Seyahat Haberi Haberleri - Son Dakika Seyahat Haberi Haber Güncel Gelişmeler

Bodrum'da iki kruvaziyerle 1680 yolcu geldi

Malta bayraklı 181 metrelik "Azamara Pursuit", Bodrum Limanı'na yanaştı. Kuşadası Limanı'ndan sonra rotasını Bodrum'da çeviren gemide, çoğu Amerikalı 651 yolcu ve 390 personel bulunduğu öğrenildi. Amasra ilçesinden gelen Palau bayraklı 193 metrelik "Astoria Grande"de de çoğu Rus, 1029 yolcu ve 446 personelin yer aldığı belirtildi. Pasaport işlemlerinin ardından limandan ayrılan yolcular, tarihi ve turistik bölgelerde alışveriş yaptı. İlçeyi günübirlik ziyaret eden kruvaziyerlerden "Azamara Pursuit"in sonraki durağının Santorini Limanı, "Astoria Grande"nin de Marmaris Limanı olacağı belirtildi. Kaynak gündeme bakış

Sora sora Bağdat bulunur derseniz, işte BAĞDAT

BAĞDAT'A YOLUNUZ DÜŞERSE: Bağdat'da geçtiğimiz yıllardaki kadar olmasa da terör yanlısı eylemler devam etmekte. Şehri ziyaret etmeyi düşünüyorsanız merkezi yerlerde bulunan otellerde kalmanızı öneririz. Uluslararası güvenli bölge ilan edilen 'Green Zone' bölgesi, Bağdat'ta güvenliğin sağlandığı tek bölgedir. Bağdat Irak'ın başkenti ve en büyük şehri. Yüzyıllar boyunca İslam dünyasının bilim, kültür ve ticaret merkezi olan şehir, Abbasiler'e birkaç asır başkentlik etmiş. 2001 yılında nüfusu 4.950.000 iken, Irak Savaşı sonrası nüfusu 2011'de 7.216.000'e çıkmış. Bağdat aynı zamanda Orta Doğu'nun Kahire ve Tahran'dan sonra en büyük üçüncü şehri olma özelliği taşıyor. BAĞDAT, TARİH BOYUNCA BİRÇOK MEDENİYETE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞ VE ÖNEMLİ BİR KÜLTÜREL, TİCARİ VE SİYASİ MERKEZ 8. yüzyılda kurulan Abbâsî İmparatorluğu'nun başkenti olan Bağdat, İslam dünyasının en önemli bilim, kültür ve sanat merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bu dönemde birçok bilim insanı, filozof ve sanatçı burada yaşamış ve çalışmalar yapmış. Kültürel çeşitlilik açısından da zengin bir şehir. Bağdat, tarih boyunca Araplar, Persler, Türkler, Yahudiler ve Hristiyanlar gibi farklı etnik ve dini grupların bir arada yaşadığı bir şehir olmuş ve bu çeşitlilik, şehrin kültürel zenginliğine katkıda bulunmuş. Öte yandan Bağdat, İpek Yolu üzerinde yer alması nedeniyle yıllarca önemli bir ticaret merkezi olmuştur. İpek yolu şehrin ekonomik gelişimini desteklemiş ve zenginleşmesine katkıda bulunmuş. Bilim ve felsefe alanında Bağdat, özellikle Abbâsîler dönemindebüyük bir gelişim yaşamış, Beytü'l-Hikme (Bilgelik Evi) gibi kurumlar, bilimsel araştırmalara ve çevirilere ev sahipliği yapmışt. Siyasi Tarih açısından da Bağdat, tarih boyunca birçok imparatorluğun ve devletin merkezi olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemli bir şehir olarak kalmıştır. Birçok menediyet ve çalkanltılı tarihi Bağdat şehrini kültürel miras ve mimari eserler açısından da zengin hale getirmiş. Bağdat, tarihi camileri, kütüphaneleri ve sarayları ile tanınıyor. Bu yapılar, İslam mimarisinin önemli örneklerini de sunuyor. Bağdat'ın bu tarihi önemi, onu hem İslam dünyası hem de dünya tarihi açısından önemli bir şehir haline getirmiş. BAĞDAT'TA ZİYARET EDİLECEK KÜLTÜREL MİRAS ALANLARI Bağdat'ın önemli kültürel miraslarına bakarsak: *Mescid-i Kûfe:** İslam dünyasının en eski camilerinden biri olan Kûfe Camii, tarihi ve dini önemi nedeniyle ziyaret ediliyor. *Al-Mustansiriya Üniversitesi:** 1233 yılında kurulan bu üniversite, dünyanın en eski üniversitelerinden biri olarak kabul edilir ve İslam eğitiminin merkezlerinden biridir *Bağdat Kütüphanesi:** Tarihi el yazmaları ve belgeleri barındıran bu kütüphane, Bağdat'ın akademik ve kültürel yaşamında önemli bir yer tutuyor *Zigguratlar:** Mezopotamya’nın eski medeniyetlerine ait zigguratlar, tarihi önemi ve mimari özellikleri ile dikkat çeker. *Khan el-Rahhal:** Geleneksel bir pazar yeri olan Khan el-Rahhal, Bağdat'ın ticari geçmişini yansıtan önemli bir yapı *Al-Mutannabi Caddesi:** Bağdat’ın en ünlü caddelerinden biri olan Al-Mutannabi, kitapçılar ve sanat galerileri ile dolu, kültürel bir merkezdir. *Bağdat Kalesi:** Tarihi bir yapı olan Bağdat Kalesi, şehrin savunma sisteminin önemli bir parçası olarak inşa edilmiş *Al-Sha'ab Tiyatrosu:** Geleneksel Irak tiyatrosunun önemli bir örneği olan bu tiyatro, yerel sanatçıların performanslarına ev sahipliği yapmakta. *Kızıl Saray (Qasr al-Husayn):** Osmanlı dönemine ait bu saray, mimari özellikleri ve tarihiyle dikkat çekiyor *Dicle Nehri:** Bağdat’ı besleyen bu nehir, şehir tarihinin ve kültürünün ayrılmaz bir parçası. Şehir merkezinden geçen Dicle Nehri, yürüyüş yapmak, tekne turu yapmak veya nehir kıyısında dinlenmek için harika bir yer. BAĞDAT, TARİHİ VE KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİNİN YANI SIRA DOĞAL GÜZELLİKLERİYLE DE DİKKAT ÇEKEN BİR ŞEHİRDİR. İŞTE BAĞDAT'TA ZİYARET EDİLEBİLECEK BAZI DOĞAL GÜZELLİKLER: *Al-Zawra Parkı:** Bağdat'ın en büyük parklarından biri olan Al-Zawra, yeşil alanları, göletleri ve dinlenme alanlarıyla aileler için güzel bir mekan. *Sıhhat Bahçesi (Hadiya Parkı):** Şehir içinde sakin bir atmosfer sunan bu park, yürüyüş yolları ve çeşitli ağaçlarla dolu. *Al-Jadiriya Yarımadası:** Dicle Nehri üzerindeki bu yarımada, doğal güzellikleri ve tarihi yapıları bir arada sunar. Yürüyüş yapabileceğiniz ve dinlenebileceğiniz alanlar bulunuyor. *Bahçeler:** Bağdat'taki birçok kamu ve özel bahçe, sakin bir atmosferde doğayla iç içe zaman geçirmek için ideal. *Küçük Tepeler ve Bahçeler:** Şehir çevresinde yer alan bazı küçük tepeler, panoramik manzaralar sunar ve doğa yürüyüşleri için uygun. TÜRKİYE'DEN IRAK'A DİREK UÇUŞLAR VAR Türk Hava Yolları (THY) ve Pegasus Havayolları Bağdat'a direk seferler düzenliyor. 2, 2,5 Saatte de şehre ulaşıyorsunuz. Ayrıca Irak Havayolları da Türkiye'nin bazı şehirlerinden Bağdat'a direkt uçuşlar gerçekleştiriyor. YEMEKLERE YABANCILIK ÇEKMEZSİNİZ Bağdat'ta bir Türk için yemek yemek sorunsuz, ekonomik ve lezzetli olacak. Bizim yemeklere benzer ve lezzetli. Bağdat'ta yiyeceğiniz başlıca yemekler: Kebap: Çeşitli etlerin şişte pişirilmesiyle hazırlanan kebaplar, Irak mutfağının vazgeçilmezlerinden. Dolma: Pirinç ve baharatlarla doldurulmuş sebzelerin (özellikle biber ve patlıcan) pişirilmesiyle yapılan bir yemek. Tabbouleh: İnce bulgur, maydanoz, domates, limon suyu ve zeytinyağı ile yapılan taze bir salata. Kuşbaşı: Genellikle kuzu eti ile yapılan, sebzelerle birlikte pişirilen bir çeşit yemek. Makarna: Irak mutfağında çeşitli soslarla servis edilen makarnalar da popülerdir. Masgouf: Özellikle ızgara balık olarak bilinen bu yemek, Irak'a özgü bir şekilde hazırlanır. Pide: Kıymalı ya da peynirli hamur işleri, Bağdat'ta sıkça tercih edilen bir atıştırmalıktır. Baklava zaten malumunuz neredeyse aynı bizimle ama çok daha lezzetli. Bağdat'ta eski çarşıda yanyana dizilmiş tatlı mekanları inanılmaz derecede güzel ve leziz. BAĞDAT'I 2022 YILINDA 1 MİLYON TURİSTİN ZİYARET ETTİĞİ TAHMİN EDİLİYOR Elimizde 2023 yılına ait bir veri bulunmamakla birlikte Bağdat'a ziyaretler artıyor. Irak'ta ise yılda yaklaşık bir milyon kişi ülkemizi ziyaret ediyor.

İran uçakta cep telefonu dışında cihazları yasakladı

İsrail’in İran’a misilleme yapma riski ve Ortadoğu’da yaşanan savaş nedeniyle İran Sivil Havacılık Kurumu yeni bir karar almak zorunda kaldı. Karara göre İran’da uçaklara cep telefonu dışında elektronik haberleşme cihazların alınması yasaklandı. İran resmi haber ajansı IRNA'nın haberine göre , Sivil Havacılık Kurumu Sözcüsü Cafer Yazerlu, uçuş emniyetini sağlamak için cep telefonu dışında çağrı cihazı, telsiz gibi elektronik iletişim cihazlarının uçağa alınmasının yasaklandığını kamuoyuna duyurdu. Cafer Yazerlu, söz konusu kararın yolcu kabini ve kargo bölümünü de kapsadığını ve yolculardan cep telefonu dışındaki elektronik haberleşme cihazlarını uçağa taşımaktan kaçınmaları gerektiğini bildirdi.

Alman tatilcilerin tercihi Türkiye

ASR Federal Almanya Bağımsız Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Anke Budde, Türkiye'nin Batı Avrupa'daki yeni turizm trendlerine hızla uyum sağladığını vurgulayarak, ülkenin güçlü bir turizm altyapısına sahip olduğunu ifade etti. Budde, özellikle sağlık, zindelik, spor, aile, sanat ve kültür turizmi gibi alanların Alman turistlerin ilgisini çektiğini belirtti. Türkiye'de kış aylarında 65 yaş üstü Avrupalılara yönelik özel seyahat paketlerinin geliştirildiğini de kaydeden Budde, Türkiye'nin bu alanda birçok trendi takip ettiğini vurguladı. Almanya'daki yoğun Türk nüfusunun kültürel ilişkileri güçlendirdiğini ve Türklerin seyahat acentelerinde önemli bir rol oynadığını belirtti. TÜRKLER VE ALMANLAR DAHA ÇOK ETKİNLİK YAPMALI Budde, "Etkinlikler yapıyorlar ama yeterli değil. STK'lar bazında Türk ve Alman halkının daha çok bir araya getirilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Budde, "workation" programının Türkiye'de uygulanmasının faydalı olabileceğini ancak üzerinde daha fazla çalışılması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, 2025 için turizm beklentilerini değerlendirirken, uluslararası gelişmelerin etkili olacağını, ancak Türkiye'nin tanıtımlarının çok iyi olduğunu ve Türk turizmcilerin sektörü sahiplenme konusunda başarılı olduklarını vurguladı. Sonuç olarak, Budde, Türkiye'nin turizm alanında Almanya'da lider konumda olacağına olan inancını yineledi ve olumlu gelişmelerin yaşanmasını umduğunu belirtti.

Modern ve hızlı yaşama isyan: "Yavaş seyahat trendi"

YAVAŞ SEYAHAT: ÇOK HUZUR, DAHA DERİN BAĞLAR Yavaş seyahat, hızlı ve stresli seyahat alışkanlıklarına bir tepki olarak doğmuş. Amacı, yolculuk süresince her anın tadını çıkarmak ve çevreyle derin bir bağ kurmaK. Uçaklar veya arabalar yerine tren, bisiklet ve kano gibi çevre dostu ulaşım yöntemlerini tercih eden bu anlayış, bir yerde daha uzun süre kalmayı, daha az seyahat etmeyi ve bir destinasyonu daha yakından tanımayı teşvik ediyor. YAVAŞ SEYAHATİN KÖKENLERİ 1980'LERE DAYANIYOR Yavaş seyahat, 1980'lerde Carlo Petrini’nin hızlı yemek kültürüne karşı başlattığı yavaş yemek hareketiyle paralellik göstererek başlamış. Yavaş yemek, doğal malzemelerle hazırlanan ve keyif alınan yemeklere odaklanırken, yavaş seyahat de her anı dolu dolu yaşamayı ön planda tutan tatil anlamına geliyor. HAYAT ÇOK HIZLI AKAR, TATİL YAVAŞ YAŞANIR Günümüzde seyahat anlayışı neredeyse tamamen hız, verimlilik ve zamanı en iyi kullanmak üzerine kurgulanıyor. Ancak yavaş seyahat, zamanın kıymetini bilerek yolculuğun tadını çıkarmayı, bulunduğun yerden gerçekten zevk almayı teşvik ediyor. İngiliz araştırmacılar Janet Dickinson ve Les Lumsdown, yavaş seyahati daha uzun süre kalmak ve daha az seyahat etmek olarak tanımlıyor. Bu yaklaşım, çevreyle derin bir ilişki kurmayı sağlayarak aynı zamanda tatilciye huzurlu ve dingin bir zaman dilimi vaat ediyor. Yavaş seyahat, sadece fiziksel bir hareket değil, aynı zamanda bir zihniyet değişikliği olarak tanımlanıyor. Seyahat ederken çevreye duyarlılık göstermek, bulunduğun ortamda yaşayan yerel halkla bütünleşmek etkileşimde bulunmak ve turistik yerlere hapsolmak yerine yerel kültürü keşfetmek bu anlayışın temel taşlarını oluşturuyor. FAYDASI ÇOK Yavaş seyahat sayesinde tatilci, bir yeri derinlemesine tanıma fırsatı buluyor. Yerel kültürle etkileşim, sürdürülebilir bir seyahat anlayışı,sağlıyor .Aynı zamanda daha ekonomik bir seyahat olarak da öne çıkıyor. YAVAŞ SEYAHAT ÖNERİLERİ *Fazla Plan Yapmaktan Kaçının:* Spontane anların tadını çıkarmaya bakın *Uzun Süre Kalın:* Bir yerde daha fazla zaman geçirin, olduğunuz yeri derinlemesine keşfedin. *Yürüyerek Keşfedin:* Şehirleri, köyleri, kasabaları yürüyerek dolaşın. *Sezon Dışında Seyahat Edin:* Yerel etkinliklere katılın hem de sezon uygunluğundan faydalanın. *Yerel İşletmeleri Destekleyin:* Büyük zincirler yerine bölgede yaşayan halkın küçük işletmelerini tercih edin. YAVAŞ SEYAHAT ÇOK ÖNEMLİ, ÇÜNKÜ KENDİNİZİ TANIMA FIRSATI BULURSUNUZ Yavaş seyahat, kendinizi ve çevrenizi daha iyi tanımanıza fırsat tanır. Yavaş seyahat, sadece bir destinasyonu keşfetmekten çok, kendinizi yeniden bulma yolculuğunuz olacaktır.

Bodrum’un güzel havaları tatilleri uzattı

Muğla'nın Bodrum ilçesinde sonbahar mevsiminde yaşanan sıcak ve güneşli havalar, yaz aylarını aratmadı. Hafta sonunda 30 derece hava ve 21 derece deniz suyu sıcaklığı, Ankara, Bursa ve İstanbul'dan gelen tatilcilerin deniz ve güneşin tadını çıkarmasına olanak sağladı. Bodrum'un Ortakent, Gümbet ve Bitez sahillerinde yazdan kalma görüntüler yaşandı. Ankara ve İstanbul'dan yazlıklarına gelen bazı tatilciler, başlangıçta bu ay dönmeyi planlamışken, güneşli havalar nedeniyle tatillerini uzatma kararı aldı. Mayıs ayının başında Ortakent'teki evlerine gelen 66 yaşındaki emekli makine mühendisi Göktuğ Çelebi, "Havalar o kadar güzel ki bırakıp gidemedik. Kasım ayının ortalarına kadar bu güzel havaların tadını çıkaracağız," diyerek sahilde olmanın keyfini vurguladı. Kaynak: Sözcü

Uraloğlu:"Yolculuk süresi 4 saatten 1 saat 30 dakikaya düşecek"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Halkalı-Ispartakule Hızlı Tren Şantiyesi'nde incelemeleri sonrası açıklama yaptı. Uraloğlu, Halkalı-Ispartakule- Çerkezköy – Kapıkule Hızlı Tren Hattı projesinin toplam uzunluğunun 229 km olduğunu ifade ederek: "Asya ile Avrupa kıtaları arasında en kısa, en güvenli, en ekonomi ve iklimi en elverişli demiryolu koridoru olarak değerlendirilen İpek Demiryolu projesinin hayata geçirilmesi, bu hatta taşımacılık faaliyetlerinin en etkin şekilde gerçekleştirilmesi de kapsamda büyük bir titizlikle ele adlığımız uluslararası projelerin başında geliyor" dedi. 'YÜKSEK STANDARTLI DEMİRYOLU' Projenin, uluslararası öneme sahip olduğunun altını çizen Uraloğlu, "Halkalı- Kapıkule Demiryolu Hattı ise Çerkezköy-Kapıkule kesiminde yeni bir güzergahta inşa edilerek hem saatte 200 metre hız kapasitesi sağlayarak hem de hattın yük taşıma kapasitesini arttırarak, ülkemizin yüksek standartlı bir demiryolu hattıyla Avrupa Birliği'ne bağlanmasını sağlayacak bir proje" olacağını belirtti.. 'YOLCU SEYAHAT SÜRESİ 4 SAATTEN 1,30 DAKİKAYA' Uraloğlu, "Tüm etapların tamamlanmasıyla, mevcut hat kapasitesini 4 kat arttırmayı hedefliyor, yolcu seyahat süresinin 4 saatten 1 saat 30 dakikaya, yük taşıma süresinin ise 8 saat 30 dakikadan 3 saat 30 dakikaya düşmesini planlıyoruz" dedi. 'AVRUPA BİRLİĞİ İLE ÜLKEMİZİ BİRBİRİNE BAĞLAYACAK' Projenin, Türkiye'nin geleceği ve ekonomisi için ciddi bir öneme sahip olduğunu ifade eden Uraloğlu, "Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı Projesi, Avrupa Birliği iş birliği içerisinde uzun zamandır hayata geçmesi için çaba sarf ettiğimiz yegâne yapım projesidir. Hem Türkiye, hem Avrupa Birliği tarafı olarak her seviyede ciddi oranda zaman, emek ve çaba sarf edilmiştir. Hattın hizmete alınması bir kez daha hem kıtaları hem de Avrupa Birliği ile ülkemizi birbirine bağlayacaktır. Bu hatla birlikte gelişmeye başlayacak ticari haraketlilik bölge insanımızın ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına büyük faydalar getirecektir" şeklinde açıklamada bulundu.

Schengen vizesi alacak Türk vatandaşlarına yeni bir uyarı daha

Vize randevularının uzun sürede verilmesi başvurularda uzun kuyruklara neden oldu. Schengen vizesine yapılan başvurular, tarihi seviyelere ulaşırken, Türk vatandaşlarının Avrupa ülkelerinden aldığı vize ret oranı da zirveye çıktı. Bu gelişmelerin ardından, Schengen ülkeleri, Türkiye'den yapılan başvuruları azaltmak için çeşitli değişiklikler yaptı ve Türk vatandaşlarına yönelik yeni kısıtlamalar getirdi. Bu kısıtlamalara uymayanlar hakkında ise yasal işlem başlatılacağı belirtildi. Yeni uygulama kapsamında, Türk vatandaşlarının döndükten sonra pasaport giriş-çıkış damgalarını e-posta ile iletmeleri istendi. Bu talebi yerine getirmeyenler, "uygunsuz kullanım" gerekçesiyle hukuki süreçlerle karşılaşacak. İtalya ve Macaristan konsoloslukları, bu konuda net bir şekilde uyarıda bulunarak, dönüş sonrası belgelerin zamanında iletilmesinin zorunlu olduğunu duyurdu. İtalya ve Macaristan konsoloslukları, şu mesajı paylaştı: "Seyahat dönüşü itibarı ile pasaport giriş çıkış kaşelerini mail yolu ile tarafımıza iletmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde resmi kurumlarda adınıza hukuki işlem başlatılacaktır."