#Roma İmparatorluğu

TOURISMJOURNAL - Roma İmparatorluğu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Roma İmparatorluğu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Perge’de Beş Yeni Heykel Keşfedildi Haber

Perge’de Beş Yeni Heykel Keşfedildi

ANTALYA (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında Perge Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda Roma Dönemi’ne ait beş yeni heykel gün yüzüne çıkarıldı. Antik dönemde heykeltıraşlık okullarıyla ünlü Perge’de yapılan bu keşif, 2025 yılı kazı çalışmalarının en önemli buluntularından biri oldu. Heykeller, Batı Kent Kapısı ve Doğu Sütunlu Cadde’de ortaya çıkarıldı. Batı Kent Kapısı’nda bulunan eserlerden biri, yaklaşık 2 metre yüksekliğindeki Afrodit/Venüs heykeli oldu. Heykelin alt kısmında, bir yunusun üzerinde oturan aşk tanrısı Eros figürü bulunuyor. Bu eserin, M.S. 2. yüzyıla ait bir Roma İmparatorluk Dönemi replikası olduğu düşünülüyor. Aynı alanda keşfedilen diğer iki heykelden biri 1,87 metre yüksekliğinde, giyimli bir kadın figürü; diğeri ise iki parça halinde bulunan benzer bir kadın heykeli. İlk değerlendirmelere göre, bu heykellerin Severuslar Dönemi’ne ait olabileceği üzerinde duruluyor. Doğu Sütunlu Cadde’de bulunan iki heykel ise bir kadın ve bir erkek figürünü tasvir ediyor. Giyimli olarak işlenen bu eserler, Roma Dönemi’nin anıtsal heykel sanatı ve süslemeleri hakkında önemli bilgileri açığa çıkarıyor. Bu yeni keşifler, Perge Antik Kenti’nin zengin tarihi mirasını gün yüzüne çıkarmaya devam ederken, arkeoloji dünyasında da büyük heyecan yarattı.

Marcus Aurelius Heykeli Türkiye’ye Dönüyor Haber

Marcus Aurelius Heykeli Türkiye’ye Dönüyor

ANKARA (İHA) - Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Cleveland Sanat Müzesi’nde bulunan ve antik çağın en nadide bronz eserlerinden biri kabul edilen Marcus Aurelius heykeli, Türkiye’ye geri getiriliyor. Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u bir filozof olarak tasvir eden heykel, 1960’lı yıllarda Burdur’daki Boubon Antik Kenti’nden kaçırılmıştı. Prof. Dr. Jale İnan'ın araştırmalarında gündeme getirilen eserin iadesi gerçekleştirilememişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın New York Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi (HSI) ile yürüttüğü iş birliği sayesinde, heykelin kökeni bilimsel ve hukuki kanıtlarla ortaya kondu. Antik kentten kaçırılan Lucius Verus, Septimius Severus ve İmparator Caracalla Heykeli gibi eserler yıllarca el değiştirmiş, ancak Marcus Aurelius heykelinin Türkiye’ye dönüşü bugüne kadar mümkün olmamıştı. Cleveland Sanat Müzesi’nin itirazları, Prof. Dr. Ernst Pernicka ve Bakanlık konservatörleri tarafından yapılan arkeometrik analizler ve bilimsel kanıtlarla çürütüldü. Sonrasında Almanya’daki Curt Engelhorn Arkeometri Merkezi’nde yapılan testler, heykelin Boubon’da uzun süre gömülü kaldığının kesin kanıtı oldu. Bunun üzerine müze, heykelin iadesini kabul etti ve karar Manhattan Bölge Savcılığı tarafından resmen Türkiye’ye duyuruldu. Türkiye, kültürel mirasını koruma konusundaki kararlılığını bir kez daha göstererek, tarihi eser kaçakçılığına karşı uluslararası mücadelede önemli bir başarıya imza attı.

Hadrianus Kapısı’nda Tarih ve Güvercinlerin Buluşması Büyülüyor Haber

Hadrianus Kapısı’nda Tarih ve Güvercinlerin Buluşması Büyülüyor

ANTALYA (İHA) - MS 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un onuruna inşa edilen ve "Üçkapılar" adıyla da bilinen Hadrianus Kapısı, tarihi atmosferi ve güvercinlerin hareketliliğiyle dikkat çekiyor. Bu eşsiz yapı, antik dönemin izlerini günümüzün doğal yaşamıyla birleştirerek ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Her yıl milyonlarca turistin uğrak noktası olan Kaleiçi’ndeki Hadrianus Kapısı, sadece tarihin tanıklığını yapmakla kalmıyor, aynı zamanda surlarındaki çatlaklara yuva yapan yüzlerce güvercini de misafir ediyor. Güvercinler, tarihi surların aralarından tuz ihtiyaçlarını karşılayarak ziyaretçilere adeta görsel bir şölen sunuyor. ZİYARETÇİLERİN GÖZÜNDEN HADRİANUS KAPISI Afyonkarahisar’dan tatile gelen Ahmet Eroğlu, tarihi yapının ve güvercinlerin güzelliğini, "Üçkapılar ve güvercinlerin yuvaları çok güzel. Çok güzel bir görüntü var, herkesin buraya gelip görmesini isterim" sözleriyle anlattı. Antalya’da 25 yıldır yaşayan İbrahim Eser ise arkadaşlarıyla birlikte sık sık Hadrianus Kapısı’nda oturduğunu belirterek, "Yem verince aşağıya geliyorlar, hep birlikte uçunca çok güzel görünüyor. Surların üzerinde nasıl duruyorlar bilmiyorum" dedi. Ziyaretçiler, güvercinlere ekmek kırıntıları ve yem bırakarak onların doğal yaşamına tanıklık ediyor. Bu tarihi yapı, yerli ve yabancı fotoğraf tutkunları için tarihle doğanın iç içe geçtiği etkileyici bir kare sunuyor.

Hadrianopolis’te 5. Yüzyıla Ait Oyun Taşları Bulundu Haber

Hadrianopolis’te 5. Yüzyıla Ait Oyun Taşları Bulundu

KARABÜK (İHA) - Karabük’ün Eskipazar ilçesinde yer alan Hadrianopolis Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazılarda, 5. yüzyıla ait kemik oyun taşları gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında yürütülen çalışmaların SDJ-3 olarak adlandırılan bölgesinde bulunan taşların, Roma döneminde oynanan "Ludus Latrunculi" ve "Doudecim Scripta" isimli askeri strateji oyunlarında kullanıldığı düşünülüyor. Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş'ın başkanlığında ortaya çıkarılan bu oyun taşları, Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde Roma İmparatorluğu’nun askeri varlığını uzun yıllar sürdürdüğünü gösteriyor. ANTİK STRATEJİ OYUNLARINA DAİR ÖNEMLİ İPUÇLARI Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, 2024 yılı kazılarında elde edilen bu bulguların, antik dönemdeki strateji oyunlarıyla ilgili önemli bilgiler sunduğunu belirtti. Mercimek şeklindeki kemik taşların üzerindeki dört ve sekiz kollu sembollerin, oyuncuların stratejilerini belirlemesine yardımcı olduğunu ifade eden Çelikbaş, bu oyunların Roma döneminde oldukça popüler olduğunu söyledi. ROMA'NIN ASKERİ VARLIĞINA DAİR KANITLAR Buluntuların 5. yüzyıla ait olduğunu vurgulayan Çelikbaş, Hadrianopolis’te M.S. 2. yüzyılda askeri bir karargah bulunduğunu daha önceki çalışmalarda tespit ettiklerini hatırlatarak, bu yeni bulguların Roma’nın askeri varlığını bölgede yaklaşık 300 yıl boyunca sürdürdüğüne işaret ettiğini söyledi. GÜNÜMÜZ OYUNLARIYLA BENZERLİK TAŞIYOR Çelikbaş, antik dönemdeki bu oyunların modern strateji oyunlarıyla benzerlik taşıdığına dikkat çekti. Günümüzde "Dama", "Amiral Battı" gibi oyunların ya da dijital strateji oyunlarının, o dönemde kemik taşlarla oynanan oyunlarla bağdaştırılabileceğini ifade etti.

Karadeniz'in Efes'i Pompeiopolis Turizme Hazırlanıyor Haber

Karadeniz'in Efes'i Pompeiopolis Turizme Hazırlanıyor

KASTAMONU (İHA) - Kastamonu'nun Taşköprü ilçesindeki Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan Pompeiopolis Antik Kenti, 2024 yılı kazı çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Roma dönemine ait Anadolu'nun en büyük kentlerinden biri olan ve Paflagonya Eyalet Merkezi olarak kurulan antik kentte kazılar Karabük Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük'ün liderliğinde sürdürülüyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte Pompeiopolis, "Karadeniz'in Efes'i" olarak anılacak. AFRODİT HEYKELLERİ BULUNDU Kazı çalışmaları sırasında Yunan mitolojisinin aşk tanrıçası Afrodit'e ait iki heykel parçası bulundu. Bölgede ilk kez rastlanan Afrodit heykelleri, kazı ekibinde büyük heyecan yarattı. Koruma altına alınan heykellerin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında restore edilmesi planlanıyor. TURİZM ROTASI ŞEKİLLENİYOR Pompeiopolis’te kazılar tiyatro alanında tamamlanırken, bin 800 yıllık mozaikler Roma villasının zeminine yerleştirildi. Bölge hakkında bilgi veren Doç. Dr. Eliüşük, "Pompeipolis, bir Roma İmparatorluğu kenti oluyor. Aynı zamanda bir eyalet başkenti oluyor. Bu kapsamda bir Roma İmparatorluk kentinde olması gereken tüm yapıları içerisinde barındırıyor. Biz, şu anda tiyatro salonuyla odeonunu açtık. Bunun dışında sivil yapı olarak bir villa kazdık. Bunlara ek olarak birkaç tane bazilikamız var. İki tane hamamımız var. Biz, bu yıl için kazı çalışmalarına öncelikle bazilikadan başlayacağız. Bazilikadan kastımız ise, kiliseden ziyade daha çok Roma'da bir mahkeme binası ve kapalı çarşı işlevi gören büyük bir yapı. Bazilikayı da kazdığımızda oradan gelecek buluntuların bizleri oldukça şaşırtacağını düşünüyoruz" dedi. Çalışmalar tamamlandığında antik kent, bölge turizminin en önemli duraklarından biri olacak. "POMPEİOPOLİS'İ ÖNEMLİ BİR DESTİNASYON YAPACAĞIZ" Kazı Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, son üç yıldır çalışmalarda büyük ilerleme kaydettiklerini belirtti. Eliüşük, "Uygulama aşaması biraz daha zor olsa da iki yıl içerisinde bizler, Pompeipolis Antik Kentini hem Kastamonu hem de ülkemiz için önemli bir turizm destinasyonu haline getirmeye çalışacağız. 2 yıl içerisinde bunları sonuçlandırırız" sözleriyle beklentisini dile getirdi. "KARADENİZ'İN EN BÜYÜK ANTİK KENTİ" Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise antik kentin bölge turizmine katkı sağlayacağını vurgulayarak, "Pompeipolis Antik Kenti, Karadeniz'in en büyük kazısıdır. En büyük antik kentidir. Turizm rotasında da çok önemli bir yer tutacak. Taşköprü, hatta Kastamonu bölgesi önemli bir turizm alanına kavuşmuş olacak" diye konuştu. Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürü Kerem Seven, bölgenin önemine dikkat çekerek, "Cumhurbaşkanlığının Geleceğe Miras Projesi kapsamında Taşköprü Pompeipolis Antik Kentinde kazı başkanımız Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük hocamız ile ekibi, kazı çalışmalarını devam ettirmektedirler. Bunların karşılığı görüldüğü üzere alınmıştır. Bundan sonra da olumlu yönde alınmaya devam edilecektir. Yakın bir zamanda Pompeipolis Antik Kenti, Karadeniz'in Efes'i olacaktır. Bölge ekonomisine de nefes verecektir" dedi. Ödenek konusundaki destekleri nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a ve projede emeği geçenlere teşekkürlerini sundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen kazılar sayesinde Pompeiopolis’in tarihi ve kültürel değerleri dünya turizmine kazandırılacak.

Palmira Antik Kenti Eski Günlerine Özlem Duyuyor Haber

Palmira Antik Kenti Eski Günlerine Özlem Duyuyor

ŞAM (İHA) - UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "Çölün Gelini" olarak bilinen Palmira Antik Kenti, Suriye iç savaşında yaşadığı büyük yıkımın ardından eski ihtişamını geri kazanmayı umut ediyor. 2015 yılında terör örgütü DEAŞ’ın saldırılarıyla büyük zarar gören kent, Bel Tapınağı ve Zafer Takı gibi simge yapılarını kaybetti. Diğer yapılar da ağır tahribat görürken, bölge 2017’de Rusya’nın desteğiyle rejim güçleri tarafından geri alındı. TURİZMDEKİ ALTIN GÜNLER GERİDE KALDI Savaş öncesi, yabancı turistlerin sıkça ziyaret ettiği Palmira, Suriye’nin ekonomisine önemli katkılar sağlıyordu. Ancak günümüzde bölge halkı, antik kentin tekrar canlanarak turizme kazandırılmasını bekliyor. Bir yerel sakin, "Burası tarihi ve eski bir yer. İnşallah eskisi gibi burası yeniden açılır ve turistler gelmeye başlar" derken, başka bir vatandaş eskiden Avrupa ve Orta Doğu’dan otobüslerle turistlerin Palmira’yı ziyaret ettiğini hatırlattı. ÇÖLÜN GELİNİ PALMİRA’NIN TARİHİ Palmira, Suriye’nin orta kesiminde, Şam’a 215 kilometre uzaklıkta, çölde yer alan eşsiz bir antik kent olup, 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu kontrolünde, Pers İmparatorluğu ile Fenikelilerin Akdeniz limanları arasında bir ticaret ve kültür merkeziydi. Roma döneminde, mimarisi ve görkemiyle önemli dini ve ticari bir merkez olan Palmira’nın tarihi M.Ö. 19. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu tarihî şehir, savaşın yıkıcı etkilerinden kurtulup tekrar kültürel bir merkez olmayı hayal ediyor.

Zeugma’nın Hazinesi Muzalar Evi Ziyarete Açılıyor Haber

Zeugma’nın Hazinesi Muzalar Evi Ziyarete Açılıyor

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep’in Nizip ilçesinde bulunan Zeugma Antik Kenti’nde yürütülen arkeolojik çalışmalar aralıksız sürüyor. Zeugma’nın Doğu Konut Sektörü’nde yer alan, zengin mozaik süslemeleriyle ünlü Muzalar Evi’nin 2025 yılında ziyarete açılması bekleniyor. KÜLTÜREL MİRASI YAŞATMAK İÇİN İŞ BİRLİĞİ 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle başlayan Muzalar Evi kazı çalışmaları, 2012 yılından itibaren Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla hızlandı. 2014’te ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi projeye destek verdi. 2019 yılında tamamlanan kazılar sonucunda 938 eser Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne kazandırıldı. TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAN BÜYÜK KATKI Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, Muzalar Evi’nin önemine değinerek, "2012 yılında Prof. Dr. Kutalmış Görkay ile birlikte Zeugma'daki Muzalar Evi kazılarına destek vermeye başladık. Bu eşsiz kültürel mirasın açığa çıkarılması ve turizme kazandırılması için çalıştık. 2019 yılında kazılar tamamlandı, ardından koruma programı başlatıldı. Şu anda Gaziantep Valiliği ile birlikte korugan yapının inşası devam ediyor. Çalışmalar 2025 yılında tamamlanacak ve Muzalar Evi ziyarete açılacak" dedi. "KÜLTÜREL MİRAS GELECEĞE TAŞINIYOR" Kazıları yürüten Prof. Dr. Kutalmış Görkay ise şu bilgileri paylaştı: "Kazılar 2007 yılında başladı. Muzalar Roma Evi'ndeki nihai restorasyon ve konservasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürülmektedir. 2012'den itibaren İş Bankası, 2014'te ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi projeye destek verdi. İş Bankası'nın büyük katkılarıyla kazı ve koruma çalışmaları bu noktaya geldi. Şu anda korugan çatı inşaatı sürüyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla Muzalar Evi'nin en kısa sürede ziyarete açılmasını bekliyoruz". ZEUGMA’NIN KÜLTÜREL ÖNEMİ Helenistik dönemde Seleukeia ve Apamea olarak bilinen ve MÖ 31’de Roma İmparatorluğu’na bağlanarak "Zeugma" adını alan kent, Roma döneminde altın çağını yaşadı. Mozaikleriyle tanınan Zeugma, "mozaik şehri" olarak anılıyor. Muzalar Evi ise bu kültürel zenginliği en iyi yansıtan eserlerden biri. 2025’te ziyaretçilere açılması planlanan Muzalar Evi’nin, Gaziantep ve Türkiye turizmine önemli katkılar sağlayacağı öngörülüyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.