler 4 ay ayakta kalan bölgeler. Yani Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında para kazanan bölgeler ciddi anlamda. Ve de biz artık o döneme girdik şu an. Yani bu saatten sonra fiyat politikasının değişiklik yapılacağına ben pek inanmıyorum. Öyle bir durum da yok öyle bir marj da yok” ifadelerini kullandı. “2024, BİZE 2025’İN NASIL GEÇECEĞİNİ GÖSTERİYOR. BUNUN BİZİ KORKUTMASI GEREKİYOR” Sezon sonu öngörüleri konusunda asıl endişelendiklerinin 2025 dönemi olduğunu belirten Meriç bunu da “Genelde şimdi Türk turizmcilerin şöyle bir özelliği var bu tip risk dönemlerinde hızlı karar alabilen bir sektörüz aslında. Yani yurtdışında mutlaka belli aksiyonlarla belli bir ilave aksiyonlarla bir şeyler getirecektir. Bu aksiyon dediğim de her zaman bir fiyat kırımı olmaz. Farklı öneriler sunulur vatandaşa farklı paketler sunulur bir şekilde onları buraya çekmek için bunun savaşı yapılır. Ama bu 2024 yılında asıl önemli olan nokta 2024, 2025'in nasıl geçeceğini gösteriyor. Bunun bizi korkutması gerekiyor” diyerek açıklıyor…

Türkiye yine dünya 3'üncüsü: İşte en temiz plajlar

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, denizlerin temizliğinin önemli bir göstergesi olan mavi bayraklı plajların sayısının her geçen yıl arttığı vurgulandı. Mavi bayrağın dünyanın en seçkin turizm ve çevre ödüllerinden olduğuna işaret edilen açıklamada, "Dünyanın en seçkin turizm ve çevre ödüllerinden mavi bayrakta bu yıl da yerini kimselere kaptırmayan Türkiye, 567 plaj ile İspanya ve Yunanistan'ın ardından en temiz denizlere sahip 3'üncü ülke konumunda." ifadesi kullanıldı. Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Bakan Mehmet Özhaseki, Mavi Bayrak Programı'nın, gönüllülük esasına dayanan uluslararası bir çevre ödülü programı olduğuna, programın dünyada 50 ülkede uygulandığına işaret etti. Bakan Özhaseki, mavi bayrakla ilgili ödüllerin her yıl mayıs ayında açıklandığını anımsatarak, 2002'de 140 olan mavi bayrak ödüllü plaj sayısının bu yıl da arttığını, Türkiye'de daha fazla plajda mavi bayrağın dalgalanacağını aktardı. Özhaseki, "567 plaj, 27 marina, 18 turizm teknesi ve 9 bireysel yat mavi bayrak aldı. Hedefimiz bayrak sayısında dünya birinciliği." açıklamasında bulundu. PLAJLARA AİT BİLGİLERE BAKANLIĞIN İNTERNET SİTESİNDEN ULAŞILABİLİYOR Mavi bayrak için temel oluşturan yüzme alanlarına dair profil belgeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanıyor. Türkiye'de bulunan 1400 plaja yönelik bilgiler, "plaj.csb.gov.tr" adresinde yayımlanıyor. Burada, yüzme alanlarına ait koordinat, derinlik gibi fiziksel özelliklerini gösteren bilgilerin yanı sıra meteorolojik özellikler, dalga risk durumları gibi alınacak önlemler de yer alıyor. İŞTE GÖRMENİZ GEREK MAVİ BAYRKLI EN GÜZEL 5 PLAJ Türkiye, çarpıcı sahil şeridi ve kristal berraklığındaki sularıyla ünlüdür ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri güzel Mavi Bayraklı plajlarına çekmektedir. Bu plajlar çevre, güvenlik ve temizlik standartları açısından ödüllendirilmiş olup, harika bir plaj deneyimi sağlamaktadır. Akvaryum Koyu, Karaburun İskele mahallesi İncirlikoy Mevkii’nde bulunan Akvaryum Koyu her yıl yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken muhteşem bir halk plajıdır. Denize girilen kumsalının uzunluğu sadece 30 metre olmasına rağmen arka tarafındaki ormanlık yeşil alan da ziyaretçiler tarafından kullanılabilmektedir. Adından da anlaşılabileceği gibi pırıl pırıl suyuyla bir akvaryumu andıran koyda 10-15 metre derinlikte dolaşan rengarenk balıkları izleyebilir ve zengin sualtı dünyasını keşfedebilirsiniz. Kaputaş Plajı Antalya Kaş ve Kalkan bölgelerinin ortasındaki iki dağın arasında kalan kanyon ağzı bu plaj, Türkiye’nin en etkileyici noktalarından biridir. Coğrafi konumu ve yer altı kaynak sularının denize dökülmesi sonucu turkuaz renkteki deniziyle büyüleyen plaja kara ve deniz yolu ile ulaşım mümkündür. Kara yoluyla gelenler araçlarını yol üzerine park ettikten sonra 187 adet basamağı inerek plaja ulaşabilirler. Deniz yolu ile gelen mavi tur yolcuları ise bu güzel doğa harikasının keyfini ulaşım zorluğu yaşamadan denizden çıkarabilir. Türkiye’nin en özel plajlarından olan Kaputaş’ı mutlaka mavi yolculuk rotanıza eklemenizi öneriyoruz. Kelebekler Vadisi Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı, içinde 80’den fazla kelebek türü ile 350 metre yüksekliğindeki 2 büyük kayalığın ortasında yer alan Kelebekler Vadisi, ilginç coğrafyasıyla adeta çevresinden izole olmuştur. Kaplan kelebek türü ile dünyada ilgi çeken Kelebekler Vadisi, Dünya Mirasını Koruma Vakfı tarafından korunması gerekli 100 Dağ’dan biri seçilmiş ve 1995’de 1. derece sit alanı ilan edilmiştir. Mavi bayraklı plajlarımız arasında en etkileyici olanlardan Kelebekler Vadisi plajı da, mavi yolculuk ziyaretçilerinin yaz aylarında sıklıkla tercih ettiği bölgeler arasındadır. Rotanızı belirlerken bu muhteşem bölgeyi de planınıza dahil etmeyi ihmal etmeyin. Patara Plajı Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı, 12 kilometre uzunluğu ile Dünya’daki sayılı plajlardan biri olan Patara, adını yakınında bulunan Patara Antik Kenti’nden almıştır. Tertemiz ve rüzgarlı denizi ile rüzgar sörfü tutkunları tarafından da sıkça tercih edilen bölge yılın belli üreme dönemlerinde Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının da yumurtlama noktası olmuştur. Bu sebeple çevresinde gezerken Caretta Caretta yumurtalarına veya şanslıysanız yavrularına rastlayabilirsiniz. Mavi bayraklı bu muhteşem plajımızı mavi yolculuk rotanıza eklemenizi öneririz.

Tuz Gölü şifa turizminin merkezi haline geliyor

Türkiye'nin yüzde 60'lık tuz ihtiyacını karşılayan ve ülkenin ikinci büyük gölü unvanını taşıyan Tuz Gölü şifa turizminin de merkezi haline geliyor. Aksaray, Ankara ve Konya illerinin sınırlarını birleştiren ve Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü havaların ısınmasıyla birlikte şifa turizmine kapılarını açtı. Türkiye'nin 2 milyon ton tuz hasadı ile yüzde 60'lık tuz ihtiyacını karşılayan göl yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Plaj havasında Tuz Gölü'nde yürüyüş yapan ziyaretçilerin kimisi doğa hobisini gidermek, kimisi de tuzlu suda şifa bulmak için çıplak ayakla yürüyor. Son yıllarda yürüme turizmi adıyla sıkça ziyaret edilen Tuz Gölü, ayak mantarı, ayak kokusu sorunu ve egzama gibi hastalıklara karşı şifalı olarak biliniyor. Özellikle havaların ısınması ile birlikte her gün yüzlerce yerli ve yabancı turist Tuz Gölü'nün eşsiz manzarasını izlemek ve şifalı olduğuna inanılan tuzlu suda çıplak ayakla yürüyebilmek için geliyor. 7'den 70'e her yaştan ziyaretçinin geldiği Tuz Gölü eşsiz manzarasıyla da ziyaretçilerine eşsiz bir görsel sunuyor. Küçük çocuklar tuzlu suda oyunlar oynarken, aileler ise Tuz Gölü'nde fotoğraf çektiriyor. Belçika'dan memleketi Kırıkkale'ye izne gelen gurbetçi Oktay Gök (53), Tuz Gölü'nü araştırdıktan sonra ilgi duyarak ziyaret ettiğini söyledi. Gök, "Bayram tatilini geçirmek için Belçika'dan geldim. Gezmek için bugünde Tuz Gölü'ne gidelim dedik. Kırıkkale'den sırf burası için geldim. Su çok güzel ve sağlıklı olduğunu duydum. Göçmen kuşlarını ,flamingoları duyunca hoşuma gitti. Buranın ülkenin tuz ihtiyacını karşılaması da çok güzel" diye konuştu. Tuz Gölü kıyısında yaşadığını belirten Tolga Aksoy da, "Buralı olduğumuz için geldik ve geziyoruz. Burayı herkese tavsiye ediyoruz. Göl çok güzel olduğu kadar şifalı su ayak hastalıklarına iyi geliyor" dedi.

Plajlara mavi bayraklar çekildi, turizm sezonu başladı

Akdeniz'e 321 kilometre kıyısı bulunan Mersin'de turizm sezonu mavi bayrakların çekilmesiyle başlarken hava sıcaklığının bir anda artması tatile erken çıkanları sevindirdi. Türkiye'nin önemli turizm noktalarından Mersin'in Akdeniz'e 321 kilometrelik kıyısında 41 plajı bulunuyor. 41 plajdan 11'i, 30 kriteri yerine getirdiği için mavi bayraklı olarak hizmet veriyor. Haziran ayına girilmesi ve hava sıcaklığının bir anda artması ile turizmin canlanmaya başladığı kentte mavi bayraklar da çekildi. Kumsalı ve derinliğinin 200 metreye kadar sığ olması nedeniyle ailelerin daha çok tercih ettiği Erdemli Kumkuyu plajında da denizden getirilen mavi bayrak Vali Ali Hamza Pehlivan tarafından göndere çekildi. Sezon yeni yeni başlamasına rağmen sıcak havayı fırsat bilen bir çok vatandaşın denize girmeye başladığı kentte yoğunluğun birkaç hafta içerisinde artmasının da beklendiği belirtildi. "11 plajın mavi bayrağı var" Mavi bayrak uygulamasını biraz önce gerçekleştirdiklerini belirten Vali Ali Hamza Pehlivan, bu uygulamanın o plajın 33 ayrı kriteri yerine getirdiğini gösterdiğini kaydetti. Uygulamanın 3 ayrı bakanlık tarafından da takip edildiğine dikkat çeken Vali Pehlivan, "Bu uygulama ile kriterleri yerine getiren plajlar her yıl güncellenmek şartıyla mavi bayrağa sahip oluyor. İlimizde 11 plajın mavi bayrağı var. Bu sayı ile ilimiz Türkiye'de en çok mavi bayrağı olan şehirler arasında 8'inci sırada" dedi. 15 günde bir su numunesi alınıyor 33 kriterin önemli bir kısmının zorunlu bir kısmının ise kılavuz niteliğinde olduğuna da değinen Pehlivan, 15 günde bir su numunesi alındığını ayrıca bayrak verildikten sonra işlemlerin bitmediğini her yıl gerekli denetimlerin yapıldığını ulusal ve uluslar arası uzmanlar tarafından değerlendirildiğini ifade etti. Mersin'de 43 plaj olduğuna vurgu yapan Pehlivan, "Biraz önce turizm paydaşlarımızla beraberdik. Özellikle ilimizde faaliyet gösteren paydaşlarımızla da konuşmuştuk. 11 mavi bayraklı plajımız var. Şuanda 4'te birine tekabül ediyor. Bunu önümüzdeki uygun bir sürede en az yüzde 100 bir artışı içerisinde olalım. Önümüzdeki yıllarda ilk etapta iki katına çıkaralım. 41 plajın zaman içerisinde ise tamamını mavi bayraklı yapalım diye konuştuk. İlk etapta iki katına çıkarma hedefi koyduk" şeklinde konuştu.

Turizm sezonu açılıyor: Lahmacun 950 lira, plaj 225 euro

Turizm sezonunun yaklaşmasıyla birlikte tatil bölgelerindeki fiyatlar da yeniden tartışma konusu oldu. Turizmin merkezi olarak görülen Muğla Bodrum’da da bu sene fiyatlar yükseldi. Cumhuriyet'ten Şeyda Öztürk'ün haberine göre her sene artan fiyatlarıyla gündem olan lahmacun bu sene 950 TL oldu. Bitez’de bir otele ait işletilen plaja giriş ise 75 Avro. Ayrıca alana girdikten sonra şirket, 150 Avro harcama talep ediyor. Bir müşterinin bu plajı “günlük” kullanmak için 225 euro yani güncel kurla 7 bin 820 TL’yi gözden çıkarması gerekiyor. Benzer bir şekilde yine Bodrum Tilkicik Koyu’ndaki bir işletme de sadece giriş için 120 Avro talep ediyor. İzmir’in önemli tatil bölgesi Çeşme’de de plaj giriş fiyatlarında artış yaşandı. 2023’te ortalama 700 TL olan fiyatlar, bu sene 1250 TL’yi buldu. Alaçatı’daki bir plajın fiyatı 4 bin TL’ye kadar çıkıyor. Bu fiyatların yanında bazı işletmeler içeride de para harcanmasını talep ediyor. Girişte 1000 TL’den istenen işletmede, içeride de minimum 1500 TL harcama talep ediliyor. Kıyı Kanunu'nun 6'ncı maddesine göre ise "Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, telörgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez."

#Plaj