Hava Durumu

#Sanayi

TOURISMJOURNAL - Sanayi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanayi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor Haber

Hatay, Suriye’nin Yeniden İnşasında Lojistik Üssü Oluyor

İSTANBUL (İHA) - Suriye’de 53 yılık Esad rejiminin sona ermesinin ardından bölge, yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu dönüşümde, altyapı, lojistik ve inşaat gibi kilit sektörlerde Türkiye’nin etkin bir rol oynaması bekleniyor. Bu süreçte Hatay, lojistik ve tedarik merkezi olarak öne çıkıyor. HATAY’IN STRATEJİK KONUMU 9-13 Aralık tarihleri arasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen 15’inci Büyükelçiler Konferansı’nda Suriye'nin yapılanma süreciyle ilgili de konuşuldu. Konunun önemine dikkat çeken Liberya Fahri Başkonsolosu Selahattin Yılmaz, "Suriye ile sınır olan Hatay hem tarihi hem de coğrafi olarak çok stratejik bir konumda. Birleşmiş Milletlerin raporuna göre Suriye’nin yeniden inşa 400 milyar dolara mal olacak. Analizlerde, yenilenme ve ticaret koridorunun açılmasıyla Türkiye’ye 100 milyar dolarlık pazar açılacak. Hatay ise bu pazara açılan kapı. O nedenle Suriye’nin yeniden inşasında Hatay 'üs' olacak" dedi. 6. BÖLGE TEŞVİKLERİ’NİN ETKİSİ 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde en büyük yarayı alan illerden biri olan Hatay’da, devletin sağladığı 6. Bölge Teşvikleri’nin önemi büyük. Bu teşvikler, yatırımcılara vergi avantajları, düşük faizli krediler ve diğer desteklerle bölgede kalkınmayı hızlandırıyor. Bu teşvikler sayesinde Hatay’da yatırımların hızla artacağı, şehrin bölgesel bir sanayi merkezi haline geleceği belirtiliyor. "HATAY VE SURİYE BİRBİRİNE MERHEM OLACAK" Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, deprem felaketini yaşayan Hatay’ın, savaşın yaralarını sarmaya çalışan Suriye ile ekonomik ve ticari anlamda birbirini destekleyeceğini söyledi. Yılmaz, "Hatay bölgede küresel düzeyde önemli bir ticaret ve sanayi merkezi olacak. Savaş yarası alan Suriye ile deprem yarası alan Hatay birbirine merhem olacak. Yaralarını birlikte saracaklar" yorumunda bulundu. HATAY’DA SANAYİ VE TİCARET GÜÇLENECEK Hatay’daki yeniden yapılanma sürecinde İskenderun Limanı’nın kapasitesinin artırılması kritik bir adım olarak görülüyor. Bu yatırımların, ticaret hacmini artırması ve lojistik faaliyetleri hızlandırması bekleniyor. Bu bağlamda, Hatay’ın sanayi ve ticaret altyapısının daha güçleneceği öngörülüyor. İŞ İNSANLARINA YATIRIM ÇAĞRISI Liberya Fahri Başkonsolosu Yılmaz, iş insanlarını Hatay’a yatırım yapmaya davet ederek, "Hatay’da sanayi, lojistik, inşaat, dijital altyapı ve turizm gibi alanlardaki fırsatlar, yatırımcılar için büyük kazançlar sunuyor. Hatay, sadece Türkiye’nin değil, bölge genelinde ekonomik bir güç merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bu süreçte, diplomatik ilişkilerin de güçlenmesiyle birlikte, yatırımcılar ve iş insanları için şehir büyük fırsatlar sunuyor. Suriye’nin yeniden inşa sürecine katılarak Hatay ve çevresi büyük bir ekonomik büyüme yakalayacak. Bu bölge uluslararası arenada daha da güçlü bir konum elde edecek" dedi.

Kayseri Sanayisi Yeni Suriye’nin İnşasına Destek Olacak Haber

Kayseri Sanayisi Yeni Suriye’nin İnşasına Destek Olacak

KAYSERİ (İHA) - Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın, yeni kurulacak Suriye'nin inşasında Kayseri sanayisinin önemli bir rol üstleneceğini ifade etti. Yalçın, Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri durumunda dahi Kayseri’deki fabrikaların üretim kapasitesinde herhangi bir aksama yaşanmayacağını vurguladı. "SURİYELİLER GİTSE DE FABRİKALARIN ÇARKLARI DÖNMEYE DEVAM EDER" Suriye'de Beşar Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriyelilerin ülkelerine dönüş süreci hız kazandı. Bu gelişmelerin ardından açıklamalarda bulunan Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Suriyelilerin dönüşüyle ilgili sürecin henüz başında olunduğunu belirtti. Yalçın, Özgür Suriye Ordusu'nun bir hafta içerisinde Halep, Hama, Humus ve son olarak başkent Şam’ı ele geçirerek Esad rejimini devirdiğini hatırlatarak, "Şimdi yeni bir devlet, yeni bir oluşum ve yeni bir seçim süreci var" dedi. Sürecin tamamlanması zaman alacak olsa da Suriyelilerin ülkelerine dönüşünün hızlandığını belirten Yalçın, sınır kapılarında yaşanan yoğunluk nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yayladağı Sınır Kapısı'nı açtığını belirtti. Kayseri’de yaşayan Suriyelilerin fabrikalarda çalıştıklarını hatırlatan Yalçın, "Suriyeli vatandaşları 14 yıl boyunca Türkiye olarak vatanımızda en güzel şekilde misafir ettik. Tabii fabrikalarda, eski sanayide, yeni sanayide çalışanlar oldu. Buraya geldiklerinde 3-4 yaşında olan çocuklar vardı, bugün bunlar 18-20 yaşlarındalar. Burada doğan çocuklar oldu, çok güzel Türkçe konuşuyorlar. Buradaki Suriyelilerin hepsi de gidebilir, bir kısım buradaki yaşamdan memnun olup gitmeyebilir. İlerleyen süreç durumu gösterecek. Bana göre Suriyelilerin yüzde 80'i gidecek. Kayseri OSB olarak istihdam sıkıntısı yaşayacağımıza inanmıyoruz" dedi.  Bir sanayi şehri olan Kayseri'nin fabrikalarının kapasitesinin ve istihdamın sürekli arttığını söyleyen Yalçın, "Çarklar her zaman döner. Gerektiğinde siyasilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya gelip nitelikli insan gücünü nasıl sağlarız onu da konuşuruz" ifadelerini kullandı. "YENİ SURİYE'NİN İNŞASINDA BÜYÜK KATKI SUNACAĞIZ" Yeni kurulacak Suriye'nin şekillenmesinde Kayseri sanayisinin önemli katkılar sağlayacağını belirten Yalçın, özellikle ihracat tarafında büyük bir potansiyel gördüklerini ifade etti. Yalçın, "Şuna inanıyorum artık yanı başımızda yeni bir devlet, yeni bir yönetim bize ihracat anlamında çok büyük katkılar sunacak. Suriye'nin kurulmasında, oradaki insanların yaşam alanlarında mobilya, çelik kapı, elektrikli ev aletleri, tekstil üreterek Suriye'ye ihracat yapacağız. Kayseri hem mobilyanın hem de çelik kapının başkenti. Bu ülkenin büyümesine, gelişmesine, şehir yapısının oturmasına büyük katkılarımız olacak. Yanı başımızdaki ülkeye Türkiye olarak, Kayseri olarak hiç durmadan ürün ihraç edeceğiz" dedi.

Gaziantep, Suriye’nin Yeniden Yapılanmasında Kilit Rol Oynayacak Haber

Gaziantep, Suriye’nin Yeniden Yapılanmasında Kilit Rol Oynayacak

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Akıncı, Suriye’deki son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, Suriye’nin yeniden güvenli ve istikrarlı hale gelmesinin bölge ve Gaziantep için kritik bir önem taşıdığını belirtti. Akıncı, "Suriye’deki iç savaş, 13 yıl boyunca sadece Suriye’yi değil, tüm bölgeyi derinden etkileyen kapsamlı bir kriz haline gelmişti. Ancak bugün geldiğimiz aşamada, Suriye’deki yeni dönem, bölgedeki güven ve istikrarın sağlanması açısından önemli bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Gaziantep, Suriye’ye olan coğrafi yakınlığı, kültürel bağları ve geçmişteki deneyimleriyle, bu yeni dönemde önemli bir rol üstlenmeye hazırdır" dedi. SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR İÇİN YAPILANDIRMA ADIMLARI Suriye’nin istikrarının sağlanmasının yalnızca güvenlik önlemleriyle değil, siyasi ve ekonomik yapılandırma adımlarıyla mümkün olacağını belirten Akıncı, "Suriye’deki gelişmelerle birlikte, Gaziantep’te Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşlerine yönelik bir hareketlilik gözlemlenmektedir. Bu dönüşler hem insani hem de ekonomik açıdan önemli bir gelişme oluşturmaktadır. Suriyelilerin kendi topraklarına dönmesi, Türkiye ve Gaziantep’in üzerindeki sosyal ve ekonomik yükü hafifletirken, şehirdeki kaynakların daha verimli kullanılmasına imkan sağlayacaktır" açıklamasında bulundu. İŞ GÜCÜ DİNAMİKLERİ DEĞİŞEBİLİR Akıncı, ülkesine dönen Suriyelilerin iş gücü piyasasında açacağı boşlukla ilgili, "Bu dönüş süreci, Gaziantep'teki iş gücü dinamiklerinde geçici değişikliklere yol açabilir. Ancak, şehrimizin genç ve dinamik nüfusunun etkin bir şekilde yönlendirilmesiyle, bu geçiş dönemi sorunsuz bir şekilde aşılabilir. Özellikle, iş gücü piyasasında aktif olarak yer alabilecek ancak henüz istihdama kazandırılmamış kesimlerin çalışmaya dahil edilmesi, şehrimizin üretim kapasitesinin devamlılığını sağlayacak ve geçici iş gücü eksikliklerini hızla giderecektir" yorumunda bulundu. Gaziantep’in gıda sanayi ve tarımsal üretim altyapısındaki gücünün, Suriye’nin artan gıda talebini karşılamak için büyük bir avantaj sunduğunu söyleyen Akıncı, iki bölge arasında güçlü bir ticaret ağının oluşacağını vurguladı. Akıncı, Suriye’nin Gaziantep’in ihracatında üçüncü sırada yer aldığını ve bu rakamın ilerleyen dönemde artmasının beklendiğini dile getirerek, "Gaziantep bu anlamda, Suriye’nin yeniden inşa sürecinde önemli bir rol üstlenmeye adaydır. Suriye ile olan ekonomik bağların güçlenmesi, sadece Gaziantep’in değil, tüm bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu süreçte, Gaziantep Ticaret Borsası olarak, sektörlerimize yönelik desteklerimizi sürdürmeye ve şehrimizin ekonomisinin güçlenmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz" dedi.

Ahu Serter: Haber

Ahu Serter: "Finansman Zor Bulunuyor, Kâr Marjları Daralıyor"

Sanayici ve girişimcilerin mevcut durumu değerlendiren Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Serter, şirketlerin öz kaynak yaratmakta zorlandığını ve kâr marjlarının ciddi şekilde daraldığını ifade etti. Bu durumun sanayi sektörünü zora soktuğunu belirten Serter, bu sarmalın yalnızca sanayici veya girişimciler tarafından çözülemeyeceğini vurguladı. SANAYİ VE İHRACATTA ZORLUKLAR Serter, özellikle ihracat yapan sanayicilerin 2024 yılında büyük zorluklarla karşılaştığını söyledi. İşçilik maliyetlerindeki artış ve kur baskısının Türkiye’nin rekabet gücünü düşürdüğüne dikkat çekerek, “Global pazarda Türkiye’nin, rakipleri arasında arka sıralara düştüğünü görüyoruz. Bu durum hem üzücü hem de endişe verici" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile yakın çalıştıklarını belirten Serter, Türkiye’nin geleceğine yönelik teknoloji odaklı stratejilerin geliştirilmesinin önemine değindi. Avrupa’daki durgunluğa dikkat çekerek, Türkiye’nin yalnızca Avrupa’ya bağlı kalmadan farklı pazarlarda etkin olması gerektiğini vurguladı. TOGG, BİR DÖNÜM NOKTASI TOGG’un Türk sanayisi için önemli bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Serter, bu projeyi "risk sermayesinin en önemli örneklerinden biri" olarak tanımladı. TOGG’un oluşturduğu elektrifikasyon tedarik sistemi sayesinde, Türk şirketlerinin global pazarda kendine yer açabildiğini belirtti. Serter, "Katma değerli üretime geçmek istiyorsak, bu ekosistemi kurmak ve risk sermayesiyle desteklemek zorundayız" dedi. FON YATIRIMLARI VE FİNANSMAN SIKINTISI Serter, yatırımcıların Türkiye'deki fırsatları globalleştirerek daha yüksek kazançlar sağladığını söyledi. Elektrifikasyon, malzeme teknolojileri ve sürdürülebilir sanayi teknolojileri gibi alanlarda 100 milyon dolara ulaşabilecek bir fon planladıklarını ifade etti. Şirketlerin büyüme finansmanına erişimde yaşadığı sıkıntıları dile getiren Serter, teminat yükümlülüklerinin krediye erişimi zorlaştırdığını ve sanayi şirketlerinin dijitalleşme gibi alanlarda yatırım yapabilmesi için özel finansman imkanlarının sağlanması gerektiğini belirtti. Son olarak, sanayi ve girişimcilik ekosisteminin gelecekteki büyüme potansiyelini ortaya çıkarabilmesi için ortak bir finansal ve stratejik çaba gerektiğini vurguladı.

Almanya’dan Türkiye’ye Enerji ve Ticaret Ortaklığı Mesajı Haber

Almanya’dan Türkiye’ye Enerji ve Ticaret Ortaklığı Mesajı

Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Türkiye’yi, daha fazla ticaret ve enerji ortaklığı kurmak istedikleri büyük ülkelerden biri olarak gördüklerini belirtti. Berlin’de düzenlenen 6. Türk-Alman Enerji Forumu’nda konuşan Habeck, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini 2035’e kadar dört kat artırma hedefinin dikkat çekici olduğunu vurguladı. Bu hızlı büyümenin, iki ülke arasındaki enerji ortaklığını geliştirmek için önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti. ENERJİ ORTAKLIĞI İÇİN SİYASİ ÇERÇEVE Habeck, iki ülkenin son 10-20 yılda elde ettiği enerji deneyimlerini ileri taşıyacak siyasi çerçeveler ve platformlar oluşturulduğunu kaydetti. Geçtiğimiz yıl Ankara’ya yaptığı ziyaretin verimli geçtiğini belirten Habeck, yenilenebilir enerji konusundaki iş birliklerini övdü. Türkiye’nin uygun hava koşullarına sahip olduğunu ancak sadece elektriğe odaklanılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Jeopolitik açıdan enerji politikalarının önem kazandığını vurgulayan Habeck, Almanya’nın enerjiyi sadece ticaret yapılan bir ürün değil, stratejik bir araç olarak görmeye başladığını söyledi. Son dönemde ticaret, tedarik zinciri ve pazarların da güç çıkarları için kullanıldığına dikkat çekti. TÜRKİYE’NİN COĞRAFİ AVANTAJI Türkiye’nin mükemmel coğrafi konumu sayesinde yüksek enerji üretim potansiyeline sahip olduğunu belirten Habeck, enerji ve ticaret ilişkilerinin çeşitlendirilmesi gerektiğini söyledi. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan çıkarılan derslerin, bu çeşitlendirmenin önemini daha da artırdığını vurguladı. Habeck, "Belki bir zaman herkesin, ticaretin ve sınırların, kısıtlamaların ve gümrüklerin kaldırılmasının ülkeler ve insanlar için daha fazla refah yaratacağını fark ettiği bir dünyaya geri dönmek mümkün olur" dedi. Türkiye ve Almanya arasında enerji güvenliği ve ihracat fırsatlarının geliştirilmesiyle her iki ekonominin de kazançlı çıkacağını ifade eden Habeck, sorunların doğrudan iletişimle hızlı bir şekilde çözüldüğünü ve iki hükümetin bu konuda aktif destek verdiğini dile getirdi. MADENCİLİK VE HAMMADDELER GÜNDEMDE Türk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Türk-Alman Enerji Forumu’nu Enerji ve Madenler Forumu'na dönüştürme teklifine olumlu yaklaşan Habeck, Alman sanayisinin hammaddeye büyük ihtiyaç duyduğunu belirtti. Bir sonraki forumun hammaddeler üzerine odaklanabileceğini ifade eden Habeck, bunun için seçimleri kazanması gerektiğini esprili bir şekilde dile getirdi. Habeck, enerji sistemlerinin dönüşümünü, Türkiye, Almanya ve Avrupa’nın refahını artıracak bir süreç olarak gördüklerini ve bu dönüşümde daha fazla insanın yer alması gerektiğini söyledi.

Kurulan Şirket Sayısında Düşüş Sürüyor Haber

Kurulan Şirket Sayısında Düşüş Sürüyor

İSTANBUL (İHA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2024 yılı Ekim ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Verilere göre, 2024’ün ilk 10 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı %12,2, gerçek kişi ticari işletme sayısı %20,8 ve kooperatif sayısı %15 oranında azaldı. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı %21,2 artarken, kooperatif sayısı %0,3 arttı; ancak gerçek kişi ticari işletme sayısında %32,7’lik bir azalma görüldü. EKİM AYI VERİLERİ Ekim 2024’te kurulan şirket sayısı, bir önceki yılın aynı ayına göre %2,8 azaldı. Kurulan kooperatiflerde %26,3’lük düşüş yaşanırken, gerçek kişi ticari işletme sayısı %10,1 oranında arttı. Aynı ayda kapanan şirketler %8,6, kooperatifler %7,1 oranında artış gösterirken, gerçek kişi ticari işletmelerde %6,8’lik bir azalma gözlemlendi. Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı %5,5 artarken, gerçek kişi ticari işletmelerde %7,2 ve kooperatiflerde %4,8 oranında azalma oldu. Aynı dönemde kapanan şirket sayısında %13,2, kooperatiflerde %40, gerçek kişi ticari işletmelerde ise %35,9’luk bir artış kaydedildi. ŞİRKET VE KOOPERATİF KURULUŞLARININ DAĞILIMI Ekim 2024’te tüm illerde şirket kuruluşu gerçekleşti. Kurulan toplam 11 bin 44 şirket ve kooperatifin %85,9’u limited şirket, %12’si anonim şirket ve %2,1’i kooperatif olarak kayıtlara geçti. Şirketlerin %36,8’i İstanbul’da, %11’i Ankara’da, %5,8’i ise İzmir’de kuruldu. Ekim ayında kurulan şirketlerin toplam sermayesi, bir önceki aya göre %27,4 oranında düştü. 2024 yılının ilk 10 ayında toplam 94 bin 989 şirket ve kooperatif kuruldu. Limited şirketler toplam sermayenin %66,1’ini, anonim şirketler ise %33,9’unu oluşturdu. SEKTÖREL DAĞILIM Ekim 2024’te kurulan şirket ve kooperatiflerin %33,7’si ticaret, %15’i inşaat, %13,1’i ise imalat sektöründe faaliyet gösterdi. Aynı dönemde kapanan işletmelerin büyük kısmı da benzer sektörlerde yoğunlaştı. KOOPERATİF VE YABANCI SERMAYELİ ŞİRKETLER Ekim ayında kurulan 236 kooperatifin 157’si konut yapı kooperatifi olarak faaliyet gösterirken, 39’u işletme kooperatifi ve 11’i turizm geliştirme kooperatifi olarak kuruldu. Aynı dönemde, 639 yabancı sermayeli şirket kuruldu. Bu şirketlerin %75,5’inin sermayesini yabancı ortaklıklar oluşturdu. Ekim 2024’te kurulan yabancı sermayeli şirketlerin 366’sı Türkiye, 29’u İran ve 21’i Almanya ortaklı olarak kuruldu. En çok şirket kurulan sektörler arasında belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalarda toptan ticaret ve bina inşaatı yer aldı.

Yıldızlar Yatırım Holding’den 300 Milyon Euro’luk Yeni Adım Haber

Yıldızlar Yatırım Holding’den 300 Milyon Euro’luk Yeni Adım

Türkiye'nin köklü holdinglerinden biri olan Yıldızlar Yatırım Holding, 300 milyon Euro değerindeki yeni yatırımıyla dikkat çekiyor. Holdingin kuruluşu 1890’lı yıllara dayanırken, bugün sekiz farklı sektörde faaliyet gösteren bir sanayi devi olarak yoluna devam ediyor. Orman ürünlerinden enerjiye, gübreden liman işletmeciliğine kadar geniş bir yelpazede hizmet veren Yıldızlar Yatırım Holding, üretim kapasitesini ve inovasyon odaklı büyüme hedeflerini geliştirme kararlılığında. Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız, Kocaeli'de başlatacakları 300 milyon Euro'luk sıcak haddehane yatırımı ile ilgili olarak, "Bu yatırımla birlikte çelik sektöründeki gücümüzü artıracak ve hizmet verdiğimiz sektör sayısını önemli ölçüde genişleteceğiz" açıklamasını yaptı. Holdingin küresel ölçekli çalışmaları ise hız kesmeden devam ediyor. Bugün dört ülkede toplam 13 üretim tesisine sahip olan Yıldızlar Yatırım Holding, 5 binden fazla çalışanıyla sürdürülebilir büyüme ve dijital dönüşüm odaklı projelere yöneliyor. Hakkı Yıldız, inovasyon ve operasyonel verimliliği artırmayı önceliklendirdiklerini belirterek, "Sektörlerdeki lider konumumuzu daha da sağlamlaştıracağız" ifadelerini kullandı. CUMHURİYETLE GELEN GÜÇ Hakkı Yıldız, Türkiye Cumhuriyeti'nin sağladığı özgür düşünce ortamı ve ekonomik reformların, şirketin başarısında büyük rol oynadığını vurguladı. Özellikle sanayileşmeye verilen önemin ve serbest piyasa ekonomisinin oluşturduğu altyapının, şirketin yurt içinde ve dışında büyümesine büyük katkılar sağladığını belirtti. Bugün 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan ve binlerce kişiye istihdam sağlayan holding, bu başarının temelinde Cumhuriyetin sağladığı bağımsızlık ve özgürlük ortamının olduğunu ifade ediyor. REKABETTE ÖNE ÇIKAN GÜÇ Hakkı Yıldız, "Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır' sözünü ilke edinmiş olmamızdır" dedi. Yıldız’a göre, Yıldızlar Yatırım Holding’in başarısında "en iyisini yapma" kültürü ve 130 yıllık birikim önemli rol oynuyor. Sanayici kimliklerini teknolojiyle birleştiren holding, akademi ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak inovatif çözümler sunuyor.   2024 VE 2025 HEDEFLERİ 2024'ün istikrarlı bir büyüme yılı olduğunu vurgulayan Yıldızlar Yatırım Holding, teknolojik altyapı yatırımları ve sürdürülebilirlik projeleriyle küresel ekonominin zorlu şartlarına rağmen rekabet gücünü artırmayı başardı. 2025 yılı hedefleri arasında, teknoloji, AR-GE, dijitalleşme ve yeşil enerji alanlarındaki yatırımları sürdürmek ve müşteri deneyimini veri odaklı çözümlerle geliştirmek yer alıyor. Özellikle gübre sektöründe yeni ürünlerle pazar payını artırmayı hedefleyen holding, demir-çelik ve orman ürünlerinde de inovasyon odaklı çalışmalarını hızlandıracak. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE ÖNCÜ YAKLAŞIM Yıldızlar Yatırım Holding, sürdürülebilirliği bir kurumsal değer olarak ele alıyor. Çevresel sermaye ekseninde kurulan ekip, iklim dostu tarım, su ve enerji gibi alanlarda çeşitli projeler yürütüyor. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalarda binalar, taşıtlar ve sanayi altyapısında sürdürülebilir politikalar uygulanıyor. Holding, geleceği korumayı hedefleyen çevre dostu yatırımlarla dikkat çekmeye devam ediyor. Yıldızlar Yatırım Holding, 2023 yılı boyunca gerçekleştirdiği yatırımların ardından 2024 ve 2025 için de büyüme odaklı planlarını kararlılıkla sürdürüyor. Özellikle sıcak haddehane yatırımı ve gübre üretiminde yeni kapasite artırımlarıyla, Türkiye ekonomisine ve sanayisine önemli katkılar yapmayı amaçlıyor.

İran'a Direkt Uçuş ile Trabzon Turizminde Yeni Dönem Haber

İran'a Direkt Uçuş ile Trabzon Turizminde Yeni Dönem

İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Erkut Çelebi ile görüştü. Görüşmede, 2025 yılına dair turizm planları ve Trabzon’a direkt uçuş seferleri konuları masaya yatırıldı. Ziyaret sırasında, İran ile Trabzon arasındaki 2025 turizm çalışmaları gündemdeydi. Nevruz Bayramı’nda İran’dan Trabzon’a yapılması beklenen turistik ziyaretler ve İranlı turizm acentelerinin planladığı organizasyonlar üzerine detaylı bir görüşme gerçekleştirildi. TRABZON’A DİREKT UÇUŞ SEFERLERİ İÇİN YOĞUN TALEP TTSO Başkanı Erkut Çelebi, İran’dan Trabzon’a yönelik direkt uçuş seferleri konusunda büyük bir talep olduğunu belirtti. Çelebi, Bakü ve Tiflis örneklerinde olduğu gibi, Trabzon’u İran’a direkt uçuşlarla bağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Bu talebin, İran’daki turizm acenteleri ve iş çevrelerinden geldiğini vurgulayan Çelebi, temasların devam ettiğini söyledi. Ziyaret sırasında, Trabzon ile İran arasındaki ticaret fırsatları da masaya yatırıldı. Taraflar, karşılıklı mal alımı ve ticaret alanlarında iş birliği potansiyellerini değerlendirdi. İRAN’DAN SANAYİ BÖLGELERİNE DAVET İran Başkonsolosluğu yetkilileri, TTSO Başkanı Erkut Çelebi’yi İran’daki sanayi bölgelerini incelemeye davet etti. Bu davetin, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerini güçlendirmek için önemli bir adım olduğunun altı çizildi.

Sanayide Usta Kıtlığı: Mavi Yakalılar Kıymete Bindi   Haber

Sanayide Usta Kıtlığı: Mavi Yakalılar Kıymete Bindi  

AYDIN (İHA) - Aydın’da sanayi sektörü, deneyimli ustaların sayısının azalmasıyla birlikte mavi yakalı çalışanlara olan talebi her geçen gün daha fazla hissediyor. Çıraklık sisteminin zayıflaması ve 12 yıllık zorunlu eğitimin etkisiyle işinin ehli usta bulmak zorlaşırken, birçok usta mühendis maaşlarıyla iş bulmaya başladı. Sanayi işletmecisi Bilal Türen, "Eskiden mühendis bulmak zor oluyordu, şimdi iş makinesi operatörü, kaynakçı ve kalıpçı bulmak zor oldu. Az olan ve zor bulunan ne ise o daha çok kıymetli oluyor. Bu nedenle artık mavi yaka çalışanlar mühendislerden daha çok para kazanıyor" dedi.   Türkiye’nin tarım ve turizm şehirlerinden biri olan Aydın, aynı zamanda sanayide büyümeyi hedefleyen şehirlerden. Zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılmasının ardından, sanayide çırak ve kalifiye eleman yetiştirmenin giderek zorlaştığını belirten Türen, "1997-1998 eğitim öğretim yılında başlayan 8 yıllık zorunlu eğitim getirdiği sorunları yaklaşık 20 yıl sonra hissettik. Bugün ciddi sorun yaşanıyor. Eskiden okumaya meyli olmayan çocuklar ilkokuldan sonra ilgi duyduğu mesleğe yönlendirilirdi. 4306 sayılı kanun 1997-1998 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayıp, 5 yıllık ilkokul ve 3 yıllık ortaokul eğitimi birleştirilerek sekiz yıllık kesintisiz bir ilköğretim süreci başlayınca sanayide ciddi bir sıkıntı başladı. Ardından 2012-2013 eğitim öğretim döneminde Türkiye'de zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Şimdi herkes okuyup mühendis oldu. Ancak çalışacak kişi kalmadı" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.