Hava Durumu

#Savaş

TOURISMJOURNAL - Savaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sağlık turizmi gelirleri savaşla yüzde 35 geriledi Haber

Sağlık turizmi gelirleri savaşla yüzde 35 geriledi

İsrail-Filistin arasındaki savaş Türkiye’de özellikle kış döneminde pek çok farklı sektöre de can suyu olan sağlık turizmine darbe vurdu. Türkiye, son yıllarda sağlık turizmi alanında hızla yükselen bir ivme yakalamış ve geçen yıl 4 milyar dolarları aşan gelirlere imza atmıştı. 2022 yılında sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen 1.4 milyon ziyaretçi ağırlayan Türkiye’de bu yılki beklenti 1.8 milyon kişiydi. Bu yılın ilk çeyreğinde de 2022 yılının aynı dönemine göre, yüzde 10.7’lik artışla 453 milyon 714 dolarlık gelir elde edilirken, savaş nedeniyle 10’uncu aya geldiğimizde kayıp yüzde 35’i aştı. Sağlık turizmi kapsamında gelen hastaların en çok tercih ettiği branşlar kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz oluşturuyor. Bunların dışında saç ekimi, estetik ve güzellik uygulamaları da yoğun şekilde ilgi görüyordu. "Saç ekim tedavisinde iptaller yaşanıyor" Türkiye’nin 2022 yılında sağlık turizminde gelirini 4 milyar dolar seviyesine çıkardığını ifade eden Türk Sağlık Turizmi Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler, “Sağlık turizmi pandemi döneminin olumsuz etkilerinden yeni yeni kurtulmaya başlamıştı. Ancak 6 Şubat depremi sektöre negatif etki etti. Türkiye’de seçimler de o dönemde çetrefilli geçti. Arkasından İsrail-Filistin savaşı oldu. Bu sebeple de Türkiye’de sağlık turizmi gelirleri yüzde 35 oranında kan kaybetti” dedi. Terziler, sağlık turizminin hizmet ihracatının en önemli kalemlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Sağlık turizminin son 10 yılın en kötü dönemini geçirdiğini söyleyen Dr. Servet Terziler, “Şu anda İsrail-Filistin savaşı Türkiye’yi sağlık turizmi açısından direkt ve endirekt olarak etkiledi. Amerika’da ‘Türkiye’ye gitmeyin’ çağrısı yapmıştı. Bu noktalar Türkiye için hem genel turizm hem de sağlık turizmi özelinde önemli bir pazar. Kaldı ki son 3 ayda özellikle ekim-kasım-aralıkta biz bu ivmeyi yakalar ve açığı kapatırız diye hesaplıyorduk. Fakat şu anda sağlık turizmi açısından o da darbe aldı. Son günlerde saç ekimi gibi tedavilere gelecek kişilerin operasyonlarında iptaller olduğunu ve daha sonraya ötelediklerini gözlemliyoruz” diye konuştu. "Pazarı tamamen kaybedebiliriz" Türkiye’nin sağlık turizminde güçlü olduğu alanlardan birisi de diş bakım ve tedavisi hizmetleri. Avrupa ülkelerinin yanı sıra son yıllarda ağırlıklı İsrail’den gelen hastalara hizmet veren diş sağlığı tarafında da savaşın etkileri hissediliyor. Türkiye ve Avrupa’nın yanı sıra Tel Aviv’de de ofisi bulunan Özel Ata Ağız Diş Sağlığı Klinikleri’nin sahibi Selim Ata, her iki taraftan da yüzlerce masum insanın hayatını kaybettiğine dikkat çekerek savaşın ekonomik etkilerinin de başladığını söyledi. Ata, “İsrail’den ülkemize başlayan sağlık turizmi kapsamındaki hasta kabulleri özellikle pandemi döneminde hız kazanmıştı. Pandemi nedeniyle Avrupa’dan ve ülkemizden hasta sayısı kaybına uğrayan klinikler, İsrail’den gelen hastalar ile bu kayıplarını bir nebze olsun kurtarmışlardı. Günümüze kadar gelen süreçte de İsrail hasta sayısı artış göstermiş, ülke ekonomisine büyük kazanç sağlamıştı” dedi. İsrail’den sağlık turizmi için gelen hastaların diğer sektörlerden de yaptıkları alışverişlerle ekonomiye artı değer kattığını ifade eden Ata, ancak yaşanan son gelişmelerle devam eden tedavilerin yarım bırakıldığını ve rezervasyonların iptal edildiğini açıkladı. Sektör adına sıkıntılı bir dönem başladığına dikkat çeken Ata, “Savaşın sona ermesi ile bu sıkıntılı dönemin hemen geçeceğini düşünmüyoruz. Zira bu savaşın etkileri bir süre daha devam edecek. Bu da sağlık turizmi sektöründe İsrail pazarının kaybedilme endişesi yaratıyor” diye konuştu. Ata, savaş nedeniyle sadece İsrail değil bazı Avrupa ülkelerinden de rezervasyon iptallerinin geldiğine işaret etti.

Ortadoğu'daki savaş, turizmi de etkiledi Haber

Ortadoğu'daki savaş, turizmi de etkiledi

Van, Türkiye'nin İran sınırında yer alan tek büyük şehir olması sebebiyle İranlılar için bir cazibe merkezi. Yılın her mevsiminde Van’ın caddelerini dolduran İranlı turistler kentin ekonomisi için büyük bir öneme sahip. Ancak son dönemde Ortadoğu’da yaşanan kaotik süreç ve özellikle İsrail-Filistin çatışması bölge ülkelerinde de güvenlik kaygısı oluşturdu. Bu kaygı, turizm sektörünü de olumsuz etkiledi. Ekonomisinin önemli bir kısmı turizme bağlı olan Van’da da İranlı turist sayısındaki düşüş yaşanıyor. Kışa girmeden önce son güneşli günlerini yaşayan kentte, esnafın beklediği turist sayısı yakalanamadı. Bu da zaten zor günler geçiren esnafın belini iyice büktü. İranlı turistlerin kentte alışveriş yaptıkları yerlerin başında bijuteri, giyim ve kozmetik mağazaları geliyor. İpekyolu ilçesinde bir aksesuar mağazasında çalışan Veysel Doğan turist sayısındaki düşüşün kendilerini olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Yılın bu zamanlarında Van caddelerinin turistlerle dolup taştığını tecrübe ettikleri için bu yıl ürün çeşitliliğini ve sayısını artırmaya yöneldiklerini belirten Doğan, aldıkları ürünlerin satılmamasından endişe ediyor. 'TURİZM DURUNCA VAN’IN EKONOMİSİ CAN ÇEKİŞMEYE BAŞLIYOR' Doğan, sabahın erken saatlerinde mağazayı açtıklarını, hafta sonları bile çalıştıkları halde işlerinde büyük bir düşüşün yaşandığını belirterek şöyle konuştu: “Van’da sanayi anlamında maalesef çok büyük yatırımlar yok. Tarım ve hayvancılık da durma noktasına geldi. İlimiz işsizliğin en fazla olduğu şehirler arasında yer alıyor. Bu yüzden bizim için en önemli şey turizm. Benim burada istihdam ediliyor olmam bile turizme bağlı. Turizm durunca Van’ın ekonomisi can çekişmeye başlıyor. Esnaf iş yapamıyor. İş olmayınca kentte para akışı da duruyor. Binlerce çeşit ürünümüz var. Ancak bu ürünleri sadece Vanlıya satarak işlerin yürümesi mümkün değil.” 'BİR YERDE YAŞANAN SAVAŞ, HER YERİ VE HER ŞEYİ ETKİLİYOR' Turist sayısında yaşanan düşüşün etkilediği sektörlerden biri de kozmetik sektörü. Cumhuriyet Caddesi’nde bir kozmetik mağazası işleten Galip Bilir de Van’da turist sayısında bir artış beklerken tam tersinin yaşanmasının kendilerini zor durumda bıraktığını belirtti. Bilir, “Kozmetik sektörü birincil bir ihtiyaç olarak görülmüyor. Ülkemizde zaten ekonomik sorunlar gün geçtikçe artıyor. İnsanlar birincil ihtiyaçlarını bile almakta zorlanıyor. Elbette Vanlılar da mağazamızdan alışveriş yapıyor ancak bu rakam günü kurtarmaya bile yetmiyor. Bu yüzden İranlılar bizim için çok önemli. İsrail’in Gazze’ye yaptığı operasyonlar ve yaşanan can kayıpları, beraberinde bir güvenlik kaygısını getiriyor. Bu yüzden İranlılar da mevcut stabil durumlarını korumaya ve farklı bir ülkeye gitmemeye başladı. Bu da Van’ın ekonomisine yansıdı. Bir yerde yaşanan savaş, her yeri ve her şeyi etkiliyor” diye konuştu. 'TURİZM, GÜVEN ORTAMI İSTER' Turizmci Murat Beyaz da kış sezonunun yaklaşmasıyla birlikte İranlı turist sayısında bir azalmanın yaşanacağını öngördüklerini belirterek, “İran'da okulların açık olması, tatillerin bitmiş olması turist sayısının azalmasını zaten etkiliyor. Üstüne bir de bu savaşın çıkması ve ardından savaşın bölgesel hale gelebileceğinin dillendirilmesi insanlarda bir korku yarattı. Turizm, güven ortamı ister. Bir güven ortamı yoksa sadece bir söylenti bile insanların seyahat tercihini önemli oranda etkiler. İnsanlar evinden, yurdundan ayrılmak istemez. Bu anlamda İsrail ve Filistin'in yaşadığı savaş hem iç turizmde hem de dış turizmde turistin tercihini olumsuz yönde etkiledi” dedi. 'ÇOK PARLAK BİR SÜREÇ GÖRÜNMÜYOR' Turistik hareketliliğin düşüşünün kentin ekonomisini oldukça etkilediğini belirten Beyaz, “İranlı turistler gidince Vanlılar, biz bize kaldık. Şimdi ilerleyen günlerde göreceğiz. Bu şehrin insanları, şehrin ekonomisini ne kadar döndürecekler? Ben açıkçası yeterli olmayacağını düşünüyorum. O kadar çok turizme dönük, İranlı turiste dönük yatırım yapıldı ki bu yatırımların sadece yerli halkla dönebilmesi mümkün değil. Bu durum istihdamın düşmesine de sebebiyet verecek. Ekonomik olarak esnafın, tüccarın zor bir dönemden geçeceği anlamına geliyor. Kaldı ki enflasyon oranlarının yüzde 65’in üzerinde seyrettiği bir ülkede, sizin hiçbir şeyinize yetmeyecektir. Kaldı ki havaların soğumasıyla beraber işletmelerin maliyetleri ciddi oranda arttı. Hem enerji giderleri hem kira giderleri hem de personel giderleri zaten çok üst seviyeye çıkmıştı. Dolayısıyla aslında önümüzde çok da parlak bir süreç görünmüyor” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.